Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı
2914-)
Esma binti Yezîd(radıyallahü anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir gün mescidde oturmakta olan kadınların yanından geçti ve eliyle selam işareti verdi.” Râvî Abdulahamid, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu hareketini eliyle gösterdi. (Ebû Dâvûd, Edeb: 122; İbn Mâce, Edeb: 17) Bu hadis hasendir. b. Hanbel: Abdulhamid b. Behram’ın Şehr b. Havşeb’den rivâyeti zararsızdır. Muhammed b. İsmail diyor ki: Şehr’in rivâyeti hasendir. Kendisi de sağlamdır. Onun hakkında söz eden sadece ibn Avn’dır. Fakat O’da Hilâl b. ebî Zeyneb’den ve Şehr b. Havşeb’den rivâyet etmektedir. Ebû Davûd el Mesahıfî el Belhî’nin haber verdiğine göre Nadr b. Şümeyl İbn Avn’dan aktararak şöyle diyor: Şehr’i terk ettiler. Ebû Dâvûd, Nadr’ın şöyle dediğini bize aktarmaktadır. Onu terk ettiler dilleriyle yaraladılar çünkü o sultanın emrine boyun eğmiş ve onun yolundan gitmişti.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem, Kadınlara Nasıl Selam Vermişti?
2915-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana şöyle buyurmuştur: “Evladım ailenin yanına girdiğin zaman selam ver bu, senin ve ev halkın için bereket olur.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Eve Girerken Selam Verilmeli Mi?
2916-)
Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: “Selam konuşmadan öncedir.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Konuşmadan Önce Selam Verilmelidir
2917-)
Aynı senedle Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğu da rivâyet edilmiştir: “Bir kimseyi selam vermeden önce yemeğe davet etmeyin.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis münkerdir. Sadece bu şekilde bilmekteyiz. Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Anbese b. Abdurrahman hadis konusunda zayıf ve tutarsızdır. Muhammed b. Zazan’ın rivâyeti ise münkerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Konuşmadan Önce Selam Verilmelidir
2918-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Yahudî ve Hıristiyanlara önce siz selam vermeyin. Yolda onlarla karşılaştığınızda onlar yolun en kenarından geçmeye mecbur ediniz.” (Müslim, Selam: 17; Ebû Dâvûd, Edeb: 127) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Müslüman Olmayanlara Selam Nasıl Verilmeli?
2919-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudilerden bir gurup, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girerek “Essamü aleyk = ölüp geberesin” diyerek selam verdiler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de “ve aleyküm = aynı şekilde sizler geberin” karşılığını verdi. Âişe diyor ki: Ben de ölüm ve lanet sizin üzerinize olsun dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ey Âişe! buyurdu, Allah her işte yumuşak davranılmasını sever. Âişe: Ey Allah’ın Rasûlü! onların ne söylediklerini işitmedin mi? dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ben de sizin üzerinize de dedim ya, buyurdular. (Buhârî, Edeb: 17; Müslim, Selam: 27) konuda Ebû Nadra el Gıfârî, İbn Ömer, Enes ve Ebû Abdurrahman el Cühenî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Âişe hadisi hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Müslüman Olmayanlara Selam Nasıl Verilmeli?
2920-)
Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Müslüman ve Yahudilerden karışık bir topluluğa uğradı da onlara selam verdi.” (Buhârî, Edeb: 17; Müslim, Cihâd: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Müslüman Ve Müslüman Olmayanların Bulundukları Yere Selam Nasıl Verilir?
2921-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Binitli yürüyene, yürüyen oturana, az olan guruba selam verir.” İbn’ül Müsenna kendi rivâyetinde şunu da ilave etmektedir: “Küçükler büyüklere selam verir.” (Buhârî, İstizan: 17; Müslim, Selam: 27) konuda, Abdurrahman b. Şibl, Fedâle b. Ubeyd ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Eyyûb es Sahtiyanî, Yunus b. Ubeyd ve Ali b. Zeyd şöyle demektedirler: “Hasan, Ebû Hüreyre’den hadis işitmemiştir.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Binitli Kişi Yaya Olana Selam Vermelidir
2922-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Küçük, büyüğe; geçen oturana; az olan çok olan guruba selam verir.” (Buhârî, İstizan: 17; Müslim, Selam: 27) hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Binitli Kişi Yaya Olana Selam Vermelidir
2923-)
Fedâle b. Ubeyd (radıyallahü anh)’den Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Binitli yürüyene yürüyen ayakta dikilene, az olanlar çok olanlara selam verirler.” (Müsned: 22814) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Ali el Cühenî’nin ismi Amr b. Mâlik’tir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Binitli Kişi Yaya Olana Selam Vermelidir
2924-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir toplantı yerine vardığında oraya selam versin ve oturmak gerekiyorsa oraya otursun. Daha sonra kalktığında yine selam verip ayrılsın çünkü önceki selam sonrakinden daha gerekli değildir. Yani her ikisi de gereklidir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 122) Bu hadis hasendir. Bu hadis aynı zamanda İbn Aclan’dan, Saîd el Makburî’den babasından ve Ebû Hüreyre’den de rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Selam Gelirken De Giderken De Verilmelidir
2925-)
Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim örtüyü kaldırarak yani kapı ve benzeri şeyleri açarak kendisine izin verilmeden gözüyle eve dalarsa ve görünmemesi gereken bir kimseyi veya yeri de görürse helal olmayan ve cezayı gerektiren bir suç işlemiş olur. Gözünü daldırdığı zaman bir adam onun gözlerini patlatsa o kimse ayıplanmaz. Bir adam kapalı olmayan ve perdesi olmayan bir kapıdan geçerken baksa suçlu sayılmaz bu durumda suç ev sahibine aittir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) konuda Ebû Hüreyre ve Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis garib olup bu hadisi bu biçimde sadece İbn Lehia’nın rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Abdurrahman el Hubelî’nin ismi Abdullah b. Yezîd’tir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Kapı Karşısında Durmaksızın İzin İstemek
2926-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) evde idi derken bir adam kapının deliğinden ona baktı da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ucu sivri bir aleti ona uzattı da o kimse de geri çekildi.” (Buhârî, İstizan: 17; Müslim, Edeb: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: İzinsiz Bir Kimsenin Ev Ve İşyerine Bakmak
2927-)
Sehl b. Sa’d es Sâidî (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Adamın biri Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hücresindeki bir delikten Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e baktı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elinde başını kaşıdığı bir demir çubuk vardı ve şöyle buyurdu: Baktığını bilseydim bu demiri senin gözüne saplardım. Çünkü izin istemek gözün haram olan şeyleri görmemesi için meşru kılınmıştır.” (Buhârî, Libas: 27; Müslim, Edeb: 17)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: İzinsiz Bir Kimsenin Ev Ve İşyerine Bakmak
2928-)
Kilde b. Hanbel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Safvân b. Ümeyye bir miktar süt, ağız ve küçük cins salatalıkla Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gönderdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vadinin yukarısında bulunmakta idi Kilde b. Hanbel şöyle dedi: İzin almadan ve selamda vermeden Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girdim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Geri dön selam ver ve girebilir miyim de” buyurdu. Bu olay Safvân’ın Müslüman oluşundan sonradır. Amr dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvân bildirdi Kilde’den işittim demedi. (Ebû Dâvûd, Edeb: 17) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece İbn Cüreyc’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Âsım’da bu hadisi aynı şekilde İbn Cüreyc’den rivâyet etmiştir. geçen, sağabîs: Yenen bitki çeşidi de olabilir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: İzin İstemeden Önce Selam Vermek
2929-)
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babamın bir borcundan dolayı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girmek için izin istedim Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kim o” buyurdu. Ben de “Benim” dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sözden pek hoşlanmamış olacak ki “Ben, ben” buyurdu. ((Buhârî, İstizan: 17; Müslim, Edeb: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: İzin İstemeden Önce Selam Vermek
2930-)
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri evlerin kapılarını çalmayı bazı gerekçelerden dolayı yasakladı.” (Buhârî, Hac: 17) konuda Enes, İbn Ömer ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis Câbir vasıtasıyla değişik şekillerde rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs rivâyetine göre: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), erkekleri geceleyin gelerek hanımlarının kapılarını çalmaktan yasakladı. İbn Abbâs diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yasaklamasından sonra iki adam geceleyin hanımlarının kapılarını çaldılar da onlardan her biri kendi karısıyla bir adam buldu.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Evlere Geceleri Gelmenin Pek Hoş Olmadığı
2931-)
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir mektup yazdığı zaman onu anlaşılır ve okunaklı yazsın çünkü bu ihtiyacın giderilmesi için en başarılı bir yoldur.” (İbn Mâce, Edeb: 77) Bu hadis münkerdir. Bu hadisin Ebû’z Zübeyr’in rivâyeti olduğunu sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Hamza, İbn Amr en Nusaybî’dir ve hadis konusunda zayıf sayılır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Mektupları Anlaşılır Dille Yazmak
2932-)
Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girdim yanında bir katip vardı, ona şöyle söylediğini işittim kalemi kulağının üzerine koy yazan kimseye daha iyi hatırlatır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz bu hadisin senedi zayıftır. Hadisin râvîlerinden Anbese b. Abdurrahman ile Muhammed b. Zazan’ın hadiste zayıf oldukları söylenmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Katiplik Yapan Kalemi Neresine Koymalı?
2933-)
Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana Yahudilerin yazısından bir şeyler öğrenmemi bana emretti ve mektuplarım konusunda Yahudilere güvenemiyorum buyurdu. Zeyd b. Sabit dedi ki: Yarım ay geçmeden Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emrettiği dili öğrendim. Zeyd dedi ki: Bu dili öğrenince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Yahudilere mektup yazacağı zaman onu ben yazardım ve Yahudiler Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e yazdıkları vakit onların mektubunu da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ben okurdum.” (Ebû Dâvûd, İlim: 17) Bu hadis hasen sahihtir. hadis başka şekillerde de Zeyd b. Sabit’den rivâyet edilmiştir. A’meş, Sabit b. Ubeyd el Ensarî’den, Zeyd b. Sabit’den şöyle dediğini rivâyet etmektedir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana Süryanice öğrenmemi emretti.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Yabancı Dil Öğrenilmeli Mi?
2934-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ölümünden önce Kisraya, Kaysere, Necaşi’ye ve her zâlim hükümdara mektup yazarak onları Allah’a davet etti. Bu Necaşi; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in cenaze namazını kıldığı Necaşi değildir.” (Müslim, Cihâd: 17) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Mektupla İslama Davet Etmek
2935-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, kendisine Ebû Sûfyân b. Harb haber vermiştir. Hırakl, Kureyş’den birkaç kişiyle birlikte Ebû Sûfyân’ı çağırdı o sırada Şam’da ticaret maksadıyla bulunuyorlardı. Hırakl’ın yanına girdiler Ebû Sûfyân konuyu uzun uzun anlattı. Ebû Sûfyân dedi ki: Hırakl sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mektubunu getirtti. Mektup kendisine okundu mektupta şöyle deniyordu: Bismillahirrahmanirrahim Allah’ın kulu ve peygamberi Muhammed’den Rum büyüğü Hırakl’e; hidayete tabi olanlara selam olsun... Bundan sonra...” (Buhârî, Bed-il Vahy: 17; Müslim, Cihâd: 27) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Sûfyân’ın ismi Sahr b. Harb’tir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Müşrik Kimselere Mektup Yazılır?
2936-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) diğer devletlere mektup yazmak istediği zaman; acemler mühürsüz mektubu kabul etmezler denildi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir mühür yaptırdı. Enes dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in avucunda o mührün beyazlığını adeta görür gibiyim.” (Buhârî, İlim: 27; Müslim, Libas: 17) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Devletler Arası Yazılan Mektuplara Mühür Basılırdı
2937-)
Mıkdad b. Esved (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “İki arkadaşımla birlikte gelmiştim. Yorgunluk ve açlıktan neredeyse kulaklarımız duymaz, gözlerimiz görmez hale gelmişti. Durumumuzu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabına arzetmeye başladık. Fakat hiç kimse bizi kabul etmedi, bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldik. Bizi evine götürdü, birde ne görelim üç keçi... Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bu üç keçiyi sağınız... Biz de o üç keçiyi sağardık ve herkes kendi payına düşeni içerdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in payını da kendisi için ayırırdık sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleyin gelir, uyuyanı uyandırmayacak uykuda olmayana da duyuracak şekilde selam verir sonra mescide gelerek namaz kılar sonra içeceğine gelir ve süt içerdi.” (Müslim, Eşribe: 17) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Selam Her Yerde Ve Her Zaman Yüksek Sesle Mi Verilmeli?
2938-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) küçük abdestini bozmakta iken bir adam ona selam verdi. Fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun selamını almadı.” (Müslim, Hayz: 17; Nesâî, Tahara: 27)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Tuvalette İhtiyacını Gideren Kimseye Selam Verilmeli Mi?
2939-)
Muhammed b. Yahya en Neysabûrî, Muhammed b. Yusuf vasıtasıyla Sûfyân’dan ve Dahhâk’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. konuda Alkame b. Fağva’, Câbir, Berâ ve Muhâcir b. Kunfüz’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Tuvalette İhtiyacını Gideren Kimseye Selam Verilmeli Mi?
2940-)
Ebû Temîme el Hüceymî kendi kabilesinden bir kişiden şöyle aktarmıştır: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i aradım fakat kendisini bulamadım sonra oturup bekledim. Tam bu sırada bir gurup insanla birlikte olduğunu gördüm kendisini tanımıyordum, o insanların arasını buluyordu. İşini bitirince bazı kimselerle birlikte ayağa kalktı. O kimseler O’na, Ey Allah’ın Rasûlü! diye hitab ediyorlardı. Bunu görünce ben de: Ey Allah’ın Rasûlü aleyke’s selam, Ey Allah’ın Rasûlü aleyke’s selam, Ey Allah’ın Rasûlü aleyke’s selam = Sana selam olsun Ey Allah’ın Rasûlü! dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Aleyke’s selam şeklindeki selam ölülere verilen selam şeklidir, diye üç sefer tekrarladı. Sonra bana dönüp sözünü şöyle sürdürdü: “Bir kişi Müslüman kardeşiyle karşılaştığı zaman; esselamü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekatühü desin.” Sonra benim selamıma karşılık vererek şöyle buyurdu: “ve aleyke ve rahmetüllah, ve aleyke ve rahmetüllah, ve aleyke ve rahmetüllah = Sana da selam ve Allah’ın rahmeti olsun.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 127) Bu hadisi Ebû Gıfâr, Ebû Temîme el Hüceymî’den “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim” diyerek aynı hadisi bize aktardı. Ebû Temime’nin ismi Tarîf b. Mûcâlid’tir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Selam Verirken Kelimeler Nasıl Seçilmeli?
2941-)
Câbir b. Süleym (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim ve “Aleykesselam” dedim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Aleykesselam deme fakat “esselamü aleyküm” de” dedi ve uzun bir kıssa anlattı. (Ebû Dâvûd, Edeb: 123) hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Selam Verirken Kelimeler Nasıl Seçilmeli?
2942-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) selam verdiğinde üç kere verir bir şey konuştuğunda da iyi anlaşılsın diye üç sefer tekrar ederdi.” (Buhârî, İlim: 27) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Selam Verirken Kelimeler Nasıl Seçilmeli?
2943-)
Ebû Vakîd el Leysî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), mescidde bazı kimselerle oturmakta iken üç kişi geldi ikisi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in meclisine yöneldi diğer kimse ise uzak durdu. Bu iki adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in önünde durunca selam verdiler birisi boş bir yer buldu ve oraya oturdu diğeri cemaatin arkasına oturdu, üçüncü kimse ise dönüp gitmişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sohbetini bitirince şöyle buyurdu: Bu üç kişinin durumlarını size haber vereyim mi? Biri Allah’a sığındı da Allah’ta onu barındırdı. Diğeri insanların arasına girmekten utandı ve geriye oturdu böylece Allah onu bu utanmasından dolayı mükafatlandırdı, diğeri ise yüz çevirdi, Allah’ta ondan yüz çevirdi.” (Buhârî, İlim: 17; Müslim: Selam: 27) Bu hadis hasen sahihtir. Vakîd el Leysî’nin ismi Hâris b. Avf’tır. Ebû Mürre ise Ebû Tâlib’in kızı Ümmü Hânî’nin azâdlı kölesidir. İsmi Yezîd olup Akîl b. ebî Tâlib’in azâdlı kölesi olduğu söylenir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Bir Meclise Üç Ayrı Kişi Ve Muameleleri
2944-)
Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına geldiğimizde her birimiz kalabalığın bittiği yere otururduk.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 131) Bu hadis hasen sahih garibtir. Züher b. Muaviye bu hadisi aynı şekilde Simak’den rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Bir Meclise Üç Ayrı Kişi Ve Muameleleri
2945-)
Ebû İshâk (radıyallahü anh) vasıtasıyla Berâ’dan -ancak Ebû İshâk bu hadisi Berâ’nın kendisinden işitmemiştir- rivâyet edildiğine göre: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ensâr’dan yolda oturmakta olan bazı kişilere uğradı ve onlara şöyle buyurdu. Yolda oturma işini mutlaka yapacaksanız “Selamı alın, mazluma yardım edin ve yol gösterin” buyurdular. (Müsned: 17752) konuda Ebû Hüreyre ve Ebû Şüreyh el Huzaî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Yol Üzerine Oturanlara Düşen Vazifeler Nelerdir?
2946-)
Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İki Müslüman karşılaştıklarında tokalaşırlarsa birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar.” (İbn Mâce, Edeb: 27) Ebû İshâk’ın Berâ b. Âzib’den rivâyet ettiği bu hadis hasen garibtir. hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Eğilmek Mi Yoksa Mûsâfaha = Tokalaşmak Mı Gerekir?
2947-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir adam Ey Allah’ın Rasûlü! birimiz bir kardeşi ve dostu ile karşılaşınca ona eğilebilir mi? diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de hayır dedi. Adam onu kucaklar ve öper mi diye sordu, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de hayır dedi. Adam elini tutup Mûsâfaha = toka yapabilir mi? deyince evet buyurdular.” (İbn Mâce, Edeb: 27) Bu hadis hasendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Eğilmek Mi Yoksa Mûsâfaha = Tokalaşmak Mı Gerekir?
2948-)
Katâde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Enes’e Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabında tokalaşmak var mıydı diye sordum evet dedi.” (Buhârî, İstizan: 17) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Eğilmek Mi Yoksa Mûsâfaha = Tokalaşmak Mı Gerekir?
2949-)
İbn Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Selamın mükemmeli el ile sıkışmaktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) konuda Berâ ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis garibtir. Yahya b. Süleym’in, Sûfyân’dan rivâyeti olarak bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail’e bu hadisi sordum. Pek makbul saymadı ve şöyle dedi: Bana göre Sûfyân’ın, Mansur’dan, Hayseme’den, İbn Mes’ûd’tan işiten bir kişiden rivâyet ettiği hadis: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gece sohbeti ancak geceleyin namaz kılan yolculuk eden içindir. Hadisini kastetmektedir. Muhammed b. İsmail sözlerine şöyle devam etti: “Selamın mükemmeli el ile sıkışmaktır” hadisi Mansur’dan, Ebû İshâk’tan, Abdurrahman b. Yezîd’den ve başkalarından rivâyet edilmiştir ve şöyledir: “selamlaşmanın mükemmeli el ile sıkışmaktır.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Eğilmek Mi Yoksa Mûsâfaha = Tokalaşmak Mı Gerekir?
2950-)
Ebû Umâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Hasta ziyaretinin tamamlayıcı unsurlarından bazıları şunlardır: Hastanın eline veya alnına elinizi koyarsanız ve nasıl olduğunu sorarsanız. Birbirinizle selamlaşmanın mükemmelliği ise el sıkışmaktır.” (Müsned: 21207) Bu hadisin senedi pek sağlam değildir. diyor ki: Ubeydullah b. Zahr güvenilir bir kişidir. Ali b. Yezîd ise zayıftır. Kâsım b. Abdurrahman ise Ebû Abdurrahman diye künyelenir kendisi güvenilir bir kişi olup Abdurrahman b. Hâlid b. Yezîd b. Muaviye’nin azâdlı kölesidir. Kâsım ise Şamlıdır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Eğilmek Mi Yoksa Mûsâfaha = Tokalaşmak Mı Gerekir?
2951-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benim odamda iken Zeyd b. Hârise ona geldi ve kapıyı çaldı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de belden yukarısı çıplak olduğu halde elbisesini sürüyerek kalktı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i ne bundan önce ne de bundan sonra bu şekilde çıplak vaziyette görmemiştim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onun boynuna sarıldı ve onu öptü.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Zührî’nin rivâyeti olarak ancak bu şekilde bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Boyuna Sarılıp Öpmek Var Mıdır?
2952-)
Safvân b. Assâl (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir Yahudi arkadaşına dedi ki: Bizi şu peygambere götür. Arkadaşı dedi ki: Ona peygamber deme çünkü senin ona peygamber dediğini işitmiş olsa sevinir ve gözü dört açılır. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek, Mûsâ’ya verilen dokuz ayeti sordular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onlara şöyle buyurdu: Hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmayın, hırsızlık etmeyin, zina yapmayın, Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın, suçsuz bir kimseyi öldürülmesi için idarecilerin yanına götürmeyin, sihirle uğraşmayın, faiz yemeyin, iffetli bir kadına zina iftirasında bulunmayın, savaş günü cepheden kaçmayın, yalnız siz Yahudilere mahsus olmak üzere Cumartesi günü yasağına tecavüz etmeyin. Bunun üzerine o Yahudiler senin peygamber olduğuna şâhidlik ederiz dediler ve peygamberin elini ve ayağını öptüler. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “O halde bana uymaktan sizi engelleyen nedir? Safvân dedi ki: Yahudiler şöyle dedi ler: Dâvûd, zürriyetinden daima bir peygamber bulunması için duâ etmiştir. Şayet sana uyacak olursak Yahudilerin bizi öldürmelerinden korkarız.” (İbn Mâce, Edeb: 27) konuda Yezîd b. Esved, İbn Ömer ve Ka’b b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: El Ve Ayak Öpülür Mü?
2953-)
Ümmü Hani (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre şöyle demiştir: Mekke: fethi yılında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gittim, yıkanır durumda buldum. Fatıma bir örtü ile o’nu örtmekte idi. Ümmü Hani dedi ki: Selam verdim, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kimdir o” buyurdu. Ben de: “Ümmü Hani” dedim. Bunun üzerine: “Merhaba Ümmü Hani” buyurdular. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) hadis buradakinden daha uzuncadır. hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Selamdan Saonra Merhaba Denilir Mi?
2954-)
İkrime b. ebî Cehl (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kendisine geldiğim gün şöyle buyurdu: “Merhaba binitli Muhâcir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) konuda Büreyde, İbn Abbâs ve Ebû Cuhayfe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadisin senedi pek sağlam değildir. Bu hadisi bu şekilde sadece Mûsâ b. Mes’ûd’un, Sûfyân’dan rivâyetiyle bilmekteyiz. Mûsâ b. Mes’ûd hadiste zayıf sayılan birisidir. b. Mehdî bu hadisi Sûfyân’dan, Ebû İshâk’tan mürsel olarak rivâyet etmekte ve hadisin senedinde “Mus’ab b. Sa’d’den” demektedir. Bu rivâyet daha sağlamdır. Muhammed b. Beşşâr’ın şöyle dediğini işittim: Mûsâ b. Mes’ûd hadis konusunda zayıf birisidir. Muhammed b. Beşşâr şöyle dedi: Mûsâ b. Mes’ûd’tan çok şey yazmıştım fakat sonradan onu bıraktım.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Sosyal Hayattaki Edeb...
Konu: Selamdan Saonra Merhaba Denilir Mi?
2955-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı vardır. Karşılaştığında selam verir, davetine icabet eder, aksırdığı zaman elhamdülillah derse yerhamükallah der, hastalandığında ziyaretini yapar, öldüğünde cenazesinin ardından yürür kendisi için sevdiğini o kardeşi için de sever.” (Dârimî, İstizan: 5; İbn Mâce, Cenaiz: 43) konuda Ebû Hüreyre, Ebû Eyyûb, Berâ ve İbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Bazı hadisçiler Hâris el A’ver hakkında söz etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Müslümanın Müslüman Üzerindeki Hakları Nelerdir?
2956-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mü’minin mü’min üzerinde altı hakkı vardır; hastalandığında ziyaret eder, Öldüğünde cenazesinde bulunur, çağrıldığında davetine icabet eder, karşılaştığında ona selam verir, aksırdığında elhamdülillah derse yerhamükallah der varlığında ve yokluğunda onun hakkında samimi olur ve nasihate devam eder.” (Nesâî, Cenaiz: 12) hadis hasen sahihtir. Muhammed b. Mûsâ el Mahzûmî el Medenî güvenilen bir kimse olup kendisinde Abdulaziz b. Muhammed ve İbn ebîFüdeyk hadis rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Müslümanın Müslüman Üzerindeki Hakları Nelerdir?
2957-)
Nafi’ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, adamın biri İbn Ömer’in yanı başında aksırdı ve “elhamdü lillah vesselamü ala Rasulillah” = Allah’a hamd Rasûlüne selam olsun dedi. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi: Ben elhamdülillah vesselamü ala Rasülillah mı diyorum Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize böyle öğretmedi. Bize “elhamdülillahi ala külli hal” = Her zamanda ve her zeminde Allah’a hamdolsun dememizi öğretti.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Ziyâd b. Rabi’in rivâyetiyle bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kimseye Nasıl Karşılık Verilecek?
2958-)
Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudiler Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında aksırırlar ve kendilerine “Yerhamukallah = Allah size acıyıp merhamet etsin demesini arzu ederlerdi. Fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara “Yehdîkümüllahü ve yuslihu baleküm = Allah size hidayet verip işlerinizi yolunuza koysun” buyururdu. (Ebû Dâvûd, Edeb: 81) konuda Ali, Ebû Eyyûb, Sâlim b. Ubeyd, Abdullah b. Cafer ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kimseye Nasıl Karşılık Verilecek?
2959-)
Sâlim b. Ubeyd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Sâlim bir toplulukla beraber bir yolculukta idi. Derken içlerinden biri aksırarak esselamü aleyküm = Allah’ın selamı üzerinize olsun dedi. Bunun üzerine Sâlim sana da selam olsun diye karşılık verdi. Aksıran adam bu sözden alınır gibi oldu. Sâlim şöyle dedi: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in söylediği sözden başka bir şey söylemedim bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında aksırmıştı da esselamü aleyküm demişti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de ona sana ve anana selam olsun diye karşılık vermişti. biri aksırırsa “elhamdülillahi rabbil alemîn = Eksiksiz övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” desin, ona karşılık verecek kişi de “yerhamukallah = Allah sana acıyıp merhamet etsin” desin, sonra aksıran kimse “yağfirullahu lena ve leküm = Allah beni de sizi de bağışlasın” desin. (Ebû Dâvûd, Edeb: 76) Bu hadisin Mansur’dan rivâyetinde ihtilaf edilmiştir. Bazıları Hilâl b. Yesaf’la, Sâlim arasına bir râvî sokmaktadırlar.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kimseye Nasıl Karşılık Verilecek?
2960-)
Ebû Eyyûb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz aksırdığı an elhamdulillahi ala külli hal = Her zamanda ve her yerde Allah’a hamdolsun desin karşılık verecek kişi de; yehdikümullah ve yüslih bâleküm = Allah size hidayet verip işlerinizi yoluna koysun desin.” (İbn Mâce, Edeb: 17)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kimseye Nasıl Karşılık Verilecek?
2961-)
Muhammed b. Müsenna, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den, İbn ebî Leylâ’dan aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır. bu hadisi böylece İbn ebî Leylâ’dan ve Eyyûb’tan rivâyet etmiştir. İbn ebî Leylâ bu hadiste karmaşıklığa düşerdi bazen Ebû Eyyûb’tan ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den derdi. Bazen de Ali’den ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den derdi.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kimseye Nasıl Karşılık Verilecek?
2962-)
Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Yahya es Sekafî el Mervezî vasıtasıyla Yahya b. Saîd el Kattan’dan İbn ebî Leylâ’dan kardeşi Îsa’dan, Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan ve Ali’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kimseye Nasıl Karşılık Verilecek?
2963-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında iki adam aksırdı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunlardan birine karşılık verdi diğerine ise karşılık vermedi. Kendisine karşılık vermediği kimse Ey Allah’ın Rasûlü! dedi. Bu kimseye karşılık verdin bana neden karşılık vermedin diye sordu. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: O Allah’a hamdetti; elhamdülillah dedi sen ise elhamdülillah demedin.” (Buhârî, Edeb: 17; Müslim, Zühd: 27) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den de bu hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Edeb Bölümleri
Konu: Aksıran Kimse Hamdederse Ona Yerhamukallah Denir