Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı
3804-)
Ebû Sa’labe el- Huşeni’denrivâyet olduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) köpek dişi olan yırtıcı hayvanlar(ın etlerini) yemeyi yasaklamıştır. zebaih 28, 29, tıbb 57; Müslim, sayd 11-15; Tirmizi, sayd 9, 11, et’ime 7, siyer 11; Ebû Dâvûd, et’ime 25; Nesai, büyu 79, sayd 28, 30, 31, 33; İbn Mace, sayd 13; Darimi, edahi 18, Muvatta, sayd 13, 14; Ahmed b. Hanbel, I, 244, 289, 302, 326, 327, 333, 339, 373, II, 236, 366, 418, III, 323, IV, 89, 90, 131, 132, VI, 445.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yırtıcı Hayvanların Etlerini Yemek Yasaklanmıştır
3805-)
İbn Abbâs’dan rivâyet olunmuştur; (sallallahü aleyhi ve sellem), yırtıcı hayvanlardan köpek dişli olanları(n etini yemeyi) ve kuşlardanda pençeli olanları(n etini yemeyi) yasaklamıştır. sayd 15, 16; Tirmizi, sayd 9, 11; Nesai, sayd 86; İbn Mace, sayd 13; Darimi, edahi 18; Ahmed b. Hanbel, I, 147, 244, 289, 302, 327, 332, 339, 373, III, 323, IV, 89, 90, 127.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yırtıcı Hayvanların Etlerini Yemek Yasaklanmıştır
3806-)
Mikdam b. Ma’dekerib’den rivâyet olduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Dikkatli olunuz! Yırtıcı hayvanlardan köpek dişli olanları(n etini yemek) helal değildir. Ehli eşek (eti ile) anlaşmalı ecnebilerin kendilerine ihtiyaç duyulan buluntu malları da helal değildir. bir adam bir kavme misafir olur da (o kavim) onu ağırlamazsa bu misafir için yarın ahirete olanlardan bu misafirlik hakkının alma hakkı vardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yırtıcı Hayvanların Etlerini Yemek Yasaklanmıştır
3807-)
İbn Abbâs'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hayber (savaşı) günü yırtıcı hayvanlardan köpek dişli olan her hayvanın, kuşlardan da pençeli olan her kuşun (etinin) yenmesini yasakladı. sayd 15, 16; Tirmizi, sayd 9, II; Nesâî, sayd 86; İbn Mâce, sayd 13; Dârimî, edâhi 18; Ahmed b. Hanbel, I, 137, 244, 289, 302, 327, 332, 339, 373, III, 323, IV, 89, 90, 127.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yırtıcı Hayvanların Etlerini Yemek Yasaklanmıştır
3808-)
Halid b. Velid (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Hayber savaşına katılmıştım. (Orada) yahudiler gelip, (müslüman) halkın (yahudilerin koyunlarını yağma etmek üzere yahudilerin) ağıllarına koşuştuklarını (Hazret-i Peygamber'e) şikâyet ettiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da (müslümanlara hitaben): Dikkatli olun! Anlaşmalı olarak müslüman topraklarında yaşayan gayri müslimlerin malları(nı) haksız yere (ellerinden almak) helâl olmaz. Ehli eşek (eti) size haram olduğu gibi at ve katır da haramdır. Yırtıcı hayvanlardan her köpek dişli (hayvan) ile kuşlardan her pençeli (kuş) da (haramdır)" buyurdu. sayd 86; İbn Mâce, zebâih 14.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yırtıcı Hayvanların Etlerini Yemek Yasaklanmıştır
