Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

2314-) Sâib b. Yezîd’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yezîd; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte veda haccında haccetmişti. Ben ise yedi yaşındaydım. (Buhârî, Hac: 27) Ali b. el Medînî, Yahya b. Saîd el Kattan’dan aktararak şöyle diyor: Bu hadisi rivâyet eden Muhammed b. Yusuf sağlam bir kimsedir. Sâib b. Yezîd onun dedesidir. Muhammed b. Yusuf diyor ki: Anne tarafından dedem olan Sâib b. Yezîd’in bana rivâyet ettiğine göre. (Müslim, Birr ve Sıla: 35)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Müslüman, Müsümanı Değişik Şeylerle Ve Şekillerde Korkutamaz
2315-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim herhangi bir silahı Müslüman kardeşine doğrultursa Melekler ona lanet okurlar.” (Müslim, Birr ve Sıla: 35) Bu konuda Ebû Bekre, Âişe ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis bu şekliyle Hâlid el Hazza’nın rivâyeti olarak Hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Müslüman, Müslümana Silah Doğrultamaz
2316-) Eyyûb, Muhammed b. Sirin vasıtasıyla Ebû Hüreyre’den bu hadisin bir benzerini merfu olmaksızın rivâyet etmiş olup şu ilaveyi yapmıştır: “Anne baba bir kardeşi bile olsa…” hadisin bu ilaveli şeklini Kuteybe, Hammad b. Zeyd vasıtasıyla Eyyûb’tan bu şekliyle bize rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Müslüman, Müslümana Silah Doğrultamaz
2317-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kılıcın kınından sıyrılmış olarak verilip alınmasını yasakladı.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 66) Bu konuda Ebû Bekre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Hammad b. Seleme rivâyeti olarak bu hadis hasen garibtir. Lehia bu hadisi Ebû’z Zübeyr’den, Câbir’den, Bünne el Cühenî’den rivâyet etmiştir. Hammad b. Seleme hadisi bence daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kılıç Çıplak Olarak Kınından Çıkmış Vaziyette Alınıp Verilmemeli
2318-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim sabah namazını kılarsa Allah’ın himayesine ve koruması altına girmiştir. Allah bu korumasına karşılık sizden bir şey de istememektedir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Cündüp ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis bu şekliyle hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Sabah Namazını Kılmakla Kişi; Allah’ın Himayesine Girer
2319-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer, Şam’ın bir bölgesi olan Cabiye’ de bize bir hutbe vererek şöyle konuştu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bize söylediği bazı şeyleri size söylemek üzere aranızdayım. O bize şöyle demişti: “Size ashabımı sonra onların peşinden gelenleri sonra da onların peşinden gelenlerin yaşantılarını tavsiye ederim bunlardan sonraki nesillerde yalan yayılacaktır. O derece ki kendisinden yemin etmesi istenmediği halde insanlar yemin edecekler, şâhidlikleri istenmediği halde insanlar yalan şâhidliği yapacaklardır. Dikkat edin bir erkek bir kadınla tek başına kalmasın; üçüncüleri şeytandır. İslam cemaatinden ayrılmayın, ayrılıklardan sakının çünkü şeytan cemaate katılmayıp tek kalanlarla beraberdir. Cemaatten olan iki kişiden uzaktır. Kim Cennetin en güzel yerlerinden köşk sahibi olmak isterse; İslam cemaatinden ayrılmasın. Kimi, yaptığı iyilik sevindiriyor ve kötülükleri de üzüyorsa o kimse mü’mindir.” (İbn Mâce, Fiten: 8) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Mübarek bu hadisi Muhammed b. Sûka’dan rivâyet ediyor. Bu hadis Ömer vasıtasıyla Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Cemaat İslam Toplumundan Ayrılmayın
2320-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurmuştur: “Allah’ın yardımı cemaatle beraberdir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) hadis hasen garib olup, İbn Abbâs’tan, sadece bu şekliyle rivâyet etmesiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Cemaat İslam Toplumundan Ayrılmayın
2321-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah benim ümmetimi -veya Muhammed ümmetini- sapıklık üzerine bir araya getirmeyecektir. Allah’ın yardımı cemaatle beraberdir. Her kim cemaatten ayrılırsa Cehenneme ayrılmış olur.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle garibtir. Süleyman el Medenî, kanaatimce Süleyman b. Sûfyân’dır. Kendisinden Ebû Dâvûd et Tayâlîsî ve Ebû Âmir el Ukdî ve pek çok ilim adamı hadis rivâyet etmiştir. İlim adamlarına göre: “Cemaat anlayışlı ilim ve hadis ehlidir.” Carûd b. Muâzir şöyle derken işittim: Ali b. Hasan’dan işittim şöyle diyordu:Abdullah b. Mübarek’e cemaat nedir? Diye sordum. Ebû Bekir ve Ömer’dir dedi, kendisine Ebû Bekir ve Ömer öldü gitti denildi, dedi ki: Falan ve falan kimseler yine denildi ki onlar da ölüp gittiler. Bunun üzerine Abdullah b. Mübarek şöyle dedi: Onlar geçip giden İslam cemaati denilebilecek toplumun üyeleriydi bugün ise İslam cemaati üyesi olabilecek bir şahıs söyleyeyim O da: Ebû Hamza es Sükkerî’dir. Ebû Hamza Muhammed b. Meymun olup Salih bir kimsedir. Abdullah b. Mübarek “Hayatımızda ve zamanımızda” demek istemiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Cemaat İslam Toplumundan Ayrılmayın
2322-) Ebû Bekir es SıddÎk (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey insanlar; Sizler sadece kendinizden sorumlusunuz eğer siz doğru yolda iseniz sapıklığa düşenler size hiçbir zarar veremezler.” Maide 105. ayetini okuyorsunuz, halbuki ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işittim: “İnsanlar zâlimi ve zulmünü görüp de onu zulümden el çektirmezlerse Allah’ın onların hepsinin başına bir ceza indirmesi çok yakındır.” (Ebû Dâvûd, Fiten: 1) b. Beşşâr, Yezîd b. Harun vasıtasıyla İsmail b. ebî Hâlid’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır. Bu konuda Âişe, Ümmü Seleme, Numân b. Beşîr, Abdullah b. Ömer ve Huzeyfe’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. şekilde bu hadisi pek çok kimse İsmail’den, Yezîd’in hadisi gibi rivâyet ederek bir kısmı merfu bir kısmı da mevkuf olarak bize aktarmışlardır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kötülükler Ortadan Kaldırılmaz İse Azab İner
2323-) Huzeyfe b. el Yemân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Canım, kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki: Mutlaka iyilikleri emredecek ve kötülüklerden insanları sakındıracaksınız. Böyle yapmaz iseniz Allah size bir ceza gönderiverir de ona dua edersiniz duanız kabul olunmaz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: İyilikler Emredilip Kötülüklerden Sakındırılmak Gerekir
2324-) Ali b. Hucr, İsmail b. Cafer vasıtasıyla Amr b. ebî Amr’dan bu senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: İyilikler Emredilip Kötülüklerden Sakındırılmak Gerekir
2325-) Huzeyfe b. Yemân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki: Kıyamet kopmadan önce kendi devlet başkanınızı öldüreceksiniz ve birbirlerinize karşı kılıç çekeceksiniz, dünyanıza da kötü kimseler varîs olacaklar.” (İbn Mâce, Fiten: 11; Müslim, Fiten: 4) Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Ömer b. Ebû Amr’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: İyilikler Emredilip Kötülüklerden Sakındırılmak Gerekir
2326-) Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yere batırılan bir ordunun bahsedince Ümmü Seleme: “Belki o ordudan içersinde zorla oraya katılmış olanlar da vardır, deyince: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlar niyetlerine göre mahşer yerinde diriltileceklerdir” buyurdu. (Müslim, Fiten: 2; İbn Mâce, Fiten: 30) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. hadis aynı zamanda Nafi’ b. Cübeyr’den ve Âişe’den de rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Helak Edilen Toplumlarda Herkes Niyetine Göre Diriltileceklerdir
2327-) Tarık b. Şihâb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bayram hutbelerini namazdan önceye alan ilk kimse Mervan’dır. Bir adam kalkıp Mervan’a: Sünnete aykırı davrandın” dedi. Ey Falan kimse burada yapılanlar artık bırakıldı” dedi. Saîd dedi ki: Bu adam üzerine düşeni yapmıştır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle buyurduğunu işittim: “Her kim kötü bilinen bir şeyi görürse ona el atıp onu düzeltsin, buna gücü yetmez ise dili ile o kötülüğü düzeltmeye çalışsın buna da gücü yetmeyen ise kalbiyle bu işin kötü olduğunu bilsin ki bu durum imanın en zayıf şeklidir.” (Müslim, İman: 20) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kötülükleri El İle Ve Dil İle Değiştirmeye Çalışmalıyız
2328-) Numân b. Beşîr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah’ın çizdiği sınırlara riayet ederek İslam’ı yaşamaya dikkat gösterenlerle riyakarlık ve yağcılıkla Müslüman geçinenlerin durumu denizdeki bir geminin alt ve üst katını kur’a çekerek paylaşan insanların durumuna benzer. Bunlardan kimisine geminin alt kısmı kimine de üst kısmı düşer. Aşağıdakiler su almak için yukarı inip-çıkarlarken yukarıdakilerin üzerlerine su sıçrattılar. Bunun üzerine yukarıdakiler şöyle derler: “Yukarıya çıkarak bize eziyet etmenize müsaade etmeyeceğiz.” de şöyle derler: “Biz de geminin alt kısmından bir delik açarak suyumuzu oradan alırız.” üsttekiler, alttakileri yapacakları bu işten el çektirmezlerse hepsi birden boğulup ölürler, onlara engel olurlarsa hepsi birden kurtulurlar.” (Buhârî, Şerike: 6) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: İki Katlı Geminin Altındakiler Ve Üstündekilerin Durumu
2329-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “En üstün cihâd zâlim olup haksızlık yapan devlet idarecisine gerçeği söylemektir.” (İbn Mâce, Fiten: 5) Bu konuda Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: En Değerli Cihâd; Zâlim İdareciye Hak Söz Söylemektir
2330-) Habbab b. Eret (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir gün namaz kıldı ve o namazı uzattı. Bunun üzerine Ey Allah’ın Rasûlü bu güne kadar kılmadığın uzunlukta bir namaz kıldın dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Evet bu; korku ve ümid namazı idi. Bu namaz içerisinde ben Allah’tan üç şey istedim ikisini bana verdi; birini vermedi. Allah’tan ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini istedim bunu bana verdi. Düşman güçlerinin ümmetimin başına Mûsâllat olmamasını istedim, bunu da bana verdi. Üçüncü olarak da ümmetimin birbirine düşürülmemesini istedim bunu bana vermedi” dedi. (Müslim, Fiten: 5) Bu hadis hasen sahihtir. konuda Sa’d ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Peygamberimizin Ümmeti Hakkındaki Üç Dileği
2331-) Sevbân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Allah, yeryüzünü benim için katladı dürdü büktü bende yeryüzünün doğu ve batı her tarafını gördüm, ümmetimin hükümranlığı ve saltanatı benim için katlanan ve gösterilen yerlerine kadar ulaşacaktır. Bana iki hazine verildi biri sarı biri kırmızı Rabbimden ümmetimin umumî kıtlıkla helak etmemesini ve kendilerinden olmayıp onların köklerini kurutacak haricî (dış düşmanları onların başına Mûsâllat kılmamasını istedim. Rabbim ise şöyle buyurdu: “Ey Muhammed kesinlikle hüküm verdim bu hüküm geri çevrilip değiştirilmez, Ümmetin için sana şu müjdeyi veriyorum; onları genel bir kıtlıkla helak etmeyecek ve kendilerinden olmayan köklerini kurutacak bir düşman gücünü onların başına Mûsâllat kılmayacağım hatta ümmetine karşı dünyanın çeşitli bölgelerinden -veya çeşitli bölgeleri arasından- bir araya gelseler bile. Fakat sonunda onlar yani senin ümmetin birbirini kıracak ve birbirini esir edecektir.” (Müslim, Fiten: 5) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Peygamberimizin Ümmeti Hakkındaki Üç Dileği
2332-) Ümmü Mâlik el Behziyye (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir kargaşadan bahsetti ve onun yakın olduğunu söyledi. Bunun üzerine Ey Allah’ın Rasûlü! O kargaşalık döneminde insanların en hayırlısı kimdir? Dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Koyunlarıyla birlikte dağların başında olup davarlarının hakkını ödeyip Allah’a ibadet eden kişi ile atının dizginini eline almış kendisi düşmanını, düşmanı da kendisini ürküten kişi.” (İbn Mâce, Fiten: 13; Ebû Dâvûd, Fiten: 4) Bu konuda Ümmü Mübeşşîr, Ebû Saîd ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. Bu hadisi Leys b. ebî Selim, Tavûs’tan, Ümmü Mâlik el Behziyye’den rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kargaşalı Dönemlerde En Hayırlı Kimse Hangi Kimsedir?
2333-) Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Tüm Arap alemini çepeçevre kuşatacak olan bir fitne çıkacaktır. Bu kargaşada ölenler Cehennemliktir. Bu kargaşada dil kılıçtan daha keskin olacaktır.” (Ebû Dâvûd, Fiten: 3) Bu hadis garibtir. Muhammed b. İsmail’den işittim şöyle diyordu: “Ziyâd b. Siminkûş’un bu hadisten başka hadis rivâyet ettiğini bilmiyoruz.” Hammad b. Seleme bu hadisi Leys’den merfu olarak, Hammad b. Zeyd ise Leys’den mevkuf olarak rivâyet etmektedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Dil Kılıçlardan Keskin; Ne Zaman Olacaktır?
2334-) Huzeyfe b. Yemân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle aktarmıştır: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bize iki konudan bahsetmişti birini gördüm diğerini beklemekteyim; Emanetten bahsetmişti ki: Emanet; önceleri insanların kalblerinin derinliklerine indiğini sonra Kur’ân’ın inip emanet konusunu insanların Kur’ân’dan ve sünnetten öğrendiklerini haber verip emanetin kalkacağından bahsederek şöyle buyurdu: Kişi uykuya dalacak kalbinden emanet duygusu yok edilecek ve basit bir nokta gibi iz kalacaktır. Sonra yine uykuya dalacak bu sefer emanet duygusunun geri kalanı da yok edilerek, çok çalışanın elindeki nasır izi gibi hafif bir iz kalacaktır. Sanki ayağının üzerinde yuvarladığın ve derinin kabarmasına sebeb olan ateş parçasının meydana getirdiği iz gibi onu şişkin görürsün fakat içinde bozuk sudan başka hiçbirşey yoktur. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir çakıl taşı alarak ayağının üzerinden yuvarladı ve şöyle buyurdu: Sonra insanlar aralarında alışveriş edecekleri hemen hemen hiç kimsenin emaneti yerine getirmeyeceği bir güne geleceklerdir. Hatta filan oğullarında dürüst bir kişi vardır… denilecek yine kalbinde hardal tanesi kadar imanı olmayan kişilere ne bahadır bir insan, ne kibar, ne akıllı insan denilecektir. şöyle devam etti: Öyle zamanlarda yaşadım ki: O günlerde kiminle alışveriş ettiğime aldırmazdım. Müslüman ise o kişiyi dini dürüst olmaya sevkederdi. Yahudî ve Hıristiyan ise onunda başında bulunan devlet gücü ve otoritesi kötülük yapmasına engel olurdu. Ama bugün ise sizden şu birkaç kişiyle alışveriş yapabilmekteyim. (Buhârî, Rikak: 35; İbn Mâce: Fiten: 27) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Emanet Ve Güven İnsanlar Arasından Kalkacaktır
2335-) Ebû Vakîd el Leysî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hayber’e çıktığında yolda müşriklerin silahlarını astıklarını bir ağaç olan “Zat-ü envat” adı verilen bir ağaca uğradı. İnsanlar Ey Allah’ın Rasûlü! Dediler: Onların Zat-ü Envatı olduğu gibi bize de bir “Zat-ü envat” tayin et dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Sübhanallah dedi. Bu söz Mûsâ’nın kavminin Mûsâya söylediği: “…Ey Mûsâ bize O insanların taptıkları tanrıları gibi bir tanrı yap…” (Araf: 138) söze benzedi. Ben canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki: Sizler kendinizden önceki Yahudî ve Hıristiyanların yoluna mutlaka uyacaksınız.” (Müsned: 20892) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Vakîd Leysî’nin ismi Harîs b. Avf’tır. konuda Ebû Saîd’den ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Bir Gün; Yahudî Ve Hıristiyanların Yoluna Mutlaka Uyacaksınız
2336-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki: Yırtıcı hayvanlar insanlarla konuşmadan, kamçısının ucu ve ayakkabısının bağı kişiyle konuşmadan ve kişinin uyluğu kendisinden sonra ailesinin ne yaptığını haber vermeden kıyamet kopmayacaktır.” (Müsned: 11365) Bu konuda; Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garib olup, bu hadisi sadece Kâsım b. Fadl’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. b. Fadl; Hadisçiler yanında güvenilir ve sağlam bir kimsedir. Yahya b. Saîd el Kattan ve Abdurrahman b. Mehdî onun güvenilir bir kimse olduğunu kaydetmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamete Yakın Neler Konuşacaktır
2337-) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında ay ikiye bölünmüştü de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: “Şâhid olunuz.” (Müslim, Sıfat-ül Münafıkîn: 8) Bu konuda İbn Mes’ûd, Enes ve Cübeyr b. Mut’ım’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Ay; İkiye Bölünmüştü
2338-) Huzeyfe b. Üseyd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Biz aramızda kıyameti müzakere ederken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üst kattan bize baktı ve şöyle buyurdu: “On alamet görülmeden kıyamet kopmayacaktır;

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamet Alametlerinden Yere Batma Olayları Nasıl Olacak?
2339-) Mahmûd b. Gaylân, Vekî’ vasıtasıyla Sûfyân’dan ve Furat’tan bu hadisin bir benzerini rivâyet edip ilave olarak “Duman” dedi.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamet Alametlerinden Yere Batma Olayları Nasıl Olacak?
2340-) Hennâd, Ebû’l Ahvas vasıtasıyla Furat el Kazzaz’dan bu hadisi Sûfyân’dan Vekî’in rivâyetine benzer şekilde rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamet Alametlerinden Yere Batma Olayları Nasıl Olacak?
2341-) Mahmûd b. Gaylân, Ebû Dâvûd et Tayalisî vasıtasıyla Şu’be ve Mes’ûdî’den ki bu ikisi Furat el Kazzaz’dan işitmişlerdir. Abdurrahman’ın Sûfyân’dan ve Furat’tan rivâyeti gibi rivâyet etmişler ve ilave olarak “Deccâl ve Duman” demişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamet Alametlerinden Yere Batma Olayları Nasıl Olacak?
2342-) Ebû Mûsâ Muhammed b. Müsenna; Ebûn Numân el Hakem b. Abdullah el Iclî vasıtasıyla Şu’be’den, Furat’dan, Ebû Dâvûd’un, Şu’be’den rivâyeti gibi rivâyet ederek şu ilaveyi yapmışlardır: “Onuncusu ise ya onları denize dökecek olan bir rüzgar veya Meryem oğlu Îsa’nın inişidir.” Bu konuda Ali, Ebû Hüreyre, Ümmü Seleme ve Safiye b. Huyey’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamet Alametlerinden Yere Batma Olayları Nasıl Olacak?
2343-) Safiyye (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: İnsanlar bu beyt’e; Ka’be’ye karşı savaşmaya devam edecekler… Hatta bir ordu savaşmak üzere yola çıkacak çöle veya bu beldenin çölüne geldiklerinde öndekiler arkadakiler ve ortadakiler hepsi yerin dibine batırılacak hiçbiri kurtulamayacaktır. Bunun üzerine Ey Allah’ın Rasûlü! O orduya istemeyerek katılanların durumu ne olacak? Dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Onlar niyetlerine göre diriltileceklerdir” buyurdu. (Müslim, Fiten: 2) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamet Alametlerinden Yere Batma Olayları Nasıl Olacak?
2344-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bu ümmetin kıyamete yakın zamanlarda topluca yere batma, kılık değiştirilme ve patlamalar meydana gelecektir.” diyor ki: Ey Allah’ın Rasûlü! Aramızda Salih insanlar olduğu halde yine helak olur gider miyiz? Dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), “Evet çirkin durumlar ortaya çıktığı vakit” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Âişe’nin bu hadisi garibtir. Sadece bu şekliyle bilinir. Abdullah b. Ömer’in hafızası yönünde; Yahya b. Saîd söz etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kıyamet Alametlerinden Yere Batma Olayları Nasıl Olacak?
2345-) Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Güneş battığı bir sırada mescide girdim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), oturuyordu, Ey Ebû Zerr buyurdu: Şu güneş nereye gidiyor biliyor musun? Ben de: Allah ve Rasûlü en iyisini bilir dedim. Bunun üzerine buyurdular ki: Secde etmek için izin almaya gidiyor ve kendisine izin veriliyor, ve sanki günlerden bir gün geldiğin yerden doğ denilecek bunun üzerine güneş battığı yerden doğacaktır. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Yasin sûresinin 38. ayetini okudu: “… O da kendine ait bir yörüngede akıp gider…” Bu okuyuş şekli Abdullah b. Mes’ûd’un okuyuş şeklidir. (Müslim, Fiten: 13; İbn Mâce, Fiten: 32) Bu konuda Safvân b. Assâl, Huzeyfe b. Esîd, Enes ve Ebû Mûsâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Güneş Batıdan Doğacak Mı?
2346-) Zeyneb binti Cahş (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir gün yüzü kızarmış olarak ve üç kere “lailahe illallah” diyerek uykudan uyandı ve şöyle dedi: Yaklaşan bir bela yüzünden Arapların vay haline… Bu gün Yec’üc ve Mec’üc seddinden şu kadar delik açıldı buyurdu ve başparmağı ile şehâdet parmağı daire şeklinde bağladı. Zeyneb dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! Aramızda Salih kişiler olduğu halde helak olur muyuz? Dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Evet çirkin haller çoğalırsa” buyurdular. (Müslim, Fiten: 1; İbn Mâce, Fiten: 13) Bu hadis hasen sahihtir. Sûfyân bu hadisin ceyyid=sağlam olduğunu söylemiştir. Ali b. el Medînî ve hadis hafızlarından pek çok kimse Sûfyân b. Uyeyne’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. diyor ki: Sûfyân b. Uyeyne diyor ki: Zührî’den yapılan rivâyette bu hadisin senedinde dört kadını ezberledim; Zeyneb binti ebî Seleme ve Habibe ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in besleyip büyüttüğü kimselerdir. Ümmü Habibe ve Zeyneb binti Cahş ise Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarındandır. şekilde Ma’mer ve başkaları bu hadisi Zührî’den rivâyet etmiş olup “Habibe’den” dememişlerdir. Uyeyne’nin bazı arkadaşları bu hadisi İbn Uyeyne’den rivâyet ederek “Ümmü Habibe’yi” zikretmemişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Ye’cûc Ve Me’cûc Ne Zaman Çıkacaktır
2347-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyamete yakın zamanlarda yaşları genç hayalleri bozuk bazı kimseler çıkacak bunlar Kur’ân okuyacaklar fakat okudukları Kur’ân köprücük kemiklerinden aşağı geçmeyecektir. İnsanların en hayırlısı olan Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sözlerini söyleyecekler fakat okun yaydan çıktığı gibi İslam dininden çıkacaklardır.” (Dârimî, Fiten: 22) Bu konuda Ali, Ebû Saîd ve Ebû Zerr’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. hadisten başka rivâyet edilen hadislerde Kur’ân okuyup okudukları Kur’ân’ın köprücük kemiklerinden öteye geçmeyeceği kimselerin özelliklerinden bahsedilir ki bunlar Harûralı ve diğer Hârîcîlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kur’ân Okuduğu Halde Dinden Çıkacak Olanlar Kimlerdir?
2348-) Üseyd b. Hudayr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Ensâr’dan bir adam Ey Allah’ın Rasûlü dedi. Falan kimseye devlet işlerinden görev verdin bana vermedin dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Siz tercihli (torpilli) işleri benden sonra göreceksiniz; havuz başında benimle buluşuncaya kadar sabredin.” (İbn Mâce, Fiten: 21; Buhârî, Fiten: 2) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Torpilli İşler Kıyamete Yakın Çoğalacak Mı?
2349-) Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sizler benden sonra torpilli işler ve yadırgayacağınız bir takım işler göreceksiniz Ashab: Bize ne yapmamızı emredersin? Dediler. Buyurdular ki: Onlara haklarını verin kendinize ait olanı ise Allah’tan isteyin.” (Buhârî, Fiten: 2; İbn Mâce, Fiten: 21) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Torpilli İşler Kıyamete Yakın Çoğalacak Mı?
2350-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir gün ikindi namazını ilk vaktinde kıldırıp sonra kalkıp konuşmaya başladı. Kıyamete kadar olacak şeylerden bildirmedik hiçbir şey bırakmadı. Bu haber verdiği şeyleri ezberleyen ezberledi unutan unuttu. Söyledikleri arasında şunlar vardı: Dünya yemyeşil çekici ve tatlıdır, Allah sizi dünyaya kendi sistemini yürütesiniz diye halife olarak göndermiştir ve ne yapacağınızı görmektedir. Dünyaya karşı kadınlara karşı dikkatli olun bu iki şey sizi Allah’ın yolundan ayırabilir. Söyledikleri şeyler arasında ayrıca şunlarda vardı: Dikkat edin! Hakkı bilen kişinin söylemesine engel olan şey insanlardan korkusu olmamalıdır. Saîd ağladı ve şöyle dedi: Vallahi bazı şeyler gördüğümüz halde gerçekleri söylemekten korktuk. arasında şunlar da vardı. Dikkat edin! Her zulüm ve haksızlık yapan kimse için kıyamette yaptığı haksızlık oranına göre bir sancak dikilecektir. Devlet başkanının zulüm ve haksızlığından daha büyük zulüm ve haksızlık olamaz. Onun sancağı ise arkasına saplanıp dikilecektir. O günkü ezberlediklerimiz arasında şunlarda vardı: Dikkat edin! Ademoğlu değişik tabakalarda yaratılmıştır. Onlardan kimi mü’min olarak doğar mü’min olarak yaşar ve mü’min olarak ölür. Bir kısmı ise kafir doğar kafir yaşar ve kafir olarak ölür. Bir kısmı ise mü’min doğar mü’min olarak yaşar ve kafir olarak ölür. bir kısmı kafir doğar, kafir yaşar ve mü’min olarak ölür. Dikkat edin insanlardan kimileri geç gazâblanıp öfkeden çabucak döner kimileri ise çabucak gazâblanıp çabucak öfkesinden döner hepsi birbirine karşı bir ibrettir. Dikkat edin! Onlardan kimileri de çabucak gazaba gelip gazabının dinmesi gecikir. Dikkat edin! Bunlar içerisinde en hayırlı olanı geç gazâblanıp çabucak öfkesini yenendir. Dikkat edin bunlar içerisinde en şerli olan çabucak gazâblanan ve öfkesini geç yenen kimsedir. Dikkatli olun! İnsanlar arasında kimileride vardır ki vermesi de istemesi de güzeldir. Yine bu insanlardan bir kısmı da vardır ki istemesi güzel ödemesi kötüdür. Yine bazıları da ödemesi güzel, istemesi kötüdür. Bunların hepsi birer ibrettir. Dikkat edin! Onlar arasında istemesi de vermesi de kötü olanlar vardır. Gözünüzü açın onların en iyileri istemesi de vermesi de güzel olandır. Onların en kötüleri ise istemesi de vermesi de kötü olandır. Uyanık olun! Gazâb insanın kalbindeki bir kor parçası gibidir. Bu halde insanı görmez misiniz, gözleri kızarır boyun damarları şişer. Her kim böyle bir durumla karşı karşıya kalırsa sırt üstü toprağa yatsın. Ebû Saîd dedi ki: Batmak üzere olan güneşe bakıyorduk batıp gitti mi diye; bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Dikkat edin! Dünyanın geçirdiği ömre karşılık kalan ömrü şu günümüzün geçen zamanına karşılık kalan kadardır yani güneş batmak üzeredir. Yani kıyamette çok yakındır.” (İbn Mâce, Fiten: 18) Bu konuda Huzeyfe, Ebû Meryem, Ebû Zeyd b. Ahtab ve Muğîre b. Şu’be’den de hadis rivâyet edilmiştir. Hepsi de kıyamet kopuncaya kadar meydana gelecek olaylardan bahsetmişlerdir. hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Dünyanın Ömrü Ne Kadardır?
2351-) Muaviye b. Kurre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Şam halkı bozulunca sizin orada bulunmanızda hayır yoktur. Ümmetimden bir gurup Allah’ın yardımı ile gâlibiyeti sürdürecek kıyamet kopuncaya kadar onlara karşı koyanlar onlara hiçbir zarar veremeyeceklerdir.” (İbn Mâce, Mukaddime: 1) b. İsmail ve Ali b. el Medînî der ki: “Bunlar hadisle uğraşan kimselerdir.” Bu konuda Abdullah b. Havle, İbn Ömer, Zeyd b. Sabit ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Şam Halkı Bozulacak Mı?
2352-) Ahmed b. Menî’, YezÎd b. Harun vasıtasıyla Behz b. Hakîm’den babasından ve dedesinden aktararak şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Böyle bir durumda bana nereyi tavsiye edersiniz? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de işte şurayı diyerek Şam tarafına işaret etti.” Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Şam Halkı Bozulacak Mı?
2353-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra kafirlere benzeyip birbirinizin boynunu vurmayan.”(Müslim, İman: 29) Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Cerir, İbn Ömer, Kürz b. Alkame, Vâil’e ve Sunabihî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Müslümanlar Birbirlerini Öldürecekler Mi?
2354-) Sa’d b. ebî Vakkâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre; Osman b. Affân’ın öldürülmesiyle sonuçlanan karışıklıkta şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle söylediğine şâhidlik yaparım: “Öyle bir karışıklık çıkacak ki oturan kimse ayakta olandan daha hayırlı olacaktır. Ayakta olan yürüyenden daha hayırlı durumda olacaktır. Yürüyen ise koşan kimselerden daha hayırlı konumda olacaktır.” Saîd şöyle dedi: Ey Allah’ın Rasûlü! Evime girip beni öldürmek için elini uzatana ne dersin? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Adem’in oğlu Habil gibi ol.” (Müsned: 1369) Bu konuda Ebû Hüreyre, Habbab b. Eret, Ebû Bekre, İbn Mes’ûd, Ebû Vakîd, Ebû Mûsâ ve Hareşe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir. Bazıları bu hadisi Leys b. Sa’d’tan rivâyet ederek hadisin senedine bir kişi ilave etmişlerdir. Bu hadis Sa’d tarafından değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Büyük Kargaşalar Çıktığında Kim Kimden Daha Hayırlı Olacak?
2355-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Karanlık gecelerin parçaları gibi olan karışıklıklar gelmezden önce hayırlı amellere koşun. O günler gelince kişi mümin olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlar kimileride mümin olarak akşamlayıp kafir olarak sabaha çıkarlar. O gün insanlar dinlerini dünyalık karşılığında satacaklardır.” (Müslim, İman: 29; Ebû Dâvûd, Fiten: 1) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Karanlık Geceler Gibi Karışıklıklarda Olacak Mı?
2356-) Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gece uykusundan uyandı ve şöyle buyurdu: “Sübhanallah! Bu gece nice karışıklıklar fitneler ve nice hazineler indi fakat odalarında yatmakta olup bunlardan haberi olmayanları kim uyandıracak? Dünyada nice giysisi olanlar var ki ahirette çıplaktırlar.” (Buhârî, İlim: 27) hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Karanlık Geceler Gibi Karışıklıklarda Olacak Mı?
2357-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyamete yakın karanlık gecenin parçaları gibi karışıklıklar ortaya çıkacaktır. O karışıklıklar içinde kişi mü’min olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlayacaktır ve kimileride akşama mü’min olarak çıkıp sabaha kafir olarak çıkacaktır. Bazı kimseler dinlerini dünyalık karşılığında satacaklardır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Ebû Hüreyre, Cündüp, Numân b. Beşîr, Ebû Mûsâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Karanlık Geceler Gibi Karışıklıklarda Olacak Mı?
2358-) Hasan el Basrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Kişi mü’min olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlar, mü’min olarak akşamlayıp kafir olarak sabahlar.” Hakkında şöyle derdi: “Kişi kardeşinin canı malı ve ırzını haram kabul ederek sabahlayıp, akşama mübah sayar hale gelir. Yine mü’min kardeşinin canı malı ve ırzını haram kabul ederek akşamlayıp sabaha mübah sayar halde çıkar.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Karanlık Geceler Gibi Karışıklıklarda Olacak Mı?
2359-) Vâil b. Hucr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kimse Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şöyle sorarken işittim: “Başımızda bizim haklarımızı vermeyen fakat kendi haklarını bizden isteyen devlet adamları bulunursa bu konuda ne dersiniz?” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Namaz kılıp Müslüman oldukları sürece onları dinleyin ve itâat edin herkes kendi işinden dolayı sorumludur.” (Müslim, Imara: 16) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Karanlık Geceler Gibi Karışıklıklarda Olacak Mı?
2360-) Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Önünüzde öyle günler gelecek ki o günlerde ilim ortadan kalkmış olacak ve herç çoğalacaktır.” Ashab: “Ey Allah’ın Rasûlü! Herç nedir?” Buyurdular ki: “Öldürme hadiseleridir.” (İbn Mâce, Fiten: 26; Dârimî, Mukaddime: 26) Bu konuda Ebû Hüreyre, Hâlid b. Velid, Ma’kıl b. Yesâr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: İlim Yok Olup Kanlı Hadiseler Çoğalacak Mı?
2361-) Ma’kıl b. Yesâr (radıyallahü anh)’den merfu olarak rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Herc=Karışıklık anarşi ve terör zamanlarında kulluk yapabilmek bana hicret etmek gibi zordur.” (Müslim, Fiten: 26) Bu hadis sahih garib olup Hammad b. Zeyd’in Mualla’dan rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: İlim Yok Olup Kanlı Hadiseler Çoğalacak Mı?
2362-) Sevbân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ümmetimin arasında meselelerin halledilmesi için kılıç ortaya konulduğunda kıyamete kadar bir daha kaldırılmayacaktır.” (Müslim, Fiten: 4) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Kılıçlar Ne Zaman Bırakılacak?
2363-) Ühbân b. Zayfî el Gıfârî’nin kızı Udeyse (radıyallahü anha)’dan rivâyet edilmiştir. Ali b. ebî Tâlib babama gelerek kendisiyle beraber çıkmasını istedi babam ona dedi ki: Benim dostum ve senin amcaoğlun Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): İnsanlar ayrılığa düştükleri zaman odundan bir kılıç edinmemi bana tavsiye etmişti. Bende bunu edinmiş durumdayım. Eğer istersen o kılıcı alarak seninle birlikte çıkarım. Udeyse: Bu söz üzerine “Babamı bıraktı” dedi. (İbn Mâce, Fiten: 31) Bu konuda Muhammed b. Mesleme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Abdullah b. Ubeyd’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 9: Fiten (kargaşalıklar)
Konu: Karışıklık Zamanlarında Tahtadan Kılıç Edinmeli Miyiz?