Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı
3866-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Herhangi bir iş Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sıkıntı verdiği zaman şöyle duâ ederdi: “Ey devamlı din olan ölümsüz bütün varlıkların tek yöneteni ve gözeteni senin rahmetinle yardım isterim.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Sıkıntılı Anlarda Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Nasıl Dua Ederdi?
3867-)
Aynı senedle Enes dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ya zelcelali velikram” duâsına devam ediniz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. hadis Enes’den değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Sıkıntılı Anlarda Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Nasıl Dua Ederdi?
3868-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ya zelcelali velikram” duâsına devam ediniz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib olup mahfuz değildir. Gerçek şu ki bu hadis Hammad b. Seleme’den, Humeyd’den ve Hasan-ı Basrî’den rivâyet edilmiştir ki bu rivâyet daha sağlamdır. Müemmil hadisin senedinde yanılarak Humeyd’den ve Enes’den demiştir ki bu konuda kendisine uyan olmamıştır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Sıkıntılı Anlarda Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Nasıl Dua Ederdi?
3869-)
Ebû Umâme el Bâhîlî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle buyurduğunu işittim: “Abdestli olarak yatağına giren uykusu gelinceye kadar Allah’ı zikreden bir kimse uykusu anında veya gecenin bir vaktinde dünya ve ahiretin hayrına dair hangi duayı yaparsa mutlaka Allah ona o isteklerini verir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. hadis aynı şekilde Şehr b. Havşeb’den, Ebû Zabya’den, Amr b. Abese’den de rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Abdestli Olarak Yatağa Girip Dua Eden Kimsenin Durumu
3870-)
Muâz b. Cebel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bir adamın şöyle duâ ettiğini işitti: “Allah’ım senden nimetin tamamını isterim.” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), “Nimetin tamamı hangi şeydir” diye sordu. Ben: “Bir duâ ettim ve bu duâ sebebiyle hayır ümid etmekteyim” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ise: “Cennete giriş ve Cehennem’den kurtuluş nimetin tamamı sayılır” buyurdu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamın: “Ya zelcelali velikram” dediğini işitti ve bunun üzerine şöyle buyurdu: “Duâ kapısı sana açıldı dilekte bulun!” Yine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamın: “Allah’ım senden sabır isterim” dediğini duydu ve: “Sen Allah’tan bela ve imtihan istemiş oldun ondan afiyet dile” buyurdu. (Müsned: 21009)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Uykudan Korkarak Uyanan Ne Demeli?
3871-)
Ahmed b. Meni’, İsmail b. İbrahim’den, Cüreyrî’den bu senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. Bu hadis hasendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Uykudan Korkarak Uyanan Ne Demeli?
3872-)
Amr b. Şuayb (radıyallahü anh)’ın dedesinden rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Biriniz uykudan korkarak uyanırsa şöyle desin: “Allah’ın gazabı ve azabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve bana yaklaşmalarından Allah’ın eksiksiz olan tam kelimelerine sığınırım.” Bu durumda hiçbir şey ona zarar vermez. Abdullah b. Amr, akıl baliğ olan çocuğuna bu duâyı belletir. Okuyamayacak küçük çocuklar için bir kağıda yazıp onun boynuna asardı. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3873-)
Ebû Râşid el Hayranî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Amr b. Âs’a geldim ve: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’tan işittiğin bir şeyi bana anlatır mısınız?” dedim. Bunun üzerine bana bir yazı çıkardı ve: “Bu, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in benim için yazdırdığı şeydir” dedi. Yazıya baktım orada şunlar yazılıydı: Ebû Bekir es Sıddîk: “Ey Allah’ın Rasûlü! bana sabah ve akşam okuyacağım bir duâyı öğret” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ey Ebû Bekir şöyle de buyurdu: “Ey Allah’ım Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Gizli ve açık her şeyi bilen senden başka gerçek ilah yoktur. Ancak sen varsın. Her şeyin Rabbi ve idarecisi sensin. Benliğimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve beni şirke düşürmesinden, günah işlemekten ve bir Müslüman’a kötülük etmekten sana sığınırım.” (Müsned: 6309) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Sabah Akşam Söylenebilecek Duâ
3874-)
Amr b. Mürre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Vâil’den işittim, şöyle diyordu: Abdullah b. Mes’ûd’tan şöyle dediğini işittim, dedi. Bunun üzerine ben kendisine sen bunu Abdullah’tan işittin mi diye sordum. Ebû Vâil: “Evet” dedi. Abdullah hadisi merfu olarak rivâyet ederek şöyle dedi: “Allah’tan daha kıskanç bir kimse yoktur bu yüzden gizli ve açık tüm kötülükleri haram kılmıştır. Övülmeyi Allah’tan daha çok seven bir kimse yoktur. Bu yüzden Allah kendini övmüştür.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’an: 27; Müslim, Tevbe: 17) Bu hadis bu şekliyle hasen garib sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Allah’tan Daha Kıskanç Birisi Var Mıdır?
