Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı
1303-)
Bize Ubeydullah b. Abdilmecid haber verip (dedi ki), bize Mâlik, İbn Şihâb'dan, (O da) Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) bir ata binmişti. Derken ondan düşmüş ve sağ tarafı zedelenmişti. Bu sebeple namazlardan birini oturarak kıldırmıştı. Biz de O'nunla beraber oturarak namaz kılmıştık. Sonra (Hazret-i Peygamber, namazdan) ayrılınca şöyle buyurmuştu: "İmam ancak kendisine uyulması için imam yapılmıştır. Binaenaleyh ona muhalefet etmeyin. O ayakta namaz kıldığı zaman siz de ayakta namaz kılın. O rükûa gittiği zaman siz de rükûa gidin. O (rükûdan) doğrulduğu zaman siz de doğrulun. O, "Semia'llahu Limen Hamideh" deyince siz, "Rabbena Ve Leke'l-Hamd" deyin. O oturarak namaz kılarsa, sizin tümünüzde oturarak namaz kılın."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İmamın Arkasında İmam Oturuyorken Namaz Kılanlar Hakkında
1304-)
Bize Ahmed b. Yûnus haber verip (dedi ki), bize Zaide rivâyet edip (dedi ki), bize İbn Ebî Âişe, Ubeydullah'tan, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: (Bir gün) Âişe'nin huzuruna girip; "bana Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) hastalığından bahsetmez misin?" demiştim, O da; "Olur" demişti. "Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) (hastalığı) ağırlaşmıştı. Bir ara; "Cemaat namaz kıldı mı?" buyurmuş, biz de; "hayır, onlar seni gözlüyorlar, ya Resûlüllah!" demiştik. Bunun üzerine; "Benim için leğene su koyun" buyurmuştu. (Hazret-i Âişe) dedi ki, biz de, (buyurduğunu) yapmıştık. O da gusül yapmış, sonra kalkmak için davranmış, fakat bayılmıştı. sonra ayılmış ve "Cemaat namazı kıldı mı?" buyurmuştu. Biz de, "hayır, onlar seni gözlüyorlar, ya Resûlüllah!" demiştik. O zaman; "Benim için leğene su koyun" buyurmuştu. Biz de (buyurduğunu) yapmıştık. (O da gusül yapmış), sonra kalkmak için davranmış, ama bayılmıştı. Daha sonra ayılmış "Cemaat namaz kıldı mı?" buyurmuştu. Biz de; "hayır, onlar seni gözlüyorlar, ya Resûlüllah!" demiştik. (Hazret-i Âişe) dedi ki, insanlar da, camide toplanmış, yatsı namazı için Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) gözlüyorlardı. (Hazret-i Âişe) dedi ki, bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), cemaate namazı kıldırması için Ebû Bekir'e haber göndermişti. (Hazret-i Âişe) dedi ki, haberci de O'na gelip; "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sana, cemaate namaz kıldırmanı emrediyor" demişti. O zaman Ebû Bekir -ki O, yumuşak kalbli bir adamdı-; "ya Ömer, cemaate namazı sen kıldır!" demiş, Ömer de O'na; "buna sen daha lâyıksın." karşılığını vermişti. (Hazret-i Âişe) dedi ki, bunun üzerine o (hastalık) günlerinde onlara namazı Ebû Bekir kıldırmıştı. (Hazret-i Âişe) dedi ki, sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendinde bir hafiflik hissetmiş ve biri el-Abbâs olan iki adamın arasında, Ebû Bekir cemaate namaz kıldırıyorken öğle namazına çıkmıştı. Bekir O'nu görünce geri çekilmeye davranmıştı da Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na geri çekilmemesi için işaret etmişti. (Hazret-i Peygamber) o iki (kişiye de); "Beni O'nun yanına oturtun" buyurmuş, onlar da O'nu Ebû Bekir'in yanına oturtmuşlardı. (Hazret-i Âişe) dedi ki, o zaman, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) oturmuş olduğu halde Ebû Bekir ayakta Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) namazına, cemaat de Ebû Bekir'in namazına uyarak namaz kılmaya başlamışlardı. Ubeydullah dedi ki, bundan sonra Abdullah b. Abbâs’ın huzuruna girmiş ve O'na; "Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) hastalığı hakkında Âişe'nin bana anlattıklarını sana arzedeyim mi?" demiştim. O, "söyle bakalım" demişti. Ben de O'nun anlattıklarını O'na arzetmiştim de O, onlardan hiçbir şeyi yadırgamamıştı. Sadece; "O, el-Abbâs'la beraber olan adamın ismini sana söyledi mi?" demiş, ben de "Hayır" demiştim. O da; "O, Ali b. Ebî Tâlib'di" demişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İmamın Arkasında İmam Oturuyorken Namaz Kılanlar Hakkında
1305-)
Bize Ebû Ma'mer İsmail b. İbrahim, Abdulazîz b. Ebî Hâzim'den, (O) babasından, (O da) Sehl b. Sad'dan (naklen) haber verdi ki O şöyle dedi: Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) minberin üzerine çıktığım görmüştüm. O tekbir almış, cemaat de peşinden tekbir almıştı. Sonra, minberin üzerinde iken rükûa gitmiş, daha sonra ise (rukûdan) başını kaldırmış ve gerisin geri aşağı inip minberin dibinde secde etmişti. Sonra, namazını bitirinceye kadar aynı şekilde hareket etmişti Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, bu (hadiste) imamın cemaatinden daha yüksekte olmasına ruhsat vardır. Namazda bu kadar amel yapmak da (caizdir).
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İmam Bir Topluluğa Onlardan Daha Yüksekte İken Namaz Kıldırabilir
1306-)
Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), bize İsmail b. Ebû Hâlid, Kays'tan, (O da) Ebû Mes'ûd el-Ensârî'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Bir adam Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip; "ya Resûlüllah! Vallahi ben sabah namazından, falanın onu bize uzun kıldırması sebebiyle geri kalıyorum" demişti de ben, Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) hiçbir vaazda o günkünden daha çok kızdığını görmemiştim.. O vakit O şöyle buyurmuştu: "Ey insanlar! Şüphe yok ki içinizde nefret ettirenler var! Bu sebeple, kim cemaate namaz kıldırırsa hafif kıldırsın, (kısa tutsun). Çünkü onların içinde yaşlı, zayıf ve ihtiyaç sahibi kimseler vardır."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İmama Namazı Hafif Kıldırması Hakkında Emredilenler
1307-)
Bize Hâşim İbnu'l-Kâsım haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Katâde'den, şöyle dediğini rivâyet etti: Enes'i, şöyle derken işittim: "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), tam kıldırmakla beraber, insanların en hafif namaz kıldıranı idi."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İmama Namazı Hafif Kıldırması Hakkında Emredilenler
1308-)
Bize Vehb b. Cerîr haber verip (dedi ki), bize Hişâm rivâyet edip dedi ki, bana Yahya b. Ebî Kesîr, Abdullah b. Ebî Katâde'den, (O da) babasından (naklen) yazdı ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Namaza çağrıldığı, (ezan okunduğu) zaman beni görmedikçe ayağa kalkmayın."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namaza Kamet Getirildiğinde Cemaat Ne Zaman Kalkar?
1309-)
Bize Yezîd b. Harun haber verip (dedi ki), bize Hemmâm haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Ebî Kesîr rivâyet edip (dedi ki), bize Abdullah b. Ebî Katâde rivâyet etti ki, babası ona rivâyet etmiş ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Namaza kamet getirildiği zaman, beni görmedikçe ayağa kalkmayın."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namaza Kamet Getirildiğinde Cemaat Ne Zaman Kalkar?
1310-)
Bize Hâşim İbnu'l-Kasım ve Sa'îd b. Âmir, Şu'be'den, (O) Katâde'den, (O da) Enes'den (naklen) rivâyet ettiler ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Saflarınızı düzeltin. Çünkü safları düzeltmek, namazın tamam olması (gereklerindendir)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Safları Doğrultmak Hakkında
1311-)
Bize Ebu'l-Velîd haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip (dedi ki), bana Talha b. Musarrif haber verip dedi ki, ben Abdurrahman b. Avsece'yi, el-Berâ' b. Azib'den (naklen anlatırken) işittim ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Saflarınızı düzeltiniz ki kalbleriniz ihtilâfa düşmesin." (Hazret-i Peygamber) şöyle de buyururdu: "Şüphe yok ki, Allah ve melekleri ilk saftakilere -veya ilk saflardakilere- salât eder, (onları över, şanlarını yüceltirler) ."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Safı Bitiştirenlerin Dolduranların Fazileti
1312-)
Bize Vehb b. Cerîr haber verip (dedi ki), bize Hişâm, Yahya'dan, (O) Muhammed b. İbrahim'den, (O) Halid b. Ma'dân'dan, (O da) İrbâd b. Sâriye'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ilk saftakiler için üç, ikinci saftakiler için bir defa (Allah'dan) bağış dilerdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İlk Safın Fazileti Hakkında
1313-)
Bize el-Hasan b. Ali haber verip (dedi ki), bize el-Hasan b. Mûsa el-Eşyeb'den, (O) Şeybân'dan, (O) Yahya'dan, (O) Muhammed b. İbrahim'den, (O) Halid b. Ma'dân'dan, (O) Cubeyr b. Nufeyr'den, (O) Irbâd b. Sâriye'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) onun (yani bir önceki hadisin) benzerini rivâyet etti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İlk Safın Fazileti Hakkında
1314-)
Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, el-A'meş'den, (O) Umâre b. Umeyr'den, (O) Ebû Ma'mer'den, (O da) Ebû Mesûd el-Ensâri'den (naklen) rivâyet etti ki, o şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazda omuzlarımıza dokunur ve şöyle buyururdu: "Düzensiz durmayınız. Sonra kalpleriniz de düzensizliğe düşer. Benim arkamda mutlaka teennili ve aklı başında olanlarınız, sonra (bu yönlerden) onların ardından gelenler, daha sonra da (bu yönlerden) bunların ardından gelenler dursun."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Cemaatden İmamın Arkasında Duracak Olanlar
1315-)
Bize Zekeriyyâ b. Adiyy haber verip (dedi ki), bize Yezid b. Zurey', Hâlid'den, (O) Ebû Ma'şer'den, (O) İbrahim'den, (O) Alkame'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Benim arkamda mutlaka teennili ve aklı başında olanlarınız, sonra (bu yönlerden) onların ardından gelenler, daha sonra da (bu yönlerden) bunların ardından gelenler dursun. Düzensiz de durmayınız. Sonra kalpleriniz de düzensizliğe düşer. Çarşı pazarların karmakarışık (toplantılarına kapılmaktan veya camide onlar gibi düzensiz durmaktan) da sakının."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Cemaatden İmamın Arkasında Duracak Olanlar
1316-)
Bize Ebû Asım, İbn Aclân'dan, (O) babasından, (O) Ebû Hureyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) haber verdi ki, O şöyle buyurdu: "Erkek saflarının en hayırlısı ilkleri, en şerlisi sonuncularıdır. Kadın saflarının ise en hayırlısı sonuncuları, en şerlisi ilkleridir."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kadın Saflarının Hangisi Daha Faziletlidir.
1317-)
Bize Sa'îd b. Amir haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Ebû İshâk'tan, (O) Abdullah b. Ebî Basîr'den, (O da) Ubeyy b. Kâ'b'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) sabah namazını kıldırmış, sonra da yüzünü bize çevirip, bir grup münafık hakkında şöyle buyurmuştu: "Falan gelmiş mi?" "Hayır, (gelmemiş.)" demişlerdi. Bu sefer; "Falan gelmiş mi?" buyurmuş, "hayır, (o da gelmemiş.)" demişlerdi. O zaman (Hazret-i Peygamber) şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, bu iki namaz, münafıklara en ağır gelen namazlardır. Halbuki onlar, o ikisindeki (fazilet ve sevabı) bilseler, emekleyerek de olsa, onlara gelirlerdi."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Münafıklara Hangi Namaz Daha Ağır Gelir?
1318-)
Bize Ebû Gassân haber verip (dedi ki), bize Züheyr, Ebû İshâk'tan, (O) Abdullah b. Ebî Basîr'den, (O) babasından, (O) Ubeyy b. Kâ'b'dan, (O da) Hazret-i Peygamberden (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) bunun (yani bir önceki hadisin) aynısını rivâyet etti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Münafıklara Hangi Namaz Daha Ağır Gelir?
1319-)
Bize Sa'id b. Amir, Sa'id b. Ebi Arûbe'den, (O) Halid b. Meymûn'dan, (O) Ebû İshâk'tan, (O) Abdullah b. Ebî Basîr'den, (O) babasından, (O) Ubeyy b. Kâ'b'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) onun (yani 1311. hadisin) aynısını haber verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Münafıklara Hangi Namaz Daha Ağır Gelir?
1320-)
Bize el-Hasan İbru'r-Rebî’ haber verip (dedi ki), bize Ebu'l-Ahvas, el-A'meş'den, (O) Ebû Salih'ten, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Vakıa şu ki, münafıklara yatsı namazı ile sabah namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. Halbuki onlar o ikisindeki (fazilti ve sevabı) bilseler, emekleyerek de olsa, onlara gelirlerdi."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Münafıklara Hangi Namaz Daha Ağır Gelir?
1321-)
Bize Ebû Asım, İbn Aclân'dan, (O) babasından, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Andolsun, içimden öyle geçti ki, gençlerime emredeyim de odun toplasınlar. Bir adama da, cemaate namazı kıldırmasını emredeyim. Sonra ben, şu namazdan geri kalan kimselerin arkasından gidip evlerini üzerlerine yakayım. Etli bir kemik parçası veya iki kepçe (yemek) olsa, bunlara katılırlardı. Halbuki onlar, o (yatsı ve sabah namazlarındaki fazilet ve sevabı) bilseler, emekleyerek de olsa, onlara gelirlerdi "
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Cemaatle Namazdan Geri Kalan Kimseler Hakkında
1322-)
Bize Süleyman b. Harb haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Eyyûb'dan, (O) Nâfi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O, Dacnân'a soğuk bir gecede inmişti de bir müezzine emretmiş, o da (ezanın sonunda); "Namazı, bulunduğunuz yerlerde (kılın!)" diye bağırmıştı. Sonra O, baber vermişti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculukta soğuk bir gece veya yağmur (olduğunda) bir müezzine emrederdi de, O, (ezanın sonunda) "Namazı, bulunduğunuz yerlerde (kılın!)" diye bağırırdı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Yolculukta Yağmur Olduğu Zaman Cemaate Gitmeme Hususunda Müsâade
1323-)
Bize Yezîd b. Harun haber verip (dedi ki), bize Dâvûd b. Ebî Hind haber verip dedi ki, Sa'id İbnu’l-Müseyyib'e; "Namazını evinde kılmış olan bir adam, sonra, namaz kıldırıyorken imama kavuşsa onunla beraber (tekrar) namaz kılar mı?" diye sormuştum, O da, "evet, (kılar)" demişti. Ben; "bu iki (namazın) hangisinden (daha çok) sevap umar?" demiştim, O da şöyle cevap vermişti: "İmamla beraber kıldığından. Çünkü Ebû Hureyre bize rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kişinin cemaatle kıldığı namaz, tek başına kıldığı namazından yirmi küsur parça daha fazla (sevaplıdır) ."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti Hakkında
1324-)
Bize Musedded haber verip (dedi ki), bize Yahya, Ubeydullah'tan rivâyet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Nâfi’, Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kişinin cemaatle kıldığı namaz tek başınakıldığı namazından yirmi yedi derece daha fazla (sevaplıdır)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti Hakkında
1325-)
Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize el-Evzâ'i rivâyet edip (dedi ki), bana ez-Zührî, Sâlim'den, (O da) ibn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Birinizden hanımı, camiye (gitmek için) izin istediği zaman onu menetmesin."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kadınları Camilere Gitmekten Menetmenin Yasaklanması Ve Onlar Dışarı Çıktıklarında Nasıl Çıkarlar?
1326-)
Bize Yezîd b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Amr, Ebû Seleme'den, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Allah'ın kadın kullarını, Allah'ın camilerinden menetmeyin! Onlar da, dışarı çıktıkları zaman koku sürünmemiş olarak çıksınlar."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kadınları Camilere Gitmekten Menetmenin Yasaklanması Ve Onlar Dışarı Çıktıklarında Nasıl Çıkarlar?
1327-)
Bize Sa'id b. Amir, Muhammed b. Amr'dan (naklen) bunun, (yani bir önceki hadisin) senediyle bu (yani bir önceki) hadisi haber verdi. (Dârimi) dedi ki, "Sa'id b. Amir şöyle dedi: (Hadisin metninde geçen) "tefile" kelimesi, "hiçbir güzel koku (sürünmüş) olmayan kadın" demektir.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kadınları Camilere Gitmekten Menetmenin Yasaklanması Ve Onlar Dışarı Çıktıklarında Nasıl Çıkarlar?
1328-)
Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Sufyân, Hişâm'dan, (O) babasından, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Akşam yemeği konduğu, namaz vakti de geldiği zaman önce akşam yemeğini yiyin."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Akşam Yemeği Hazır Olduğu, Namaza Da Kamet Getirildiği Zaman Nasıl Hareket Edilir?
1329-)
Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Süfyân b. Uyeyne ve Süleyman b. Kesîr, ez-Zührî'den, (O da) Enes b. Malik'ten (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Akşam yemeği hazır olduğu, namaza da kamet getirildiği zaman, önce akşam yemeğini yiyin."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Akşam Yemeği Hazır Olduğu, Namaza Da Kamet Getirildiği Zaman Nasıl Hareket Edilir?
1330-)
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) Sa'id İbnu'l-Müeyyeb'den, (O) Ebû Hureyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Namaza geldiğinizde, ona, koşarak gelmeyin, (normal) yürüyerek gelin, vakar ve sükûnet içinde olun. Sonra kavuştuğunuzu (imamla) kılın, kaçırdığınız (rekâtları ise, tek başınıza) tamamlayın."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namaza Nasıl Gidilir?
1331-)
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Şeybân, Yahya b. Ebî Kesîr'den, (O) Abdullah b. Ebî Katâde'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Namaza geldiğiniz zaman, vakar ve sükûnet içinde olmalısınız. Sonra, kavuştuğunuzu (imamla) kılınız, geçirdiğiniz (rekâtları ise tek başınıza) tamamlayınız."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namaza Nasıl Gidilir?
1332-)
Bize Yezîd b. Harun haber verip (dedi ki), bize et-Teymî, Ebû Osman'dan, (O da) Ubeyy b. Kâ'b'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Medine'de bir adam vardı. Medine'de, kıbleye namaz kılanlardan evi camiye ondan daha uzak kimse tanımıyorum. O halde de o, namazları Resûlüllah ile (sallallahü aleyhi ve sellem) beraber (camide) kılardı. Bu yüzden ona denmişti ki; "Sıcakta ve karanlıkta bineceğin bir eşek satın alsan!" O da şu karşılığı vermişti: "Vallahi, evimin, camiye bitişik olması beni sevindirmez!" Sonra bu, Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) haber verilmişti de, (Hazret-i Peygamber) ona bunu sormuş, o da şöyle demişti: "Ya Resûlüllah! Yürüyüşümün, adımlarımın, aileme dönüşümün, gelip gidişimin (sevap defterime) yazılması için (böyle yapıyorum)." -veya o, buna benzer bir söz söylemişti-, O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle -veya buna benzer bir söz- buyurmuştu: "Allah sana bunların hepsini versin, sana umduklarının tamamını ihsan etsin."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Camilere Gitmek İçin Atılan Adımların Fazileti Hakkında
1333-)
Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Ebû Zeyd -ki O, Abser İbnu'l-Kasım'dır-, Husayn'dan, (O da) Hilâl b. Yesâf’dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ziyâd b. Ebî’l-Ca'd elimi tutup beni, Esedoğulların'dan, Vâbısa b. Ma'bed denilen yaşlı birinin karşısına dikti ve şöyle dedi: Bana bu, -(yaşlı) adanı da dinliyordu- rivâyet etti ki, kendisi Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) görmüş, arkasında bir adam saflara bitişmeksizin namaz kılmış da, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona namazı tekrar kılmasını emretmiş. Ebu Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, "Ahmed b. Hanbel, Amr b. Murre'nin rivâyetinin sabit olduğunu söylüyordu, ben ise Yezîd b. Ziyâd b. Ebi'l-Ca'd'ın rivâyetini kabul ediyorum."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kişinin Safın Arkasında Tek Başına Namaz Kılması Hakkında
1334-)
Bize Musedded haber verip (dedi ki), Bize Abdullah b. Dâvûd rivâyet edip (dedi ki), bize Yezîd b. Ziyâd, (amcası) Ubeyd b. Ebi'l-Ca'd'dan, (O) Ziyâd b. Ebi'l-Ca'd'dan, (O da) Vâbısa b. Ma'bed'den (naklen) rivâyet etti ki, bir adam safların arkasında (imama uymakla beraber safa girmeksizin) tek başına namaz kılmıştı da, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona, (namazı) tekrar kılmasını emretmişti. Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, "ben bu görüşü kabulleniyorum."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kişinin Safın Arkasında Tek Başına Namaz Kılması Hakkında
1335-)
Bize Ubeydullah b. Abdilmecid haber verip (dedi ki), bize Malik, İshak b. Abdillah b. Ebî Talha'dan, (O da) Enes b. Malik'ten (naklen) rivâyet etti ki, O'nun nenesi Muleyke (bir gün) Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), yapmış olduğu bir yemeğe davet etmiş. (Resûlüllah da gelip) yemiş, sonra; "Kalkın da size namaz kıldırayım!" buyurmuş. Enes demiş ki, "ben de kalkıp, uzun zaman kullanılmasından dolayı kararmış olan bir hasırımızı (aldım) ve su serpip (temizledim). Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun üzerinde namaza durdu. Benimle yetim çocuk onun arkasında, ihtiyar kadın da bizim arkamızda saf tuttuk ve (Hazret-i Peygamber) bize iki rekât namaz kıldırdı, sonra da dönüp (gitti)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kişinin Safın Arkasında Tek Başına Namaz Kılması Hakkında
1336-)
Bize Yahya b. Hammâd haber verip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Mansûr b. Zâzân'dan, (O) el-Velîd Ebû Bişr'den, (O) Ebu's-Sıddik'tan, (O da) Ebû Sa'id'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğlenin ilk iki rekâtında otuz âyet (okuyacak) kadar, son ikisinde bunun yarısı kadar; ikindinin (ilk iki rekâtında) ise, öğlenin son iki (rekâtındaki) kadar, son iki (rekâtında) bunun yarısı kadar ayakta duruyordu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Öğle Namazında Kıraat Miktarı
1337-)
Bize Amr b. Avn haber verip (dedi ki), bize Hüşeym, Mansûr'dan, (O) el-Velîd Ebû Bişr'den, (O) Ebu's-Sıddîk'dan, (O da) Ebû 'Sa'id'den (naklen), onun (yani bir önceki hadisin) benzerini rivâyet etti ve ona; "Elif-Lâm-Mim Tenzîl'i, yani Secde (Sûresini) okuyacak kadar (ayakta dururdu.)" cümlesini ekledi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Öğle Namazında Kıraat Miktarı
1338-)
Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Simâk b. Harb'dan, (O da) Câbir b. Semure'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle ve ikindide "Ve's-Semâ'i ve't-Târık" ile "Ve's-Semâ'i Zâti'l-Burûc" (Sûrelerini) okurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Öğle Namazında Kıraat Miktarı
1339-)
Bize Ebu'l-Muğire haber verip (dedi ki), bize el-Evzâ'î, Yahya'dan, (O) Abdullah b. Ebî Katâde'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazı ile ikindi namazının ilk iki rekâtlarında Ümmü'i-Kur'an (Fâtiha'yı) ve onlarla beraber iki sûre okur, (okuduğu) bir âyeti bize bazan işittirir ve birinci rekâtta (ayakta durmayı) uzatırdı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Öğle Ve İkindide Kıraat Nasıl Yapılır?
