Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı
520-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i namaz için kamet getirildikten sonra cemaatten biri kıble ile Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) arasına dikilerek konuşurdu. Konuşma o kadar uzardı ki: Bu uzun süre içerisinde cemaatten bir kısmının uyuklayacak hale geldiklerini görmüşümdür.” (Nesâî, Cuma: 36; Ebû Dâvûd, Salat: 232) hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: İmâm Minberden İnince Bir İhtiyaç Varsa Konuşulabilir
521-)
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in azat ettiği Ebû Rafi (radıyallahü anh)’in oğlu Ubeydullah’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Mervan, Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’i kendi yerine Medîne’de vekil bırakarak Mekke’ye gitmişti, Ebû Hüreyre bize Cuma namazını kıldırdı birinci rek’atta Cuma sûresini ikinci rek’atta da münafıkun sûresini okudu. Ubeydullah diyor ki: Ebû Hüreyre’ye vardım Ali’nin, Küfe’de ki okuduğu iki sûreyi okuyorsun dedim. Bunun üzerine Ebû Hüreyre dedi ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i bu iki sûreyi okurken işitmiştim.” (Nesâî, Cuma: 40) konuda İbn Abbâs, Numân b. Beşîr ve Ebû Inebe-t el Havlanî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Cuma namazında A’la sûresi ile Gaşiye sûresini okuduğu da rivâyet edilmiştir. Ubeydullah b. ebî Rafî, Ali b. ebî Tâlib’in katibidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Namazında Okunan Sûreler
522-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma gününün sabah namazında Secde sûresi ile İnsan sûresini okurdu.” (Buhârî, Cuma: 16) Bu konuda Sa’d, İbn Mes’ûd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Sûfyân es Sevrî, Şu’be ve pek çok kimse bu hadisi Muhavvel’den rivâyet etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Günü Sabah Namazında Okunan Sûreler
523-)
Sâlim (radıyallahü anh)’in babasından rivâyetine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Cuma’dan sonra iki rek’at sünnet kılardı.” (Buhârî, Cuma: 38; Nesâî, Cuma: 42) Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Aynı şekilde bu hadis Nafi’ ve İbn Ömer’den de rivâyet edilmiştir. Bazı ilim adamları bu hadise göre amel etmişlerdir. Şâfii ve Ahmed gibi.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cumadan Önce Ve Sonra Kılınan Sünnetler
524-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre; İbn Ömer Cuma namazından sonra evinde iki rek’at namaz kılardı ve şöyle derdi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) aynı şekilde iki rek’at namaz kılardı.” (Ebû Daud, Salat: 238; Nesâî, Cuma: 42) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cumadan Önce Ve Sonra Kılınan Sünnetler
525-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cuma’dan sonra namaz kılmak isteyen dört rek’at kılsın.” (Ebû Dâvûd, Salat: 236; Nesâî, Cuma: 44) Bu hadis hasen sahihtir. b. Ali, Ali b. el Medinî ve Sûfyân b. Uyeyne’den naklederek şöyle demişlerdir: Süheyl b. ebî Salih’i hadis konusunda sabit ve sağlam bir kimse olarak kabul ederdik. Bazı ilim adamları da bu hadisle amel etmişlerdir. b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den, Cuma’dan önce dört, Cuma’dan sonra dört rek’at kıldığı rivâyet edilmiştir. b. ebî Tâlib’in Cuma’dan sonra iki rek’at ve dört rek’at kılınmasını emrettiği de rivâyet edilmiştir. es Sevrî ve İbn’ül Mübarek, İbn Mes’ûd’un görüşündedirler. Cuma’dan önce dört rek’at sonra dört rek’at sünnet kılarlar. diyor ki: Bir kimse Cuma’dan sonraki sünneti evinde kılarsa iki, mescidde kılarsa dört kılmalıdır, demekte ve bunu şu iki hadise dayandırmaktadır; “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma’dan sonra evinde iki rek’at sünnet kılardı.” “Kim Cuma’dan sonra namaz kılacaksa dört rek’at kılsın.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cumadan Önce Ve Sonra Kılınan Sünnetler
526-)
Tirmizî: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in evinde Cuma’dan sonra iki rek’at kıldığını rivâyet eden İbn Ömer'dir. Yine İbn Ömer, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sonra mescidde iki rek’at sonrada dört rek’at kılardı. Aynı şekilde Ömer’in oğlu Sûfyân b. Uyeyne’den İbn Cüreyc ve Atâ’dan şöyle rivâyet etmiştir: “İbn Ömer’i Cuma’dan sonra iki rek’at sonra da dört rek’at kıldığını gördüm.” Saîd b. Abdurrahman el Mahzumî’den, Sûfyân b. Uyeyne’den, Amr b. Dinar’dan bize şöyle aktarılmıştır: “Hadis konusunda Zührî’den daha sağlam bir kimse görmedim. Paraya (maddiyata) ondan daha az değer veren bir kimse görmedim, onun yanında para, hayvan tersi gibi değersizdi.” İbn ebi Ömer’den işittiğime göre, şöyle demiştir: Sûfyân b. Uyeyne’den işittim şöyle diyordu: “Amr b. Dinar, Zührî’den daha yaşlı idi.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cumadan Önce Ve Sonra Kılınan Sünnetler
527-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim namazın bir rek’atına yetişirse o namaza yetişmiş olur.” (Ebû Dâvûd, Salat: 233; Nesâî, Cuma: 41) Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başkalarından pek çok ilim adamı bu hadise göre amel etmişler ve şöyle demişlerdir. “Kim Cuma namazının bir rek’atına yetişirse bir rek’at daha ilave eder ve Cuma namazını kılmış olur. Kim de ikinci rek’atın oturuşuna yetişirse Cuma’ya yetişmemiş olacağından dört rek’at kılması gerekir. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Namazının Bir Rek’atına Yetişenin Durumu
528-)
Sehl b. Sa’d (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında yemeğimizi Cuma’dan sonra yer, istirahatımızı da yine Cuma’dan sonra yapardık.” (Buhârî, Cuma: 40) konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Sehl b. Sa’d hadisi hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Günü Öğle İstirahatı Ve Yemeğinin Zamanı
529-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinize Cuma esnasında uyku galip gelirse bulunduğu yeri değiştirsin.” (Ebû Dâvûd, Salat: 231) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Hutbesi Esnasında Uykusu Gelen Yer Değiştirsin
530-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdullah b. Revaha’yı bir müfreze başında komutan olarak göndermişti de bu Cuma gününe rastlamıştı. Askerler sabah erkenden yola çıktılar. Abdullah b. Revaha ise geri kalır Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Cuma’yı kılar ve arkadan yetişirim dedi. Namazdan sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu gördü ve sabah erkenden arkadaşlarınla beraber niçin çıkmadın? Dedi. Bunun üzerine dedi ki: Sizinle beraber namaz kılayım sonra arkalarından yetişirim istedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Yeryüzü dolusu para harcasan bile onların erken çıkışlarının değer ve kıymetini elde edemezsin.” (Müsned: 2203) Bu hadis garibtir, sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Ali b. el Medînî, Yahya b. Saîd yoluyla Şu’be’den naklederek şöyle demiştir; El Hakem, Mıksem’den sadece beş hadis işitmiştir. Şu’be o hadisleri saymıştır, bu o hadislerden değildir. dolayısıyla el Hakem’in bu hadisi Şu’be’den işitmediği anlaşılıyor. İlim adamları bu konuda değişik görüşler ortaya koymuştur. Kimi Cuma vakti girmeden savaş için yola çıkılabileceğini söylerken kimi de sabah olmuş ise Cuma kılınmadan çıkılmaz demektedirler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Günü Savaş İçin Yola Çıkmak
531-)
Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cuma günü Müslüman’ın gusül abdesti alması hakkıdır. Evinden kokulanarak çıkması da güzeldir, koku bulamayanların ise sadece su ile yıkanıp temizlenmeleri yeterlidir.” (Ebû Dâvûd, Salat: 212) Bu konuda Ebû Saîd ve Ensâr’dan bir şeyh tarafından da hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Günü Misvaklanıp, Güzel Koku Sürünmek
532-)
Ahmed b. Menî’, Hüşeym’den, Yezîd b. ebî Ziyâd’tan aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Berâ hadisi hasendir. rivâyeti İsmail b. İbrahim et Teymî’nin rivâyetinden daha güzeldir. b. İbrahim et Teymî’nin hadiste zayıf olduğu söylenmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cuma Günü Misvaklanıp, Güzel Koku Sürünmek
533-)
Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Bayram namazına yürüyerek gitmek ve namaza çıkmadan bir şeyler yemek sünnettendir.” (Buhari, Iydeyn: 7) Bu hadis hasendir. Pek çok ilim adamı bu hadisle amel etmekte olup bayram namazlarına yürüyerek çıkmayı, Ramazan bayramına çıkmadan bir şeyler yemeyi müstehab görmüşlerdir. Özür sahibi olan kimsenin binitle çıkmasında bir sakınca yoktur.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazına Yürüyerek Gitmek
534-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir ve Ömer, Ramazan ve Kurban bayramı namazlarını hutbeden önce kılarlar sonra hutbe okurlardı.” (Buhârî, Iydeyn: 8; Nesâî, Iydeyn: 14) konuda Câbir ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve daha sonraki dönemlerden pek çok ilim adamları bu hadise göre amel etmişler olup, Bayram namazlarında hutbe namazdan sonradır, demişlerdir. Namazdan önce ilk hutbe okuyanın, Mervan b. Hakem olduğu söylenir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazı Hutbeden Önce Kılınır
535-)
Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, dedi ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber ne bir sefer ne iki sefer pek çok kere ezansız ve kametsiz olarak kıldım.” (Muvatta, Iydeyn: 1; Nesâî, Iydeyn: 7) konuda Câbir b. Abdillah ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Câbir b. Semure hadisi hasen sahihtir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başkalarından pek çok ilim adamı bu görüşte olup, Bayram namazlarında ve nafile namazlarda ezan ve kamet olmadığını söylerler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazları İçin Ezan Ve Kamet Okunmaz
536-)
Numân b. Beşîr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan ve Kurban bayramlarıyla Cuma’da A’la sûresi ile Gaşiye sûresini okurdu. Bazen Cuma ile Bayram günleri aynı güne tesadüf ederdi de yine aynı sûreleri okurdu.” (Nesâî, Iydeyn: 12) Bu konuda Ebû Vakîd el Leysî, Semure b. Cündüp ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Numân b. Beşîr hadisi hasen sahihtir. es Sevrî ve Misâr, İbrahim b. Muhammed b. el Münteşir’den bu şekilde, Ebû Avâne’nin rivâyeti gibi rivâyet ettiler. b. Uyeyne rivâyeti ihtilaflıdır. Bir rivâyet şekli şöyledir; İbrahim b. Muhammed b. el Münteşir babasından, Habib b. Sâlim ve babasından ve Numân b. Beşîr’den gelmiştir. Halbuki Habib b. Sâlim’in babasından rivâyeti bilinmiyor. Habîb b. Salim, Numân b. Beşîr azâdlı kölesidir. b. Beşîr’den bir çok hadis rivâyet etmiştir. İbn Uyeyne yoluyla İbrahim b. Muhammed b. el Münteşir’den onların rivâyetine benzer bir rivâyet edilmiştir ki şöyledir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan ve Kurban bayramlarında Kaf sûresi ve Kamer sûresini okurdu. Şâfii de aynı görüştedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazında Okunan Sûreler
537-)
Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Ömer b. Hattâb, Ebû Vakîd el Leysî’ye Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan ve Kurban bayramlarında ne okurdu? diye sordu da o da dedi ki: Kaf ve kamer sûrelerini okurdu.” (Nesâî, Salat-ül Iydeyn: 12; Ebû Dâvûd, Salat: 243) hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazında Okunan Sûreler
538-)
Hennâd, Sûfyân b. Uyeyne ve Damre b. Saîd (radıyallahü anhüma)’den aynı senedle bu hadisin benzerini aktardı. Ebû Vakîd el Leysî’nin ismi, Hâris b. Avf’tır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazında Okunan Sûreler
539-)
Kesir b. Abdillah (radıyallahü anh)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ramazan ve Kurban bayramlarının namazlarında ilk rek’atta okumadan önce yedi diğer rek’atta okumadan önce beş tekbîr alırdı.” (Ebû Dâvûd, Salat: 242; Muvatta, Iydeyn: 4) Bu konuda Âişe, İbn Ömer ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Kesir’in dedesinden rivâyet edilen bu hadis hasendir. Bu hadis bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet edilen hadislerin en güzelidir. dedesinin adı; Amr b. Avf el Müzenî’dir. Sahabe ve diğer dönemlerin bazı ilim adamları bu hadise göre amel etmişlerdir. Hüreyre’nin Medîne’de bu şekilde namaz kıldığı rivâyet edilmiştir. Medînelilerin görüşü de böyledir. Mâlik b. Enes, Şâfii, Ahmed ve İshâk’ta bunlardandır. b. Mes’ûd’tan bayram namazındaki tekbîrler konusunda şöyle dediği rivâyet ediliyor. “Bayram namazlarındaki fazla tekbîr sayısı dokuzdur; Birinci rek’atta okumadan önce beş tekbîr ikinci rek’atta okumayla başlayıp rükû’ tekbîriyle birlikte dört tekbîr alınır.” Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından pek çok kişiden benzeri rivâyetler vardır, Küfeliler ve Sûfyân es Sevrî de aynı görüştedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazlarındaki Fazla Tekbîrler
540-)
Adiyy b. Sabit (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Saîd b. Cübeyr’den işittiğime göre İbn Abbâs’tan naklederek şöyle demişti: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan bayramında namazgaha çıkarak iki rek’at bayram namazı kıldı, bayram namazının öncesinde ve sonrasında hiç namaz kılmadı.” (Muvatta, Iydeyn: 5; Ebû Dâvûd, Salat: 247) Bu konuda Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Amr ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başka ilim adamları bu görüştedirler. Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Bazı ilim adamları ise bayram namazından önce ve sonra namaz kılınabileceği görüşündedir. görüş daha sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazından Önce Ve Sonra Kılınan Nafile Namaz Yoktur
541-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “İbn Ömer bayram günü namazgaha çıktı. Bayram namazının ne öncesinde ne de sonrasında namaz kılmadı ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de böyle yaptığını hatırlattı.” (Muvatta, Salatül Iydeyn: 5; Ebû Dâvûd, Salat: 247) hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Namazından Önce Ve Sonra Kılınan Nafile Namaz Yoktur
542-)
Ümmü Atıyye (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bakire, genç kız, örtünme çağına gelmiş kız çocuklarıyla hayızlı kadınları bayram namazına çıkarırdı. Hayız halindeki kadınlar namaz kılınacak yerden uzak durur ve sadece Müslümanların dualarına katılmış olurlardı. Kadınlardan biri: “Ey Allah’ın Rasûlü, kadının tüm vücudunu örtecek dış elbise yoksa” deyince şöyle buyurdular: “Eğer katılacaksa bir kardeşinden ödünç alsın.” (Ebû Dâvûd, Salat: 238; Nesâî, Iydeyn: 3)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Kadınların Bayram Namazlarına Gitmeleri
543-)
Ahmed b. Menî’, Hüşeym, Hişâm b. Hassân, Hafsa binti Sirîn ve Ümmü Atıyye (radıyallahü anhüma)’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Bu konuda İbn Abbâs ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ümmü Atıyye hadisi hasen sahihtir. ilim adamları bu hadisle amel ederek kadınların bayram namazlarına çıkmalarına izin vermişler, bir kısmı da hoş karşılamamışlardır. Abdullah b. Mübarekten şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Kadınların bugün için bayram namazlarına çıkmalarını hoş bulmuyorum fakat kadın çıkmakta ısrar ederse süslenmeksizin günlük elbisesiyle çıkmasına izin versin. Kadın bu şekilde çıkmayı kabul etmezse kocası engel olabilir.” (radıyallahü anha)’in şöyle dediği de rivâyet ediliyor: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınların bugün ortaya çıkardıkları giyim kuşam ve süslenme tarzlarını görmüş olsaydı, İsrail oğullarının kadınlarının yasaklandığı gibi onlara da mescide gitmeyi yasaklardı.” es Sevrî’den de: “Bugün kadınların bayram namazlarına çıkmalarını hoş görmediği de rivâyet edilmiştir.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Kadınların Bayram Namazlarına Gitmeleri
544-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bayram günleri namazgaha bir yoldan giderse başka bir yoldan gelirdi.” (Buhârî, Iydeyn: 24) Bu konuda Abdullah b. Amr ve Ebû Rafi’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi hasen garibtir. Tumeyle ve Yunus b. Muhammed bu hadisi Fuley b. İsmail’den, Saîd b. el Hâris’den ve Câbir b. Abdillah’tan rivâyet etmişlerdir. ilim adamları bu hadise uyarak imâmın namazgaha giderken bir yoldan gelirken bir yoldan gelip gitmesini müstehab görmüşlerdir. Şâfii’de bu görüştedir. gelen rivâyet bu hadisten daha sahih görünüyor.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Bayram Namazına Gelip Giderken Değişik Yollar Edinmesi
545-)
Abdullah b. Büreyde (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ramazan bayramı günü bir şey yemeden namaza çıkmaz, Kurban bayramında ise namaz kılıncaya kadar bir şey yemezdi.” (Buhârî, Iydeyn: 4; Muvatta, Iydeyn: 3) Bu konuda Ali ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Büreyde b. Husayb el Eslemî hadisi garib hadistir. diyor ki: Sevap b. Utbe’nin bundan başka bir hadis rivâyet ettiğini bilmiyoruz. ilim adamları Ramazan bayramı namazına çıkmadan bir miktar hurma yemeyi, Kurban bayramı namazında ise namazdan çıkıncaya kadar bir şey yememeyi müstehab görürler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Ramazan Bayramı Namazına Çıkmadan Birşeyler Yemek
546-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ramazan bayramında namazgaha çıkmadan önce bir kaç tane hurma yerdi.” (Buhârî, Iydeyn: 4; Muvatta, Iydeyn: 3) Bu hadis hasen garib sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Ramazan Bayramı Namazına Çıkmadan Birşeyler Yemek
547-)
Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Bekir, Ömer ve Osman ile yolculuğa çıktım, öğle ve ikindi namazlarını ikişer ikişer olarak kılarlar ne farzdan önce ne farzdan sonra sünnet namaz kılmazlardı.” Abdullah b. Ömer diyor ki: “Farzdan önce ve sonra sünnet kılınması gerekmez eğer fazladan namaz kılınacak olsaydı farzı dörde tamamlardım.” (Muvatta, Kasr-us Salat: 2; Nesâî, Taksirus Salat: 1) Bu konuda Ömer, Ali, İbn Abbâs, Enes, Imrân b. Husayn ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen garibtir. Bu hadisi böylece Yahya b. Süleym rivâyetinden bilmekteyiz. b. İsmail diyor ki: Bu hadis Ubeydullah b. Ömer’den, Suraka ailesinden bir adamdan ve İbn Ömer’den rivâyet edildi. Atıyye el Avfî yoluyla İbn Ömer’den Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yolculukta sünnet kıldığı rivâyet edilmişse de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın ilk dönemlerinde yolculukta namazları kısalttıkları sahih olarak sabittir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başkalarından pek çok ilim adamı bu hadisle amel etmişlerdir. Âişe (radıyallahü anha)’nın yolculukta tam kıldığı da rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ashabından gelen rivâyete göredir. Şâfii, Ahmed ve İshâk aynı görüşte olup Şâfii şu ilaveyi yapar: “Yolculukta kısaltma ruhsattır, tam kılınırsa da caiz olur.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yolculukta Namazları Kısaltmak
547-)
Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Bekir, Ömer ve Osman ile yolculuğa çıktım, öğle ve ikindi namazlarını ikişer ikişer olarak kılarlar ne farzdan önce ne farzdan sonra sünnet namaz kılmazlardı.” Abdullah b. Ömer diyor ki: “Farzdan önce ve sonra sünnet kılınması gerekmez eğer fazladan namaz kılınacak olsaydı farzı dörde tamamlardım.” (Muvatta, Kasr-us Salat: 2; Nesâî, Taksirus Salat: 1) Bu konuda Ömer, Ali, İbn Abbâs, Enes, Imrân b. Husayn ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen garibtir. Bu hadisi böylece Yahya b. Süleym rivâyetinden bilmekteyiz. b. İsmail diyor ki: Bu hadis Ubeydullah b. Ömer’den, Suraka ailesinden bir adamdan ve İbn Ömer’den rivâyet edildi. Atıyye el Avfî yoluyla İbn Ömer’den Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yolculukta sünnet kıldığı rivâyet edilmişse de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın ilk dönemlerinde yolculukta namazları kısalttıkları sahih olarak sabittir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başkalarından pek çok ilim adamı bu hadisle amel etmişlerdir. Âişe (radıyallahü anha)’nın yolculukta tam kıldığı da rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ashabından gelen rivâyete göredir. Şâfii, Ahmed ve İshâk aynı görüşte olup Şâfii şu ilaveyi yapar: “Yolculukta kısaltma ruhsattır, tam kılınırsa da caiz olur.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş İçin Yola Çıkmak Bölümleri
547-)
Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Bekir, Ömer ve Osman ile yolculuğa çıktım, öğle ve ikindi namazlarını ikişer ikişer olarak kılarlar ne farzdan önce ne farzdan sonra sünnet namaz kılmazlardı.” Abdullah b. Ömer diyor ki: “Farzdan önce ve sonra sünnet kılınması gerekmez eğer fazladan namaz kılınacak olsaydı farzı dörde tamamlardım.” (Muvatta, Kasr-us Salat: 2; Nesâî, Taksirus Salat: 1) Bu konuda Ömer, Ali, İbn Abbâs, Enes, Imrân b. Husayn ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer hadisi hasen garibtir. Bu hadisi böylece Yahya b. Süleym rivâyetinden bilmekteyiz. b. İsmail diyor ki: Bu hadis Ubeydullah b. Ömer’den, Suraka ailesinden bir adamdan ve İbn Ömer’den rivâyet edildi. Atıyye el Avfî yoluyla İbn Ömer’den Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yolculukta sünnet kıldığı rivâyet edilmişse de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın ilk dönemlerinde yolculukta namazları kısalttıkları sahih olarak sabittir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve başkalarından pek çok ilim adamı bu hadisle amel etmişlerdir. Âişe (radıyallahü anha)’nın yolculukta tam kıldığı da rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ashabından gelen rivâyete göredir. Şâfii, Ahmed ve İshâk aynı görüşte olup Şâfii şu ilaveyi yapar: “Yolculukta kısaltma ruhsattır, tam kılınırsa da caiz olur.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Bölümleri
548-)
Ebû Nadre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Imrân b. Husayn’a yolculuk namazından soruldu o da şöyle dedi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Hac yaptım, Hac esnasında hep iki rek’at kıldı. Ebû Bekir ile Haccettim iki rek’at kıldı. Ömer ile Haccettim iki rek’at kıldı. Osman’ın halifeliğinin altı ve yedinci senesinde Haccettim; O’da iki rek’at kıldı.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Bölümleri
548-)
Ebû Nadre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Imrân b. Husayn’a yolculuk namazından soruldu o da şöyle dedi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Hac yaptım, Hac esnasında hep iki rek’at kıldı. Ebû Bekir ile Haccettim iki rek’at kıldı. Ömer ile Haccettim iki rek’at kıldı. Osman’ın halifeliğinin altı ve yedinci senesinde Haccettim; O’da iki rek’at kıldı.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş İçin Yola Çıkmak Bölümleri
548-)
Ebû Nadre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Imrân b. Husayn’a yolculuk namazından soruldu o da şöyle dedi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Hac yaptım, Hac esnasında hep iki rek’at kıldı. Ebû Bekir ile Haccettim iki rek’at kıldı. Ömer ile Haccettim iki rek’at kıldı. Osman’ın halifeliğinin altı ve yedinci senesinde Haccettim; O’da iki rek’at kıldı.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yolculukta Namazları Kısaltmak
549-)
Mâlik b. Enes’in şöyle dediği işitilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Medîne’de öğleyi dört rek’at, Zülhüleyfe’de ikindiyi iki rek’at olarak kıldık.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4) Bu hadis sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş İçin Yola Çıkmak Bölümleri
549-)
Mâlik b. Enes’in şöyle dediği işitilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Medîne’de öğleyi dört rek’at, Zülhüleyfe’de ikindiyi iki rek’at olarak kıldık.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4) Bu hadis sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Bölümleri
549-)
Mâlik b. Enes’in şöyle dediği işitilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Medîne’de öğleyi dört rek’at, Zülhüleyfe’de ikindiyi iki rek’at olarak kıldık.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4) Bu hadis sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yolculukta Namazları Kısaltmak
550-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Medîne’den Mekke’ye yola çıktı hiçbir düşman korkusu yokken sadece Alemlerin Rabbinin korkusu varken namazları iki rek’at kıldı.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4; Muvatta, Kasrus Salat: 2) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yolculukta Namazları Kısaltmak
550-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Medîne’den Mekke’ye yola çıktı hiçbir düşman korkusu yokken sadece Alemlerin Rabbinin korkusu varken namazları iki rek’at kıldı.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4; Muvatta, Kasrus Salat: 2) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş İçin Yola Çıkmak Bölümleri
550-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Medîne’den Mekke’ye yola çıktı hiçbir düşman korkusu yokken sadece Alemlerin Rabbinin korkusu varken namazları iki rek’at kıldı.” (Nesâî, Taksirus Salat: 4; Muvatta, Kasrus Salat: 2) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bayram Bölümleri
551-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Medîne’den Mekke’ye yola çıktık namazları iki rekat kıldı. Ebû İshâk el Hadremi diyor ki: Enes’e: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke’de kaç gün kaldı” dedim; “On gün” dedi. (Nesâî, Taksiru’s Salat: 4; Ebû Dâvûd, Salat’üs Sefer: 10) Bu konuda İbn Abbâs ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Enes hadisi hasen sahihtir. İbn Abbâs (radıyallahü anh), yoluyla gelen bir rivâyette Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir seferinde ondokuz gün kaldığı halde iki rekat kıldığı on dokuz günden fazla kalırsak dört rekat kılarız dediği de rivâyet edilmiştir. (Bir sonraki hadis) Ali (radıyallahü anh)’den: “Kim bir yerde on gün kalırsa namazları tam kılar” şeklinde bir rivâyet daha gelmiştir. Ömer (radıyallahü anh)’den: “Kim bir yerde on beş gün kalırsa namazları tam kılar” rivâyeti de vardır. “On iki gün kalırsa” rivâyeti de vardır. Saîd b. Müseyyeb’den “Dört gün kalan dört gün kılar” şeklinde bir rivâyeti de Katâde ve Atâ el Horasanî rivâyet etmişlerdir. Dâvûd b. ebî Hind ise değişik bir rivâyet ortaya koymaktadır. İlim adamları bu konuda değişik görüşler ortaya koymuşlardır. es Sevrî ve Küfeliler namazları kısaltma süresini on beş gün olarak sınırlamışlar. On beş gün kalacağına niyet edenin namazı tam kılacağını söylemektedir. Mâlik, Şâfii ve Ahmed; “Dört gün kalacağını niyet ederse bile namazı tam kılmalıdır” demektedirler. gelince İbn Abbâs’ın hadisini en kuvvetli görüş olarak görmekte ve şöyle demektedir: “İbn Abbâs bu hadisi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet etmekte ve on dokuz günü geçince tam kılacağını bizzat tatbik ederek örneklemiştir.” adamları ne kadar kalacağına niyet etmeyen kimsenin yıllarca kalsa bile namazları kısa kılabileceği kanaatinde ittifak etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Namazları Kısaltmada Zaman Ve Yer Uzunluğu Ne Kadardır?
552-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir sefere çıktı; On dokuz gün iki rekat iki rekat kıldı.” İbn Abbâs diyor ki: “Biz de bir yerde on dokuz gün kalırsak ikişer ikişer kılarız, eğer bu süreyi geçerse dört kılarız.” (Müslim, Salat-ül Müsafirin: 2) Bu hadis garib hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Namazları Kısaltmada Zaman Ve Yer Uzunluğu Ne Kadardır?
553-)
Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile on sekiz seferde beraber oldum; Güneş batıya kayınca öğleden önceki kıldığı iki rek’at sünneti hiç terkettiğini görmedim.” (Ebû Dâvûd, Salat-üs Sefer: 6) Bu konuda İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Berâ hadisi garibtir. hadisi Muhammed’e sordum bu hadisi sadece Leys b. Sa’d’ın rivâyetiyle biliyor ve Ebû Büsre el Gıfârî’yi tanımıyordu. Hadisi de hasen olarak görüyordu. Ömer’den; “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculuklarda farzların öncesinde ve sonrasında nafile namaz kılmadığı da rivâyet edilmiştir.” Yine İbn Ömer’den yolculukta Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nafile namaz kıldığı da rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sonra ilim adamları bu konuda değişik görüşler ortaya koymuşlardır; Sahabeden bir kısmı yolculukta nafile namaz kılınabileceği kanaatindedirler. Ömer b. Hattâb, Ali b. ebî Tâlib, Abdullah b. Mes’ûd, Ahmed ve İshâk bunlardandır. gurup ilim adamı ise ne farzdan önce ne de farzdan sonra nafile kılınmaması görüşündedirler. Yolcukta nafile kılmamanın açıklaması; ruhsatı kabul etmektir. Fakat kılanlara büyük sevap vardır. İlim adamlarının çoğunluğu bu kanaatte olup yolculukta nafile kılınabilir de demektedirler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yolculukta Kılınan Nafile Namazlar
554-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile yolculuklarda öğle namazını iki rek’at olarak sonunda da iki rek’at sünneti beraberce kıldım.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasendir. İbn ebî Leylâ bu hadisi Atıyye ve Nafi’ yoluyla İbn Ömer’den rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yolculukta Kılınan Nafile Namazlar
555-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yolculuklarda ve yolculuk dışında pek çok namaz kıldım, yolculuk dışında onunla öğleyi dört, öğleden sonra iki rek’at sünneti kıldım. Yolculukta ise; öğleyi iki rek’at sonrada iki rek’at sünneti, ikindiyi iki rek’at farz olarak kıldım, sonunda bir şey kılmamıştı. Akşam namazı yolculukta ve yolculuk dışında hep üç rek’at idi eksiltme ve fazlalaştırma olmamıştı çünkü o akşam namazı gündüzün vitiridir, onun arkasından iki rek’at namaz kıldım.” (Nesâî, Taksirus Salat: 5) Bu hadis hasendir. işittim dedi ki: İbn ebî Leylâ, bundan daha çok beğendiğim bir hadis rivâyet etmemiştir. Yani ben ondan sadece bir hadisi rivâyet ettim.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yolculukta Kılınan Nafile Namazlar
556-)
Muâz b. Cebel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Tebûk gazvesinde mola verip hareket edeceğinde öğle vakti girmemiş ise öğleyi ikindi vaktine geciktirir ve ikisini bir arada kılardı, öğle vakti girdikten sonra hareket edecekse ikindiyi öne alarak ikisini birlikte kılar, sonra hareket ederdi. Akşamdan önce hareket edeceği zaman akşam namazını geciktirerek onu yatsı ile beraber kılar; şayet akşamdan sonra hareket edecekse yatsı namazını öne alarak akşamla beraber kılardı.” (Ebû Dâvûd, Salat-üs Sefer: 5; Muvatta, Kasr-us Salat: 1) Bu konuda Ali, İbn Ömer, Enes, Abdullah b. Amr, Âişe, İbn Abbâs, Üsâme b. Zeyd ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu konuda Üsâme hadisi daha sahihtir. Ali b. el Medinî, Ahmed b. Hanbel ve Kuteybe’den de bu hadisi rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: İki Vakit Namazını Bir Vakitte Bir Arada Kılmak
557-)
Ali el Medinî (radıyallahü anh), Ahmed b. Hanbel’den ve Kuteybe’den bu hadisin benzerini nakletmiştir. hadisi hasen garibtir. Bu hadisi sadece Kuteybe rivâyet etmiş olup ondan başka bu hadisi Leys’den rivâyet eden tanımıyoruz. Leys’in Yezîd b. ebî Habib’den, Ebû-t Tufeyl’den, Muâz’dan rivâyeti garibtir. Çünkü hadisçilerce bilinen rivâyet Ebû’z Zübeyr’in, Ebû-t Tufeyl yoluyla Muâz’dan yaptığı şu rivâyettir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Tebûk Gazvesinde öğle ile ikindi namazını, akşam ile yatsı namazını bir arada kılardı.” Bu hadisi Kura b. Hâlid, Sûfyân es Sevrî, Mâlik ve diğerleri Ebû’z Zübeyr el Mekkî’den rivâyet etmişlerdir. Şâfii bu hadisle amel etmiş olup Ahmed ve İshâk’ta derler ki: “Yolculukta iki vakit namazın birini öne alıp diğerinin vakti içerisinde veya birini geciktirerek diğerinin vakti içerisinde ikisini bir arada kılmakta bir sakınca yoktur.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: İki Vakit Namazını Bir Vakitte Bir Arada Kılmak
558-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Ailesinden birilerinin yardımına koşması istenince hızlı yürümesi gerekti akşam namazını şafak kaybolup ortalık kararıncaya kadar geciktirdi sonra konaklayarak ikisini bir arada (akşam ile yatsı namazını) kıldı ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hızlı yürümesi gerektiği zaman böyle yaptığını haber verdi.” (Nesâî, Mevakît: 14; Muvatta, Kasr-us Salat: 1) Bu hadis hasen sahihtir. b. ebî Habib’den, Leys’in rivâyet ettiği hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: İki Vakit Namazını Bir Vakitte Bir Arada Kılmak
559-)
Abbâd b. Temîm (radıyallahü anh)’in amcasından rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabıyla yağmur duasına çıkmıştı da onlara iki rek’at namaz kıldırdı, bu iki rek’atta sesli okudu, elbisesini ters giyerek kıbleye dönerek yağmur istedi.” (Nesâî, İstiska: 6; Muvatta, İstiska: 2) Bu konuda İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Enes ve Âbillahm’den de hadis rivâyet edilmiştir. Abdullah b. Zeyd hadisi hasen sahihtir. adamları bu hadise göre amel ederler. Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Abbâd b. Temîm’in amcası Abdullah b. Zeyd, Âsım el Mâzinî’dir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yağmur Duası Namazı
560-)
Âbillahm (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Bizzat kendisi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i Medîne’nin Ahcaruzzeyt denilen mıntıkasında ellerini başı hizasını geçmeyecek şekilde kaldırmış yağmur istemek için dua ederken gördü.” (Ebû Dâvûd, İstiska: 2) Kuteybe bu hadisi “Âbillahm’den” diyerek bize aktarmıştır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyeti olarak sadece bu tek hadisi biliyoruz. azatlı kölesi Umeyr, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den pek çok hadis rivâyet etmiş olup Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i gören ve sohbet eden birisidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yağmur Duası Namazı
561-)
Abdullah b. Kinâne (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Velid b. Ukbe, Medîne valisi iken beni İbn Abbâs’a gönderdi, O’na Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yağmur duası namazını sormak için geldim o da şöyle dedi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yakışıklı elbiseler içerisinde olmaksızın alçak gönüllü vaziyette yalvarıp, yakararak namazgaha çıktı; sizin hutbeleriniz gibi bir hutbe okumadı fakat dua yalvarış ve tekbîrlere devam ederek iki rek’at bayram namazına benzer namaz kıldırdı.” (Ebû Dâvûd, İstiska: 1; Buhârî, İstiska: 1) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yağmur Duası Namazı