3875-)
Ebû Bekir es Sıddîk (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, kendisi şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bana namazda yapacağım bir duâ öğret” dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurdu: “Deki: Ey Allah’ım ben nefsime çok zulmettim günahları ancak sen bağışlarsın katından bir bağışlanma ile beni bağışla bana merhamet et. Şüphesiz sen bağışlayan ve acıyansın.” (Buhârî, Ezan, 17; Müslim, Zikir: 27) Bu hadis Leys b. Sa’d rivâyeti olarak hasen garibtir. Ebû’l Hayrın ismi Mersed b. Abdullah el Yezenî’dir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Namazda Yapılacak Başka Bir Duâ
3876-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yaprakları kurumuş bir ağacın yanından geçerken bastonuyla ağaca vurdu ve yaprakları döküldü. Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Tüm eksiksiz övgüler Allah’a mahsustur, Allah’ı tenzih ederim ve O’nu överim O’ndan başka gerçek ilah yoktur. Ancak O vardır. Allah en büyüktür, sözlerini söylemek kulun günahlarını şu ağacın yapraklarını döktüğü gibi mutlaka dökecektir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Günahlar, Ağacın Yaprağı Gibi Hangi Dua İle Dökülür?
3877-)
Umâra b. Şebîb es Saî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim güneşin batımından sonra on kere Allah’tan başka gerçek ilah yoktur ancak O vardır O tektir, O’nun ortağı yoktur. Saltanat ve irade tümüyle ona aittir. Eksiksiz övgülere O layıktır. Hayat veren O’dur. Ölüm de O’nun elindedir. ve o her şeye güç yetirendir” derse Allah bu kimse için sabaha kadar şeytandan koruyacak silahlı koruyucular gönderir ve ona on sevap yazılır ve on günahı silinir. ve bu yaptığı duâ on mü’min köleyi hürriyetine kavuşturma sevâbına denk sevap kazandırmış olur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Leys b. Sa’d’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Umâra’nın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hadis işittiğini bilmiyoruz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Günahlar, Ağacın Yaprağı Gibi Hangi Dua İle Dökülür?
3878-)
Zir b. Hubeyş (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Saffan b. Assâl el Murâdî’ye mestler üzerine mesh yapmanın hükmünü sormaya gelmiştim bana şöyle dedi: “Ey Zir! Seni buraya hangi şey getirdi?” Ben de: “Bilgi edinmek için” dedim. Bunun üzerine Safvân: “Şüphesiz ki melekler ilim elde etmek için gayret gösterene istediği şeyden memnunluk duyarak onu her şeyden korumak için kanatlarını gererler.” Ben de: “Soracağım ve kalbimi tırmalayan şey şudur dedim ve: “Büyük ve küçük abdest bozduktan sonra mestler üzerine mesh yapmak nasıl olacaktır?” Sen Peygamberin sahabîlerindensin. Sana bu konuyu sormaya geldim sen Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu konuda bir şeyler işittin mi?” Safvân: “Evet” dedi; “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile yolculukta olduğumuz zaman veya bir yerde misafir olduğumuz zaman cünüplük dışında küçük abdest, büyük abdest ve uykudan dolayı üç gün üç gece mestlerimi çıkarmamamızı emrederdi.” sonra ben: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sevgi hakkında bir şeyler işittin mi?” diye sordum. Safvân: “Evet” dedi; bir yolculukta Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikteydik ansızın bir bedevi yüksek sesle “Ya Muhammed!” diye bağırdı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onun sesine yakın bir sesle: “Haydi gel” diye cevap verdi. Biz o bedevî kimseye yazıklar olsun sana sesini alçalt, çünkü sen peygamberin huzurundasın yüksek sesle konuşmak yasaktır dememize rağmen vallahi sesimi alçaltmam dedi. Sonra o bedevi dedi ki: “Bir kişi bir topluluğu seviyor ama henüz onlara katılmış değil.” Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kıyamet gününde kişi sevdikleriyle beraberdir” buyurdu. ve bize bazı şeyler anlattı. Sonunda şöyle buyurdu: “Batı tarafında (Sûfyân, Şam tarafında dedi.) bir kapıdan bahsetti ki bu kapının genişliği bir binitli kimsenin kırk yıl veya yetmiş yıl yürümesi kadardır. Allah bu kapıyı gökleri ve yeri yarattığı gün tevbe için açmıştır. Güneş batıdan doğuncaya kadar yani kıyamete kadar da kapatmayacaktır.” (Nesâî, Tahara: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Tevbe Ve İstiğfarın Değeri Ve Allah’ın Kullarına Rahmeti
3879-)
Zir b. Hubeyş (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Safvân b. Assâl el Muradiye gelmiştim ki bana “Buraya niçin geldin” dedi. Ben de: “Bilgi edinmek için” dedim. Bunun üzerine Safvân: Benim Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den öğrendiğime göre: “Melekler ilim öğrenmek isteyen kimseye memnun olduklarından dolayı onu her şeyden korumak için kanatlarını gererler.” Sonra kendisine dedim ki: “Mest üzerine mesh konusunda zihnime takılan şeyler var bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den öğrendiğin bir şeyler var mı?” Safvân: “Evet” dedi; “Bir yolculukta olduğumuzda veya misafirlikte iken cünüplük dışında küçük abdest, büyük abdest bozmak ve uykudan dolayı üç gün üç gece mestlerimizi çıkarmamamızı bize emretmişti.” sonra ben: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sevgi hakkında bir şeyler işitin mi?” Safvân: “Evet” dedi; “Bir yolculukta Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber iken görgüsüz kaba bir bedevi yüksek sesle Ya Muhammed! Ya Muhammed! Diye Peygamberimizi çağırmıştı. Ashab ona: Sus, sesini alçalt; böyle yapmak yasaktır, dedik. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onun sesine yakın bir sesle: “Gel bakalım” diye cevap verdi. O bedevi de: “Bir kimse bir topluluğu seviyor ama henüz onlar arasına karışmış değildir” diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kişi sevdikleriyle beraberdir” buyurdu: Zir diyor ki: Safvân anlattı anlattı sonunda Allah’ın tevbe için batıda genişliği yetmiş yıllık mesafe olan bir kapı yarattığını, güneş batı tarafından doğuncaya kadar kapatılmayacağını ve Allah’ın Enam sûresi 158. ayetinin bu tevbe konusunda olduğunu bana anlattı: “O Allah’tan başkasına ilahlık yakıştıranlar, inanmak için kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini ya da Rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Ancak Rabbinin onları imana mecbur edecek bazı alametleri geldiği gün, iman etmenin daha önce inanmamışsa veya inancıyla bir iyilik kazanmamışsa, o günkü imanı ona bir fayda sağlamaz. De ki: Bekleyin öyleyse ahiret gününü ey inançsızlar! Biz de bekliyoruz başınıza gelecekleri.” (Nesâî, Tahara: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Tevbe Ve İstiğfarın Değeri Ve Allah’ın Kullarına Rahmeti
3880-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah kulunun tevbesini can boğaza gelmediği sürece kabul eder.” (İbn Mâce, Zühd: 17) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3881-)
Muhammed b. Beşşâr, Ebû Âmir el Akdî vasıtasıyla Abdurrahman’dan aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3882-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinizin tevbe etmesi, kaybettiği bir şeyi bulduğunda nasıl sevinirse Allah ondan daha fazla sevindirir.” (Müslim, Salat: 27; İbn Mâce, Zühd: 17) Bu konuda İbn Mes’ûd, Numân b. Beşîr ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle Ebû’z Zinad rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu hadisi Mekhûl, Ebû Zerr rivâyetiyle aynı senedle benzeri şekilde rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3883-)
Ebû Eyyûb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Ebû Eyyûb, ölümü yaklaştığında şöyle dedi: “Bir şeyi sizden gizlemiştim o da şuydu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işittim: Siz günah işlemez bir toplum olsaydınız mutlaka Allah günah işleyen bir topluluk yaratırdı da onlar günah işlerler ve Allah’a tevbe ederlerdi. Allah’ta onları bağışlardı.” (Müslim, Tevbe: 27) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3884-)
Bu hadis Muhammed b. Ka’b’den, Ebû Eyyûb’tan benzeri şekilde rivâyet edilmiştir. Aynı şekilde Kuteybe, Abdurrahman b. ebi’z Zinad vasıtasıyla Gafre’nin azâdlı kölesi Ömer’den, Muhammed b. Ka’b’tan ve Ebû Eyyûb’tan benzeri şekilde rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3885-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle buyurdu: “Allah: Ey Ademoğlu! Sen bana duâ ettiğin ve benden ümid ettiğin sürece senin hatalarını bağışlarım ve hiç aldırış etmem. Ey Ademoğlu! Senin günahların göğün bulutlarına ulaşsa bile sen de benden bağışlanma dilesen seni bağışlarım ve hiçbir şeye aldırış etmem. Ey Ademoğlu! Sen bana dünya dolusu kadar hatalarla gelip bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan şüphesiz seni dünya dolusu bağışlanma ile karşılarım.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Ancak bu şekliyle bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3886-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah, yüz rahmet yarattı ve yarattıkları arasına bir merhamet koydu ki bu yüzden insanlar ve hayvanlar birbirlerine merhamet ederler. Doksan dokuz rahmet ise Allah’ın katındadır.” (Buhârî, Edeb: 27; Müslim, Tevbe: 17) Bu konuda İbn Selman, Cündüp b. Abdullah b. Sûfyân el Becelî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Allah’ın Rahmeti Yüz Olup 99’u Kendisinde Biri Yeryüzündedir
3887-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mü’min, Allah katında olan azabı bilmiş olsa hiç kimse Cennete göz dikmez, Kafir de Allah katında olan rahmeti bilmiş olsa hiç kimse Cennet’ten ümidini kesmezdi.” (Müslim, Tevbe: Bu hadis hasendir. Alâ’nın babasından ve Ebû Hüreyre’den rivâyet etmesiyle bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3888-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah tüm yarattıklarını yarattığı zaman kendi üzerine şöyle yazmıştır: “Benim rahmetim gazabımı geçmiştir.” (İbn Mâce, Zühd: 27) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3889-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), mescide girdi ve bir adam namaz kılmış duâ ediyor ve duâsında şöyle diyordu: “Ey Allah’ım senden başka ilah yoktur, ancak sen varsın sen bol bol verensin.” Ey göklerin ve yerin yoktan var edicisi, Ey Celal ve ikram sahibi” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Onun Allah’a ne ile duâ ettiğini biliyor musunuz?” diye sordu sonra kendisi: “O kimse Allah’a ismi azam duâsıyla duâ etmiştir. Bununla duâ edildiğinde Allah kabul eder ve bu duâlarla istenildiğinde Allah verir” diye cevap verdi. (İbn Mâce, Dua: 27) Sabit b. Enes’in rivâyeti olarak bu hadis garibtir. Bu şeklin dışında da Enes’den bu hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3890-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Yanında ismim anıldığı halde bana salevat getirmeyen kimsenin burnu yerde sürtünsün. Ramazan ayına girdiği halde günahlarını bağışlatmadan Ramazandan çıkan kimsenin de burnu yerde sürünsün. Yanında anne ve babası ihtiyarlamalarına rağmen onları razı etmediğinden dolayı Cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtülsün.” Abdurrahman diyor ki: “Zannedersem anne ve babasından biri” demişti. (Müsned: 7139) Bu konuda Câbir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. b. İbrahim, İsmail b. İbrahim’in kardeşi olup güvenilir bir kişidir. Kendisine İbn Uleyye de denilir. ilim adamlarından şöyle rivâyet edilmiştir: “Bir kimse bir toplantıda Peygambere tek bir kere salevat getirse toplantı sonuna kadar o kimseye yeterlidir.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Kimlerin Burnu Yerde Sürtülecektir?
3891-)
Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cimri o kimsedir ki yanında ismim anılır fakat bana salevat getirmez.” (Müsned: 1645) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Kimlerin Burnu Yerde Sürtülecektir?
3892-)
Abdullah b. ebî Evfâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım! Kalbimi kar, dolu ve soğuk su ile soğut. Allah’ım! Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hatalardan temizle.” (Nesâî, Gusül: 17) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Allah’a En Sevimli Duâ Kendisinden Afiyet İstenmesidir
3893-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kime duâ kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmıştır. Allah’tan afiyet istenilmesinden daha sevimli bir şey istenilmemiştir.” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) konuşmasını şöyle devam etti: “Duâ, inen belaya ve inmeyen belaya karşı faydalıdır. Ey Allah’ın kulları duâya sarılınız.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Sadece Abdurrahman b. Ebî Bekir el Kureşî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz ki bu şahıs hadis konusunda zayıftır. Bazı hadisçiler hafızası yönünden kendisini zayıf kabul etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3894-)
İsrail bu hadisi Abdurrahman b. ebî Bekir’den, Mûsâ b. Ukbe’den, Nafi’ ve İbn Ömer’den rivâyet ederek şöyle aktarmışlardır: “Allah’tan afiyetten daha sevimli olan bir şey istenmemiştir.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3895-)
Bilâl (radıyallahü anh)’den Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: “Gece namazını ihmal etmeyiniz. Çünkü o sizden önceki salih kişilerin adetidir. Gece namazı Allah’a yakınlık olup günahlardan sakındırır, kötülüklere keffâret olup vücuttan hastalığı kovar.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bilâl’in rivâyetiyle ve sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Senedi yönünden zayıftır. Muhammed b. İsmail’den işittim şöyle diyordu: Muhammed el Kureşî, Muhammed b. Saîd eş Şamî’dir. İbn ebî Kays ve Muhammed b. Hassân bu zatın kendisidir ve hadisleri terkedilmiştir. b. Salih bu hadisi Rabia b. Yezîd’den, Ebû İdris el Havlânî’den, Ebû Umâme’den rivâyet ederek şöyle demişlerdir: “Gece ibadete devam ediniz! Çünkü O sizden önceki Salih insanların adetidir. Rabbinize yaklaştırıcıdır, günahlara keffârettir, günahlardan sakındırır.” ( Ebû İdris’in, Bilâl’den rivâyet ettiği bu hadis daha sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3896-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin ömürleri yetmiş ile altmış arasındadır. Onlardan yetmişi aşacak olanlar çok azdır.” (İbn Mâce, Zühd: 27) Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Muhammed b. Amr’ın, Ebû Seleme’den ve Ebû Hüreyre’den rivâyeti olarak… Hüreyre’den daha değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3897-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle duâ ederdi: “Rabbim bana yardım et, aleyhimde olacak şeylerde yardım etme. Bana yardım et aleyhime yardımcı olma. Bana zafer ver bana karşı olanlara zafer verme, olayları benim iyiliğime gerçekleştir. Bana zarar olacak şekilde gerçekleştirme. Beni hidayete erdir ve hidayeti bana kolaylaştır. Bana saldırana karşı yardımını benden esirgeme. Ey Rabbim beni sana çok şükreden, seni çok zikreden senin azabından çok korkan sana pek çok itâat eden, sadece senin için eğilen, sana yönelip yakaran bir kişi kıl. Ey Rabbim tevbemi kabul eyle günah ve hatalarımı temizle duâmı kabul et. Delilimi sabit eyle, dillimi doğru kıl. Kalbime hidayet eyle göksümden kin ve hasedi çıkar.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27; İbn Mâce, Duâ: 17) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’den Değişik Duâlar
3898-)
Mahmûd b. Gaylân, Muhammed b. Bişr el Abdî’den ve Sûfyân’dan bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’den Değişik Duâlar
3899-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her kim kendisine zulmedene bedduâ ederse mutlaka yardım görür.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Ebû Hamza’nın rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Hamza hakkında bazı ilim adamları ileri geri konuşmuşlardır. Kendisine Meymun el A’ver denilir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3900-)
Kuteybe, Humeyd b. Abdurrahman er Revâsî vasıtasıyla Ebû’l Ahves’den ve Ebû Hamza’dan aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3901-)
Ebû Eyyûb el Ensârî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Her kim on kere: “Allah’tan başka gerçek ilah yoktur sadece Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur, saltanat O’nundur, her türlü övgüler ona mahsustur, hayat veren de öldüren de O’dur. O’nun gücü her şeye yeter” derse İsmail zürriyetinden dört köleyi hürriyetine kavuşturmuş gibi sevap kazanır. (Buhârî, Deavat: 27; Müslim: Zikr: 17) Bu hadis Ebû Eyyûb’tan mevkuf olarak ta rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Dört Bin Tesbih Çekmeye Bedel Duâ Var Mıdır?
3902-)
Safiye (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımıza girdi. Önümde tesbih gibi saydığım dört bin çekirdek bulunuyordu. Dedim ki: Onlarla sayarak Allah’ı tesbih etmişimdir. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ben sana bu tesbih çektiğin şeylerden daha fazla sevap kazandıracak birşeyi öğreteyim mi?” Ben de: “Evet” dedim. Buyurdular ki: “De ki: Allah’ın yarattıkları sayısınca tesbih ederim.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib olup sadece Safiyye rivâyetiyle bu şekilde bilmekteyiz ki Haşim b. Saîd el Kufî tarafından rivâyet edilmiştir. Senedi pek bilinmemektedir. Bu konuda İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3903-)
Cüveyriyye binti Hâris (radıyallahü anha)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Mescidde namaz kıldığım yerde iken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma uğramıştı. Gündüzün yarısına yakın bir zamanda uğradığında beni aynı halde buldu ve: Hala sabahki durumda mısın? diye sordu. Ben de evet dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdular: Sana bazı kelimeler öğreteyim de onları söyle böylece uzun zaman boyu burada kalmamış olursun. Yarattıklarının sayısınca Sübhanallah, yarattıklarının sayısınca Sübhanallah, Yarattıklarının sayısınca sübhanallah. Kendi razı olacağı kadar sübhanallah. Kendi razı olacağı kadar sübhanallah. Arşın ağırlığı kadar sübhanallah. Arşının ağırlığı kadar sübhanallah. Arşının ağırlığı kadar sübhanallah, sözlerinin mürekkebi kadar sübhanallah sözlerinin mürekkebi kadar sübhanallah sözlerinin mürekkebi kadar sübhanallah.” (Müslim, Zikr: İbn Mâce, Edeb: 17) Bu hadis hasen sahihtir. b. Abdurrahman, Talha ailesinin azâdlı kölesidir. Medîneli bir ihtiyardır, güvenilen bir kişidir. Mes’ûdî ve Sevrî kendisinden bu hadisi rivâyet etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Bab
3904-)
Selman el Farisî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: “Allah çok haya sahibi ve ikram edicidir. Kişi O’na ellerini kaldırıp duâ ettiği zaman onları boş çevirmekten haya eder.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27; İbn Mâce, Edeb.: 17) Bu hadis hasen garibtir. Bazıları bu hadisi merfu olmaksızın rivâyet etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Allah Cömerttir Duâ Edeni Boş Çevirmez
3905-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, adamın biri iki parmağıyla işaret ederek duâ ediyordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: “Tek parmağınla tek parmağınla diye ikaz etti.” (Nesâî, Sehv: 27) Bu hadis hasen sahih garibtir. hadisin manası şöyledir: Kişi namazında teşehhüd anında tek parmağıyla işaret etmelidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Allah Cömerttir Duâ Edeni Boş Çevirmez
3906-)
Muâz b. Rifâa (radıyallahü anh)’nın babasından bize haber verdiğine göre, şöyle demiştir: Ebû Bekir es Sıddîk, minber üzerinde ayağa kalktı ağladı ve şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir yıl önce bu minber üzerinde ayağa kalkıp ağlamış ve şöyle demişti: “Allah’tan affedilmeyi ve afiyet içersinde olmayı isteyiniz. Çünkü hiç kimseye sağlam imandan sonra afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle Ebû Bekir es Sıddîk rivâyeti olarak garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: İmandan Sonra En Hayırlı Şey Nedir?
3907-)
Ebû Bekir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’tan bağışlanma isteyen kimse o tevbe ettiği günahı günde yetmiş kere işlemiş olsa bile o günaha bir daha varmayacağı için ısrar etmiş sayılmaz.” (Ebû Dâvûd, Salat: 17) Bu hadis garibtir. Ebû Nadra’nın rivâyetiyle bilmekteyiz. Senedi pek sağlam değildir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Tevbe Ve Günahta Israr Ne Demektir?
3908-)
Ebû Umâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb yeni bir elbise giymişti ve şöyle demişti: “Allah’a hamdolsun ki avret yerlerimi kapatacak ve işlerimi güzelce devam ettirebileceğim bir elbiseyi bana giydirdi” diye duâ edip eski elbisesini sadaka olarak verdi. Sonra şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle buyurmuştu: “Kim yeni bir elbise giyerde: “Allah’a hamdolsun avret yerlerimi kapatacak ve işlerimi güzelce devam ettirebileceğim bir elbiseyi bana giydirdi” diyerek duâ eder ve eski elbisesini tasadduk ederse o kişi diri ve ölü olarak mutlaka Allah’ın koruması altında, himayesinde olmuş olur.” (İbn Mâce, Libas: 17) Bu hadis garibtir. hadisi Yahya b. ebî Eyyûb, Ubeydullah b. Zahr’dan, Ali b. Yezîd’den, Kâsım’dan ve Ebû Umâme’den rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Allah’ın Koruması Altına Nasıl Girilir?
3909-)
Ömer b. Hattâb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Necid tarafına bir müfreze göndermişti de onlar pek çok ganimetler elde ederek dönüp gelmişlerdi. Bunun üzerine o müfrezede olmayan bir kimse dedi ki: “Bu müfrezeden daha çabuk dönen ve daha çok ganimetle gelen bir müfreze görmedik.” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Dikkat edin! Ganimet bakımından daha hızlı bir topluluğu size göstereyim mi?” Bir topluluk ki sabah namazında hazır bulunup sonra oturup güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikredenler. İşte bunlar; dönüşü çabuk kazancı bol olan cemaattir. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Hammad b. ebî Humeyd, Ebû İbrahim el Ensarî el Müzenî olup, Muhammed b. Ebû Humeyd el Medenî’dir. Hadis konusunda zayıftır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Dönüşü Çabuk Kazancı Bol Olan Cemaat Hangisidir?
3910-)
Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Ömer, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den Umreye gitmek için izin istemişti de bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey kardeşim duâlarına bize de ortak et bizi unutma” demişti. (Ebû Dâvûd, Salat: 27; İbn Mâce, Menasik: 17) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Hac Ve Umreye Gidenlerden Ne İstenmeli?
3911-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, sözleşmeye bağlı bir köle: “Sözleşme bedelini ödemekten aciz kaldım bana yardım et” dedi. Ali de şu karşılığı verdi: “Dikkat et! Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bana öğretmiş olduğu bazı duâları sana öğreteyim: Sebîr dağı kadar bile borcun olsa Allah onu sana kolayca ödettirir. Şöyle duâ et: “Allah’ım haramlarından uzaklaştır helal olana kanaat ettir. Lutfunla beni kimseye muhtaç etme.” (Müsned: 1250) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Borçlu Kimse Hangi Duâyı Yapmalı?
3912-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Rahatsızlandım ve şöyle duâ etmekte iken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana uğramıştı: “Allah’ım ecelim geldi ise canımı alarak bana rahatlık ver. Eğer ecelim daha uzak ise beni bu hastalıktan kurtar. Eğer bu benim bir imtihanım ise bana sabır ver. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nasıl dedin? Dedi: Ali söylediklerini tekrarladı. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ayağı ile beni dürttü ve Allah’ım buna afiyet ver, (veya şüphe eden Şu’be’dir.) şifa ver. Ali dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu duâsından sonra bir daha rahatsız olmadım.” (Müsned: 1005) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Hastalanan Kimse Nasıl Duâ Etmeli?
3913-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hastayı ziyaret ettiğinde şöyle duâ ederdi: “Ey İnsanların Rabbi olan Allah’ım sıkıntıyı gider, şifa ver, çaresini gönder. Sensin tek şifa veren yok senin şifandan başka şifa hastalık bırakmayan bir şifa ile şifa ver Ey Rabbim.” (Müsned: 533) Bu hadis hasendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Hastalanan Kimse Nasıl Duâ Etmeli?
3914-)
Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vitr namazında şöyle duâ ederdi: “Allah’ım gazabından rızana sığınırım cezalandırmandan bağışına sığınırım. Senden sana sığınırım. Seni övebilecek kelimeleri bulamam. Sen kendini övdüğün gibisin.” (Nesâî, Kıyam-ül Leyl: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17) Bu hadis Ali rivâyeti olarak hasen garibtir. Ancak bu şekliyle ve Hammad b. Seleme rivâyetiyle bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Vitr Namazında Nasıl Duâ Ederdi?
3915-)
Mus’ab b. Sa’d (radıyallahü anh)’den ve Amr b. Meymun (radıyallahü anhüma)’dan rivâyete göre, dediler ki: Okulda öğretmenlerin küçük çocuklara okuma yazma öğrettikleri gibi Sa’d ta çocuklarına Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in farz namazdan sonra yaptığı şu duâyı öğretirdi: “Allah’ım korkaklıktan, cimrilikten ihtiyarlığın bunaklığından, dünyanın belalarından ve kabir azabından sana sığınırım.” (Buhârî, Cihâd: 27; Nesâî, İstiaze: 17) hocası Abdullah b. Abdurrahman dedi ki: Ebû İshâk el Hemedanî bu hadiste karmaşıklığa düşmüştür. Bazen Amr b. Meymun vasıtasıyla Ömer’den diyor bazen de başka râvîleri zikrederek karmaşıklığa düşmüş oluyor. Bu hadis bu şekliyle hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 4: Duâ Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Farz Namazların Sonunda Yaptığı Duâsı