3809-)
Câbir b. Abdullah'dan rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kedi parasını yasaklamıştır. (Muhammed) İbn Abdilmelik (ise bu cümleyi): Kedi (etini) ve (kedi) parasını yemeyi yasakladı" (şeklinde) rivâyet etti. Dâvûd, büyü 62; Tirmizî, büyü 49; İbn Mâce, ticârât 9, sayd 20; Ahmed b. Hanbel, III, 297, 317, 339, 349, 353, 386.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yırtıcı Hayvanların Etlerini Yemek Yasaklanmıştır
3810-)
Câbir b. Abdillah'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize (ehli) eşek eti yemeyi yasakladı ve at eti yememizi tavsiye etti. hadisin ravilerinden) Amr (b. Dînâr, bu hadis hakkında şöyle) dedi: Ben bu hadisi Ebû Şa'sâ'ya anlattım, (bana) şu cevabı verdi: Bizim içimizde (bulunan) el-Hakem el-Gıfârî de bu hadisten bahsederdi. (Ancak) Bahr bunu kabul etmezdi" , (Ebû Şa'sâ, deniz manasına gelen Bahr sözüyle) İbn Abbâs'ı kastediyordu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Ehli Eşeklerin Etini Yemek
3811-)
Gâlib b. Ebcer'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: bir kıtlık (yılı) gelmişti. (Elimde bulunan) malın içerisinde (ehli) eşeklerden başka âileme yedirebileceğim bir şey yoktu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da ehli eşek etlerini yasakladı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e varıp; Allah'ın Rasûlü, bize bir kıtlık (yılı) gelip çattı. Benim mal(lar)ım içerisinde semiz eşeklerden başka aile halkına yedirebileceğim bir şey yok; sen ise ehli eşek etini yasaklamış bulunuyorsun, diye şikâyette bulundum. Sen aile halkına semiz eşekler(in etin)den yedir. Çünkü ben onları(n etlerini) sadece pislik yiyen hayvanlar oldukları için yasaklamıştım." buyurdu. Yani (bu hayvanları etlerini) cellâle (oldukları için yasaklandığını anlatmak istiyordu). Dâvûd dedi ki: (Hadisin senedinde bulunan) Abdurrahman, (Abdurrahman) b. Ma'kil'dir. Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisi ayrıca Şu'be de Ubeyd Ebû’l-Hasen'den, Abdurrahman b. Ma'kil'den, o da Abdurrahman b. Bişr'den Müzeyne (kabilesin)den bazı kimselerden rivâyet edilmiştir. (Bu rivâyete göre) Müzeyne'nin efendisi olan Ebcer yahutta Ebcer'in oğlu, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (ehli eşek eti yemenin hükmünü) sormuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Ehli Eşeklerin Etini Yemek
3812-)
(Şu'be'den rivâyet olunduğuna göre; bu hadisi bir de) Müzeyne kabilesine mensup iki adamdan biri diğerinden (rivâyet etmiştir. Yani) Müzeyneü Abdullah b. Amr b. Avim, Müzeyneli Gâlib b. el-Ebcer'den rivâyet etmiştir. (Bu hadisin senedinde bulunan) Mis'ar (şöyle) demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelen kimsenin Gâlib (b. Ebcer) olduğunu zannediyorum." şu (bir numara önce geçen) hadisi (şevketti).
