Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

2964-) Seleme (radıyallahü anh) ve babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında aksırdı. Ben de orada idim Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yerhamukallah dedi, sonra adam ikinci ve üçüncü defa aksırdı bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu adam nezleye yakalanmış dedi.” (Müslim, Zühd: 17; Ebû Dâvûd, Edeb: 27) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kaç Sefer Aksırırsa Cevap Verilir?
2965-) Muhammed b. Beşşâr, Yahya b. Saîd vasıtasıyla İkrime b. Ammâr’dan, İyas b. Seleme’den ve babasından bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir ki bu rivâyette Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) “Üçüncüsünde sen nezleye yakalanmışsın” buyurmuştur. Bu rivâyet İbn’ül Mübarek’in rivâyetinden daha sağlamdır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kaç Sefer Aksırırsa Cevap Verilir?
2966-) Şu’be bu hadisi İkrime b. Ammâr vasıtasıyla Yahya b. Saîd’in rivâyetine benzer şekilde rivâyet etmiştir. Aynı şekilde Ahmed b. Hakem el Basrî, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den, İkrime b. Ammâr’dan bu şekilde rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kaç Sefer Aksırırsa Cevap Verilir?
2967-) Abdurrahman b. Mehdî İkrime b. Ammâr’dan, İbn’ül Mübarek’in rivâyetine benzer şekilde rivâyet etmiştir ve “üçüncüsünde sen nezle olmuşsun” demiştir. şekilde İshâk b. Mansur, Abdurrahman b. Mehdî vasıtasıyla bu hadisi rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kaç Sefer Aksırırsa Cevap Verilir?
2968-) Ömer b. İshâk b. Ebû Talha (radıyallahü anh)’ın annesinden ve babasından rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Aksıran kimseye üç sefer karşılık ver eğer üçü geçerse dilersen karşılık verirsin, dilersen vermezsin.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 28) Bu hadis garibtir. İsnadı mechuldur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kaç Sefer Aksırırsa Cevap Verilir?
2969-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre; “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) aksıracağı zaman yüzünü eliyle veya elbisesinin bir parçasıyla örter ve sesini de kısardı.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 28) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksırma Anında Sesin Kısılması Ve Ağzın Kapatılması
2970-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Aksırmak Allah’tan esnemek ise şeytandandır. Biriniz esnediği zaman elini ağzına koysun. Esnediği an hah hah derken şeytan onun içinden güler. Allah aksırmaktan hoşlanır esnemekten hoşlanmaz. Kişi esnerken hah hah derse şeytan onun içinden ona güler.” (Buhârî, Bedilhalk: 27; Müslim, Zühd: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Allah Aksırandan Hoşlanır Esnemeyi Sevmez
2971-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah aksırmaktan hoşlanır esnemekten hoşlanmaz. Biriniz aksırdığı zaman elhamdülillah desin. Bu takdirde onu işitenlerin her birine yerhamukallah demek gerekir. Esnemeye gelince sizden birinizin esnemesi geldiği zaman gücü yettiği kadar onu savmaya çalışsın ve hah hah demesin, çünkü bu hah hah diye çıkarılan ses şeytandandır. Şeytan bu yüzden güler.” (Buhârî, Bedilhalk: 27; Müslim, Zühd: 17) Bu hadis sahihtir. rivâyet İbn Aclan’ın rivâyetinden daha sağlamdır. Çünkü İbn ebî Zi’b, Saîd el Makburî’nin rivâyetini kavrama ve tesbit etme bakımından İbn Aclan’dan daha ileridir. Bekir el Atar el Basrî’den iştim. Ali b. el Medîni vasıtasıyla Yahya b. Saîd’in şöyle dediğini anlatırdı: Muhammed b. Aclan dedi ki: Saîd el Makburî’nin hadislerine gelince... Saîd bunlardan bazılarını Ebû Hüreyre’nin kendisinden bazılarını da Saîd’den bir adamdan ve Ebû Hüreyre’den rivâyet etmiştir. Bunlar bana karışık geldiği için ben hepsini Saîd’den ve Ebû Hüreyre’den rivâyet ettim.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Allah Aksırandan Hoşlanır Esnemeyi Sevmez
