Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı

2554-) Ebû Beşir el-Ensârî'nin dediğine göre kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile bir yolculukta bulunmuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir elçi göndermiş. (Bu hadisi Ebû Beşir'den nakleden) Abdullah b. Ebi Bekir dedi ki; Öyle zannediyorum ki (Ubâde b. Temini) dedi ki; (Hazret-i Peygamber bu elçiyi gönderdiği sırada, kendilerine elçi gönderilen) insanlar geceledikleri yerlerinde idiler (ve Hazret-i Peygamber elçiye şunları söylemesini emretmiş); Hiçbir devenin boynunda (takılı) bir yay ipi (kiriş), veya bir gerdanlık kalmasın hepsi kesilsin." dedi ki: Bunların göz değmesinden korunmak) için (takılmış) olduklarını zannediyorum." cihad, 139; Müslim, Libas 105; Muvatta', sıfatünnebiyyi 39; Ahmed b. Hanbel; V, 216.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Atların Boynuna Yay İpi Kiriş Takmak
2555-) Ebû Vehb el-Cüşemî'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Atlan (her an harbe hazır tutmak için) bağlayınız, alınlarını ve sağrılarını sıvazlayınız" buyurdu. Yahut da " kabalarını (sıvazlayınız)" dedi. (Sonra sözlerine şöyle devam etti); Onlara gereken gerdanlıktan takınız. (Fakat yayın iki ucu arasına gerilen) kirişleri takmayınız." hayl 3, Ahmed b. Hanbel, IV, 345.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Atlara İyi Bakmak, Onları Harbe Hazır Bulundurmak Ve Onların Kaba Etlerini Kaşağılamak
2556-) Ümmü Habibe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Melekler aralarında çan (sesi) bulunan yolcularla arkadaşlık etmezler.'' cihâd 139; Müslim, libâs 103; Tirmizi, cihâd 25; Dârimi isti'zân 44; Ahmed b. Hanbel, 11, 263, 311, 327, 343, 383, 444.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvanların Boynuna Çan Takmak
2557-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu" : Melekler, aralarında köpek ve çan sesi bulunan yoldaşlara arkadaş olmazlar." libâs 104; Tirmizi, cihad 25; Nesai, zîne 54; Darimi, isti'zân 44; Ahmed b. Hanbel, II, 263, 311, 327, 343, 385, 392, 414, 444, 476; VI, 242, 327, 426.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvanların Boynuna Çan Takmak
2558-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) çan hakkında " şeytan'ın düdüğüdür" buyurmuştur. Buharî, cihad 81, Müslim, libas 104; Ahmed b. Hanbel, II, 366. 372.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvanların Boynuna Çan Takmak
2559-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Dışkı yiyen hayvana binmek yasaklanmıştır." etime 24; Nesaî, dahaya 43, 44; İbn Mace, zebaih 11; Muvatta, edahi 28; Ahmed b. Hanbel, I, 219, 226, 241, 253, 321, 339.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Dışkı Yiyen Hayvana Binmek
2560-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) pislik yiyen develere binmeyi yasakladı." Ebû Dâvud, et'ime. 24, 33, eşribe 14; Tirmizi, et'ime 24; Nesâî, dahaya 43, 44; İbn Mâce, zebâih 11; Muvatta, edahî, 28; Ahmed b. Hanbel, I, 219, 226, 241, 253, 321, 339.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Dışkı Yiyen Hayvana Binmek
2561-) Muaz (radıyallahü anh)'dan; demiştir ki. "Ben Ufeyr denilen bir merkebin üzerinde, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in terkisinde idim." cihad 46, Müslim, iman 48, 49; Nesâî, hac 228, 229.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: İnsan, Sahip Olduğu Hayvanlara Özel İsimler Verebilir
2562-) Semûre b. Cündeb (radıyallahü anh)'den, şöyle dediği rivâyet edilmiştir; Gelelim sadede; Biz (düşman tehlikesinden) korktuğumuzda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) süvarilerimizi, " Ey Allah'ın süvarileri," diyerek çağır(ır)dı. Ve korkuya kapıldığımız zaman bizden toplu halde sabırlı ve sakin olmamızı isterdi. Harbe çıktığımız zaman da (aynı şeyleri emrederdi)" Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Harbe Çıkılacağı Zaman Ey Süvariler, Allahın Atlarına Bininiz Diye Nida Etmek
2563-) İmran b. Husayn (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) seferde iken bir lanet (sözü) işitmiş de; (lanet eden) bu (kadın) kimdir?" diye sormuş (Orada bulunanlar); (kadın) falan kadınadır devesine lanet etti, demişler. Bunun üzerine; Hayvanın üzerinden (semerini ve yüklerini) indiriniz çünkü o lanetlenmiştir." buyurmuş. (Oradakiler de) hayvanın üzerinden (yükünü ve semerini) hemen indirmiştir. dedi ki: Boz rengiyle o deveyi hâlâ görüyor gibiyim." birr 80, 81; Dârimi, isti'zân 45; Ahmed b. Hanbel, IV, 429, 431.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvanlara Lanet Etmek Yasaklanmıştır
2564-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayvanları biri birine kışkırtmayı yasakladı." cihâd 30.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvanları Birbirine Kışkırtmak Ve Aralarını Kızıştırmak
2565-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Kardeşim yeni doğduğu zaman damağına (yiyecek) bir şey sürmesi için onu, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e getirmiştim. Bir de baktım ki kendisi bir ağılda koyunları ateşle damgalıyor." hadisi Hişam'dan rivâyet eden Şu'be) dedi ki: Öyle zannediyorum ki (Hişam) " (Hazret-i Peygamber hayvanların) kulaklarına (damga vuruyordu)" dedi. zebâih 35; Libâs 22; Müslim, libas 111; İbn Mâce Libâs 4, 109, 110; Ahmed b. Hanbel, İH, 171, 254, 259.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvanları Dağlayarak Damgalamak
2566-) Câbir (radıyallahü anh)'dan' rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına yüzüne damga vurulmuş bir merkeb getirilmiş, bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Benim hayvanların yüzünü (ateşle) damgalayan ve onların yüzüne vuran kimselere lanet ettiğim haberi size erişmedi mî?" demiş ve bunu yasaklamıştır." libâs 107; Ahmed b. Hanbel, III, IV, 323.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvanların Yüzünü Ateşle Damgalamak Ve Yüzlerine Vurmak Yasaktır
2567-) Ali b. Ebî Tâlib (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir katır hediye edildi de ona bindi. Bunun üzerine Ali (radıyallahü anh); de eşekleri atlara çekseydik de bizim de bunun gibi (katırlarımız) olsaydı (ne güzel olurdu) dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de; Bunu ancak bilmeyenler yapar." buyurdu. b. Hanbel, I, 98, 100, 108; Nesâî, hayl 10.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Eşekleri Kısraklara Çekmenin Keraheti
2568-) Abdullah b. Câ'fer'den; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yoldan geldiği zaman bizim tarafımızdan karşılanırdı. İlk önce hangimiz tarafından karşılanırsa onu (hayvanının) önüne alırdı. (Bir gün ilk önce) benim tarafımdan karşılandı. Beni önüne aldı sonra Hasan ya da Hüseyin tarafından karşılandı. Onu da arkasına aldı. Ve biz Medine'ye bu şekilde girdik. fedâil 65; İbn Mâce, edeb 47; Ahmed b. Hanbel, 1, 203.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Bir Hayvana Üç Kişinin Binmesi
2569-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Hayvanlarınızın sırtını minberler edinmekten sakınınız. Çünkü (yüce) Allah sadece zorlukla varabileceğiniz yerlere sizi iletmeleri için onlan sizin emrinize verdi. Arzı da sizin için yarattı. Binâenaleyh ihtiyaçlarınızı arzın üzerinde karşılayınız." Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvan Üzerinde Binili Olarak Beklemek
2570-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Şeytanlar için develer ve evler olur. Ben şeytanların develerini gördüm. (Şöyle ki) biriniz yanında iyice beslemiş olduğu yedek develerle birlikte (yolculuğa) çıkar onlardan hiçbirine binmez ve (yaya yürümekten iyice) bıkmış bir (din) kardeşine rastlar, onu da bindirmez. Şeytanların evlerine gelince ben onları görmedim." Ebû Dâvud rivâyet etmiştir. b. Ebi Yahya dedi ki) Said (b. Übey şöyle) dedi: Öyle zannediyorum ki bu (şeytanların evleri) insanların ipeklerle örttükleri (ve develerin sırtına yükselttikleri hevdec denilen) kafeslerdir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yedek Hayvanlar
2571-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Verimli yerlerde yolculuk yaptığınız zaman develere haklarını veriniz. Çorak yerlerde yolculuk yaptığınız zaman da (oralarda) yürüyüşü hızlandırınız. Geceleyin mola vermek istediğinizde yollar da konaklamaktan kaçınınız." imâre 178; Tirmizi, edeb 75; Ahmed b. Hanbel, II, 337, 378; III, 305, 382.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yolculukta Hızlı Yürümek Ve Geceleyin Yol Üzerinde Konaklamaktan Sakınmak
2572-) Şu (önceki) hadisin bir benzerini de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den Câbir b. Abdillah rivâyet etmiştir. Câbir, önceki hadiste geçen develere) " haklarım" (veriniz) sözünden sonra, (şu sözü) de rivâyet etti: Alışılagelen (günlük) mesafeleri aşmayınız." Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yolculukta Hızlı Yürümek Ve Geceleyin Yol Üzerinde Konaklamaktan Sakınmak
2573-) Enes (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu" : Size gereken yolculuğunuzu gece yapmanızdır. Çünkü yer geceleyin durulur." es-Sünenu'l-kübrâ, V, 256; Hakim el-Müstedrek, I, 445.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yolculuğu Geceleyin Yapmak
2574-) Ebû Büreyde demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yürüyüp giderken bir adam eşekle geldi ve; Allah'ın Rasûlü (sen de) bin dedi ve (eşeğin ön tarafından) geriye çekildi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de Hayır! Sen hayvanının ön tarafına (binmeye) benden daha layıksın. Ancak orasını bana ayırman (nezaketinde bulunma) başka!" buyurdu. (Adam da). orasını sana bırakıyorum, dedi. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber o hayvanın ön tarafına) bindi. libâs 100; Tirmizi, edeb 25; Ahmed b. Hanbel, III, 32.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Hayvan Sahibi Hayvanının Ön Tarafına Binmeye Başkalarından Daha Layıktır
2575-) Abbâd b. Abdülah b. ez-Zübeyr (dedi ki) Mürre b. Avf oğullarından birisi olan ve Mûte savaşına katılan süt babam (şunları) söyledi: Allah'a yemin olsun ki ben Ca'fer'i kızıl atından atlayıp da onun (ayaklarıyla diz kapakları arasında kalan) sinirleri kestiğini sonra da şehid edilinceye kadar düşmanla savaştığını görür gibiyim." Ebû Dâvud rivâyet etmiştir. Dâvud dedi ki " bu hadis kavi (sahih) değildir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Harpte Hayvanların Topukları Üzerinde Bulunan Sinirleri Kesmenin Hükmü
2576-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu; Yarış (ödülü) sadece deve, at ve ok yarışmasında olur." cihad 66; Nesâîhayl 14; İbn Mâce, cihâd 44; Ahmed b. Hanbel, II, 256, 358, 425, 474.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yarışta Kazanan Kimse İçin Ortaya Ödül Koymak
2577-) Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hafyâ'da idmanlı atlar arasındaki koşuya katıldı (müsabakanın) bitiş yeri Seniyyetü’l-vedâ (denilen tepe) idi. İdmansız atlar arasında (yapılan) ve Seniyye (tepesin)den Beni Zureyk mescidine kadar süren koşuya da katıldı. İbn Ömer de yarışa katılanlardandı. cihâd 56, 57; i'tisâm 16; Müslim, imâre 95; Tirmizi, cihad 22; Nesâî, hayl 12, 13; İbn Mâce, cihad 44; Muvatta, cihâd 45; Dârimî, cihad 35; Ahmed b. Hanbel, II, 5, 56.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yarışta Kazanan Kimse İçin Ortaya Ödül Koymak
2578-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) atları terbiye edip onlarla yarışmalara katılırmış. Mâce, cihâd 44.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yarışta Kazanan Kimse İçin Ortaya Ödül Koymak
2579-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) atlar arasında (yapılan yarışlar için) ödül koymuş ve (en uzun mesafeli yarışma için de) beş yaşındaki atları tercih etmiştir." b. Hanbel, II, 157.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yarışta Kazanan Kimse İçin Ortaya Ödül Koymak
2580-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre, kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bir seferde imiş. (Âişe sözlerine devam ederek şöyle) dedi; Ben Hazret-i Peygamber ile yaya olarak bir koşu yaptım ve onu geçtim. Bir süre sonra şişmanlayınca onunla bir müsabaka daha yaptım bu sefer o beni geçti ve " işte bu, (benim seni geçmem) şu (daha önceki senin beni) geçme(nin) karşılığıdır" buyurdu. Mace, nikah 50; Ahmed b. Hanbel, VI, 39, 139, 182, 261, 280.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yayalar Arasında Düzenlenen Koşular
2581-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) demiştir ; Kim, yarışı kaybedeceği önceden kesinlikle belli olmayan bir atı, iki atın arasına (yarışmak üzere) sokarsa, (bu ödüllü yarışma) kumar değildir. Eğer bir kimse, kaybedeceğinden kesinlikle emin olduğu bir atı, (yarışmacı) iki at arasına (yarışmacı olarak) sokarsa bu kumardır." Mâce, cihad 44; Darimi, cihad 62; Ahmed b. Hanbel, II, 505.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Muhallil Denilen Yarışmacı Hakkında
2582-) (Önceki hadisin) manası (bir de) Mahmud b. Halid, Velid b. Müslim, Said b. Beşir, ez-Zühri (zinciriyle ve) Abbâd isnadıyla rivâyet olunmuştur. Ebû Dâvud rivâyet etmiştir. Dâvud dedi ki: (önceki), Ma'mer, Şuayb ve Akif, Zühri'den o da bazı ilim ehlinden rivâyet etmiştir. Bize göre bu rivâyet daha sahihtir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Muhallil Denilen Yarışmacı Hakkında
2583-) İmran b. Husayn'dan rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur; Yarışta atın (daha hızlı koşması için) peşine nara atacak bir kimse takmak ve (Yorulduğu zaman onun yerine yarışa devam etmesi için) yanına yedek bir at almak yoktur." Yahya (b. Halef, rivâyet ettiği) hadisinde, " ödüllü yarışta" kelimesini de ilave etti. Dâvud, zekât 9; Tirmizi, nikâh 30; Nesâî, nikâh 60; hayl 15, 16; Ahmed b. Hanbel, II, 59, 180, 215, 216; III, 162, 197.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yarışta Atı Daha Hızlı Koşmaya Zorlamak Maksadıyla Atın Peşine Nâra Atan Ve Çığlık Koparan Bîr Kimse Takmanın Hükmü
2584-) Katâde (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Yarışlarda (yarışacak) atın (daha hızlı koşması için) peşine nara atacak bir kimse takmak ve (yorulduğu zaman onun yerine yarışa devam etmesi için) yanına yedek bir at almak mes'elesi ödüllü yarışlar (konusun)dadır. es-Sünenu'l-kübra, X, 121, IV, 429, 439, 443.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Yarışta Atı Daha Hızlı Koşmaya Zorlamak Maksadıyla Atın Peşine Nâra Atan Ve Çığlık Koparan Bîr Kimse Takmanın Hükmü
2585-) Enes (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kılıcının kabzasının başı gümüştü." cihâd 16; Nesaî, zine 119; Darimi, siyer 21.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kılıç Süslenebilir
2586-) Said b. Ebi'l-Hasen'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kılıcının kabzasının ucu gümüş idi." cihad 16; Nesai, zine 119; Dârimî, siyer 21. Dâvud diyor ki her ne kadar) " Katâde (hadisin birini Enes'ten muttasıl olarak Said’den de mürsel olarak) rivâyet etti (ise de) bu hadisi muttasıl olarak rivâyet etmekte Cerir b. Hazim’e uyan bir kimse bilmiyorum."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kılıç Süslenebilir
2587-) Enes b. Mâlik (önceki hadisin) bir benzerini (daha) rivâyet etmiştir. Dâvud dedi ki: Bu (babdaki) hadislerin en sağlamı Said b. Ebi'l-Hasen'in hadisidir. Kalanı zayıftır.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kılıç Süslenebilir
2588-) Cabir (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde sadaka olarak ok dağıtmakta olan bir adama, onların (uçlarındaki keskin) demirlerinden tutmadan mescide girmemesini emretti. salât 66, 67; Müslim, birr 122; Ahmed b. Hanbel, III, 350.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Ok İle Mescide Girmenin Hükmü
2589-) Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) " Biriniz, yanında bir okla mescidimize ya da pazanmiza uğrayacak olursa, oklarının demirlerine sahip olsun." Yahut, " (onları) " eliyle yakalasın" yahut da " bir müslümana çarpmasın(lar) diye (demirleri) eliyle sıkıca tutsun." buyurmuştur. salat 66, 67; fiten 7; Müslim, birr 124; İbn Mace, edeb 51; Ahmed b. Hanbel, IV, 397, 400, 410, 418.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Ok İle Mescide Girmenin Hükmü
2590-) Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, " Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kılıcın kınından sıyrılmış halde alınıp verilmesini yasaklamıştır." fiten 5; Ahmed b. Hanbel, III, 300, 361; V, 62.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kınından Sıyrılmış Halde Îken Kılıcın Alınıp Verilmesi Yasaktır
2591-) Semûre b. Cündeb (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki parmak arasında sırım kesmeyi yasaklamıştır. Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: İki Parmak Arasında Gön Kesmek Yasaktır
2592-) es-Sâib b. Yezid'in, ismini verdiği bir adamdan rivâyet ettiğine göre, " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Unut günü üst üste iki zırh giymiştir" , yahut da, " İki zırh giymiştir." cihad 17; İbn Mâce, cihâd 18; Ahmed b. Hanbel, III, 449.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Zırh Giymek
2593-) Muhammed b. el-Kâsım’ın azatlı kölesi Yunus b. Ubeyd dedi ki; Muhammed b. el-Kasım Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bayrağının nasıl olduğunu sormak üzere beni el-Bera b. Âzib'e gönderdi. (el-Bera b. Âzib de), " Bayrak Nemîre kumaşından, siyah renkli ve kare şeklinde idi." diye cevap verdi. cihad 10; Ahmed b. Hanbel, IV, 297.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Bayraklar Ve Sancaklar
2594-) Cabir (radıyallahü anh)'den merfu' olarak rivâyet olunduğuna göre " Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'ye girdiğinde sancağı beyazdı." cihad 9,10; Nesâi, menâsik 106; İbn Mâce cihâd 20.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Bayraklar Ve Sancaklar
2595-) Simak’ın haber verdiğine göre, kavminden bir kimse, " Ben peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bayrağını sarı renkli olarak gördüm" demiştir. es-Sünenu’l-Kübrâ, VI. 293.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Bayraklar Ve Sancaklar
2596-) Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadrami'den rivâyet olunduğuna göre kendisi Ebû'd-Derdâ'yı şöyle derken işitmiştir: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken dinledim: Bana zayıfları çağırınız (da ben onların yüzü suyu hürmetine Allah'dan düşmanlara karşı zafer dileyeyim). Çünkü siz ancak zayıflarınızın duası bereketi) ile nzıklandınlır ve yardım edilirsiniz..." cihâd 43; Tirmizi, cihâd 24; Ahmed b. Hanbel V, 198. Dâvûd dedi ki: Zeyd b. Ertat, Adiyy b. Ertat'ın kardeşidir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Zayıf Atlar, Yada Zayıf Atlılar Ve Aciz Kimseler Yüzüsuyu Hürmetine Allahtan Düşmana Karşı Zafer İstemek
2597-) Semüre b. Cündeb (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Muhacirlerin parolası " Abdullah" , Ensâr'ın parolası ise " Abdurrahmân" idi. es-sünenül-kübrâ, VI, 361.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kişinin Parola Kullanması
2598-) İyas b. Seleme'nin babası (Seleme)'den; demiştir ki; Biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında, Ebû Bekr (radıyallahü anh)'le birlikte savaşa çıktık, parolamız, " Öldür, öldür" idi. siyer 14; Ahmed b. Hanbel V, 46.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kişinin Parola Kullanması
2599-) (Sahabe-i kiramdan) bir kimse Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittiğini söylemiştir; Eğer geceleyin baskına uğrarsanız parolanız, ha mîm lâ yünsarûn olsun" b. Hanbel, V, 65, 289, VI, 377; Tirmizi, cihâd II.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kişinin Parola Kullanması
2600-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculuğa çıktığı zaman (şöyle) dua ederdi: Ey Allah'ım (hazarda olduğu gibi) yolculukta (da) arkadaş(ım) ve aile(m) de vekil(im) sensin. Yolculuğun sıkıntısından, üzüntülü dönüşten, aile ve malda kötü hal(e düşmek) den sana sığınırım. Ey Allah’ım, bizim için yeri dür ve bu yolculuğu bize kolaylaştır." hac 425, 426; Nesâî, istiâze 43; Tirmizi, deavat 41; İbn Mâce, dua 20; Dârimi, istizan 42; Muvatta, istizan 34; Ahmed b. Hanbel, I, 256, 300, II, 150, 401, 433.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kişi Yolculuğa Çıktığı Zaman Nasıl Dua Eder?
2601-) İbn Ömer'in Aliy el-Ezdi'ye anlattığına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculuğa çıkarken devesinin üzerine dimdik oturduğu vakit, üç (defa) tekbir getirir sonra, " Bunu bizim hizmetimize veren (Allah)’ın şanı yücedir. Yoksa biz bunu (hizmetimize) yanaştıramazdık. Biz elbette Rabbimize döneceğiz" bk. ez-Zuhrûf (43), 13,14. " Ey Allahım! Senden bu yolculuğumuzda (bize) iyilik ve takva (üzere olan) amel(ler)den de senin razı olacaklarını (nasibetmeni) dilerim. Ey Allah'ım! Bize bu yolculuğumuzu kolaylaştır. Bizim için uzaklığı dür. Yolculukta arkadaş, ailede ve malda vekil sensin." derdi. (Yolculuktan) döndüğü vakit de aynı duayı okur ve bu duaya (şunu da) ilâve ederdi; Biz dönenleriz, tevbe edenleriz, ibâdet edenleriz. Rabbimize hamdedicilerîz." Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ve askerleri (savaşa giderlerken) tepelere çıkınca; Allahü ekber" (tepelerden) inince de; sübhanallah" derlerdi. Namaz(daki tekbir ve teşbihler) buna göre konmuştur. hac 425; Tirmizi, da'vet 46; Ahmed b. Hanbel, II, 144-150.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Kişi Yolculuğa Çıktığı Zaman Nasıl Dua Eder?
2602-) İbn Ömer Kaze'a'ya hitaben " Gel! Ben seni Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın (mücahidleri ve) beni uğurladığı gibi uğurlayayım" dedi (ve şöyle dua etti): Senin dinini, emanetini ve amellerinin sonuçlarını Allah'a emânet ediyorum" deavât 43; İbn Mâce, cihâd 24; Ahmed b. Hanbel, II, 7, 25, 38, 136, 358.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Mücâhîdleri Uğurlarken Yapılacak Dua
2603-) Abdullah el-Hatmî'den; demiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (düşmanla savaşmak üzere yola çıkan) asker(ler)i uğurlamak istediği zaman; Sizin dininizi, emanetlerinizi ve amellerinizin sonuçlarını Allah'a emanet ediyorum" derdi. deavât 43; İbn Mâce, Cihad 24; Ahmed b. Hanbel, II, 7, 25, 36, 138.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Cihad Bölümü
Konu: Mücâhîdleri Uğurlarken Yapılacak Dua