Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

1813-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), yüze damga vurmaktan yasakladı.” (Müslim, Libas: 29) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Hayvanları Birbiriyle Dövüştürmenin Yasaklığı
1814-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ondört yaşımda iken bir orduya katılmak üzere Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gösterildim beni asker olarak kabul etmedi. Bir sonraki sene onbeş yaşımda iken tekrar gösterildim; beni asker olarak kabul etti. Nafi’ diyor ki: Bu hadisi Ömer b. Abdulaziz’e aktardım. O da şöyle dedi: Küçükle büyük arasındaki yaş sınırı budur dedi ve onbeş yaşına girenlere maaş bağlanması emrini tüm valiliklere yazı ile bildirdi.” (Ebû Dâvûd, Harac: 15)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşa Katılma Yaşı Kaçtır?
1815-) İbn ebî Ömer, Sûfyân b. Uyeyne vasıtasıyla Ubeydullah’tan mana olarak bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiş olup bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiş olup bu rivâyette: “Ömer b. Abdulaziz; savaşa katılacaklar arasındaki yaş sınırı budur” dedi. Maaş bağlanma konusunu zikretmedi. İshâk b. Yusuf hadisi Sûfyân es Sevrî’nin rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşa Katılma Yaşı Kaçtır?
1816-) Katâde (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir gün sahabesi arasında kalkıp cihâdın ve Allah’a imanın amellerin en değerlisi olduğundan bahsetmişti. Bu arada bir adam: Ya Rasûlüllah dedi. Allah yolunda şehîd olarak can verirsem günahlarıma keffâret olur mu? Ne dersiniz? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Allah yolunda sabır ve dirençle savaştan kaçmaksızın düşman saflarına ilerliyerek savaşıp şehîd olursan evet günahlarına keffâret olur dedi. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), nasıl demiştin? Dedi. O kimse de sorusunu tekrar ederek Allah yolunda savaşırken şehîd düşersem günahlarıma keffâret olur mu? Ne dersiniz deyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Evet sen mükafatını sadece Allah’tan bekleyerek sabır ve dirençle savaştan kaçmaksızın hep düşman üzerine ilerleyerek savaşıp öldürülürsen evet tüm günahlarına keffâret olur sadece borç bunun dışındadır. Bunu bana böylece Cibril söyledi.” (Dârimî Cihâd: 21; Nesâî, Cihâd: 31) Bu konuda Enes, Muhammed b. Cahş ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. Bazıları bu hadisi Saîd el Makburî’den ve Ebû Hüreyre’den benzeri şekilde rivâyet etmişlerdir. Yahya b. Saîd el Ensârî ve pek çok kişi aynı hadisi Abdullah b. Ebî Katâde’den ve babasından rivâyet etmiş olup bu rivâyet Saîd el Makburî’nin, Ebû Hüreyre’den rivâyetinden daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Şehîd Olmak Tüm Günahları Siler Mi?
1817-) Hişâm b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Uhud savaşı sonrası şehîdlere kazılacak kabirler konusunda savaştan yaralı çıkan askerler kabir kazmanın zorluğundan dolayı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şikayette bulundular da; bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kabri geniş ve güzelce kazın iki veya üç kişiyi bir kabre defnedin Kur’ân’ı en iyi bilenleri defnederken öne geçirin buyurdu. Babam da bu savaşta şehîd olmuştu da bir kabrin içersinde iki kişinin önüne geçirildi. (Ebû Dâvûd, Cenaiz: 26; İbn Mâce: Cenaiz: 28) Bu konuda Habbab, Câbir, Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. es Sevrî ve başkaları bu hadisi Eyyûb’tan, Humeyd b. Hilâl’den, Hişâm b. Âmir’den rivâyet etmişlerdir. Dehma’nın ismi Kırfe b. Büheys veya Beyhes’tir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Şehîdler Nasıl Defnedilir?
1818-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bedir savaşı sonrası esirler elde edilince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu esirler hakkında ne dersiniz? Buyurdu. Hadis uzuncadır. (Müsned: 3452) Bu konuda Ömer, Ebû Eyyûb, Enes ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasendir. Ebû Ubeyde babasından hadis işitmemiştir. Ebû Hüreyre’nin şöyle dediği rivâyet edilmektedir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den daha çok arkadaşlarıyla istişare eden bir kimse görmedim.”

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Her Konuda Olduğu Gibi Savaşta Da İstişare Esastır
1819-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Müşrikler kendilerinden öldürülen bir kimsenin cesedini satın almak istediler Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), cesedi onlara satmayı kabul etmedi.” (Müsned: 2119) Bu hadis garib olup sadece Hakem’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Haccac b. Ertae aynı şekilde bu hadisi Hakem’den rivâyet etmiştir. b. Hanbel diyor ki: İbn ebî Leylâ’nın bu hadisi delil sayılmaz. Muhammed b. İsmail diyor ki: İbn ebî Leylâ doğru bir kimsedir. Fakat hadisin sağlamını çürüğünden ayırt edemez ben ondan bir şey rivâyet etmem İbn ebî Leylâ gerçekten doğru dürüst ve fıkıhçı biri olup hadislerin senetlerinde yanılmaktadır. b. Ali, Abdullah b. Dâvûd vasıtasıyla Sûfyân es Sevrî’den rivâyet ederek bize şöyle demiştir: Bizim fıkıhçılarımız İbn ebî Leylâ ve Abdullah b. Şübreme’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Düşman Askerinin Cesedi Hiçbir Şekilde Geri Verilmez
1820-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi bir müfreze olarak göndermişti. Derken hepimiz bozguna uğradık darmadağınık bir duruma geldik. Medîne’ye dönerek gizlendik ve mahvolduk dedik. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldik ve Ey Allah’ın Rasûlü biz savaştan kaçan kimseleriz dedik Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de buyurdular ki: Hayır sizler döne döne savaş eden kimselersiniz. Ben de Müslüman birliğinden bir askerim.” (Ebû Dâvûd: Cihâd: 96) Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Yezîd b. Ebî Ziyâd’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadiste geçen “Müfreze darmadağın oldu” sözünün manası savaştan ürküp kaçıştılar anlamındadır. “Akkararûn” Taktik gereği bir başka birliğe katılmak üzere geri çekilip savaşa devam edenler demektir, “savaştan kaçan” kimseler demek değildir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Mücahid Savaştan Kaçmaz, Kaçmamalıdır
1821-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Uhud savaşı sonrası halam babamı aile mezarlığımız durumunda olan bir yere defnetmek üzere getirmişti. Derken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle ilan ettirdi: “Şehîdleri öldürüldükleri yere geri getiriniz.” (İbn Mâce: Cenaiz: 28) Bu hadis hasen sahihtir. güvenilen bir kişidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Şehîdler Öldükleri Yere Defnedilir Başka Yerlere Nakledilemez
1822-) Sâib b. Yezîd (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Tebük seferinden dönünce Müslümanlar orduyu karşılamak üzere seniyyetül veda denilen yere kadar çıkmışlardı. Halkla beraber ben de çıktım ve o zaman ben çocuktum.” (Buhârî, Cihâd: 195) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaştan Dönen Mücahitler Karşılanmalı Mı?
1823-) Mâlik b. Evs b. Hadesân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb’tan işittim şöyle diyordu: Nadroğullarının malları Allah’ın peygamberine savaşsız olarak verdiği ve Müslümanların uğrunda at ve deve koşturmadıkları ganimetlerdendi. Bundan dolayı da sadece Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ait olmuştu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu tür ganimetlerden ailesinin bir yıllık ihtiyacını ayırır geri kalanını Allah yolunda savaş için binit ve silaha harcardı. (Nesâî, Kasmûl Fey: 1; Müslim, Cihâd: 15) Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi Sûfyân b. Uyeyne, Ma’mer ve İbn Şihâb’tan rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşsız Elde Edilen Ganimetler
1824-) Ebû Mûsâ el Eşârî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İpek elbise giymek ve altın kullanmak ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helal kılınmıştır.” (Müslim, Libas: 2; Nesâî, Ziyne: 86) Bu konuda Ömer, Ali, Ukbe b. Amîr, Enes, Huzeyfe, Ümmü Hanî, Abdullah b. Amr, Imrân b. Husayn, Abdullah b. Zübeyr, Câbir, Ebû Reyhan, İbn Ömer, Vasile b. Eskâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Mûsâ hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: İpek Elbise Ve Altın Kullanımı Erkeklere Haramdır
1825-) Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Ömer Cabiye’de verdiği bir hutbede şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ipeği erkeklere haram kılmıştır. Ancak bir elbise içersinde iki üç dört parmak kalınlığı kadar olursa buna izin verilmiştir.” (Nesâî, Ziyne: 84; Müslim, Libas: 2) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: İpek Elbise Ve Altın Kullanımı Erkeklere Haramdır
1826-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Abdurrahman b. Avf, Zübeyr b. Avvam, birlikte bulundukları bir savaşta vücutlarındaki bitlerden şikayette bulundular. Bunun üzerine onların ipek gömlek giymelerine izin verdi. Enes: ipek gömleği ikisinin sırtında da gördüm. (Nesâî, Ziyne: 93; İbn Mâce: Libas: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Savaşta İpek Elbise Giyilebilir Mi?
