Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

562-) Yine Mahmûd b. Gaylân (radıyallahü anh), Vekî’ Yoluyla bu hadisin bir benzerini rivâyet etti ve “Mütehaşşıan” huşu içerisinde olarak ilavesini yaptı.” Bu hadis hasen sahihtir. Şâfii’nin görüşü bu hadise göredir. Şâfii şöyle der: İstiska (Yağmur isteme) namazı aynen bayram namazı gibi kılınır ilk rek’atta yedi tekbîr alınır, ikinci rek’atta ise beş tekbîr. Şâfii bu söylediklerini İbn Abbâs hadisiyle delil getirir. Mâlik b. Enes’den de şöyle rivâyet edilmiştir: “Bayram namazında olduğu gibi istiska namazında tekbîr alınmaz.” Hanife der ki: İstiska namazı diye bir namaz yoktur. Böyle bir namaz için elbiselerin ters çevrilmesini de emretmem; fakat Müslümanlar, yağmur isteyeceklerinde dua ederler ve hepsi birlikte dönerler. Bu görüş sünnete aykırıdır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yağmur Duası Namazı
563-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) güneş ve ay tutulması esnasında Küsûf namazı kıldı, okudu sonra rükû’a vardı sonra okudu tekrar rükû’a vardı sonra okudu tekrar rükû’a vardı sonra iki secde yaptı. İkinci rek’atı da aynen bu şekilde kıldı.” (Ebû Dâvûd, İstiska: 3; Nesâî, Küsûf: 1) Bu konuda Ali, Âişe, Abdullah b. Amr, Numân b. Beşîr, Muğîre b. Şu’be, Ebû Mes’ûd, Ebû Bekre, Semure, Ebû Mûsâ el Eşarî, İbn Mes’ûd, Esmâ binti ebî Bekrinis Sıddîk, İbn Ömer, Kabîsatel Hilalî, Câbir b. Abdillah, Abdurrahman b. Semure, Übey b. Ka’b’tan da hadis rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Yine İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dört rükû’lu ve dört secdeli olarak Kûsuf namazı kıldığı da rivâyet edilmiştir. Ahmed ve İshâk’ta bu görüştedirler. İlim adamları Kûsuf namazında okunacak şeyler hakkında değişik görüşler ortaya koymuşlardır. Bir kısmı Kûsuf namazı gündüz kılınır ise okumanın sessiz olması görüşündedir. Bir kısmı da Cuma ve Bayram namazlarında olduğu gibi açıktan okunur demektedirler. Mâlik, Ahmed, İshâk açıktan okunması taraftarıdırlar. Şâfii ise açıktan okunmaz diyor. Her iki rivâyette Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sahih olarak gelmiştir. Yine sahih olarak: Dört rükû’ dört secde rivâyeti de vardır. Aynı şekilde altı rükû’ dört secde şeklinde de rivâyet edilmiştir. adamlarına göre bu namazı güneş ve ayın tutulma sürelerine göre uzatıp kısaltmak caizdir. Tutulma uzarsa altı rükû’, dört secde yapmak caiz olduğu gibi, dört rükû’, dört secde yaparak okumayı uzatmakta caizdir. Güneş ve Ay tutulmalarında bu namazı cemaatle kılmak görüşündedirler.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Güneş Ve Ay Tutulduğunda Kılınan Namaz
564-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edilmiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında güneş tutulmuştu da bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ashabına namaz kıldırmıştı. Namazdaki okumasını çok uzattı sonra rükû’ yaptı, rükû’da uzunca yaptı sonra rükû’dan başını kaldırdı tekrar okumaya başladı bu sefer ilk öncekinden biraz daha az uzattı sonra tekrar rükû’a gitti bu sefer ilk öncekinden biraz daha az uzattı sonra başını rükû’dan kaldırıp secdeye vardı ikinci rek’atta da aynen böyle yaptı.” (Nesâî, Kûsuf: 7; Ebû Dâvûd, İstiska: 5) Bu hadis hasen sahihtir. Ahmed ve İshâk bu hadise bakarak Kûsuf namazının dört rükû’ ve dört secdeli olması görüşündedirler. Şâfii diyor ki: Gündüz kılınıyorsa ilk rek’atta Fatiha ve Bakara sûresi gibi bir sûreyi sessiz olarak okur sonra okuyuşu kadar uzun bir rükû’ yapar tekbîrle başını rükû’dan kaldırır aynı şekilde ayakta durur, Fatiha va Alî-İmrân sûresi gibi bir sûre okur tekrar uzunca bir rükû’a gider, okuduğu kadar rükû’u da uzatır sonra rükû’dan başını kaldırıp “Semiallahülimen hamideh” der ve iki secde yapar secdelerde de rükû’da kaldığı kadar kalır. Sonra ayağa kalkıp Fatiha ve Nisa sûresi gibi bir sûre okur, okuyuşu gibi uzunca bir rükû’ daha yapar sonra tekbîrle doğrulur ve Mâide sûresi kadar bir sûre okuyup rükû’a gider rükû’su da aynen okuyuşu gibi uzun olur. Sonra “Semiallahülimen hamideh” diyerek doğrulur, secdeye gider iki secde, teşehhüt oturuşu ve selamla namazı bitirmiş olur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Güneş Ve Ay Tutulduğunda Kılınan Namaz
