Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı

2703-) Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) Mansur'dan, (O) İbrahim'den, (O) Alkâme'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki, O; "Allah, güzellik için döğme yapan, döğme yaptıran, yüzündeki kılları alan-aldıran, dişlerini seyrelten ve böylece Allah'ın yarattığını değiştiren kadınlara lanet etsin!" dedi ve bu, Esedoğulları'ndan Ümmü Ya'kub isimli bir kadına ulaştı. Bunun üzerine (bu kadın İbn Ömer'e) gelip; "bana senin şöyle şöyle lanet ettiğin ulaştı, (bu doğru mu?)" dedi. O da şöyle karşılık verdi: "Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) lanet etiği kimselere ben ne diye lanet etmeyeyim? Bu (lanet etme hükmü) Allah'ın Kitab'ında da vardır!" Bu sefer (kadın); "andolsun ki, ben iki levha arasındaki (tüm Kur'an'ı) okudum da onda senin dediğini bulamadım" dedi. (İbn Ömer) şöyle cevap verdi: "Sen onu gerçekten okusaydın bunu muhakkak bulurdun! Sen; "Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun" mealindeki ayeti okumadın mı?" (Kadın); "evet, okudum" dedi. İbn Ömer de; "işte O, hakikaten bundan menetmişti" dedi. O zaman (kadın); "doğrusu ben ailenin (bunları) yaptığım görüyorum" dedi. (İbn Ömer); "öyleyse içeri gir bak" dedi. O da girip baktı ve aradıklarından hiçbir şey göremedi. Bunun üzerine (İbn Ömer); "böyle olsalardı, onlarla bir araya gelmezdim" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Saça Yabancı Saç Ekleyen Kadın İle Saçına Yabancı Saç Ekleten Kadın Hakkında
2704-) Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Zeyd b. Hubab rivâyet edip (dedi ki), bana Yahya b. Eyyub el-Hadrami rivâyet edip (dedi ki), bana Ayyaş b. Abbas el-Hımyeri, Ebu'l-Husayn el-Hacri'den, (O da) Ebu Amir'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ben Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Sahabisi Ebu Reyhane'yi şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu on husustan menederdi: Erkeğin erkekle, aralarında hiçbir şey bulunmadığı halde tek örtü içinde yatmalan; kadının kadınla, aralarında hiçbir şey bulunmadığı halde tek bir örtü içinde yatmaları; (saç ve sakaldaki ak) kılları yolmak; vücuda döğme yapmak; yağma etmek; panterlerin (postlarını) kullanmak; iki omuzun üzerine ve elbisenin altına halis ipek koymak. Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: Ebu Âmir, onların (yani Meafıroğullarının) bir büyüğüdür, "mukameâ = bir yorgan altında yatma" ise, "muzâcaa = yan yana yatma" demektir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Erkeğin Erkekle, Kadının Kadınla Bir Yorgan Altında Yatmaları Yasağı Hakkında
2705-) Bize Yezid b. Harun ile Vehb b. Cerir haber verip dediler ki, bize Hişam -ki, O, ed-Destüvâî'dir-, Yahya'dan, (O) İkrime'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), erkeklerden kadın gibi davrananlarla, kadınlardan erkek gibi davrananlara lanet etmiş ve "Bunları evlerinizden çıkarın!" buyurmuştu. (İbn Abbas, sözünün devamında) dedi ki; "İşte Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), falan erkeği (Medine'den) çıkarmıştı, Ömer de falan erkeği -veya "falan kadını" (Abdullah ed-Dârimî; "bundan ben şüphe ediyorum" demiştir)-, çıkarmıştı."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Kadın Gibi Davranan Erkeklerle Erkek Gibi Davranan Kadınlara Lanet Edilmesi
2706-) Bize el-Hakem ibnu'l-Mübarek haber verip (dedi ki), bize Malik, Ebu'n-Nadr'dan, (O) Zur'a Abdirrahman'dan, (O da) babasından -ki O, Suffa Ashabındandı-, (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: (Birgün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), benim uyluğum açık iken yanımıza oturmuştu. Bana; "Üzerini ört! Uyluğun avret olduğunu bilmiyor musun?" buyurmuştu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Uyluğun Avret Olduğu Hakkında
2707-) Bize Ya'lâ haber verip (dedi ki), bize el-A'meş, Amr b. Murre'den, (O da) Salim b. Ebi'l-Ca'd'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Hınıs ahalisinden bazı kadınlar, kendisinden fetva sormak üzere Hazret-i Âişe'nin huzuruna girmişler de O; "belki siz, hamamlara giren kadınlardansınız?" demiş. Onlar; "evet" demişler. O zaman Hazret-i Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiş: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işitmiştim: "Elbisesini kocasının evinden başka yerde çıkaran hiçbir kadın yoktur ki, kendisi ile Allah Azze ve Cehle arasındaki (haya perdesini) yırtmış olmasın!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Kadının Hamama Girmesi Yasağı Hakkında
2708-) Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Mansur'dan, (O) Salim'den, (O) Ebu'l-Melih'ten, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) bunu, (yani bir önceki) hadisi haber verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Kadının Hamama Girmesi Yasağı Hakkında
2709-) Bize Müsedded haber verip (dedi ki), bize Bişr ibnu'l-Mufaddal rivâyet edip (dedi ki), bize Ubeydullah, Nafi’den, (O da) İbn Ömer'den (naklen rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "-Kişi ayağa kaldırıp -yani (din) kardeşini oturmakta olduğu yerinden (ayağa kaldırıp)- yerine kendisi oturmaz! Fakat siz yer açın -veya "siz açılın"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Biriniz, Din Kardeşini Oturmakta Olduğu Yerinden Asla Kaldırmasın!
2710-) Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr rivâyet edip (dedi ki), bize Süheyl, babasından, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "-Biriniz -veya "bir adam"-, oturmakta olduğu yerinden kalkıp da sonra oraya geri döndüğünde, o oraya (oturmaya başkalarından) daha fazla hak sahibidir. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Bir Kimse Oturmakta Olduğu Yerinden Kalkıp Da Sonra Oraya Geri Döndüğünde, Oraya Oturmaya Başkalarından Daha Fazla Hak Sahibidir
2711-) Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu İshak, el-Bera'dan (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (birgün) ensardan, (yolda) oturmakta olan bazı insanlara rastladı da şöyle buyurdu: "Eğer (bu yolda oturma işini bir zaruretten dolayı mutlaka) yapacaksanız, o halde (soranlara) yol gösterin, selâmı yayın ve haksızlığa uğrayana yardım edin!" Şu'be demiş ki, bu hadisi Ebu İshak, el-Berâ'dan işitmemiştir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Yollarda Oturma Yasağı Hakkında
2712-) Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebi Halef haber verip (dedi ki), bize Süfyan rivâyet edip dedi ki, ben ez-Zühri'yi, Abbâd b. Temim'den, (O da) amcasından (naklen) rivâyet ederken işittim ki, O şöyle demiş: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) Mescid'de ayak ayak üstüne atmış olarak sırtüstü yatarken görmüştüm.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Ayak Ayak Üstüne Atmak Hakkında
2713-) Bize Ubeydullah b. Mûsa, el-A'meş'ten, (O) Ebu Vail'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Üç kişi olduğunuzda iki kişi arkadaşlarının yanında fısıldaşmaz! Çünkü bu, onu üzer. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İki Kişi Arkadaşlarının Yanında Fısıldaşmaz
2714-) Bize Ya'lâ b. Ubeyd rivâyet edip (dedi ki), bize Haccac -ki O, İbn Dinar'dır-, Ebu Hâşim'den, (O) Rufey'den, (O) Ebu'l-Âliye'den, (O da) Ebu Berze el-Eslemi'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (ömrümün) sonları geldiğinde bir meclise oturup da sonra (oradan) kalkmak istediği zaman şöyle derdi: "Seni teşbih ve tenzih ederim Allah'ım ve sana, hamdınla hamdederim. Şahidlik ederim ki, senden başka hiçbir ilâh yoktur! Senden bağış dilerim ve sana tevbe ederim!" Bunun üzerine (Sahabe-i Kiram); "yâ Resûlüllah, doğrusu sen şimdi bir söz söylüyorsun. Bunu eskiden söylemezdin?" demişlerdi de, O şöyle buyurmuştu: "Bu, oturma yerlerinde meydana gelen (boş söz ve işlerin) keffâretidir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Oturma Yerinde Meydana Gelebilecek Boş Söz Ve İşlerin Keffâreti Hakkında
2715-) Bize Saîd b. Amir, Şu'be'den, (O) Muhammed b. Abdirrahman b. Ebi Leyla'dan, (O) kardeşi İsa'dan, (O) babası Abdurrahman b. Ebi Leyla'dan, (O) Ebu Eyyub el-Ensari'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) haber verdi ki, O şöyle buyurdu: "Aksıran kimse, "her durumda Allah'a hamdolsun" der. Ona hayır dua edecek olan kimse ise; "Allah sana merhamet etsin" der. O da ona; "Allah seni doğru yola iletsin ve durumunuzu düzeltsin" şeklinde karşılık verir."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Kişi Aksırdığı Zaman Ne Der?
2716-) Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Züheyr, Süleyman'dan, (O da) Enes'ten (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: İki adam Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında aksırmıştı da O, onların birine hayır -dua etmiş, diğerine hayır- duada bulunmamıştı. -Veya "İki adam Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında aksırmış ve O, onların birine hayır dua etmiş, diğerine hayır dua etmemişti de O'na şöyle denilmişti"-. Bunun üzerine O'na; "yâ Resûlüllah, buna hayır dua ettin, ama buna etmedin, (bunun hikmeti nedir)?" denilmiş, O da şöyle buyurmuştu: "Çünkü bu Allah'a hamdetti, bu ise Allah'a hamdetmedi!" Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: "(Bu hadisin senedindeki) Süleyman, Teym kabilesine mensup olandır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Duada Bulunmaz
2717-) Bize Ebu'l-Velid haber verip (dedi ki,) bize İkrime -ki O, İbn Ammar'dır-, rivâyet edip dedi ki, bana İyas b. Seleme rivâyet edip dedi ki, bana babam rivâyet edip dedi ki; bir adam Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında aksırdı, O da; "Allah sana merhamet etsin!" buyurdu. Sonra (adam) bir daha aksırdı. O zaman; "Bu adam nezle olmuş!" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Dua Edilir?
2718-) Bize Saîd b. Âmir, Şu'be'den, (O) Abdurrahman ibnu'l-Kasım'dan, (O da) babasından (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: Hazret-i Âişe dedi ki; "Bizim, üzerinde resimler bulunan bir kumaşımız vardı. Ben onu, namaz kılıyorken Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) önüne koymuştum da, O beni menetmişti." -Veya (Hazret-i Âişe); "....O bundan hoşlanmamıştı" dedi.- (Hazret-i Âişe, sözünün devamında) şöyle dedi: "Ben de onu birkaç yastık yapmıştım!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Resimlerin Yasaklanması Hakkında
2719-) Bize Ebu'n-Nu'man haber verip (dedi ki), bize Abdulvahid b. Ziyad rivâyet edip (dedi ki), bize Umâre ibnu'l-Ka'ka' rivâyet edip (dedi ki), bize el-Hârisu’l-Ukli, Ebu Zur'a b. Amr b. Cerir'den, (O) Abdullah b. Nuceyy'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Muhakkak ki; melekler, içinde ne köpek bulunan, ne resim bulunan, ne de cünüb kimse bulunan hiçbir eve girmezler."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Melekler, İçinde Resim Bulunan Hiçbir Eve Girmezler
2720-) Bize Ebu'l-Velid rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip dedi ki, Adiyy b. Sabit bana haber verip dedi ki, ben Abdullah b. Yezid'i, Ebu Mes'ud el-Bedri'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet ederken işittim ki, O şöyle buyurmuş: "Müslüman, ailesine sevabını Allah'tan umarak bir harcama yaptığında, bu onun için sadaka olur."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Kişinin Bakmakla Yükümlü Olduğu Kimselere Harcama Yapması Hakkında
2721-) Bize Ebu'n-Nu'man haber verip (dedi ki), bize Sabit b. Yezid rivâyet edip dedi ki, bize Asım el-Ahvel, Muverrik'ten, O da) Abdullah b. Ca'fer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir seferden) döndüğünde benimle Hasan -yahut Hüseyin; (Muverrik demiş ki, zannediyorum O, "Hasan" demişti)-, tarafından karşılanırdı da, (bineğinin üzerinde) beni önüne, Hasan'ı arkasına kor ve biz, Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) binmiş olduğu hayvanın üzerinde Medine'ye gelirdik.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Hayvana Üç Kişinin Binmesi Hakkında
2722-) Bize Saîd b. Süleyman, İshak b. Yahya b. Talha'dan, (O) el-Müseyyeb ile Ma'bed b. Halid'den, (onlar da) Abdullah b. Yezid el-Hatmi'den -ki O, Kûfe'de vali idi-, (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Biz Kays b. Sa'd b. Ubâde'nin yanına, evine gitmiştik. Derken müezzin ezan okumuştu. Biz Kays'a; "kalk da bize namaz kıldır" demiştik de O; "ben, başlarında emir (vali) olmadığım bir topluluğa namaz kıldıracak değilim" karşılığını vermişti. Bunun üzerine, (faziletçe) O'ndan aşağı olmayan, Abdullah b. Hanzala İbni'l-Gâsil isimli bir adam demişti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kişi hayvanının ön tarafına binmeye, yaygısının baş tarafına oturmaya ve evinde imamlık yapmaya (başkalarından) daha lâyıktır." Kays b. Sa'd da o zaman bir azadlısına; "ey falan, kalk da bunlara namaz kıldır" demişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Hayvanın Sahibinin, Hayvanın Ön Tarafına Binmeye Daha Lâyık Olduğu Hakkında
2723-) Bize Ubeydullah b. Mûsa, Usâme b. Zeyd'den, (O da) Muhammed b. Hamza b. Amr el-Eslemi'den (naklen) haber verdi ki, O -ki O'nun babası Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) Sahabi olmuştur-, şöyle dedi: Babamı şöyle derken işitmiştim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "-Her devenin tepesinin üzerinde bir şeytan vadır. Bu sebeple ona bindiğinde Allah'ın adını söyleyin (besmele çekin) ve ihtiyaçlarınızı (gidermekten) geri durmayın!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Her Deve Hörgücünün Üzerinde Bir Şeytan Olduğu Hakkında Gelen Hadisler
2724-) Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Şebâbe b. Sevvar rivâyet edip (dedi ki), bize Leys b. Sa'd, Yezid b. Ebi Habib'den, (O) Sehl b. Muaz b. Enes'ten, (O da) babasından -ki O, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabındandı-, (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bu hayvanlara (zahmet ve meşakkatten) uzak olarak binin, onları kendinize sandalye edinmeyin!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Hayvanların Sandalye Gibi Kullanılmalarının Yasak Oluşu Hakkında
2725-) Bize Abdullah b. Salih, el-Leys'ten (naklen, yukarıdaki hadisi) haber verdi. Ancak O, (bu rivâyetinde) Şebâbe'ye bir şeyde muhalefet etmektedir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Hayvanların Sandalye Gibi Kullanılmalarının Yasak Oluşu Hakkında
2726-) Bize Halid b. Mahled haber verip (dedi ki), bize Malik, Sümeyy'den, (O) Ebu Salih'ten, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "-Yolculuk, işkenceden bir parçadır. O, (yolculuğa çıkan) birinizi uykusundan, yemesinden, içmesinden meneder. Bu sebeple sizden biri, yolculuğundaki istek ve arzusunu yerine getirince ailesinin yanına dönmekte acele etsin!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Yolculuk İşkenceden Bir Parçadır
2727-) Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Saîd b. Ebi Ka'b rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu'l-Hasan el-Abdi rivâyet edip dedi ki, bana Mûsa b. Meysere el-Abdi, Enes b. Malik'ten rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Bir adam Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip, Ona; "yâ Nebiyyullah, ben gerçekten yolculuğa çıkmak istiyorum, (benim için dua buyurun)" dedi. (Hazret-i Peygamber) de Ona; "Ne zaman?" diye sordu. O; "yarın, inşallah" cevabını verdi. (Enes, sözüne devamla) dedi ki; O zaman (Hazret-i Peygamber) O'nun yanına gelip elini tuttu ve O'nun için şöyle dua buyurdu: "-Allah'ın korumasında ve himayesinde olasın! Allah sana takvayı azık versin, (emirlerine uymayı, yasaklarından kaçınmayı nasib etsin), günahını bağışlasın ve nereye yönelirsen -veya "yüzünü nereye çevirirsen..." Saîd, bu iki sözün birinde şüpheye düşmüş-, seni hayra yöneltsin!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İnsan Bîr Kimseyi Uğurladığında Ne Der?
2728-) Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bana Şu'be rivâyet edip (dedi ki), bize Asım el-Ahvel, Abdullah b. Sercis'ten rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), yolculuğa çıktığı zaman şöyle dua buyururdu: "Allah'ım! Muhakkak ki ben, yolculuğun meşakkatinden, geriye üzüntülü dönüşten, varlıktan (ve iyi halden) sonra yokluğa (ve kötü hale) düşmekten, mazlumun bedduasından ve aile ile mala kötü (art niyetli) bakışlardan, (yahut, "aile ile inalda kötü (durumlar) görmekten") sana sığınırım!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Yolcunun, Yola Çıkacağı Zaman Dua Etmesi Hakkında
2729-) Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), Bize Hammâd b. Seleme, Ebu'z-Zübeyr'den, (O) Ali b. Abdillah el-Bâriki'den, (O da) Abdullah b. Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculuğa çıktığında, devesine binince üç defa "Allahu Ekber!" der ve sözüne şöyle devam edermiş: "Bunu bizim hizmetimize veren (Allah'ın) sânı yücedir. Aksi halde biz buna güç yetiremezdik. Biz muhakkak Rabb'imize döneceğiz! Allah'ım! Muhakkak ki ben bu yolculuğumda senden iyilik ile takvayı, (emirlerine uyup yasaklarından kaçınmayı) ve razı olacağın işler (yapmayı nasip etmeni) istiyorum. Allah'ım, bize yolculuğu kolaylaştır! Bize uzak yeri yakın et. Allah'ım, yolculukta yardımcı ve koruyucu, (geride kalan) ailede vekil sensin! Allah'ım, yolculuğumuzda sen bize yardım et ve (geride kalan) ailemizde bize hayırla vekil ol!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Yolcunun, Yola Çıkacağı Zaman Dua Etmesi Hakkında
2730-) Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Ebu Zeyd, Husayn'dan, (O) Salim'den, (O da) Câbir'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Biz (yolculuklarımızda) yukarı çıktığımızda tekbir getirir ("Allahu Ekber" derdik), aşağı indiğimizde teşbihte bulunur, ("Sübhanallah" derdik).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Yolcu, Yukarı Çıkarken Ve Aşağı İnerken Ne Der?
2731-) Bize el-Hakem ibnu'l-Mübarek haber verip (dedi ki), bize Malik, Nafi'den, (O) Hazret-i Ümmü Habibe'nin azadlısı Ebu'l-Cerrah'tan, (O) Hazret-i Ümmü Habibe'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "İçinde zil bulunan kafileye melekler arkadaşlık etmez!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Zil Yasağı Hakkında
2732-) Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Züheyr rivâyet edip (dedi ki), bize Süheyl b. Ebi Salih, babasından, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Melekler, aralarında köpek veya zil bulunan arkadaş topluluğu ile beraber bulunmaz!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Zil Yasağı Hakkında
2733-) Bize Süleyman b. Harb haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Eyyub'dan, (O) Ebu Kılâbe'den, (O) Ebu'l-Muhelleb'den, (O da) İmran b. Husayn'dan (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yolculuktaymış. Derken bir lanet işitmiş. "Bu nedir?" buyurmuş. "Falan kadın, devesine lanet etti" demişler. O zaman (Hazret-i Peygamber); "O (devenin üzerindekileri) aşağı indirin (ve onu bırakın gitsin). Çünkü ona lanet edilmiştir!" buyurmuş. İmran sözüne devamla dedi ki; "Ben (şimdi) sanki, gri renkli bir deve olan bu (deveye) bakar gibiyim!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Hayvanlara Lanet Etme Yasağı
2734-) Bize Ya'lâ rivâyet edip (dedi ki), bize el-A'meş, Ebu Salih'ten, (O da) Ebu Saîd'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kadın üç günlük veya daha uzak bir yere yolculuğa, ancak beraberinde babası veya erkek kardeşi, yahut kocası ya da (kendisiyle evlenmesi) haram olan bir akrabası var iken çıksın!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Kadın, Ancak Beraberinde Bir Mahremî Olduğu Halde Yolculuğa Çıksın!
2735-) Bize el-Heysem b. Cemil haber verip (dedi ki), bize Asım -ki O, ibn Muhammed el-Omeri'dir-, babasından, O da ibn Ömer'den naklen şöyle rivâyet etti: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "İnsanlar tek başına yolculukta olan şeyleri bilselerdi, hiçbir binekli, geceleyin tek başına yolculuk yapmazdı!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Şüphesiz, Yolculukta Tek Başına Olan Şeytandır!
2736-) Bize Ahmed b. İshak ile Affan haber verip dediler ki, bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed b. Aclan, Yakub b. Abdillah ibni'l-Eşecc'den, (O) Saîd ibnu'l-Müseyyeb'den, (O) Sa'd b. Malik'ten, (O da) Havle bint Hakim'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "-Şayet sizden biri bir yere indiğinde; "ben, yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın tam kelimelerine sığınırım" dese, ona bu yerde, oradan göçünceye kadar hiçbir şey zarar vermez!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İnsan Bir Yere İndiğinde Ne Der?
2737-) Bize Ebu Asım, Osman b. Saîd'den, (O da) Enes b. Malik’ten (naklen) haber verdi ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yere indiğinde, iki rekât namaz kılmadıkça -veya "o yere iki rekât namazla veda etmedikçe"- oradan ayrılmazdı. Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: "Osman b. Sa'd zayıftır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Bir Yere İndiğinde İki Rekât Namaz Kılmak Hakkında
2738-) Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Hammad b. Seleme, Ebu'z-Zübeyr'den, (O) Ali b. Abdillah el-Bâriki'den, (O da) Abdullah b. Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculuğundan döndüğünde şöyle buyururdu: "Biz inşallah (sağ salim yurdumuza, yuvamıza) dönüyoruz. (Kusurlarımızdan) tevbe ederiz, (yalnız) Rabb'imize ibadet eder ve (yalnız O'na) hamdederiz!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Yolculuktan Döndüğünde Ne Denir?
2739-) Bize Ebu'l-Velid haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip dedi ki, bize Ebu İshak rivâyet edip dedi ki; ben el-Bera' b. Azib'i şöyle derken işittim: Muhakkak ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adama, yatağına girdiği zaman şöyle demesini emretmişti: "Allah'ım, canımı sana teslim ettim. Yüzümü sana yönelttim, işimi sana bıraktım. Sırtımı sana dayadım. Çünkü senin (bağışını) arzu ediyor, senin (gazabından) korkuyorum. Senden ancak sana sığınılır, ancak seninle kurtulunur. İndirdiğin Kitab'ına ve gönderdiğin Peygamber'ine iman ettim." (Hazret-i Peygamber, sonra şöyle buyurmuştu): "İşte, (yatarken bu duayı okuyan kimse o gece) ölürse, fıtrat (dini olan müslümanlık) üzere ölmüş olur. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Uyuyacağı Zaman Dua Etmek
2740-) Bize Ebu'n-Numan haber verip (dedi ki), bize Hammad b. Zeyd, Ubeydullah b. Ömer'den, (O) Saîd b. Ebi Saîd el-Makburi'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri (yatmak için) döşeğinin yanına geldiğinde döşeğini elbisesinin iç tarafıyla silkelesin, -çünkü o, döşeğinde kendisinden sonra yerine ne geldiğini bilemez- ve şöyle desin: Allah'ım, yanımı (yatağa) senin yardımınla koydum, onu yine senin yardımınla kaldıracağım! Allah'ım, eğer (bu gece) canımı tutar (alırsan), onun (günahlarını) bağışla! Şayet (almaz) salıverirsen, onu, iyi kullarını kendisiyle koruduğun (lûtfunla kötülüklerden, günahlardan) koru!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Uyuyacağı Zaman Dua Etmek
2741-) Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize el-Avvam b. Havşeb haber verip (dedi ki), bana Amr b. Mürre, Abdurrahman b. Ebi Leyla'dan, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize gelmişti. Derken ayağını benimle Fâtıma'nın arasına koyup (oturmuş) ve bize, yataklarımıza girdiğimizde söyleyeceğimiz şeyleri, yani otuzüç defa "Sübhanallah", otuzüç defa "Elhamdülillah" ve otuzdört defa "Allahu Ekber" dememizi öğretmişti. Hazret-i Ali sözüne şöyle devam etti: "Artık ben bunları (söylemeyi) ondan sonra (hiç) bırakmadım!" O zaman bir adam (Hazret-i Ali'ye); "Sıffin savaşının gecesinde de mi?" diye sordu. O da; "Sıffin savaşının gecesinde de!" cevabını verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Uyuyacağı Zaman Tesbihat Yapma Hakkında
2742-) Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) Abdulmelik b. Umeyr'den, (O) Rib'iyy b. Hıraş'tan, (O da) Huzeyfe'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) uyandığında şöyle derdi: "Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun. Sonunda dönüş de O'nadır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İnsan Uykusundan Uyandığında Ne Der?
2743-) Bize Muhammed b. Yezid el-Hızami haber verip (dedi ki), bize el-Velid b. Müslim rivâyet edip (dedi ki), bize el-Evzai rivâyet edip dedi ki, bana Umeyr b. Hâni' el-Ansi rivâyet edip dedi ki, bana Cunâde b. Ebi Umeyye rivâyet edip dedi ki, bana Ubâde ibnu's-Samît, Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) rivâyet etti ki, O şöyle buyurmuş: "Kim geceleyin konuşarak uyanıp da (bu konuşmasında); "tek olan Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O'nun hiçbir ortağı da yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'na mahsustur. O her şeye hakkıyla kaadirdir. Allah bütün yüce sıfatlara sahip, bütün noksanlıklardan uzaktır. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Bütün güç ve kuvvetler ancak Allah'ın yardımıyladır" der, sonra da; "Rabb'im, beni bağışla" duasını eklerse, -veya O, "...sonra dua ederse..." buyurmuştur-, onun duası kabul olunur. Eğer o azmedip abdest alır, sonra da namaz kılarsa, onun namazı kabul olunur. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İnsan Uykusundan Uyandığında Ne Der?
2744-) Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) Seleme b. Kuheyl'den, (O) Abdullah b. Abdirrahman b. Ebza'dan, (O da) babasından (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabaha ulaştığında şöyle dermiş: "Biz; İslam fıtratı, şehadet kelimesi, Peygamberimiz olan Muhammed'in dini ve daima doğru yola meyilli müslüman biri olan babamız İbrahim'in milleti üzerinde kararlı olarak sabaha eriştik!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İnsan Sabaha Ulaştığında Ne Der?
2745-) Bize Saîd b. Amir, Şu'be'den, (O) Ya'lâ b. Atâ'dan, (O) Amr b. Asım'dan, (O da) Ebu Hür ey re’den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ebu Bekir (bir gün); "yâ Resûlüllah, bana, sabaha ve akşama ulaştığımda söyleyeceğim birşey emir buyurun" demiş, (Hazret-i Peygamber de) şöyle buyurmuştu: "Şöyle de: Gökleri ve yeri yaratan, görünen ve görünmeyen her şeyi bilen, her şeyin sahibi ve hakkıyla mâliki olan Allah'ım! Ben senden başka hiçbir ilâhın olmadığına tanıklık ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve onun, (sana) ortak koşmaya (çağırmakla ilgili işlerinden, hilelerinden) sana sığınırım!" (Hazret-i Peygamber, sözünün devamında) buyurmuştu ki: "Bunu sabaha ulaştığında, akşama ulaştığında ve yatağına girdiğinde söyle!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İnsan Sabaha Ulaştığında Ne Der?
2746-) Bize Abdullah b. Saîd -yani İbn Yezid el-Makburi- haber verip (dedi ki), bize Saîd -ki O, İbn Ebi Eyyub'dur-, Ebu Merhum'dan, (O) Sehl b. Muaz b. Enes'ten, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim bir elbise giyer de; "benim hiçbir güç ve kuvvetimin (gerçek bir katkısı) olmaksızın bunu bana giydiren, beni bununla rızıklandıran Allah'a hamdolsun" derse, onun geçmiş günahları bağışlanır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Yeni Bîr Elbise Giydiğinde Ne Denir?
2747-) Bize Abdullah b. Mesleme haber verip (dedi ki), bize Süleyman -yani İbn Bilal-, Rebia'dan, (O) Abdulmelik b. Saîd'den, (O da) Ebu Humeyd'den -veya Ebu Useyd'den- (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz camiye girdiğinde; "Allah'ım, bana rahmetinin kapılarını aç" desin, (oradan) çıktığında ise; "Allah'ım, muhakkak ki ben senden, senin lûtfunu istiyorum" desin. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Camiye Girildiğinde Ve Çıkıldığında Ne Denir?
2748-) Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Ezher b. Sinan, Muhammed b. Vasi'den haber verdi ki, O şöyle demiş: Ben (bir defasında) Mekke'ye gelmiş ve orada (din) kardeşim Salim b. Abdillah'la karşılaşmıştım da O bana, babasından, (O da) dedesinden (naklen) rivâyet etmişti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Kim çarşı-pazara girer de; "Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O tektir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'na mahsustur. O diriltir ve öldürür. Kendisi ise hep diridir, ölmez. Her hayır O'nun eliyle (gerçekleşir). O her şeye hakkıyla kaadirdir" derse, Allah ona bir milyon iyilik yazar, ondan bir milyon kötülük siler ve onu bir milyon derece yükseltir!" (Muhammed b. Vâsi') sözüne şöyle devam etti: Sonra ben Horasan'a gelmiştim. Derken Kuteybe b. Müslim'e rastlamıştım da; "ben gerçekten sana bir hediye getirdim" deyip, O'na (bu hadisi) rivâyet etmiştim. Ondan sonra O, binekli arkadaşlarıyla birlikte bineğe binip çarşıya gelir, (orada) durup bu sözü söyler, ardından geri dönerdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Pazara Girildiğinde Ne Denir?
2749-) Bize Said b. Amir, Hişam'dan, (O) Muhammed b. Sirin'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "İsmimi kendinize isim takın, künyemi ise kendinize künye takmayın. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İsmimi Kendinize İsim Takın, Künyemi İse Kendinize Künye Edinmeyin!
2750-) Bize Affan b. Müslim rivâyet edip (dedi ki), bize Huşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Davud b. Amr, Abdullah b. Ebi Zekeriyya el-Huzai'den, (O da) Ebu'd-Derda'dan (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki, siz Kıyamet günü kendi isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız. Bu sebeple isimlerinizi güzel koyun!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: İsimlerin Güzel Olması Hakkında
2751-) Bize Muhammed b. Kesir haber verip (dedi ki), bize Ubeydullah b. Ömer, Nafî'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Allah'ın en çok sevdiği isimler "Abdullah" ve "Abdurrahman"dır. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Güzel Görülen İsimler
2752-) Bize Zekeriyya b. Adiyy haber verip (dedi ki), bize Mu'temir, er-Rükeyn'den, (O) babasından, (O da) Semûre'den, (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) çocuklarımıza dört ismin, yani Efleh, Nafi', Rebah ve Necah isimlerinin konulmasını yasaklamıştı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Görgü Kuralları Kitabı
Konu: Çirkin Görülen İsimler