2972-) Adiyy b. Sabit (radıyallahü anh), babasından ve dedesinden merfu olarak yaptığı rivâyete göre, şöyle demiştir: “Namazda aksırmak, pineklemek, esnemekle, hayız olma, kusma ve burun kanaması şeytandandır.” (İbn Mâce, İkametüssalat: 47) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Şerik’in, Ebû’l Yakazan’dan rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail’e Adiyy b. Sabit’in babasından ve dedesinden rivâyetinin senedini sordum ve Adiyy’in dedesinin adı nedir dedim. Bilmiyorum diye cevap verdi. Yahya b. Maîn’den sordum, ismi; Dinar’dır dedi.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Namazda Aksırmak Şeytandandır
2973-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Herhangi biriniz bir din kardeşini oturduğu yerden kaldırıp sonra oraya oturmasın!” (Buhârî, Cuma: 60; Müslim: Selam: 43) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Oturan Kimse Kaldırılıp Onun Yerine Oturulmaz
2974-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Herhangi biriniz bir kardeşini oturduğu yerden kaldırıp sonra o yere kendisi oturmasın.” (Buhârî, Cuma: 60; Müslim: Selam: 43) Bu hadis sahihtir. diyor ki: Bir kimse kalkar İbn Ömer’e yer verirse İbn Ömer oraya oturmazdı. Bu hadis sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Oturan Kimse Kaldırılıp Onun Yerine Oturulmaz
2975-) Vehb b. Huzeyfe (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kişi oturduğu yere daha layıktır. Bir ihtiyaç için kalkar sonra tekrar dönerse o yere oturmaya daha layıktır.” (Müsned: 14936) Bu hadis hasen sahih garibtir. konuda Ebû Bekre, Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Oturduğu Yerden Kalkıp Tekrar Oraya Gelen Oraya Oturmaya Daha Layıktır
2976-) Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Herhangi bir kimseye izinleri olmadan iki kişi arasına girip onları ayırması caiz değildir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 17) hadis hasendir. Âmir b. Ahvel’de bu hadisi Amr b. Şuayb’tan rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: İzinleri Olmadan İki Kişi Arasına Oturmak Caiz Değildir
2977-) Ebû Miclez (radıyallahü anh)’den rivâyete göre; “Adamın biri halka halindeki bir toplantı yerinde halkanın ortasına oturdu. Bunun üzerine Huzeyfe şöyle dedi: Halkanın ortasına oturan; Muhammed’in diliyle lanetlenmiştir veya Muhammed’in diliyle Allah ona lanet etmiştir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 18) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Midez’in ismi Lahık b. Hamîd’tir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bir Toplantıda Orta Yere Oturmamalı
2978-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabına Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den daha sevimli bir kimse yoktu fakat buna rağmen kendisini gördükleri zaman kendisi için ayağa kalkılmasından hoşlanmadığını bildikleri için ayağa kalkmazlardı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bir Kimsenin Bir Kimseye Karşı Ayağa Kalkması Gerekir Mi?
2979-) Ebû Miclez (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Muaviye çıkmıştı, Abdullah b. Zübeyr ve Safvân onu gördüklerinde ayağa kalkmışlardı. Bunun üzerine Muviye: “oturunuz” dedi. Çünkü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle buyurduğunu işittim dedi: “Her kimi, insanların kendisi için kalkıp ayağa dikilmeleri sevindirirse ateşteki yerine hazırlansın.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 52) konuda Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bir Kimsenin Bir Kimseye Karşı Ayağa Kalkması Gerekir Mi?
2980-) Hennâd, Ebû Usame vasıtasıyla Habib b. eş Şehîd’den, Ebû Miclez’den ve Muaviye’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bir Kimsenin Bir Kimseye Karşı Ayağa Kalkması Gerekir Mi?
2981-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Beş şey yaratılışın başlangıcından beri devam edip gelmektedir; kasık tıraşı, sünnet olmak, bıyıkları kısaltmak, koltuk altı kıllarını tıraş etmek ve tırnakları kesmek.” (Buhârî, Libas: 39; Müslim, Tahara: 52) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Yaratılıştan Beri Devam Eden Uygulama Nedir?
2982-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “On şey yaratılış gereği yapılması gereken uygulamalardandır; bıyıkları kısaltmak, sakalları uzatmak, misvak kullanmak, burun temizliği yapmak, tırnakları kesmek, parmak aralarını ve mafsallarını temizlemek, koltuk altı kıllarını temizlemek, kasık kıllarını tıraş etmek ve su ile taharetlenmek.” diyor ki: Mus’ab şöyle dedi: “Onuncuyu unuttum belki de ağza su vermek olabilir.” (Müslim, Tahara: 17; Nesâî, Ziyne: 27) Ubeyd diyor ki: Hadiste geçen; “İntikasul ma`” su ile taharet yapmak anlamındadır. konuda Ammâr b. Yâsir, İbn Ömer ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Yaratılıştan Beri Devam Eden Uygulama Nedir?
2983-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), tırnak kesmek, bıyıkları kısaltmak, kasık ve koltuk tıraşı için en uzun süresi kırk gün olarak belirlemiştir.” (Müslim, Tahara: 17; Nesâî, Ziyne: 27)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bıyık Ve Tırnak Kesilmesi İçin Belli Bir Vakit Var Mı?
2984-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bıyıkları kısaltmayı tırnak kesmeyi, koltuk ve kasık tıraşında kırk günden fazla uzatmamayı tayin etmişti.” (Müslim, Tahara: 17; Nesâî, Tahara: 27) Bu hadis öncekinden daha sahihtir. Sadaka b. Mûsâ hadisçiler yanında hafız bir kimse değildir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bıyık Ve Tırnak Kesilmesi İçin Belli Bir Vakit Var Mı?
2985-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bıyıklarını kısaltır veya bıyıklarından alırdı ve Allah’ın dostu İbrahim de bıyıklarını aynen böyle yapardı” derdi. (Müsned: 2602) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: İbrahim Aleyhis-selâm Da Bıyıklarını Kısaltır Mıydı?
2986-) Zeyd b. Erkâm (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bıyığından alıp bıyığını kısaltmayan bizden değildir.” (Nesâî, Tahara: 27) konuda Muğîre b. Şu’be’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: İbrahim Aleyhis-selâm Da Bıyıklarını Kısaltır Mıydı?
2987-) Muhammed b. Beşşâr, Yahya b. Saîd vasıtasıyla Yusuf b. Suheyb’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: İbrahim Aleyhis-selâm Da Bıyıklarını Kısaltır Mıydı?
2988-) Amr b. Şuayb (radıyallahü anh)’in babasından ve dedesinden rivâyete göre, “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sakalını tıraş ederken sakalının eninden ve boyundan alırdı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. b. İsmail’den işittim şöyle diyordu: Ömer b. Harun’un rivâyeti orta yolludur. O’nun aslı olmayan veya tek başına rivâyet ettiği şu hadisten başka rivâyet ettiği bir hadis bilmiyorum: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), sakalın eninden ve boyundan alırdı.” Bu hadisi sadece Ömer b. Harun tek başına rivâyet etmiştir. Buhârî’yi Ömer b. Harun hakkında iyi görüşlü olarak gördüm. Kuteybe’nin şöyle dediğini işittim: Ömer b. Harun hadisçi olmakla birlikte şöyle derdi: “İman söz ve yaşantıdan ibarettir.”

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Sakal Tıraşı Nasıl Olmalı?
2989-) Kuteybe aynı zamanda şöyle demişti: Vekî’ b. Cerrâh bir adam vasıtasıyla Sevr b. Yezîd’den: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Taiflilere karşı mancılık kullandığını bize bildirdi.” Kuteybe sözlerine şöyle devam etti: Vekî’e bu adam kimdir? Diye sordum sizin adamınız Ömer b. Harun’dur dedi.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Sakal Tıraşı Nasıl Olmalı?
2990-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bıyıkları kısaltınız sakalları salıveriniz.” (Buhârî, Libas: 27; Müslim, Tahara: 17) Bu hadis sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Sakalların Fazla Kısaltılmayıp Bırakılıvermesi Gerekir
2991-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bıyıkların kısaltılmasını sakallarında uzatılıp bırakılmasını bize emretti.” (Buhârî, Libas: 27; Müslim, Tahara: 17) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Bekir b. Nafi’, İbn Ömer’in azâd ettiği kölesi olup güvenilir bir kimsedir. Ömer b. Nafi’ de yine güvenilen biridir. İbn Ömer’in azâdlısı Nafi’in oğlu Abdullah ise hadisçilerce zayıf bilinir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Sakalların Fazla Kısaltılmayıp Bırakılıvermesi Gerekir
2992-) Abbâd b. Temîm (radıyallahü anh)’ın amcasından rivâyete göre: Bizzat kendisi; “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i mescidde sırt üstü yatmış bir ayağını diğeri üzerine atmış vaziyette gördü.” (Buhârî, Salat: 27; Müslim, Libas: 17) Bu hadis hasen sahihtir. b. Temim’in amcası Abdullah b. Zeyd b. Âsım el Mazinî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Sırtüstü Yatıp Bacakları Birbiri Üzerine Atmak
2993-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Biriniz sırtüstü yattığında eğer iç giyimi düzgün değilse ayağını ayağının üzerine atmasın.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27) hadisi Süleyman et Teymî’den pek çok kişi rivâyet etmiştir. râvîlerden Hıdaş’ın kim olduğunu bilmiyoruz. Süleyman et Teymî bu kimseden başka hadiste rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bozuk Görüntü Meydana Gelecekse Sırtüstü Yatıp Ayakları Ayak Üzerine Atmamak Gerekir
2994-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize iki cins elbiseyi giymeyi yasakladı ki ona “Samma” denilir; baştan ayağa vücudu içine alan tulum gibi bir elbisedir ki kollar da elbise içinde kalır. Ayrıca sırt üstü yatıp avret yerlerini gösterecek şekilde ayak ayak üstüne atmayı da yasakladı. (Müslim, Libas: 17; Nesâî, Ziyne: 27) Bu hadis sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Bozuk Görüntü Meydana Gelecekse Sırtüstü Yatıp Ayakları Ayak Üzerine Atmamak Gerekir
2995-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yüzüstü yatan bir adam gördü şöyle buyurdu: “Bu tarz yatma Allah’ın sevmediği bir yatış şeklidir.” (Müsned: 7698) konuda Tahfe ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Yahya b. ebî Kesîr bu hadisi Ebû Seleme’den, Yeiş b. Tihfe’den, babasından rivâyet etmektedir. Bu kimsenin “Tıhfe” olduğuda söylenir. Doğru olanı “Tihfe” dir. Bazı hadis hafızları doğrusunun “Tıhfe” olduğunu hatta “Tiğfe” de denildiği söylenmiştir. Yeîş sahabedendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Yüz Üstü Yatmak Allah’ın Sevmediği Bir Yatış Modeli Midir?
2996-) Behz b. Hakîm (radıyallahü anh), dedesinden rivâyette şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! dedim, örtülmesi gereken yerlerimizi kime karşı örtelim dedim, şöyle buyurdular: “Hanımından ve cariyenden başka herkese karşı örtülmesi gereken yerlerini ört.” Erkek erkekle beraber olursa nereler örtülmeli diye sorunca: “Gücün yettiğince avret yerlerini kimseye göstermemeye çalış!” Sonra ben kişi tek başına olunca ne yapması gerekir dedim; “Kendisinden haya edilip utanılmaya en layık olan zat Allah’tır” buyurdular. (İbn Mâce, Nikah: 27) Bu hadis hasendir. dedesinin adı Muaviye b. Hayde el Kuşeyrî olup Cerîri Behz’in babası Muaviye b. Hakîm’den hadis rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Dinen Örtülmesi Gereken Yerleri Örtmek Gerekir
2997-) Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sol tarafındaki bir yastığa yaslanmış olarak gördüm.” (Ebû, Dâvûd, Libas: 27) Bu hadis hasen garibtir. Pek çok kimse bu hadisi İsrail’den, Simak’den, Câbir b. Semure’den rivâyet ederek: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i bir yastığa yaslanmış olarak gördüm” demekte ve “Sol tarafında” dememektedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Yastığa Yaslanmak Uygun Bir Davranış Mıdır?
2998-) Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i bir yastığa yaslanmış olarak gördüm.” (Ebû Dâvûd, Libas: 88) hadis sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Yastığa Yaslanmak Uygun Bir Davranış Mıdır?
2999-) Ebû Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kimseye yetkisi dahilinde olan bir yerde imamlık yapılmaz, izni olmadan koltuğuna da oturulmaz.” (Nesâî, İmame: 18; Ebnu Dâvûd, Salat: 48) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: İzinsiz Bir Kimsenin Koltuğuna Oturulmamalı
3000-) Ebû Büreyde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yürümekte iken eşeğiyle beraber bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e yaklaşarak şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! bin dedi ve kendisi eşeğin sırtından geriye doğru çekildi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Hayvanın ön tarafına binmeye sen daha layıksın ama orayı bana ayırmışsan o başkadır. Adam: Orasını size ayırdım deyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bindi.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 27) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. konuda Kays b. Sa’d b. Ubâde’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Binitte İdare Edecek Yere Binmek Sahibine Aittir
3001-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana dedi ki: “Sizin nakışlı elbiseler ve örtüleriniz var mı? Ben de, öyle şeyler bizde nereden olacak dedim. Bunun üzerine ileride sizin böyle şeyleriniz olacaktır” buyurdu. Şimdi ise hanımıma nakışlı lüks şeyleri benden uzak tut diyorum o da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sizin böyle şeyleriniz olacak dememiş miydi? Diyor bende o sözümden vazgeçiyorum. (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Libas: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Lüks Desenli Ve Nakışlı Örtü Ve Elbiseler Çoğalacak Mı?
3002-) İyas b. Seleme (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Hasan ve Hüseyin’i kır renkli katırı üzerinde çekerek Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in odasına kadar getirmiştim. Bu çocuklardan biri önünde diğeri de arkasında idi.” (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27) konuda İbn Abbâs ve Abdullah b. Cafer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Üç Kişi Bir Hayvana Binebilir Mi?
3003-) Cerir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ansızın bir kadına bakmanın hükmünü sordum; gözünü hemen ondan çevirmemi emretti.” (Müslim, Edeb: 17) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Zür’a b. Amr’ın ismi Herîm’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Yabancı Bir Kadına Ansızın Bakmanın Hükmü Nedir?
3004-) Büreyde (radıyallahü anh), babasından merfu olarak şöyle rivâyet etmiştir: “Ey Ali yabancı kadınlara ansızın bakış! Ardından bakışını sürdürme çünkü önceki bakış senin için bağışlanmış ise de sonraki bakışta hakkın yoktur.” (Ebû Dâvûd, Nikah: 27) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Şerîk’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Yabancı Bir Kadına Ansızın Bakmanın Hükmü Nedir?
3005-) Ümmü Seleme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Meymûne ile birlikte iken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gözleri görmeyen Ümmü Mektum isimli kişi gelerek girdi bu olay örtünme âyetleri geldikten sonra idi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize ona görünmeyin ve ondan sakının buyurdu. Ben de Ey Allah’ın Rasûlü! o gözleri görmez ve bizi tanıyamaz dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Sizde mi körsünüz, onu görmüyor musunuz?” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Libas: 27) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Kadınlar, Erkeklere Görünmemek İçin Sakınmalı Mı?