565-) Semure b. Cündüp (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize Küsûf namazı kıldırdı biz onun ne okuduğunu sessiz okuduğu için işitmedik.” (Nesâî, Kûsuf: 17; Muvatta, Küsûf: 2) Bu konuda Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Semure hadisi hasen sahihtir. Bir kısım ilim adamları bu görüşte olup Şâfii bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Güneş Ve Ay Tutulması İçin Kılınan Namazda Okunan Sûreler
566-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kûsuf namazı kıldı ve bu namazında sesli okudu.” (Ebû Dâvûd, İstiska: 5; Nesâî, Küsûf: 19) Bu hadis hasen sahihtir. İshâk el Fezâzî, Sûfyân b. Husayn’dan benzeri şekilde bir hadis daha rivâyet etmiştir. Mâlik b. Enes, Ahmed ve İshâk bu hadise göre amel ederler.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Güneş Ve Ay Tutulması İçin Kılınan Namazda Okunan Sûreler
567-) Sâlim (radıyallahü anh)’in babasından rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), savaşta orduyu iki gurup yaparak bir gurubuna bir rek’at namaz kıldırdı diğer gurup düşmanla karşı karşıyaydı. Sonra bu namaz kılan gurup savaşanların yerlerini aldılar onlarda namaz için bunların yerlerine geldiler, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bunlara da diğer rek’atı kıldırdı sonra selam verdi cemaat durumunda olan ordunun yarısı bir rek’at daha tamamladılar, diğer gurup ta bir rek’atı tamamlayarak namazlarını bitirmiş oldular.” (Nesâî, Salat-ül Havf: 1; Ebû Dâvûd, Salat-üs Sefer: 12) Bu hadis sahih olup, Mûsâ b. Ukbe yoluyla Nafi’ ve İbn Ömer’den de benzeri rivâyet edilmiştir. Bu konuda, Câbir, Huzeyfe, Zeyd b. Sabit, İbn Abbâs, Zürakî ki ismi “Zeyd b. Sâmit” tir ve Ebû Bekre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Mâlik b. Enes korku namazı konusunda Sehl b. ebî Hasme’nin hadisini benimsemiş olup Şâfii’de aynı görüştedir. diyor ki: Korku namazı konusunda pek çok rivâyetler vardır bu konuda sahih olarak bildiğim tek hadis Sehl b. ebî Hasme’nin hadisidir. b. İbrahim: Aynı kanaatte olup şöyle demektedir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ den bu konuda değişik hadisler nakledilmiş olup korkunun durumuna göre herhangi birini tercih ederek kılmak caizdir. diyor ki: Sehl b. ebî Hasme’nin hadisini diğer rivâyetlere tercih edecek değiliz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş Ve Benzeri Korkulu Anlarda Kılınan Namaz
568-) Sehl b. Hasme (radıyallahü anh), korku namazı konusunda şöyle demiştir: “imâm olacak kimse kıbleye doğru durur askerlerin bir kısmı onunla birlikte namaza dururlar diğer kısmı da düşmana karşı durmaya devam ederler, imâm bunlara bir rek’at kıldırır bunlarda kendi başlarına bir rükû’ ve iki secde yaptıktan sonra bunlar onların yerlerine geçerler onlar gelir imâm bunlara da bir rek’at kıldırır. Dolayısıyla bu namaz imâm için iki, cemaat için birer rek’at olmuş olur. Sonra bu ikinci, gurup bir rükû’ ve iki secde yaparak namazlarını tamamlamış olurlar.” (İbn Mâce, İkame: 151; Nesâî, Salat-ül Havf: 1)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş Ve Benzeri Korkulu Anlarda Kılınan Namaz
569-) Muhammed b. Beşşâr (radıyallahü anh), diyor ki: Yahya b. Saîd el Kattan’a bu hadisi sordum O’da bana Şu’be, Abdurrahman b. Kâsım, babasından, Salih b. Havvât ve Sehl b. ebî Hasme’den, Yahya b. Saîd el Ensarî’nin hadisinin benzerini rivâyet etti ve dedi ki: “Bu hadisi de o hadisin kenarına yaz! Şu anda hadis ezberimde değildir ama Yahya b. Saîd el Ensarî’nin hadisi gibidir.” Bu hadis hasen sahihtir. Yahya b. Saîd el Ensarî bu hadisi Kâsım b. Muhammed’den merfu olarak rivâyet etmedi. Yahya b. Saîd el Ensarî’nin arkadaşları da aynı şekilde mevkuf olarak rivâyet ettiler. Şu’be ise aynı hadisi Abdurrahman b. Kâsım b. Muhammed yoluyla merfu olarak rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş Ve Benzeri Korkulu Anlarda Kılınan Namaz
570-) Mâlik b. Enes, Yezîd b. Rumân’dan, Salih b. Havvât’tan ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte korku namazı kılan birinden rivâyet ederek geçen hadisin benzerini aktarmıştır. Bu hadis hasen sahihtir. Mâlik, Şâfii, Ahmed ve İshâk’ta aynı görüştedirler. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ordudan iki gurubun her birine birer rek’at kıldırdığı dolayısıyla kendisinin de iki rek’at kıldığı rivâyeti pek çok kimseden aktarılmıştır. Ebû Ayyaş ez-Zürakî’nin ismi; Zeyd b. Sâmit’tir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Savaş Ve Benzeri Korkulu Anlarda Kılınan Namaz
571-) Ebû’d Derdâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber tilavet secdesi olarak on bir secde yaptım; Necm sûresindeki secde bunlardan biridir.” (İbn Mâce, İkame: 70)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Kur’ân’daki Secde Âyetleri
572-) Ömer b. Hayyan ed Dımışkî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir haberciden işittim; Ümm-üd Derdâ yoluyla Ebû’d Derdâ’nın benzeri sözcüklerle aynı hadisini bize aktarmıştır. Bu hadis Sûfyân b. Vekî’in, Abdullah b. Vehb’den rivâyet ettiğinden daha sahihtir. Bu konuda; Ali, İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, İbn Mes’ûd, Zeyd b. Sabit ve Amr b. As’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Ebû’d Derdâ’nın hadisi garibtir. Bu hadisi sadece Saîd b. ebî Hilâl’in, Ömer ed Dımışkî’den rivâyet etmesiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Kur’ân’daki Secde Âyetleri
573-) Mûcâhid (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ömer’in yanında idik şöyle dedi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınlarınıza geceleyin mescide çıkmaları için izin verin” buyurdu. Bunun üzerine İbn Ömer’in oğlu; Vallahi izin vermeyiz çünkü onlar bunu fırsat bilip, tuzaklarını, fitnelerini, kötülüklerini artırırlar deyince İbn Ömer dedi ki: Allah senin hayrını versin ve sana ne yapacaksa yapsın. Ben, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle buyurdu diyorum, sen ise “izin vermeyeceğiz” diyorsun. (Nesâî, Mesacid: 15; Ebû Dâvûd, Salat: 52) Bu konuda Ebû Hüreyre, Abdullah b. Mes’ûd’un karısı Zeynep ve Zeyd b. Hâlid’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Ömer’in hadisi hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Kadınların Mescidlere Namaz İçin Çıkabilmeleri
574-) Tarık b. Abdullah el Muhâribî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Namazda iken sakın sağ tarafına tükürme mutlaka tükürmen gerekiyorsa arkanda namaz kılan yoksa arka tarafına veya sol tarafına veya sol ayağının altına tükür.” (Nesâî, Mesacid: 31; Ebû Dâvûd, Salat: 22) dört asır önceki tabanı kum ve toprak olan mescidler göz önüne getirilirse ve zaruri durum olursa geçerlidir değilse bu günkü mescidlerdeki halı vb. şeylere tükürülmez.) Bu konuda Ebû Saîd, İbn Ömer, Enes ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tarık hadisi hasen sahihtir. İlim adamları bu hadise göre amel etmişlerdir. Carud’tan işittim diyor ki: Vekî’in şöyle dediğini işittim; Rib’î b. Hıraş güvenilir bir kimse olup İslam konusunda bir yalanı işitilmemiştir. b. Mehdî diyor ki: Mansur b. Mu’temir, Küfelilerin en güvenilen kimselerindendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Mescidlere Tükürmenin Hoş Karşılanmadığı
575-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mescidlere tükürmek bir suçtur ve bu suçun keffâreti ise onu temizleyip yok etmektir.” (Ebû Dâvûd, Salat: 22; Nesâî, Mesacid: 30) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Mescidlere Tükürmenin Hoş Karşılanmadığı
576-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Alak ve İnşikak sûrelerinde secde yaptık.” (İbn Mâce, İkame: 70; Dârimî, Salat: 163)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bazı Sûrelerdeki Secde Yapılması Gereken Âyetler
577-) Sûfyân b. Uyeyne (radıyallahü anh), Ebû Hüreyre’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. adamları “Alak” ve “İnşikak” sûrelerinde secdenin yapılacağı kanaatindedirler. hadiste birbirinden rivâyette bulunan tabiin döneminden dört kişi vardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bazı Sûrelerdeki Secde Yapılması Gereken Âyetler
578-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Necm sûresini okuduğunda secde yaptı. O esnada orada bulunan Müslüman, müşrik, cin ve insan hepsi secde yaptılar.” (Dârimî, Salat: 160; Nesâî, İftitah: 49) Bu konuda İbn Mes’ûd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. ilim adamları bu hadisle amel ederek Necm sûresinde secde yapılması görüşündedirler. Bazıları ise mufassal denilen bu tür sûrelerde secde olmadığı görüşündedirler. Mâlik b. Enes bunlardandır. Fakat ilk görüş daha sahihtir. Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk’ta bu görüştedirler.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Diğer Sûrelerdeki Secde Âyetleri
579-) Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Necm sûresini okudum secde yapmadı.” (Nesâî, İftitah: 50; Dârimî, Salat: 160) Zeyd b. sabit hadisi hasen sahihtir. adamları bu hadise şöyle bir yorum getirmişlerdir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in secde etmeyişi Zeyd b. Sabit’in okurken secde etmeyişinden dolayıdır.” adamları secde yapmak, işiten herkese vâcibtir, demekte ve terk etmeye izin vermemektedirler. Bir kısım ilim adamları; “İşiten kimse abdestsiz ise abdest alınca secde eder demektedirler.” Sûfyân es Sevrî, Küfeliler ve İshâk da bu görüştedir. Bazı ilim adamları ise: Tilavet secdesi yapmak isteyen ve kıymetini bilip sevâbını kazanmak isteyenler içindir. Bunlar secde yapmayı terk etmeye izin veriyor ve dilerse yapar diyorlar ve Zeyd b. Sabit’in (576) numaralı hadisini delil getiriyorlar ve şöyle diyorlar: “Secde yapmak mutlaka gerekseydi; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisi de secde yapar Zeyd b. Sabit’e de mutlaka secde yaptırırdı.” bu ilim adamları Ömer’in şu olayını da delil olarak gösterirler: “Ömer minberde secde ayetini okudu, minberden inerek secde yaptı sonra ikinci bir Cuma aynı ayeti okudu insanlar secde için hazırlandılar fakat Ömer secde yapmadı ve secde yapmak farz değildir, dilersek yaparız dedi. Kendisi secde etmedi cemaatte secde etmedi.” Bazı ilim adamları bu hadise göre amel etmişlerdir. ve Ahmed bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Necm Sûresinde Secde Ayeti Olmadığı
580-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) “Sad” sûresini okuduğunda secde yaptığını gördüm. Abbâs: Halbuki bu secde önemli secdelerden değildir. (Dârimî, Salat: 161; Nesâî, İftitah: 48) Bu hadis hasen sahihtir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve sonraki dönemlerden bazı ilim adamları bu sûrede secde yapılması görüşündedirler. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Bir kısmı da burada Dâvûd Peygamberin Allah’a tevbesi ve dönüşü anlatılmıştır, diyerek secde olmadığı kanaatindedirler.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Sad” Süresindeki Secde Ayeti
