Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı
30-)
Hassân b. Bilâl (radıyallahü anh), Ammâr’dan aynı hadisi rivâyet etmiştir. (İbn Mâce, Tahara: 50) Bu konuda Osman, Âişe, Ümmü Seleme, Enes, İbn ebi Evfâ ve Ebû Eyyûb’tan da rivâyet vardır. İshâk b. Mansûr’dan işittim şöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel ve İbn Uyeyne şöyle demişlerdir. “Abdulkerim, sakal aralarına su geçirme hadisini Hassân b. Bilâl’dan işitmemiştir.” b. İsmail: Bu konuda rivâyet edilen en sahih hadis Âmir b. Şakîk’ın, Ebû Vâil ve Osman’dan rivâyet ettiği hadistir. Sahabe ve tabiin alimlerinin çoğunluğu sakal aralarına su geçirilmesi kanaatindedirler. Şâfii de aynı görüştedir. b. Hanbel: Sakal arasına su geçirmeyi unutanın abdesti caizdir. Unutarak ve tevil ederek terk ederse abdesti caizdir, bile bile terk ederse abdesti iade eder.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Sakal Aralarına Su Geçirmek
31-)
Osman b. Affân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sakallarının arasına abdest suyunu geçirirdi.” (İbn Mâce, Tahara: 50) Bu hadis hasen sahihtir demiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Sakal Aralarına Su Geçirmek
32-)
Abdullah b. Zeyd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), başını iki eliyle önden arkaya doğru meshetti elini ileri geri hareket ettirerek ilk başladığı yere geri getirdi, sonra da ayaklarını yıkadı.” (Buhârî, Vudu: 40; İbn Mâce, Tahara: 51) Bu konuda Muaviye, Mikdam b. Ma’dikerib ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Abdullah b. Zeyd’in bu hadisi bu konudaki en sağlam ve en güzel olanıdır. Şâfii, Ahmed ve İshâk’da bu görüştedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Başı Önden Arkaya Doğru Meshetmek
33-)
Muavviz b. Afrâ (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir defasında önden arkaya, arkadan öne olmak üzere başını iki sefer meshetti. İki kulağının da hem içini hem de dışını meshetti.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 51; İbn Mâce, Tahara: 51) Bu hadis hasen bir hadistir. Abdullah b. Zeyd’in hadisi ise bu konuda sened yönünden daha güzel ve iyi olanıdır. Kûfeliler uygulamalarını bu hadisle yapmışlardır. Vekî’ b. Cerrâh’da onlardan biridir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Başı Meshetmeye Arka Taraftan Başlamak
34-)
Muavviz b. Afrâ (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre, O bir sefer Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i abdest alırken gördü ve şöyle dedi: “Ön ve arka kısımlarıyla başını şakaklarıyla kulaklarını bir sefer meshetti.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 60; İbn Mâce, Tahara: 51) Bu konuda Ali ve Talha b. Mûsârrıf’ın dedesinden de hadis rivâyet edilmiştir. Rübeyyi’ hadisi hasen sahihtir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den başka bir yoldan “Başını bir kere meshetti” rivâyeti de gelmiştir. Sahabe ve tabiin dönemindeki ilim ehli, uygulamalarını bu hadisle yapmışlardır. Cafer b. Muhammed, Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed, İshâk başın bir sefer meshedilmesinden yanadır. b. Mansur el Mekkî anlatmıştır: Sûfyân b. Uyeyne’den işittim şöyle demiştir: Cafer b. Muhammed’e başı mesh yapma konusunda, “Bir kere kafi gelir mi?” dedim. “Evet vallahi yeterlidir” dedi.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Başı Bir Sefer Meshetmek
35-)
Abdullah b. Zeyd (radıyallahü anh)’den aktarılmıştır: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in abdest aldığını, başını ellerinin artığı olmayan, yeni aldığı bir su ile meshettiğini görmüştür.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 51; Nesâî, Tahara: 82) hadis hasen sahihtir. Lehîa bu hadisi Habban b. Vâsi’den, babasından ve Abdullah b. Zeyd’den rivâyet ederek şöyle dedi. “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) abdest aldı ve başını, ellerinin artığı olmayan başka bir su ile meshetti.” b. el Hâris’in Habban’dan rivâyeti daha sahihtir. Çünkü bu hadis Abdullah b. Zeyd ve başkalarından değişik yollarla şu şekilde: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) başını meshetmek için yeniden su aldı.” Rivâyet edilmiştir. İlim ehlinin çoğunluğu; başın meshedilmesi için yeniden su alınması görüşündedirler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Başı Meshetmek İçin Yeniden Su Almak
36-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), başını, kulakların içini ve dışını meshetti.” (Nesâî, Tahara: 84; Ebû Dâvûd, Tahara; 51) Bu konuda Rubeyyi’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu, İbn Abbâs hadisi, hasen sahihtir. İlim ehlinin çoğunluğunun görüşü: “Kulakların içten ve dıştan meshedilmesi gerektiği” şeklindedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Kulakların İçini Ve Dışını Meshetmek
37-)
Ebû Ümâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, demiştir ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), abdest aldı yüzünü ve ellerini üçer kere yıkadı, başını meshederek dedi ki: “Kulaklar başın meshine dahildir.” (İbn Mâce, Tahara: 53; Ebû Dâvûd, Tahara: 51) Kuteybe ve Hammad dediler ki: “Kulaklar başın meshine dahildir” sözü: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sözünden mi yoksa Ebû Ümâme’nin sözünden mi olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir, isnadı pek sağlam değildir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabı ve tabiinden ilim ehlinin uygulamaları bu hadise göredir, kulaklar başın meshine dahildir. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk’ın görüşü de budur. ilim ehline göre: Kulakların ön tarafı, yüzden; arka tarafı ise, baştan sayılır. diyor ki: Kulakların ön tarafını yüzümü yıkarken meshetmeyi, tercih ederim. şöyle diyor: Kulakların tamamen meshedilmesi sünnet olup elin artığı su ile değil yeni su ile meshedilmelidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Kulakların Başın Meshedilmesinden Sayılması
38-)
Lakît b. Sabire (radıyallahü anh)’nın babasından rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Abdest aldığın da parmak aralarına suyu geçirmeye çalış.” (Nesâî, Tahara: 92; İbn Mâce, Tahara: 54) Bu konuda İbn Abbâs, Müstevrid b. Şeddâd el Fihrî ve Ebû Eyyûb el Ensârî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir demiştir. İlim sahipleri uygulamalarını bu hadise göre yapmış olup, abdestte ayak parmakları arasına mutlaka su geçirilmelidir demişlerdir. Ahmed ve İshâk’da aynı görüştedirler. İshâk der ki: “Abdestte el ve ayak parmaklarının arasına su geçirilmeye çalışılmalıdır.” Hadisin râvîlerinden Ebû Haşim’in adı: İsmail b. Kesir el Mekkî’dir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Parmak Aralarına Su Geçirmek
39-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Abdest aldığında el ve ayak parmaklarının arasına su geçirmeye çalış.” (İbn Mâce, Tahara: 55; Nesâî, Tahara: 93) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Parmak Aralarına Su Geçirmek
40-)
Müstevrid b. Şeddâd el Fihrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i abdest alırken serçe parmağı ile her iki ayak parmaklarının arasını ovuşturduğunu gördüm.” (İbn Mâce, Tahara: 54; Nesâî, Tahara: 92) Bu hadis hasen garibtir. Bunu sadece İbn’ü Lehia’nın rivâyetinden bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Parmak Aralarına Su Geçirmek
41-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Abdest alırken yıkanmayıp kuru bırakılan ökçelere ateşten azâb olsun.” (İbn Mâce, Tahara: 55; Nesâî, Tahara: 89) konuda: Abdullah b. Amr, Âişe, Câbir, Cez’in, Zübeydi’nin oğlu Abdullah b. el Hâris, Muaykıb, Hâlid b. Velid, Şurahbil b. Hasene, Amr b. As, Yezîd b. Sûfyân’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu, Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den: “Abdest alırken yıkanmayıp kuru bırakılan ayak içleri ve topuklara ateşten azâb olsun.” Şeklinde de hadis rivâyet olunmuştur. hadisten anlaşılan şudur: Çorap ve mest giyilmeksizin çıplak ayaklara mesh yapmak caiz değildir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdestte Yıkanmayan Ökçelere Ateşten Azâb Olsun!
42-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tüm organlarını birer defa yıkayarak abdest aldı.” (İbn Mâce, Tahara: 45; Buhârî, Vudu: 23) Bu konuda Ömer, Câbir, Büreyde, Rafi’ ve İbn Fakih’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu, İbn Abbâs hadisi bu konudaki rivâyetlerin en güzel ve sahih olanıdır. Rişdîn b. Sâ’d ve başkaları bu hadisi Dahhâk b. Şurahbil, Zeyd b. Esleme’nin babasından ve Ömer b. Hattâb’tan: “Abdest organlarını tek tek yıkayarak abdest aldı” diye rivâyet edilmiştir. Bu hadis pek sağlam değildir. Sahih olan rivâyet: İbn’ü Aclan, Hişâm b. Sa’d, Sûfyân es Sevrî, Abdulaziz b. Muhammed, Zeyd b. Eslem, Atâ b. Yesâr ve İbn Abbâs’tan yapılan rivâyettir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdest Alırken Organları Birer Defa Yıkamak
43-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), tüm organlarını ikişer sefer yıkayarak abdest aldı.” (İbn Mâce, Tahara: 47; Ebû Dâvûd, Tahara: 53) Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece İbn Sevbân’ın Abdullah b. el Fadl’dan rivâyetiyle bilmekteyiz. Bunun da isnadı hasen sahihtir. Hemmâm, Âmir el Ahvel’den, Atâ’dan ve Ebû Hüreyre’den “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üçer kere abdest organlarını yıkayarak abdest aldı” diye rivâyet etmektedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdest Alırken Organları İkişer Defa Yıkamak
44-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tüm organlarını üçer kere yıkayarak abdest aldı.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 52, İbn Mâce, Tahara: 46) Bu konuda Osman, Âişe, Rübeyyi’, İbn Ömer, Ebû Ümâme, Ebû Rafi’, Abdullah b. Amr, Muaviye, Ebû Hüreyre, Câbir, Abdullah b. Zeyd ve Übey b. Ka’b’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Ali’nin hadisi bu konuda en güzel ve sahih olanıdır. Çünkü bu hadis Hz. Ali’den, pek çok kişilerden rivâyet edilmiştir. İlim sahiplerinin uygulamaları bu hadise göredir. Abdest organlarını tek yıkamak caizdir ve yeterlidir. İki kere yıkamak caizdir ve yeterlidir. İki kere yıkamak daha değerlidir. Üç kere yıkamak daha değerlidir, bundan başkası olmaz. Mübârek: Abdeste organları üçer seferden fazla yıkayanın günahkâr olacağını söyleyemem. ve İshâk: “Vesveseli ve hasta kimseler üçten fazla yapabilir” derler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdest Organlarını Üçer Defa Yıkamak
45-)
Sabit b. ebî Saffiye (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, demiştir ki: Ebû Cafer’e, Câbir sana: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in abdest organlarını birer, ikişer ve üçer kere yıkayarak abdest aldığını aktardı mı?” diye sordum. “Evet” dedi. (İbn Mâce, Tahara: 45)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdest Organlarını Birer, İkişer Ve Üçer Defa Yıkamak
46-)
Tirmizî: Vekî’, bu hadisi Sabit b. Ebû Safiyye’den rivâyet ederek şöyle demiştir: Ebû Cafer’e; “Câbir sana Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in abdest organlarını birer kere yıkayarak abdest aldığını aktardı mı?” dedim. “Evet” dedi. (İbn Mâce, Tahara: 45) bu şekilde bize Hennâd ve Kuteybe aktardılar ve bu hadisi bize Vekî’, Sabit b. Safiyye’den bize aktarmıştır, dediler. Bu hadis Şerik’in hadisinden daha sahihtir, çünkü bundan başka yollarla da rivâyet edilmiştir. Vekî’ rivâyetine benzer Sabit’den aktarılmıştır. ise hadis rivâyetinde çok yanlış yapan biridir. Sabit b. ebî Safiyye’nin ismi ise, Ebû Hamza es Sümâlî’dir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdest Organlarını Birer, İkişer Ve Üçer Defa Yıkamak
47-)
Abdullah b. Zeyd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), abdest aldı: Yüzünü, üç kere; kollarını, ikişer kere yıkayıp; başını meshetti ve ayaklarını da ikişer defa yıkadı.” (Buhârî, Vudu: 154; İbn Mâce Tahara: 45; Nesâî, Taharat: 65) Bu hadis hasen sahihtir demiştir. Başka hadislerde Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in abdest organlarından kimini bir kere, kimini üç kere yıkayarak abdest aldığı zikredilmiştir. kısım ilim sahibi, böyle yapmaya ruhsat vermiştir. Abdest organlarının bir kısmını üç, bir kısmını iki, bir kısmını da tek sefer yıkamakta bir sakınca görmemişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdest Alırken Bazı Organları İki Bazılarını Üçer Kere Yıkamak
48-)
Ebû Hayye (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali’yi gördüm abdest aldı ellerini tertemiz yıkadı. Sonra ağzına üç sefer su verdi; üç seferde burnuna su verdi; yüzünü de üç sefer yıkadı; kollarını da üç defa yıkadı; başını bir sefer meshetti; ayaklarını topuklarına kadar yıkadı sonra kalkıp abdestten artan suyu ayakta olduğu halde içti ve şöyle dedi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in abdestinin nasıl olduğunu size göstermek istedim.” (Buhârî, Vudu’: 25; İbn Mâce, Tahara: 46) Bu konuda Osman, Abdullah b. Zeyd, İbn Abbâs, Abdullah b. Amr, Rübeyyi’, Abdullah b. Üneys ve Âişe’den hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Nasıl Abdest Alırdı?
49-)
Abdi Hayr (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, Ebû Hayye’nin, Ali’den rivâyet ettiği hadisi aynen aktarıp, sonunda: “Abdestini bitirince abdestten artan sudan avucuyle alır ve içerdi” demiştir. (İbn Mâce, Tahara: 45; Buhârî, Vudu’: 25) Bu Ali (radıyallahü anh) hadisini; Ebû İshâk el Hemedanî, Ebû Hayye, Abdulhayr ve el Hâris’den her biri vasıtasıyla rivâyet etmiştir. b. Kudâme ve başkaları Hâlid b. Alkame’den ve Abdi Hayr’den, Ali (radıyallahü anh)’den uzunca rivâyet etmişlerdir. Bu hadis hasen sahihtir. Şu’be bu hadisi Hâlid b. Alkame’den rivâyet etmiştir. Fakat rivâyet ettiği kişinin ve babasının isminde hata ederek şöyle demiştir: “Mâlik b. Urfuta” Abdihayr’den ve Ali’den. Ebû Avâne’de; Hâlid b. Alkame’den, Abdihayr’den ve Ali’den rivâyet etmiştir. Şu’be rivâyeti gibi “Mâlik b. Urfuta” dan da yine aynı rivâyet yapılmış olup bu ismin doğrusu: “Hâlid b. Alkame’dir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Nasıl Abdest Alırdı?
50-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cibril bana geldi ve Ya Muhammed! Abdest aldığında (vesveseyi önlemek için elbisenin ön tarafına) su serp” dedi. (İbn Mâce, Tahara: 58) Bu hadis gariptir. Buhârî’den işittim dedi ki: Hasen İbn Alî el Haşimî’nin hadisleri pek kabul edilmez. Bu konuda Ebû’l Hakem b. Sûfyân, İbn Abbâs, Zeyd b. Hârise, Ebû Saîd el Hudrî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadiste görüldüğü gibi bazı hadisçiler Sûfyân b. Hakem derken bazıları da Hakem b. Sûfyân diyerek karışıklığa düşmüşlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdestten Sonra Elbisenin Eteğine Su Serpmek
51-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın günahları ne ile sildiğini ve dereceleri ne ile yükselttiğini size haber vereyim mi?” Sahabîler: “Evet Ya Rasûlüllah!” dediler. Buyurdu ki: “Her türlü zorluklara rağmen abdesti en güzel şekliyle almak, mescidlere namaz kılmak için giderken adımları çoğaltmak, bir namazdan sonra diğer namazı kılmak için büyük bir arzuyla beklemek. İşte tüm bunlar, sizin ibâdetler konusunda en büyük cihadınızdır.” (Müslim, Tahara:14; İbn Mâce, Tahara: 58)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Her Durumda Abdesti En Güzel Şekliyle Almak
52-)
Kuteybe (radıyallahü anh), aynı hadisin bir benzerini Abdulaziz b. Muhammed’den ve el A’lâ’dan naklederek şu ilaveyi yapmıştır: “İşte ribât’ınız budur, işte ribât’ınız budur, işte ribât’ınız budur.” (Müslim, Tahara: 14; Nesâî, Tahara: 107) Bu konuda Ali, Abdullah b. Amr, İbn Abbâs, Abîde (Ubeyde de denilir) b. Ömer, Âişe, Abdurrahman b. Âiş el Hadremî ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre’nin bu konudaki hadisi hasen sahihtir. A’lâ b. Abdurrahman; Yakup el Cühenî el Hurakî’nin oğludur ve hadisçiler yanında güvenilen biridir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Her Durumda Abdesti En Güzel Şekliyle Almak
53-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir havlusu vardı; abdestten sonra onunla kurulanırdı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu Âişe (radıyallahü anha)’nın hadisi pek sağlam değildir. Çünkü; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu konuda sıhhatli bir şey yoktur. Hadisin râvîlerinden, Ebû Muâz’a: “Süleyman b. Erkâm” denilir ki, hadisçiler tarafından zayıf sayılır. Yine bu konuda Muâz b. Cebel’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdestten Sonra Havlu Kullanmak
54-)
Muâz b. Cebel (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i abdest alırken gördüm yüzünün ıslaklığını elbisesinin ucuyla kuruladı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir, sened yönünden zayıftır. Rişdîn b. Sa’d ve Abdurrahman b. Ziyâd b. En’um el Afrikıyyu’nun, hadis konusunda zayıf oldukları tesbit edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dönemi ve sonraki dönem olan Tabiin alimlerinden bir kesim havlu ile kurulanmaya izin vermişlerdir. hoş karşılamayanlar ise: “Abdest sevap yönünden tartılacaktır.” sözünden dolayı bu kanaate varmışlardır, bu da Saîd b. Müseyyeb ve Zührî’den rivâyet edilmektedir. b. Humeyd er Razi’den rivâyet ederek şöyle demiştir: Ali b. Mûcâhid bana rivâyet etti, “bana göre o güvenilir biridir” O da, Zuhrî’den aktardığına göre, Zuhrî şöyle demiştir: “Abdestten sonra kurulanmanın hoş görülmeyişi abdest sevap yönünden tartılacaktır” sözünden dolayıdır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdestten Sonra Havlu Kullanmak
55-)
Ömer b. Hattâb (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim abdestini güzelce alır ve sonunda; Eşhedü en lâ ilahe illallahu vahdehû la şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasülühü. Allahümecalnî minettevvabîne vecalnî minel mutetahhirîn” Ben inanır ve şâhidlik yaparım ki Allah’tan başka ilah yoktur. O’nun ortağı da yoktur. Yine inanırım ki Muhammed O’nun kulu ve Peygamberidir. Allah’ım! beni tam tevbe edenlerden ve tertemiz temizlenenlerden eyle. derse kendisine Cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan içeri girer. (Nesâî, Tahara: 109; İbn Mâce, Tahara: 60) Bu konuda Enes ve Ukbe b. Âmir’den de rivâyet vardır. Ömer’in bu hadisinde Zeyd b. Hubab’a karşı çıkılmıştır. Abdullah b. Salih ve daha başkaları bu hadisi Muaviye b. Salih, Rabia b. Yezîd, Ebû İdris, Ukbe b. Âmir, Ömer, Rabia, Ebû Osman, Cübeyr b. Nüfeyr ve Ömer’den rivâyet etmişlerdir. hadisin senedinde karışıklık vardır. Bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sahih olarak fazla bir şey aktarılmamıştır. Muhammed: Ebû İdris, Ömer’den hiçbir şey işitmemiştir demiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdestten Sonra Hangi Dua Okunacak?
56-)
Sefîne (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir müd ile abdest alır bir sa’ ile de guslederdi.” (Müslim, Hayz:10; Dârimî, Tahara: 23) Bu konuda Âişe, Câbir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu, Sefîne hadisi hasen sahihtir. Ebû Reyhane’nin ismi, Abdullah b. Matar’dır. İlim sahipleri bu şekilde abdest ve gusüldeki ölçeklere itibar etmişlerdir. Ahmed, İshâk; Bu hadisten bu miktarın dışında az veya çok olursa caiz değildir anlamı çıkmaz, hadis bir sınırlama getirmemiştir kafi gelecek miktarı göstermektedir, derler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Yaklaşık Olarak İki Litre İle Abdest Almak
57-)
Übey b. Ka’b’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her ibadette olduğu gibi; abdest’e vesvese sokmak için abdestin de bir şeytanı vardır ona VELEHAN denilir. Evham ve vesveseye kaptırıp suyu fazla kullandırmasından dolayı onun vesvesesin den sakınıp uzak durun.” (İbn Mâce, Tahara: 48) konuda Abdullah b. Amr ve Abdullah b. Muğaffel’den de hadis rivâyet edilmiştir. Übey b. Ka’b’ın hadisi garibtir, hadisin senedi hadisçilerce pek sağlam değildir. Çünkü Hârice’den başka bu hadisi rivâyet eden birini bilmiyoruz. hadis Hasan’dan başka yollarla rivâyet edilmiş olup bu konuda, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sahih bir hadis rivâyet edilmiş değildir. Hadisçiler arasında Hârice pek sağlam sayılmaz İbn’ül Mübarek, bu kimseyi zayıf kimselerden saymaktadır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Abdest Alırken Suyu İsrâf Etmemek
58-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), abdestli olsa da olmasa da; her namaz için ayrıca abdest alırdı.” Hadisin râvîsi Humeyd, “Enes’e: siz nasıl yapardınız?” diye sordum O da: “Biz tek abdest alırdık” diye cevap verdi. (İbn Mâce, Tahara: 72; Nesâî, Tahara: 101) Enes’in, Humeyd’den, rivâyet ettiği bu hadis bu yönüyle hasen garibtir. Hadisçiler yanında ise Amr b. Âmir el Ensarî’nin, Enes’den rivâyet ettiği hadis meşhurdur. Bazı ilim sahibi kimseler her namaz için abdest almayı, vâcib olarak değil müstehap olarak görürler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Her Namaz İçin Ayrı Bir Abdest Almak
59-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Abdest üzerine abdest alan kimseye Allah on abdest sevâbı yazar.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 32; İbn Mâce, Tahara: 73) hadisi el Afrikî, Ebû Gutayf ve İbn Ömer’den rivâyet ediyor. Bu hadisi bu şekilde Huseyn b. Hureys el Mervezî ve Muhammed b. Yezîd el Vasîti ve el Afrıkî’den aktarmıştır ki isnad yönünden zayıftır. b. el Medinî, Yahya b. Saîd el Kattan’dan naklen şöyle diyor: Bu hadis Hişâm b. Urve’ye hatırlatılınca: “Bu rivâyet meşrik adı verilen Kufe ve Basra bölgesinin” rivâyet şeklidir. Ahmed b. Hasen’den işittim diyordu ki: Ahmed b. Hanbel’in; “Yahya b. Saîd el Kattan gibisini hiç görmedim” dediğini kendisinden işittim.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Her Namaz İçin Ayrı Bir Abdest Almak
60-)
Amr b. Âmir el Ensarî (radıyallahü anh), Enes’in şöyle dediğini işittim diyor: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), her namaz için abdest alırdı.” Enes’e: “Siz ne yapardınız?” dedim. “Abdestimiz bozulmadıkça pek çok namazı bir abdestle kılardık” dedi. (Nesâî, Tahara: 101; İbn Mâce, Tahara: 72) Bu hadis hasen sahihtir, Humeyd’in Enes’den rivâyet ettiği hadis ise ceyyid garib hasendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Her Namaz İçin Ayrı Bir Abdest Almak
61-)
Büreyde (radıyallahü anh)’ın babasından rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her namaz için abdest alırdı. Mekke fethi günü bütün namazları tek bir abdestle kıldı ve mestlerinin üzerine mesh etmişti.” Bunun üzerine Ömer (radıyallahü anh): “Bugüne kadar yapmadığını yaptın!” deyince: “Bunu bilerek yaptım ya Ömer!” buyurmuşlardır. (Müslim, Tahara: 25; Nesâî, Tahara: 100) Bu hadis hasen sahihtir. Ali b. Kâdim, Sûfyân es Sevî’den bu hadisi şu ilaveyi yaparak rivâyet etmektedirler: “Abdest organlarını birer sefer yıkayarak.” Sûfyân es Sevrî aynı şekilde bu hadisi, Muharib b. Disâr’dan ve Süleyman b. Büreyde’den rivâyet ederek; “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her namaz için abdest alırdı” demektedir. Vekî’, Sûfyân, Muharib, Süleyman b. Büreyde, babasından da aynı hadisi rivâyet etti. Abdurrahman b. Mehdî ve başkaları; Sûfyân, Muharib b. Disâr ve Süleyman b. Büreyde’den mürsel olarak rivâyet etmiştir ki, bu hadis Vekî’in hadisinden daha sahihtir. İlim sahipleri uygulamalarını bu hadise göre yaparlar. Abdest bozulmadıkça namazlar bir abdestle kılınır. Bir kısmı da sevâbını umarak müstehab görürler. İfrikî, Ebû Gutayf, İbn Ömer’den rivâyet ederek: “Her kim, abdesti bozulmadan tekrar abdest alırsa: Allah ona on sevap yazar” bu hadisin isnadı zayıftır. konuda Câbir b. Abdillah’tan: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), öğle ve ikindi namazlarını tek abdestle kıldı” şeklinde rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Bir Abdestle Birkaç Namaz Kılmak
62-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Meymûne şöyle aktarmıştır: “Ben ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir kaptan gusül abdesti alırdık.” (Buhârî, Gusül: 2; Müslim, Tahara: 10) Bu hadis hasen sahihtir. Fakîhlerin genelinin görüşü budur. Karı kocanın bir kaptan yıkanmasında bir sakınca yoktur. Bu konuda Ali, Âişe, Enes, Ümmü Hâni, Ümmü Sübeyye el Cühenîyye, Ümmü Seleme ve İbn Ömer’den hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Şa’sa’nın adı, Câbir b. Zeyd’tir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Karı Kocanın Bir Kaptan Gusül Yapmaları
63-)
Gifar oğullarından bir adam (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kadının abdestinden artan su ile abdest almayı yasakladı.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 40; Nesâî, Miyah: 12) Bu konuda Abdullah b. Sercis’den de rivâyet vardır. Fakîhlerden bir kısmı kadının temizliğinden artan su ile abdest almayı hoş görmemişlerdir. Ahmed ve İshâk bunlardandır. Kadının temizliğinden artan suyu mekruh gören bu kimseler kadınların içtiği sudan kalan artıkla bir sakınca görmemektedirler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Kadının Temizliğinden Artan Su İle Abdest Alınır Mı?
64-)
Hakem b. Amr el Gıfârî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Erkeğin, kadının temizliğinden artan su ile abdest almasını yasakladı” veya artığından dedi. (Ebû Dâvûd, Tahara: 40; Nesâî, Miyah: 12) Bu hadis hasendir. Ebû Hacib’in ismi “Sevâbe b. Âsım”dır. b. Beşşâr bu hadisinde: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), erkeğin kadının temizliğinden artan su ile abdest almasını yasakladı” demekte ve şüpheye düşmemektedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Kadının Temizliğinden Artan Su İle Abdest Alınır Mı?
65-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarından biri Cefne’de gusletti, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o kaptan abdest almak isteyince; “Ya Rasûlüllah! Ben cünüp idim.” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Su cünüp olmaz yani pislenmez.” (İbn Mâce, Tahara: 33; Ebû Dâvûd, Tahara: 35) Bu hadis hasen sahihtir. Sûfyân es Sevrî, Mâlik ve Şâfii’nin görüşü de bu hadis doğrultusundadır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Kadının Abdestinden Artan Su İle Abdest Alma İzni
66-)
Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir; “Ya Rasûlüllah! Budaa kuyusunun suyundan abdest alabilir miyiz? O kuyuya etrafından sel suları ve rüzgar vasıtasıyla hayız bezleri, kokmuş şeyler ve köpek leşleri de sürüklenip gelebiliyor” deyince buyurdular ki; “Çok olan sular daima temizdir onu hiçbir şey pisleyemez.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 34; Nesâî, Miyah: 2) Bu hadis hasendir. Ebû Üsâme bu hadisin senedini temizleyerek güzelleştirmiştir. Ebû Saîd’in Budaa kuyusu hakkındaki bu hadisini Ebû Üsâme rivâyetinden daha güzel kimse rivâyet etmemiştir. Yine bu hadis değişik şekillerde Ebû Saîd’den rivâyet edilmiştir. Bu konuda İbn Abbâs ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Çok Olan Suyu Hiçbir Şey Kirletmez
67-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, demiştir ki; Issız bir yerde bulunan çeşitli hayvanların ve yırtıcıların uğrak yeri olan bir sudan abdest alınıp alınmayacağı hakkında sorulmuştu da, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Su iki, kulle miktarı kadar olursa hiçbir şey onu kirletmez.” (İbn Mâce, Tahara: 76; Dârimî, Tahara: 55) Muhammed b. İshâk’ın şöyle söylediğini aktarıyor: “Kulle” büyük su küplerine ve su içilen değişik kaplara denir. Şâfii, Ahmed ve İshâk’ın görüşleri bu şekilde olup şöyle derler: ”Su, iki kulle miktarı olursa tadı, rengi ve kokusu değişmediği sürece o suyu hiçbir şey necis yapmaz bu miktar yaklaşık olarak beş “kırba” kadardır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Ne Kadar Suyu Hiçbir Şey Kirletmez?
68-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den bildirildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Hiç biriniz akmayan durgun suya bevletmesin, sonra ondan su alıp abdest alabilir.” (Buhârî, Vudu: 73; Nesâî, Tahara: 31) Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Câbir (radıyallahü anh)’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Durgun Suya Bevletmenin Hoş Olmayışı
69-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den aktarıldığına göre, şöyle demiştir: “Bir adam; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e biz deniz yolculuğu yaparız ve beraberimizde az su bulundururuz o suyla abdest alırsak içme suyumuz kalmayacak ve susuz kalacağız bu durumda deniz suyundan abdest alabilir miyiz?” diye sordu da, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Denizin suyu temiz, ölüsü de helaldir” buyurdular. (Nesâî, Miyah: 5; İbn Mâce, Sayd:18) konuda Câbir ve el Firâsî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından pek çok alim kişinin görüşü budur. Ebû Bekir, Ömer, İbn Abbâs, bunlardan olup deniz suyundan abdest almakta bir sakınca görmezler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından bazı kimseler de deniz suyundan abdest almayı hoş görmemişlerdir. İbn Ömer ve Abdullah b. Amr bunlardandır. Abdullah b. Amr deniz suyu için o ateş gibi yakar demektedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Denizin Suyu Temizdir
70-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki kabre uğradı ve buyurdu ki: “Bu iki kabirdeki kimse azâb olunuyorlar azâbları büyük bir şeyden dolayı da değildir, şu kimse idrarından sakınmaz ve üzerine sıçratırdı, şu da insanlar arasını bozmak için laf taşırdı.” (Buhârî, Vudu: 58; Nesâî, Cenaiz: 116) Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Mûsâ, Abdurrahman b. Hasene, Zeyd b. Sabit ve Ebû Bekre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Mansûr bu hadisi Mûcâhid ve İbn Abbâs’tan rivâyet etmekte ve senedinde “Tavustan” bölümünden bahsetmemektedir. A’meş rivâyeti daha sahihtir. katibi: Ebû Bekir ve Muhammed b. Ebân el Belhî’den işittim şöyle diyordu: Vekî’den şöyle dediğini işittim: “A’meş, İbrahim’in isnadını Mansur’dan daha iyi kavramıştır.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: İdrarına Dikkat Etmeyip Elbisesine Sıçratan Kimsenin Durumu
71-)
Ümmü Kays binti Mıhsan (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Henüz yemek yemeyen çocuğumla Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girmiştim. Çocuk onun kucağında iken üzerini ıslattı. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) su istedi ve o suyu ıslak yere serpti.” (Buhârî, Vudu: 64; Müslim, Tahara: 31) Bu konuda Ali, Âişe, Zeynep, Lübabe bintil Hâris ki, Abdulmuttalip oğlu Abbâs oğlu Fadl’ın annesidir. Ebûs Semh, Abdullah b. Amr, Ebû Leylâ ve İbn Abbâs’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından, tabiinden ve tebe-i tabiinden çoğunluğun görüşü budur. Ahmed ve İshâk bunlardan olup şöyle derler: “Erkek çocuğun idrarına su dökülür kız çocuğunun idrarı ise yıkanır bu hüküm yemek yemeyen çocuklar içindir yemek yemeye başlayınca her ikisinin idrarı da yıkanmalıdır.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Yemek Yemeyen Çocuğun İdrarının Temizlenmesi
72-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir: “Ureyne kabilesinden bazı kimseler Medîne’ye gelmişlerdi, çölde yaşamaya alışık oldukları için Medîne’nin havasına alışamadılar. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Zekât develerini çobanıyla beraber onlara verdi ve dedi ki: “Bu develerle Medîne dışına gidin, onların süt ve idrarlarından için.” Onlarda oraya gidip Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in çobanını öldürdüler develeri de beraberlerinde alıp, İslam dininden döndüler. Sonra yakalanıp Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e getirildiler ceza olarak elleri ve ayakları çaprazlama kesildi, gözleri oyuldu ve Hâre denilen bir bölgeye bırakılıp ölüme terk edildiler. Hadisin râvîsi Enes der ki: “Onlardan kiminin susuzluktan ağızlarıyla yeri tırmalar şekilde ölüp gittiklerini görmüştüm.” Böyle rivâyet etmiştir. Hammâd, hadisin son bölümünü, “Onlardan kimisi susuzluktan ağızlarıyla yeri tırmaladılar” demiştir. (İbn Mâce, Hudûd: 20; Nesâî, Tahara: 191) Bu hadis hasen sahihtir. Enes’den başka yollarla da rivâyet edilmiştir. İlim sahiplerinin çoğunluğu bu görüşte olup eti yenen hayvanların idrarında bir sakınca görmezler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Eti Yenen Hayvanların Durumu
73-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in onların gözlerini oymasının tek sebebi onların da çobanın gözünü oymalarından dolayıdır.” (Buhârî, Vudu: 70; Nesâî, Tahara: 191) Bu hadis garibtir. Bu ihtiyar, Yahya b. Gaylân’dan başkasının Yezîd b. Zürey’den rivâyetini bilmiyoruz. süresinin 45. ayeti gereği: “Yaralamalarda kısas vardır” gerçeği böylece ortaya konmuş oldu. Sirin’in, şöyle dediği rivâyet edilir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in o kimselere bu cezayı uygulaması her konuda cezaların indirilmesinden önce gerçekleşmiştir.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Eti Yenen Hayvanların Durumu
74-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Abdest, kokusu ve sesi olan yellenmeden dolayı alınmalıdır.” (Müslim, Hayz 26; Nesâî, Tahara: 115) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Yellenmeden Dolayı Abdest Almak Gerekir
75-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den bize bildirildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mescidde namaz için bulunan bir kimse, iki kalçası arasından bir hareket sezerse koku ve ses duymadığı sürece abdest almak için mescidden dışarı çıkmasın.” (Nesâî,Tahara: 115; Müslim, Hayz: 26) Bu konuda Abdullah b. Zeyd, Ali b. Talk, Âişe, İbn Abbâs, İbn Mes’ûd ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Alimlerin görüşü şöyledir: “Abdest almak ancak hadesten veya koku ve sesi olan yellenmeden dolayıdır.” b. Mübarek şöyle demiştir: “Kişi abdestinin bozulduğundan şüphe ederse yemin edecek kadar kesinkes bilmedikçe abdestini yenilemesi gerekmez.” Kadının önünden yel çıkarsa abdest alması gerekir Şâfii ve İshâk’ın görüşü budur.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Yellenmeden Dolayı Abdest Almak Gerekir
76-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Abdesti bozulan kimsenin namazı tekrar abdest almadıkça kabul edilmez.” (Buhârî, Vudu: 2; Nesâî, Tahara: 115) Bu hadis garib hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Yellenmeden Dolayı Abdest Almak Gerekir
77-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den bildirildiğine göre, bizzat kendisi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), secde ederken horlayacak şekilde uyuyup sonra kalkıp namaz kıldığını gördü ve: “Ya Rasûlüllah! Sen gerçekten uyumuştun” dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “İstirahat için yatarak uyuyana abdest gerekir, çünkü kişinin uzandığı zaman mafsalları gevşer” buyurdu. (Müslim, Hayz: 6; İbn Mâce, Tahara: 62) Hadisin râvîlerinden Ebû Hâlid’in adı Yezîd b. Abdurrahman’dır. Bu konuda Âişe, İbn Mes’ûd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Uyumaktan Dolayı Abdest Alınması Gerekir
78-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabı uyurlar sonra kalkıp abdest almadan namaz kılarlardı.” (İbn Mâce, Tahara: 62; Ebû Dâvûd, Tahara: 79) Bu hadis hasen sahihtir. Salih b. Abdulah’dan şöyle dediğini işittim: “Abdullah b. Mübarek’e oturduğu yerde yaslanarak uyuyan kimseye abdest alması gerekir mi?” diye sordum. O da: “Gerekmez” diye cevap verdi. Saîd b. ebî Arûbe, İbn Abbâs’ın bu hadisini Katâde’den, İbn Abbâs’tan rivâyet ederken aradaki rivâyetçilerden Ebûl Âliye’yi atlamış ve hadisi merfu duruma getirmemiştir. uykudan dolayı abdest alma konusunda farklı görüşler ortaya koydular, çoğunluk: “Ayakta ve oturarak uyuyana uzanıp yatmadığı sürece abdest gerekmez görüşündedirler Sevrî, İbn’ül Mübarek ve Ahmed’in görüşü böyledir.” Bir kısım alim ise: “Aklına ve hislerine sahip olamayacak derecede uykuya dalarsa abdest alması gerekir” demektedirler ki, İshâk’ın görüşü böyledir. “Oturarak uyuyan kişi, uykusunda rüya görür ve kalçaları uyku sebebiyle gevşemişse ona abdest lazım gelir” demektedir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Uyumaktan Dolayı Abdest Alınması Gerekir
79-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ateşte pişen şeylerden dolayı abdest almak gerekir, hatta peynir parçası bile olsa.” Bunun için Ebû Hüreyre, İbn Abbâs’a sordu: “Ey Ebû Hüreyre! Yağ yesek sıcak su içsek bile abdest almamız gerekir mi?” Ebû Hüreyre: “Ey kardeşçiğim! Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bir hadis işittiğinde ona karşı çıkmak için değişik misaller getirmeye kalkma.” (Müslim, Hayz: 24; İbn Mâce, Tahara: 65) Bu konuda Ümmü Habibe, Ümmü Seleme, Zeyd b. Sabit, Ebû Talha, Ebû Eyyüp ve Ebû Mûsâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bazı ilim adamları ateşte pişen şeylerden dolayı abdest alma gereği görüşündedirler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından tabiin ve tebe-i tabiin devrindeki pek çok kimseler ise, ateşte pişen şeylerden dolayı “abdest almak gerekmez” görüşündedirler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, : Temizlik Bölümleri
Konu: Ateşte Pişen Gıdadan Dolayı Abdest Gerekir Mi?