Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı
2464-)
Zeyd b. Hâlid el Cühenî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Dikkat edin! Size şâhidlerin en hayırlısını haber vereyim mi? Çağrılmaksızın şâhidliği kendiliğinden yapandır.” (Müslim Akdıyye: 9)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Şâhidlerin En Hayırlısı Kimdir?
2465-)
Ahmed b. Hasen, Abdullah b. Mesleme vasıtasıyla Mâlik’den bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiştir. Amra diyor ki: Bu hadis hasendir. Pek çok hadisçi bu kimseye; Abdurrahman b. ebî Amre diyorlar. Bu hadisin rivâyetinde Mâlik üzerinde ihtilaf edilmiştir. Bazıları Ebû Amre’den bazıları da İbn ebî Amre’den rivâyet ediyorlar. Bu şahıs Abdurrahman b. Ebû Amre el Ensarî’dir, doğru olanda budur. Çünkü bu hadis Mâlik’in rivâyetinden başka Abdurrahman b. ebî Amre ve Zeyd b. Hâlid’den de rivâyet edilmiştir. Ebû Amre’den Zeyd b. Hâlid’den başka bir hadis de rivâyet edilmiştir ki buda sahihtir. Ebû Amre, Zeyd b. Hâlid el Cuhenî’nin azâd edilmiş kölesidir. Kendisinden “Gulûl” hadisi de rivâyet edilmiştir. Çoğu kimseler bu zat için: “Abdurrahman b. ebî Amre” demektedirler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Şâhidlerin En Hayırlısı Kimdir?
2466-)
Zeyd b. Hâlid el Cühenî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre; “Zeyd Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işitmiştir: Şahitlerin en hayırlısı kendisinden şâhidlik istenmeden şâhidlik yapandır.” (Müslim Akdıyye: 9) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Şâhidlerin En Hayırlısı Kimdir?
2467-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Hainlik eden erkek ve kadının, bir müslümana zina iftirasında bulunup ceza gören erkek ve kadının, Müslüman kardeşine kin besleyenin, yalancı şâhidliği denenmiş olanın, bir ailenin hizmetçisinin o aile hakkındaki şâhidliği ve azâdlı oluşu veya akraba oluşu şüpheli olan kimselerin şâhidliği caiz değildir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) hadiste geçen “Kanî” kelimesinin tabi olan manasında olduğunu söylemiştir. hadis garibtir. Bu hadisi sadece Yezîd b. Ziyad ed Dımışkî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Yezîd’in hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. Bu hadisin Zührî’nin rivâyetinden olduğu sadece Yezîd’in rivâyetiyle bilinmektedir. konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. bu hadisin manasını pek bilemiyoruz, bana göre sened yönünden bu hadis sahih değildir. Bu konuda ilim adamları akrabanın akrabaya şâhidliği caizdir derler. İlim adamları babanın çocuğuna, çocuğun babasına şâhidliği konusunda ihtilaf etmişlerdir. İlim adamlarının çoğunluğu babanın çocuğuna çocuğunda babasına şâhidliğini caiz görmezler. Bazı ilim adamları ise Adil olduğu durumda babanın çocuğuna şâhidliği caizdir derler. Aynı şekilde çocuğunda babasına şâhidliği geçerlidir. Kardeşin kardeşe şâhidliğinde ihtilaf yoktur. Her akrabanın akrabasına şâhidliği de geçerlidir. Şâfii diyor ki: Aralarında düşmanlık bulunan iki kişiden birinin diğerine şâhidliği adil de olsa caiz değildir. Abdurrahman b. A’rec’in Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den mürsel olarak rivâyet ettiği “Kin tutan ve düşmanlık yapanın şâhidliği caiz değildir.” Hadisini de delil olarak kabul etmiştir. Yani bu hadiste şöyle denmek istiyor. Birbirine düşmanlık ve kin besleyenlerin şâhidlikleri caiz değildir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Şâhidliği Kabul Edilmeyen Kimseler
2468-)
Eymen b. Hureym’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hutbe esnasında şöyle buyurdu: “Ey İnsanlar yalan söylemek ve yalancı şâhidliği Allah’a ortak koşmaya denk tutulmuştur” diyerek Hac sûresi 30. ayetini okudu “… Artık putlara tapma pisliğinden çekinin ve yalan sözden sakının.” (Müsned: 16943) Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Sûfyân b. Ziyâd’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçiler bu hadisin Sûfyân b. Ziyâd’tan rivâyetinde ihtilaf etmekte olup Eymen b. Hureym’in Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hadis rivâyet ettiğini bilmiyoruz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Yalan Şâhidlik Büyük Günahlardandır
2469-)
Hureym b. Fatik el Esedî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sabah namazını kıldıktan sonra kalkıp üç sefer: “Yalan söylemek veya yalan şâhidliği Allah’a ortak koşmaya denk tutulmuştur” diyerek, Hac sûresi 30. ayetini okumuştur: “… Yalan söylemek ve yalan şâhidliğinden sakının.” (İbn Mâce: Ahkam: 32; Ebû Dâvûd: Akdıyye: 15) Bu hadis bana göre daha sağlamdır. Hureym b. Fatik’in, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile görüşüp konuşması vardır ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den pek çok hadis rivâyet etmiştir ve tanınmış biridir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Yalan Şâhidlik Büyük Günahlardandır
2470-)
Ebû Bekre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Dikkat edin! Büyük günahların en büyüğünü size bildireyim mi? Ashab Evet Ey Allah’ın Rasûlü, dediler. Buyurdu ki: Allah’a ortak koşmak, anne babaya isyan etmek, yalan yere şâhidlik etmek veya yalan söylemek.” Ebû Bekre diyor ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bu son sözü o kadar tekrarladı ki keşke sussaydı dedik.” (İbn Mâce: Ahkam: 32; İbn Mâce: Akdıyye: 15) Bu hadis hasen sahihtir. konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Yalan Şâhidlik Büyük Günahlardandır
2471-)
Imrân b. Husayn (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: “İnsanların en hayırlısı benim asrımda yaşayanlardır sonra onların peşinden gelenler, sonra onların da peşinden gelenlerdir üç defa bunu söyledikten sonra onların arkasından bir toplum gelecektir ki çok yiyip içmeyi sevecekler ve şişmanlık onlar arasında yaygınlaşacak kendilerinden istenmeden şâhidlik yapacaklar.” (Buhârî, Şehadat: 10) Bu hadis A’meş’in, Ali b. Müdrîk’den rivâyeti olarak garibtir. A’meş’in adamları bu hadisi A’meş’den, Hilâl b. Yesaf’tan ve Imrân b. Husayn’dan rivâyet etmişlerdir. Ammâr Hüseyin b. Hureys, Vekî’ vasıtasıyla A’meş’den Hilâl b. Yesaf’tan ve Imrân b. Husayn’dan bu hadisin bir benzerini bize aktarmışlardır. Bu rivâyet Muhammed b. Fudayl’in rivâyetinden daha sağlamdır. Bazı ilim adamlarına göre: “İstenmeden şâhidlik yapacaklar” sözünün manası yalancı şâhidlik anlamındadır. Yani kişi şâhid tutulmadığı halde yalan yere şâhidlik yapacak demektir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Asırların Ve Zamanların En Hayırlısı Hangisidir?
2472-)
Ömer b. Hattâb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “İnsanların en hayırlısı benim asrımda yaşayanlardır sonra onların peşinden gelenler sonra onların da peşinden gelenlerdir. Sonra yalan o derece yaygınlaşacaktır ki: Kişi şâhid tutulmadığı halde şâhidlik yapacak kendisine yemin teklif edilmediği halde yemin edecektir.” Bu hadisle Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in “Şâhidlerin en hayırlısı istenmeden şâhidlik yapandır.” Hadisi arasında çelişki yoktur. Bir kimse bir konuda şâhid tutulursa şâhidliği yapmalı ve şâhidlikten kaçmamalıdır. Bazı ilim adamları bu hadisi böyle yorumlarlar. (Buhârî, Şehadat: 10)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 1: Şâhidlik Bölümleri
Konu: Asırların Ve Zamanların En Hayırlısı Hangisidir?
2473-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İki nimetle pekçok insan aldanmıştır. Sağlık ve boş zaman.” (Buhârî, Rıkak: 1)
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: İnsanların Aldandıkları İki Nimet Hangileridir?
2474-)
Muhammed b. Beşşâr, Yahya b. Saîd vasıtasıyla Abdullah b. Saîd b. ebî Hind ve babasından İbn Abbâs’tan bu hadisin benzerini bize aktarmışlardır. Bu konuda Enes b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Pek çok kimse bu hadisi Abdulah b. Saîd b. Ebû Hind’den merfu olarak rivâyet etmişler olup bazı râvîler de yine Abdullah b. Saîd b. Ebû Hind’den mevkuf olarak rivâyet etmişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: İnsanların Aldandıkları İki Nimet Hangileridir?
2475-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim şu birkaç kelimeyi benden alarak onlarla amel eder? Veya onları amel ederek bir kimseye öğretir? Ebû Hüreyre diyor ki: “Ben Ey Allah’ın Rasûlü!” dedim. Bunun üzerine elimi tuttu ve beş konu sayarak şöyle buyurdu: “Haram şeylerin her çeşidinden sakın ki insanların ençok ibadet edeni olasın, Allah’ın sana ayırdığına razı ol ki insanların en zengini olasın, komşuna iyilik et ki gerçek mü’min olasın. Kendin için sevdiğini insanlar içinde sev ki gerçek mü’min olasın. Gülmeyi çoğaltma çünkü gülmenin çokluğu kalbi öldürür.” (Müsned: 7748) Bu hadis garib olup sadece Cafer b. Süleyman’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Hasan Ebû Hüreyre’den bir şey işitmemiştir. Aynı şekilde Eyyûb, Yunus b. Ubeyd ve Ali b. Zeyd; Hasan, Ebû Hüreyre’den hadis işitmemiştir, demektedirler. Ebû Ubeyde en Nâci, Hasan’dan bu hadisi kendi sözü olarak rivâyet etmiş olup senedinde “Ebû Hüreyre” yi zikretmemişler.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Hayırlı Amellere Acele Etmek
2476-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Yedi şey gelmezden önce hayırlı amelleri işlemeye devam edin, neyi bekliyorsunuz? Her şeyi unutturacak yoksulluğu mu, azdırıp saptıran zenginliği mi?, Bedeni tüm güçleri bozan hastalığı mı? Bunaklık meydana getiren ihtiyarlığı mı?, Ansızın geliveren ölümü mü? Yoksa gelmesi beklenen Deccâl fitnesini mi? Yoksa kıyamet saatini mi bekliyorsunuz? Ki onun gelmesi daha dehşetli ve daha acıdır.” (Müsned: 7952) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisin A’rec’in, Ebû Hüreyre’den rivâyeti olduğunu sadece Muhrîz b. Harun’un rivâyetiyle bilmakteyiz. Bişr b. Ömer ve başkaları bu hadisi bu şekilde Muhriz b. Harun’dan rivâyet etmişlerdir. bu hadisi Saîd el Makburî’den işiten bir kimseden ve Ebû Hüreyre’den benzeri şekilde aktarmış olup “Bekliyor musunuz?” diye başlamaktadır.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Hayırlı Amellere Acele Etmek
2477-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Tüm lezzetleri kesip koparanı çok hatırlayın yani ölümü.” (İbn Mâce, Zühd: 31) Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Ölümü Sık Sık Hatırlamak Gerekir
2478-)
Osman’ın azâdlı kölesi Hanî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Osman, bir kabrin başında durduğu zaman sakalını ıslatıncaya kadar ağlardı kendisine şöyle denildi: “Cennet ve Cehennem hatırlatılınca ağlamıyorsun bu kabirden mi ağlıyorsun?” şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kabir ahiretin konaklamalarının ilkidir. Kişi ondan kurtulursa gerisi ondan kolaydır. Eğer kurtulmazsa ondan sonrası daha ağırdır.” Osman şöyle devam etti: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her ne korkunç bir manzara gördümse, kabir; hepsinden daha korkunçtur.” (İbn Mâce, Zühd: 32) hadis hasen garib olup Hişâm b. Yusuf’un rivâyetiyle bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Kabir Ahiret Duraklarının İlki Midir?
2479-)
Ubâde b. Sâmit (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim Allah’a kavuşmak isterse Allah da o kimseyle kavuşmak ister. Kimde Allah’a kavuşmak istemezse, Allah da o kimseye kavuşmaktan hoşlanmaz.” (İbn Mâce, Zühd: 32) Bu konuda Ebû Hüreyre, Âişe, Enes, Ebû Mûsâ’dan da hadis edilmiştir. Bu Ubâde hadisi hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Allah’a Kavuşmayı İsteyene Allah Ta Kavuşmak İster
2480-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Yakın akrabalarını uyar” ayeti nazil olunca; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ey Abdulmuttalib’in kızı Safiyye, Ey Muhammed’in kızı Fatıma, Ey Abdulmuttalib oğulları Allah’ın vereceği cezalara karşı sizi koruyabilecek hiçbir gücüm yok, malımdan isterseniz onu verebilirim sadece…” (Müslim, İman: 34; Nesâî, Vesâyâ: 88) Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Mûsâ, İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Âişe hadisi hasen garibtir. Bazıları Hişâm b. Urve’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. Yine bazıları Hişâm’dan ve babasından mürsel olarak rivâyet edip “Âişe’yi” zikretmemişlerdir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Bile Kızını Ve Toplumunu Cehennem’den Kurtaramaz
2481-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah’a karşı duyduğu sorumluluk bilincinden dolayı ağlayan kişi sağılan süt memeye dönmedikçe Cehenneme girmeyecektir. Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılmak için çalışıp çabalayan kişiye bulaşan toz ile Cehennem dumanı bir araya gelmeyecektir.” (Nesâî, Cihâd: 9; İbn Mâce: Cihad: 64) Bu konuda Ebû Reyhane ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Muhammed b. Abdurrahman, Talha ailesinin azâdlı kölesi olup Medînelidir, güvenilir bir kimsedir, kendisinden Şu’be ve Sûfyân es Sevrî hadis rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Allah’a Karşı Sorumluluk Bilinciyle Kişi Ağlayabilir Mi?
2482-)
Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ben sizin görmediklerinizi görüyor işitmediklerinizi işitiyorum. Gökyüzü çatırdadı ve çatırdamakta da haklı idi çünkü gökyüzünde dört parmaklık bir yer kalmamıştı ki secde eder vaziyette melekler orayı doldurmamış olsun vallahi benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız az güler ve çok ağlardınız, Yataklar üzerinde kadınlardan zevk almaz sokaklara dökülür ve Allah’a yalvarır yakarırdınız. Bu yüzden ben bile kesilip yok edilen bir ağaç olmayı istedim.” (İbn Mâce, Zühd: 19; Buhârî, Rikak: 27) Bu konuda Ebû Hüreyre, Âişe, İbn Abbâs ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garibtir. Başka bir yolla yapılan rivâyette Ebû Zerr’in şöyle dediği rivâyet olunur: “Ben de kesilip yok edilen bir ağaç olmayı arzu ettim.”
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Az Gülüp Çok Ağlamak Mı Gerekir?
2483-)
Ebû Hüreyre’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Benim bildiklerimi bilmiş olsanız şüphesiz ki az güler çok ağlardınız.” (İbn Mâce, Zühd: 19; Buhârî, Rikak: 27) hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Az Gülüp Çok Ağlamak Mı Gerekir?
2484-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse bir söz söyler ve söylediği sözde bir sakınca görmez fakat o sözü yüzünden Cehennem’de yetmiş yıl dibe doğru düşer gider.” (Müslim, Zühd: 7) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Söylediği Sözlerle Cehennemin Derinliklerine Gidenler Kimlerdir?
2485-)
Behz b. Hakîm’in babasından ve dedesinden rivâyetine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işittim: “İnsanları güldürmek için laf edip yalan söyleyen kişiye yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun .” (Ebû Dâvûd: Edeb: 38; Dârimî, İstisan: 6) Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Söylediği Sözlerle Cehennemin Derinliklerine Gidenler Kimlerdir?
2486-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından bir kişi vefat etti bu arada bir adam o kimse için Cennetle sevin bakalım” dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Biliyor musun? Belki de bu kimse kendisini ilgilendirmeyen bir konuda lüzumsuz sözler sarfetmiş veya kendisine faydası olacak konularda harcamamış ve cimrilik etmiştir.” (İbn Mâce, Fiten: 21) Bu hadis garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Kişinin Lüzümsuz Boş Şeyleri Terketmesi İyi Müslüman Oluşundandır
2487-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kimsenin lüzumsuz ve boş şeyleri terk etmesi iyi bir Müslüman oluşundandır.” (İbn Mâce, Fiten: 21) Bu hadis garib olup bu hadisi Ebû Seleme’nin Ebû Hüreyre’den bu şekilde rivâyetiyle bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Kişinin Lüzümsuz Boş Şeyleri Terketmesi İyi Müslüman Oluşundandır
2488-)
Ali b. Hüseyin’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kişinin lüzumsuz ve boş şeyleri terk etmesi Müslümanlığının iyiliklerindendir.” (İbn Mâce, Fiten: 21; Muvatta, Cami: 2) Zührî’nin arkadaşlarından pek çok kimse bu hadisi Zührî’den, Ali b. Hüseyin’den, Mâlik’in hadisine benzer şekilde fakat mürsel olarak rivâyet etmişlerdir. Bu rivâyet benim yanımda Ebû Seleme’nin, Ebû Hüreyre’den ve Ali b. Hüseyin’den yaptığı rivâyetten daha sağlamdır. Çünkü Ali b. Hüseyin Ali b. ebî Tâlib’e yetişememiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Kişinin Lüzümsuz Boş Şeyleri Terketmesi İyi Müslüman Oluşundandır
2489-)
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından Harîs el Müzenî’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim şöyle diyordu: “Sizden biriniz Allah’ın rızasını kazanacak bir söz söyler de bu sözün Allah’ın rızasını kazanma yolunda neler kazandıracağını bilemez fakat Allah bu sözü yüzünden kendisine kavuşuncaya kadar rızasını ona gerekli kılıverir. Yine sizden biriniz bir söz söylerde bu sözüyle Allah’ın gazabını elde etmiş olur ve bu söylediği sözle Allah’ın gazabından ne kazanacğını bilemez. Fakat Allah bu sözü yüzünden kendisine kavuşacağı güne kadar ona gazabını gerekli kılabilir.” (İbn Mâce, Fiten: 17; Muvatta, Cami: 3) Bu konuda Ümmü Habibe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Pek çok râvî bu hadisi Muhammed b. Amr’dan buradaki gibi rivâyet ederek: “Muhammed b. Amr’dan, babasından, dedesinden, Bilâl b. Harîs’den” dediler. Bu hadis Mâlik’den de rivâyet edilmiş olup senedinde “Muhammed b. Amr’dan, babasından, Bilâl b. Harîs’den” denilmiş “dedesinden” denilmemiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Az Konuşmak Çok Konuşmaktan Çok Daha İyidir
2490-)
Sehl b. Sa’d (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah katında dünya bir sivrisineğin kanadına denk olsaydı (yani tüm dünya ve içindekilerin değeri bu kadar olsaydı) Kafire dünyada bir yudum su içirmezdi.” (İbn Mâce, Zühd: 3) Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünya Allah Katında Ne Kadar Değersizdir
2491-)
Müstevrid b. Şeddâd’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bir ölü oğlağın başında duran toplulukla beraberdim Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Şu ölü oğlağın sahipleri tarafından atıldığı zaman değerini yitirdiğinden dolayı atıldığı görüşünde misiniz? Ashab: “Evet ey Allah’ın Rasûlü! onu değersiz oluşundan dolayı atmışlardır.” Bunun üzerine buyurdular ki: “Dünya Allah katında şu ölü oğlağın değersiz oluşundan daha değersizdir.” (İbn Mâce, Zühd: 3) konuda Câbir ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Müstevrîd hadisi hasendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünya Allah Katında Ne Kadar Değersizdir
2492-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işittim: “Dikkat ediniz! Dünya ve içindekiler tümüyle melundur. Yani Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmışlardır. Ancak Allah’ı anmak ve Allah’ın rızasını kazanmaya götüren şeylerle; Âlim olup, ilim öğrenip ve ilim öğreten başka… her şey ve herkes.” (İbn Mâce, Zühd: 3) Bu hadis hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünyada Lanetlenmeyen Şeyler Ve Kimseler Hangileridir?
2493-)
Fihr oğullarından Müstevrîd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ahiret nimeti karşısında dünya nimeti; sizden birinizin parmağını denize batırması gibidir. O parmak denizden ne kadar su ile döner ona bir baksın.” (İbn Mâce, Zühd: 2) Bu hadis hasen sahihtir. b. Ebû Hâlid, Ebû Abdullah diye künyelenir. Kaysın babasından Ebû Hazîm’dir. İsmi, Abd b. Avf olup sahabedendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Ahiret Nimetleriyle Dünya Nimetinin Mukayesesi
2494-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Dünya; mü’min için bir hapishane, kafir için ise bir Cennettir.” (İbn Mâce, Zühd: 3; Müslim, Zühd: 1) konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünya Kim İçin Cennet Kim İçin Bir Hapishanedir?
2495-)
Ebû Kebşe el Enmârî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, bizzat kendisi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Üç özellik var ki onlar üzerine yemin ederim, size bir söz söyleyeceğim onu hafızanızda iyi tutun dedi ve şöyle buyurdu: “Sadaka vermekten bir kulun malı eksilmez. Uğradığı haksızlıklara sabreden kulun Allah şerefini artırır. Dilencilik kapısını açan bir kula Allah yoksulluk kapısını açar -veya benzeri bir ifade kullandı- Size bir söz söyleyeceğim onu hafızanızda tutun sonra şöyle buyurdu: Dünyada dört sınıf insan vardır; Allah’ın kendisine mal rızık ve ilim verdiği bir kul ki kul bu nimet içersinde yolunu Rabbi vasıtasıyla bulur, Müslümanlarla ve akrabalarıyla irtibatını kesmez o verilen nimette Allah’ın hakkı ne ise onu da bilir ve gereğini yerine getirir. Bu kul Allah katında en üstün derecededir. Yine bir kul ki Allah ona ilim vermiş mal vermemiştir. Bu kulun niyeti doğrudur ve şöyle der: Eğer malım olsaydı falanın yaptığı gibi yapardım der işte o niyetine göre karşılık görür. Önceki kimse ile sevapta eşittirler. Yine bir kul ki Allah kendisine rızık vermiş fakat ilim vermemiştir. İlim ve bilgisizlik yüzünden malını dengesiz biçimde harcar, rabbine karşı sorumluluk bilinci duymaz akrabası ve Müslümanlarla alakasını keser ve o malda Allah’ın hakkını da yerine getirmez. Bu kimse en kötü durumdadır. Yine bir kul daha vardır ki: Allah kendisine ne mal ne de ilim vermiştir. Bu kimse de şöyle der; Eğer malım olsaydı ben de falan kimse gibi o malı kötü yollarda harcardım. O da niyetine göre karşılık görür her ikisinin de günahı eşittir.” (İbn Mâce, Zühd: 8) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünyadaki Dört Sınıf İnsan Ve Durumları
2496-)
Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kime bir geçim darlığı gelirde o kimse bu geçim darlığını insanlara arz edip kapatmaya çalışırsa o kimsenin ihtiyacı kapatılmaz. Kime de bir geçim darlığı gelirde bu sıkıntısını Allah’a arz ederse Allah er veya geç ona yardım eder.” (Ebû Dâvûd, Zekât: 14) Bu hadis hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Geçim Sıkıntısı Çeken Halini Kime Bildirmeli?
2497-)
Ebû Vâil (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Muaviye hasta olan Ebû Haşim b. Utbe’nin yanına ziyarete gelmişti ve şöyle demişti: Ey dayım! seni ağlatan nedir? Seni rahatsız eden bir sancı mı? Yoksa dünya hırsı mı? Ebû Haşim şu cevabı verdi: “Hiçbiri değil fakat Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bana bir şeyler buyurmuştu ki onu tutamadım; şöyle buyurmuştu: Mal varlığı olarak sana yetecek bir şey bir hizmetçi ve Allah yolunda kullanacağın bir binit, fakat ben bugün kendimi pek çok mal biriktirmiş olarak görüyorum.” (Nesâî, Ziyne: 120; İbn Mâce, Zühd: 17) Zaîde ve Ubeyde b. Humeyd bu hadisi Mansur’dan, Ebû Vâil’den, Semura b. Sehm’den rivâyet ederek şöyle demişlerdir: “Muaviye Ebû Haşim’in yanına girdi…” diyor ve bu hadisin bir benzerini rivâyet ediyor. konuda Büreyre el Eslemî’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Bu Dünyada Mal Olarak Ne Yeterlidir?
2498-)
Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Çiftlik ve benzeri gibi gelir getirecek şeyler edinmeyin böylece dünyaya meyledersiniz.” (Müsned: 3398) Bu hadis hasendir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Çiftlik Ve Gelir Getirecek Şeyler Edinmeli Miyiz?
2499-)
Abdullah b. Büsr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Bir bedevî, Ey Allah’ın Rasûlü! dedi. İnsanların en hayırlısı kimdir? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Ömrü uzun olup ameli güzel olandır.” (Müsned: 17030) Bu konuda Ebû Hüreyre ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: En Hayırlı İnsan Kimdir?
2500-)
Ebû Bekre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, bir adam Ey Allah’ın Rasûlü! dedi. İnsanların en hayırlısı kimdir? “Buyurdular ki: Ömrü uzun olup ameli güzel olandır. Yine sordu: İnsanların en kötüsü hangisidir? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Ömrü uzun ve ameli kötü olan kimsedir.” (Dârimî, Rikak: 21) Bu hadis bu şekliyle hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Hayırlı Ve Şerli İnsanlar Hangileridir?
2501-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ümmetimin ortalama ömrü altmış ila yetmiş arasındadır.” (İbn Mâce, Zühd: 7) Bu hadis Ebû Salih’in, Ebû Hüreyre’den rivâyeti olarak hasen garibtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Bu Ümmetin Yaş Ortalaması Kaçtır?
2502-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Zaman bereketsizleşip seneler aylar kadar aylar haftalar kadar haftalar günler kadar günler saatler kadar saat de ateşte kuru otun yanması kadar kısalmadıkça kıyamet kopmayacaktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle garib olup, Sa’d b. Saîd, Yahya b. Saîd’in kardeşidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Son Zamanlarda Günler Çabucak Mı Geçecektir?
2503-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), omzumdan tutarak şöyle buyurdu: “Dünyada bir garib gibi yabancı gibi hatta bir yolcu gibi ol! Kendini kabir halkından biri gibi kabul et.” İbn Ömer şöyle derdi: “Sabaha çıktığında akşama çıkacağından söz etme, hastalığından önce sağlığından ölümünden önce hayatından istifade ederek hazırlık yap. Ey Abdullah yarın isminin mutlu mu? Bedbaht mı? olacağını bilemezsin.” (Buhârî, Rıkak: 37; İbn Mâce, Zühd: 14) Bu hadis A’meş tarafından Mücâhid’den ve İbn Ömer’den benzeri şekilde rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünyada Nasıl Olmak Gerekir?
2504-)
Ahmed b. Abde ed Dabbî el Basrî, Hammad b. Zeyd vasıtasıyla Leys’den, Mûcâhid’den, İbn Ömer’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünyada Nasıl Olmak Gerekir?
2505-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), eliyle bir insanı veya kendisini göstererek, bu Ademoğludur dedi ve o kimsenin yakınına işaret ederek bu da onun ecelidir. Dedi. Sonra elini ensesine götürerek mesafenin yakınlığını kasdederek elini uzattı ve insanoğlunun arzu ve istekleri ileridedir, ileridedir, ileridedir” buyurdular. (İbn Mâce, Zühd: 27) Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünyada Nasıl Olmak Gerekir?
2506-)
Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: kendimize ait kamıştan bir evi tamir ederken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize uğradı ve; “Bu nedir? Ne yapıyorsunuz” buyurdu. Biz de: Çökmeye yüz tuttu da tamir ediyoruz dedik, “Ölümün bundan daha çabuk geleceğini sanıyorum” buyurdular. (Ebû Dâvûd, Edeb: 57; İbn Mâce, Zühd: 15) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû’s Sefer’in ismi Saîd b. Muhammed’tir. Ayrıca kendisine İbn Ahmed es Sevrî de denilir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünyada Nasıl Olmak Gerekir?
2507-)
Ka’b b. Iyaz (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle derken işitmiştir: “Her ümmetin bir fitnesi vardır, benim ümmetimin fitnesi ise maldır.” (İbn Mâce, Fiten: 18) Bu hadis hasen sahih garib olup, bu hadisi sadece Muaviye b. Salih’in rivâyeti olarak bilmekteyiz.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Bu Ümmetin İmtihanı Mal Mülk İle Mi Olacaktır?
2508-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlunun iki vadi dolu altını olsa üçüncü vadinin de kendisinin olmasını ister. Ne var ki insan oğlunun ağzını ancak toprak doldurur. Yine de Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder.” (Müslim, Zekât: 39; Dârimî, Rıkak: 62) Bu konuda Übey b. Ka’b, Ebû Saîd, Âişe, İbn Zübeyr, Ebû Vakîd, Câbir, İbn Abbâs ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: İnsanoğlunun İki Vadi Dolusu Altını Olsa Ne Yapar?
2509-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İhtiyarın kalbi uzun ömür ve fazla mal elde etmeye karşı gençtir.” (Müslim, Zekât: 38; İbn Mâce, Zühd: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Yaşlanan Kimsenin Gönlü Hangi Şeylere Gençtir?
2510-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ademoğlu ihtiyarladıkça iki yönü gençleşir; uzun ömürlü olmak ve çok mal elde etmek.” (Müslim, Zekât: 38; İbn Mâce, Zühd: 27) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Yaşlanan Kimsenin Gönlü Hangi Şeylere Gençtir?
2511-)
Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Dünyadan yüz çevirmek ve dünya sevgisini terk etmek demek kişinin helal olan şeyleri kendisine haram kılması veya malı bırakıp atmak demek değildir. Fakat gerçek zahitlik ve dünya sevgisini terk etmek demek; elinde bulunan şeylere Allah katında bulunan imkan ve nimetlerden fazla ümid besler olmamandır. Veya başına gelen bir bela ve sıkıntıdan dolayı elde edeceğin sevap, senin yanında o bela ve sıkıntıdan dolayı kaybettiğin maldan üstün ve hayırlı olmalıdır. İşte gerçek zahidlik ve dünya sevgisi bu olmalıdır.” (İbn Mâce, Zühd: 1) Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz Ebû İdris el Havlanî’nin ismi Aizullah b. Abdullah’tır. Amr b. Vakîd ise münker hadisler aktaran birisidir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Dünya Sevgisinin Terki Ne Demektir?
2512-)
Osman b. Afvân (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Adem oğlunun şunlardan başka şeylerde hakkı yoktur: Oturacağı bir ev, vücudunu örtecek bir elbise, ekmek ve su.” (Dârimî, Rıkak: 10) Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisin sözleri Hureys b. Sâib’in rivâyetidir. Ebû Dâvûd, Süleyman b. Selm el Belhî’den işittim şöyle diyordu: Nadr b. Şümeyl şöyle derdi: Hadiste geçen “Cif-ül hubzi”nin manası yanında katık olmayan ekmek demektir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Ademoğluna Yeterli Olan Eşyalar Hangileridir?
2513-)
Mutrıf (radıyallahü anh)’ın babasından rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sohbetine vardığında; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Tekasür sûresini yorumlar durumda şöyle diyordu: “Mal biriktirip çoğaltma işi sizi oyalıyor, ademoğlu malım malım der oysa senin malından senin olan, sadaka vererek ahirete gönderdiğin, yiyip tükettiğin ve giyip eskittiğin şeydir.” (Müslim, Zühd: 1) Bu hadis hasen sahihtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 2: Zühd Bölümleri
Konu: Gerçekten Kişinin Malı Hangisidir?