581-) Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şöyle dedim: “Ey Allah’ın Rasûlü, “Hac” süresi içerisinde iki secde bulunduğu için mi değerlidir? Evet dediler, kim secde yapmayacaksa bu iki secde ayetini okumasın.” (İbn Mâce, İkametüs Salat: 71) hadisin senedi pek sağlam değildir. İlim adamları bu konuda değişik görüşler ileri sürmüşlerdir. Ömer ve İbn Ömer bu sûrede iki tane secde ayeti olamasından dolayı bu sûre değer kazanmıştır dediler. İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk da aynı kanaattedirler. Bazı alimlerde bu sûrede tek secde ayeti olduğu görüşündedir. Sûfyân es Sevrî, Mâlik ve Küfeliler de bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Hac” Sûresindeki Secde Ayeti
582-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir adam geldi ve şöyle dedi: Rüyamda kendimi bir ağacın arkasında namaz kılar şekilde gördüm, ben secdeye varınca ağaç ta secde etti ve bu esnada ağacın şöyle dediğini işittim: “Allah’ım bu yaptığım secde karşılığında bana sevap yaz, günahlarımı benden sil o secdeden meydana gelecek sevâbı ihtiyacım olacağı gün için katında sakla Dâvûd kulundan kabul ettiğin gibi benden de kabul et.” (Müslim, Mesacid: 20) Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. İbn Abbâs rivâyeti olarak sadece bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Tilavet Secdelerinde Yapılacak Dua
583-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleyin tilavet secdelerinde şöyle derdi: “Yüzüm ve özüm yaratanıma, güç ve kuvvetiyle, kulağıma işitme, gözüme görme duygusu verene secde etti, (eğildi)” (İbn Mâce, İkame: 70) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Tilavet Secdelerinde Yapılacak Dua
584-) Ömer b. Hattâb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her kim gece okuması gereken bir şeyi uyuyakalır ve okuyamaz ise onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa gece okumuş gibi sevap yazılır.” (Kıyamül Leyl: 63; Dârimî, Salat: 167) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Safvan’ın ismi Abdullah b. Said el Mekkî’dir. kendisinden büyük hadisçiler ve Humeydî hadis rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Okuması Gerekeni Okumayan Kimsenin Gündüz Okuyabileceği
585-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İmamdan önce başını kaldıran kimse Allah’ın, onun başını eşek başına çevirmesinden korkmuyor mu?” (Buhârî, Ezan: 53; Müslim, Salat: 40) diyor ki: Hammad şöyle demiştir: Ebû Hüreyre hadisinde “korkmuyor mu?” veya “korkmaz mı?” şeklinde söylemiştir. Bu hadis hasen sahihtir. b. Ziyâd, Basralı ve güvenilir bir kimsedir. Ebû’l Harîs künyesi ile tanınır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: İmâmdan Önce Başını Secde Ve Rükû’ Dan Kaldıranın Durumu
586-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Muâz b. Cebel, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile akşam namazını kılar sonra mahallesine dönerek onlara imâm olurdu.” (Dârimî, Salat: 98; Buhârî, Ezan: 66) Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Arkadaşlarımızdan Şâfii, Ahmed ve İshâk bu hadise göre amel ederler ve şöyle derler; Bir kimse kılmış olduğu farz namazda başka bir cemaate imâm olursa ona uyanların namazı caizdir. Câbir hadisini ve Muâz olayını delil olarak gösterirler. Bu hadis sahih olup Câbir’den değişik yollarla da rivâyet edilmiştir. Derdâ’dan rivâyet edilmiştir:Cemaat ikindi namazında iken mescide giren ve öğle namazı kılınıyor zannederek imâma uyan kimsenin kıldığı bu namazın durumunu Ebû’d Derdâ’ya sordular, dedi ki: Namazı caizdir. bazıları da şöyle diyorlar: “Bir cemaat ikindi namazını kılan bir imâma öğle namazını kılıyor zannederek uyarlar, namazı kılıp bitirirlerse imâm ile cemaatin niyetleri değişik olduğu için namazları fasid (bozulmuş) olur.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Farz Namazı Kılan Başka Bir Cemaate İmâm Olabilir Mi?
587-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasında namaz kıldığımızda öğle sıcaklığından dolayı sıcaktan korunmak için elbiselerimiz üzerine secde ederdik.” (Nesâî, İftitah: 149; Ebû Dâvûd, Salat: 92) hadis hasen sahihtir. Bu konuda Câbir b. Abdullah ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Vekî’ bu hadisi Hâlid b. Abdurrahman’dan rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Sıcak Ve Soğuklarda Elbise Üzerine Secde Yapılabilir
588-) Câbir b. Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazını kıldıktan sonra namaz kıldığı yerde güneş doğuncaya kadar otururdu.” (Müslim, Mesacid: 52; Nesâî, Sehv: 77) hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Sabah Namazından Sonra Güneş Doğuncaya Kadar Mescidde Oturmak
589-) Enes b. Mâlik’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her kim sabah namazını cemaatle kılar sonra namaz kıldığı yerde oturup güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikreder sonra da iki rek’at namaz kılarsa bir Hac ve Umre yapmış gibi sevap kazanır.” Enes dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) “eksiksiz tam bir Hac ve Umre sevâbı” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) hadis hasen garibtir. Muhammed b. İsmail’e, Ebû Zılal-i sordum dedi ki: O hadiste orta dereceli birisidir. İsmi ise Hailal’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Sabah Namazından Sonra Güneş Doğuncaya Kadar Mescidde Oturmak
590-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazda göz ucuyla sağa sola bakardı boynunu çevirmek suretiyle arkasına bakmazdı.” (Nesâî, Sehv: 10) Bu hadis garibtir. Vekî’, Fadl b. Mûsâ’nın bu rivâyetine hoş bakmamıştır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Namazda Sağa Sola Bakılabilir Mi?
591-) İkrime (radıyallahü anh)’in bazı arkadaşlarından rivâyet edilmiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namazda, göz ucuyla bakardı” diyerek 597. hadisin benzerini bize aktarmışlardır. Bu konuda Enes ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Namazda Sağa Sola Bakılabilir Mi?
592-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana şöyle buyurdu: “Yavrucuğum namazda yüzünü sağa sola çevirip bakma çünkü namazda böyle yapmak çok tehlikelidir, mutlaka yapman gerekiyorsa nafile namazlarda yap farz namazlarda sakın yapma.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Namazda Sağa Sola Bakılabilir Mi?
593-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e namazda sağa sola bakmanın durumunu sordum, buyurdular ki: Bu bir kapıp kaçmadır şeytan o kişinin namazının sevâbını böylece azaltır.” (Nesâî, Sehv: 11; Ebû Dâvûd, Salat: 162) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Namazda Sağa Sola Bakılabilir Mi?
594-) İbn ebî Leylâ ve Muâz b. Cebel (radıyallahü anhüma)’dan rivâyete göre, şöyle demişlerdir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz cemaatle namaza gelir ve imâmı hangi durumda bulursa imâmın yaptığını aynen yapsın.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu şekliyle sadece bu rivâyetle bilmekteyiz. İlim adamları bu hadisle amel ederek diyorlar ki: Cemaate gelen kişi cemaati secdede bulursa hemen secde yapsın rükû’ suna yetişemediği için o rek’ata yetişmiş sayılmaz. Abdullah b. Mübarek de secde durumunda iken imâma uyulması kanaatindedir. Bazı ilim adamları da şöyle derler: Belki de secdeden başını kaldırmadan Allah o kimseyi affeder.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Secdede İmâma Yetişen Kimse Ne Yapmalı?
595-) Ebû Katâde ve babasından (radıyallahü anhüma)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Namaz için kamet getirildiğinde benim mihrâba çıkışımı görünceye kadar ayağa kalkmayın.” (Müslim, Mesacid: 29; Nesâî, Ezan: 42) Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiş olup bu kadar tutulmamıştır. Ebû Katâde hadisi hasen sahihtir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ve daha sonraki dönemlerden bazı ilim adamları cemaatin, imâmı ayakta beklemesini hoş görmemişlerdir. Bazıları da şöyle demektedirler: Müezzin “Kad kametissalati” deyince ayağa kalkılmalıdır. İbn Mübarek bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Cemaat İmâmı Ayakta Beklememeli
596-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Namaz kılıyordum Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir ve Ömer de orada idiler. Oturunca Allah’a hamd ile başlayıp sonra Peygambere salavat getirdim sonra kendim için dua ettim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “İste, isteğin sana verilecek, iste, isteğin sana verilecek” (Müsned: 3480) konuda Fedâle b. Ubeyd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Abdullah b. Mes’ûd hadisi hasen sahihtir. Ahmed b. Hanbel bu hadisi Yahya b. Adem’den özetle rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Dualardan Önce Allah’a Hamd, Peygamberine Salavat Getirmek
597-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gerekli cemaatin bulunduğu yerlere mescid yapılmasını mescidlerin düzenli, temiz ve hoş kokulu tutulmasını emretti.” (Ebû Dâvûd, Salat: 16; Nesâî, Mesacid: 34)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Mescidlerin Temiz Tutulması Gereği
598-) Hişâm b. Urve babasından naklederek (594.) hadisin benzerini aktardı. hadis bir önceki hadisten daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Mescidlerin Temiz Tutulması Gereği
599-) Hişâm b. Urve babasından nakletti bu hadisin benzerini. hadiste geçen “Dûr” kelimesini insanların bulunduğu yerler olarak kabul eder.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Mescidlerin Temiz Tutulması Gereği
600-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Gece ve gündüz nafile namazları ikişer ikişer rek’attır.” (İbn Mâce, İkame: 172) Şu’be’nin arkadaşları İbn Ömer’in hadisinin rivâyetinde kimi merfu kimi de mevkuf rivâyet ederek ayrılmış oldular. Yine Abdullah el Ömerî’den Nafi’ yoluyla bu hadisin bir benzeri rivâyet edilmiştir. Sahih olan İbn Ömer’in rivâyet ettiği “Gece namazları ikişer ikişer rek’attır” hadisidir. Güvenilen râvîler Abdullah b. Ömer’den bu hadisi bize aktarmışlar ve “gündüz namazları” dememişlerdir. Yine İbn Ömer’den şöyle bir rivâyette vardır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) “Geceleyin ikişer ikişer, gündüz ise dört rek’at olarak kılardı.” konuda ilim adamlarından bir kısmı “Gece ve gündüz namazları ikişer ikişerdir” demektedirler. Şâfii ve Ahmed bunlardandır. ise: “Gece namazları ikişer ikişerdir.” Gündüz namazları ise öğle ve ikindinin ilk sünnetleri gibi “Dörder dörderdir” demektedirler. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek ve İshâk bunlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Gece Ve Gündüz Kılınan Nafile Namazlar İkişer Rek’attır
601-) Âsım b. Damre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Ali (radıyallahü anh)’e, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gündüz kıldığı namazları sorduk, dedi ki: “Siz buna güç yetiremezsiniz.” Biz de, güç yetirebilenimiz olursa! Dedik. Dedi ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), güneş doğudan yükselip ikindi vaktindeki gibi bir seviyeye gelince iki rekat namaz kılardı. Yine güneş öğle vaktindeki gibi yükseldiği vaktin simetriği durumunda olan bir vakitte dört rek’at kılardı. Öğlenin farzından önce dört, farzından sonra iki rek’at, ikindinin farzından önce dört rek’at kılar ve bu dört rek’atı bir selamla ayırırdı, ki o selamda Allah’a yakın meleklere, tüm elçilere ve Peygamberlere, Mü’min ve Müslümanlardan onlara uyanlara selam etmiş olurdu.” (İbn Mâce, İkame: 172)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gündüz Kıldığı Nafile Namazlar
602-) Ali (radıyallahü anh)’den bu hadisin bir benzeri rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir. b. İbrahim der ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gündüz kıldığı nafile namazlar hakkında rivâyet edilen en güzel rivâyet budur. Abdullah b. Mübarek’in bu hadisi zayıf gördüğü de rivâyet edilmiştir. Bizce bu hadisin zayıflığı -Allah daha iyi bilir- Bu hadisin Âsım b. Damre vasıtasıyla Ali’den sadece bu şekilde rivâyet edilmesindendir. Âsım b. Damre bazı hadisçilerce güvenilir olarak bilinir. el Medînî, Yahya b. Saîd el Kattan ve Sûfyân şöyle derler: Âsım b. Damre’nin rivâyetinin Hâris’in rivâyetinden üstünlüğünü biliriz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gündüz Kıldığı Nafile Namazlar
603-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadın elbisesine bürünerek namaz kılmazdı.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 133) Bu hadis hasen sahihtir. konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in izin verdiğine dair de rivâyet vardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Kadın Elbisesine Bürünerek Namaz Kılınmamalı
604-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) evde namaz kılarken geldim kapı kapalı idi. Namazda iken yürüdü bana kapıyı açtı sonra tekrar namaz kıldığı yere döndü. (Kapı kıble tarafındaydı.)” (Ebû Dâvûd, Salat: 165) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Nafile Namaz Esnasında Yapılabilecek Hareketler
605-) A’meş (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Ebû Vâil’den işittim şöyle diyordu: Bir adam Abdullah b. Mes’ûd’a, Kur’ân’da Muhammed sûresi 15. ayetinde geçen “Gayri Âsinin” kelimesinin anlamını ve okuma şeklini sormuştu da o’da bu kelime dışında Kur’ân’ın tamamını okudun ve anladın mı? demişti. O kimsede evet demişti. bunun üzerine Abdullah b. Mes’ûd demişti ki: Bazı kimseler manasını anlamaksızın, düşünmeksizin Kur’ân okur kalitesiz hurma tanelerinin atılıp savrulduğu gibi okur giderler, okudukları Kur’ân ses olarak köprücük kemiklerinden aşağıya geçmez yani anlamadıkları için sadece ses ve sözüyle uğraşırlar. birbirine benzeyen nice sûreleri bilirim ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları birbiri ardına namazda okurdu. Alkame’ye birbirine benzer hangileri olduğunu Abdullah b. Mes’ûd’a sordurduk, Mufassal sûreler denilen yirmi sûredir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her rek’atta bunlardanher iki sûreyi birleştirerek okurdu.” (Nesâî, İftitah: 79) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Bir Rek’atta İki Sûre Okumak
606-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bir kimse güzelce abdestini alır sadece namaz kılmak maksadıyla yerinden çıkarsa, bu iş için harekete geçerse, attığı her adımdan dolayı Allah onun derecesini yükseltir ve bir günahını affeder.” (Nesâî, Mesacid: 14; İbn Mâce, Mesacid: 14) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Mescidlere Yürüyerek Gitmenin Değer Ve Kıymeti, Atılan Her Bir Adımın Mükafatı
607-) Ka’b b. Ucre (radıyallahü anh)’den, babasından ve dedesinden rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Abduleşhel oğullarının mescidinde akşam namazını kıldırmıştı. Cemaatten bir kısmı nafile kılmak için kalktılar da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Bu namazlarınızı evlerinizde kılın buyurdular.” (Nesâî, Kıyamül Leyl: 1) Ka’b b. Ucre hadisi garibtir, sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Bu konuda sahih olan İbn Ömer’in rivâyeti olan şu hadistir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam namazından sonra evinde iki rek’at namaz kılardı.” Huzeyfe’den şu şekilde de bir rivâyet vardır: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde akşam namazını kıldı, yatsı vakti girinceye kadar namaz kılmaya devam etti. hadiste Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in akşamdan sonra kılınacak iki rek’atı mescidde kıldığına bir delil vardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Akşam Namazından Sonraki Kılınacak Nafile Namazın Evde Kılınmasının Değer Ve Kıymeti
608-) Kays b. Âsım (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Kays Müslüman olunca Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) o’nun su ve sıdr denilen bir sabunla yıkanmasını emretti.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 129) Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. adamları yeni Müslüman olan bir kimsenin gusletmesi ve elbiselerini de temizlemesi gerektiği görüşündedirler.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Yeni Müslüman Olan Kimsenin Gusletmesi Gerektiği
609-) Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cinlerin gözleri ile Adem oğlunun görünmemesi gereken yerleri arasındaki perde, tuvalete girerken okudukları “Bismillah” sözüdür.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 3; Buhârî, Deavat: 14) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. (radıyallahü anh)’den bu konuda benzeri bir rivâyet daha vardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Tuvalete Girerken Okunacak Dua
610-) Abdullah b. Büsr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde ümmetimin secde organları abdest almalarından dolayı bembeyaz ve pırıl pırıldır.” (Nesâî, Tahara; 110) Bu hadis hasen sahih olup Abdullah b. Büşr rivâyeti bu şekliyle garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Müslümanların, Kıyamet Gününde Secde Organlarıyla Belli Olmaları
611-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) abdest ve her türlü temizlik işlerinde saç ve sakallarını tarayacaklarında, ayaklarını giyinmede sağdan başlayarak yapmayı severlerdi.” (Nesâî, Gusül: 17) Bu hadis hasen sahihtir. Ebûş Şa’sâ’nın ismi Süleym b. Esved el Muhâribî’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Namaz Bölümleri
Konu: Her Hayırlı İşte Olduğu Gibi Temizlik Ve Abdeste De Sağdan Başlamalı