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Ehli Eşeklerin Etini Yemek
3813-)
Amr b. Şuayb (b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. Âs)'ın dedesinden rivâyet olmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) Hayber (Savaşı) günü, ehli eşek ile pislik yiyen hayvanların yenilmesini ve (üzerine) binilmesini yasakladı. dahâya 43, 44.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Ehli Eşeklerin Etini Yemek
3814-)
Ebû Ya'fûr'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: İbn Ebî Evfâ'ya çekirge (yeme)yi sordum da; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte altı ya da yedi savaşa katıldım. Biz (bu savaşlarda) kendisiyle birlikte çekirge yerdik, cevabını verdi. zebâih 13; Müslim, sayd 52; Tirmizî, et'ime 22; Nesâî, sayd 37; Dârimî, s 5; Ahmed b. Hanbel, IV, 353, 357, 380.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Çekirge Yemenin Hükmü
3815-)
Selmân (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e çekirge(nin yenilip yenilmeyeceği) soruldu. (Çekirge) Allah'ın ordularının en çoğu(nu teşkil etmekte)dir. Ben onu yemem ve haram da kılmam" buyurdu. Dâvûd dedi ki: Bu hadisi (bir de) Mu'temir, babası ve Ebû Osman kanadıyla Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etti (fakat) Selman'ı anmadı. Mâce, sayd 9.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Çekirge Yemenin Hükmü
3816-)
Selmân (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)'a (çekirgenin yenilip yenilmeyeceği) sorulmuş, (bir önceki hadiste geçen) cevabının aynısını vermiş: (Çekirge) Allah ordularının en çoğunu oluşturmaktadır" demiş. Ebû Dâvûd'un şeyhi) Ali (b. Abdillah) dedi ki: Ebû Avvâm'ın (ismi) Fâid'dir. Dâvûd dedi ki: Bu hadisi (bir de) Hammâd b. Seleme, Ebû’l-Avvâm'dan, o Ebû Osman'an, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etti. (Hammâd bu rivâyetinde) Selmân'ı anmadı.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Çekirge Yemenin Hükmü
3817-)
Câbir b. Abdullah' dan, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Denizin (sahile) attığı veya (deniz sularını) kendisinden geri çektiği (için açıkta kalan) şeyleri yeyiniz. (Fakat) denizde (kendiliğinden zahiri bir sebep olmaksızın ölüp de) su yüzüne çıkan şeyleri yemeyiniz." Dâvûd dedi ki: Süfyan es-Sevrî, Eyyûb ve Hammâd da hadisi Ebû'z-Zübeyr'den rivâyet etti fler ve bunların üçü de rivâyet zincirini) Câbir üzerinde durdurdular, (Hazret-i Peygambere kadar uzandıramadılar). Bazen bu hadis (in rivâyet zinciri) zayıf bir şekilde İbn Ebî Zi'b, Ebû'z-Zübeyr ve Câbir yoluyla Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e dayandırılarak rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Suda Kendi Kendine Zahiren Sebepsiz Olarak Ölüp Suyun Yüzüne Çıkan Balıkları Yemenin Hükmü
3818-)
Câbir b. Semüre'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: adara (Medine'de, siyah taşlarıyla meşhur olan) Hârre isimli yere ailesi ve çocuğu ile birlikte konakladı. (Orada bulanan) başka bir adam (ona), " Benim (burada) devem kayboldu, eğer bulursan onu yakala" dedi. Kısa bir süre sonra (o kimse bu) deveyi buldu. (Fakat devenin) sahibi bulunamadı. Derken (elinde kalan) deve hastalandı..Karısı ona " Bunu kes" dediyse de adam kabul etmedi. Deve öldü. (Bu sefer kadın kocasına), " Bunu kes, yağını ve etini pastırma yapar yeriz. (Çünkü biz çok açız, zaruret halindeyiz)" - dedi. (Adam): (Hayır), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a danışıncaya kadar (bunu kabul edemem)" dedi. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a gelip bunu sordu. (Hazret-i Peygamber de): Senin yanında seni buna muhtaç olmaktan kurtaracak (bir şey) var mı?" diye sordu. (Adam) " Hayır" cevabını verdi, (Bunun üzerine); (Öyleyse) onu yeyiniz" buyurdu. o sırada devenin) sahibi çıkageldi. (Adam da başından geçen) olayı anlattı. (Devenin sahibi olayı öğrenince adama), " Onu kesşeydin ya!" dedi. (Adam da),'" Senden utandım (da kesemedim)" karşılığını verdi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Leş Yemek Zorunda Kalan Kimse
3819-)
el-Fücey' el-Âmirî'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a gelip; Allah'ın Rasûlu), bize ölü (hayvan eti) helâl kılınmadı mı? demiş. (Hazret-i Peygamber de ona): t Sizin yemeğiniz nedir." diye sormuş, (el-Fücey’de): Akşamleyin bir bardak, sabahleyin de bir bardak süt içeriz" cevabını vermiş. hadis rivâyet ettiği kimselerden olan) Ebû Nuaym (künyesiyle tanınan el-Fazl b. Dükeyn) dedi ki: Ukbe (b. Vehb) bana (metinde geçen) " İğtibâk" kelimesini, sabahleyin bir bardak (süt içmek); el-ıstıbah" kelimesini de akşamleyin bir bardak (süt içmek) diye açıkladı.- Peygamber de): Yemin olsun ki (bu hal) açlıktır. (İçilen bu kadarcık süt açlığı gidermeye yetmez)" buyurmuş ve (bu halleri devam ettiği sürece, ölmeyecek kadar) o leşi (yemelerini) onlara helâl kılmış. Dâvûd dedi ki: (Metinde geçen kelimesinin kökü olan) " el-ğabûk" , gündüzün son vakit(ler)idir. kelimesinin kökü olan) " sabûh" ise, gündüzün ilk anlarıdır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Leş Yemek Zorunda Kalan Kimse
3820-)
İbn Ömer'den rivâyet olduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Şu anda) Önümde esmer buğday (unun)dan (yapılmış); yağ ve sütle karışık beyaz bir ekmek olmasını ne kadar arzu ederdim" demiş. üzerine (orada bulunan) cemaaten biri kalkıp bu ekmeği hazırlayıp (Hazret-i Peygamber'in önüne) getirmiş. (Hazret-i Peygamber ekmeği görünce onu getiren zata): Bu (yağ) neyin içerisinde (bulunuyor) idi?" diye sorunca; (derisin)den (yapılmış) bir kap içerisindeydi, diye cevap vermiş. işiten Hazret-i Peygamber): Onu (derhal önümden) kaldır" buyurmuş. Dâvûd dedi ki: Bu hadis münkerdir. Ebû Davûd dedi ki: (Senedinde bulunan) Eyyûb, (Eyyûb) es-Sahtiyânî değildir. Mâce, et'ime 47.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Bir Sofraya İki Çeşit Yemeği Birden Koymanın Hükmü
3821-)
İbn Ömer'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Tebük (seferin)de bir (parça) peynir getirildi. (Hazret-i Peygamber de) bir bıçak istedi, sonra Besmele çekip (bıçakla peyniri) kesti.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Peynir Yemek
3822-)
Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Sirke ne güzel katıktır" buyurmuştur. eşribe 164-169; Ebû Dâvûd, eşribe 10; Tirmizî, et'ime 35; Nesâî, eymân 21, eşribe 33; İbn Mâce, et'ime 33; Dârimî, et'ime 18.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sirke Hakkında Gelen Hadisler
3823-)
Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Sirke ne güzel katıktır" buyurmuştur. eşribe 164-169; Ebû Dâvûd, eşribe 10; Tirmizî, et'ime 35; Nesâf, eymân 21, eşribe 33; İbn Mâce, et'ime 33; Dârimî, et'ime 18.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sirke Hakkında Gelen Hadisler
3824-)
Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın; Sarımsak veya soğan yiyen kimse bizden uzak dursun. -Yahutta mescidimizden uzak dursun- ve evinde otursun" buyurduğunu söyledi.(Yine Câbir şöyle dedi): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (bir gün) içinde taze sebze bulunan bir tabak getirildi de onda (çirkin) bir koku duydu, (bu kokunun ne olduğunu) sordu. (Bunun üzerine) tabakta bulunan sebzelerin neler olduğu kendisine haber verildi. (Tabaktaki sebzelerin neler olduğunu anlayınca) yanında bulunan sahâbîlerden birine (işarette bulunarak); Bu sebzeleri şuna götürünüz" buyurdu. (O sahâbî de, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu hareketini) görünce (bu sebzeleri) yemek istemedi. Peygamber): Sen ye, (benim yemediğime bakma). Çünkü ben senin konuşmadığın kimselerle konuşuyorum" buyurdu. Ahmed b. Salih) dedi ki: İbn Vehb, (metinde geçen) " bedr" kelimesini " tabak" diye tefsir etti. ezan 160, et'ime 49, i'tisam 64; Müslim, mesâcid 73; Tirmizî, et'ime 13; Nesâî, mesâcid 16, 17; Ahmed b. Hanbel, III, 65, 85, 374, 387, 400, IV, 194.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3825-)
Ebû Saîd el-Hudrî şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanında sarmısak ve soğandan bahsedildi ve; Allah'ın Rasûlü, bunların hepsinin (içinde kokusu) en fazla olanı sarımsaktır. (Artık) sen onu bize haram kılıyor musun? diye soruldu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de; Onu yiyiniz, (fakat) onu yiyen kimse kokusu kendisinden gidinceye kadar şu mescide yaklaşmasın" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3826-)
Huzeyfe'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üç defa şöyle buyurmuştur: Kıbleye tüküren kimse kıyamet gününde (Allah'ın huzuruna) tükürüğü iki gözünün arasında olarak gelir. Kim de şu pis (kokulu) sebzeyi yerse (bizim) mescidimize yaklaşmasın."
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3827-)
İbn ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Şu bitkiden yiyen kimse mescidlere yaklaşmasın" buyurmuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3828-)
Muğîre b. Şu'be'den rivâyet olunmuştur: gün sarımsak yiyip (namaz kılmak üzere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mescidine varmıştım, (Ben) mescide girince Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (herhalde benden) bir koku hissetti(ki), namazım bitirince; Her kim şu (sarmısak ismi verilen) bitkiyi yerse kokusu (kendisinden iyice) gidinceye kadar (mescidimize) yaklaşmasın" buyurdu. tamamlayınca yanına varıp; Allah'ın Rasûlü, Allah için elini bana vereceksin, dedim. (Elini lütfedip bana verdi, ben de) elini (tutup) yenimin arasından göğsüme götürdüm. O sırada ben göğsü sarılı idim. (Göğsümün sarılı olduğunu anlayınca); Senin özrün var" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3829-)
(Muaviye b. Kurre'nin) babasından rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (sarmısak ve soğan diye bildiğimiz) şu iki bitkiyi yasaklamış ve şöyle buyurmuştur: Bunları yiyen mescidlerime yaklaşmasın. Eğer mutlaka yemeniz gerekiyorsa pişirmek suretiyle onlar (da bulunan ağır kokular)i gideriniz (de ondan sonra yiyiniz)." hadisin ravisi Muaviye) dedi ki: (Hazret-i Peygamber, " iki bitki" kelimesiyle) soğan ve sarmısağı kasdetmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3830-)
Şüreyk (b. Hanbel)'den rivâyet olunduğuna göre; Ali (radıyallahü anh): Pişirilmiş olması dışında sarımsağın yenmesi yasaklanmıştır" buyurmuştur. Dâvûd dedi ki: (Senette ismi geçen) Şüreyk’(ten maksat, Şüreyk) b. Hanbel'dir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3831-)
Ebû Ziyâd Hıyar b. Seleme'den rivâyet olunduğuna göre; Kendisi Âişe (radıyallahü anhâ)'ye soğanı sormuş da (Hazret-i Âişe): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yediği son yemek, içinde soğan olan bir yemekti" cevabını vermiş.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Sarmısak Yemek
3832-)
Yusuf b. Abdullah b. Selâm'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i, bir ekmek parçası alıp üzerine de bir hurma koymuş (olduğu) halde: Bu bunun katığıdır" derken gördüm. Dâvûd, eymân 8.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Hurma Yemek
3833-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): İçinde hurma bulunmayan bir evin halkı açtır" buyurmuştur. eşribe 153; Tirmizî, et'ime 17; İbn Mâce, et'ime 38; Dârimî, et'ime 26; Ahmed b. Hanbel, VI, 179.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Hurma Yemek
3834-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (geçen seneden kalma) ekşimiş bir hurma getirildi de (içinde bulunan kurtları) çıkar(ıp at)mak üzere bu hurmayı iyice bir gözden geçirmeye başladı. Mâce, et'ime 42.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: İçerisinde Kurtlu Hurma Bulunan Hurmaları Yerken İçlerinde Kurt Bulunup Bulunmadığını İyice Araştırmak Gerekir
3835-)
İshak b. Abdillah b. Ebî Talha'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (bazen) içinde kurt bulunan hurmalar getirirdi de- İshak sözlerine devam ederek bir önceki hadisin manasını (ifade eden sözler) söyledi. Mâce, et'ime 42.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: İçerisinde Kurtlu Hurma Bulunan Hurmaları Yerken İçlerinde Kurt Bulunup Bulunmadığını İyice Araştırmak Gerekir
3836-)
İbn Ömer'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (iki hurmayı) birleştirerek yeme)yi yasakladı ve: Ancak (sofrada bulunan yemek) arkadaşlarının izin vermeleri müstesnadır" buyurdu. et'ime 44, mezâlim 14; Müsüm, eşribe 15; Ahmed b. Hanbel, II, 7,44, 46, 81.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Toplu Halde Yemek Yerken İki Hurmayı Birden Yemek
3837-)
Abdullah b. Ca'fer'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), hıyar ile yaş hurmayı birlikte yermiş. et'ime 39, 45, 47; Müslim, eşribe 148; Tirmizî, et'ime 37; İbn Mâce, et'imt 37; Dârimî, et'ime 24; Ahmed b. Hanbel, I, 203.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Bir Sofrada İki Sebze Ve Meyveyi Birlikte Bulundurmak
3838-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) karpuzla yaş hurmayı birlikte yerdi ve; Şunun sıcağını şunun soğuğuyla, şunun soğuğunu da şunun sıcağıyla kırıyoruz" buyururdu. et'ime 36; İbn Mâce, et'ime 37.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Bir Sofrada İki Sebze Ve Meyveyi Birlikte Bulundurmak
3839-)
Büsr'ün Sülem kabilesine mensub (Abdullah ve Atiyye isimlerindeki) iki oğlundan rivâyet olunmuştur; dediler ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) yanımıza geldi. (Kendisine) tereyağı ve kuru hurma ikram ettik. Tereyağı ile kuru hurmayı (birlikte yemeyi çok) severdi. Mâce, et'ime 43; Ahmed b. Hanbel, I, 374.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Bir Sofrada İki Sebze Ve Meyveyi Birlikte Bulundurmak
3840-)
Câbir (radıyallahü anh)'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte savaşa çıkar (ve savaşta) müşriklerin (yemek) kaplarından ve su kaplarından bazılarını ele geçirirdik. (Yemek pişirirken ve su içerken) onlardan yararlandık. Bu hareketimizden dolayı (Hazret-i Peygamber) bizleri hiç ayıplamadı.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Ehli Kitabın Kaplarında Yemek Yemek
3841-)
Ebû Sa'lebe el-Huşenî'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a: (bazen) ehl-i kitapla karşılaşıyoruz, tencerelerinde domuz (eti) pişiriyorlar, bardaklarında şarap içiyorlar. (Bu durumda bizim onların kaplarım kullanmamız caiz olur mu)? diye sormuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da: Eğer onlardan başka kaplar bulursanız bulduğunuz kaplarda yiyiniz içiniz. Fakat başka kaplar bulamazsanız onların kaplarını suyla yıkayınız ve (onlarda) yiyiniz, içiniz" buyurmuş. zebâih 4, 10, 14; Müslim, sayd 8; Ebû Dâvûd, edâhi 23; Tirmizî, sayd 1, et'ime 7, siyer 11; İbn Mâce, sayd 3; Dârimî, siyer 55; Ahmed b. Hanbel, II, 184, 193, 194, 195.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Ehli Kitabın Kaplarında Yemek Yemek
3842-)
Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi (Habat gazasına) göndermişti. Ebû Ubeyde b. el-Cerrah'i da başımıza komutan tayin etmişti. Kureyş'in bir kervanı ile karşılacaktık. Bir dağarcık hurmayı bize azık olarak vermiş, verecek başka bir şey de bulamamıştı. Ubeyde b. el-Cerrah, her birimize bu hurmalardan (sadece) birer tane veriyordu. Biz de onu çocuğun meme emdiği gibi emiyorduk, sonra da üzerine bir su içiyorduk. Bu bize o gün geceye kadar yetiyordu. Bir de sopalarımızla (selem) ağac(ınm) yaprağına vuruyorduk; (düşen) yaprağı su ile ıslatıp yiyorduk. (Nihayet) denizin kenarına vardık. (Denizin kıyısında) kum yığını gibi büyük bir cisim yükselmeye başladı. Yanına vardığımız zaman bir de ne görelim, anber denilen balıkmış. Ebû Ubeyde (onu görünce); Bu bir leştir ve bize helâl değildir" dedi. Sonra, " Hayır, biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın elçileriyiz ve Allah yolunda (sefere çıkmış durumda)yız; ve siz buna şiddetle muhtaçsınız. Binaenaleyh (bunu) yiyiniz" dedi. Biz orada bir ay kadar kaldık. Üç yüz kişi idik. Hatta bu balıktan yiye yiye semizleşmiştik. (Resûlüllah) (sallallahü aleyhi ve sellem)'a dönünce bu durumu ona anlattık. O Allah'ın sizin için çıkardığı bir rızıktır. Yanınızda onun etinden biraz var mı ki ondan bize de yediresiniz" buyurdu. üzerine biz (ondan bir kısmım) gönderdik, (Hazret-i Peygamber de onu) yedi. zebâih 12, meğazî 65; Müslim, sayd 17; Nesâî, sayd 35; Ahmed b. Hanbel, II, 309, 311.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Deniz Hayvanlarının Etlerini Yemek
3843-)
Meymûne (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunduğuna göre; fare yağ içine düşmüş ve (hâdise) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e haber verilmiş. Bunun üzerine (Resûlüllah); (Fareyi ve) etrafını atınız ve (kalan kısmı) yiyiniz" buyurmuştur. zebâih 34, vudu 67; Tirmizî, et'ime 8; Nesâî, fer' 10; Dârimî, vudû 60; Muvatta, isti'zan 60; Ahmed b. Hanbel, II, 233, 265, 490, VI, 329, 330, 335.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: İçine Fare Düşen Yağı Yemenin Hükmü
3844-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Yağ içine bir fare düştüğü zaman (bakınız) eğer (yağ) sıvı ise ona yaklaşmayınız." hadisin ravisi) Hasen (b. Ali) dedi ki: Abdürrezzak (şöyle) dedi: Bu hadisi genellikle Ma'mer Zühri’den o da Übey b. Abdullah'dan o da Meymûne (radıyallahü anhâ)'dan o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etmiştir."
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: İçine Fare Düşen Yağı Yemenin Hükmü
3845-)
İbnü’l-Müseyyeb'den rivâyet edilen bir önceki Zührî hadisinin bir benzerini de Ahmed b. Salih ile Abdürrezzak (şu senetle) rivâyet ettiler: Abdurrahman b. Bûzeveyh, Ma'mer, ez-Zührî, Ubeydullah b. Abdullah, İbn Abbâs, Meymûne, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem).
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: İçine Fare Düşen Yağı Yemenin Hükmü
3846-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Birinizin (içinde sulu yemek bulunan) kabına kara sinek düştüğü vakit onu (tamamen yemeğin içine) batınniz. Çünkü onun bir kanadında hastalık (yapan mikrop), diğerinde de şifa vardır ve o (tehlikelerden) içinde hastalık bulunan kanadıyla korunur. (Bu nedenle yemeğe bu kanadıyla düşer, diğer kanadı ise dışarda kalır). Binaenaleyh (şifalı kanadındaki şifayı yemeğe bırakarak öbür anadıyla bıraktığı hastalığı tesirsiz hale getirmek için) onun her tarafını (yemeğe) batırınız." bedü’l-halk 17, tıbb 58; Nesâî, fer' II; İbn Mâce, tıbb 31; Dârimî, et'ime 12; Ahmed b. Hanbel, II, 229, 246, 263, 340, 355, 388, 398, 443, III, 24.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: İçine Kara Sinek Düşen Bir Yemeği Yemek
3847-)
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) yemek yediği zaman parmaklarını üç defa yalar ve şöyle buyururdu: Biriniz lokması (yere) düştüğü zaman (bulaşan toz, toprağı) ondan gidersin ve onu yesin. Şeytana bırakmasın." Sonra bize yemek kabını silmeyi emrederek şöyle buyurdu: Şurası bir gerçek ki, hiç biriniz yemeğinin neresinin kendisi için bereketli olduğunu bilemez." esribe 136, 137; Tirmizî, et'ime II; Ahmed b. Hanbel, III, 177, 290.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yere Düşen Lokmayı Yemek
3848-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Birinizin hizmetçisi, dumanına ve sıcağına katlanarak kendisine bir yemek hazırlayıp getirecek olursa (yemeği kendisi ile birlikte) yemesi için onu yanına oturtsun. Şayet yemek az olursa eline bir yada iki lokma koyuversin. et'ime 55; Müslim, eymân 42; Tirmizî, et'ime 19, 44;1 Dârimî, et'ime 33; Ahmed b. Hanbel, I, 288, 442, II, 277, 283, 299, 316.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Hizmetçinin Efendisi İle Birlikte Yemek Yemesi
3849-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Biriniz (yemeğini) yediği zaman elini yalamadıkça yahutta yalatmadıkça mendille silmesin." et'ime 52; Müslim, eşribe 134, 137; Tirmizî, et'ime 10; İbn Mâce, et'ime 9; Dârimî, et'ime 5, 6, 10; Ahmed b. Hanbel, I, 221, 293, 346, 370, II, 341, 415, III, 301, 331, 337, 366, 394, VI, 386.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yemekten Sonra Eli Mendille Silmek
3850-)
(Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik'in) babasından rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), (yemeğini) üç parmakla yermiş ve yalamadıkça elini silmezmiş. eşribe 131; Ahmed b. Hanbel, II, 7, 111, 177.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yemekten Sonra Eli Mendille Silmek
3851-)
Ebû Ümame (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Sofra (üzerinde bulunan yemekler yenip kaplar) kaldırılınca, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Çok samimi, bereketli, (bizim kusurumuzdan dolayı da) yetersiz (olan), bırakılamayan ve kendisine ihtiyaçtan kurtulmak mümkün olmayan hamd Allah'adır, (ey) Allah(im)" diye dua edermiş. et'ime 54; Tirmizî, da'vât 55; İbn Mâce, et'ime 16; Dârimî, et'ime 3; Ahmed b. Hanbel, V, 252, 256, 261, 267.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Kişi Yemeğini Yiyince Nasıl Dua Eder?
3852-)
Ebû Saîd el-Hudrî'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yemeğini bitirince şöyle dua edermiş: Bizi doyuran, bize içiren ve bizim müslümantardan olmamızı sağlayan Allah'a hamdolsun."
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Kişi Yemeğini Yiyince Nasıl Dua Eder?
3853-)
Ebû Eyyûb el-Ensârî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir şey) yediği veya içtiği zaman; Yediren, içiren ve yedirip içirdiği şeyi kolaylıkla boğazdan geçirip hazmettiren ve artıkları için bir çıkış yolu yaratmış olan Allah'a hamdolsım" diye dua ederdi. da'avât 55.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Kişi Yemeğini Yiyince Nasıl Dua Eder?