Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Cühenînin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Serhin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Kuteybe B. Saîdin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Müseddedin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Yezid B. Halid B. Mevhibin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Alânın Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Amr B. Avnın Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Müseddedin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Alânın Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Muhammed B. Râfiin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Muhammed B. Kesîrin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Ahmed B. Hafsın Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Dimeşkinin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Müseddedin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Kuteybe B. Saidin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Mahled B. Halidin Rivâyeti
1722-)
el-Münzir b. Cerîr'den nakledilmiştir ki: Ben (bir gün babam) Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü (yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr çobana: da nedir? diye sordu. (Çoban:) karışmış kimin olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr: (sürüden) çıkar. (Çünkü ben) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Sapık (olanlar)dan başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim, dedi. b. Hanbel, IV- 360, 362. fıkıh ulemâsının bu konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yitik Mal Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
1723-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre el-Akra' b. Habis Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: Allah'ın Rasülü, hac (bize) her sene mi farzdır, yoksa (ömrümüzde) bir kerre mi? diye sormuş, (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de); Yok, hayır. Bir kerredir. Kim daha fazla yapacak olursa, o nafiledir." diye cevap vermiştir. Dâvûd buyurdu ki; Seneddeki Ebû Sinan, Ebû Sinan ed-Düveliyy'dir. Aynı şekilde Abdü'l Celil b. Humeyd ile Süleyman b. Kesîr de ez-Zührî'den (bu ravinin ismini Ebû Sinan olarak) rivâyet etti. Ukayl de rivâyetinde yerine demiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hac Farizası
1724-)
Ebû Vâkid'den nakledilmiştir ki: Veda haccında Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), hanımlarına; Bu (hacdan) sonra (sizler için) hasırların üstleri (vardır.)" buyururken işittim. b. Hanbel, II, 446; X, 218-219; VI, s. 324.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hac Farizası
1725-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Hiç bir müslüman kadına yanında kendisine nikâhı düşmeyen bir adam bulunmaksızın, bir gecelik yola çıkması helâl değildir." taksir 4, mescıd-i Mekke 6, Sayd-26, Savm 67; Müslim, hac 412-424;Tirmızî, rıdâ 15; İbn Mâce, menâsik 7; Muvatta, İsti'zan 37; Ahmed b. Hanbel, I, 222, 346; II, 13, 19, 182, 236, 251, 304, 347, 423, 437, 445, 493, 506; III, 7, 34, 45, 52, 53, 54, 62, 64, 66, 71, 77.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Yanında Mahremi Olmadan Hacceden Kadının Durumu
1726-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Allah'a ve âhiret gününe imân eden bir kadının bir gün ve gecelik yola çıkması helâl olmaz..." hac 421; İbn Mâce, menâsik 7. (Daha sonra Ebû Hüreyre sözlerine devamla önceki hadisin manâsını da (nakletmiştir). Nüfeylî: bize (bu hadîsi) Mâlik rivâyet etti" dedi. Dâvûd buyurdu ki: el-Ka'nebî ile en-nüfeylî (senette) " bahasından" sözünü zikretmediler. İbn Vehb ile Osman b. Ömer de Ka'nebî’nin rivâyet ettiği gibi (bu hadîsi) Mâlik'den (rivâyet ettiler.)
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Yanında Mahremi Olmadan Hacceden Kadının Durumu
1727-)
Ebû Hureyre'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur, (Râvi, suheyl) Önceki hadisin benzerini zikretti- Farklı olarak " berîd" (sözünü) ilâve etti. hac 421; İbn Mâce, Menâsik 7.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Yanında Mahremi Olmadan Hacceden Kadının Durumu
1728-)
Ebû Sa'îd'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Allah'a ve âhiret gününe imân eden bir kadının yanında babası veya erkek kardeşi veya kocası veya oğlu veya nikâhı haram olan birisi bulunmaksızın üç günlük ve daha fazla yola çıkması helâl değildir." hac 423; Tirmizî, ndâ 15; İbn Mâce, Menâsik 7.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Yanında Mahremi Olmadan Hacceden Kadının Durumu
1729-)
İbn-i Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Kadın beraberinde bir mahrem bulunmadıkça üç (günlük) sefere çıkmasın" buyurmuştur. taksîru's-salâ 4; Müslim, hac 413.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Yanında Mahremi Olmadan Hacceden Kadının Durumu
1730-)
Nâfi'den rivâyet edildiğine göre İbn Ömer, Safîyye ismindeki cariyesini (hayvanının) arkasına bindirirdi. (Câriye bu şekilde) onunla beraber Mekke'ye kadar yolculuk ederdi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Yanında Mahremi Olmadan Hacceden Kadının Durumu
1731-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): -İslâm'da hacca gitmemek olmaz" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: İslâmda Hacc Yapmamak Ve Evlenmemek Yoktur
1732-)
İbn Abbâs'tan; demiştir ki: Hacca giderlerdi ve (yanlarına) azık almazlardı. (Hadîsi Ebû Dâvûd'a nakleden râvilerden biri olan) Ebû Mesüd (İbn Abbâs'dan naklen şunları) söyledi: Yemen halkı yahutta Yemen'den bazı kimseler azıksız olarak hacca gidiyorlardı ve " biz mütevekkiliz" diyorlardı. Bunun üzerine Allah (celle celâluhu) " Bir de (hac seferinize yetecek mikdarda) azıklanınız. Muhakkak ki azığın en hayırlısı (dilenmekten, insana yük olmaktan) sakınmaktır." el-Bakara (2), 197. (ayet-i kerimesini) indirdi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hacc İçin Azık Temin Etmek
1733-)
Mücâhid dedi ki: İbn Abbâs (radıyallahü anh) şu; Rabbinizin lütfundan istemenizde bir günah yoktur." el-Bakara (2) 198. mealindeki ayeti okudu da; (mü'minler İslâm'ın ilk yıllarında) Mina'da ticaret yapmazlardı. Bunun üzerine Arafat'tan (Mina'ya) dönünce ticâret yapmalarına izin verildi," dedi. Buhârî, hac 150.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hacda Ticâret Yapmak Caîz Midir?
1734-)
İbn Abbâs'dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Haccetmek isteyen kimse acele etsin" buyurdu. Mâce, menâsik 1; Ahmed b. Hanbel, I, 214, 225, 323, 355.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Haccın Tacili İle İlgili Müseddedin Rivâyet Ettiği Hadis
1735-)
Ebû Ümâme et-Teymi’den nakledilmiştir ki: Ben hac yolunda (hacılara binek hayvanlarını) kiraya veren bir kimseydim, halk bana; haccın olmuyor, diyorlardı. Bir de İbn Ömer'e rastladım ve; Ebû Abdurrahman ben hac yolunda (binek hayvanlarını hacılara) kiraya veren bir kimseyim. (Bu sebeple) halk bana " senin haccın olmuyor" diyorlar (Sen ne dersin?) diye sordum. İbn Ömer: İhrama girmiyor musun, telbiye yapmıyor musun, Beyt'i tavaf etmiyor musun, Arafat'tan inip taşları atmıyor musun? dedi. Ben de; (bütün bunları yapıyorum), diye cevap verdim. senin haccın oluyor. (Çünkü) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir adam gelip senin sorduğun şeyin aynısını sormuştu da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sükût etmişti, şu: Rabbinizden nzık istemenizde günah yoktur" el-Bakara (2), 198. mealindeki âyet ininceye kadar cevâb vermemişti. (Bu ayetin inmesi üzerine) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu çağırtıp kendisine bu âyeti okuyarak; Senin (bu şekilde) haccın sahihtir" buyurmuştu, dedi. Sitte arasında sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hac Yolculuğu Esnasında Hayvanını Kiraya Vermek
1736-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre, insanlar haccın ilk zamanlarında, hac mevsimlerinde Minâ'da, Arafat'ta ve Sûkuzu'l-Mecâz'da alış-veriş yaparlardı. (Fakat) ihrâmlı olarak alışveriş yapmaktan da korkarlardı. Bunun üzerine noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah " (Hac mevsiminde) Rabbinizden rızık istemenizde bir günâh yoktur" el-Bakara (2), 198. (âyet-i kerimesini) indirdi. İbn Ebi'z-Zi'b) dedi ki: Ubeyd b. Umeyr'in bana haber verdiğine göre O (İbn Abbâs) Kur'ân'da bu (hac mevsimleri) kelimesini okurmuş.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hac Yolculuğu Esnasında Hayvanını Kiraya Vermek
1737-)
(Mûsânnif Ebû Dâvûd'un dediğine göre kendi şeyhi) Ahmed b. Salih bir hadis rivâyet etmiştir (ki bu hadisin) manası (şudur): Abbâs'ın hürriyetine kavuşturduğu kölesinin Abdullah b. Abbâs'dan rivâyet ettiğine göre insanlar haccın ilk zamanlarında (hac mevsiminde) alış-veriş yaparlardı- (Mûsânnif Ebû Dâvûd'un rivâyetine göre Ahmed b. Salih daha sonra önceki hadisin) manasını (en son kelimesini teşkil eden) " mevâsimü’l-hacc (Hac mevsimleri)" ne kadar nakletmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hac Yolculuğu Esnasında Hayvanını Kiraya Vermek
1738-)
İbn Abbâs'dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ravhâ'da bulunuyordu. Bir deve kervanına rastlayarak onlara selâm verdi ve; Siz kimsiniz?" dedi. (Onlar da); cevabını verdiler ve; kimsin? dediler. (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanında bulunan) sahabiler de, " Resûlüllah" diye cevap verdiler. üzerine bir kadın (fırsatı kaçıracağından) korktu (koşarak gitti), bir çocuğun pazusundan tutup kendi tahtırevanından çıkardı ve; Allah'ın Resûlu, bunun için de hac (sevabı) var mıdır? dedi. (Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de); Evet, senin içinde ecir vardır" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Çocuğun Hacc Etmesi
1739-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine halkı için Zulhuleyfe'yi, Şamlılar için Cuhfe'yi, Necid halkı için Karn'ı mîkat olarak tayin etti. Yemen halkı için de Yelemlem'i mîkat tayin ettiği (haberi) bana ulaştı. hac 7,9,11; Cezâu's-Sayd, 18; Müslim, hac 11, 12 Nesaî, menâsik 19, 20, 23, Dârimî, menâsik 5; Ahmed b. Hanbel, I, 238, 249, 252, 339; II, 46, 50, 78, 81, 107, 140, 181.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mikatlar
1740-)
Amr b. Dînâr Tâvûs'tan o da İbn Abbâs'tan; Abdullah b. Tavus ise Tâvûs'tan naklen; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mikat tayin etti" dediler (ve önceki hadisin) mânâsını (rivâyet ettiler). Bunlardan birisi " Yemen halkı için Yelemlem'i (tayin etti)" dedi. Diğer birisi de " Elemlem'i (tayin etti)" dedi. (Bu iki râvinin ifadelerine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bu yerler, adı geçen yerlerin halkı ile bu yerlerin halkı olmadıkları halde hac veya umre maksadıyla buralara uğrayan kimseler için (mikat tayin edilmiş)dir. (Mekke'ye) bundan daha yakın olanlar ise..." (İbn Tavus rivâyetinde) dedi ki: (Bu kimseler) istedikleri yerden (ihrama girerler) yine Mekke halkı da Mekke'den ihrama girerler. hac 7; Müslim, hac 11, 12; Nesâî, menâsîk 20.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mikatlar
1741-)
Âişe (radıyallahü anha)'den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zâtu Irk'i, Irak halkı için, ihrama girme yeri (mîkat) olarak ta'yin etti. hac 18; Nesâî, menâsık 22.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mikatlar
1742-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) maşrik halkı için " Akîk" i mîkat ta'yin etti. hac 17. Ahmed b. Hanbel, I- 343.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mikatlar
1743-)
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Ümmü Seleme (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre kendisi, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i, " Kim hac veya umre için Mescid-i Aksa'dan ihrama girip Mecsid-i Harâm'a kadar (ihramda) kalırsa onun geçmiş ve gelecek günah(lar)ı bağışlanır," veyahutta " Onun için cennet(e girmek) kesinleşmiştir." buyururken işitmiştir. Mâce menâsık 49. Abdullah, (Yahya b. Ebî Sûfyan'ın) bu iki (cümle) den hangisini söylediğinde şüpheye düşmüştür. Dâvûd buyurduki: Allah Vekî'e rahmet etsin. Beytul-Makdis'den ihrama girdi. Yani Mekke'ye kadar (ihramda kaldı.)
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mikatlar
1744-)
el-Hâris b. Amr-es-Sehmi demiştir ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Minâ'da ya da Arafat'ta iken yanına varmıştım; halk etrafına toplanmıştı. Araplar geliyorlardı, yüzünü görünce " Bu mübarek yüzdür" diyorlardı. O gün Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zâtu Irk'ı Iraklılara mik'at tayin etti.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mikatlar
1745-)
Âişe (radıyallahü anhâ)’den nakledilmiştir ki: Esma bint Umeys, (Zulhuleyfe'de) ağacın altında Muhammed b. Ebî Bekr'i doğurdu da, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Bekr'den (Esma'nın) yıkanmasını ve ihrama girmesini istedi. hac 109-110; İbn Mâce, menasîk 12, 26; Nesâî, tahare 136; hayz 24 menasik 57; Dârimî, menasik 11; Muvatta, hac 1, 2; Ahmed b. Hanbel IV, 169.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kadın Hayızlı İken Hac İçin İhrama Girebilir
1746-)
İbn Abbâs'dan rivâyet edildiğine göre, peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); Hayizlı ve nifash (kadınlar) ihram yerine geldikleri zaman gusl edip, ihrama girerler ve Beyt'i tavafın dışında bütün hac ibadetlerini yerine getirirler" buyurmuştur. hadisi Ebû Dâvûd'a rivâyet eden iki ravî'den biri olan) Ebû Ma'mer rivâyetine " temiz oluncaya kadar" sözünü de eklemiştir. (Diğer ravf) İbn Îsa ise, (hadisin senedinde sadece) " Ata'dan Oda İbn Abbâs'dan" diyerek Mücâhidle İkrime'den bahsetmediği gibi) " Beyt'i tavaf etmenin dışında kalan hac ibadetlerini (yerine getir" şeklinde) rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kadın Hayızlı İken Hac İçin İhrama Girebilir
1747-)
Âişe (radıyallahü anhâ) demiştir ki: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a ihrama girmesi için ihramdan önce, ihramdan çıkması için de Beyt'i tavaf etmeden önce koku sürdüm." hac 18, 143, libâs 73, 74, 79, 81; Müslim, hac 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 46, 49; Tırmizî, hac 77; Nesâî, menâsîk 41, 42, 97; İbn Mâce, menâsik 18, 80; Dârimî, menâsik 10; Muvaltâ', hac 19; Ahmed b. Hanbel, VI, 39, 98, 108, 130, 162, 175, 181, 186, 192, 200, 207, 209, 214, 237, 238, 244, 245, 254, 257.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: İhrama Girerken Koku Sürünmek
1748-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ihrâmlı iken, (O'nun) saç ayrımındaki misk pırıltısını hâlâ görür gibiyim. hac 45; Nesâî, Menâsik 41, Ahmed b. Hanbel, VI, 38, 245.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: İhrama Girerken Koku Sürünmek
1749-)
İbn Ömer'den nakledilmiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı, (zamklı bir madde ile) başının saçlarını toplamış olduğu halde yüksek sesle telbiye ederken işittim. hac 19; Müslim, hac 21; Nesâî, menâsik 40; İbn Mâce, Menâsik 72; Ahmed b. Hanbel, II, 121, 131.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Baştaki Saçları Birbirine Tutturmak
1750-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ihrama girerken başı(nın saçları)nı bal ile toplamıştır. es-Sünenü’l-kübrâ, V, 36.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Baştaki Saçları Birbirine Tutturmak
1751-)
İbn Abbâs'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hudeybiye yılında, hac kurbanları arasında bir de, Ebû Cehl'e ait olan ve başında gümüşten bir halka bulunan kurbanlık bir deve gönderdi. (Bu hadisin diğer râvisi) İbn Minhâl (bu cümleyi) " altından bir halka" diye nakletti. Nüfeylî' (buna bir de) " müşrikleri bununla öfkelendiriyordu." (cümlesini) ilâve etti. Mâce, menâsik 98.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hacda Kesilen Kurban
1752-)
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Veda Haccı'nda ailesi için bir sığır kestirmiştir. Mâce edâhî 5.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Sığırın Hedy Kurbanı Edilmesi
1753-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) umre yapan zevceleri için, aralarında (ortaklaşa) olarak bir sığır kestirmişti. Mâce, edâhî 5.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Sığırın Hedy Kurbanı Edilmesi