Sünen-i Tirmizî Hadis Kitabı

4075-) Ebû Mûsâ el Eş’arî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yürüdüm. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ensâr’dan bir kimsenin bahçesine girerek ihtiyacını giderdi. Bana da: “Ey Ebû Mûsâ kapıya iyi bak hiç kimse yanıma izinsiz girmesin.” Sonra bir adam geldi kapıyı çaldı kim o dedim. “Ebû Bekir” dedi. “Ey Allah’ın Rasûlü bu gelen Ebû Bekir’dir, girmek için izin istiyor” dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “O’na kapıyı aç ve Cennetle müjdele dedi.” Kapıyı açtım O da içeri girdi: “Bende onu Cennetle müjdeledim.” Başka biri geldi ve kapıyı çaldı ben kim o, dedim. “Ömer” diye cevap verdi. Ben de: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ömer’dir girmek için izin istiyor” dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “O’na kapıyı aç ve Cennetle müjdele dedi.” Kapıyı açtım O da içeri girdi: “Bende onu Cennetle müjdeledim.” Sonra biri daha gelerek kapıyı çaldı; “Kim o diye sordum.” “Osman” dedi. “Ey Allah’ın Rasûlü! Bu gelen Osman’dır, girmek için izin istiyor” dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ona da kapıyı aç ve kendisini başına gelecek bir musibet karşısında Cennetle müjdele” buyurdu. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17) Bu hadis hasen sahihtir. Değişik bir şekilde Ebû Osman en Nehdî tarafından da rivâyet edilmiştir. Bu konuda Câbir ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4076-) Ebû Sehle (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Osman evinin muhasara edildiği gün bana şöyle demişti: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana bir tavsiyede bulunmuştur ve ben buna dirençli davranıp katlanacağım. (3705 nolu hadisle bildiren konu). (İbn Mâce, Mukaddime: 17) Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece İsmail b. ebî Hâlid’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Osman Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4077-) Imrân b. Husayn (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir askeri kuvvet göndermiş Ali b. ebî Tâlib’i de bunun başına komutan tayin etmişti. Ali bu müfreze ile yoluna devam etti. Sonra savaştan elde ettiği bir cariye ile cinsel ilişkide bulundu. Beraberinde bulunan askerler Ali’nin yaptığı bu hareketi doğru bulmadılar ve dört kişi kendi aralarında anlaşarak, eğer Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile karşılaşırsak Ali’nin bu yaptığını haber vereceğiz dediler. bir savaştan döndükleri zaman önce Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelip selam verirler sonra evlerine dağılırlardı. Bu müfreze de geri dönünce Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldiler ve selam verdiler. O dört kişiden biri kalkıp: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ali b. ebî Talîb’e bakmaz mısın? O şöyle şöyle yaptı.” Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bu kimseden yüz çevirdi. Sonra ikinci kişi kalktı birinci kimsenin konuştuğu gibi konuştu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ondan da yüz çevirdi. Üçüncü kişi kalktı ve onların söylediklerini aynen söyledi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ondan da yüz çevirdi. Nihayet dördüncü kişi kalkıp onların söylediklerini aynen söyledi. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzünde öfke belirtisi olduğu halde bu kişiye dönerek: “Ali’den Ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Ali, bendendir. Ben de ondanım. Benden sonra her mü’minin velisi O’dur” buyurdu. (Müsned: 19081) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Cafer b. Süleyman’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4078-) Ebû Serîha veya Zeyd b. Erkâm (radıyallahü anh)’den (tereddüt Şu’be’dendir) rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ben kimin velisi isem Ali de onun velisidir.” (Müsned: 906) Bu hadis hasen sahihtir. bu hadisi Meymûn’dan Ebû Abdullah’tan, Zeyd b. Erkâm’dan, rivâyet etmiştir. Ebû Süreyha, Huzeyfe b. Esîd el Gıfârî olup Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabındandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4079-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah, Ebû Bekire merhamet etsin kızını benimle evlendirdi. Beni hicret ettiğim Medîne’ye taşıdı. Kendi malından Bilâl’i hürriyetine kavuşturdu. Allah, Ömer’e de merhamet etsin acı da olsa hakkı söyler hakkı söylemesi sebebiyle arkadaşsız kalmıştır. Allah Osman’a da merhamet etsin. Melekler bile ondan haya ederler. Allah Ali’ye de merhamet etsin. Allah’ım, Ali nereye dönerse hakkı onunla beraber eyle.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Muhtar b. Nafi’, Basralı bir ihtiyar olup garib rivâyetleri çoktur. Ebû Hayan et Teymî’nin ismi Yahya b. Saîd b. Hayan et Teymî’dir. Kufeli olup güvenilen bir kimsedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4080-) Rıb’î b. Hıraş (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Ali b. ebî Tâlib, Kûfedeki geniş bir meydanlık olan Rahbe’de bize anlattı ve şöyle dedi: Hudeybiye günü müşriklerden bazı kimseler yanımıza çıkıp gelmişlerdi. Aralarında Sühehl b. Amr ve Müşriklerin ileri gelenlerinden birkaç kişi vardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şöyle dediler: Ey Allah’ın Rasûlü! oğullarımız, kardeşlerimiz ve kölelerimizden bazı anlayışsız kimseler sana kaçıp gelmişlerdir. Onların din konusunda bilgileri yoktur. Mallarımız ve topraklarımızda çalışan işçiler olup işten kaçıp gelmişlerdir. Onları bize geri teslim et, onlar din konusunda bilgili değillerse biz onlara bilgi verir bilgilendiririz. Bu teklifleri karşısında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey Kureyş topluluğu, mutlaka kötü hallerinizden vazgeçmeli İslam’a geri dönmelisiniz. Aksi halde Allah din uğrunda boyunlarınızı vuracak bir kişi gönderecektir. O din konusunda bilgileri yoktur dediğiniz kimselerin kalblerini Allah iman üzere imtihan etmiştir” buyurdu. Ashab: “Ey Allah’ın Rasûlü! o kimse kimdir?” diye sordular. Ebû Bekir: “Ey Allah’ın Rasûlü o kimse kimdir?” diye sordu. Ömer: “O kimse kimdir?” diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “O ayakkabı tamircisidir” buyurdu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ayakkabısını tamir için Ali’ye vermişti. Sonra Ali bize döndü ve şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her kim bilerek benim adıma yalan söylerse Cehennem’deki yerine hazırlansın.” (Buhârî, İlim: 27; Müslim,i Mukaddime: 17) Bu hadis hasen sahih garibtir. Rib’î’nin, Ali’den rivâyeti olarak bilmekteyiz. Carûd’tan işittim şöyle diyordu: Vekî’den işittim şöyle diyordu: Rıb’î b. Hıraş, İslam’da hiçbir konuda yalan söylememiştir. Muhammed b. İsmail’in bana haber verdiğine göre Abdullah b. eb’îl Esved şöyle demiştir: Abdurrahman b. Mehdî’den işittim şöyle demişti: Mansur b. Mu’temir, Kûfeliler yanında sağlam bir kimsedir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anhin Hayat Hikâyesi
4081-) Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ali b. ebî Tâlib için şöyle buyurmuştur: “Sen bendensin ben de sendenim” bu hadis biraz uzuncadır. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4082-) Ebû Saîd el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Biz Ensâr topluluğu münafıkları, Ali b. Ebî Tâlib’den nefret etmeleriyle tanırdık.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Ebû Harun’un rivâyetiyle bilmekteyiz. Şu’be, Ebû Harun hakkında ileri geri konuşmuştur. Bu hadis aynı zamanda A’meş’ten, Ebû Salih’ten, Ebû Said’ten rivâyet edilmiştir. Vasıl b. Abdül Â’la, Muhammed b. Fudeyl vasıtasıyla, Abdullah b. Abdurrahman b. Ebû’n Nadr’den, Musâvir el Hımyeri’nin annesinden rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Ümmü Seleme’nin yanına girmiştim onun şöyle dediğini işittim: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Münafıklar Ali’yi sevmez. Mü’min olan da Ali’den nefret etmez.” Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiştir. hadis bu şekliyle hasen garibtir. Abdullah b. Abdurrahman, Ebû Nasr el Verrak’tır, kendisinden Sûfyân es Sevrî hadis rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4083-) Büreyde (radıyallahü anh)’rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Allah bana dört kişiyi sevmeyi emretti. Kendisinin de onları sevdiğini banma bildirdi. Bunun üzerine Ey Allah’ın Rasûlü denildi, bize onların isimlerini bildir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Onlardan biri Ali’dir. bunu üç kere tekrarladı. Diğerleri ise Ebû Zerr, Mıkdad ve Selman.” (İbn Mâce, Mukaddime: 27) Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Şüreyk’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4084-) Habeşî b. Cünade (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ali bendendir. Ben de Alidenim. Benim adıma verilen sözleri ben ve Ali yerine getiririz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4085-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ashabı arasında kardeşlik kurmuştu. Ali gözleri yaşlı olarak geldi ve: “Ey Allah’ın Rasûlü! ashabın arasında kardeşlik kurdun fakat beni hiç kimse ile kardeş etmedin” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ona şöyle dedi: “Sen benim dünya ve ahirette kardeşimsin.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. konuda Zeyd b. ebî Evfâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4086-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında kuş eti vardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah’ım! Kullarından bana en sevimli olanı gönder ki benimle beraber kuşun etinden yesin sonra Ali geldi ve beraberce yediler.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu şekliyle sadece Süddî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Enes’den daha değişik şekilde de rivâyet edilmiştir. Îsa b. Ömer, Kûfelidir. Süddî, İsmail b. Abdurrahman’dır. Enes b. Mâlik’den hadis işitmiştir ve Hüseyin b. Ali’yi görmüştür. Bu kişiyi Şu’be, Sûfyân es Sevrî ve Zaide sağlam kabul etmişlerdir. Yahya b. Saîd el Kattan da sağlam sayanlardandır.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4087-) Abdurrahman b. Abdullah b. Amr b. Hind el Hubelî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ali şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sorduğum zaman bana cevap verirdi. Sustuğum zaman da benimle söze başlardı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4088-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ben hikmet eviyim. Ali de bu evin kapısıdır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib münkerdir. bu hadisi Şüreyk’den rivâyet ederek Sunabihî’yi senedde zikretmemektedir. Bazıları bu hadisi Şerik’den başka güvenilir bir kişiden rivâyet edildiğini bilmiyoruz. Bu konuda İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4089-) Sa’d b. ebî Vakkâs (radıyallahü anh), babasından rivâyet ederek dedi ki: “Muaviye b. ebî Sûfyân Sa’d’a emretmiş ve Ebû Tûrab (Ali)’yi kötülemekten seni engelleyen şey nedir?” diye sormuştu. Sa’d şöyle karşılık verdi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şu üç sözünü hatırladığım sürece ona dil uzatamam o özelliklerden birinin bende olması kızıl develerden daha hayırlıdır. (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim, Ali’ye şöyle diyordu: Tebûk savaşında Ali’yi Medîne’de kendi yerine bırakmıştı da Ali: “Ey Allah’ın Rasûlü! Beni çoçuk ve kadınlarla birlikte mi bırakıyorsun?” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ona şöyle demişti: “Bana karşı sen, Mûsâ’ya karşı Harun’un yerinde olmaktan dolayı memnun olmaz mısın? Şu farkla ki benden sonra Peygamber yoktur. Hayber Vak’asında da ben şu sancağı Allah ve Peygamberini seven Allah ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de kendisini sevdiği bir kimseye vereceğim” buyurduğunu hepimiz sancak için istekli durumdayken bana Ali’yi çağırınız dediğini ve Ali’nin gözünden rahatsız olarak geldiğini ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in onun gözüne üfürdüğünü ve böylece iyileştiğini ve sancağı da ona verdiğini ve Hayber’in fethinin onun eliyle olduğunu… Birde Âl-i Imrân 61. ayeti nazil olduğunda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in, Ali Fatıma, Hasan ve Hüseyin’i yanına çağırarak Allah’ım bunlar benim ehli beytimdir, dediğini… (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4090-) Berâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki ordu göndererek bunlardan birine Ali b. ebî Tâlib’i diğerine de Hâlid b. Velid’i komutan tayin etti ve çarpışma olduğu takdirde başkomutan Ali’dir” buyurdu. Ali bir kale fethetti, kaleden bir cariye esir olarak ele geçirmişti. Bunun üzerine Hâlid benimle Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Ali’yi gammazlayan bir mektub yazdı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim mektubu okuyunca rengi birden değişti ve sonra şöyle buyurdu: “Allah ile Peygamberini Seven ve Allah ile Peygamberinin sevdiği bir kimse hakkında ne düşünüyorsun?” Ben de: “Allah’ın gazabından ve Peygamberin gazabından Allah’a sığınırım, ben ancak bir elçiyim” dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sustu. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadishasen garibtir. Ancak bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4091-) Cabir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Taif vakasında Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ali’yi çağırdı. Onunla baş başa konuştu. Bubun üzerine Müslümanlar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in amcasının oğluyla baş başa konuşması uzadı dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurdu: “Gizli konuşmayı ben istemedim. Allah emir buyurdu.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garib olup sadece Eclah’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Fudayl’dan başkası da aynı şekilde bu hadisi Eclah’tan rivâyet etmişlerdir. Hadiste geçen “Velakinnallahe intecahü” sözünün manası: Allah benim onunla gizlice konuşmamı emretti, demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4092-) Ebû Saîd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ali’ye: “Ya Ali! Bu mescidde senden ve benden başkasının cünüp olarak bulunması caiz değildir” buyurdu. Ali b. Münzir dedi ki: Dırar b. Sured’e, bu hadisin manası nedir diye sordum. Dırar şöyle tefsir etti: Bu mescidden cünüp olarak geçmek benden ve senden başka kimseye caiz değildir. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail bu hadisi benden işitti ve garib buldu.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4093-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Pazartesi günü Peygamber olarak gönderildi. Salı günü Ali ile beraber namaz kıldı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiştir.Bu hadis garib olup sadece Müslim b. Aver’in rivâyeti olarak bilmekteyiz. Müslim b. A’ver ise hadisçiler yanında pek sağlam sayılmaz. Bu hadis ayrıca Müslim’den Hıbbe’den ve Ali’den benzeri şekilde rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4094-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bir şey istediğim de mutlaka verirdi. Sustuğumda ise bana sorarak söze başlardı.” (Müsned: 14111) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. Bu konuda Câbir, Zeyd b. Eslem ve Ebû Hüreyre’den ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4095-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ali’ye: “Bana karşı sen, Mûsâ’ya karşı Harun’un durumundasın fakat benden sonra Peygamber yoktur.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17) Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. konuda Sa’d, Zeyd b. Erkâm, Ebû Hüreyre ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4096-) Sa’d b. ebî Vakkâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ali’ye: “Bana karşı sen Mûsâ’ya karşı Harun’un durumundasın fakat benden sonra Peygamber gelmeyecektir.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17) Bu hadis hasen sahihtir. Sa’d’tan değişik şekilde de rivâyet edilmiş olan bu hadis Yahya b. Saîd el Ensarî’nin rivâyeti olarak garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4097-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ali’nin kapısından başka mescide açılan kapıların kapatılmasını emretti.” (Müsned: 2902) Bu hadis garib olup bu senedle Şu’be’den bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4098-) Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Hasan ve Hüseyin’in elinden tuttu ve şöyle buyurdu: “Kim beni sever bu iki çocuğu, bunların babalarını ve annelerini severse kıyamet günü yüksek derecelerle benimle birlikte olacaktır.” (Müsned: 543) Bu hadis hasen garib olup Cafer b. Muhammed’in rivâyeti olarak ancak bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4099-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İlk namaz kılan Ali’dir.” (Müsned: 3361) Bu hadis bu şekliyle garibtir. Bu hadisin Şu’be’nin, Ebû Belc’den rivâyeti olduğunu sadece Muhammed b. Humeyd’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Belc’in adı, Yahya b. Süleym’dir. konuda ilim adamları değişik görüşler ileri sürmüşler. Bazıları şöyle demişlerdir. İlk Müslüman olan Ebû Bekir’dir. Bazıları ise, Ali’dir. Diğer bazılarına göre ise erkeklerden Ebû Bekir, çocuklardan da Ali’dir ki: Sekiz yaşında Müslüman olmuştur. İlk İslam’a giren Hatice’dir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4100-) Zeyd b. Erkâm (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “İlk Müslüman olan kişi Ali’dir.” Amr b. Mürre diyor ki: Bunu İbrahim Nehai’ye aktardım; O da: “İlk Müslüman olan Ebû Bekir es Sıddîk’tır” dedi. (Müsned: 18478) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hamza’nın ismi Talha b. Zeyd’tir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4101-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ümmi olan Peygamber, bana: “Seni mü’minler sever, münafıklar senden nefret eder” buyurmuştur. Adiyy b. Sabit şöyle dedi: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kendilerine duâ ettiği asrın insanlarındanım. (Müslim, İman: 27; Nesâî, İman: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4102-) Ümmü Atıyye (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), içersinde Ali’nin de olduğu bir orduyu savaş için göndermişti ve ellerini kaldırarak şöyle duâ ettiğini işittim: “Allah’ım Ali’yi bana göstermeden canımı alma.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?