1827-) Sa’d b. Muâz (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik bir yolculuktan dönünce ziyaret için yanına varmıştım, sen kimsin diye sordu. Ben de; Vakîd b. Amr b. Sa’d b. Muâz’ım dedim. Bunun üzerine ağladı ve şöyle dedi: Sen deden Sa’d’e çok benzersin. Sa’d insanların en uzun boylu ve iri yapılı kimselerinden idi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e dibâc kumaşından dokunmuş altın işlemeli bir cübbe göndermişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu giydi ve minbere çıktı ya ayakta durdu veya oturmuştu. İnsanlar o cübbeyi elleriyle tutup yoklamaya ve bakmaya başladılar ve dediler ki: Bu güne kadar böylesi güzel ve kıymetli elbise hiç görmedik. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Bu elbiseye mi şaştınız! Sa’d’ın Cennet’teki basit bir mendili bu gördüğünüz elbiseden daha üstün ve hayırlıdır. (Nesâî, Ziyne: 89) Bu konuda Esma binti ebî Bekir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Altın İşlemeli Bir Elbise Giymiş Midir?
1828-) Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Kırmızı bir elbise içersinde Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den daha güzel bir kimse görmedim. Saçları omuzlarına kadar uzanmıştı, iki omuz arası genişçeydi boyu ise ne uzun nede kısa idi.” (Nesâî, Ziyne: 94; Ebû Dâvûd, Libas: 17) Bu konuda Câbir b. Semure, Ebû Rimse ve Ebû Cuhayfe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Erkekler Kırmızı Elbise Giyebilir Mi?
1829-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), içerisinde ipek karışımı bulunan kumaşla kırmızıya çalan sarımtırak renkli kumaştan yapılan elbiseyi giymeyi yasaklamıştır.” (Nesâî, Ziyne: 30; Müslim, Libas: 4) Bu konuda Enes, Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ali hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Sarımtırak Elbise Erkekler İçin Caiz Midir?
1830-) Selman (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den yağ, peynir ve hayvan derilerinden yapılan elbiseleri giymenin hükmü soruldu da şöyle buyurdular: Helal Allah’ın kitabında helal kıldığı şeylerdir. Haram da; yine Allah’ın kitabında haram kıldığı şeylerdir. Hükmünü belirtmediği şeyler ise affedip mübah kıldığı şeylerdir.” (İbn Mâce, Et’ıme: 60) Bu konuda Muğîre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis garibtir. Merfu olarak sadece bu şekliyle bilmekteyiz. ve başkaları Süleyman et Teymî’den, Ebû Osman’dan, Selman’dan ve Selman’ın sözü olarak rivâyet etmişlerdir. Sanki hadis mevkuf gibidir. Sahih olan da budur. Bu hadis hakkında Buhârî’ye sordum dedi ki: Pek sağlam görmüyorum. Sûfyân, Süleyman et Teymî’den, Ebû Osman’dan, Selman’dan, mevkuf olarak rivâyet etmişlerdir. Buhârî diyor ki: Seyf b. Harun orta yollu bir kimsedir. Âsım’dan rivâyette bulunan Seyf b. Muhammed ise hadisleri zayıf olan bir kimsedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Haram Ve Helal Dışında Affedilenlerde Var Mıdır?
1831-) Atâ b. Ebî Rebah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den işittim şöyle diyordu: Bir koyun ölmüştü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e o koyunun sahiplerine şöyle buyurdu: Onun derisini yüzmeyecek misiniz sonra tabaklayıp ondan yararlanırsınız.” (Nesâî, Fera ve Atîre: 4; Ebû Dâvûd, Libas: 38)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Ölü Hayvanların Derileri Tabaklanınca Kullanılabilir
1832-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Hangi deri tabaklanır ise mutlaka temizlenmiş olur.” (Ebû Dâvûd, Libas: 38) adamlarının çoğunluğunun uygulaması bu hadise göre olup ölmüş hayvan derileri hakkında şöyle derler: “O deriler tabaklanınca temiz olurlar.” Şâfii, “Köpek ve domuz derisi haricinde tabaklanan her ölmüş hayvan derisi temiz olur der ve bu hadisi delil olarak gösterir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamları ise; yırtıcı hayvan derilerinin tabaklansa bile kullanmasını hoş karşılamazlar. Abdullah b. Mübarek, Ahmed, İshâk bunlardan olup bu derilerden yapılan elbiseleri giymek ve onlarla namaz kılmak konusunda sert davranırlar. b. İbrahim der ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hangi deri tabaklanırsa mutlaka temiz sayılır sözünün manası eti yenen hayvan derileri hakkındadır. Nadr b. Şümeyl’de hadisi aynı şekilde tefsir ediyor. İshâk ve Nadr b. Şümeyl: “İhâb” eti yenen hayvan derisine verilen isimdir derler. Bu konuda Seleme b. Muhabbık, Meymûne ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Abbâs hadisi hasen sahihtir. Bu hadis İbn Abbâs yoluyla Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den değişik şekillerde rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs’tan ve Meymûne’den rivâyet edilmiştir. Yine İbn Abbâs’tan ve Sevde’den de rivâyet edilmiştir. işittim: İbn Abbâs hadisini ve ibn Abbâs’ın Meymûne’den rivâyet ettiği hadise sahih demiştir ve şöyle devam etmiştir: İbn Abbâs’ın, Meymûne vasıtasıyla Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettiğine ihtimal veriyorum. İbn Abbâs bu hadisi doğrudan doğruya Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den de rivâyet etmiş ve onu Meymûne’den aldığını belirtmemiştir. İlim adamlarının çoğunluğunun görüşü bu hadise göre olup Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Ölü Hayvanların Derileri Tabaklanınca Kullanılabilir
1833-) Abdullah b. Ukeym (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ölen hayvanın derisinden ve sinirlerinden yararlanmayınız diye bize Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bir mektup geldi.” (İbn Mâce, Libas: 26) Bu hadis hasendir. hadis Abdullah b. Ukeyn vasıtasıyla onun şeyhlerinden de rivâyet edilmiştir. İlim adamlarının çoğunluğu bu hadisi uygulamamışlardır. Aynı zamanda bu hadis Abadullah b. Ukeym’den şöyle de rivâyet edildi: Şöyle demiştir: “Vefatından iki ay önce Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir mektubu bize geldi.” Ahmed b. Hasan’dan işittim şöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel’in uygulaması “Vefatından iki ay önce” denmesinden dolayı bu hadise göredir ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in son emrinin bu olduğunu söylerdi. Sonradan bu hadisin senedindeki karmaşıklığı görünce bu hadisi terk etti şöyle ki: Bazı kimseler hadisin senedinde: “Abdullah b. Ukeym’den ve Cüheyneli Şeyhlerden” demişlerdi.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Ölü Hayvanların Derileri Tabaklanınca Kullanılabilir
1834-) Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kibirlenerek, böbürlenerek giydiği elbisenin eteğini yerde sürüyenin Allah kıyamette yüzüne bakmaz.” (Ebû Dâvûd, Libas: 27; Nesâî, Ziyne: 102) Bu konuda Huzeyfe, Ebû Saîd, Ebû Hüreyre, Semure, Ebû Zerr, Âişe, Hubeyb b. Muğaffel’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Elbiseyi Yerlerde Sürümemek Kısa Tutmak
1835-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim kibirlenip böbürlenerek giydiği elbisenin eteğini yerlerde sürüklerse Allah kıyamette onun yüzüne bakmaz.” Bunun üzerine Ümmü Seleme: “Kadınlar eteklerini nasıl yapsınlar” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Bir karış indirsinler” buyurdu. Ümmü Seleme: “Bu durumda ayakları açılır deyince bir arşın uzunluğu kadar indirsinler daha fazla yapmasınlar” buyurdular. (Ebû Dâvûd: Libas: 37; Nesâî, Ziyne: 106) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Kadınların Etekleri Nasıl Olmalı?
1836-) Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’nın bize bildirdiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Fatıma’nın elbisesini baldırdan aşağı sarkan kısmını bir karış olarak ayarlamıştı. (Nesâî, Ziyne: 106) Bazı kimseler bu hadisi Hammad b. Seleme’den, Ali b. Zeyd’den, Hasan’dan, babasından, Ümmü Seleme’den rivâyet etmişlerdir. Bu hadiste kadınların elbiselerini sürükleyebileceklerine izin verilmiştir. Çünkü böylece daha iyi örtünmüş olurlar.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Kadınların Etekleri Nasıl Olmalı?
1837-) Ebû Bürde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Âişe (radıyallahü anha) bize eskimiş bir elbise ile kaba kumaştan yapılmış bir elbise çıkararak dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ruhu bu iki elbise içinde iken kabzolundu.” (Ebû Dâvûd, Libas: 5) Bu konuda Ali ve İbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir. hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Vefat Ettiğinde Üzerinde Nasıl Bir Elbise Vardı?
1838-) İbn Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Rabbi kendisiyle konuştuğu gün, Mûsâ’nın üzerinde yün elbise, yünden bir külah, yün cübbe, yünden bir şalvarı vardı. Ayakkabıları ise ölmüş bir eşeğin derisindendi.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Humeyd’in, A’reç’den rivâyetiyle bilmekteyiz. Humeyd Ali’nin oğlu olup Küfelidir. Muhammed’den işittim diyordu ki: Humeyd b. Ali el A’reç’in hadisleri münker olup pek itibara alınmaz Humeyd b. Ali el A’rec el Mekkî ise Mücahîd’in arkadaşı olup güvenilen bir kişidir. küçük külah demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Vefat Ettiğinde Üzerinde Nasıl Bir Elbise Vardı?
1839-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke fethi günü Mekke’ye başında siyah bir sarık olduğu halde girmişti. (Ebû Dâvûd, Libas: 21; Nesâî, Ziyne: 110) Bu konuda Ali, Ömer, İbn Hureys, İbn Abbâs ve Rükâne’den de hadis rivâyet edilmiştir. Câbir hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Siyah Sarık Kullanılabilir Mi?
1840-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sarık sardığı zaman sarığın ucunu iki omuzu arasına sarkıttı Nafi’: İbn Ömer’de sarığın ucunu iki omuzu arasına sarkıtırdı dedi. Ubeydullah: Kâsım ve Sâlim’in de aynı şekilde yaptıklarını gördüm.” (Nesâî, Ziyne: 111; Ebû Dâvûd, Libas: 21) Bu hadis hasen garibtir. Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu konudaki Ali, hadisi sened yönünden sahih değildir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Sarığın Ucunu İki Omuz Arasına Sarkıtmak
1841-) Ali b. Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), beni altın yüzük kullanmaktan ipek karışımı kumaş giymekten, rükû’ ve secdelerde Kur’ân okumaktan, Usfur = Kırmızımtırak sarı renge boyanmış elbiseler giymeyi yasakladı.” (Ebû Dâvûd, Libas: 8; Nesâî, Ziyne: 78) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Yasakladığı Bazı Şeyler
1842-) Hafs el Leysî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Imrân b. Husayn’ın bize şu hadisi aktardığına şâhidlik ederim: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), altın yüzük kullanmayı bize yasakladı.” (Nesâî, Ziyne: 78) Bu konuda Ali, İbn Ömer, Ebû Hüreyre ve Muaviye’den de hadis rivâyet edilmiştir. Imrân hadisi hasendir. Ebû’t Teyyah’ın ismi Yezîd b. Humeyd’tir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Yasakladığı Bazı Şeyler
1843-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mühür olarak kullandığı yüzüğü gümüşten olup yüzüğün kaşı Habeş taşından idi.” (Nesâî, Ziyne: 79; Ebû Dâvûd, Hatem: 1) Bu konuda İbn Ömer ve Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gümüşten Olan Yüzüğü Nasıldı?
1844-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yüzüğü gümüşten olup kaşı da gümüştendi.” (Ebû Dâvûd, Hatem:1) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Yüzük Ve Kaşı İkisi De Gümüşten Olabilir
1845-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), altından bir yüzük yaptırarak onu sağ eline takmıştı. Sonra çıkıp minbere oturdu ve şöyle dedi: Bu yüzüğü sağ elime takmak için yaptırmıştım diyerek yüzüğü attı sahabe de yüzüklerini attılar.” (Nesâî, Ziyne: 79) Bu konuda Ali, Câbir, Abdullah b. Cafer, İbn Abbâs, Âişe ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Bu hadis Nafi’ vasıtasıyla İbn Ömer’den değişik yollardan buna benzer şekilde rivâyet edilmiş olup sağ eline takması zikredilmemiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Yüzük Sağ Ele Mi Takılmalıdır?
1846-) Salt b. Abdullah b. Nevfel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs (radıyallahü anh)’ın sağ eline yüzük taktığını gördüm ve kendisinin şöyle dediğini de iyi hatırlıyorum. “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yüzüğü sağ eline taktığını gördüm. (Nesâî, Hatem: 5) Muhammed b. İsmail: Muhammed b. İshâk’ın Salt b. Abdullah b. Nevfel’den rivâyet ettiği hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Yüzük Sağ Ele Mi Takılmalıdır?
1847-) Cafer b. Muhammed (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Hasan ve Hüseyin yüzüklerini sol ellerine takarlardı. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Yüzük Sağ Ele Mi Takılmalıdır?
1848-) Hammad b. Seleme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn ebî Rafî’nin (Bu kimse Ubeydullah b. Ebî Rafî olup Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in azatlı kölesidir. İsmi Eslemli Ebû Rafî’dir.) sağ eline yüzük taktığını gördüm bunun sebebini kendisine sorduğumda şöyle dedi: “Abdullah b. Cafer’i sağ eline yüzük takarken gördüm. Abdullah b. Cafer de şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sağ eline yüzük takardı.” (Ebû Dâvûd, Hatem: 5) b. İsmail der ki: Bu konuda rivâyet edilen en sağlam hadis budur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Yüzük Sağ Ele Mi Takılmalıdır?
1849-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşten bir yüzük yaptırarak üzerine Muhammed-Rasûl-Allah, sözlerini nakşettirmişti ve siz yüzüklerinize bunları nakşettirmeyin demişti.” (Ebû Dâvûd, Hatem: 1; Nesâî, Ziyne: 52) Bu hadis sahih hasendir. Siz bunları nakşettirmeyin” sözünün manası: Hiç kimse kendi yüzüğüne Muhammed Rasûlüllah sözünü nakşettirmesin demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Yüzük Sağ Ele Mi Takılmalıdır?
1850-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), abdest bozmak için tuvalete gireceğinde mührü üzerindeki yazıdan dolayı yüzüğünü çıkarırdı.” (Nesâî, Ziyne: 54) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Yüzük Sağ Ele Mi Takılmalıdır?
1851-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yüzüğünün üzerindeki yazı üç satır idi; “Muhammed” bir satır, “Rasûl” bir satır, “Allah” bir satır idi.” (Ebû Dâvûd, Hatem: 1) Enes hadisi hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Mührü Üzerinde Ne Yazardı?
1852-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mührünün üzerindeki yazı üç satırdı “Muhammed” bir satır “Rasûl” bir satır “Allah” bir satırdı. (Ebû Dâvûd, Hatem: 1) b. Yahya rivâyetinde “üç satırdı” dememiştir. konuda İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Mührü Üzerinde Ne Yazardı?
1853-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “İnsanların bulundukları her yerde resim bulundurmaktan ve resim yapmaktan Müslümanları yasakladı.” (Nesâî, Ziyne: 112; Ebû Dâvûd, Libas: 45) Bu konuda Ali, Ebû Talha, Âişe, Ebû Hüreyre ve Ebû Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Câbir hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Resim Ve Heykel Yasaklanmış Mıdır?
1854-) Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Ubeydullah hasta olan Ebû Talha el Ensarî’nin yanına ziyaret için gitmişti. Ubeydullah der ki: Ziyaret maksadıyla gelen Sehl b. Huneyf’i de onun yanında buldum. Ubeydullah şöyle devam etti: Ebû Talha altındaki yatak çarşafını çıkarması için birisini çağırdı, Sehl onu neden çıkarıyorsun dedi. Ebû Talha: Üzerinde resimler var Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu konuda buyurduğunu sen bilirsin dedi. Sehl: “Kumaş üzrindeki nakış ve çizgiler müstesnadır buyurmadı mı? Deyince; Ebû Talha evet dedi. Fakat bu çarşafı kaldırmak daha fazla hoşuma gidiyor” dedi. (Nesâî, Ziyne: 112) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Resim Ve Heykel Yasaklanmış Mıdır?
1855-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her kim bir resim yaparsa Allah o kimseye yaptığı o resme ruh üfleyinceye kadar yani o resmi canlı hale getirinceye kadar azâb edecektir. Gerçekten o resme ruh verebilecek güçte geğildir. Her kim de kendisinden uzaklaşıp çekinen bir toplumun konuşmasına kulak verirse kıyamet günü kulağına kurşun dökülecektir.” (Nesâî, Ziyne: 114) Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Hüreyre, Ebû Cuhayfe, Âişe ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Heykeltraş Ve Ressamların Durumu Nedir?
1856-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Beyazlaşan saç ve sakalınızı kına ile boyamak suretiyle rengini değiştirin, değiştirmeyip bembeyaz bırakmak suretiyle Yahudilere benzemeyin.” (Nesâî, Ziyne: 65; Ebû Dâvûd, Teaccül: 18) Bu konuda Zübeyr b. Avvam, İbn Abbâs, Câbir, Ebû Zerr, Enes, Ebû Rimse, Cehdeme, Ebû-t Tufeyl, Câbir b. Semure, Ebû Cuhayfe ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik yollarla da bu hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Ağaran Saç Ve Sakal Ne İle Boyanmalıdır?
1857-) Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Ağarmış saçlarınızın rengini değiştireceğiz en iyi boya kına ve Ketm (rastık) tır. (Nesâî, Ziyne: 65; Ebû Dâvûd: Teraccül: 18) Bu hadis hasen sahihtir. Esved ed Deylemî’nin ismi Zâlim b. Amr b. Sûfyân’dır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Ağaran Saç Ve Sakal Ne İle Boyanmalıdır?
1858-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne uzun nede kısa boylu olmayıp orta boylu idi. Vücudu dengeli ve güzeldi, rengi esmer idi. Saçı ne çok kıvırcık nede düz yani orta kıvırcık idi yürürken öne doğru eğimli yürürdü.” (Nesâî, Ziyne: 60) Bu konuda Âişe, Berâ, Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, Ebû Saîd, Câbir, Vâil b. Hucr ve Ümmü Hanî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Enes hadisi Humeyd rivâyeti olarak bu yönüyle hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Saçlarının Şekli Nasıldı?
1859-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ben bir kaptan yıkanırdık O’nun saçı kulak memesinden aşağı ve omuza dökülecek kadarda uzun değildi.” (Nesâî, Ziyne: 60) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Bu hadis Âişe’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiş olup şöyle demektedir: “Ben ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), tek bir kaptan yıkanırdık” ve saçının uzunluğundan bahsetmemektedir. b. Ebi’z Zinad güvenilir bir kimse onu sağlam kabul eder ve ondan hadis yazmayı emrederdi.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Saçlarının Şekli Nasıldı?
1860-) Abdullah b. Muğaffel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sık sık aşırı süslenme ve gösterişe kapılmamak için saç ve sakalı sıkı olarak taramayı yasakladı.” (Nesâî, Ziyne: 63)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Sık Sık Saç Taramak Hoş Değildir
1861-) Muhammed b. Beşşâr, Yahya b. Saîd vasıtasıyla Hişâm’dan ve Hasan’dan bu senedle hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Sık Sık Saç Taramak Hoş Değildir
1862-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İsmid denilen sürme taşı ile sürmeleniniz çünkü o gözleri cilalandırır, kirpikleri besler.” Abbâs Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir sürme kutusu bulunduğunu her gece üç defa sağ gözüne üç defa sol gözüne sürme çektiğini söyledi. (Nesâî, Ziyne: 28) Bu konuda Câbir ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs hadisi hasen garibtir. Bu sözleriyle sadece Abbâs b. Mansur’un rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 0: Giyecek Bölümleri
Konu: Gözlere Sürme Çekmenin Faydası Var Mıdır?