Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

2064-) Esma binti Yezîd (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Yalan söylemek üç yerde caizdir; Bir kimse hanımını memnun etmek için yalan konuşabilir, Savaşta İslam ordusunun güç ve kuvvetini büyük göstermek konusunda yalan söylenebilir, İnsanların arasını bulmakta da yalan söylenebilir.” Mahmûd b. Gaylân kendi rivâyetinde: “Yalan üç yerde elverişlidir” demektedir. (Müslim, Birr ve Sıla: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 79) hadisin Esma’nın hadisi olduğunu sadece İbn Huşeym’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Yalan Söylemek Üç Yerde Caizdir
2065-) Dâvûd b. ebî Hind bu hadisi Şehr b. Havşeb’den, rivâyet etmiş olup hadisin senedinde “Esma’dan” dememiştir. Bu şekilde Muhammed b. Alâ, İbn ebî Zaide vasıtasıyla Dâvûd’tan bize nakletmiştir. konuda Ebû Bekir’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Yalan Söylemek Üç Yerde Caizdir
2066-) Ebû Sırme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Zararlı olan kimseyi Allah, zararlara düşürür. Güçlük çıkaranı da güçlüklere koşar.” (Ebû Dâvûd, Akdıyye: 51; İbn Mâce: Ahkam: 33) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Mümin, Mümini Aldatamaz Zarar Veremez
2067-) Ebû Bekir es Sıddîk (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir mümine zarar veren veya hile yapan lanetlenmiştir, yani Allah’ın rahmetinden uzaklaşmıştır.” (Ebû Dâvûd, Akdıyye: 51; İbn Mâce: Ahkam: 33) Bu hadis garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Mümin, Mümini Aldatamaz Zarar Veremez
2068-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cebrail komşuluk haklarını o kadar çok tavsiye etti ki ben komşuyu komşuya varis kılacağını sandım.” (Ebû Dâvûd, Akdıyye: 122; Buhârî, Edeb: 32) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Komşuluk Hakkı Ne Kadar Değerli Ve Kıymetlidir?
2069-) Mûcâhid (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Abdullah b. Amr’ın ev halkı için bir koyun kesilmişti. Eve geldiğinde şöyle dedi. Yahudi komşumuza bunun etinden hediye verdiniz mi? Yahudi komşumuza bunun etinden hediye verdiniz mi? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: Cebrail bana devamlı komşuluk hakkını tavsiye etti ki ben komşuyu komşuya varis kılacağını sandım.” (Ebû Dâvûd, Akdıyye: 122; Buhârî, Edeb: 32) Bu konuda Âişe, İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Enes, Mıkdad b. Esved, Ukbe b. Âmir, Ebû Şüreyh ve Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. Bu hadis aynı zamanda Mûcâhid’den, Âişe’den ve Ebû Hüreyre’den aynı şekilde rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Komşuluk Hakkı Ne Kadar Değerli Ve Kıymetlidir?
2070-) Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah katında arkadaşın en iyisi arkadaşına iyi olandır. Allah katında komşunun en iyisi ise komşusuna karşı iyi olandır.” (Ebû Dâvûd, Akdıyye: 122; Buhârî, Edeb: 32) Bu hadis hasen garibtir. Abdurrahman el Hublî’nin ismi Abdullah b. Yezîd’tir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Komşuluk Hakkı Ne Kadar Değerli Ve Kıymetlidir?
2071-) Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bunlar sizin kardeşlerinizdir. Allah onları sizin emrinizde hizmetçi kılmıştır. Kimin böyle bir hizmetçisi ve personeli varsa ona yediğinden yedirsin giydiğinden giydirsin başaramayacağı bir işi ona yüklemesin şayet böyle işi ona yüklerse o işte ona yardım etsin.” (Buhârî, İman: 29; Ebû Dâvûd, Edeb: 17) Bu konuda Ali, Ümmü Seleme, İbn Ömer ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Çalıştırılan Hizmetçi Ve Personele İyi Davranmak
2072-) Ebû Bekir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kötü huylu ahlaksız kimse Cennete girmeyecektir.” (İbn Mâce, Edeb: 17) Bu hadis garibtir. Eyyûb es Sahtiyâni ve pek çok hadis imamı Ferkad es Sebehî ‘yi hafızası yönünden tenkid etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Çalıştırılan Hizmetçi Ve Personele İyi Davranmak
2073-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Tevbe, Peygamberi Ebû’l Kâsım (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim köle veya hizmetçisine hiçbir suçu olmadığı halde zina yaptığını söylerse kıyamet gününde Allah o kimseye kazf cezası uygular, eğer o köle ve hizmetçi böyle bir iş yapmışsa bir şey gerekmez.” (Buhârî İman: 29; İbn Mâce: Edeb: 80) Bu hadis hasen sahihtir. İbn ebî Nu’m, Abdurrahman b. ebî Nu’m el Becelî’dir. Ebû’l Hakem diye künyelenir. konuda Süveyd b. Mukarrîn ve Abdullah b. Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Hizmetçi Ve Personele Daima İyi Davranmak Gerekir
2074-) Ebû Mes’ûd el Ensarî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kölemi dövüyordum arkamdan şöyle söyleyen birini işittim Ebû Mes’ûd yumuşak huylu ol bil ki Allah senden daha güçlüdür, dönüp bakınca Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile karşılaştım şöyle buyurdular: “Senin bu köleye karşı güçlü kuvvetli olmandan Allah daha güçlü ve kuvvetlidir.” Ebû Mes’ûd diyor ki: Bu olaydan sonra hiçbir kölemi dövmedim. (Müslim, İman: 35; Ebû Dâvûd, Edeb: 92) Bu hadis hasen sahihtir. İbrahim et Teymî, İbrahim b. Yezîd b. Şerîk’tir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Hizmetçi Ve Personele Daima İyi Davranmak Gerekir
2075-) Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek hizmetçiyi işlediği suçtan dolayı kaç sefer affedeyim? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sustu cevap vermedi. Adam tekrar işlediği suçtan dolayı kaç sefer affedeyim? Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Her gün yetmiş kere.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 72) Bu hadis hasen garibtir. Abdullah b. Vehb, Ebû Hanî el Havlanî’den aynı sened ile bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Abbâs = İbn Huleyd el Haceriyyül Mısrî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Köle Ve Hizmetçilerin Kusurlarını Affedip Bağışlamak
2076-) Kuteybe, Abdullah b. Vehb vasıtasıyla Ebû Hanîel havlanî’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Bazıları bu hadisi Abdullah b. Vehb’den aynı senedle rivâyet ederek Abdullah b. Ömer yerine Abdullah b. Amr diyerek aktarmışlardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Köle Ve Hizmetçilerin Kusurlarını Affedip Bağışlamak
2077-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz hizmetçi ve kölesini döverken hemen Allah’ı hatırlasın da elini dövmekten çeksin.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Ebû Harun el Abdî’nin ismi Imâre b. Cüveyn’dir. Ebû Bekir el Attar, Ali b. Medînî, Yahya b. Saîd’in bize bildirdiklerine göre Şu’be, Ebû Harun el Abdî’yi zayıf olarak görmüştür. Yahya şöyle diyor: İbn Avn ölünceye kadar devamlı Ebû Hüreyre’den hadis rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Hizmetçi Ve Kölelerin Eğitip Terbiye Edilmesi
2078-) Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kimsenin çocuğuna iyi bir terbiye vererek eğitmesi bir ölçek sadaka vermesinden daha hayırlıdır.” (Müsned: 19995) Bu hadis garibtir. Nasıh = Ebû’l Âla olup Küfelidir. Hadisçiler yanında pek sağlam biri değildir. Bu hadis sadece bu şekliyle bilinmektedir. Nasıh isimli Basralı başka bir ihtiyar daha vardır. Ammâr b. ebî Ammâr’dan ve başkalarından rivâyet eden bu kimse diğerinden daha sağlamdır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Çocukların Terbiye Edilmesi Gerekir
2079-) Eyyûb b. Mûsâ (radıyallahü anh)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir anne ve baba çocuğunun güzel terbiyeden daha üstün bir bağışta bulunmamıştır.” (Müsned: 14856) Bu hadis garibtir. Bu hadis sadece Âmir b. ebî Âmir el Hazzaz’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu kimse Âmir b. Salih b. Rüstem el Hazzaz’dır. Eyyûb b. Mûsâ ise İbn Amr b. Saîd b. Asî’dır. Bu hadis bence mürseldir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Çocukların Terbiye Edilmesi Gerekir
2080-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), hediyeyi kabul ederdi ve karşılığında da bir şeyler verir mükafatlandırırdı.” (Buhârî, Hibe: 6; Ebû Dâvûd, Büyü’ 69) konuda Ebû Hüreyre, Enes, İbn Ömer ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen garib sahihtir. Bu hadisi sadece Îsa b. Yunus’un, Hişâm’dan rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Karşılıklı Hediyeleşmek İyidir
2081-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara teşekkür etmesini bilemeyen Allah’a da şükredemez.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 11) hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: İnsanlara Şükretmeyi Bilmeyen Allaha Şükretmeyi De Bilemez
2082-) Ebû Saîd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükredemez.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 11) konuda Ebû Hüreyre, Eş’as b. Kays ve Numân b. Beşîr’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: İnsanlara Şükretmeyi Bilmeyen Allaha Şükretmeyi De Bilemez
2083-) Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kardeşinizin yüzüne gülmeniz size sadaka sevâbı kazandırır. İyi şeyleri emredip kötülüklerden sakındırmak sadaka sevabı kazandırır. Yabancısı bulunduğu bir bölgedeki kimseye yol gösterip yardımcı olmak sadaka sevâbı kazandırır. Gözünden rahatsız olan bir kimseye yardımcı olmanız sizin için yine sadaka sevâbı kazandırır. Yollardan insanların gelip geçmesine engel olabilecek taş, kemik, diken gibi şeyleri kaldırmak ta yine sadaka sevâbı kazandırır. Kendi kabından ihtiyacı olan bir kimsenin kabına bir şeyler boşaltıvermekte yine sadaka sevâbı kazandırır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu Konuda İbn Mes’ûd, Câbir, Huzeyfe, Âişe ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. Ebû Zümeyl’in ismi Simâk b. Velîd el Hanefî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Sadaka Sevâbı Kazandıran Bazı Hayırlı İşler
2084-) Abdurrahman b. Avsece (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle diyordu: Berâ b. Âzib’den işittim şöyle derdi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle buyurmuşlardı: “Sütünden istifade etmesi için koyun veya keçi bağışlayan veya ihtiyacı olan kimseye para ve eşya bağışlayan veya yolunu kaybetmiş bir kişiye yolunu tarif eden; köle azâd etmiş gibi sevap kazanır.” (Müsned: 17783) Bu hadis Ebû İshâk’ın, Talha b. Mûsârrif’den rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle biliyoruz. Mansur b. Mu’temir ve Şu’be bu hadisi Talha b. Mûsârrif’den rivâyet etmişlerdir. konuda Numân b. Beşîr’den de hadis rivâyet edilmiştir. Burada “Menaha” sözünün manası ödünç olarak para ve eşya vermek demektir. “Yol tarif eden” sözünün manası ise yol gösterip doğruya ulaştıran demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Hibe Ve Bağış Yapmanın Mükafatı
2085-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Bir adam yolda yürürken bir diken dalı bularak onu kenara çekti, Allah’ta onun bu hareketini takdir edip onu bağışladı.” (İbn Mâce: Edeb: 7; Ebû Dâvûd: Edeb: 159) konuda Ebû Berze, İbn Abbâs ve Ebû Zerr’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Yollardaki Rahatsızlık Veren Şeyleri Kaldırmak Gerekir
2086-) Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse sağına soluna bakınıp bir kimseye bir söz söylerse o söz bir emanettir, sırdır ifşa edilmemelidir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 38) Bu hadis hasendir. İbn ebî Zi’b’in rivâyetiyle biliyoruz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Sırlar İfşa Edilmemeli
2087-) Ebû Bekir’in kızı Esma (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûlü evimde kocam Zübeyr’in getirdiğinden başka bir şey yoktur bu durumda ben de sadaka olarak bir şeyler verebilir miyim? Diye sordum da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Evet verebilirsin sen cüzdanın ağzını kapatma sana verilen cüzdanın ağzı da kapanır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle devam etti: Verirsen sayma sana da sayılarak verilir.” (Buhârî, Edeb: 39; Ebû Dâvûd, Zekât: 46) Bu konuda Âişe ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Bazıları bu hadisi aynı sened ile İbn ebî Müleyke’den, Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr’den ve Esma binti ebî Bekir’den rivâyet etmişlerdir. Pek çok kimse bu hadisi Eyyûb’tan rivâyet ederek hadisin senedinde “Abbâd b. Abdullah b. ez Zübeyr’den” demediler.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Cömert Olmalı
2088-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cömert kimse Allah’a yakın, Cennete yakın insanlara yakın olup, ateşten uzaktır. Cimri kimse ise Allah’tan uzak, Cennet’ten uzak, insanlardan uzak ve ateşe yakındır. Cömert cahil; cimri Âlim’den, Allah’a daha çok sevimlidir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Yahya b. Saîd’in el Ârec vasıtasıyla Ebû Hüreyre’den rivâyeti olduğunu Saîd b. Muhammed’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu hadisi Yahya b. Saîd’den rivâyetinde Saîd b. Muhammed’e muhalefet edilmiştir. Yahya b. Saîd’den ve Âişe’den mürsel bir hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Cömert Olmalı
2089-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mümin bir kimsede iki özellik bir arada bulunmaz. Cimrilik ve kötü ahlak.” (Ebû Dâvûd, Zekât: 46) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Sadaka b. Mûsâ’nın rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslüman Cimri Ve Kötü Ahlaklı Olamaz
2090-) Ebû Bekir es Sıddîk (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Düzenbaz, yaptığı iyiliği başa kalkan ve cimri asla Cennete girmeyecektir.” (Müsned: 31) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslüman Cimri Ve Kötü Ahlaklı Olamaz
2091-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mümin temiz ve ikram sahibidir. Facir ise düzenbaz ve alçaktır.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 58) Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslüman Cimri Ve Kötü Ahlaklı Olamaz
2092-) Ebû Mes’ûd el Ensârî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kişinin çoluk çocuğuna yaptığı harcamalar da sadakadır.” (Buhârî, İman: 53; Müslim, Zekât: 69) konuda Abdullah b. Amr, Amr b. Umeyye ed Damrî ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kişinin Aile Ve Çocuklarına Yaptığı Harcama Da Sadaka Sayılır
2093-) Sevbân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “En değerli para kişinin kendi çoluk çocuğuna harcadığı para ile Allah yolunda savaş atı için harcadığı para ve Allah yolunda silah arkadaşları için harcadığı paradır. Ebû Kılâbe diyor ki: Çoluk çocukla söze başladı ve şöyle devam etti. Küçük yaştaki çoluk çocuğuna nafaka temin eden bu vesile ile Allah’ın kendilerini kanaatkar kılıp gönlünü zengin kıldığı kişiden sevap bakımından daha büyük kim vardır.” (Müslim, Zekât: 10; İbn Mâce: Cihâd: 50) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kişinin Aile Ve Çocuklarına Yaptığı Harcama Da Sadaka Sayılır
2094-) Ebû Şüreyh el Adevî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) -bunları söylerken gözlerim görmüş ve kulaklarım dinlemiştir- şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi misafirlerine ikramda bulunsun Ashab: Misafirin ikramı nedir? Diye sordular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Bir gün ve bir gece güzelce ağırlamaktır. Misafirlik üç gün olup üç günden sonrası için misafire ikram etmek sadaka sevâbı kazandırır. Allah’a ve ahiret gününe inanan kişi ya hayır söylesin yada sussun.” (Buhârî, Edeb: 60; Müslim, İman: 69) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Misafirlik Kaç Gündür?
2095-) Ebû Şüreyh el Kabrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Misafirlik üç gündür misafirin güzelce iyi bir şekilde ağırlanması bir gün bir gecedir. Bu bir günden sonra misafir için ne harcanırsa o sadakadır. Misafirin ev sahibi daraltılıncaya kadar kalması caiz değildir.” (Buhârî, Edeb: 60; Müslim, İman: 69) konuda Âişe, Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Mâlik b. Enes ve Leys b. Sa’d, Saîd el Makburî’den de bu hadisi rivâyet etmişlerdir. Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Şüreyh el Huzâî, Ka’bî’dir, Adevî’dir. İsmi: Huveylid b. Amr’dır. “La yesvî ındehû” nun manası ev sahibini sıkıntıya sokacak şekilde misafirin uzun süre kalmasıdır. “Harac” kelimesinin anlamı ise; “Darılıp sıkılmak” demektir, yani ev sahibinin daralıp bunalması demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Misafirlik Kaç Gündür?
2096-) Safvân b. Süleym (radıyallahü anh), merfu olarak şöyle rivâyet etmiştir: “Dul kadın ve yoksul yetim kimselerle ilgilenmek için gayret edip koşturan kişi Allah yolunda cihâd eden kimse gibi veya gündüzü oruçla geceyi namazla geçiren kimse gibi sevap kazanır.” (Buhârî, Nafakat: 24; İbn Mâce, Ticarat: 31)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Dul Ve Yetim Kimselere Yardım İçin Koşmak
2097-) Ensârî, Ma’n vasıtasıyla Mâlik’den, Sevr b. Zeyd ed Dîlî’den, Ebû’l Gays’den ve Ebû Hüreyre’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. hadis hasen sahih garibtir. Ebû’l Kays’ın ismi Abdullah b. Mutı’ın azatlı kölesi Sâlim’dir. Sevr b. Zeyd; Medînelidir. Sevr b. Yezîd ise Şamlıdır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Dul Ve Yetim Kimselere Yardım İçin Koşmak
2098-) Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her yapılan iyilik sadaka sevâbı kazandırır. Kardeşini güler yüzle karşılamak bir iyilik olduğu gibi kendi kabından ihtiyacı olan bir şeyi kardeşinin kabına boşaltmakta bir iyilik olup sadaka sevâbı kazandırır.” (Müsned: 14182) konuda Ebû Zerr’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Güler Yüzlü Olmak Sadaka Sevâbı Kazandırır
2099-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Doğruluktan ayrılmayınız! Doğruluk, iyiliğe götürür, iyilik te Cennete götürür. Kişi doğru olduğu ve doğruları araştırıp doğru yolda olduğu sürece Allah katında “Sıddîk” = Dosdoğru kimse Allah’tan gelenleri tasdik eden kimse olarak yazılır. Yalandan sakınıp uzak durunuz. Yalan kötülüklere götürür kötülüklerde Cehenneme götürür. Kişi yalan söylediği ve yalana devam ettiği sürece Allah katında çok yalancı kişiler arasına yazılır.” (Buhârî, Edeb: 29; Müslim, Birr: 18) Bu konuda Ebû Bekir es Sıddîk, Ömer, Abdullah b. Şıhhîr ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Doğruluk Ve Yalancılık Kişiyi Nereye Götürür?
2100-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kul yalan söylediğinde söylediği yalanın meydana getirdiği fena kokudan dolayı melek kendisinden bir mil uzaklaşır.” Yahya dedi ki: Abdurrahman b. Harun bu hadisi tasdik eder “Evet doğrudur” dedi. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen ceyyid garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Abdurrahim b. Harun bu hadisi rivâyette tek başına kalmıştır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Doğruluk Ve Yalancılık Kişiyi Nereye Götürür?
2101-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hiç hoşlanmayıp kızdığı huy ve ahlak yalan söylemektir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında bir kimse yalan söylerse o kişinin hemen tevbe edip o günahından dolayı temizlenmesini arzu ederdi. (Müsned: 24027) Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Doğruluk Ve Yalancılık Kişiyi Nereye Götürür?
2102-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Hayasızlık ve kötülük her nerede olursa olsun o yeri ve kimseyi kirletir haya kimde ve nerede olursa orayı süsler ve güzelleştirir.” (Buhârî, Edeb: 77; İbn Mâce: Zühd: 17) Bu konuda Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Abdurrezzak’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Haya Duygusu Kişiyi Ve Yaşantısını Süsler
2103-) Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizin en hayırlı ve iyi olanlarınız ahlakı en güzel olanlarınızdır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ne doğuştan nede sonradan kaba ve sert karakterli değildi.” (Buhârî, Edeb: 77; İbn Mâce: Zühd: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Haya Duygusu Kişiyi Ve Yaşantısını Süsler
2104-) Semure b. Cündüp (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Birbirinizi Allah’ın laneti ile lanetlemeyiniz yine Allah’ın gazabı ve hışmı ile de birbirinize beddua etmeyin. Allah’ın ateşi olan Cehennem ateşiyle de birbirinizi lanetlemeyin.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 45) Bu konuda İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, İbn Ömer, Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Allah’ın Laneti Gazabı Ve Ateşi İle Beddua Etmemeli
2105-) Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Mümin kişi onu bunu çekiştirip kötüleyen, ona buna lanet eden, sözü ve davranışı bozuk ve ağzı bozuk kimse değildir.” (Buhârî, Edeb: 38) Bu hadis hasen garibtir. Yine Abdullah’tan bunun dışında da hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Allah’ın Laneti Gazabı Ve Ateşi İle Beddua Etmemeli