4103-) Zübeyr (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Uhud savaşında Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sırtında iki zırh vardı bir kayanın üzerine çıkmaya çalıştı fakat zırhların ağırlığından buna gücü yetmedi. Bunun üzerine Talha’yı basamak yaptı ve kayanın üzerine çıkabildi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Talha, Cenneti hak etti” buyurdu. (Müsned: 1343 Bu hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Talha B. Ubeydullah’ın Hayat Hikâyesi
4104-) Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işittim: “Yeryüzünde yürüyen bir şehîde bakmak kimi sevindirirse Talha b. Ubeydullah’a baksın.” (İbn Mâce, Mukaddime: 122) Bu hadis garibtir, sadece Salt’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Bazı hadisçiler Salt b. Dinar’ın hakkında söz etmişlerdir. Salih b. Mûsâ’da hafızası yönünden tenkid edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Talha B. Ubeydullah’ın Hayat Hikâyesi
4105-) Mûsâ b. Talha (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye’nin yanına girmiştim; “Sana müjde vereyim mi?” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işittim: “Talha, Ahzab sûresi 23. ayetinde belirtilen ahdini yerine getirenlerdendir.” (İbn Mâce, Mukaddime: 123) Bu hadis garibtir. Muaviye hadisi olarak sadece bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Talha B. Ubeydullah’ın Hayat Hikâyesi
4106-) Ukbe b. Alkame el Yeşkûrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali b. ebî Tâlib’in şöyle dediğini işittim: “Kulağım, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ağzından şöyle dediğini işitmiştir: Talha ve Zübeyr Cennet’te benim iki komşumdur.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Talha B. Ubeydullah’ın Hayat Hikâyesi
4107-) Talha (radıyallahü anh)’dan rivâyet edilmiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabı cahil bir bedeviye: “Ahdini yerine getirenlerin kimler olduğunu Peygamberden sor” dediler. Kendileri Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den çekinip soru sormaya cesaret edemezlerdi. Bedevî sordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ondan yüz çevirdi: Sonra yine sordu: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), yine yüz çevirdi: Sonra ben yeşil elbiseler içersinde mescidin kapısından çıkıverdim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), beni görünce: “Soru soran kimse nerededir?” buyurdu. Bedevi: “Benim Ey Allah’ın Rasûlü!” dedi. “İşte bu kimse ahdini yerine getiren kimselerdendir” buyurdu. (İbn Mâce, Mukaddime: 27) Bu hadis hasen garibtir. Ebû Küreyb’in, Yunus b. Bükeyr’den rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçilerin ileri gelenlerinden pek çok kişi bu hadisi Ebû Küreyb’den rivâyet etmişlerdir. Muhammed b. İsmail de bu hadisi Ebû Küreyb’den rivâyet etti ve kitabında “Fevaid” bölümüne koydu.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Talha B. Ubeydullah’ın Hayat Hikâyesi
4108-) Zübeyr (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Kureyza günü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), benim için feda olsun derken anne ve babasını ikisini de birden kullanarak: “Annem ve babam senin için feda olsun” buyurdu. (Buhârî, Menakîb: 17; Müslim, Fezail: 27) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Zübeyr B. Avvam Radıyallahü Anh’ın Hayat Hikâyesi
4109-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her Peygamber’in bir havarîsi vardır benim havarim de Zübeyr b. Avvam’dır.” (Müsned: 642) Bu hadis hasen sahihtir. Havarî (yardımcı demektir.) İbn ebî Ömer’den işittim şöyle diyordu: Sûfyân b. Uyeyne şöyle demiştir: “Havarî, yardımcı” demektir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Zübeyr B. Avvam Havari Midir?
4110-) Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim, şöyle diyordu: Her Peygamberin bir havarîsi vardır. Benim havarîm de Zübeyr b. Avvam’dır.” Ebû Nuaym, bu hadise şunu ilave etmiştir: Hendek savaşında Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), düşman tarafından bize kim haber getirebilir demişti de Zübeyr: Ben dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu üç sefer tekrarladı da Zübeyr de her seferin de ben demişti. (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Fezail: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Zübeyr B. Avvam’ın Hayat Hikâyesi
4111-) Hişâm b. Urve (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Zübeyr, Cemel vak’asının sabahında oğlu Abdullah’a tavsiyelerde bulundu ve : “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile bulunduğum savaşlarda yara almamış hiçbir organım yoktur” dedi. Hatta bu yara tenasül uzvuma bile isabet etmişti. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis Hammad b. Zeyd rivâyeti olarak hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Zübeyr B. Avvam’ın Hayat Hikâyesi
4112-) Abdurrahman b. Avf (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ebû Bekir Cennet’tedir, Ömer Cennettedir, Osman Cennettedir, Ali Cennettedir, Talha Cennettedir, Zübeyr Cennet’tedir, Abdurrahman b. Avf Cennet’tedir, Sa’d Cennet’tedir, Saîd Cennet’tedir, Ebû Ubeyde b. Cerrâh Cennet’tedir.” (Müsned: 1585)

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Abdurrahman B. Avf’ın Hayat Hikâyesi
4113-) Mus’ab kıraat yoluyla Abdulaziz b. Muhammed’den, Abdurrahman b. Humeyd’den, babasından benzeri şekilde bu hadisi bize aktarmıştır ve Abdurrahman b. Avf’ı zikretmemiştir. Bu hadis Abdurrahman b. Humeyd’den, babasından, Saîd b. Zeyd’den benzeri şekilde rivâyet edilmiştir. Bu hadis ilk hadisten daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Abdurrahman B. Avf’ın Hayat Hikâyesi
4114-) Abdurrahman b. Humeyd (radıyallahü anh)’in babasından rivâyete göre, Saîd b. Zeyd, bir cemaatin içinde Humeyd’e Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu anlattı: “On kişi Cennet’tedir: Ebû Bekir Cennet’te, Ömer Cennet’te, Osman, Ali, Zübeyr, Talha, Abdurrahman, Ebû Ubeyde, Sa’d b. ebî Vakkâs.” Humeyd dedi ki: “Saîd b. Zeyd bu dokuz kişiyi saydı ve onuncusuna gelince sustu. Cemaat: Ey Ebû’l A’ver! Allah aşkına söyle onuncusu kimdir? Saîd şu cevabı verdi: Benden Allah aşkına istediniz; Ebû’l A’ver’dir.” (Ebû Dâvûd, Sünnet: 27; İbn Mâce, Mukaddime: 17) Ebû’l A’ver, Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nevfel’dir. Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Bu hadis birinci hadisten daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Abdurrahman B. Avf’ın Hayat Hikâyesi
4115-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), hanımlarına hitaben şöyle buyurdu: “Sizin benden sonraki durumunuz, beni cidden düşündürüyor. Size ancak çok cömert olanlar tahammül edebileceklerdir.” Ebû Selem dedi ki: Âişe bana şöyle derdi: Allah senin babana (Abdurrahman b. Avf’ı kastediyor) Cennet pınarlarından selsebilden içirsin, çünkü o Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarına kırk bin dinara satılan bir mal bağışlamıştı. (Müsned: 22345) Bu hadis hasen sahih garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Abdurrahman B. Avf’ın Hayat Hikâyesi
4116-) Ebû Seleme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Abdurrahman b. Avf, Huzeyfe vasiyette bulunarak Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarına dört yüz bin dinar değerinde bir bahçe vasiyet etmiştir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Abdurrahman B. Avf’ın Hayat Hikâyesi
4117-) Sa’d b. ebî Vakkâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım Sa’d sana duâ ettiğinde onun duâsını kabul buyur.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis İsmail’den ve Kays’tan da rivâyet edilerek şöyle demiştir: “Allah’ım! Sa’d sana duâ ettiğinde duâsını kabul et.” Bu rivâyet daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sa’d B. Ebî Vakkâs’ın Hayatından Kesitler
4118-) Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Sa’d Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e doğru ilerlerken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bu, benim dayımdır. Kimin böyle bir dayısı varsa bana göstersin.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Sadece Mûcâlid’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Sa’d, Zühreoğullarındandı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in annesi de Zühreoğlullarındandı bu yüzden Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu benim dayım demiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sa’d B. Ebî Vakkâs’ın Hayatından Kesitler
4119-) Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sadece Sa’d için feda olsun derken anne ve babasını birlikte kullanmış, Uhud günü de Sa’d’a: “Babam annem sana feda olsun at ey bahadır delikanlı” buyurmuştu. (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Fedail: 17) Bu hadis hasendir. Pek çok kimse bu hadisi Yahya b. Saîd’den, Saîd b. el Müseyyeb’den ve Sa’d’tan rivâyet etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sa’d B. Ebî Vakkâs’ın Hayatından Kesitler
4120-) Sa’d b. ebî Vakkâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Uhud savaşında benim için feda olsun derken babasını ve annesini bir araya getirerek söyledi.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17) Bu hadis hasen sahihtir. hadis Abdullah b. Şeddâd b. el Hâd vasıtasıyla Ali’den rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sa’d B. Ebî Vakkâs’ın Hayatından Kesitler
4121-) Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Sa’d’tan başka hiçbir kimseye anne ve babasını birlikte feda ettiğini işitmedim ve Uhud savaşında da: “At, ey Sa’d! Anam babam sana feda olsun” dediğini işitmiş bulunmaktayım. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17) Bu hadis sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sa’d B. Ebî Vakkâs’ın Hayatından Kesitler
4122-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir savaş sonrası Medîne’ye gelişinde uykusuz kalmış ve şöyle demişti: Salih bir kimse bu gece benim kapımın önünde nöbet tutup beni beklese… Biz bu durumda iken bir silah sesi duyduk Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kim o” dedi. O kimse: Sa’d b. ebî Vakkâs diye karşılık verdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ona: “Niçin geldin?” buyurdu. Sa’d: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e karşı içime bir korku düştü ve kendisini beklemeye geldim” dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ona duâ etti ve uyudu. (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Fedail: 17) Bu hadis hasen sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Sa’d B. Ebî Vakkâs’ın Hayatından Kesitler
4123-) Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (radıyallahü anh)’dan şöyle dediğini rivâyet edilmiştir: Dokuz kişinin Cennet’te olduklarına şâhidlik ederim, onuncu kişinin de Cennet’te olduğuna şâhidlik etsem günaha girmiş olmam. Bunun üzerine bu nasıl oluyor? Diye soruldu. Saîd b. Zeyd dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Hirâ dağında idik. Dağ sallanınca; “Yerinde dur Hirâ! Çünkü senin üzerinde bir peygamber bir sıddîk bir de şehîd vardır” buyurdu. Onlar kimlerdir diye sorulunca, Saîd dedi ki: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Sa’d, Abdurrahman b. Avf.” Sonra onuncusu kimdir? diye soruldu. Saîd: “Ben” dedi. (Ebû Dâvûd, Sünnet: 27; İbn Mâce, Mukaddime: 17) Bu hadis hasen sahihtir. hadis bir başka şekilde de Saîd b. Zeyd’den rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Saîd B. Zeyd B. Amr B. Nüfeyl’in Hayat Hikâyeleri
4124-) Ahmed b. Menî’, Haccâc b. Muhammed vasıtasıyla Şu’be’den, Hurr b. Sabbah’tan, Abdurrahman b. Ahnes’den, Saîd b. Zeyd’den mana olarak bir benzerini rivâyet etmiştir. Bu hadis hasendir.

Kaynak: Sünen-i Tirmizî, 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Saîd B. Zeyd B. Amr B. Nüfeyl’in Hayat Hikâyeleri