1340-)
Bize Ebû Asım, el-Evzâ'î'den, (O da) Yahya'dan (naklen), senediyle onun (yani bir önceki hadisin) benzerini haber verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Öğle Ve İkindide Kıraat Nasıl Yapılır?
1341-)
Bize Yezîd b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize hemmâm haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Ebî Kesîr rivâyet edip (dedi ki), bize Abdullah b. Ebî Katâde rivâyet etti ki, babası O'na rivâyet etmiş ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazının ilk iki rekâtında Ümmü'l-Kitâb (Fatiha) ile iki sûre, sön ikisinde ise (sadece) Ümmü'l-Kitâb'ı okurdu. O, (okuduğu) bir âyeti (bazan) bize işittirirdi. Birinci rekâtta da, (kıyamı), ikincisinde uzatmadığı kadar uzatırdı. O, ikindi namazında da böyle, sabah namazında da böyle (yapardı).
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Öğle Ve İkindide Kıraat Nasıl Yapılır?
1342-)
Bize Osman b. Ömer haber verip (dedi ki), bize Yûnus, ez-Zührî'den, (O) Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'den, (O) İbn Abbâs'tan, (O da) Ümmü'l-Fadl'dan (naklen) haber verdi ki, O, Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam (namazında) el-Mürselât (Sûresini) okurken işitmişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Akşamdaki Kıraat Miktarı Hakkında
1343-)
Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zührî'den, (O) Muhammed b. Cübeyr b. Mut'ım'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O, Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam (namazında) et-Tûr (Sûresini) okurken işitmişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Akşamdaki Kıraat Miktarı Hakkında
1344-)
Bize Sa'îd b. Amir, Şu'be'den, (O) Amr b. Dinar'dan, (Oda) Câbir b. Abdillah'tan (naklen) haber verdi ki, Muâz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber namaz kılar, sonra topluluğuna gelir, onlara namaz kıldırırdı. İşte o, bir gece gelip yatsıyı kıldırmaya ve Bakara (Sûresini) okumaya (başlamıştı). Ensâr'dan bir adam da gelip (tek başına) namazı kılıp gitmişti. Sonra ona ulaşmış ki, Muâz (bu yüzden) kendisine kötü söz söylemiş. Bunun üzerine O, bunu Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) şikâyet etmişti de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Muâz'a, "Fitneci mi (oldun?), fitneci mi (oldun?), fitneci mi (oldun?) -veya, çok fitneci mi (oldun?), çok fitneci mi (oldun?), çok fitneci mi (oldun?)-" buyurmuş, sonra O'na, mufassal (sûrelerin) ortasından iki sûre (okumasını) emretmişti” Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, "biz bu (hadisin delâlet ettiği mânâyı) benimseriz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Yatsıda Kıraat Miktarı
1345-)
Bize Ebu’l-Velîd haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Ziyâd b. Ilâka'dan, şöyle dediğini rivâyet etti: Amcamı şöyle derken işittim: O, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber namaz kılmıştı da O'nu, sabahın iki rekâtının birinde, " (âyetinin bulunduğu sûreyi) okurken işitmişti. Şu'be dedi ki, O'na (yani Ziyâd'a bunu) başka bir sefer yine sormuştum da O şöyle demişti: "O'nu, Kâf (sûresini) okurken işitmiştim."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sabahta Kıraat Miktarı
1346-)
Bize Kabisa haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Ziyâd b. Ilâka'dan, (O da amcası) Kutbe b. Mâlik'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah (namazında) birinci rekâtta (âyetinin bulunduğu sûreyi) okurken işitmiştim.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sabahta Kıraat Miktarı
1347-)
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize el-Mes'ûdî, el-Velîd b. Serî'den, (O da) Amr b. Hureys'den (naklen) rivâyet etti ki, O, Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazında (sûresini) okurken işitmişti. (Amr dedi ki, Hazret-i Peygamber); (âyetine) vardığı zaman kendi kendime ne demektir, demeye başlamıştım.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sabahta Kıraat Miktarı
1348-)
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Mis'ar, el-Velîd'den, (O da) Amr b. Hureys'ten (naklen) onun, (yani bir önceki hadisin) benzerini rivâyet etti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sabahta Kıraat Miktarı
1349-)
Bize Sa'îd b. Amir haber verip (dedi ki), bize Avf, Seyyar b. Selâme'den, şöyle dediğini rivâyet etti: Babamla birlikte Ebû Berze el-Eslemî'nin huzuruna girmiştik. O, kamıştan yapılmış yüksek (bir oturağın) üzerinde idi. Babam O'na, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) namazlarının vakitlerini sormuştu, O da şöyle demişti: "O, öğle dediğiniz el-Hecîr (namazını), güneş tam tepeden batıya döndüğü zaman kıldırırdı. İkindiyi ise, kıldırırdı da, sonra birimiz, Medine'nin en uzak yerinde bulunan ailesine, güneş hâlâ diri, (ışınları etkileyici) iken gidebilirdi." -(Seyyar) dedi ki, akşam hakkında anlattığı şeyi unuttum-. (Hazret-i Peygamber), yatsı dediğiniz el-Işâ' namazını ise biraz geciktirmeyi tercih ederdi. O, sabah namazını, adam, yanında oturan (bir tanıdığını, yüzünden) tanıyacak (kadar ortalık ağarmış) iken bitirirdi ve onda, altmış (âyetten) yüz (âyete) kadar Kur'an okurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sabahta Kıraat Miktarı
1350-)
Bize İsmail b. Halil haber verip (dedi ki), bize Ali b. Müshir rivâyet edip (dedi ki), bize el-A'meş, el-(naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün, Sahâbe-i Kiram) gözlerini namazda göğe dikmişler iken Mescid'e girmişti de (onları o şekilde görünce) şöyle buyurmuştu: "Ya (bundan) vazgeçersiniz, yahut gözleriniz size bir daha dönmez, (kör olursunuz)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Gözü Göğe Dikmenin Mekrûhluğu
1351-)
Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Bişr, Sa'id'den, (O) Katâde'den, (O) Enes'ten, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurmuştu: "Bazı kimselere ne oluyor da namazlarında gözlerini göğe dikiyorlar!" (Enes dedi ki, Hazret-i Peygamber) bu husustaki sözünü o kadar şiddetlendirmişti ki, sonunda şöyle buyurmuştu: "Ya bundan vazgeçersiniz, yahut Allah gözlerinizi çekip alır (da kör olursunuz)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Gözü Göğe Dikmenin Mekrûhluğu
1352-)
Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize İsrâ'il rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Ya'fûr el-Abdî rivâyet edip (dedi ki), bana Mus'ab b. Sa'd rivâyet edip dedi ki, Abdullah b. Mes'ûd'un oğulları rukû'a gittiklerinde ellerini uyluklarının arasına korlardı. Ben de (babam) Sa'd’ın yanında namaz kılıp böyle yaptım da O, ellerime vurdu. Sonra (namazdan) çıkınca da şöyle dedi: "Yavrum, ellerinle dizlerini tut!" Bundan bir gün sonra onu bir defa daha yaptım. Onun yanında namaz kılmıştım. O, yine ellerime vurdu. (Namazdan) çıkınca da şöyle dedi: "Bunu (Önceleri) yapardık. (Sonra) bize, avuçlarımızla dizlerimizi tutmamız emredilmişti.'
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Rukûdaki Hareket Şekli