2106-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzurunda rüzgarı lanetledi bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Rüzgarı lanetleme çünkü o vazifelidir. Her kim lanete hak kazanmayan birine lanet okursa o lanet kendisine döner.” (Buhârî, Edeb: 38) Bu hadis hasen garibtir. Bişr b. Ömer’den başka bu hadisi müsned olarak rivâyet eden bir kimse bilmiyoruz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Allah’ın Laneti Gazabı Ve Ateşi İle Beddua Etmemeli
2107-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Soy ve sopunuzu öğreniniz ki ziyaret edip tanışıp bilişip akrabalık bağlarınızı koparmamış olursunuz. Çünkü akrabalar arası bağların koparılmaması aile içinde sevgi, malda bolluk ve ömrün uzamasına sebeptir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 110) Bu hadis bu şekliyle garibtir. geçen “menseetün fil eseri” cümlesinin manası ömrün uzaması demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Neseb, Soy-sop Bilgisi Öğrenmek Gereği
2108-) Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir dua; iki kişinin birbirine arkalarından haberleri olmaksızın yaptıkları dua kadar kabul yönünden hızlı değildir.” (Ebû Dâvûd, Salat: 12) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. El İfrikî’nin hadis konusunda zayıf olduğu söylenmiş olup ismi Abdullah b. Ziyâd b. Enam’dır. Abdullah b. Yezîd’in ismi ise Ebû Abdurrahman el Hublî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslümanın, Müslümana Arkasından Haberi Olmaksızın Duası Çabuk Kabul Edilen Dualardandır
2109-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Hakkı gasbedilen mazlum taraf ileri gitmedikçe sövüşen iki kişinin günahı sövmeyi başlatan kimsedir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 42; Buhârî Edeb: 44) konuda Sa’d, İbn Mes’ûd ve Abdullah b. Mugaffel’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Ne Diri Nede Ölü Olanlara Sövüp Saymamalı
2110-) Zeyd b. İlâka (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Muğîre b. Şu’be’den işittim şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ölüp giden kimselere sövmeyiniz onların hayatta olan yakınlarını incitirsiniz.” (Müsned: 17498) Sûfyân’ın arkadaşları bu hadisin senedinde ihtilaf ettiler. Kimileri Huferî’nin rivâyeti gibi rivâyet ederken kimileri de Sûfyân’dan, Ziyâd b. İlâka’dan rivâyet ederek; Muğîre b. Şu’be’nin yanındaki bir kişiden işittim diyerek rivâyet etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Ne Diri Nede Ölü Olanlara Sövüp Saymamalı
2111-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Müslümana sövmek Allah’ın dosdoğru yolundan dışarı çıkmaktır. Müslümanın; müslümana silah çekip onu öldürmesi ise küfürdür.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 39) diyorki: Ebû Vâil’e; “Bu hadisi Abdullah’tan sen mi işittin? Dedim. O da “Evet” Dedi. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslüman, Müslümana Sövebilir Mi?
2112-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cennet’te içeriden dışarısı, dışarıdan içerisi gözüken öyle köşkler vardır.” Bir bedevi kalkarak şöyle dedi: O köşkler kim içindir? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Güzel ve tatlı sözler söyleyen, yemek yediren, nafile oruçlara devam eden, insanlar uykuda iken geceleri namaz kılan kimseler içindir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garip olup sadece Abdurrahman b. İshâk’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Bazı hadisçiler Abdurrahman b. İshâk’ın hafızası yönünden zayıf olduğunu söylemişlerdir. Bu şahıs Küfelidir. Abdurrahman b. İshâk el Kureşî ise Medîneli olup berikinden daha sağlamdır. Her ikisi de aynı zamanda yaşamışlardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Güzel Ahlaklı Kimseler; Cennet’te Nelere Sahip Olacaklar?
2113-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinizin Allah’a itâat eden ve efendisinin de hakkını yerine getiren bir kölesi olursa bu her iki kimse içinde ne büyük bir mutluluktur.” Ka’b diyor ki: “Allah ve Rasûlünün sözü haktır.” (Buhârî, Itk: 33; Ebû Dâvûd, Edeb: 124) konuda Ebû Mûsâ ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Hayırlı Köle Allah’a Hemde Efendisine İtaat Edendir