Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

2114-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Üç kişi kıyamet gününde misk yığınlarının üzerindedir;

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Hayırlı Köle Allah’a Hemde Efendisine İtaat Edendir
2115-) Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Nerede olursan ol Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle yaşa, işlediğin bir günahın arkasından hemen bir sevap işle ki onu imha edip yok etsin. İnsanlara güzel ahlakla muamele et.” (Dârimî, Rıkak: 71) Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: İnsanlara Güzel Ahlakla Muamele Etmek Gereği
2116-) Mahmûd b. Gaylân, Ebû Ahmed ve Ebû Nuaym vasıtasıyla Sûfyân’dan ve Habîb’den bu senedle bu hadisin bir benzerini bize nakletmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: İnsanlara Güzel Ahlakla Muamele Etmek Gereği
2117-) Mahmûd şöyle dedi: Vekî’, Sûfyân’dan, Habib b. ebî Sabit’den, Meymun b. ebî Şebîb’den ve Muâz b. Cebel’den bu hadisin bir benzerini bize nakletmiştir. Mahmûd diyor ki: Sahih olan Ebû Zerr hadisidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: İnsanlara Güzel Ahlakla Muamele Etmek Gereği
2118-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Zan ve kötü tahminden daima uzak durunuz çünkü sözlerin en yalanı kötü zan ve tahminlerdir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 37) Bu hadis hasen sahihtir. Abd b. Humeyd’in, Sûfyân’nın arkadaşlarından bazı kimselerden şöyle aktardığını işittim: Sûfyân dedi ki: “Zan iki çeşittir; günah olan zan, günah olmayan zan. Günah olan zan şudur: Bir kimse bir kimse hakkında bir zanda bulunur ve onu söyler. Günah olmayan zan ise şudur: Bir kimse bir kimse hakkında bir zanda bulunur fakat o zan kalbinde kalır onu kimseye söylemez.”

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kötü Zan Beslemek Müslümanın Davranışı Değildir
2119-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) biz çocuklarla beraber olur aramıza karışırdı. Hatta benim küçük kardeşime şöyle; “Ey Ömercik kuşun ne haldedir” diyerek şakalaşırdı. (Ebû Dâvûd, Edeb: 64)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslümanlar Şaka Yapabilirler Mi?
2120-) Hennâd, Vekî’ vasıtasıyla Şu’be’den, Ebû’t Teyyah’tan, Enes’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır. Ebû’t Teyyah’ın ismi Yezîd b. Humeyd ed Dubeyî’dır. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslümanlar Şaka Yapabilirler Mi?
2121-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü sen bizimle şakalaşıyorsun olacak şey mi bu! Dedik. Bunun üzerine buyurdular ki: “Ben şakalaşırken bile ancak gerçekleri ve doğruları söylerim.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 64) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslümanlar Şaka Yapabilirler Mi?
2122-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den binmek için bir binek hayvan istemişti de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim” demişti. Adam: Ey Allah’ın Rasûlü! Dişi devenin yavrusunu ben ne yapayım? Deyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Tüm develeri dişi develer doğurmuş değil midir?” (Ebû Dâvûd, Edeb: 84) Bu hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslümanlar Şaka Yapabilirler Mi?
2123-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine şöyle derdi: “Ey iki kulaklı.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 84) b. Gaylân; Ebû Umâme’den naklen şöyle diyor: “Yani onunla şakalaşmak için böyle derdi.” Bu hadis sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Müslümanlar Şaka Yapabilirler Mi?
