Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı
4025-)
Huzeyfe (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında oturmakta idik şöyle buyurdu: “Aranızda ne kadar kalacağımı bilmiyorum. Benden sonrakilere uyunuz dedi ve Ebû Bekir ve Ömer’e işaret etti.” (İbn Mâce, Mukaddime: 17)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4026-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir ve Ömer için şöyle buyurdu: Bu iki kimse peygamber ve elçilerden başka öncekilerden ve sonrakilerden Cennetliklerin gençlerinin efendisidirler. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4027-)
Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikteydik. Ansızın Ebû Bekir ve Ömer çıkageldi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bu ikisi Peygamberler ve elçilerden başka öncekilerden ve sonrakilerden Cennetliklerin efendileridir. Ey Ali kendilerine haber verme.” (İbn Mâce, Mukaddime: 27) Bu hadis bu şekliyle garibtir. b. Muhammed el Muvakkırî hadis konusunda zayıf sayılır. Ali b. Hüseyn’den ve Ali b. ebî Tâlib’den de hadis işitmemiştir. hadis Ali’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. konuda Enes ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4028-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ebû Bekir ve Ömer, Peygamberler ve elçilerden başka öncekilerden ve sonrakilerden Cennetliklerin efendileridir. Ey Ali kendilerine haber verme!” (İbn Mâce, Mukaddime: 27)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4029-)
Ebû Saîd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Bekir şöyle demişti: “Müslüman olanların ilki ben değil miyim? Falan kimsenin (Peygamberlerin) arkadaşı değil miyim?” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4030-)
Bazıları bu hadisi Şu’be’den, Cüreyrî’den, Ebû Nadre’den rivâyet ederek şöyle diyor: Ebû Bekir demiştir ki bu sahihtir. şekilde Muhammed b. Beşşâr, Abdurrahman b. Mehdî’den, Şu’be’den, Cüreyrî’den, Ebû Nadre’den rivâyet ederek şöyle demiştir: Ebû Bekir diyerek manaca bu hadisin bir benzerini zikretmiştir ki bu daha sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4031-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); “Muhâcir ve Ensâr’dan oluşan ashabı hep birlikte otururlarken aralarında Ebû Bekir ve Ömer de varken yanlarına çıkardı. Ebû Bekir ve Ömer’den başkası gözünü kaldırıp Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bakmazdı. Sadece o ikisi bakardı. O’da onlara bakardı onlar tebessüm ederler, O’da onlara gülümserdi.” (Müsned: 12058) Bu hadisi sadece Hakem b. Atıyye’nin hadisi olarak biliyoruz. Bazı hadisçiler Hakem b. Atıyye hakkında söz etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4032-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) günlerden bir gün evinden çıkıp Ebû Bekir ve Ömer biri sağında biri solunda olmak üzere mescide girdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onların elinden tutmuştu ve şöyle demişti: “Kıyamet günü üçümüz birlikte böylece kalkacağız.” (İbn Mâce, Mukaddime: 27) Saîd b. Mesleme hadisçiler yanında sağlam bir kişi değildir. Bu hadis buradakinden başka bir şekilde yine Nafi’ ve İbn Ömer’den rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4033-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir’e şöyle dedi: “Havuz başında arkadaşım ve mağarada arkadaşım sensin.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4034-)
Abdullah b. Hantab (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir ve Ömer’e baktı ve bu ikisi değer bakımından gözüm ve kulağım gibidirler.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis mürseldir. Abdullah b. Hantab, Peygambere ulaşamamış birisidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4035-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) son hastalandığında: “Ebû Bekir’e söyleyiniz cemaate namaz kıldırsın” buyurmuştu. Âişe: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ebû Bekir senin yerine imamlığa geçerse ağlamaktan dolayı cemaate sesini işittiremez, Ömer’e emret cemaate namazı O kıldırsın” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yine: “Ebû Bekir’e söyleyiniz cemaate namazı O kıldırsın” buyurdu. Âişe dedi ki: “Ey Hafsa! Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e söyle Ebû Bekir senin yerine imamlığa geçerse ağlamaktan dolayı sesini cemaate işittiremez, Ömer’e emret cemaate namazı kıldırsın.” Hafsa dediğimi yaptı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Şüphesiz siz Yusuf’un zamanındaki kadınlar gibisiniz. Ebû Bekir’e emredin insanlara namazı O kıldırsın.” Bunun üzerine Hafsa, Âişe’ye: “Senden bir hayır görmeyecek miyim?” demişti. (Buhârî, Ezan: 27; Müslim, Salat: 17) Bu hadis hasen sahihtir. konuda Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Mûsâ, İbn Abbâs, Sâlim b. Ubeyd ve Abdullah b. Zem’a’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4036-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Aralarında Ebû Bekir’in bulunduğu bir cemaate ondan başkasının imam olması layık değildir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4037-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah yolunda bir maldan çift çift verirse Cennete Ey Allah’ın kulu bu yaptığın büyük bir hayırdır, diye çağrılır. Namaz ehlinden olanlar namaz kapısından çağrılarak cihâd yapanlar cihâd kapısından çağrılacak. Sadaka verenler sadaka kapısından çağrılacak orucu çok tutanlar Reyyan kapısından çağrılacak.” Ebû Bekir dedi ki: “Anam babam yolunda feda olsun, kişinin tüm bu kapılardan ayrı ayrı çağrılmasına zaruret yoktur sanırım, zaten Cennete girecekler. Fakat bir kişi tüm bu kapılardan çağrılabilir mi?” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Evet, Senin de tüm kapılardan girmeni dilerim” buyurdu. (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Zekât: 17) Bu hadis hasen saihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4038-)
Ömer b. Hattâb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), malî yönden yardım etmemizi emretmişti. Bu emir varlıklı olduğum bir zamana denk gelmişti. Ben de Ebû Bekir’i bir gün geçebilirsem işte bugün geçerim dedim, malımın yarısını getirip Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e teslim ettim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Çoluk çocuğuna ne bıraktın?” dedi. Ben de: “Getirdiğim kadarını” dedim. Sonra Ebû Bekir elindekinin hepsini getirdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ailene ne bıraktın?” buyurdu. Ebû Bekir de: “Allah ve Rasûlünü bıraktım” diye cevap verdi. Bunun üzerine ben: “Hiçbir iyilikle Ebû Bekir’i geçemem” dedim. (Ebû Dâvûd, Zekât: 27; Dârimî, Zekât: 27; Dârimî, Zekât: 17) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ebû Bekir Ve Ömer’in Hayat Hikâyeleri
4039-)
Cübeyr b. Mut’ım (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle haber vermiştir: Bir kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek bir konu hakkında kendisiyle konuştu ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ona bir sonraki gelişinde bir şeyler verilmesini emretti. Kadın dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! O gelişimde sizi bulamaz isem ne emredersiniz? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Beni bulamaz isen, “Ebû Bekir’e gel” buyurdu. (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Fedail: 17) Bu hadis bu şekliyle garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sığırlar Niçin Yaratılmıştır? Üzerine Binilir Mi?
4040-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Adamın biri bir öküzün sırtına bindiği bir sırada o öküz: “Ben bunun için yaratılmadım, Ben ancak çift sürmek için yaratıldım” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Ben Ebû Bekir ve Ömer bu işin böyle olduğuna iman ettik.” Ebû Seleme şöyle dedi: “O gün Ebû Bekir de Ömer de cemaatin arasında yoktular, Allah en iyisini bilir.” (Buhârî, Müzarea: 27; Müslim, Fezail: 17)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sığırlar Niçin Yaratılmıştır? Üzerine Binilir Mi?
4041-)
Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır. Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sığırlar Niçin Yaratılmıştır? Üzerine Binilir Mi?
4042-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ebû Bekir’in kapısından başka mescide açılan tüm kapıların kapatılmasını emretti.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sığırlar Niçin Yaratılmıştır? Üzerine Binilir Mi?
4043-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Bekir, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girmişti, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Sen, Allah’ın Cehennem’den kurtardığı kimsesin” buyurdular. O günden sonra Ebû Bekir’e Atîk ismi verildi. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sığırlar Niçin Yaratılmıştır? Üzerine Binilir Mi?
4044-)
Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Hiçbir Peygamber yoktur ki: O’nun gökten iki veziri (yardımcısı) ve dünyadan da iki veziri bulunmasın. Benim gök halkından iki vezirim; Cebrail ve Mikail’dir. Dünya halkından iki vezirim de; Ebû Bekir ile Ömer’dir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Ebû’l Cehhaf’in adı Dâvûd b. ebî Avf’tır. Sûfyân es Sevrî’den şöyle dediği rivâyet edilmektedir. Ebû’l Cehhaf bize anlattı kendisi beğenilen bir kişiydi. Telîd b. Süleyman, Ebû İdris diye künyelenir. Kendisi Şı’i’dir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sığırlar Niçin Yaratılmıştır? Üzerine Binilir Mi?
4045-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah’ım, şu iki adamdan Ebû Cehil ve Ömer b. Hattâb’tan sana en sevimli olanı ile İslam’ı güçlendir.” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sözünü şöyle sürdürdü: “O iki kişiden Allah’a sevimli olanı Ömer’di.” (Müsned: 5437) İbn Ömer hadisi olarak bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4046-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Allah, Ömer’in dillinde hakkı dile getirdi.” İbn Ömer diyor ki: “İnsanlar arasında bir iş meydana gelir, insanlar ve Ömer (veya İbn Hattâb şüphe eden râvî Hâricedir) O iş hakkında görüşlerini ortaya koymuşlardır. O olayda inen vahiy, Ömer’in görüşüne benzer şekilde gelmiştir.” (Müsned: 4898) Bu konuda Fadl b. Abbâs, Ebû Zerr ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. b. Abdullah el Ensarî; İbn Süleyman b. Zeyd b. Sabit olup güvenilir bir kişidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4047-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım! İslam’ı, Ebû Cehil b. Hişâm veya Ömer b. Hattâb ile kuvvetlendir.” İbn Abbâs şöyle demiştir: “Sabah olunca Ömer, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e vardı ve Müslüman oldu.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle garibtir. Kimi hadisçiler Nadr b. Ömer’i hafızası yönünden tenkid etmişlerdir. Kendisinden münker rivâyetler yapılmıştır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4048-)
Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer, Ebû Bekir’e “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sonra insanların en hayırlısı diye” hitab etmişti. Ebû Bekir bunun üzerine şöyle dedi: “Madem sen bunu söyledin. Ben de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den senin hakkında şöyle söylediğini işittim: “Güneş Ömer’den daha hayırlı bir kimse üzerine doğmamıştır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Senedi de pek sağlam değildir. konuda Ebû’d Derdâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4049-)
Muhammed b. Sirîn (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ebû Bekir ve Ömer’e dil uzatan kimsenin peygamberi sevdiğini sanmıyorum.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4050-)
Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Benden sonra Peygamber gelecek olsaydı, o Ömer b. Hattâb olurdu.” (Müsned: 16764) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Müşerrih b. Ahân rivâyetiyle bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4051-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Rüyamda bana bir bardak süt verilmiş ondan içmişim artanını da Ömer b. Hattâb’a vermişim.” Ashab: “Ey Allah’ın Rasûlü! bunu nasıl yorumladınız?” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “İlme” buyurdu. (Buhârî, İlim: 27; Müslim, Fezail: 17) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4052-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “İsra gecesi Cennete girdim, birde ne göreyim. Altından yapılmış bir köşk. Bu köşk kimindir? diye sordum. Bir delikanlının dediler. O delikanlının kendim olduğumu sandım. Kim o? Diye sordum. Dediler ki: Ömer b. Hattâb.” (Müsned: 11604) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4053-)
Büreyde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir sabah Bilâl’i çağırdı ve: “Ey Bilâl! Cennete girmekte benim önüme nasıl geçtin? Cennete her ne zaman girsem senin sesini duydum. Geçen gece yine Cennete girdim yine senin sesini önümde duydum. Bu arada dört köşesi balkonlu altından yapılmış bir köşke geldim. Bu köşk kimindir? dedim. “Arab olan bir kimsenin” dediler. Ben de dedim ki: “Ben arabım! Bu köşk kimin?” “Kureyş’den bir adamın” dediler. “Ben de Kureyşliyim, Bu köşk kimindir” dedim. Dediler ki: “Muhammed ümmetinden bir adamın.” Ben de: “Ben Muhammed’im bu köşk kimindir?” dedim. Dediler ki: “Ömer b. Hattâb’ın… dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü ne zaman ezan okudumsa mutlaka iki rekat namaz kıldım ve ne zaman abdestim bozulduysa hemen abdest aldım ve Allah için bu iki rekat namazı hiç bırakmadım.” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “İşte bu iki şeyden dolayı Cennete benden önce giriyorsun buyurdu.” (Müsned: 21918) Bu konuda Câbir, Muâz, Enes ve Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den de hadis rivâyet edilmiş olup Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cennete altından bir köşk gördüm. Bu köşk kimindir? dedim. Ömer b. Hattâb’ın diye cevap verildi.” Bu hadis hasen sahih garibtir. hadiste geçen: “Geçen gece Cennete girdim” sözünün manası; Yani rüya aleminde Cennete girdiğimi gördüm anlamındadır. Bazı hadislerde bu şekilde rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs’tan: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in rüyası vahiydir” diye rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4054-)
Abdullah b. Büreyde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Büreyde’den işittim şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir savaşa çıkmıştı. Savaştan dönünce siyah bir cariye geldi ve Ey Allah’ın Rasûlü! Seni sağ salim bu savaştan Allah çevirirse senin önünde def çalıp şarkı söylemeyi adamıştım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) eğer adamış isen çal değilse olmaz. Cariye çalmaya başladı. Ebû Bekir girdi Cariye çalıyordu. Ali girdi cariye çalmaya devam ediyordu. Osman girdi Cariye yine çalmasını sürdürüyordu sonra Ömer girince Cariye defi altına alıp üstüne oturdu. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ey Ömer! Şeytan bile senden korkuyor. Benim yanımda cariye çalıyordu; Ebû Bekir yanıma geldi cariye çalmaya devam etti, sonra Ali geldi yine çalıyordu, Osman geldi yine çalmayı sürdürdü sen gelince cariye defi elinden attı.” (Müsned: 21911) Bu hadis Büreyde rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu konuda Ömer, Sa’d b. Ebî Vakkâs ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4055-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımızda oturmakta idi derken bir gürültü ve çocuk sesleri duyduk. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kalktı. Bir de ne görelim! Habeşistânlı bir kadın oynuyor ve çocuklar da etrafını çevirip ona bakıyorlar. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey Âişe, gel de sende bak” buyurdu. Geldim çenemi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in omuzu üzerine koyarak omuzu ile başı arasından o kadını seyretmeye başladım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: “Seyretmeye doydun mu? doydun mu?” buyurdu. Ben de oynayan kadını seyretmek için değil Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanındaki kıymetini anlamak için hayır diyordum. Bu arada Ömer geliverdi. Herkes o kadının çevresinden dağılıverdi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “İnsan ve cin şeytanlarının Ömer’den kaçtıklarını görmekteyim.” Ben de evime döndüm. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4056-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Toprağın yarılarak kabrinden çıkarılacak ilk insan benim, sonra Ebû Bekir, sonra Ömer… sonra Medîne’nin Bakî mezarlığına geleceğim de onlarda benimle birlikte haşrolacaklar. Sonra Mekkelileri gözetleyeceğim sonra iki Harem arasında onlarla haşrolacağım.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Âsım b. Ömer hafız değildir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4057-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Geçmiş toplumlarda kendisine Allah tarafından ilham edilen kimseler bulunurdu. Benim ümmetimden de böyle bir kimse varsa o mutlaka Ömer b. Hattâb’tır.” (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27) Bu hadis sahihtir. süfyan b. Uyeyne’nin adamlarından biri Sûfyân b. Uyeyne’nin şöyle dediğini bana aktardı: “Muhaddes” yani kavrayışlı ve anlayışlı kişi demektir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4058-)
Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Şu anda Cennetliklerden bir kişi size görünecektir.” Hemen ardından, “Ebû Bekir çıkageldi.” Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Size Cennetliklerden biri daha görünecektir” buyurdu. “Hemen ardından Ömer göründü.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) İbn Mes’ûd rivâyeti olarak bu hadis garibtir. Bu konuda Ebû Mûsâ ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4059-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bir adam koyunlarını otlatırken bir kurt geldi ve bir koyunu kaptı koyunun sahibi gelerek onu kurttan kurtardı. Bunun üzerine kurt dedi ki tüm insanların eğlence ve bayram ettikleri sadece bizim çoban olduğumuz yırtıcı hayvanlar gününde sen o koyunu nasıl kurtaracaksın? Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Böyle bir olayın olduğuna ben iman ettim Ebû Bekir ve Ömer de iman ettiler. Ebû Seleme dedi ki: Ebû Bekir ve Ömer de o gün orada değillerdi.” (Buhârî, Müzarea: 27; Müslim, Fedail: 17)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4060-)
Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Cafer, vasıtasıyla Şu’be’den ve Sa’d b. İbrahim’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmışlardır. Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ömer B. Hattâb Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4061-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hirâ dağı üzerinde Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha ve Zübeyr (radıyallahü anhüm) ile birlikteydiler. Derken dağ sallandı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Sakin ol! Senin üzerinde peygamber, sıddîk veya bir şehîd vardır” buyurdu. (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27) Bu konuda Osman, Saîd b. Zeyd, İbn Abbâs, Sehl b. Sa’d, Enes b. Mâlik, Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4062-)
Katâde (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Enes onlara şöyle anlatmıştır: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), beraberinde Ebû Bekir, Ömer ve Osman olduğu halde Uhud dağına çıkmışlardı. Dağ onları salladı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey Uhud! Sakin ol, zira senin üzerinde bir Peygamber, bir sıddîk ve iki şehîd vardır” buyurdular. (Buhârî, Menakîb: 27; Ebû Dâvûd, Süne: 17) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4063-)
Talha b. Ubeydullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her Peygamberin bir arkadaşı vardır; Benim de Cennet’teki arkadaşım Osman’dır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Senedi pek sağlam değildir ve Munkatı’dır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4064-)
Ebû Abdurrahman es Sülemî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Osman (radıyallahü anh) öldürülmek için evi kuşatıldığında evinin üstünden o kuşatanlara baktı ve şöyle dedi: Size Allah’ı hatırlatırım. Allah için konuşunuz, Hirâ dağı sarsıldığı zaman, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: “Ey Hirâ! Sakin ol, senin üzerinde bir peygamber, bir sıddîk ve bir şehîd var.” Dediğini bilir misiniz? Onlar da: “Evet” dediler. Osman dedi ki: Allah adına doğru söyleyin: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Tebük ordusu hakkında insanların çoğu darlık ve sıkıntı içerisindeler iken, Allah tarafından kabul edilecek bir harcamayı kim yapar dediğini ve benim de o orduyu donattığımı bilir misiniz?” “Evet” dediler. Sonra Osman şöyle dedi: “Allah aşkına doğru söyleyin! Rûme kuyusundan herkes para karşılığı su içerdi, ben onu satın alarak zengin fakir yolcu herkes için vakfettiğimi bilir misiniz?” Hepsi birden dediler ki: “Allah için doğrudur.” Osman buna benzer bazı şeyleri daha saydı. (Nesâî, Ahbas: 27) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4065-)
Abdurrahman b. Hubab (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i gördüm, Tebük ordusuna bağışta bulunmaya insanları teşvik ediyordu. Osman b. Affân kalktı ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah yolunda üzerinde palan ve teçhizatıyla yüz deve vermeyi üzerime alıyorum” dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yine insanları orduya yardım için teşvik ediyordu. Osman b. Affân yine kalkıp: “İki yüz deveyi her türlü teçhizatıyla bu orduya vermeyi taahhüt ediyorum” dedi. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yine teşvike devam etti. Osman yine kalktı ve: “Bu orduya her türlü teçhizatıyla üç yüz deveyi vermeyi taahhüt ediyorum” dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle diyerek minberden indiğini gördüm: “Bu bağışından sonra Osman ne yapsa zarar vermez. Bu harcamayı yaptıktan sonra Osman ne yapsa zarar vermez…” (Müsned: 16099) Bu hadis bu şekliyle garibtir. Bu hadisi sadece Seken b. Muğîre’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. konuda Abdurrahman b. Semure’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4066-)
Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Osman, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi ve Tebük ordusuna yardım için bin dinar getirdi. (Hasan b. Vakî, kitabın bir başka yerinde elbisesinin kolu içinde diyor) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kucağına yaydı. Abdurrahman şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dinarları alt üst edip iki defa şöyle dediğine şâhid oldum: “Osman bundan sonra ne yapsa ona zarar vermez.” (Müsned: 19713) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4067-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Rıdvan biatını emrettiği zaman Osman b. Affân, Mekke halkına gönderilmişti. Müslümanlar biat ettiler. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Osman b. Affân; Allah ve Peygamberinin uğrunda dîni bir iş için bulunuyor” dedi ve: “O’nun yerine de biat etmek için iki elinden birini Osman’ın eli yerine diğerini de kendi eli olarak vurarak biatte bulundu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elinin Osman için olması sahabenin kendi ellerinin kendiler için biat etmesinden daha hayırlıdır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4068-)
Sümâme b. Hazn el Kuşeyrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Osman evinin çevresini muhasara eden kendisini öldüreceklere yukarıdan baktığında ben de O’nun evinin yanında idim. Osman şöyle demişti: “Sizi üzerime düşüren iki adamınızı getiriniz.” İki adam getirildi sanki iki deve veya iki merkeb gibidirler. Osman yukarıdan onlara baktı ve şöyle dedi: “Allah ve İslam adına sizden istiyorum. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in, Medîne’ye gelişinde Medîne’de Rûme kuyusundan başka tatlı içme suyu bulunmadığını, “Kim Rûme kuyusunu Cennet’te ondan daha hayırlısını elde etmek isterse Müslümanlara vakfetmek ister?” buyurduğunu, benim de o kuyuyu öz malımla satın aldığımı bilir misiniz? Bugün siz o sudan beni içmekten men ediyorsunuz, tuzlu deniz suyu içmeye zorluyorsunuz.” Dediler ki: “Evet doğrudur.” Osman: “Allah ve İslam adına size soruyorum! Medîne mescidinin cemaate dar geldiğini, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in falanların arsasını kim satın alıp mescide ilave etmek ve Cennet’te ondan daha hayırlısına sahip olmak ister dediğini, Benim de o arsayı öz malımdan satın alıp mescidi genişlettiğimi bilir misiniz? Bu gün beni sizler orada iki rekat namaz kılmaktan men ediyorsunuz” dedi. Onlar da: “Allah’ım evet” dediler. Osman: “Allah ve İslam adına size soruyorum! Tebûk ordusunu kendi öz malımdan techiz ettiğimi biliyor musunuz?” dedi. Onlar da: “Evet Allah’ım” dediler. Sonra Osman dedi ki: “Allah ve İslam adına size soruyorum! Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Mekke dağı üzerinde Ebû Bekir ve Ömer ile birlikte olduğumuz anda dağın harekete geçtiğini ve taşların yuvarlanıp aşağı doğru düştüğünü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dağa tekme atarak: Dağ sakin ol çünkü senin üzerinde bir peygamber, bir sıddîk ve iki şehîd vardır dediğini...” Onlar da: “Allah’ım evet” dediler. Osman: “Üç kere Allahuekber diyerek Ka’be’nin Rabbine andolsun ki benim şehid olacağıma şâhidlik ettiler” dedi. (Nesâî, Ahbas: 17) Bu hadis hasendir. Osman’dan değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4069-)
Ebû’l Eş’as es Sananî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Şam’daki bazı hatipler, Osman’ın öldürülmesi olayı üzerinde birer konuşma yaptılar aralarında Peygamberlerin ashabından bazı kimseler de vardı. Bu hatiplerin sonuncusu Murre b. Ka’b denilen bir sahabi idi o da kalkıp şöyle konuştu: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiğim bir hadis olmasaydı kalkıp konuşmazdım.” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir gün kargaşalıklardan bahsetti ve onların yakın olduğunu söyledi. Bu esnada elbisesine bürünerek bir kimse oradan geçti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “O kimse için işte bu kimse o gün hidayet üzeredir” buyurdu. Kalkıp baktım ki bu kimse Osman b. Affân imiş. Onun yüzünü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e çevirdim ve bu mu? dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: “Evet” buyurdu. (Nesâî, Mukaddime: 27) Bu hadis hasen sahihtir. konuda İbn Ömer, Abdullah b. Havale ve Ka’b b. Ucre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4070-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ey Osman! Belki Allah sana bir gömlek giydirecektir. Senden o gömleği çıkarmanı isterlerse onlar için o gömleği çıkarma.” (İbn Mâce, Mukaddime: 27) Bu hadis biraz uzuncadır. Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4071-)
Osman b. Abdullah b. Mevheb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, mısır halkından bir adam Ka’be’yi haccetti ve orada oturmakta olan bir cemaat gördü bunlar kimlerdir diye sordu Kureyş’tir, dediler. Şu ihtiyar kimdir? diye sordu. İbn Ömer’dir, dediler. Yanına geldi ve: “Sana bir şeyler soracağım; Ka’be’nin hakkı için bana doğruyu söylemeni isterim! Uhud savaşında Osman’ın kaçtığını bilir misin?” İhtiyar: “Evet” diye cevap verdi. Adam: “Rıdvan biatına katılmayıp geri kaldığını biliyor musun?” dedi. İhtiyar kimse: “Evet” dedi. Adam: “Bedir savaşından geri kalıp savaşa katılmadığını biliyor musun?” İhtiyar: “Evet” diye cevap verdi. Bunun üzerine Adam, hayret etmiş olacak ki: “Allahuekber” dedi. İbn Ömer de ona dedi ki: “Gel sorduğun soruları sana açıklayayım; Uhud günü Osman’ın kaçması Allah tarafından bağışlanmış suçlardandır. (Âl-i Imrân: 155) Bedir savaşından geri kalmasına gelince; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kızı O’nun nikahı altında ve hasta durumdaydı. O’nun yanında kalması ve savaşa katılmamasını bizzat Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), emir buyurmuştu ve savaşa katılan kimsenin sevâbına ve ganimet payına da sahib olacağını söylemişti. Rıdvan biatından geri kalmasına gelince; Mekkeliler yanında Osman’dan daha değerli ve saygıdeğer biri olsaydı o zaman onu elçi olarak göndermezdi de Osman’nın yerine onu gönderirdi. Rıdvan biatı Osman Mekkeye elçi olarak gönderildikten sonra gerçekleşmişti. O zaman Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sağ eli için bu Osman’ın elidir, buyurarak sağ elini sol elinin üzerine koyarak abu biat Osman içindir, buyurdu.” İbn Ömer: “Bu bilgileri al ve git” dedi. (Buhârî Menakîb: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4072-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), hayatta iken biz Ebû Bekir, Ömer ve Osman diyerek, sahabe arasındaki sıralamayı ve tercihimizi ortaya koyardık.” (Buhârî, Menakîb: 27; Ebû Dâvûd, Sünnet: 17) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Ubeydullah b. Ömer rivâyeti olarak garib kabul ediliyor. Bu hadis yine değişik bir şekilde İbn Ömer’den rivâyet edilmektedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4073-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir fitneden bahsetti ve şöyle buyurdu: “Osman b. Afvân, o fitnede mazlum olarak öldürülecektir.” (Müsned: 5682) Bu hadis bu şekliyle İbn Ömer rivâyeti olarak hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4074-)
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e cenaze namazını kılması için bir adam getirildi. Fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onun cenaze namazını kılmadı. Bunun üzerine: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bundan önce hiçbir kimseye cenaze namazını kılmadığını görmedik.” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bu kimse Osman’a buğzederdi. Allah’ta ona buğzetti.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Muhammed b. Ziyâd, Meymûn b. Mihran’ın adamıdır, hadis konusunda zayıf sayılır. Muhammed b. Ziyâd ise Ebû Hüreyre’nin yakını olup Basralıdır, güvenilir biridir. Ebû’l Hâris diye künyelenir. Bir de Muhammed b. Ziyâd el Hânî vardır ki Ebû Umâme’nin yakını olup Ebû Sûfyân diye künyelenir, Şamlıdır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi