Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı
752-)
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Ukayl, İbn Şihâb'dan rivâyet etti (ki O, şöyle dedi): Bana Ca'fer b. Amr b. Ümeyye rivâyet etti ki, babası Amr b. Ümeyye kendisine haber vermiş ki, O (yani Amr), Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) elindeki bir koyun küreğinden (et) kesip (yerken) görmüştü. Sonra O, namaza çağrılmıştı. Bunun üzerine, kendisiyle (et) kesmekte olduğu bıçağı atmış, sonra da kalkmış ve (yeniden) abdest almadığı halde namazı kıldırmıştı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Bundan Dolayı Abdest Almayı Terketmede İzin
753-)
Bize el-Hasan b. Ahmed el-Harrânî haber verdi. (O dedi ki), bize Muhammed b. Seleme, Muhammed b. İshak'tan, (O) Yezîd b. Ebî Habîb'den, (O) el-Culâh'dan, (O) Abdullah b. Sa'îd el-Mahzûmî'den, (O) el-Muğire b. Ebî Burde'den, (O) babasından, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti (ki, Ebû Hureyre) şöyle dedi: Müdlicoğullarından bir adam Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve "ya Resûlüllah, dedi, bizler şu denizin ahalisiyiz. Salla avcılık yaparız. Bu sebeple bir gün, iki gün, üç, dört (gün) o (denizde) açılırız. Yanımıza da dudaklarımız için (yani içmek için) biraz tatlı su alırız. İşte biz bu (tatlı su) ile abdest alırsak, canlarımızın (tehlikeye düşmesinden) korkuyoruz. Şayet canlarımızı tercih eder ve deniz (suyundan) abdest alırsak, bundan dolayı da gönüllerimizde (hoşnudsuzluk) hissediyor ve onun temiz olmamasından korkuyoruz!" Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ondan abdest alınız. Çünkü o, suyu temiz, ölmüş hayvanı helâl olandır. "
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Deniz Suyundan Abdest Alma
754-)
Bize Muhammed İbnu'l-Mübârek, Mâlik'ten -kıraat yoluyla-, (O) Safvân b. Süleym'den, (O da) el-Ezrak sülâlesinden olan Sa'îd b. Seleme'den (naklen) haber verdi ki, el-Muğire b. Ebî Burde -ki O, Abdüddâroğullarından bir adamdır-, O'na (yani Sa'îd'e) haber vermiş ki, O, Ebû Hureyre'yi şöyle derken işitmiş: Bir adam Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup şöyle demiş: "Muhakkak ki bizler, beraberimizde az su olduğu halde denize açılıyoruz. Bu sebeple şayet biz bu (su) ile abdest alırsak, susarız. Acaba deniz suyundan abdest alabilir miyiz?" Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "O, suyu temiz ve temizleyici, ölmüş hayvanı helâl olandır" buyurmuş.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Deniz Suyundan Abdest Alma
755-)
Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Zaide, Hişâm'dan, (O) Muhammed'den, (O) Ebû Hureyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz durgun suya bevletme(sin!) (Çünkü o) sonra ondan (su alıp) yıkanır, (gusleder)"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Durgun Sudan Abdest Alma
756-)
Bize Yezîd b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. İshak, Muhammed b. Ca'fer İbni'z-Zübeyr'den, (O) Ubeydullah b. Abdillah b. Ömer'den, (O da) babasından (naklen) haber verdi (ki, Abdullah) şöyle dedi: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), kendisine, ıssız yerlerde bulunan su ile, ona, hayvan ve yırtıcı canavar nevinden (şeylerin) zaman zaman gidip gelmesinin (hükmü) sorulurken işitmiştim, O şöyle buyurmuştu: "Su iki külteye ulaşırsa onu hiçbir şey pis yapmaz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Pislenmeyen Suyun Miktarı
757-)
Bize Yahya b. Hassan rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Usâme, el-Velid b. Kesîr'den, (O) Muhammed b. Ca'fer İbni'z-Zübeyr'den, (O) Ubeydullah b. Abdillah'tan, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) su ile ona, hayvan ve yırtıcı canavar nevinden (şeylerin) zaman zaman gidip gelmesinin (hükmü) sorulmuştu da, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Su iki külle olduğu zaman pislik taşımaz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Pislenmeyen Suyun Miktarı
758-)
Bize Ebû'l-Velîd et-Tayâlisî ve Ebû Zeyd Sa'îd îbmı'r-Rebî' haber verdi. Onlar dediler ki, bize Şu'be, Muhammed İbnu'l-Munkedir'den rivâyet etti (ki, O şöyle) dedi: Ben Câbir'i, şöyle derken işitmiştim: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ben (hiçbir şeyi) akledemez bir halde hasta iken bana hasta ziyareti yapmak üzere yanıma gelmişti de abdest almış ve abdest suyundan üzerime dökmüştü. Bunun üzerine aklım başıma gelmişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Kullanılmış Su İle Abdest Alma
759-)
Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Yezîd b. Atâ', Simâk'ten, (O) İkrime'den, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti (ki, İbn Abbâs) şöyle dedi: Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımlarından bir kadın kalkmış ve büyük bir çanağın içinden (su olarak) cünüblükten gusletmişti. Daha sonra Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), yıkanmak üzere O'nun artığına (doğru) kalktı. Bunun üzerine (O hanımı); "muhakkak ki ben senden önce onun içinden (su alarak) gusletmiştim" dedi. O zaman Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); "şüphesiz durum şu ki, suya cünüblük yoktur" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Kadının Abdest Suyunun Artığı İle Abdest Alma
760-)
Bize Ubeydullah, Süfyân'dan, (O) Simâk b. Harb'den, (O) İkrime'den, (O) İbn Abbâs'tan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen), onun (yani bir önceki hadisin) benzerini haber verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Kadının Abdest Suyunun Artığı İle Abdest Alma
761-)
Bize el-Hakem İbnul-Mübârek haber verip (edi ki), bize Mâlik, İshâk b. Abdillah b. Ebi Talha'dan, (O) Humeyde bint Ubeyd b. Rifâ'a'dan, (O da) Kebşe bint Ka'b b. Mâlik'ten -ki O İbn Ebi Katâde'nin (nikâhı) altındaydı- (naklen) haber verdi ki, Ebû Katâde O'nun yanına girmişti. O da O'na abdest suyu dökmüştü. Derken bir kedi ondan içmeye gelmişti. Bunun üzerine Ebû Katâde kabı onun için eğmiş, o da içmişti. Kebşe (sözüne devamla) dedi ki, (Ebû Katâde) ise beni (bu manzaraya) bakarken görmüş ve "yeğenim, hayret mi ediyorsun?" demişti. Ben, "evet" karşılığını vermiştim. (O zaman) o şöyle demişti: Muhakkak ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz o (yani kedi) pis değildir. O ancak sizin etrafınızda dolaşan erkek veya dişi (canlı)lardandır."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Kedi Kabdan Bir Şey Yiyip İçtiği Zaman
762-)
Bize Vehb b. Cerîr haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Ebu't-Teyyâh'tan, (O) Mutarriften, (O da) Abdullah b. Muğaffel'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Köpek kabın içinde (bir şey) yiyip içdiği, onu yaladığı zaman o (kabı) yedi kere yıkayınız. Sekizinci (yıkamada) ise onu toprağa bulayıp (ovunuz)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Köpeğin Kabdan Yiyip İçmesi
763-)
Bize Muhammed b. Yûsuf, İbn Uyeyne'den, (O) ez-Zührî'den, (O) Ubeydullah'tan, (O) İbn Abbâs'tan, (O da) Meymûne'den (naklen) haber verdi ki, bir fare bir tereyağının içine düşüp ölmüştü de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "O (fareyi), etrafı ile beraber atın ve o (yağın geri kalanını) yiyin."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Tereyağına Fare Düşebilir?
764-)
Bize el-Mualla b. Esed haber verip (dedi ki), bize Abdulvâhid b. Ziyâd rivâyet edip (dedi ki), bize el-A'meş, Mücâhid'den, (O) Tâvûs'tan, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti (ki, İbn Abbâs) şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki kabre rastlamıştı da şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, o (kabirdekiler) kabirlerinde azâb edilmektedirler. Büyük bir (işten) dolayı da azâb edilmiyorlar. Onlardan birisi söz taşır, (koğuculuk yapardı). Diğeri ise idrardan korunmazdı." (İbn Abbâs) dedi ki, (Hazret-i Peygamber), sonra yaprakları soyulmuş yaş bir (hurma dalı alıp kırdı ve onlardan her bir kabrin başına bir parça(sım) soktu, sonra da şöyle buyurdu: "Umulur ki o (dal parçaları) kurumadığı sürece onların (azâblan) hafifletilir. "
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: İdrardan Korunmak
765-)
Bize Ca'fer b. Avn rivâyet edip (dedi ki), Yahya b. Sa'îd, Enes'ten, haber verdi (ki, O) şöyle demiş: Bir bedevi Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gelmişti. Sonra (Hazret-i Peygamber'in yanından) kalkınca (gidip) caminin bir tarafına bevletmişti. Bunun üzerine Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabı ona bağırmışlardı da, (Hazret-i Peygamber) onları ondan savmış, sonra bir kova su istetip bunu, onun sidiğinin üzerine dökmüştü.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Camide Bevletmek
766-)
Bize Osman b. Ömer haber verip (dedi ki), bize Mâlik b. Enes rivâyet etti. (Dârimi dedi ki, Osman) bize onu Yûnus'tan (naklen) de rivâyet etti. (Malik ve Yûnus da) ez-Zührî'den, (O) Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'den, (O da) Ümmü Kays bint Mihsan'dan (naklen rivâyet ettiler) ki, O (yani Ümmü Kays), Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem), (henüz) yemek yeme çağına gelmemiş olan bir oğlunu getirmişti de (Hazret-i Peygamber) onu kucağına oturtmuştu. O da O'nun üzerine bevletmişti. (Ümmü Kays) dedi ki, bunun üzerine (Hazret-i Peygamber) su istemiş ve (onu, elbisesinin sidikle pislenmiş yerine) serpmiş, (ama) o (yeri) yıkamamıştı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Yemek Yememiş Olan Çocuğun İdrarı
767-)
Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Mâlik b. Enes, Muhammed b. Umâre'den, (O) Muhammed b. İbrahim et-Teymî'den, (O da) İbrahim b. Abdirrahman b. Avf in bin ümmü veled'inden (naklen) rivâyet etti ki, O (yani İbrahim'in ümmü veled'i) Ümmü Seleme'ye sormuş ve şöyle demiş: Doğrusu ben, elbisemin eteğini uzatan, sonra da pis yerlerde yürüyen bir kadınım. (Elbisemin eteği pis olur mu?) Ümmü Seleme şu karşılığı vermiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), "O (elbisenin pislenen eteğini), (pis yerden) sonraki (temiz yer) temizler" buyurmuştur. (Bu kitabın râvisi İsa b. Ömer es-Semerkandi dedi ki): Ebû Muhammed (ed-Dârimi'ye), "bu (hadisin zahiri hükmünü) kabul eder misin?" dedim. "Bilmem!" karşılığını verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Yeryüzünün Bazısı Bazısını Temizler
768-)
Bize Muhammed İbnu’l-Alâ’ haber verip (dedi ki), bize Ebû Usâme rivâyet edip (dedi ki), bize Avf rivâyet etti. (O dedi ki), bana Ebû Recâ el-Utâridi, İmrân b. Husayn rivâyet etti (ki, İmrân) şöyle dedi: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bir yolculukta idik. (Hazret-i Peygamber, neden) sonra (bineğinden) indi ve abdest suyu isteyip abdest aldı. Sonra namaza çağrıldı, (ezan okundu) da cemaate namaz kıldırdı. O, namazından döndüğünde, (cemaatten) ayrılmış, cemaatle namaz kılmamış bir adam fördü. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na: "Falan! Cemaatle namaz kılmaktan seni ne menetti?" buyurdu. O da şöyle karşılık verdi: "Ya Resûlüllah! Cünüb oldum. Su da yok." O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Toprağa bak. Çünkü o, sana yeter."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Teyemmüm
769-)
Bize Muhammed b. İshak rivâyet edip (dedi ki), bana Abdullah b. Nâfi’, el-Leys b. Sa'd'dan, (O) Bekr b. Sevâde'den, (o) Atâ’ b. Yesâr'dan, (O da) Ebû Sa'îd el-Hudrî'den (naklen) rivâyet etti (ki, Ebû Sa'îd) şöyle dedi: İki adam bir yolculuğa çıkmışlardı. Derken, yanlarında hiç su olmadığı bir halde namaz vakitleri gelmiş, onlar da temiz toprağa teyemmüm edip namaz kılmışlar. Sonra (namaz) vakti içinde su bulmuşlar. Bundan dolayı onların biri abdest (alarak) namazı tekrar kılmış, diğeri ise tekrar kılmamış. Daha sonra Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmiş ve bunu (O'na) anlatmışlar. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber) tekrar kılmayana; "Sünnet'e uygun hareket ettin. Namazın sana kâfidir." buyurmuş; abdest alıp tekrar kılana ise; "sana iki kat sevap vardır" buyurmuştu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Teyemmüm
770-)
Bize Affân rivâyet edip (dedi ki), bize Ebân b. Yezîd el-Attâr rivâyet edip (dedi ki), bize Katâde, Sa'îd b. Abdirrahman b. Ebza'dan, (O) babasından, (O da) Ammâr b. Yâsir'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); "teyemmümde, yüz ve avuçlar için (toprağa) bir vuruş vardır" buyururdu. Abdullah (ed-Dârimî); "bunun isnadı sahihtir" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Teyemmüm Toprağa Bir Defa Vurularak Yapılır
771-)
Bize Abdullah b. Sa'îd haber verip (dedi ki), bize Ebû Usâme, Hişâm b. Urve'den, (O) babasından, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, O (yani Hazret-i Âişe), (Hazret-i Peygamberle bir sefere çıkarken) Hazret-i Esmâ'dan bir gerdanlık ödünç almıştı. Sonra (bu gerdanlık sefer esnasında) kaybolmuştu. Bundan dolayı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ashabından bazı insanları onu aramak için göndermişti de onların namaz vaktileri gelmiş ve (suları olmadığı için) abdestsiz namaz kılmışlardı. Daha sonra Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına geldiklerinde bu (durumu) O'na şikâyet etmişlerdi. Bunun üzerine "teyemmüm âyeti" inmişti. O zaman Useyd b. Hudeyr (Hazret-i Âişe'ye hitaben) şöyle demişti: Allah sana hayırlı mükafaatlar versin! Vallahi, senin başına asla hiçbir iş gelmemiştir ki, Allah, senin için ondan bir çıkış yolu yapmış, müslümanlar için de onda bir bereket kılmış.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Teyemmüm Toprağa Bir Defa Vurularak Yapılır
772-)
Bize Ebu'l-Velîd haber verip (dedi ki), bize Zâ'ide, Süleyman'dan, (O) Salim b. Ebi'l-Ca'd'dan, (O) Küreyb'den, (O) İbn Abbâs'tan, (O da teyzesi) Hazret-i Meymûne'den (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Meymûne) şöyle dedi: (Bir gün) Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) için su koydum. O da ellerinin üzerine döküp onunla (yani sol eliyle) avret yerini yıkamaya başladı. (Bu yıkamayı) bitirince onu (yani sol elini) yere -veya bir duvara sürdü. -(Yere mi, duvara mı sürdüğünde) Süleyman şüpheye düştü-. Sonra ağzına su verdi, burnuna su çekti. Ardından yüzünü ve kolunu yıkadı, başına ve vücûduna (su) döktü. Nihayet (guslünü) bitirince bir tarafa çekilip ayaklarını yıkadı. O zaman ben kendisine bir çarşaf (havlu) verdim. Ama O kabul etmedi ve eliyle (vücûdunun sularını) gidermeye başladı. (Hazret-i Meymûne) dedi ki; ben de O'nu, guslünü bitirinceye kadar perdelemiştim. Süleyman dedi ki, Salim (rivâyetinin) sonunda bildirdi ki; Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) bu şekilde gusül yapması, cünüblükten dolayı idi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Cünüblükten Dolayı Gusül Yapmak Hakkında
773-)
Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), bize Hişâm b. Urve, babasından, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (gusül yapmaya) başlardı da (önce) ellerini yıkar, peşine namaz abdesti gibi abdest alır, sonra avucunu suyun içine sokar ve (parmakları) ile saçının diplerini hilâller, nihayet, (baş) derisinin üstünün ıslandığına kanaat getirince eliyle üç avuç (su) avuçlar ve bunları başının üzerine döker, daha sonra da vücûdunu yıkardı. Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, bu (rivâyet) bana, Salim b. Ebi'l-Ca'd’ın (bir önceki) rivâyetinden daha iyi geliyor.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Cünüblükten Dolayı Gusül Yapmak Hakkında
774-)
Bize Muhammed b. Kesîr, el-Evzâ'î'den, (O) ez-Zührî'den, (O) Urve'den, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Ben ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cünüblükten dolayı bir kabdan gusül yapardık.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Erkek Ve Kadın Bir Kabdan Gusül Yapabilirler
775-)
Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), Ca'fer b. Burkan, ez-Zührî'den (O) Urve'den, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Ben ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kabdan -ki o faraktır- gusül yap ardık.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Erkek Ve Kadın Bir Kabdan Gusül Yapabilirler
776-)
Bize Muhammed İbnu’l-Fadl haber verip (dedi ki), bize Hammad b. Seleme, Atâ’ İbnu's-Sâib'den, (O) Zâzân'dan, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim cünüblükten, bir kıl yeri (kadar kısmı), kendisine su isabet etmemiş bir halde (kuru) bırakırsa, o (kuru kalan yere) Cehennemde şöyle şöyle yapılır." -Hazret-i Ali dedi ki, işte bundan dolayı başımın (saçına) düşman kesildim -(Hazret-i Ali) saçını keserdi-."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Cünüblükten Bir Kıl Yerini Kuru Bırakan Kimse
777-)
Bize Ebu'l-Muğire haber verip (dedi ki), bize el-Evzâ'î rivâyet edip dedi ki; bana Atâ’ b. Ebû Rebah'ın şöyle dediği ulaştı: O (yani Atâ'), İbn Abbâs'ı şöyle haber verirke-n işitmiş: Bir adama Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bir yara isabet etmiş. Sonra da ihtilâm olmuş. Bundan dolayı gusül yapması emredilmiş. (O da yapmış) ve ölmüş. Bu, Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) ulaşmış. Bunun üzerine O şöyle buyurmuş: "Onu öldürdüler. Allah da onları katletsin! Cehaletin devası sormak değil mi?"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Kendisine Cünüblük İsabet Eden Yaralı
778-)
Yine Atâ’ şöyle demiş: Bana ulaştı ki, ondan sonra Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) (nasıl yapmalıydı?) diye sorulmuş, O da şöyle buyurmuş: "Keşke vücûdunu yıkasaydı ve başının yara isabet eden yerini (meshedip kuru) bıraksaydı!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Kendisine Cünüblük İsabet Eden Yaralı
779-)
Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Sâbit'ten (O da) Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defasında) tek bir günde (bütün) hanımlarını dolaşmış, (onlarla cima yapmıştı.)
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hanımlarını Tek Gusülle Dolaşan Kimse
780-)
Bize Affân rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Sabit, Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defasında) bir gecede bütün hanımlarını dolaşmış, (onlarla cima' yapmıştı).
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hanımlarını Tek Gusülle Dolaşan Kimse
781-)
Bize
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hanımlarını Tek Gusülle Dolaşan Kimse
782-)
Bize
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hanımlarını Tek Gusülle Dolaşan Kimse
783-)
Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Mehdî b. Meymûn rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed b. Abdillah b. Ebî Ya'kûb, el-Hasan b. Ali'nin âzâdlısı olan el-Hasan b. Sa'd'dan, (O da) Abdullah b. Ca'fer'den (naklen) rivâyet etti (ki, Abdullah) şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün beni bineğinin terkisine almış ve bana, insanlardan hiç kimseye anlatmayacağım gizli bir söz söylemişti. Bir tümsek veya hurma ağacı kümesi ise, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem), def-i haceti için arkasına gizlendiği şeylerin, (O'na) en sevimli gelenleriydi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Kendisiyle Gizlenilmesi Müstehab Olan Şeyler
784-)
Bize Ubeydullah b. Mûsa, Süfyân'dan, (O) Abdullah b. Dinar'dan, (O da) İbn Ömer'den (naklen) haber verdi (ki, İbn Ömer) şöyle dedi: Ömer, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup demişti ki, "bana geceleyin cünüblük isabet ediyor, (cünüb oluyorum. Nasıl yapmalıyım?)" Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber) O'na; erkeklik organını yıkamasını, abdest almasını, sonra da uyumasını emretmişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Cünüb Uyumak İstediği Zaman
785-)
Bize Ahmed b. Halici haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. İshak, Abdurrahman İbnu'l-Esved'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti (ki, babası el-Esved) şöyle dedi: Hazret-i Âişe'ye, Resûlüllah’ın, (sallallahü aleyhi ve sellem) cünüb olduğu halde uyumak istediğinde ne yaptığını sordum. O da şöyle karşılık verdi: Namaz abdesti gibi abdest alır, sonra uyurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Cünüb Uyumak İstediği Zaman
786-)
Bize Yahya b. Mûsa haber verip (dedi ki), bize Ab-durrezzâk rivâyet edip (dedi ki), İbn Cureyc haber verdi. (O dedi ki), bana Amr b. Dinar, Abdurrahman İbnu's-Sâ'ib'den, (O) Abdurrahman b. Suâd'dan -ki o, Medinelilerden beğenilen biri idi-, (O da) Ebû Eyyûb el-Ensârî'den (naklen) haber verdi ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Su, sudan dolayı (gerekir),"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Su Sudan Dolayı Gerekir
787-)
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Ukayl, İbn Şihâb'dan, (O da) Sehl b. Sa'd es-Sâ'idî'den (naklen) rivâyet etti -ki O, Hazret-i Peygamber'e- (sallallahü aleyhi ve sellem) ulaşmış ve O'ndan (bazı hadişler) işitmişti. O, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat ettiğinde onbeş yaşındaydı-; rivâyet etti (ki, O şöyle dedi): Bana Übey b. Ka'b rivâyet etti ki, (bazı Sahâbilerin, Hazret-i Peygamber'in) "Su, sudan dolayı (gerekir)" sözü hakkında verdikleri fetva, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) İslam'ın başlangıcında vermiş olduğu bir kolaylık (ruhsat) idi. (Hazret-i Peygamber) daha sonra gusül yapılmasını emretmiş idi. Abdullah (ed-Dârimi) dedi ki: O'ndan (yani Ukayl'dan) başkası demiş ki, ez-Zührî şöyle dedi: Bana, razı olduğum kimselerden birisi, Sehl b. Sa'd'den (naklen) rivâyet etti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Su Sudan Dolayı Gerekir
788-)
Bize Ebû Ca'fer Muhammed b. Mihrân el-Cemmâl haber verip (dedi ki), bize Mübeşşir el-Halebî, Muhammed b. Ebî Ğassân'dan, (O) Ebû Hâzim'den (O da) Sehl b. Sa'd'dan (naklen) rivâyet etti (ki, Sehl şöyle dedi): Bana Übey b. Ka'b rivâyet etti ki, (bazı Sahâbilerin), "su sudan dolayı (gerekir)" diye verdikleri fetva, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem), İslam'ın -veya zamanın- başlangıcında vermiş olduğu bir kolaylık (ruhsat) idi. Sonra (cima yapıldığında, meni inmese de) gusül yapıldı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Su Sudan Dolayı Gerekir
789-)
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Hişâm, Katâde'den, (O) el-Hasan'dan, (O) Ebû Râfi'den, (O) Ebû Hureyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "(Erkek) onun (yani kadının) dört parçası arasına oturduğu, sonra da ona yüklendiği (veya onu yorduğu) zaman, gusül yapması vâcib olmuştur.".
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Sünnet Edilecek Yerin Sünnet Edilecek Yere Dokunması Hakkında
790-)
Bize Ebu’l-Velîd et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Ata’ el-Hurâsâni'den, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Sa'îd İbnu'l-Müseyyeb'i, şöyle derken işittim: Teyzem Havle bint Hakim es-Sülemiyye, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem), ihtilâm olan kadının (durumunu) sormuştu da (Hazret-i Peygamber) O'na, gusül yapmasını emretmişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Rüyasında Erkeğin Gördüğü Şeyi Gören Kadın Hakkında
791-)
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Ukayl, İbn Şihâb'dan rivâyet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Urve İbnu'z-Zübeyr, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) eşi Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, O (yani Hazret-i Âişe) O'na (yani Urve'ye) haber vermiş ki, Ebû Talha'nın oğullarının annesi Ümmü Süleym, Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna girip demişti ki "Ya Resûlüllah! Şüphesiz Allah hakkı (açıklamaktan) çekinmez. Söyler misin, rü'yada erkeğin gördüğü şeyi gören kadın gusül yapacak mı?" (Hazret-i Peygamber de) "evet" buyurmuştu, Hazret-i Âişe demiş ki, bunun üzerine ben, (Ümmü Süleym'e) "ayıp sana! Kadın bunu görür mü?" demiştim de, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na (yani Hazret-i Âişe'ye) dönüp şöyle buyurmuştu: "Allah iyiliğini versin! Peki (çocukla annesi arasındaki) benzerlik nereden."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Rüyasında Erkeğin Gördüğü Şeyi Gören Kadın Hakkında
792-)
Bize Muhammed b. Kesîr, el-Evzâ'î'den, (O) İshak b. Abdillah b. Ebû Talha'dan, (O da) Enes'ten (naklen) haber verdi (ki, Enes) şöyle dedi: Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna, yanında Ümmü Seleme var iken Ümmü Süleym girmiş ve şöyle demişti: "Kadın, rüyasında, erkeğin gördüğü şeyi görür. (Bunun hakkında ne buyurursunuz?)" Bunun üzerine Ümmü Seleme, "Allah iyiliğini versin, Ümmü Süleym! Kadınları rezil rüsvay ettin!" demişti de Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ümmü Süleym'e arka çıkarak şöyle buyurmuştu: "Bilâkis Allah senin iyiliğini versin! Şüphe yok ki sizin en hayırlınız, kendisini ilgilendiren şeyi sorandır. (Kadın rüyalandığında elbisesinde veya avret yerinde) o suyu (yani meniyi) görürse gusül yapsın!" (O zaman) Ümmü Süleym şöyle demişti: "Kadınların da suyu (yani menisi) var mı, ya Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)?" "Evet" buyurdu, "ya çocuk onlara nereden benzer? Onlar (yani kadınlar) erkeklerin sadece benzerleridirler. "
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Rüyasında Erkeğin Gördüğü Şeyi Gören Kadın Hakkında
793-)
Bize Yahya b. Mûsa haber verip (dedi ki), bize Abdiırrezzâk, Abdullah b. Ömer'den, (O) Ubeydullah b. Ömer'den, (O) el-Kâsım'dan, (O) Hazret-i Âişe'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Peygamber uyanıp da, ihtilâm olduğunu hatırlamadığı halde (elbisesinde veya avret yerinde) ıslaklık gören kimse hakkında şöyle buyurdu: "Gusül yapsın. Fakat şayet o, bir ıslaklık görmediği halde ihtilâm olduğunu bilirse ona, gusül yapmak gerekmez. "
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: İhtîlâm Olduğunu Hatırlamadığı Halde Islaklık Gören Kimse
794-)
Bize Ebû Nu'aym haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zührîden, (O) Ebû Seleme'den, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti (ki, Ebû Hureyre) şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "biriniz uykusundan uyandığında, elini üç (kere) yıkamadıkça onu abdest suyuna sokmasın!" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Biriniz Uykusundan Uyandığında
795-)
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Süfyân b. Uyeyne, Amr b. Dinar'dan, (O) Sa'îd İbnu'l-Huveyris'ten, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti (ki, İbn Abbâs) şöyle dedi: (Bir gün) biz Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında idik. Derken O helaya girip çıkmıştı. Ardından ise yemek getirilmişti. (Yemeğe başlaması) üzerine; "abdest almayacak mısınız?" denilince O şöyle buyurmuştu: "Namaz mı kılıyorum ki abdest alayım?"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Adam Heladan Çıkıp Yemek Yiyebilir
796-)
Bize Ebu'l-Muğire, el-Evzâ'î'den, (O) ez-Zührî'den, (O) Urve İbnu'z-Zübeyr ve Amra bint Abdirrahman b. Sa'd b. Zurâre'den, (onlar da) Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Ümmü Habibe bint Cahş’ın hayız (özür) kanı, o Abdurrahman b. Avf’ın nikâhında iken yedi yıl devanı etmişti. Bir ara O, bu derdini Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) söylemişti de Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, o hayız (kanı) değildir. O ancak bir damar(dan gelen kandır). Binaenaleyh hayız (vaktin) geldiğinde namazı bırak, gittiğinde gusül yapıp namazını kıl." Hazret-i Âişe dedi ki, ondan sonra, O, her namaz için gusül yapar, sonra namaz kılardı. O, (gusül yapmak için), kızkardeşi Zeyneb bint Cahş'a ait bir çamaşır teknesinin içine otururdu da kanın kırmızılığı, suyun üstüne çıkardı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehaza
797-)
Bize Ebû Asım, ed-Destüvâ yapımı mal alıp satan Hişâm'dan, (O) Hammâd'dan, (O) İbrahim'den, (O) el-Esved'den, (O da), Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçluiken kendisi ile mübaşerette bulunurdu
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Oruçlunun Mübaşereti
798-)
Bize Ebû Hatim el-Basrî Ravh b. Eşlem haber verip (dedi ki), bize Zâîde, Süleyman'dan, (O) İbrahim'den, (O) el-Esved'den, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken onlarla (yani hanımlarıyla) mübaşerette bulunurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Oruçlunun Mübaşereti
799-)
Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip dedi ki, Süleyman bana, Sabit b. Ubeyd'den, (O) el-Kâsım'dan, (O) Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (mescidde i'tikâftayken bir gün) O'na, "bana seccadeyi uzatıver" buyurmuştu. O da, "doğrusu ben hayızlıyım!" demişti. (O zaman Hazret-i Peygamber); "her halde o (hayız) senin elinde yoktur" buyurmuştu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızlı Kadın Seccadeyi Uzatabilir
800-)
Bize Ahmed b. Hâlid haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. İshak, Fâtima bintu'l-Munzir'den, (O da) ninesi Esma' binti Ebî Bekr'den (naklen) rivâyet etti (ki, Esma') şöyle dedi: Bir kadını, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem), hayızdan temizlendiğinde elbisesini nasıl yapıp (temzileyeceğini) sorarken işitmiştim. (Hazret-i Peygamber ona) şöyle buyurmuştu: "Şayet onda bir kan görürsen onu kazı, sonra onu (su ile) ovup (yıka), sonra elbisenin diğer taraflarına (su) serp, sonra da onunla namazını kıl."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Elbiseye Bulaşan Hayız Kanı Hakkında
801-)
Bize Muhammed b. Yûsuf rivâyet edip (dedi ki), bize İsrail), İbrahim b. Muhacir’den, (O) Safiyye bint Şeybe b. Osman'dan, (O da) mü'minlerin annesi Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Ensâr'dan bir kadın Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) hayzı sormuş, (Hazret-i Peygamber de) şöyle buyurmuştu: "Suyunu ve sidr ağacının öğütülmüş yaprağını alıp yıkan ve (vücûdunu) iyice temizle. Sonra başının üzerine, saç diplerine ulaştırıncaya kadar (su) dök. Ardından güzel koku (misk) sürülmüş bir bez parçası al (ve onunla temizlen)." (Kadın) "onunla nasıl yapıp (temizlenirim), ya Resûlüllah?" demişti. (Hazret-i Peygamber) bir şey söylememişti. (Kadın tekrar); "nasıl yapıp (temizlenirim), ya Resûlüllah?" (demiş), (Hazret-i Peygamber yine) bir şey söylememişti. Bunun üzerine Âişe, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) işitiyorken; "güzel koku (misk) sürülmüş bir bez parçası al ve onunla kan izlerini araştırıp (üzerlerinden gezdir)" demişti de (Hazret-i Peygamber) onu yadırgamamıştı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehazanın Guslü Hakkında