2124-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Geçersiz ve boş olan yalan söylemeyi kim terk ederse Cennetin etrafında bir köşk yaptırılır. Kim de haklı olduğu halde münakaşayı ve tartışmayı terk ederse Cennetin ortasında bir köşk yaptırılır. Kim de ahlakını güzelleştirirse ona da Cennetin en yüksek bölgesinde bir köşk yaptırılır.” (İbn Mâce, Mukaddime: 5) Bu hadis hasen olup Seleme b. Verdan’ın, Enes’den yaptığı rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Tartışma, Münakaşa Terkedilmelidir
2125-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Düşmanlığı devam ettirmek suretiyle hayatı sürdürmek günah yönünden sana yeter.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Tartışma, Münakaşa Terkedilmelidir
2126-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kardeşinle tartışmaya girme, onunla kırıcı şekilde şakalaşma ve yerine getiremeyeceğin sözü ona verme.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu şekliyle biliniyor. Abdulmelik bana göre İbn Beşîr’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Tartışma, Münakaşa Terkedilmelidir
2127-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında iken bir kimse Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile görüşmek için izin istedi, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Toplumun hayırsız adamı” veya “Toplumun hayırsız evladı” dedi. Sonra ona izin verdi ve onunla yumuşak şekilde konuştu. Adam çıkıp gidince Ey Allah’ın Rasûlü! Dedim. O adam hakkında söylediğini söyledin sonra da ona yumuşak davrandın. Bunun üzerine: “İnsanların en şerlisi zararından korunmak için insanların bırakıp terk ettiği kimsedir.” (Bu yüzden insanlarla ilgilenmek gerekir) buyurdular. (Buhârî, Edeb: 52; Müslim: Birr: 93) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: İnsanları Durumlarına Göre İdare Etmek
2128-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sevdiğin kimseyi ölçülü sev ki bir gün sevmeyeceğin bir kişi olabilir. Sevmediğin bir kimseyi de ölçülü şekilde sevme ki günün birinde çok sevdiğin bir kimse olabilir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib olup, sadece bu senedle ve bu şekliyle bilmekteyiz. Eyyûb’tan başka sened ile de rivâyet edilmiş olup Hasan b. Cafer’den gelmiştir. Ali’den gelen bir isnadla bu kimsenin rivâyet ettiği hadis zayıftır. Doğru olan rivâyet bu hadisin Ali’den mevkuf olarak yapılan rivâyetidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Sevgi Ve Kızgınlıkta Ölçülü Olmak Gerekir
2129-) Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kalbinde hardal tanesi kadar kibir, büyüklenme olan kişi Cennete giremeyecektir. Yine kalbinde bir hububat ağırlığında iman olan kimse de Cehenneme girmeyecektir.” (Müslim, İman: 31; İbn Mâce, Mukaddime: 9) konuda Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, Seleme b. Ekvâ’ ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kibirli Kişi Cennete Giremeyecek Mi?
2130-) Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi Cennete giremeyecek, kalbinde zerre kadar imanı olan kimse de Cehenneme girmeyecektir.” Bunun üzerine bir adam: “Elbise ve ayakkabımın güzel olmasından ben hoşlanırım” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah güzelliği sever fakat kibir: Hakkı tanımamak ve insanları küçük görmek demektir.” (İbn Mâce, Mukaddime: 9) ilim adamları bu hadisin yorumunda şöyle derler: “Kalbinde zerre kadar iman olan Cehenneme girmeyecektir” sözünün manası; “Ebedî olarak girmeyecektir” demektir. Aynı şekilde Ebû Saîd el Hudrî’den şöyle rivâyet edilmiştir:Kalbinde zerre kadar iman olan cehennemde ebedi kalmayıp mutlaka çıkacaktır. pek çok kişi: Âl-i Imran: sûresi 192. ayeti olan: “Ey Rabbimiz şüphesiz sen kimi cehennem ateşine koyarsan elbette onu rezil ve rüsvay edersin…” Hakkında şöyle demişlerdir: “Kimi Cehenneme ebedi olarak koyarsa onu gerçekten rezil ve rüsvay etmiştir.” Bu hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kibirli Kişi Cennete Giremeyecek Mi?
2131-) Seleme b. Ekvâ’ (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kişi kendini yüksek göre göre sonunda cebbar (zorbalar) içersine yazılır ve onların başına gelen onun da başına gelir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kibirli Kişi Cennete Giremeyecek Mi?
2132-) Cübeyr b. Mut’ım (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bende büyüklenme olduğunu söylüyorlar halbuki ben eşeğe bindim, kıldan yapılmış elbiseler giydim, koyundan süt sağdım…” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Kim bunları yaparsa o kimse de kibirden bir parça yoktur” buyurmuştur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kibirli Kişi Cennete Giremeyecek Mi?
2133-) Ebû’d Derdâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü mü’minin mizanında hiçbirşey güzel ahlaktan daha ağır değildir. Allah kaba ve ahlaksız kişileri asla sevmez.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 5) Bu konuda Âişe, Ebû Hüreyre, Enes, Üsâme b. Şerîk’den de hadis rivâyet edilmiş olup bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Güzel Ahlak; Mizanda En Ağır Gelen Bir Şeydir
2134-) Ebû’d Derdâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: “Mizana koyulan hiçbir şey güzel ahlaktan daha ağır değildir. Güzel ahlak sahibi kimse bu güzel ahlakıyla namaz kılan oruç tutan kimselerin sevâbına ulaşır.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 5) Bu hadis bu şekliyle garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Güzel Ahlak; Mizanda En Ağır Gelen Bir Şeydir
2135-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e insanların Cennete girmelerine sebep olan amel hangisidir? Diye sorulduğunda: “Allah’a karşı sorumluluk bilinci ve güzel ahlaktır” buyurdular. “İnsanların Cehenneme girmelerine sebep olan amel sorulduğunda da: Ağızdaki dil ve cinsel organdır” buyurdular. (İbn Mâce, Zühd: 26) Bu hadis sahih garibtir. Abdullah b. İdris; İbn Yezîd b. Abdurrahman el Evdî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Güzel Ahlak; Mizanda En Ağır Gelen Bir Şeydir
2136-) Abdullah b. Mübarek güzel ahlakı şöyle tarif etmiştir: “Güler yüzlü olmak, iyilikleri yaymak ve eziyetlere engel olmaktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Güzel Ahlak; Mizanda En Ağır Gelen Bir Şeydir
2137-) Eb’ul Ahvas (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûlü! Dedim; Bir kimseye uğrarım fakat beni misafir edip ağırlamaz O’da bana uğradığında ben de ona onun yaptığının aynısını yapayım mı? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Hayır sen onu misafir et ve ağırla” buyurdular. eskimiş elbiseler içerisinde gördü ve senin malın var mıdır* buyurdular. Ben de her türlü maldan; deve ve koyundan Allah bana bolca vermiştir dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Öyleyse bu nimetin izi üzerinde görünsün” buyurdular. (Müsned: 15323) Bu konuda Âişe, Câbir, Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. Ahvas’ın ismi; Avf b. Mâlik b. Nadle el Cüşemî’dir. kelimesinin anlamı onu misafir et anlamındadır. ziyafet anlamındadır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kötülük Edene Bile İyilik Etmek Gerekir
2138-) Huzeyfe (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Herkes iyilik yaparsa biz de yaparız herkes haksızlık yaparsa bizde haksızlık ederiz diyen kimseler gibi olmayın, fakat kendinizi iyilik yapanlara karşı iyilik yapmaya kötülük yapanlara karşı da haksızlık yapmamaya hazırlayınız.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garib olup bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Kötülük Edene Bile İyilik Etmek Gerekir
2139-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Kim bir hastayı ziyaret eder ve Allah rızası için bir din kardeşini ziyaret ederse bir tellal şöyle bağırır: “İyi ettin attığın adımlar hayırlı olsun, Cennet’teki yerin güzel olsun.” (İbn Mâce, Cenaiz: 33) Bu hadis hasen garibtir. Sinan’ın ismi Îsa b. Sinan’dır. b. Seleme, Sabit’ten Ebû Rafî’den, Ebû Hüreyre’den bu hadisden bir bölüm rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Ziyaretin Önemi Değer Ve Kıymeti
2140-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Haya imandandır iman edenin yeri ise Cennettir. Kötü söz konuşmak insanlara sıkıntı verip incitir, sıkıntı verip inciten kimselerin yeri de Cehennemdir.” (Müsned: 10108) Bu konuda İbn Ömer, Ebû Bekre, Ebû Umâme, Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Haya İmandadır
2141-) Abdullah b. Sercis el Müzenî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Güzel hâl ve ölçülü hareket etmek Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yirmi dört parçasından bir parçadır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) konuda İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Acele Etmek Ve Düşünerek Ölçülü Hareket Etmek
2142-) Kuteybe, Nuh b. Kays vasıtasıyla Abdullah b. Imrân’dan, Abdullah b. Sercis’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiş olup senedinde “Âsım’dan” dememiştir. olan Nasr b. Ali’nin rivâyetidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Acele Etmek Ve Düşünerek Ölçülü Hareket Etmek
2143-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdulkays kabilesinden Eşec isimli kimseye şöyle dedi: “Sende Allah’ın sevdiği iki özellik vardır;

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Acele Etmek Ve Düşünerek Ölçülü Hareket Etmek
2144-) Sehl b. Sa’d (radıyallahü anh)’in babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Düşünerek ölçülü hareket etmek, Allah’tan; acelecilik ise, şeytandandır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bazı hadisçiler bu hadisin râvîlerinden Abdulmuheymin b. Abbâs b. Sehl hakkında söz etmişler ve onun hafızası yönünden zayıf olduğunu söylemişlerdir. b. Abdulkays’ın ismi: Münzir b. Aiz’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Acele Etmek Ve Düşünerek Ölçülü Hareket Etmek
2145-) Ebû’d Derdâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kime yumuşak huylu olmaktan bir pay verilmişse hayırdan nasibini almış demektir. Yumuşak huyluluktan pay alamayıp mahrum olan kimse ise hayırdan nasip alamamış demektir.” (Müsned: 26273) Bu konuda Âişe, Cerir b. Abdullah ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Yumuşak Huyluluk Olmak Hayırlı Olmak Demektir
2146-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Muâz b. Cebel’i, Yemen’e vali olarak gönderirken şöyle buyurdu: “Mazlumun âhından, bedduasından sakın! Çünkü onunla Allah arasında bir perde yoktur.” (Buhârî, Zekât: 8; Müslim, İman: 27) Bu konuda Enes, Ebû Hüreyre, Abdullah b. Ömer ve Ebû Saîd el Hudrî’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. Mabed’in ismi Nafız’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Mazlum Kimsenin Bedduasından Sakınmalı
2147-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e on yıl hizmet ettim, bana asla üf bile demedi. Yaptığım bir şeyden dolayı bunu niçin yaptın? Demediği gibi yapmadığım bir iş içinde niçin bunu yapmadın? Buyurmadı.” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), İnsanların ahlakça en güzeli idi. Dokunduğum hiçbir kumaş parçası, ipek ve hiçbirşey Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elinden yumuşak değildi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ter kokusu tüm kokulardan ve miskten daha güzeldi.” (Buhârî, Vesaya: 61; Müslim, Fezail: 69) Bu konuda Âişe ve Berâ.’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Güzel Ahlakından Bir Kaç Örnek
2148-) Ebû İshâk (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Abdullah el Cedelî’den işittim şöyle diyordu: Âişe’den Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ahlakını sordum da şöyle dedi: “Kaba saba biri hiç değildi, çarşı ve pazarda insanlarla münakaşa etmez, kötülüğe kötülükle karşılık vermez affeder ve hoş görülü davranırdı.” (Buhârî, Edeb: 27) Bu hadis hasen sahihtir. Abdullah el Cedelî’nin ismi Abd b. Abd’tır. Abdurrahman b. Abd’de denililr.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Güzel Ahlakından Bir Kaç Örnek
2149-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarından Hatice’ye duyduğum kıskançlığı hiçbir kimseye karşı duymadım halbuki ben kendisiyle görüşüp konuşmuşta değildim. Bunun tek sebebi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in onu çokça hatırlaması idi. Hatta bir koyun kestiğinde bile Hatice’nin sevdiği kimseleri bir araya toplayıp onlara bu etten hediye ederdi.” (Müslim, Fezail-üs Sahabe: 62; Buhârî, Menakîb: 32) hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Ölen Kişilere Bile Vefa Borcunu Ödemek
2150-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kıyamet günü bana en sevgili ve en yakın olanınız: Ahlakı en güzel olanlarınızdır. Kıyamet günü bana en sevimsiz ve benden en uzak olacak olanlar dengesiz biçimde saçmalayıp boşboğazlılıkla insanları rahatsız edenlerle mutefeyhıklerdir.” Ashab: Ey Allah’ın Rasûlü! Dediler: Dengesiz ve boşboğazları anladık fakat bu mütefeyyikler kimdir? deyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ululuk taslayıp kibirli davrananlardır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis bu şekliyle hasen garibtir. bu hadisi Mübarek b. Fedâle’den, Muhammed b. Münkedir’den ve Câbir’den rivâyet ederek senedinde “Abdi Rabbih b. Saîd’i” söylememişlerdir ki bu rivâyet daha sahihtir. Sersar: Çok konuşan kimsedir. Müteşeddik: Sözü çok uzatarak insanları rahatsız eden kişidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Güzel Ahlaklı Olanlar; Kıyamette Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’e Yakın Olacaklardır
2151-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mümin lanet eden bir kişi olamaz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen garibtir. Bazıları bu hadisi şu şekilde rivâyet etmişlerdir: “Mümin kişinin lanet okuyucu olması düşünülemez.” Bu hadis öncekini açıklar durumdadır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Mümin; Lanet Etmez
2152-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir kimse Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek: Bana kısa ve özlü bir şey söyle ki hatırımda tutabileyim dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kızma buyurdu: O kimse bu sorusunu birkaç kez tekrarladı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de her seferinde “Kızma” buyurdular. (Buhârî, Edeb: 51) Bu konuda Ebû Saîd ve Süleyman b. Surad’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Ebû Husayn’ın ismi, Osman b. Âsım el Esedî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Öfke İyi Bir Huy Değildir
2153-) Muâz b. Enes el Cühenî (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim her şeyi yapmaya gücü yettiği halde öfkesini yenerse; Kıyamet günü bütün mahlukatın önünde Allah o kimseyi çağıracak ve onu dilediği hûrîler’den almakta serbest bırakacaktır.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 47; İbn Mâce: Zühd: 76) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Öfkesini Yenen Kimsenin Cennet’teki Mükafatı
2154-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bir genç bir ihtiyara yaşlı olmasından dolayı ikramda bulunursa; yaşlandığı zaman kendisine ikramda bulunacak bir kimseyi kendisine hazırlar.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle garip olup, sadece Yezîd b. Beyan’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Rical el Ensarî başka bir kişidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Büyüklere Saygılı Davranmak Gerekir
2155-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cennetin kapıları Pazartesi ve Perşembe günleri açılır. Bu iki günde Allah’a ortak koşmayan herkesin günahı bağışlanır. Ancak birbirine dargın olan iki kişi bu affedilenlerin dışındadır. Bu iki kişiyi barışıncaya kadar Cennete bırakmayın denilir.” (Müslim, Birr: 54; Ebû Dâvûd, Edeb: 70) Bu hadis hasen sahihtir. Bazı rivâyetlerde “Bu iki kişiyi barışıncaya kadar bırakın” denilir. “Mütehâcirîn” sözünün manası: Dargın ve küs olmak demektir. da: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in, Müslüman’a üç günden fazla din kardeşiyle dargın ve küs durması caiz olmaz” hadisi gibidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Küs Ve Dargın Olanlar Cennete Giremezler Mi?
2156-) Ebû Saîd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Ensâr’dan bazı kimseler Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bir şeyler istediler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onlara istediklerini verdi. Sonra tekrar istediler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onlara istedikleri şeyi tekrar verdi ve sonra şöyle buyurdu: “Yanımda bulunan herhangi bir şeyi sizden gizleyecek değilim, mutlaka verme yoluna giderim.” kim de tok gözlülük gösterirse; Allah onu zengin kılar. Kim iffetli olmak isterse Allah’ta onu iffetli kılar. Kim de sabretmek için sabır ve tahammül gösterirse Allah’ta onu sabırlı kılar hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve faydası geniş olan bir şey verilmemiştir.” (Buhârî, Rıkak: 79; Müslim, Zekât: 45) Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. Bu hadis Mâlik’den de rivâyet edilmiş olup “Felen eddehîrehû” yerine “Felen ezharahû” denmiştir. Mana birdir; Onu sizden saklayıp esirgeyecek değilim, demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Sabretmekten Daha Hayırlı Ve Faydası Geniş Birşey Yoktur
2157-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü en kötü konumda olacak kişi iki yüzlü olup insanlara çifte standart uygulayan kimsedir.” (Buhârî, Edeb: 34; Müslim, Fezail-üs Sahabe: 77) Bu konuda Enes ve Ammâr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: En Hayırsız Kişi; İki Yüzlü Çifte Standartlı Kişidir
2158-) Hemmâm b. Harîs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Bir adam Huzeyfe b. Yemân’ın yanından geçti. Huzeyfe’ye bu adam devlet adamlarına insanlardan söz iletiyor denildi. Bunun üzerine Huzeyfe dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim, kattat Cennete girmeyecektir buyurdu. Sûfyân diyor ki: Kattat koğucu ve arabozucu kimsedir. (Ebû Dâvûd, Edeb: 33) hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Koğuculuk Arabozanlık Yapan Cennete Girmeyecektir
2159-) Ebû Umâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Haya ve gereğinden az konuşmak imanın iki bölümüdür. Müstehcen konuşmak ve lüzumundan fazla konuşmak münafıklıktan iki bölümdür.” (Müsned: 21280) Bu hadis hasen garibtir. Ebû Gassa, Muhammed b. Mutarrif’in rivâyetiyle bilmekteyiz. “el ıyyu” çok az konuşmak demektir. “el bezâü” günaha götürecek şeyler konuşmak demektir. “Beyan” lüzumundan fazla konuşmaktır, tıpkı o konuşmacılar gibi ki Allah’ın razı olmadığı hususlarda sözü uzatarak bazı kimseleri yüceltir dururlar.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Haya Ve Gereğinden Az Konuşmak İmandan Mıdır?
2160-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, iki adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Medîne’ye geldiler, ikisi de birer konuşma yaptılar. İnsanlarda onların konuşmalarına hayran kaldılar. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize dönerek: “İfade tarzının büyüleyici bir tarafı vardır” veya “kimi ifade tarzları büyüleyicidir” buyurdular. (Buhârî, Tıp: 51; Ebû Dâvûd, Edeb: 86) Bu konuda Ammâr, İbn Mes’ûd ve Abdullah b. Şıhhîr’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: İfade Tarzı Büyüleyicidir
2161-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sadaka hiçbir zaman malı eksiltmez, Allah affetmesiyle kişinin şerefini artırır. Allah için alçakgönüllülük gösteren bir kimsenin derecesini Allah yükseltir.” (Müslim, Birr ve Sıla: 19) Bu konuda Abdurrahman b. Avf, İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Kebşe el Enmarî’nin ismi Ömer b. Sa’d’tır. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Tevazu Alçak Gönüllü Olmak Kişiyi Yükseltir
2162-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Zulüm, haksızlık yatratılış gayesi dışında yaşamak kıyamet gününde karanlıklar içersinde kalmak demektir.” (Müslim, Birr ve Sıla: 10) Bu konuda Abdullah b. Amr, Âişe, Ebû Mûsâ, Ebû Hüreyre ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis İbn Ömer hadisi olarak hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Zulüm, Haksızlık Ve Yaratılış Gayesi Dışında Yaşamak
2163-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), hayatı boyunca hiçbir yemekte kusur bulmamıştır; Arzu ettiği sevdiği bir yemek ise yer değilse bırakırdı.” (İbn Mâce: Etıme: 4) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hazîm, Eşcaî olup Küfelidir. İsmi Selman’dır. Azze el Eşcaiyye’nin azâdlı kölesidir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 3: İyilik Ve Sıla
Konu: Verilen Nimetlerde Kusur Bulmamak Gerekir