Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

1763-) Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den, Katâde’den, Enes’den bu hadisin mana olarak bir benzerini bize aktarmıştır. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Şehîdler Hep Şehîd Olmayı Mı İsterler?
1764-) Mıkdam b. Ma’d, Kerib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Şehîdin, Allah katında altı özelliği vardır; şehîd olur olmaz günahları affedilir, Cennet’teki gidip kavuşacağı yer kendisine gösterilir. Kabir azabından korunur kıyametteki en büyük korkudan güven içindedir. Başına vakar tâc’ı giydirilir o taç üzerindeki tek bir yakut taşı dünyadan ve içindekilerden daha değerli ve kıymetlidir. Cennet’teki iri gözlü yetmiş iki huri ile evlendirilir. Akrabalarından yetmiş kişiye şefaat edebilmesine izin verilir.” (İbn Mâce: Cihâd: 16)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Şehîdler Hep Şehîd Olmayı Mı İsterler?
1765-) Sehl b. Sa’d (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılma yolunda tutulacak bir günlük nöbet dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır. Birinizin kamçısının Cennet’teki işgal ettiği küçücük bir yer, yine dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır. Yine Allah yolunda yapılan bir gece ve gündüz yürüyüşü de dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır.” (Nesâî, Cihâd: 7; Buhârî, Cihâd: 2)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Allah Yolunda Cihâd Eden Mücahidlerin Değer Ve Kıymetleri
1766-) Muhammed b. Münkedir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Selman-ı Fârisî, Şürahbîl b. Es Sımt’a uğramıştı. Şürahbîl; askeri bir birlikte görevli olup arkadaşlarıyla beraber zorlu anlar yaşıyorlardı. Selman dedi ki: Ey İbn üs Semt! Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den duyduğum bir hadisi sana aktarayım mı? Şürahbîl: Evet anlat dedi. Selman dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: “Allah yolunda bir gün nöbet tutmak geceleri namazla geçirilen bir aylık oruçtan daha hayırlı ve sevaplı bir iştir. ve her kim böyle bir görevi yaparken ölürse kabir azabından korunur ve onun işlediği hayırlı işler kıyamete kadar artırılarak büyütülür gider.” (Buhârî Cihâd: 2) Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Allah Yolunda Cihâd Eden Mücahidlerin Değer Ve Kıymetleri
1767-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Allah yolunda cihâd etme fikri ve inancı kafasında kalbinde olmaksızın kim Allah’ın huzuruna varırsa kırık dökük ve yarım yamalak durumunda varmış olur. (Müslim, Imara: 47; Nesâî, Cihâd: 2; Ebû Dâvûd, Cihâd: 17) Bu hadis Velid b. Müslim’in, İsmail b. Rafî’den rivâyeti dolayısıyla garibtir. Bazı hadisçiler İsmail b. Rafî’in zayıf olduğunu söylemişlerdir. Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Bu kimse güvenilir ve orta yollu bir râvîdir. Yine bu hadis Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Selman hadisinin senedi muttasıl olmayıp kopuktur. Muhammed b. Münkedir, Selman-ı Fârisî’ye ulaşmamıştır. Bu hadis aynı zamanda Eyyûb b. Mûsâ’dan, Mekhûl’den, Şurahbil b. Sımt’tan ve Selman’dan da rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Allah Yolunda Cihâd Eden Mücahidlerin Değer Ve Kıymetleri
1768-) Osman’ın azâdlı kölesi Ebû Salih (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Osman b. Affân’ın minberde şöyle söylediğini işittim: “Yanımdan ayrılıp gitmenizi istemediğimden dolayı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiğim şu hadisi gizlemiştim sonra onu size aktarmayı uygun buldum dolayısıyla herkes kendisi için uygun olanı seçsin Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: Allah yolunda savaşta bir gün nöbet tutmak İslam devletinin diğer hizmet birimlerinde bin gün nöbet tutmak veya hizmet etmekten daha hayırlıdır.” (Nesâî, Cihâd: 39; İbn Mâce: Cihâd: 8) Bu hadis hasen sahih garibtir. b. İsmail der ki: Ebû Salih, Osman b. Afvân’nın azâdlı kölesi olup ismi Bürkân’dır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Allah Yolunda Cihâd Eden Mücahidlerin Değer Ve Kıymetleri
1769-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Şehîd kimsenin ölüm anındaki duyduğu acı çimdiklemeden dolayı duyduğu acı kadar basittir.” (İbn Mâce, Cihâd: 16) Bu hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Allah Yolunda Cihâd Eden Mücahidlerin Değer Ve Kıymetleri
1770-) Ebû Umâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir şey Allah’a iki damla ve iki iz’den daha sevimli değildir. Allah’ın azabından korkarak ağlayan kişinin gözünden akan damla ile Allah yolunda savaş meydanında akıtılan kan damlası, iz’e gelince: Biri Allah yolunda savaşırken meydana gelen sakatlanma ve yara izi diğeri de Allah’ın farz kıldığı ibadetleri yaparken meydana gelen secde izi gibi.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 8: Cihâdın Değer Ve Kıymeti
Konu: Allah Yolunda Cihâd Eden Mücahidlerin Değer Ve Kıymetleri
1771-) Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: Bana kürek kemiği veya yazı yazabilecek bir plaka getirin dedi. Getirilen malzemeye Nisa sûresi 95. ayetini yazdırdı. Amr b. Ümmü Mektum, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasında idi gözleri kör olduğu için bana izin var mı? deyince “Özür sahiplerinden başka …” ayeti nazil oldu. (Nesâî, Cihâd: 4; Buhârî, Cihâd: 35) konuda İbn Abbâs, Câbir ve Zeyd b. Sabit’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis Süleyman et Teymî’nin Ebû İshâk’tan rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Şu’be ve Sevrî aynı hadisi Ebû İshâk’tan rivâyet etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Özürlü Kimsenin Savaştan Geri Kalabileceği
1772-) Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Bir kimse Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek cihâda çıkmak için izin istedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de annen baban var mı? buyurdu. O kimse evet deyince; “Sen anne ve babana hizmet ederek cihâdı yap” buyurdular. (Nesâî, Cihâd: 6; Buhârî, Cihâd: 137) Bu konuda İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis sahihtir. Ebû’l Abbâs, Mekkeli gözleri görmeyen bir şairdir. İsmi Sâib b. Ferrûh’tur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşa Gitmek Mi? Anne Babaya Bakmak Mı?
1773-) İbn Cüreyc (radıyallahü anh)’den aktarıldığına göre İbn Cüreyc, Nisa sûresi 59. ayeti olan: “Ey iman edenler! Allah’a itâat edin, Rasûlüne itâat edin. Sizin gibi Müslüman olup kendilerine otorite teslim edilmiş olan kimselere de itâat edin” ayeti hakkında şöyle dedi: Abdullah b. Huzafe b. Kays b. Adiyy es Sehmî’yi, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir Müfrezenin başında komutan olarak gönderdiğini bana Ya’la b. Müslim, Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbâs’tan nakletmişti. (Yani müfrezenin başındaki kimseye de Allah ve Rasûlüne itâat edildiği gibi itâat edileceği konusunda) (Müslim, Imara: 1; Nesâî, Biat: 28) Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece İbn Cüreyc’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Sizden Olan” Emir Sahipleri Ne Demektir?
1774-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İnsanlar tek başına yolculuk yapmanın tehlikelerini benim bildiğim gibi bilselerdi hiçbir kimse binitiyle tek başına gece yolculuğuna çıkmazlardı.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 79)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Tek Başına Yolculuk Yapmanın Hoş Olmadığı
1775-) Amr b. Şuayb (radıyallahü anh)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bir yolculuğa bir şeytan arkadaş olur, İki yolcuya iki şeytan arkadaş olur, üç yolcu ise kervan sayılır.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 79) İbn Ömer hadisi hasen sahih olup ancak bu şekliyle Âsım’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Âsım; Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer’in oğludur. Muhammed diyor ki: Bu kimse güvenilir ve doğru bir kimsedir. Âsım b. Ömer el Umerî ise zayıftır, hadis olarak ondan bir şey rivâyet etmem. Abdullah b. Amr hadisi hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Tek Başına Yolculuk Yapmanın Hoş Olmadığı
1776-) Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Harb hile, aldatma ve yanıltmadan ibarettir.” (Buhârî, Cihâd: 156; İbn Mâce, Cihâd: 28) Bu konuda Ali, Zeyd b. Sabit, Âişe, İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Esma binti Yezîd b. Seken, Ka’b b. Mâlik ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşta Yalan Söylenebilir, Aldatma Yapılabilir
1777-) Ebû İshâk (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Zeyd b. Erkâm’ın yanındaydım kendisine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kaç savaşa katıldı diye soruldu Zeyd ondokuz dedi. Bunun üzerine ben: Sen, onunla birlikte kaç savaşta bulundun? Dedim. On yedi dedi. İlk katıldığın savaş hangisiydi dedim. “Zat-ül Uşeyr” veya “Zat-ül Uşeyra” dedi. (Buhârî, Meğazi: 91; Müslim, Cihâd: 49) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Kaç Savaşa Katılmıştır
1778-) Abdurrahman b. Avf (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Bedir savaşında bizi geceleyin savaş konumuna sokmuştu.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Ebû Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz.Muhammed b. İsmail’e bu hadis hakkında sordum; bilemedi ve Muhammed b. İshâk, İkrime’den hadis işitmiştir, dedi. Muhammed b. İsmail’i ilk gördüğümde Muhammed b. Humeyd er Râzi, hakkında ki görüşü iyi idi sonraları onun zayıf olduğu kanaatine vardı.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Askerî Birlikleri Savaş Konumuna Getirmek
1779-) İbn ebî Evfâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim Hendek savaşındaki karşıt güçler için şöyle beddua ediyordu: “Kur’ân’ı indiren, hesapları çabucak gören Allah’ım bize saldıran bu düşman güçlerini sarsıntıya uğrat ve perişan et.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 39; Müslim, Cihâd: 7) Bu konuda İbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaş Başlamazdan Önce Dua Etmek
1780-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke’yi feth edip oraya girdiğinde sancağı beyaz renkte idi. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 27; İbn Mâce, Cihâd: 17) Bu hadis garib olup sadece Yahya b. Adem’in, Şerik’den rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed’e bu hadis hakkında sordum. Bu hadisi sadece Yahya b. Adem’in, Şerik’den, rivâyeti olarak bildi ve şöyle dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in başında siyah sarık olduğu halde Mekke’ye girdiğini pek çok râvî Şerik’den, Ammâr’dan, Ebû’z Zübeyr’den ve Câbir’den rivâyet etmişlerdir. Muhammed diyor ki: Câbir’in hadisi işte budur. Ed Dühnü, Becile kabilesinin bir koludur. Ammâr ed Dühnî ise; Ammâr b. Muaviye ed Dühnî olup Ebû Muaviye diye künyelenir. Hadisçiler yanında güvenilen bir kimsedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşlarda Sancak Kullanılması
1781-) Muhammed b. Kâsım’ın azâdlı kölesi Yunus b. Ubeyd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Muhammed b. Kâsım kendisine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in savaşlarda kullandığı bayrağı sormak üzere beni Berâ b. Âzib’e gönderdi. Berâ dedi ki: “Nemire kumaşından yapılmış siyah ve dört köşe idi.” (İbn Mâce, Cihâd: 20; Ebû Dâvûd, Cihâd: 69) Bu konuda Ali, Hâris b. Hassân ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece İbn ebî Zaide’nin rivâyeti olarak bilmekteyiz. Ebû Yakup es Sekafî’nin ismi İshâk b. İbrahim’dir. Ubeydullah b. Mûsâ kendisinden hadis rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşta Bayraklar Da Kullanılır Mı?
1782-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bayrağı siyah sancağı ise beyazdı.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 69) İbn Abbâs hadisi olarak, bu hadis bu yönüyle hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşta Bayraklar Da Kullanılır Mı?
1783-) Mühelleb b. Ebî Sufre (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Sahabeden bir kimse Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işitti: “Düşman gece karanlığından istifade ederek aranıza girerse “Ha mîm la yunsarûn” deyin. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 71) Bu konuda Seleme b. Ekvâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bazıları bu hadisi Ebû İshâk’tan, Sevrî’nin rivâyeti gibi rivâyet ettiler. Yine bu hadis Ebû İshâk’tan, Mühelleb b. Ebî Sufra vasıtasıyla mürsel olarak ta rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşlarda Parolanın Yeri Var Mıdır?
1784-) İbn Sirîn (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben kılıcımı Semüre b. Cündüp’ün kılıcına benzer şekilde yaptırdım. Semure’de kendi kılıcını Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kılıcına benzer şekilde yaptırdığı kanaatinde idi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kılıcı da o devirde en güzel kılıçların yapıldığı Benî Hanif kabilesinin kılıçları gibiydi. (İbn Mâce: Cihâd: 18) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle biliyoruz Yahya b. Saîd el Kattan katip Osman b. Sa’d hakkında söz ederek hafıza yönünden zayıf olduğunu söylemiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Kılıcı Nasıldı?
1785-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Fetih senesi; Merruz Zahran’a varınca düşmanla karşılaşacağımızı bize bildirerek oruçlarımızı bozmamızı emretti bizde hep birlikte orucumuzu bozduk.” (Ebû Dâvûd, Sıyam: 43; Müslim, Sıyam: 17) Bu hadis hasen sahihtir. konuda Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşta Oruç Tutulmalı Mı?
1786-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Ebû Talha’nın, Mendûb denilen atına bindi” dedi ve sözünü şöyle sürdürdü: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i savaştaki korkulu bir anda daima en önde bulurduk.” (Müslim, Fedail: 11) Bu konuda İbn Amr İbn Âs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Savaşın En Korkulu Anlarında Öne Çıkardı
1787-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Medîne’de düşman baskını olabileceğine dair korkulu bir an yaşanmıştı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Mendûb denilen bir atı ödünç olarak aldı ve çevreyi dolaşarak korkulacak bir şey yok dedi.” Zaten korkulu bir durumla karşılaştığımızda Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’i daima en önde bulurduk. (Müslim, Fedail: 11) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Savaşın En Korkulu Anlarında Öne Çıkardı
1788-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) insanların en cesuru en cömerdi ve şecaatlisi idi.” Enes diyor ki: Bir gece Medîneliler bir ses işittiler ve korktular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Talha’ya ait çıplak bir atın üzerinde kılıcını kuşanmış vaziyette insanların karşısına çıkarak şöyle dedi: Hiç korkmayın, hiç korkmayın buyurdu ve bindiği atı kastederek, onu çok seri, ve hızlı buldum dedi. (Müslim, Fedail: 11)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Savaşın En Korkulu Anlarında Öne Çıkardı
1789-) Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir adam Berâ b. Âzib’e, Ey Ebû Umâra dedi. Huneyn savaşında Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i yalnız bırakıp kaçmış mıydınız? Berâ dedi ki:Hayır Vallahi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), geri çekilmedi fakat Hevazin’in oklarıyla karşı karşıya kalan bazı ayağına çabuk askerler dönüp kaçtılar. Bu esnada Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), katırının üzerinde ve Ebû Sûfyân b. Hâris b. Abdulmuttalib’te katırın yularını tutmaktaydı ve yine bu anda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ben Peygamberim yalan yok, ben Abdulmuttalib’in torunuyum diyordu.” (Müslim Cihâd, 28; Buhârî, Cihâd: 32) Bu konuda Ali, İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşta Dirençli Olmak
1790-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Huneyn günü savaş meydanındaki insanları gördüm iki bölük geri çekilip kaçıştılar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in etrafında yüz kişi bile kalmamıştı. (Müslim, Cihâd: 28) Bu hadis hasen garibtir. Ubeydullah’ın bu hadisini sadece bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşta Dirençli Olmak
1791-) Mezîde (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i Fetih günü Mekke’ye girdiğinde kullandığı kılıcın kabzası altın ve gümüşle süslenmiş idi. Hadisin râvîsi Tâlib diyor ki: Kılıçtaki gümüşten sordum kılıç kabzasının başı gümüştendi dedi. (Buhârî, Cihâd: 82; Ebû Dâvûd: Cihâd: 64) Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen garibtir. Hud’un dedesinin ismi Mezidetül Asarî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Kılıçları Nasıldı?
1792-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kılıcının kabzasının başı gümüştendi. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 64) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadis aynı şekilde Hemmâm vasıtasıyla Katâde ve Enes’den de rivâyet edilmiştir. Bazıları bu hadisi Saîd b. Ebû’l Hasan’dan rivâyet ederler o da şöyle der: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kılıç kabzasının başı gümüştendi.”

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Kılıçları Nasıldı?
1793-) Zübeyr b. Avvam (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Uhud savaşı günü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üzerinde iki zırh vardı. Derken bir kayaya tırmanmak istedi. Zırhların ağırlığından buna gücü yetmedi. Nihayet Talha çömeldi ve basamak görevi yaptı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onun üzerine basarak kaya üzerine çıkıp doğruldu. Zübeyr diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in; Talha, Cenneti hak etti buyurduğunu işittim. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 68; İbn Mâce: Cihâd: 18) Bu konuda Safvân b. Ümeyye, Sâib b. Yezîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen garib olup sadece Muhammed b. İshâk’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşlarda Kullanılan Çelik Elbise Zırh
1794-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), feth yılı Mekke’ye başında bir miğfer olduğu halde girdi de bu arada İbn Hatal’ın Ka’be’nin örtülerine yapışmış olduğu haberi kendisine verildi de “Onu öldürün” buyurdu. (İbn Mâce, Cihâd: 18; Buhârî, Cihâd: 84) Bu hadis hasen sahih garibtir. Mâlik’den başka hiçbir kimsenin bu hadisi Zührî’den rivâyet ettiğini bilmiyoruz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşlarda Kullanılan Çelik Başlık Miğfer
1795-) Urve el Bârıkî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Hayır; kıyamete kadar atların alınlarına bağlıdır. Yani her türlü ganimet ve sevaplar.” (İbn Mâce, Cihâd: 14; Ebû Dâvûd: Cihâd: 42) Bu konuda İbn Ömer, Ebû Saîd, Cerir, Ebû Hüreyre, Esma binti Yezîd, Muğîre b. Şu’be ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Urve: Ebû’l Ca’d el Bârıkî’nin oğludur, kendisine Urve b. Ca’d ta denmektedir. b. Hanbel diyor ki: Bu hadisten anlaşılması gereken: “Kıyamete kadar devlet başkanlarıyla beraber cihâdın devam ettirilmesi gerekir.”

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Savaşlarda Kullanılan Atların Değer Ve Kıymeti
1796-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kızıl renkli atlar bereketli olanlardır.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 42) Bu hadis hasen garib olup bu şekliyle sadece Şeyban’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Atlarında Değişik Özellikleri Var Mıdır?
1797-) Ebû Katâde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Atların en hayırlısı siyah olup alnında beyazlık olan üst dudağıyla burnu beyaz olan atlardır. Sonra ayakları beyaz sağ tarafı sade renk olan siyah atlardır. Bu özellikte bulunamaz ise bu özellikleri olan doru attır.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 42)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Atlarında Değişik Özellikleri Var Mıdır?
1798-) Muhammed b. Beşşâr (radıyallahü anh), Vehb b. Cerir vasıtasıyla Übey’den Yahya b. Eyyûb’tan, Yezîd b. Ebî Habib’den aynı senetle bu hadisin mana olarak bir benzerini rivâyet etmiştir. Bu hadis hasen garib sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Atlarında Değişik Özellikleri Var Mıdır?
1799-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), atlar içine dört ayağı da beyaz olandan hoşlanmazdı.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 43) Bu hadis hasen sahihtir. Şu’be bu hadisi Abdullah b. Yezîd el Has’amî’den, Ebû Zür’a’dan, Ebû Hüreyre’den benzeri şekilde rivâyet etmiştir. Ebû Zür’a b. Amr b. Cerir’in ismi Harim’dir. b. Humeyd er Râzi, Cerir vasıtasıyla Umâra b. Ka’ka’dan rivâyet ederek şöyle demiştir: İbrahim Nehaî bana şöyle dedi: Bana hadis aktaracaksan Ebû Zür’a’dan aktar çünkü Ebû Zür’a bir keresinde bana hadis rivâyet etti. Seneler sonra o hadisi kendisine sorduğumda hiçbir harfini dahi eksiltmekten tekrar bana aktarmıştı.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Beğenilmeyen Atlar Da Var Mıdır?
1800-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), eğitilip terbiye edilmiş bir atı mesafe olarak altı mil olan Hayfa’dan Seniyyet-ül Veda’ya kadar koşturdu. terbiye edilmemiş atı araları bir mil mesafe olan Seniyyetül Veda’dan Züreyk oğulları mescidine kadar koşturdu. Bende yarışçılar arasında idim. Benim atım duvarı atlamıştı. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 60; İbn Mâce: Cihâd: 44) Bu konuda Ebû Hüreyre, Câbir, Âişe, Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis Sevrî’nin rivâyeti olarak sahih hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Atları Yarıştırmak Müsabaka Yapmak Caiz Midir?
1801-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Müsabaka, yarış yapmak at ve deve koşturmakta, ok ve benzeri şeyleri atmaktadır. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 60) Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Atları Yarıştırmak Müsabaka Yapmak Caiz Midir?
1802-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Allah tarafından görevlendirilmiş bir kuldu diğer insanlardan ayrı olarak biz ehli beytine özellikle tavsiye ettiği üç şey şuydu: Abdesti güzelce almayı, sadaka yememeyi, eşekleri atlara çekmemeyi bize emretmişti.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 53) Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. Sûfyân es Sevrî bu hadisi Ebû Cehdam’dan rivâyet ederek senedinde: “Ubeydullah b. Abdullah b. Abbâs, İbn Abbâs’tan” demiştir. Muhammed’den işittim diyordu ki Sevrî’nin rivâyeti pek sağlam değildir. Sevrî bu rivâyetinde vehme kapılmıştır. Sahih olan rivâyet İsmail b. Uleyye ve Abdulvaris b. Saîd’in, Ebû Cehdam’dan, Abdullah b. Ubeydullah b. Abbâs’tan ve İbn Abbâs’tan aktarılandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem, Ehli Beytine Ne Tavsiye Etmiştir?
1803-) Ebû’d Derdâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: “Zayıf kimsesiz ve fakirleriniz arasında beni arayın, beni ancak onların yanında bulursunuz, çünkü sizler o fakir ve zayıf insanlar yüzünden rızıklandırılıyor ve Allah tarafından yardım görüyorsunuz.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 70) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Fakir Ve Garibler Yüzünden Yardım Edilip Rızıklandırılıyoruz
1804-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Çıngırak ve köpek bulunan topluluklara melekler arkadaşlık etmezler.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 46) Bu konuda Ömer, Âişe, Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Hayvanlara Çıngırak Ve Çan Takmak Uygun Mudur?
1805-) Berâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) iki ordu gönderdi. Onlardan birine Ali b. Ebî Tâlib’i diğerine de Hâlid b. Velid’i komutan tayin etti ve şöyle buyurdu: Eğer savaş gerçekleşirse Ali başkomutandır. Sonunda Ali bir kaleyi fethetti ve elde edilen ganimetler içersinden bir cariye aldı. Bunun üzerine Hâlid b. Velid benimle bir mektup göndererek Ali’nin bu hareketini ifşa etmiş oldu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelince mektubu verdim o da okudu rengi değişti ve şöyle dedi: Allah’ı ve Rasûlünü seven; Allah ve Rasûlünün de kendisini sevdiği kimse hakkında sen ne düşünüyorsun? Ben de; “Allah’ın gazabından ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in öfkesinden Allah’a sığınırım. Ben sadece bir elçiyim” deyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sustu öfkesi dindi. (Ebû Dâvûd, Haraç: 5) Bu konuda İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garib olup bu hadisi sadece Ahvas b. Cevvab’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadiste geçen “Yeşî bihi” kelimesinin anlamı gammazlamak ve ispiyonculuk anlamına gelir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: İspiyonculuk Yapmalı Mı?
1806-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Dikkat edin! Hepiniz çobansınız hepiniz sürüsünden sorumludur. İnsanların idaresini üstlenen devlet başkanı çobandır halkından sorumludur. Erkek evinin çobanıdır ve çoluk çocuğundan sorumludur. Kadın da, kocasının evinde çobandır. Kocasının evinden sorumludur. Köle efendisinin malı üzerinde çobandır ve o köle o maldan sorumludur. Dikkat edin? Hepiniz çobansınız, hepiniz kendi sürünüzden sorumlusunuz. (Ebû Dâvûd, Harac: 1) Bu konuda Ebû Hüreyre, Enes, Ebû Mûsâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Mûsâ hadisi pek makbul değildir. Enes’in hadisi de pek makbul değildir. İbn Ömer hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Devlet Başkanı Da Dahil Herkes Çobandır
1807-) İbrahim b. Beşşâr er Ramâdî, Sûfyân b. Uyeyne’den, Büreyd b. Abdullah b. Ebû Bürde’den ve Ebû Mûsâ’dan bu hadisi bize aktarmıştır. bu şekilde İbn Beşşâr bildirdi ve dedi ki: Pek çok kişi bu hadisi Sûfyân’dan, Büreyd’den, Ebû Bürde’den mürsel olarak rivâyet etmiş olup bu daha sahihtir. diyor ki: İshâk b. İbrahim, Muâz b. Hişâm’dan, babasından, Katâde’den, Enes’den rivâyet etmiştir ki şöyledir: “Allah her çobana gütmesini dilediği sürüden soracaktır.” Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Bu rivâyet pek makbul değildir. Sahih olan rivâyet: Muâz b. Hişâm babasından, Katâde’den ve Hasan’dan mürsel olarak yapılan rivâyettir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Devlet Başkanı Da Dahil Herkes Çobandır
1808-) Ümmül Husayn el Ahmesiyye (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den veda haccı hutbesinde üzerinde koltuğunun altından dolayarak büründüğü bir çeşit çizgili kumaşla örtünmüş olduğu halde dinledim. Sanki şu anda konuşurken titreyen pazısına bakar gibiyim, şöyle buyurmuştu: “Ey insanlar Allah’a karşı sorumluluk bilinci içersinde olunuz yolunuzu kitapla bulmaya çalışınız. Sizin başınıza kulağı kesik Habeşli bir köle bile getirilmiş olsa Allah’ın kitabına göre hareket edip size de onu uyguladığı sürece onun emirlerini dinleyin ve itâat edin.” (Müslim, Imara: 13) Bu konuda Ebû Hüreyre, Irbad b. Sariye’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Ümmü Husayn’dan değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Devlet Başkanına İtaat Edilmelidir
1809-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kendisine isyan emrolunmadıkça hoşlansa da hoşlanmasa da her konuda idareciyi dinlemek ve itâat etmek her Müslümana farzdır. Eğer kendisine isyan emredilirse itâat etme ve dinlemek mecburiyeti yoktur.” (Müslim, Imara: 16) Bu konuda Ali, Imrân b. Husayn, Hakem b. Amr el Gıfârî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Yaratana İsyan Olan Konuda Yaratığa İtaat Olunmaz
1810-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayvanları birbirleriyle dövüştürmeyi yasakladı.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 51)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Hayvanları Birbiriyle Dövüştürmenin Yasaklığı
1811-) Mûcâhid (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), hayvanları birbirleriyle dövüştürmeyi yasakladı bu hadiste “İbn Abbâs’tan” dememiştir. Bu rivâyetin Kuteybe rivâyetinden daha sahih olduğu söylenmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Hayvanları Birbiriyle Dövüştürmenin Yasaklığı
1812-) Şerik aynı hadisi Â’meş’den, Mûcâhid’den ve ibn Abbâs’tan benzeri rivâyet etmiş olup “Ebû Yayha’dan” dememiştir. Bu şekilde Ebû Küreyb; Yahya b. Adem’den, Şerik’den rivâyet etmiştir. Ebû Muaviye; A’meş’den, Mûcâhid’den benzerini rivâyet etmiştir. Ebû Yahya = Atât el Kûfî’dir. İsminin Zazan olduğu da söylenir. Bu konuda Talha, Câbir, Ebû Saîd ve Ikras b. Zûeyb’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Cihâd Bölümleri
Konu: Hayvanları Birbiriyle Dövüştürmenin Yasaklığı