3006-) Amr b. Âs’ın azâdlısından rivâyet edilmiştir. Amr b. Âs azâdlısını Ali’ye göndererek Esma binti Umeysi ziyaret etmek için izin istedi. Kendisine izin verildi. Amr b. Âs ziyaretini tamamlayınca azâdlısı Amr b. Âs’a bu izin almanın sebebini sordu, bunun üzerine Amr şöyle dedi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kocalarının izni olmadan kadınları ziyaret etmekten bizi yasaklamıştı.” (Müsned: 18099) konuda Ukbe b. Âmir, Abdullah b. Amr ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Kocalarının İzni Olmadan Kadınların Yanına Girilmemeli
3007-) Üsâme b. Zeyd ve Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (radıyallahü anhüma)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Erkekler için kadınlardan daha zararlı bir fitne unsuru bırakmadım.” (Buhar, Nikah: 17) Bu hadis hasen sahihtir. hadis güvenilir pek çok kimseler vasıtasıyla Süleyman et Teymî’den, Ebû Osman’dan ve Üsâme b. Zeyd’den bize rivâyet edilmiş olup bu rivâyetin senedinde “Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl’den” dememiştir. Mu’temir’den başka, “Üsâme b. Zeyd ve Saîd b. Zeyd’den” diyen bir kimse bilmiyoruz. konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Kadının Fitne Oluşundan Sakınmak Gerekir
3008-) İbn ebî Ömer, Sûfyân vasıtasıyla Süleyman et Teymî’den, Ebû Osman’dan, Üsâme b. Zeyd’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Kadının Fitne Oluşundan Sakınmak Gerekir
3009-) Humeyd b. Abdurrahman (radıyallahü anh), Medîne’de halka hitaben şöyle işittiğini bize aktarmıştır: “Ey Medîneliler! Sizin âlimleriniz nerede Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), peruk kullanmayı yasaklıyor ve şöyle buyuruyordu: İsrail oğullarının kadınları bu peruk işine başladıklarında helak olmuşlardır.” (Buhârî, Ehadis-ul Kur’ân: 27; Müslim, Libas: 17) Bu hadis hasen sahihtir. değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Peruk Olarak Saçların Nakledilmesi Yasaktır
3010-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre; “Güzel olacağız diye Allah’ın yarattığı şekli değiştirerek dövme yapan ve yaptırana, yüzlerindeki kılları koparan kadınlara; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) lanet etmiştir.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Libas: 17) Bu hadis hasen sahihtir. ve pek çok hadis imamı bu hadisi Mansur’dan rivâyet etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Peruk Ve Dövme Yaptırmanın Yasak Oluşu
3011-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah; saçına saç ulatan ve saçını başkasına peruk yapmak için veren, dövme yapan ve yaptıran kimselere lanet etsin.” Nafi’: Dövme çoğunlukla dikkat çeken çene bölgesinde olur demiştir. (Buhârî, Libas: 17; Müslim, Libas: 27) hadis hasen sahihtir. konuda Âişe, Ma’kıl b. Yesâr, Esma binti ebî Bekir, İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmektedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Peruk Ve Dövme Yaptırmanın Yasak Oluşu
3012-) Muhammed b. Beşşâr, Yahya b. Saîd vasıtasıyla Ubeydullah b. Ömer’den, Na’fî’den, İbn Ömer’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmışlar ve Nafi’in sözünü zikretmemişlerdir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Peruk Ve Dövme Yaptırmanın Yasak Oluşu
3013-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kadınların erkeklere benzemeye çalışanlarla erkeklerden kadınlara benzemeye çalışanlara lanet etti.” (Buhârî, Libas: 27; Dârimî, Libas: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Erkeklere Benzemeye Çalışan Kadınların Durumu