Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı

3654-) Cündeb (b. Abdillah el-Becelî)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Aziz ve Celil olan Allah'ın Kitabı üzerinde (sırf kendi) görüşüne dayanarak fikir beyan eden kimse, (konuşmasında) isabet bile etse yine de hata etmiş olur." münafikîn 40; Tirmizî, tefsir 1; Dârimî, mukaddime 20; Ahmed, b. Hanbel, V, 115.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Bilgisi Olmadığı Halde Allahın Kitabı Hakkında Söz Söylemenin Hükmü
3655-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hizmetçilerinin birinden rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) bir söz söylediği zaman onu üç defa tekrarlarmış. ilim 30; Tirmizî, menâkıb 9.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: İ Peygamberin Söylediği Bir Sözü Üç Defa Tekrarlama Sının Hikmeti
3656-) Urve (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur, dedi ki: (Bir gün) Ebû Hureyre namaz kılmakta olan Âişe (radıyallahü anhâ)'nin odasının yanına oturup iki defa: Ey odanın sahibi, (beni iyi) dinle" diyerek söze başladı (ve Hazret-i Peygamber'den bir hadis nakledip gitti). (Hazret-i Âişe) namazını bitirince; Urve), sen (Ebû Hureyre'nin) şu (davranışı)nı ve sözünü (söyleyiş tarzım) beğendin mi? (Şunu iyi bil ki) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir söz söylediği zaman onu saymak isteyen bir kimse sayabilirdi, dedi. menâkıb 23; Müslim, zühd 71.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Sözleri Ara Vermeden Peşi Peşine Ve Acele Olarak Söylemenin Hükmü
3657-) Urve b. Zübeyr'in şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Âişe dedi ki: Urve, şu davranışıyla) Ebû Hureyre (senin) hoşuna gitti mi? (Bak) ben teşbih çekerken odamın yanına oturmuş, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den hadis rivâyet ediyor ve bunu işittirmeye çalışıyor. Ben teşbihimi bitirmeden de kalkıp gitti. Eğer ona yetişebilseydim kendisine; kuşkusuz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hadisi sizin serdettiğiniz gibi serdetmezdi diye cevap verecektim. menâkıb 23; Müslim, fedâilüssahâbe 160; Tirmizî, menâkıb 9.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Sözleri Ara Vermeden Peşi Peşine Ve Acele Olarak Söylemenin Hükmü
3658-) Muâviye (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (ümmetine), yanıltıcı sözler söylemeyi yasaklamıştır.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Fitneye Yol Açabilecek Hususlarda Fetva Vermekten Kaçınmalıdır
3659-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den, rivâyet olduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bir kimseye, ilimsiz olarak fetva verilirse, bu fetva (ile amel etme) nin günahı onu veren kimsenin üzerine olur." el-Mehrî (yukarıdaki hadise) ilâve olarak şunları da rivâyet etti: Herkim (kendisine danışan din) kardeşine bir işte gerçek olmadığını bildiği halde bîr şeyi tavsiye ederse (tavsiyede bulunduğu) kardeşine ihanet etmiş olur." (rivâyet ettiği) hadisin metni budur. Mâce, mukaddime 53.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Fitneye Yol Açabilecek Hususlarda Fetva Vermekten Kaçınmalıdır
3660-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bir kimse kendisinden sorulan bir meseleyi gizler de cevap vermezse, Allah, kıyamet gününde ona ateşten bir gem vurur." ilim 3; İbn Mâce, mukaddime 24; Ahmed b. Hanbel, II, 263, 305, 344, 353, 495.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: İlme Engel Olmanın Kötülüğü
3661-) Abdullah b. Abbâs (radıyallahü anhümâ)'tan rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Siz (bir hadisi) benden işitirsiniz, (sonra siz onu bir yerde rivâyet edince) sizden işitilir. (Sonra sizden işiten kimse onu nakleder de) sizden işitenden işitilir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: İlmi Yaymanın Fazileti
3662-) Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)'ten rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle derken işittim: Allah, benden bir hadisi işitip de onu (güzelce) ezberleyip başkasına (eksiksizce) aktaran kimsenin yüzünü ak etsin. Nice fıkıh ilmine (esas teşkil eden hadislere) sahip olup da onu kendisinden daha anlayışlı bir kişiye aktaran kimseler vardır. (Bu bilgiyi aktardığı kimseler de onun inceliklerini kavrayıp halka açıklar.) Nice fıkıh ilimine (esas teşkil eden hadislere) sahip olup da (o hadislerin inciliklerine nüfuz edecek şekilde) anlayışlı olmayan kişiler de vardır." ilim 7; İbn Mâce, mukaddime 18, menâsik 76; Dârimî, mukaddime 24; Ahme b. Hanbel, I, 437, III, 225, IV, 80, 82, V, 183.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: İlmi Yaymanın Fazileti
3663-) Sehl b. Sa'd (radıyallahü anh)'dan rivâyet olduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyl'e buyurmuştur: Allah'a yemin olsun ki senin hidayete vesile olman sayesinde Allah'ın bir adama hidayet vermesi, senin için kırmızı develeri elde etmenden daha hayırlıdır." cihad 102, 143, fedâilüssahâbe 62, meğazi 38; Müslim, fedâilüssahâbe 35; Tirmizî, vitr 1; İbn Mâce, ikame 114; Dârimî, salât, 208.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: İlmi Yaymanın Fazileti
3664-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: İsrail oğullarından (geçmiş devirlere ait haberler) rivâyet etmenizde bir sakınca yoktur."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: İsrail Oğullarından Hikâyeler Rivâyet Etmenin Hükmü
3665-) Abdullah b. Arm'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Peygamberi bize sabaha kadar İsrail oğulları (nın kıssaları)nı anlatırdı. Namazın büyüğü (olan sabah namazının yahutta teheccüd namazının vakti gire)ne kadar (bu sohbetten) kalkmazdı. enbiya 50; Tirmizî, ilim 3.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: İsrail Oğullarından Hikâyeler Rivâyet Etmenin Hükmü
3666-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kendisi ile Allah'ın rızası kazanılan bir ilmi, sırf dünya menfaati elde etmek için öğrenen bir kimse kıyamet günü cennet kokusu bulamayacaktır." Mâce, mukaddime 23; Ahmed b. Hanbel, II, 338.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Allah Rızası Gözetilmeden İlim Tahsil Etmenin Hükmü
3667-) Avf b. Mâlik el-Eşcaî'den, ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle buyururken işittim dediği rivâyet olunmuştur: Devlet başkanı, memur ve büyüklük taslayandan başka vaaz eden olmaz."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Vaaz Ve Nasihat Etmenin Hükmü
3668-) Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh)'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur: fakirlerinden oluşan bir cemaatle birlikte oturuyordum. Onlardan bazıları (avret mahallerine yakın olan) bazı çıplak yerlerini (üzerleri iyi örtülü olan) bazı (arkadaşlarının arkalarına gizlenmek suretiyle) örtüyorlardı. (Orada bulunan bir Kur'an) okuyucu (su) bize (Kur'an) okuyordu. O sırada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çıkageldi ve yanımıza gelip durdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelince (Kur'an) okuyan (kimse okumayı bırakıp) sustu. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber bize) selâm verdi ve," Ne yapıyorsunuz?" diye sordu. (Biz de) " Ey Allah'ın Rasûlu, bu bizim okuyucumuzdur. Bize Kur'an okuyordu, biz de yüce Allah'ın kitabını dinliyorduk" cevabını verdik. üzerine Allah'ın Rasûlu (sallallahü aleyhi ve sellem), " Ümmetimden, kendileri ile birlikte sabretmekle emrolunduğum kimseler yaratan Allah'a hamd olsun" diye hamdü senada bulundu. Aramızda kendisini (yakınlık bakımından hepimize) eşit (derecede) tutabilmek için (tam) ortamıza oturdu. Hazret-i Peygamber'in aralarına oturuş şeklini anlatabilmek için) eliyle, " İşte şöyle" diye işaret etti, (sonra sözlerine devamla şöyle dedi: Orada bulunan halk) hemen (onun etrafında) halka oldular, (hepsinin yüzleri) onun karşısına geldi. (Fakat) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın karanlıkta onlardan, benden başka birini tanıyabildiğini zannetmiyordum. (sallallahü aleyhi ve sellem) (bizi karşısında bu şekilde görünce); Ey muhacirlerin fakirleri, sizi kıyamet gününde (kavuşacağınız) tam bir nurla müjdeliyorum. Siz cennete zenginlerden yarım gün önce gireceksiniz. Bir (tam) gün (dünya senesiyle) beşyüz senedir" buyurdu. zühd 37; Tirmizî, zühd 27; İbn Mâce, zühd 6; Ahmed b. Hanbel, II, 169, III, 324.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Vaaz Ve Nasihat Etmenin Hükmü
3669-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Sabah namazından sonra güneş doğ(up ta bir mızrak boyu çıkıncaya kadar Allah'ı zikreden bir toplulukla beraber oturmam bana İsmail (aleyhis-selâm)'in çocuklarından dördünü kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir. namazından sonra güneş batıncaya kadar Allah'ı zikreden bir cemaatle beraber oturmam ise bana dört insanı kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Vaaz Ve Nasihat Etmenin Hükmü
3670-) Abdullah (b. Mes'ud) (radıyallahü anhümâ)'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (sallallahü aleyhi ve sellem) bana (bir gün); Bana Nisa sûresini oku" buyurdu. Ben de, Kur'an sana indirildiği halde (onu) sana ben mi okuyayım? dedim. (Hazret-i Peygamber); Gerçekten onu ben başkasından dinlemeyi (çok) seviyorum" buyurdu. üzerine kendisine (bu sûreyi ) " Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz zaman (halleri) nice olur?" Nisa, (4) 41. âyetine kadar okudum. Sonra başımı kaldırınca bir de baktım ki (Resûlüllah'm) gözlerinden yaş akıyordu. fedâilül-Kur'an 32; Müslim, salâtül-müsafirîn 248; Tirmizî, tefsir sûre (4) 11.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İlim Bölümü
Konu: Vaaz Ve Nasihat Etmenin Hükmü
3671-) Ömer (b. el-Hattâb) (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur, dedi ki: Şarabın haram kılınması (ile ilgili âyet) indiği gün şarap beş şeyden (olurdu): Üzümden, kuru hurmadan, baldan, buğdaydan ve arpadan. (Oysa) hamr, aklı örten şeydir. Üç şey vardır ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın bu üç şey hakkında üzerinde karar kılacağımız bir açıklama yapmadan bizden ayrılıp (öbür âleme) gitmemesini ne kadar isterdim: Dede, kelâle, ribâ bölümünden bazısı. tefsir sure (5) 10, eşribe 2, 5; Müslim, tefsir 32, 33; Nesâî', eşribe 20.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Şarabın Haram Kılınması
3672-) Ömer b. Hattâb (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; Ömer), şarabın yasaklanması (ile ilgili âyet) inince, " Ey Allah'ım, şarap hakkında bize şifa verici bir Açıklama getir" diye dua etmiş ve Bakara süresindeki, " Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: Onlarda (insanlar için) büyük günah vardır." Bakara, (2) 219. âyeti nazil olmuş. Bunun üzerine Hazret-i Ömer çağrılarak kendisine (bu âyet-i kerime) okunmuş. (Hazret-i Ömer bu âyeti dinleyince tekrar), " Ey Allah'ım, şarap hakkında bize (sadra) şifa verici bir Açıklama getir" diye dua etmiş, bunun üzerine Nisa süresindeki, " Ey iman edenler, sarhoş iken namaza yaklaşmayın." Nisa, (4) 43. âyeti nazil olmuş. (Bu âyet indikten sonra) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın bir tellâlı namaz kılma vakti gelince, " Sarhoşlar namaza yaklaşmasın" diye yüksek sesle bağırırmiş. (Hazret-i Ömer tekrar çağrılarak) kendisine bu âyet de okunmuş. O yine, " Ey Allah'ım, şarap hakkında bize (sadra) şifa verici bir Açıklama getir" diye dua etmiş. Arkasından Mâide süresindeki şu, " Artık vazgeçenlerden misiniz?" Mâide, (5) 91. âyeti nazil olmuştur. (Hazret-i Ömer sözlerine devam ederek), " Biz de (şaraba ve kumara) son verdik" demiştir. tefsir sûre (5) 8, 9; Nesâî, eşribe 1; Ahmed b. Hanbel, I, 53.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Şarabın Haram Kılınması
