Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı

3004-) Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, babasından, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti. Ben eş-Şa'bî'ye; ölen ve geriye, başka mirasçısının olduğu bilinmeksizin kızını bırakan adamın (miras) durumunu sordum da O; "malın hepsi onundur" karşılığını verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İ Ali, Abdullah Ve Zeydin Görüşü
3005-) Bize Muhammed b. Yûsuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Muhammed b. Sâlim'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; İbn Mes'ûd, ne ana ile birlikte ana-bir erkek kardeşe, ne beraberinde kendisinden başka belirli pay sahibi bir kimse bulunduğunda neneye, ne soy kızı ile birlikte oğul kızına, ne de karı ile kocaya redde bulunmazdı. Hazret-i Ali ise, karı ile koca dışında her belirli pay sahibine redde bulunurdu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İ Ali, Abdullah Ve Zeydin Görüşü
3006-) Bize Muhammed haber verip (dedi ki), bize Süfyân rivâyet edip dedi ki, bana Muhammed b. Salim, Hârice b. Zeyd'den, (O da) Zeyd b. Sâbit'ten (naklen) haber verdi ki, O'na kız veya kız kardeşin (miras meselesi) hakkında gelinmişti de, O, ona (mirasın) yarısını vermiş, geriye kalanı ise devlet hazinesine (beytül-mal'e) koymuştu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İ Ali, Abdullah Ve Zeydin Görüşü
3007-) (Bu haberin senedinde); "Yezid b. Harun ise Muhammed b. Sâlim'den, (O) eş-Şa'bi'den, (O da) Hârice'den (naklen)... demiştir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İ Ali, Abdullah Ve Zeydin Görüşü
3008-) Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Saîd'den, (O) Ebû Ma'şer'den, (O) İbrahim'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki; O, mulâane oğlu hakkında; "onun mirası anasmındır" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3009-) Bize Muâz b. Hâni' haber verip (dedi ki), bize İbrahim b. Tahmân rivâyet edip dedi ki, ben bir adamı, Atâ' b. Ebi Rebâh'a, lânetleşenlerin çocuğunun durumunu, yani mirasının kime ait olduğunu sorarken işitmiştim de, O şöyle cevap vermişti: "Anasına ve anasının yakınlarına aittir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3010-) Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Hasan, Ebû Sehl'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ali, geriye ana bir erkek kardeşini ve anasını bırakan mulâana oğlu hakkında şöyle dedi: "Altıda bir pay erkek kardeşinin, üçte bir pay anasınındır. Sonra (geri kalan miras tekrar) onlara red edilir. Böylece üçte bir pay erkek kardeşin, üçte iki pay ananın olur." (Bu meselede) İbn Mes'ûd ise şöyle dedi: "Altıda bir pay erkek kardeşin, geriye kalan da ananındır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3011-) Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Hüseyin, Ebû Sehl'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen), geriye erkek kardeşin oğlu ile dede bırakan mulâane oğlu hakkında haber verdi ki, O şöyle dedi: "Mal, erkek kardeşin oğlunundur!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3012-) Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Salim b. Nûh, Ömer b. Âmir'den, (O) Katâde'den, (O) Saîd İbnu'l Müseyyeb'den, (O da) Zeyd b. Sâbit'ten (naklen) rivâyet etti ki; O, mulâane oğlunun mirası hakkında şöyle dedi: "Üçte bir pay anasının, üçte iki ise devlet hazinesinindir (Beytü'l-Mal'ındır)."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3013-) Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Salim b. Nuh, Ömer b. Amir'den, (O) Hammâd'dan, (O) İbrahim'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Onun (yani mulâane çocuğunun) mirası anasınındır. (Çünkü) onun yerine anasının asabesi diyet öder."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3014-) Katâde ise, el-Hasan'dan (naklen) şöyle demiş: "Üçte bir pay anasının, malının artanı ise anasının asabesinindir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3015-) Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Katâde haber verdi ki, Hazret-i Ali ile İbn Mes'ûd, geriye nenesini ve ana-bir erkek kardeşlerini bırakan mulâane çocuğu hakkında görüş beyan ettiler. (Katâde, sözüne devamla) dedi ki: Yani onlar; "üçte bir nenenin, üçte iki erkek kardeşlerindir" (dediler), Zeyd b. Sabit ise; "altıda bir nenenin, üçte bir ana-bir erkek kardeşlerin, geriye kalan da Beytü'l-Malındır" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3016-) Bize Haccac haber verip (dedi ki), bize Hammâd rivâyet edip (dedi ki), bize Yûnus ile Humeyd, el-Hasan'dan haber verdiler ki; O, "ona (yani mulâane oğluna) anası mirasçı olur" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3017-) Bize Haccac haber verip (dedi ki), bize Hammâd rivâyet edip (dedi ki), bize Haccac rivâyet etti ki; en-Nehaî ile eş-Şa'bi; "ona anası mirasçı olur" dediler.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3018-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Davûd b. Ebi Hind'den, (O da) Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Ben Züreykoğulları'ndan bir kardeşime, kendisine; "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) mulâane oğlunun (mirası) hakkında kime hükmetmişti?" diye sormak için mektup yazdım. O da bana cevap yazdı ki; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), onun (mirasını) annesine hükmetmişti. (Çünkü mulâane çocuğunun anası) onun anası ve babası yerindedir. Süfyân da şöyle demiş: (Mulâane çocuğunun) bütün malı ananındır. O, onun babası ve anası yerindedir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3019-) Bize Muhammed haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Hişam'dan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, geriye anası ile anasının asebesini bırakan mulâane oğlu hakkında şöyle dedi: "Anasına üçte bir pay vardır. Geriye kalan ise anasının asabesinindir. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3020-) Bize Ubeydullah b. Mûsa, İbn Ebi Leyla'dan, (O) Âmir'den, (O da) Hazret-i Ali ile Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki; onlar mulâana oğlu hakkında; "onun asabesi, anasının asabesidir" dediler.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3021-) Bize Ebu'l-Velid el-Halebî Mûsa b. Halid rivâyet edip (dedi ki), bize İbnu'l-Mu'temir, Yûnus'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Mulâane çocuğunun mirası anasmındır." (Yûnus demiş ki, o zaman ben de) şöyle dedim: "Peki onun ana-bir erkek kardeşi varsa?" Şöyle cevap verdi: "Ona altıda bir pay vardır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3022-) Bize Ebu'l-Muğîre rivâyet edip (dedi ki), bize el-Evzai rivâyet edip (dedi ki), bize ez-Zühri rivâyet edip şöyle dedi: Mulâane çocuğu anasına aittir. Anası ondan, miras payına mirasçı olur. Bundan geriye kalan ise Beytü'l-Mal'ındır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3023-) Bize Ubeydullah b. Mûsa, Mûsa b. Ubeyde'den, (O) Nafi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "(Karı ile koca) lânetleştiklerinde artık bir araya gelmeyerek araları ayrılır. Çocuk da anasına nisbet edilerek çağırılır; falan kadının oğlu denilir. O (yani ana, çocuğun) asabesidir. Çocuk ona mirasçı, o da çocuğa mirasçı olur. Kim bu (çocuğu) zina çocuğu diye çağırırsa, ona (iftira cezası olarak) değnek vurulur."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3024-) Bize Muâz b. Hâni' rivâyet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Tahmân rivâyet edip (dedi ki), bize eş-Şeybânî, eş-Şa'bi'den (naklen), lânetleşenlerin çocuğu hakkında rivâyet etti ki; ona anasının asabesi mirasçı olur ve onun yerine onlar diyet öderler.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3025-) Bize Sehl b. Hammâd rivâyet edip (dedi ki), bize Hemmam, Kataadeden, (O) Azre'den, (O) Saîd b. Cübeyr'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) haber verdi ki; O mulâane çocuğu hakkında şöyle dedi: "O, babası olmayan kimsedir. Ona anası, ana-bır erkek kardeşleri ve anasının asabesi mirasçı olur. Onun iffetine bir iftiracı iftira ederse, iftiracısına değnek vurulur."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3026-) Bize Muhammed İbnu'l-Mübarek haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Hamza, en-Nu'man'dan, (O da) Mekhûl'den (naklen) rivâyet etti ki; O'na, mulâane çocuğunun mirasının kime ait olduğu soruldu da, O şöyle cevap verdi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu, uğrunda karşılaştığı belâdan dolayı onun annesine ve ana-bir erkek kardeşlerine ait kıldı." şöyle de dedi: "Ana ölse ve geriye (mulâane) oğlunu bıraksa, sonra kendisine mensup kılınan bu oğlu vefat etse, (bu oğlun) mirasının bütünü ana-bir erkek kardeşlerine ait olur. Çünkü bu (oğul) onların anaları ile dedelerine mensup idi. Bu (ananın) babasma, kızının oğlundan altıda bir pay vardır. Dede de sadece bu mertebede mirasçı olur. Zira o ancak ananın babasıdır. Ana-bir erkek kardeşler de sadece analarına mirasçı oldular. Dede de kızına mirasçı oldu. Çünkü (dede) ona mensup kılındı. Şu halde çocuğa ait olan mal, annenin mirasçılannındır. Bu (mal) bazan, başkası olmadığında tek başına dedeyi kendine çeker."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3027-) Bize Muhammed İbnu'l Alâ' haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Ebi Kesir rivâyet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Tahmân, Simâk b. Harb'den, (O) İkrime'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki; bir topluluk Hazret-i Ali'ye -yüce Allah O'ndan razı olsun-, lânetleşenlerin çocuğu hakkında davalaştılar ve çocuğun babasının yakınları gelip onun mirasını istediler. O da; "doğrusu onun babası ondan ilgisini kesmişti. Dolayısıyla size onun mirasından hiçbir şey yoktur" deyip, onun mirasını anasına hükmetti ve (anasını onun) asabesi kıldı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mulâane Oğlunun Mirası Hakkında
3028-) Bize Ubeydullah b. Mûsa, İsrail'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki; O, Muhammed b. Ali'yi, Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet ederken işitmiş ki; O, kendisinde hem erkeğinki (cinsel organı), hem de kadınınki (cinsel organı) olan bir kimsenin bunlardan hangisine göre mirasçı kılınacağı hususunda; "bunlardan hangisinden bevlederse (ona göre mirarçı kılınır!)" demiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Hunsanın Mirası Hakkında
3029-) Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet edip (dedi ki), bize Hüşeym, Muğire'den, (O) Şibak'tan, (O) eş-Şa'bi'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O, hunsa (yani hem erkeklik, hem kadınlık uzvu taşıyan kimse) hakkında şöyle dedi: "O, bevletme yerine göre mirasçı kılınır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Hunsanın Mirası Hakkında
3030-) Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Hâni' rivâyet edip dedi ki; Âmir'e, ne erkek ve ne dişi olmadığı bir halde doğan, kendisinde ne erkeğinki, ne kadınınki bulunmayan, göbeğinden idrar ve dışkı şeklinde çıkaran çocuğun miras durumu soruldu da, O şöyle cevap verdi: "Erkeğin payının yarısı ile kadının payının yarısı (verilir!)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Hunsanın Mirası Hakkında
3031-) Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Asım, eş-Şa'bi'den, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Hazret-i Ebû Bekir'e "kelâle"nin kim olduğu sorulmuş da, O şöyle cevap vermiş: "Doğrusu ben bu hususta kendi görüşümü söyleyeceğim. Doğru olursa Allah'tandır, yanlış olursa benden ve şeytandandır. Ben onun, (ana), baba ve çocuk dışındaki (yakınlar) olduğunu sanıyorum." Sonra Hazret-i Ömer Halife seçildiğinde şöyle demiş: "Doğrusu ben gerçekten, Ebû Bekir'in söylemiş olduğu bir şeyi reddetmekten dolayı Allah'tan hayâ ederim."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kelâle
3032-) Bize Abdullah b. Yezid rivâyet edip (dedi ki), bize Saîd -ki O, İbn Ebi Eyyûb'dur-, rivâyet edip dedi ki, bana Yezid b. Ebi Habib, Yezid b. Abdillah el-Yezeni'den, (O da) Ukbe b. Âmir el-Cuheni'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabına, kelâle (kelimesinin manası) güç geldiği gibi hiçbir şey güç gelmemişti!

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kelâle
3033-) Bize Muhammed b. Yûsuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Amr b. Dinar'dan, (O) el-Hasan b. Muhammed'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Kelâle; (ana), baba ve çocuk dışındaki (yakınlardır)."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kelâle
3034-) Bize Muhammed b. Süfyân, Yala b. Atâ'dan, (O) el-Kasım b. Abdillah'tan, (O da) Sa'd'dan (naklen) haber verdi ki; O, "Eğer bir erkeğe veya bir kadına, erkek veya kız kardeşi olduğu halde kelâle olarak mirasçı olunursa..." ayetini şöyle okurdu: "Eğer bir erkeğe veya bir kadına, ana-bir erkek veya kız kardeşi olduğu halde kelâle olarak mirasçı olunursa..."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kelâle
3035-) Bize Abdullah b. Tezid haber verip (dedi ki), bize Hayve rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu'l Esved Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel rivâyet etti ki, Asım b. Ömer b. Katâde el-Ensarî kendisine haber vermiş ki, Hazret-i Ömer İbnu'l Hattab, İbnu'd-Dehdahâ'ya kimin mirasçı olacağını araştırmış ve hiçbir mirasçı bulamamış. Bunun üzerine İbnu’d-Dehdaha’nın malını O'nun dayılarına vermiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası Hakkında
3036-) Bize Ebû Asım, İbn Cureyc'den, (O) Amr b. Müslim'den, (O) Tâvûs'tan, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi ki; O şöyle dedi: "Allah ve Resûlü, mevlâsı (dostu, sahibi, koruyucusu) olmayan kimsenin mevlâsıdır. Dayı da mirasçısı olmayan kimsenin mirasçısıdır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası Hakkında
3037-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Firâs'tan, (O) eş-Şa'bi'den, (O da) Ziyâd'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Ömer'e, ana-bir amca ile teyze hususunda gelindi de O, ana-bir amcaya üçte iki pay, teyzeye üçte bir pay verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası Hakkında
3038-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Yûnus'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab, teyzeye üçte bir pay, halaya üçte iki pay vermiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası Hakkında
3039-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, el-Hasan b. Amr'dan, (O) Gâlib b. Abbad'dan, (O da) Kays b. Habter en-Nehşeli'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Abdulmelik b. Mervan'a teyze ve hala hususunda gelindi de, bir ihtiyar kalkıp şöyle dedi: "Ben Ömer İbnu'l-Hattab'a şahid olmuştum, o teyzeye üçte bir pay, halaya üçte iki pay vermişti!" Bunun üzerine (Abdulmelik) bunu yazmaya niyetlendi, sonra (bundan vazgeçerek); "bu (haberden) Zeyd nerede, (bunu O niye bilmiyor)?" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası Hakkında
3040-) Bize Muhammed haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Muhammed b. Sâlim'den, (O) eş-Şa'bi'den, (O) Mesrûk'tan, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: (Belirli pay sahibi kimselerden veya asabeden) yakın bir mirasçı olmadığında, teyze ana mertebesinde, hala baba mertebesinde, erkek kardeşin kızı erkek kardeş mertebesinde ve (kısaca), doğum yönünden akraba olan herkes, (ölene), kendisi vasıtasıyla yaklaştığı akrabasının mertebesindedir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası Hakkında
3041-) Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Hişam, Muhammed'den, (O da) Abdullah b. Utbe'den (naklen) haber verdi ki; O şöyle dedi: Bana ed-Dahhâk b. Kays rivâyet etti ki, Hazret-i Ömer, İslam tarihindeki ilk veba salgını olan Amavas vebasına” yakalananlar hakkında hükmetti ki; onlar baba tarafından eşit iseler ana-bir oğullar (mirasa) daha fazla hak sahibidirler; baba yönünden bazıları bazılarından daha yakın ise, bu (daha yakın olanlar) mala daha fazla hak sahibidirler.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Asabe
3042-) Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Şihâb rivâyet edip (dedi ki), bana Ebû İshak eş-Şeybâni, Ubeyd b. Ebil-Ca'd'dan, (O da) Abdullah b. Şeddâd İbni'l-Had'dan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Ebû Huzeyfe'nin azadlısı Salim, Yemâme savaşında isabet alıp (ölmüştü), mirası da ikiyüz dirheme ulaşmıştı. O zaman Hazret-i Ömer (radıyallahü anh); "bu (dirhemleri), sonuna kadar kullansın diye annesi için tutun" demişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Asabe
3043-) Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr, Ebu İshak'tan, (O) el-Haris'ten, (O) Hazret-i Ali'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle buyurdu: "Baba-bir kardeşler ("benu'l-allât") değil, ana(-baba) bir kardeşler birbirlerine mirasçı olurlar. Kişi baba-bir kardeşine değil, ana-baba bir kardeşine mirasçı olur."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Asabe
3044-) Bize Sehl b. Hammâd rivâyet edip (dedi kî), bize Şu'be, en-Nu'man b. Sâlim'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Ben İbn Ömer'e; "ne dersin, bir adam geriye kızının oğlunu bıraksa, o ona mirasçı olur mu?" dedim de O; "hayır" karşılığını verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Asabe
3045-) Bize Ya'lâ rivâyet edip (dedi ki), bize el-A'meş, İbrahim'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Abdullah şöyle dedi: Ana, asabesi olmayan kimsenin asabesidir. Kızkardeş de asabesi olmayan kimsenin asabedir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Asabe
3046-) Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize İbn Tâvûs, babasından, (O) İbn Abbas'tan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle buyurdu: "-(Kur'an'da belirlenmiş) miras paylarını sahiplerine ulaştırın. Geriye kalan ise erkeğin (yani ölenin babası tarafından ölene) en yakın erkeğindir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Asabe
3047-) Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Yahya rivâyet etti ki, Süleyman b. Ye sar kendisine Muhammed İbnu'l-Eş'as'tan (naklen) haber vermiş ki; O'nun (yani Muhammed'in) bir halası Yemen'de yahudi olarak ölmüş. O da bunu Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab'a bildirmiş de, O şöyle demiş: "Ona, dindaşlarından kendisine en yakın olan insan mirasçı olur."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3048-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Kays b. Müslim'den, (O da) Tarık b. Şihâb'dan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: El-Eş'as b. Kays’ın halası yahudi iken ölmüş. O da Hazret-i Ömer'e gelip (onun mirasının durumunu sormuş) da, O şöyle cevap vermiş: "Ona dindaşları mirasçı olur!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3049-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Hammâd'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab dedi ki; "ne biz müşriklere mirasçı oluruz, ne onlar bize mirasçı olurlar!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3050-) Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, İsa el-Hayyât'tan, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hazret-i Ebû Bekir ve Hazret-i Ömer şöyle buyurdular: "İki (ayrı) dinin bağlıları birbirlerine mirasçı olamazlar!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3051-) Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr, Mutarrif’ten, (O) Amir'den, (O da) Hazret-i Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "İki (ayrı) dinin bağlıları birbirlerine mirasçı olamazlar."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3052-) Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Şerîk, el-Eş'as'tan, (O) el-Hasan'dan, (O da) Câbir'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kişinin erkek veya kadın kölesinin ölmesi hariç, ne biz Ehl-i Kitaba mirasçı oluruz, ne onlar bize mirasçı olurlar. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3053-) Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Şerîk, el-Eş'as'tan, (O) el-Hasan'dan, (O da) Câbir'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ne biz Ehl-i Kitab'a mirasçı oluruz, ne onlar bize mirasçı olurlar. Ancak kişi erkek veya kadın kölesine mirasçı olur."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında