Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

422-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Biriniz sabah namazının sünnetini kılınca sağ yanı üzerine yatarak istirahat etsin.” (Ebû Dâvûd, Salat-ı Tatavvu: 3; Dârimî, Salat: 148) Bu konuda Âişe (radıyallahü anha)’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi bu şekliyle hasen sahih garibtir. Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan şöyle de rivâyet edilmiştir. “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra sağ yanı üzerine uzanırdı.” Bazı ilim adamları böyle yapmayı müstehab görürler.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Sabah Namazının Sünnetini Kıldıktan Sonra Biraz Uzanmak
423-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir vaktin namazı için kamet getirildiğinde o vaktin farzından başka namaz kılınmaz.” (Dârimî, Salat: 149; İbn Mâce, İkame: 103) Bu konuda Ebû Buhayne, Abdullah b. Amr, Abdullah b. Sercis, İbn Abbâs, ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi hasendir. Yine aynı şekilde Eyyûb, Verka b. Ömer, Ziyâd b. Sa’d, İsmail b. Müslim, Muhammed b. Cuhade, Amr b. Dinar, Atâ b. Yesâr ve Ebû Hüreyre yoluyla da hadis rivâyet edilmiştir. b. Zeyd, Sûfyân b. Uyeyne, Amr b. Dinar’dan da bir hadis rivâyet edilmiş olup merfu derecesine çıkmamıştır. Merfu olan rivâyet bizce daha sahihtir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve diğer ilim adamlarından bir kısmı bu hadisle amel edip “Kamet getirildiğinde o vaktin farzından başka namaz kılınmaz” demektedirler. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk’ta bu görüştedirler. hadis yine Ebû Hüreyre’den değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir. Ayyaş b. Abbâs el Kıtbanî el Mısrî’de, Ebû Seleme ve Ebû Hüreyre’den de benzeri bir hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Namaz İçin Kamet Getirilince Farzdan Başka Namaz Kılınmaz
424-) Muhammed b. İbrahim’in dedesi Kays (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaz için mescide çıktı, hemen kamet getirildi ben onunla sabah namazını cemaatle kıldım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazını bitirip mescidden çıkacağında beni namaz kılar vaziyette gördü ve “Ey Kays dur bakalım bir namaz vaktinde iki namaz mı? kılıyorsun buyurdular.” Ben de, Ey Allah’ın Rasûlü sabah namazının iki rek’at sünnetini kılamamış idim dedim. “O halde bir sakıncası yok” buyurdular. (İbn Mâce, İkame: 104; Buhârî, Mevakît: 27) Muhammed b. İbrahim’in rivâyetinin bu şekilde olduğunu sadece Sa’d b. Saîd’in rivâyetinden bilmekteyiz. Sûfyân b. Uyeyne der ki: Atâ b. ebî Rebah bu hadisi Sa’d b. ebî Saîd’den rivâyet etmiştir. Bu hadis sadece mürsel olarak rivâyet edilmiştir. Mekke’lilerden bir kısmı bu hadisle amel etmekte olup: “Güneş doğmadan önce farz namazdan sonra namaz kılmakta bir sakınca görmemektedirler.” Sa’d b. Saîd, Yahya b. Saîd el Ensarî’nin kardeşidir. Kays ise Yahya b. Saîd’in dedesidir. Kays b. Amr ve Kays b. Kaht olduğu da söylenmektedir. Bu hadisin senedi kopuktur. Çünkü Muhammed b. İbrahim et Teymî, Kays’tan işitmemiştir. de bu hadisi Sa’d b. Saîd’den ve Muhammed b. İbrahim’den “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çıktı ve Kays’ı gördü…” diyerek rivâyet etmektedirler. Bu hadis Abdulaziz’in, Sa’d b. Saîd’den rivâyetinden daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Sabah Namazının Sünneti Geçmişse Farzından Sonra Kılınmalıdır
425-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim sabah namazının iki rek’atını kılamaz ise güneş doğduktan sonra bile olsa mutlaka kılsın.” (İbn Mâce, İkame: 104; Ebû Dâvûd, Tatavvu: 6) Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz, İbn Ömer’den böyle yaptığı da rivâyet edilmiştir. Bazı ilim adamları bu hadisle amel etmişlerdir. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Amr b. Âsım el Kilabî’den başka bu hadisi Hemmâm’dan bu şekliyle rivâyet eden bir kimse bilmiyoruz. Katâde’nin Nadr b. Enes, Beşîr b. Nehik ve Ebû Hüreyre’den bilinen meşhur rivâyeti şöyledir. “Her kim güneş doğmadan önce sabah namazının bir rek’atına yetişirse sabah namazına yetişmiş sayılır.”

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Sabah Namazı Kaçırılırsa Güneş Doğduktan Sonra Bile Kılınır
426-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) öğlenin farzından önce dört rek’at sonra da iki rek’at sünnet kılardı.” (İbn Mâce, İkame: 105; Ebû Dâvûd, Tatavvu: 7) Bu konuda Âişe ve Ümmü Habibe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ali’nin hadisi hasendir. Bekir el Attar der ki: Ali b. Abdullah’tan Yahya b. Saîd’den, Sûfyân’dan şöyle dediği bize aktarılmıştır. “Hâris’in rivâyetine karşı Âsım b. Damre’nin rivâyetinin üstünlüğünü ve değerini biliriz.” Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve diğer dönemlerden pekçok ilim adamlarının görüşü bu şekilde olup “Öğle namazının farzından önce dört rek’at sünnet kılınmasını” tercih etmişlerdir. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, İshâk ve Küfeliler böyle yaparlar. Kimi ilim adamları da “Gece ve gündüz namazları ikişer ikişerdir” diyerek bu kılınan dört rek’atın arasını bölerek, iki iki kılmanın uygun olduğunu söylemişlerdir. Ahmed ve Şâfii bunlardandır. Bu konuda Ali ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Öğleden Önce Kılınan Dört Rek’at Sünnet
427-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber öğleden önce iki öğleden sonra da iki rek’at sünnet namaz kıldım.” (İbn Mâce, İkame: 425; Nesâî, İmame: 64) Bu konuda Ali ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Öğle Namazından Sonra Kılınan İki Rek’at Sünnet
428-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazının farzından önce kılması gereken sünneti kılamaz ise farzdan sonra kılardı.” (İbn Mâce, İkame: 105; Ebû Dâvûd, Tatavvu: 7) Bu hadis hasen garib olup sadece İbn’ül Mübarek’in bu rivâyetinden bilmekteyiz. Kays b. er Rabî’, Şu’be’den ve Hâlid el Hazza’dan buna benzer bir şekilde rivâyet etmiştir. Kays b. er Rabî’den başka, Şu’be’den bu hadisi rivâyet eden bir kimse bilmiyoruz. Yine Abdurrahman b. ebî Leylâ’da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den buna benzer bir hadis rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Öğle Namazının Farzından Önceki Sünnet Mutlaka Kılınmalıdır
429-) Ümmü Habibe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur. “Kim öğle namazının farzından önce dört farzından sonra da dört rek’at namaz kılarsa Cehennem’i o kimseye haram kılar.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 7; İbn Mâce, İkame: 108) Bu hadis hasen garibtir. Buradakinin dışında da başka bir yolla rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Öğle Namazının Farzından Önceki Sünnet Mutlaka Kılınmalıdır
430-) Anbese b. ebî Sûfyân (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımı ve kız kardeşim Ümmü Habibe’den işittim diyor ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle dediğini işittim: “Her kim öğlenin farzından önce dört rek’at, sonra dört rek’at kılmaya devam ederse Allah o kimseye Cehennem ateşini haram kılar.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 7; İbn Mâce, İkame: 108) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Râvîlerden Kâsım Abdurrahman’ın oğludur. Künyesi, Ebû Abdurrahman’dır. Kendisi Abdurrahman b. Hâlid b. Yezîd b. Muaviye’nin azat edilmiş kölesidir, Şamlı olup güvenilir bir kimsedir ve Ebû Ümâme’nin de arkadaşıdır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Öğle Namazının Farzından Önceki Sünnet Mutlaka Kılınmalıdır
431-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ikindi namazının farzından önce dört rek’at sünnet kılar bu dört rek’at sünnetin arasını bir selamla ayırırdı ki o selamda; “Allah’a yakın meleklere, peygamberlere ve onlara uyan mü’min ve Müslümanlara selam olsun” dedi. (İbn Mâce, İkame: 109; Nesâî, İmame: 65) Bu konuda İbn Ömer ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ali hadisi hasendir. b. İbrahim bu hadisle yola çıkarak, ikindiden önce kılınan dört rek’atın bir selam ile kılınmasını tercih etmiştir. diyor ki: “Arasını bir selam ile ayırırdı” demek, oturarak teşehhüdü okurdu demektedir. ve Ahmed’in görüşü ise: Gece ve gündüz namazları ikişer ikişer rek’attır hadisine göre ikindiden önceki dört rek’atın iki selamla ayrılması yönündedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: İkindi Farzından Önceki Dört Rek’at Sünnet
432-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İkindi namazının farzından önce dört rek’at kılan kimseye Allah rahmet etsin.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 8) hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: İkindi Farzından Önceki Dört Rek’at Sünnet
433-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam namazının farzından sonraki iki rek’atla, sabah namazından önceki iki rek’atta okuduğu “Kafirûn” ve “İhlas” sûrelerini kaç kere işittiğimi sayamam.” (İbn Mâce, İkame: 111) Bu konuda İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Mes’ûd’un hadisi garibtir. Bu hadisi sadece Abdulmelik b. Ma’dan’ın, Asımdan rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Akşamın Farzından Sonraki Sünnette Ne Okunur?
434-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte, evinde akşam namazının farzından sonra iki rek’at namaz kıldım.” (İbn Mâce, İkame: 110; Ebû Dâvûd, Tatavvu: 15) Bu konuda Rafî’ b. Hadîç ve Ka’b b. Ucre’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Akşamın Son İki Rek’at Sünnetinin Evde Kılınması
435-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gece ve gündüzde kıldığı on rek’at namazı çok iyi öğrendim şöyle ki: Öğleden önce iki öğleden sonra iki rek’at, ikindiden önce iki rek’at, yatsıdan sonra iki rek’at ve Hafsa’nın bana bildirdiğine göre; sabahtan önce iki rek’at.” (İbn Mâce, İkame: 100) hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Akşamın Son İki Rek’at Sünnetinin Evde Kılınması
436-) Zührî, Sâlim ve İbn Ömer (radıyallahü anhüma), yoluyla Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu hadisin bir benzeri daha rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Akşamın Son İki Rek’at Sünnetinin Evde Kılınması
437-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim akşam namazından sonra altı rek’at nafile namaz kılar ve aralarında da kötü söz söylemezse on iki yıllık ibadet sevâbına denk sevap kazanmış olur.” (İbn Mâce, İkame: 113; Ebû Dâvûd, Tatavvu: 15) Âişe (radıyallahü anha)’dan şöyle de rivâyet edilmiştir: “Kim akşam namazından sonra yirmi rek’at nafile kılarsa Allah’ta ona Cennet’te bir ev yapar.” Ebû Hüreyre hadisi garibtir. Bu hadisi sadece Ömer b. Abdullah b. ebî Has’am’dan, Zeyd b. Hubab’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail’den işittim şöyle diyordu: Ömer b. ebî Has’am bilinmeyen ve hoş karşılanmayan bir kimsedir. Gerçekten o zayıf sayılmaktadır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Akşamın Farzından Sonra Kılınacak Altı Rek’at Nafile Namazın Değer Ve Kıymeti
438-) Abdullah b. Şakîk (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Âişe (radıyallahü anha)’ya Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namazından sordum. Buyurdular ki: “Öğleden önce iki rek’at, öğleden sonra iki rek’at, akşamdan sonra iki, yatsıdan sonra iki rek’at, sabahtan önce iki rek’at sünnet kılardı.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 16) Abdullah b. Şakîk ve Âişe hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yatsıdan Sonra Kılınan İki Rek’at Sünnet
439-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Gece namazları ikişer ikişer rek’attır. Sabah namazının vaktinin girmesinden endişe edersen vitr namazını bir rek’at olarak kıl gece kıldığın son namaz, vitr namazı olsun.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 24; Dârimî, Salat: 165) Bu konuda Amr b. Abese’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. adamları bu hadisle amel ederler ve gece namazlarının ikişer ikişer rek’at olduğunu söylerler. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Namazlarının İkişer İkişer Olduğu
440-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ramazan orucundan sonra en değerli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en değerli namaz gece kılınan namazdır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Câbir, Bilâl ve Ebû Ümâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Ebû Bişr’in adı Cafer b. Ebû Vahşiyye’dir. Ebû Vahşiyye’nin adı ise İyas’tır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Namazının Değer Ve Kıymeti
441-) Ebû Seleme (radıyallahü anh)’dan rivâyet edilmiştir. Ebû Seleme (radıyallahü anha), Âişe (radıyallahü anha)’ya “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ramazan’daki kıldığı gece namazından sormuştu da; Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ne Ramazan’da ne de Ramazan ayı haricinde gece kıldığı namazlar on bir rek’atı geçmezdi. Dört rek’at kılardı ki onun güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! Sonra yine dört rek’at daha kılardı ki bununda güzelliğinden ve uzunluğundan hiç sorma! Sonra üç rek’at kılardı. Âişe diyor ki: “Ey Allah’ın Rasûlü vitr namazını kılmadan mı uyuyorsunuz? Buyurdular ki: “Benim gözlerim uyur fakat kalbim uyumaz.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 26; Dârimî, Salat: 165) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gece Namazı Nasıldı?
442-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri on bir rek’at namaz kılar bunun birini vitr olarak kılmış olurdu. Namazını bitirdiğinde sağ yanı üzerine uzanırdı.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 26)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gece Namazı Nasıldı?
443-) Kuteybe, Mâlik ve İbn Şihâb’tan bu hadisin bir benzeri daha rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gece Namazı Nasıldı?
444-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri nafile namaz olarak on üç rek’at namaz kılardı.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 26; Dârimî, Salat: 165) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Cemre ed Dubaî’nin ismi Nasr b. Imrân ed Dubaî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Geceleri On Üç Rek’atta Namaz Kılardı
445-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri dokuz rek’at nafile namaz kılardı.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 26; İbn Mâce, İkame: 123) Bu konuda Ebû Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Fadl b. Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Âişe hadisi bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Geceleri Dokuz Rek’at Namaz Kılardı
446-) Sûfyân es Sevrî (radıyallahü anh), A’meş’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. hadisi bize Mahmûd b. Gaylân, Yahya b. Adem’den, Sûfyân’dan ve Ameş’den bize aktarmıştır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den gece namazı hakkındaki rivâyetlerin en çoğu vitr ile beraber on üç rek’at en azı ise dokuz rek’attır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Geceleri Dokuz Rek’at Namaz Kılardı
447-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gece namazını uykudan dolayı kılamaz ise, gündüz on iki rek’at olarak kılardı.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu: 20; Dârimî, Salat: 162) Bu hadis hasen sahihtir. Sa’d b. Hişâm, Âmir el Ensarî’nin oğludur. Hişâm b. Âmir ise Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabındandır. Abbâs el Anberî, Attâb b. Müsenna, Behz b. Hakîm’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Zürare b. Evfâ, Basra’da kadılık görevi yapıyordu. Kuşeyr oğullarına imâmlık yapıyordu. Bir gün sabah namazında Müddessir sûresi 8. ve 9. âyetleri olan “Yeniden diriliş için Sur’a üfürüldüğü zaman işte o gün çok zorlu ve sıkıntılı bir gündür.” Ayetini okudu ve ölü vaziyette yere düştü. Bende, onu evine taşıyanlar arasında idim.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Namazını Kılamayan Gündüz Kılabilir
448-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Gecenin ilk üçte biri geçince Allah dünya semasına inerek şöyle buyurur. Mülkün sahibi, otorite benimdir, kim bana dua ederse karşılığını veririm, kim benden isterse ona veririm. Kim benden bağışlanma isterse onu bağışlarım bu durum sabaha kadar böylece devam eder.” (Dârimî, Salat: 168; Müslim, Salat-ül Müsafirîn: 24) Bu konuda Ali b. ebî Tâlib ve Ebû Saîd el Hudrî, Rifâa el Cühenî, Cübeyr b. Mut’im, İbn Mes’ûd, Ebû’d Derdâ, Osman b. ebil As’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Bu hadis Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Yine Ebû Hüreyre’den “Gecenin üçte biri kalınca…” şeklindeki rivâyeti de vardır ki rivâyetlerin en sahihi budur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Allahın Her Gece Kullarını Bağışlama Müjdesi
449-) Ebû Katâde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gece Ebû Bekir’e uğradı gece namazında alçak sesle okuyorsun” dedi. Ebû Bekir ise: “Yalvardığım kimseye duyuruyorum dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ise biraz sesini yükselt” dedi. “Ömer’e uğradı, gece namazında sesini çok yükselterek okuyorsun” dedi. Ömer ise: “Uyuklayanları uyandırıyor, şeytanı da kovalıyorum” dedi. “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ise sesini biraz alçalt buyurdular.” (Müslim, Salat-ül Müsafirîn: 27) Bu konuda Âişe, Ümmü Hanî, Enes, Ümmü Seleme ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi Hammad b. Seleme’den, Yahya b. İshâk aktarmıştır. Pek çok kimseler bu hadisi Sabit ve Abdullah b. Rebah’tan mürsel olarak aktarmışlardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Namazlarında Ne Okunur?
450-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kur’ân’dan bir âyet ile gece namazının tümünü kılmıştı.” (İbn Mâce rivâyetine göre bu âyet; 5 Maide: 118. ayetidir.)(Tirmizî rivâyet etmiştir) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Namazlarında Ne Okunur?
451-) Abdullah b. ebî Kays (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Âişe (radıyallahü anha)’ya sordum, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gece namazlarındaki okuyuşu açıktan mı yoksa gizli miydi? Âişe şöyle dedi: Her iki şekilde de yapmıştır, bazen gizli okur, bazen de sesli okurdu. Bunun üzerine ben de: Her türlü ibadet ve işlerimizde genişlik vererek kolaylık sağlayan Allah’a hamdolsun.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 11; Müslim, Müsafirîn: 29) Bu hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Namazlarında Ne Okunur?
452-) Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Farz namaz dışında kişinin en hayırlı namazı evinde kıldığı namazdır.” (Müslim, Müsafirin: 29; Ebû Dâvûd, Vitr: 11) Bu konuda Ömer b. Hattâb, Câbir b. Abdillah, Ebû Saîd, Ebû Hüreyre, İbn Ömer, Âişe, Abdullah b. Sa’d ve Zeyd b. Hâlid el Cühenî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Zeyd b. Sabit hadisi hasendir. Bu hadisin rivâyeti konusunda ihtilaf vardır. Mûsâ b. Ukbe ve İbrahim b. Ebûn Nadr, merfu olarak rivâyet etmişlerdir. Mâlik b. Enes ise Ebû’n Nadr’den rivâyet etmiş mevkuf olarak aktarmıştır. Merfu olarak aktarılan daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Nafile Namazların Evde Kılınması Daha Değerlidir
453-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Evlerinizde de sünnet namazlarını kılın ki evlerinizi namaz kılınmayan kabirlere çevirmeyin.” (Müslim, Müsafirîn: 29) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Nafile Namazların Evde Kılınması Daha Değerlidir
454-) Hârice b. Huzâfe (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu: “Allah size beş vakit dışında bir namaz daha kılınmasını emir buyurdu ki o namaz sizin için kırmızı develerden daha hayırlıdır. Bu namaz vitr namazıdır kılınma zamanı ise, yatsıdan sonra başlayıp sabah namazının vakti girinceye kadardır.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 1; İbn Mâce, İkame: 114) Bu konuda Ebû Hüreyre, Abdullah b. Amr, Büreyde, Ebû Basra el Gıfârî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Hârice b. Huzâfe hadisi garibtir. Bu hadisi sadece Yezîd b. ebî Habib’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhaddisler bu hadisteki râvîyi şüphe ve tereddüde kapılarak Abdullah b. Râşid ez-Zürekî demişlerdir ki, bu doğru değildir. Ebû Basra el Gıfârî’nin ismi Humeyl b. Basra’dır. Bazı kimseler Cemil b. Basra demektedirler ki bu doğru değildir. Ebû Basra el Gıfârî başka bir kimse olup Ebû Zerr’den rivâyetle bulunan Ebû Zerr’in kardeşinin oğludur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazının Değer Ve Kıymeti
454-) Hârice b. Huzâfe (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu: “Allah size beş vakit dışında bir namaz daha kılınmasını emir buyurdu ki o namaz sizin için kırmızı develerden daha hayırlıdır. Bu namaz vitr namazıdır kılınma zamanı ise, yatsıdan sonra başlayıp sabah namazının vakti girinceye kadardır.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 1; İbn Mâce, İkame: 114) Bu konuda Ebû Hüreyre, Abdullah b. Amr, Büreyde, Ebû Basra el Gıfârî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Hârice b. Huzâfe hadisi garibtir. Bu hadisi sadece Yezîd b. ebî Habib’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhaddisler bu hadisteki râvîyi şüphe ve tereddüde kapılarak Abdullah b. Râşid ez-Zürekî demişlerdir ki, bu doğru değildir. Ebû Basra el Gıfârî’nin ismi Humeyl b. Basra’dır. Bazı kimseler Cemil b. Basra demektedirler ki bu doğru değildir. Ebû Basra el Gıfârî başka bir kimse olup Ebû Zerr’den rivâyetle bulunan Ebû Zerr’in kardeşinin oğludur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Bölümleri
455-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Vitr namazı farz namazlar gibi kılınması gerekli bir namaz değildir. Fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu namazı kılmış ve şöyle buyurmuştur: “Allah tektir tek olanı sever, Ey Kur’ân’a inanıp ona bağlananlar siz de tek rek’atlı olan vitiri kılın.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 1; Dârimî, Salat: 209) Bu konuda İbn Ömer, İbn Mes’ûd ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilimiştir. Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazı Farz Ve Vâcib Değildir
456-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Vitr namazı farz namazlar gibi devamlı kılınması gereken bir namaz değildir. Fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yaptığı bir sünnet (nafile) namazdır.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 1;İbn Mâce, İkame: 115) hadisi bu şekilde bize Ebû İshâk’tan, Sûfyân’dan, Abdurrahman b. Mehdî’den, Muhammed b. Beşşâr aktarmıştır. Bu rivâyet Ebû Bekir b. Ayyaş’ın rivâyetinden daha sahihtir. b. Mu’temir’de, Ebû İshâk’tan, Ebû Bekir b. Ayyaş’ın rivâyetine benzer bir hadis bize aktarmıştır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazı Farz Ve Vâcib Değildir
457-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana uyumadan önce vitiri kılmamı emretti.” (İbn Mâce, İkame: 122; Ebû Dâvûd, Vitr: 7) Ebû Hüreyre hadisi bu şekliyle hasen garibtir. Sevr el Ezdî’nin ismi Habib b. ebî Müleyke’dir. Sahabe ve tabiin dönemi ilim adamları vitr kılınmadan uyunmaması gerektiğini söylemişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle de rivâyet edilmiştir. “Sizden biriniz gecenin sonunda uyanamayacağından endişe ederse gecenin ilk saatlerinde yatmadan önce vitiri kılsın.” Gecenin son anında kalkmayı becerebilen kimse ise gecenin sonunda kılsın çünkü gecenin sonunda okunan Kur’ân’ı dinlemek üzere melekler hazır bulunurlar ki bu daha değerlidir. Bu hadisi bu şekilde bize Hennâd; Ebû Muaviye, A’meş, Ebû Sûfyân ve Câbir’den nakletmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Kılmadan Önce Uyumak Hoş Değildir
458-) Mesrûk (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: Mesrûk, Âişe (radıyallahü anha)’ya Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vitirinden sordu da; Âişe şu şekilde cevap verdi: “Gecenin her vaktinde vitr kılmıştır, yani gecenin başında, ortasında ve sonunda. Ömrünün sonlarına doğru ise seher vaktinde kılardı.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 8; İbn Mâce: İkame: 121) Ebû Husayn’ın ismi “Osman b. Âsım el Esedî’dir. Bu konuda Ali, Câbir, Ebû Mes’ûd el Ensarî ve Ebû Katâde’den de hadis rivâyet edilmiştir. Âişe hadisi hasen sahihtir. Bazı ilim adamları vitiri gecenin sonunda kılmayı tercih etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazının Gecenin Her Bölümünde Kılınabileceği
459-) Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) on üç rek’at kılarak vitr yapardı, yaşlanıp zayıf düşünce yedi rek’atla vitr yapardı.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 3; Buhârî, Vitr: 2) Bu konuda Âişe (radıyallahü anha)’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ümmü Seleme hadisi hasendir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’den on üç, on bir, dokuz, yedi, beş, üç, bir rek’at olduğu hakkında da rivâyet edilmiştir. b. İbrahim: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) on üç rek’at vitr kılardı” hadisinin manası: Vitirle birlikte gece namazı toplam on üç rek’at olurdu demektedir. Bu yüzden gece namazı vitire ilave edilerek söylenmiş oldu, diyerek, Aişe (radıyallahü anha)’dan da bir hadis rivâyet etmiştir, ayrıca şu hadisi de delil getirmektedir. “Ey Kur’ân’a mensup kimseler vitr kılın.” Burada gece namazı kastedilmiş olup, gece namazının Kur’ân’ı iyi bilenlerin vazifesi olduğu kastedilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazı Yedi Rek’at Olarakta Kılınabilir
460-) (Arapça orjinalinde 458. hadis atlanmış olup 457. hadisin içerisinde açıklama bölümünde verilen bu hadis; 458 numaralı hadis olabilir.)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazı Yedi Rek’at Olarakta Kılınabilir
461-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gece namazı on üç rek’attır. Bunlardan beşini vitr olarak kılar ve beşinci rek’atta otururdu. Müezzin sabah ezanını okuyuncaya kalkar iki rek’at hafif sünnet kılardı.” (İbn Mâce, İkame: 123; Ebû Dâvûd, Vitr: 3) Bu konuda Ebû Eyyûb’den de hadis rivâyet edilmiştir. Âişe hadisi hasen sahihtir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve sonraki dönem ilim adamlarından bir kısmı Vitirin beş rek’at olduğu ve beşinci rek’atta oturulacağı görüşündedirler. Ebû Mus’ab el Medinî’ye “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dokuz ve yedi rek’at vitr kılardı…” hadisinin ne demek olduğunu sordum, şöyle dedi: “İki iki kılar selam verir tek bir rek’atta tüm kıldığını teklemiş olurdu.”

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazı Beş Rek’at Da Kılınabilir
462-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), vitiri üç rek’at olarak kılar bu rek’atlarda dokuz kısa sûre okur, her rek’atta üç sûre okurdu ki son okuduğu sûre “İhlas” sûresi olurdu.” (Müsned: 640) Bu konuda Imrân b. Husayn, Âişe, İbn Abbâs, Ebû Eyyûb’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Abdurrahman b. Ebza yoluyla Übey b. Ka’b’den hadis rivâyet edilmiştir. Aynı şekilde Abdurrahman b. Ebza’nın kendisinden de hadis rivâyet edilmiştir. Bazı hadisçiler Abdurrahman’ın kendisinden rivâyet etmekte Übey b. Ka’b’ı zikretmemektedirler. Kimisi de Abdurrahman b. Ebza ve Übey b. Ka’b diyerek rivâyet etmektedirler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve sonraki dönemlerden bir kısım ilim adamları vitr namazının üç rek’at kılınması görüşündedirler. es Sevrî diyor ki: Dilersen beş, dilersen üç, istersen bir rek’at kılabilirsin, ben üç rek’at kılmayı seviyorum. İbn’ül Mübarek ve Küfelilerin görüşleri de böyledir. b. Yakup et Talekanî, Hammad b. Zeyd’den, Hişâm’dan, Muhammed b. Sirin’den naklederek demişlerdir ki: Yani sahabe ve tabiin ileri gelenleri beş, üç ve tek rek’at olarak kılarlar, hepsini de iyi görürlerdi.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazı Üç Rek’at Olarakta Kılınabilir
463-) Enes b. Sirin (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “İbn Ömer’e şöyle sormuştum sabah namazının iki rek’at sünnetin de uzun okuyayım mı? Bunun üzerine dedi ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gece namazını ikişer rek’at olarak kılar, tek bir rek’atta kıldığı namazı teklemiş (vitr yapmış) olurdu. Sabah ezanı okunur okunmaz hemencecik, hafifce iki rek’at sabah namazının sünnetini kılardı.” (İbn Mâce,İkame: 123; Ebû Dâvûd, Vitr: 3) konuda Âişe, Câbir, Fadl b. Abbâs, Ebû Eyyûb ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. ve tabiin alimlerinden bir kısmı bu görüşte olup, kişinin ikişer rek’atlar ile üçüncü tek rek’atın arasını bir selamla ayırması görüşündedirler. Mâlik, Şâfii, Ahmed ve İshâk‘ta bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazı Tek Rek’at Olarak Ta Kılınabilir
464-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vitirde “A’la, Kafirûn ve İhlas” sûrelerini, her birini bir rek’atta okurdu.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 4; İbn Mâce, İkame: 115) Bu konuda Ali, Âişe, Abdurrahman b. Ebza ve Übey b. Ka’b’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ayrıca; Abdurrahman b. Ebza’dan da yine rivâyet edilmiştir. Yine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vitirin üçüncü rek’atında; Nas, Felak ve İhlas sûrelerini okuduğu da rivâyet edilmiştir. ve tabiin dönemi ilim adamlarının çoğunluğu üç rek’atın her birinde; A’la, Kafirun ve İhlas sûrelerini okumayı tercih etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazında Okunan Sûreler
465-) Abdulaziz b. Cüreyc’den aktardığına göre, şöyle demiştir: “Âişe (radıyallahü anha)’dan, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vitr namazında ne okurdu diye sordum. Dedi ki: “Birinci rek’atta A’la sûresi, ikinci rek’atta Kafirûn süresi, üçüncü rek’atta İhlas ve Muavvizeteyn yani Felak ve Nas sûrelerini okurdu.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 4; İbn Mâce, İkame: 117) Bu hadis hasen garibtir. Abdulaziz, A’ta’nın arkadaşı olan İbn Cüreyc’in babasıdır. İbn Cüreyc’in ismi ise; Abdulmelik b. Abdulaziz b. Cüreyc’tir. b. Saîd el Ensarî bu hadisi Amre ve Âişe’den rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazında Okunan Sûreler
466-) Hasan b. Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vitirde okuyacağım duayı bana öğretti, “Allah’ım sıhhat ve afiyetle kıldıklarında beraber beni de afiyette kıl, işlerini güzelce ayarladığın kimseler gibi benimde vekilim ol, hidayete erdirdiklerinle beni de hidayette kıl. Kaderin şerrinden beni koru, bana verdiğin nimetleri bereketlendir. Sen herkese hükmedersin sana hükmedilemez velisi olduğun kimse asla zelil olmaz, eksiklikler sana yakışmaz. Ey Rabbimiz! Yücesin ve kutlusun.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 5; İbn Mâce, İkame: 117) Bu konuda Ali (radıyallahü anh)’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen olup; bu şekliyle Rabia b. Şeyban denilen Ebûl Havra es Sadî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Vitirde kunut hakkında rivâyet edilen bundan daha iyi bir hadis bilmiyoruz. İlim adamları vitirde kunut hakkında değişik görüşler ortaya koymuşlar olup; Abdullah b. Mes’ûd, bütün sene vitirde kunutun rükû’ dan önce yapılmasını öngörürdü. Bir kısım ilim adamları da bu görüşte olup Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, İshâk ve Küfeliler bunlardandır. Ali b. ebî Talip’den, Ramazan’ın ikinci yarısında rükû’ dan sonra kunut yaptığı da rivâyet edilmiştir. Şâfii ve Ahmed gibi bazı ilim adamları da bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazında Kunut Duası
467-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim vitr namazını uykuda veya unutarak geçirirse hatırladığı ve uyandığı zaman hemen kılsın.” (İbn Mâce, İkame: 122) Bu hadis bir önceki hadisten daha sahihtir. Süleyman b. Eş’as da denilen Ebû Dâvûd es Siczî’den işittiğime göre, şöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel’e, Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem’i sordum, kardeşi Abdullah’ın zararsız olduğunu söyledi. Buhârî’den işittiğime göre, Ali b. Abdullah, Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem, zayıftır. Abdullah b. Zeyd b. Eslem ise güvenilir bir kimsedir. Küfelilerden bazıları bu hadisle amel etmişler olup, kişi güneş doğduktan sonra bile olsa hatırladığı zaman vitiri kılar, demektedirler. Sûfyân es Sevrî, gibi.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Uyku Ve Unutkanlık Sebebiyle Vitr Namazını Geçiren Ne Yapmalı?
468-) Zeyd b. Eslem (radıyallahü anh)’ın babasından rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim vitr namazını uykudan dolayı geçirmişse sabahladığında hemen kılsın.” (İbn Mâce, İkame: 122)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Uyku Ve Unutkanlık Sebebiyle Vitr Namazını Geçiren Ne Yapmalı?
469-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sabah olmadan önce, vitr namazını kılmakta acele edin.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 7) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazını Geceleyin, Sabah Olmadan Kılınması
470-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sabah girmeden önce vitr namazını kılın.” (Ebû Dâvûd, Vitr: 7)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Vitr Namazını Geceleyin, Sabah Olmadan Kılınması