3673-) Ali b. Ebî Talib (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; bir adam şarabın haram kılınmasından önce (ki günlerde) Hazret-i Ali ile Abdurrahman b. Avf'ı çağırıp onlara (sarhoş edecek şekilde şarap) içirmiş. (O sırada akşam namazı vakti girmiş ve Hazret-i Ali) akşam namazında cemaate imam olmuş. (Namazda) " Kul ya eyyühel-kâfirûn" (sûresin)i okumuş ve sûrede yanılmış. Bunun üzerine " ...Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın" Nisa (4) 43. (âyeti) nazil olmuş. tefsir sûre (4) 5.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Şarabın Haram Kılınması
3674-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur, dedi ki: Ey insanlar; şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve (üzerine yazılar yazılmış) şans okları..." Mâide, (5) 90. âyet-i kerimesi; Ey inananlar; sarhoşken namaza yaklaşmayın..." Nisâ, (4) 43. âyeti ile " Sana şaraptan ve kumardan soruyorlar. De ki: O ikisinde büyük günah vardır; (bir takım) faydalar da vardır" Bakara, (2) 219. âyetini neshetmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Şarabın Haram Kılınması
3675-) Enes (b. Mâlik)'den (radıyallahü anh) rivâyet olunmuştur, dedi ki: (yeni) haram kılındığı sıralarda ben Ebû Talha'nm evinde bir topluluğa içki dağıtıyordum. O gün(lerde) fadîh (denilen içki) den başka bir içkimiz yoktu. Yanımıza bir adam geliverip; Muhakkak ki şarap haram kılınmıştır! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın tellalı (da bunu) yüksek sesle ilan etti" dedi. Biz de, (bu adam) Resûlüllah'ın tellâlıdır dedik (ve içki âlemimize son vererek oradan uzaklaştık).

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Şarabın Haram Kılınması
3676-) (Abdullah) İbn Ömer, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın (şöyle) buyurduğunu söylemiştir: Şaraba, onu içene, sunana, satana (ve alana), onu (üzümden) sıkıp çıkarana, onun sıkılıp çıkarılması için emir verene, taşıyıcısına, kendisine getirilen kimseye Allah lanet etsin." Mâce, eşribe 6; Tirmizî, büyü 58; Ahmed b. Hanbel I, 316, II, 25, 71, 97.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Şarap Yapılması İçin Üzümün Şırasını Çıkarmanın Hükmü
3677-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Talha Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (bir miktar) şaraba vâris olan yetimlerin elinde bulunan bu şarabı) sormuş, (Hazret-i Peygamber) " Onu dök!" cevabını vermiş. (Ebû Talha): sirke de yapmayayım mı? diye sorunca (Hazret-i Peygamber): Hayır!" cevabını vermiş. eşribe II; Tirmizî, büyü 58; Dârimî, eşribe 17; Ahmed b. Hanbel, III, 119, 180, 260.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Şarabın Sirke Olması Mümkün Müdür?
3678-) Numân b. Beşîr (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Üzümden de şarap olur, hurmadan da şarap olur, baldan da şarap olur, buğdaydan da şarab olur, arpadan da şarap olur." eşribe 2, 3, 5, 21, mezâlim 21, tefsir sûre (5) 11; Müslim, eşribe 5; Tirmizî, eşribe 8; İbn Mâce, eşribe 5; Dârimî, eşribe 7; Ahmed b. Hanbel, II, 279, 408, 409, 474, 496, 526, 577, 578, III, 112, 181, 183, 189, 190, 217, IV, 267, 273.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Hangi Maddeden Yapılan İçkiler Şarap Sayılır?
3679-) Numan b. Beşîr (radıyallahü anh) dedi ki: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle derken işittim: Şarap, şıradan (olduğu gibi) kuru üzümden, kuru hurmadan, buğdaydan, arpadan ve darıdan (da olur.) Ben sizi (bunlar gibi) sarhoşluk veren herşeyden nehyediyorum."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Hangi Maddeden Yapılan İçkiler Şarap Sayılır?
3680-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Şarap şu iki ağaçtan, yani hurma ve üzüm ağacından (yapılan içki)dir." Dâvûd dedi ki: (Bu hadisin ravisi) Ebû Kesîr el-Guberî'nin ismi, Yezid b. Abdurrahman b. Gufeyle es-Sahmî'dir. Bazıları (onun isminin) Üzeyne (olduğunu) söylemişlerse de doğrusu Gufeyle'dir. eşribe 13, 14; Tirmizî, eşribe 8; İbn Mâce, eşribe 5; Ahmed b. Hanbel, II, 279, 408, 409, 474, 496, 518, 526.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Hangi Maddeden Yapılan İçkiler Şarap Sayılır?
3681-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Her sarhoşluk veren şaraptır ve her sarhoşluk veren haramdır. Şarap içmeye devam ederken ölen kimse âhirette onu içemeyecektir." eşribe 73; Tirmizî, eşribe I; İbn Mâce, esri be 9; Ahmed b. Hanbel, il, 16, 29, 31, 105, 134, 137.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3682-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Her sarhoşluk veren şey şaraptır ve (dolayisıyle) her sarhoşluk veren şey haramdır. Her kim sarhoşluk veren bir şeyi içerse kırk sabah (onun) namazı (nın sevabı) azalır. Eğer tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder. Eğer dördüncüde (tekrar içkiye) dönerse Allah'ın ona tînetü'l-hıbâl (denilen irinler) den içirmesini Allah katında haketmiş olur." bulunanlardan biri tarafından): Allah'ın Rasûlü; tînetü'l-hıbâl" nedir? diye soruldu. Peygamber de) şöyle cevapladı: Cehennem ehlinin irin(ler)idir. Sarhoşluk veren bir şeyi, haramını helâlini bilmeyen küçük bir çocuğa içiren kimse de (yine) Allah katında Allah'ın ona cehennem ehlinin irinlerinden içirmesini haketmiş olur." eşribe 74, 75; Tirmizî, eşribe 1; İbn Mâce, eşribe 9; Nesâî, eşribe 45, 49; Ahmed b. Hanbel, II, 178, 179, III, 361, V, 171, VI, 460.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3683-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Çoğu sarhoşluk verenin azı da haramdır." eşribe 3; Nesaî, eşribe 25; İbn Mâce, eşribe 10; Darimî, eşribe 8; Ahmed b. Hanbel, II, 91, 167, 179, III, 343.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3684-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan bal şerbeti(nin hükmü) sorulmuş da: Sarhoşluk veren her içki haramdır" buyurmuş. Dâvûd dedi ki: Ben bu hadisi; Muhammed b. Harb, bu hadisin benzerini Zührî'den ez-Zübeydî aracılığıyla size haber vermiş diyerek, senediyle birlikte Yezid b. Abdi Rabbih el-Cürcûsî'ye okudum. (Okuduklarıma şu sözleri) ilâve etti: (Metinde geçen) el-bit* (sözü) bal şerbeti (demek) tir. Onu Yemen halkı içerdi." Dâvûd (sözlerine devamla şöyle) dedi: Ben Ahmed b. Hanbel'i şöyle derken işittim: Allah'a yemin olsun ki, o ne güvenilir insan! Humus halkı içerisinde onun gibi güvenilir bir kimse yoktur. " vudû 71; eşribe 4, 10; Müslim, eşribe 67, 68; Tirmizî, eşribe 2; İbn Mâce, eşribe 10; Muvatta, eşribe 9; Dârimî, eşribe 7; Ahmed b. Hanbel, VI, 36, 97, 190, 226.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3685-) Deylem el-Hımyerî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a: Allah'ın Rasûlü, ben soğuk bir memlekette bulunuyorum. Biz orada ağır iş(ler)le uğraşıyoruz ve şu buğdaydan bir içki imal ederek onunla işlerimize ve memleketimizdeki soğuğa karşı direnç kazanıyoruz. (Bu hususta ne buyurursun)? diye sordum. (O da bana): (Bu içki) sarhoşluk veriyor mu?" diye sordu. (Ben) " Evet" dedim. Bunun üzerine; (Öyleyse) ondan kaçınınız" buyurdu. Halk onu bırakmıyor, dediğimde; Eğer bırakmıyorlarsa onlarla savaşınız!" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3686-) Ebû Mûsâ (el Eş'arî)’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e baldan (yapılan) içkiyi sordum. " - O bit'dir" buyurdu. ve darıdan bir içki elde ediliyor, dedim. " O da mizr'dir" cevabını verdi. Sonra; - Kavmine söyle, sarhoşluk veren herşey haramdır" buyurdu. ahkâm 22; Müslim, eşribe 70; Nesâî, eşribe 40, 49, 53.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3687-) Abdullah b. Amr'dan rivâyet olunduğuna göre; Peygamberi (sallallahü aleyhi ve sellem), şarap (içmek)le kumar ve tavla oynamayı, bir de darıdan yapılmış içki (içme)yi yasaklamış ve; Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurmuştur. Dâvûd dedi ki: İbnü's-Sellâm Ebû Ubeyd, " el-Gubeyrâ; Habeşlilerin darıdan yaptığı " Sükreke" denilen bir şarap çeşididir" dedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3688-) Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sarhoş eden ve uyuşukluk veren herşeyi yasakladı.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3689-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle derken işittim: Her sarhoş eden şey haramdır. Bir farak içildiği zaman sarhoş eden içkiden avuç dolusu içmek de haramdır." eşribe 3; Ahmed b. Hanbel, VI, 71, 72, 131.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Sarhoşluk Veren Maddelerin Kullanılması Yasaklanmıştır
3690-) Mâlik b. Ebî Meryem'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (Bir gün) Abdurrahman b. Ganem yanımıza geldi. (Kendisiyle) tıla' (denilen içki) hakkında konuştuk. (Bu husustaki görüşlerini açıklarken şöyle) dedi: Ebû Mâlik el-Eş'arî bana, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı (bu hususta şöyle) buyururken işittiğini söyledi: Ümmetimden bir takım insanlar şarabı mutlaka içecekler, ona isminden başka bir ad takacaklar." Mâce, fiten 22.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Dâzî Denilen Tane Hakkında Gelen Hadisler
3691-) Ebû Dâvûd der ki: Vâsıt halkından bir (hadis) şeyh(i) bize dedi ki: Ebû Mansur el-Hâris b. Mansûr (şöyle) dedi: Ben (kendisine) dâzî hakkında sorulan Süfyân es-Sevrî'yi (şöyle) derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ümmetinden bir takım insanlar şarabı mutlaka içecekler, ona isminden başka bir ad takacaklar" buyurmuştur. Dâvûd dedi ki: Süfyân es-Sevrî; Dâzi (denilen ve şıraların içine atılınca onların ekşiyip kükremesine sebep olan tane) fasıkların içkisidir" dedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Dâzî Denilen Tane Hakkında Gelen Hadisler
3692-) İbn Ömer ile İbn Abbâs'tan rivâyet olunmuştur; dediler ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın; kabağı, yeşil küpü, ziftli kabı, iyice kabuğu soyulup içi oyulan hurma kütüğünü (şıra kabı olarak kullanmayı) yasakladığına şahitlik ederiz. iman 40, ilim 25, mevâkit 2, zekât 1, humus 2, menâkib 1, 5, meğâzî 69, eşribe 4, 8, edeb 98, ahâd 5, levhid 56; Müslim, iman 23, 25, 26, 28, eşribe, 33, 45, 56, 57; Tirmizî, eşribe 5; Nesâî, cenâiz 100, iman 25, zinet 43, eşribe 5, 9, 23, 26, 28, 32-34, 36, 37,48; İbn Mâce, eşribe 13; Dârimî, eşribe 14; Ahmed b. Hanbel, I, 119, 138, 228, 274, 276, 291, 304, 334, 340, 352, 361, II, 14, 27, 41-43, 56, 58, 78, 211, 241, 279, 355, 414, 491, 501, III, 23, 57, 90, 237, 379, 432, IV, 86, 87, 206, 207, 213, 228, 429, 443, V., 57, 64, 65, 359, 446, VI, 31, 47, 80, 97, 98, 112, 123, 131, 172, 203, 242, 244, 314, 332.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3693-) Saîd b. Cübeyr'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Abdullah b. Ömer'i, " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) küp şırasını haram kıldı" derken işittim. " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) küp şırasını haram kıldı" sözünden korkarak, (onun yanından) çıktım. İbn Abbâs'ın yanına girdim ve; Ömer'in ne dediğini işitmiyor musun? dedim. o? dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın küp şırasını haram kıldığını söyledi, dedim. söylemiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) küp şırasını haram kıldı, dedi. nedir? diye sordum. yapılan herşeydir, cevabını verdi. eşribe 8; Müslim, iman 24, eşribe 35, 43, 47, 49, 52, 54, 60; Tirmizî, eşribe 4; Nesâî, eşribe 28, 29, 48, 56; İbn Mâce, eşribe 15; Dârimî, eşribe 14; Ahmed b. Hanbel, I, 27, 38, 50, 228, 229, 274, 304, 340, 348, 371, II, 29, 35, 44, 47, 48, 56, 73, 74, 78, 414, 450, III, 3, 9, 66, 78, 277, 279, 304, 384, 447, IV, 3, 5, 6, 57, 87, VI, 96, 97, 99, 203, 235, 244, 252, 333, 337.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3694-) Süleyman b. Harb'in bize verdiği habere göre İbn Abbâs'dan (şöyle) dediği rivâyet olunmuştur: heyeti Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın yanına geldi. (Heyette bulunan kişiler) şöyle dediler: Allah'ın Rasûlu! Biz Rabîa (oğulların)dan bir kabileyiz. Bizimle senin aranda Mudar kâfirleri vardır. (Bu bakımdan) biz Ramazan ayının dışında sana gelmeye imkân bulamıyoruz. Bize bir şey(ler) emret de emrine sarılalım ve arkamızda kalan kimseleri de bu emre çağıralım. Peygamber de şöyle) buyurdu: Size dört şey emrediyorum, dört şeyi de yasaklıyorum. (Emrettiğim dört şey şunlardır:) Allah'a iman ve Allah'dan başka bir ilâh olmadığına şehâdet etmektir." Ebû Cemre, bu iki cümlenin aslında) bir (cümle) olduğunu elini yum(arak işaret et)ti. (ise bu iki cümleyi birleştirerek şöyle) rivâyet etti: Allah'a imandır" (buyurdu) sonra bu sözü onlara (şu şekilde) açıkladı: Allah'dan başka bir ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun Rasûlü olduğuna şahitlik etmektir. 2) Namaz kılmak, 3) Zekât vermek, 4) Ganimet olarak ele geçirdiğiniz malların beşte birini yerine vermenizdir. Ve size: Kabağı, 2) Yeşil küpü, 3) Ziftle kaplı olan kabı ve ziftli kabı (şıra kabı olarak kullanmayı) yasaklıyorum." Dâvûd dedi ki: Bu hadisi bana Hammâd'dan nakleden Muhammed) İbn Ubeyd, (metinde geçen) el-mukayyer (ziftli, kelimesi) yerine en-nakîr (hurma kütüğünden oyularak yapılmış kap kelimesini) rivâyet etmiştir. de en-nakîr ve el-mukayyer kelimelerini rivâyet etti, " el-müzeffet" kelimesini rivâyet etmedi. (Senedde zikri geçen) Ebû Cemre, Nasr b. İmrân ez-Zubaî'dir. İman 40, ilim 25, mevâkit 2, zekât I, humus 2, menâkıb t, 5, meğâzî 69, eşribe 4, 8, edeb 98, ahâd 5, tevhid 56; Müslim, iman 23, 25, 26, 28, eşribe, 33, 45, 56, 57; Tirmizî, eşribe 5; Nesâî, cenâiz 100, iman 25, zinet 43, eşribe 5, 9, 23, 26, 28, 32-34, 36, 37, 48; İbn Mâce, eşribe 13; Dârimî, eşribe 14; Ahmed b. Hanbel, I, 119, 138,228, 274,276,291,304,334,340,352,361,11, 14,27,41-43,56,58,78,211,241,279,355, 414, 491, 501, III, 23, 57, 90, 237, 379, 432, IV, 86, 87, 206, 207, 213, 228, 429, 443, V, 57, 64, 65, 359, 446, VI, 31, 47, 80, 97, 98, 112, 123, 131, 172, 203, 242, 244, 314, 332.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3695-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın Abdülkays heyetine (şöyle) buyurduğu rivâyet olunmuştur: Ben size hurma kütüğünden yapılmış kabı, ziftli kabı, kabaktan yapılmış kabı, ağzı kesik küpü (şıra kabı olarak kullanmayı) yasaklıyorum. Fakat sen deri su kabından iç ve (içtikten sonra) ağzını bağla." eşribe 33; Nesâî, eşribe 38; Ahmed b. Hanbel, II, 491, III, 90.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3696-) İbn Abbâs'ın (Hazret-i Peygamberi ziyarete gelen) Abdülkays heyeti hakkında şöyle dediği rivâyet olunmuştur: heyet içinde bulunan kimseler): Allah'ın Peygamberi, (şıralarımızı) hangi kaplardan içelim? diye sordular. Allah'ın elçisi: Size ağızları bağlanan deri su kapları lâzım" buyurdu. iman 26; Nesâî, eşribe 15; Ahmed b. Hanbel, I, 361, III, 23, 432, IV, 207.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3697-) Abdülkays (heyetin)den olup da Avf'ın, isminin Kays b. Nu'man olduğunu zannettiği bir adamın rivâyetine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Hurma kütüğünden yapılmış olan kapta, ziftli kapta, kabaktan yapılmış kapta ve kalın derilerden yapılmış küp büyüklüğündeki kapta (şıraları saklayarak) içmeyiniz. (Ancak) şıralarınızı, üzerinden bağlanarak ağızları kapatıl)an, ince deriden yapılmış su kaplarında (saklayarak) içiniz. Eğer (şıranız bu kaplar içerisinde de) kükre(yip sarhoşluk verecek bir hale geli)rse onu(n bu şiddetini içerisine dökeceğiniz) su ile kırınız. Eğer (onun şiddeti su ile kırmaktan) sizi âciz bırakırsa onu dökünüz."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3698-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; Abdülkays heyeti (Hazret-i Peygamber'in huzuruna gelip): Allah'ın Rasûlü; biz (elimizde bulunan şıraları) hangi kaplarda içelim? diye sormuşlar. (Hazret-i Peygamber): (Sakın onları) kabaktan yapılmış kaplarla ziftli kaplarda ve hurma kütüğünden yapılmış kaplarda içmeyiniz. Şıralarınızı (ince deriden yapılmış) su tulumlarında yapınız" buyurmuştur. (Onlar ikinci defa olarak): Allah'ın Rasûlü; eğer (şıralarımız) su tulumlarında kükreyecek olursa (ne yapalım)? demişler. (Hazret-i Peygamber): (Şıranın) üzerine su dökün" buyurmuş (Onlar): Ey Allah'ın Rasûlü, (şıranın kükremesi iyice artacak olursa ne yapalım? diyerek soruyu (birkaç defa daha) tekrarlamışlar. (Hazret-i Peygamber de) üçüncü ya da dördüncü de onlara: (Öyleyse) onu döküverin" cevabını vermiş, sonra: Şüphesiz Allah bana (şarabı, kumarı ve kûbeyi) haram kıldı" (buyurmuş); yahutta, " (Şüphesiz Allah) şarabı, kumarı ve kûbeyi haram kıldı ve her sarhoşluk veren haramdır" buyurmuştur. (es-Sevrî) dedi ki: Ben bu hadisin ravilerinden olan) Ali b. Bezîme'ye, kûbe'yi sordum da; Kûbe) davuldur" cevabını verdi."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3699-) Hazret-i Ali (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) bize; kabaktan yapılmış kabı, yeşil küpü, hurma kütüğünden yapılmış kabı (şıra kabı olarak kullanmayı) ve arpadan elde edilmiş şırayı yasakladı. eşribe 29-37.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3700-) (İbn Büreyde'nin) babasından Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Ben size üç şeyi yasaklamıştım. Şimdi size onları (yapmanızı) emrediyorum:

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3701-) Câbir b. Abdillah'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki; (sallallahü aleyhi ve sellem) (müslümanlara ince deriden yapılmış kapların dışındaki) kapları (şıra kabı olarak kullanmayı) yasaklayınca Ensar, (şıra kabı olarak) ince deriden yapılmış kaplar kullanmalarının kendileri için imkânsız derecede zor olduğunu beyan ederek; (şıra kabı olarak kullanmak üzere) " bizim için (diğer kaplara) kesinlikle ihtiyaç vardır" dediler. Bunun üzerine (Peygamber Efendimiz): Öyleyse bu hususta (bir sakınca) yoktur" buyurdu. eşribe 8; Tirmizî, eşribe 6; İbn Mâce, eşribe 14.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3702-) Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem); kabaktan yapılmış olan kap, yeşil küp, ziftli kap, hurma kütüğünden oyularak yapılan kap (gibi bazı) kapları zikretti (ve bu kaplarda şıra yapmayı ve saklamayı yasakladı). Bir bedevi: Bizim (bu sözü geçen kaplardan başka) kaplarımız yoktur" dedi. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber): Helâl olan (şıralar)ı (bu kaplardan da) içiniz" buyurdu. eşribe 8; Müslim, eşribe 63-65.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3703-) (Yine bir önceki hadisin) senediyle (İbn Amr'den Hazret-i Peygamber'in şöyle) buyurduğu rivâyet olunmuştur: (Sözü geçen kaplardan hangisi olursa olsun, her kapta şıra yapıp içebilirsiniz fakat) sarhoş eden içkilerden sakınınız." eşribe 63.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar