Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı
2003-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ifaza tavafı (turlarının) yedi(sin de) de remel yapmamıştır. Mâce, menâsik 77; Muvatta, hac 111; Ahmed b. Hanbel, II, 41-42; Beyhakî, es-Sünehü'l-kübrâ, V, 84.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hacda Minâdan Mekkeye Akın Etmek
2004-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştirki: Halk her tarafa dağılıyordu. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); En son olarak Beyt'i tavaf etmedikçe hiçbir kimse hiç bir yere gitmesin" buyurdu. hac 144; Müslim, hac 379-381, Tirmizî, menâsik 97, 99; İbn Mâce, menâsik 82; muvatta, hac 122; Darimî, menâsik 85; Ahmed b. Hanbel, I, 222; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 161.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Veda Sader Tavafı
2005-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Safiyye bint Huyey'in hayızlandığı haber verilmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: İşte o bizi yolumuzdan alıkoyar." buyurmuştur, Bunun üzerine ashâb-ı kiram; Resûlallah, o ifaza tavafını yapmıştı, diye cevap vermişler. Bunun üzerine Öyleyse (bizi yolumuzdan alıkoyacak) değildir" buyurmuştur. hac 129, 145, 151, talâk 43; Müslim, hac 128, 384; Tirmizî, hac 97; İbn Mâce, menâsik 83, Muvatta, hac 225-226, 228, Ahmed b. Hanbel, VI, 38-39, 82, 85, 99,122, 164, 185, 193, 202, 207, 213, 224, 231, 253, 431.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hayızlı Kadın İkaza Tavafından Sonra Mekkeyi Terk Edebilir Mi?
2006-)
el-Hâris b. Abdillah b. Evs'den nakledilmiştir ki: Ben Ömer b. el-Hattâb'a varıp kurban (bayramının birinci) günü Beyt'i tavaf ettikten sonra hayızlanan bir kadını(n durumunu) sordum da; en son vakti Beyt'te (orayı tvaf etmekle geçmiş) olsun; diye cevap verdi. (el-Velid b. Abdurrahman) dedi ki: el-Haris (Hazret-i, Ömer'e hitaben); (sallallahü aleyhi ve sellem) de bana böyle fetva vermişti, deyince Ömer (radıyallahü anh); Ellerin(e isabet edecek musibetler) sebebiyle organların dökülsün (e mi? Demek) sen, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sorduğun bir şeyi ona aykırı fetva vermem için (bir de) bana sordun (öyle mi?) diye karşılık verdi. b. Hanbel, III, 416, Tahavî, Şerhu meâni'l-Asâr I, 321.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hayızlı Kadın İkaza Tavafından Sonra Mekkeyi Terk Edebilir Mi?
2007-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan nakledilmiştir ki: Umre için Ten'im'den ihrama girdim ve Mekke'ye gelip umremi edâ ettim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de beni el-Abtah (denilen yer)de beklemekte idi. Nihayet ben (umremi) bitirince yola çıkmak için halka emir verdi ve gelip Beyt'i tavaf etti. Sonra (Mekke'den Medine'ye doğru yola) çıktı. hac 33; Müslim hac 123.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Veda Tavafı
2008-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan nakledilmiştir ki: Ben (Minâ'dan) son ayrılışta onunla -yani Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile- birlikte idim. Muhassab'a indi. Dâvûd buyurdu ki (bu hadisin râvisi Muhammed) İbn Beşşâr (burada) bir önceki hadiste geçen Hazret-i Âişe'nin Ten'im'e gönderilmesi olayını anlatmadı (ve rivâyetine şöyle devam etti): Âişe dedi ki; Ben Peygamberin yanına gecenin sonunda gel(ebil)dim. Bunun üzerine ashabına hemen yola çıkılacağını bildirdi, kendisi de yola çıkıp sabah namazından önce Beyt'e uğradı (ve Medine'ye doğru yola) çıkacağı sırada onu tavaf etti, (tavaftan) sonra da Medine'ye doğru yola çıktı. hac 33; Müslim, hac 123.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Veda Tavafı
2009-)
Abdurrahman b. Târik, annesinden naklen haber verdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ya'lâ yurdundan bir yeri geçince -(ki bu hadisi Abdurrahman'dan naklen rivâyet eden) Ubeydullah bu yeri(n ismini) unutmuştur- Beyt'e dönüp dua etmiştir. b. Hanbel, VI, 436-437 Nesâî, menâsik 123.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Veda Tavafı
2010-)
..Âişe (radıyallahü anhâ)'dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sadece (Medine'ye dönüşte yola) çıkmak için daha kolayına geleceğinden dolayı (Minâ'dan Mekke'ye gelirken) Muhassab'a inmiştir. (Muhassab'a inmek aslında) sünnet değildir. İsteyen orada iner, istemeyen de inmez. hac 147; Müslim, hac 339-340; Tirmizî, hac 82; İbn Mâce, menâsik 81; Ahmed b. Hanbel, VI, 41, 190, 207, 225, 238; Bı;yhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 161.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Muhassabda Konaklamak
2011-)
Süleyman b. Yesâr dedi ki; Ebû Râfi' şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebtah'a inmemi emretmedi. Fakat ben çadırını (oraya) kurmuştum. (O da gelip) oraya indi. hadisi Ebû Dâvûd'a nakleden râvilerden) Müsedded (şu cümleyi de) rivâyet etti. Ve (Ebû Râfi) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in eşyasını korumakla görevli idi. râvi) Osman da (Süleyman'ın rivâyetine) " Ebtah'a (inmemi emretmemişti)" sözünü ilave etti. hac 342.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Muhassabda Konaklamak
2012-)
Usâme b. Zeyd (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: (Veda) Haccında; Resûlallah yarın nerede konaklayacaksın? diye sordum da; Akîl bize (Mekke'de içinde barınabileceğimiz) bir ev mi bıraktı?" cevabını verdi. Sonra; (Yarın) Beni Kinane Hayf'ina (yani) Kureyş'in küfür üzerinde (kalmak üzere) antlaştığı yere yâni Muhassab'a ineceğiz" buyurdu. Bu (antlaşma) Kinâne oğullarının Haşîm oğullan ile evlenmemek, onları (aralarında) barındırmamak ve onlarla alış veriş yapmamak üzere Kureyşle yaptığı antlaşmadır. (Bu hadisin râvilerinden) Zührî dedi ki: (Beni Kinâne) Hayf(ından maksat, Muhassab denilen) vadidir. hac 45; cihâd 18; tevhîd 31; menâkıb 39, meğâzî 48; İbn Mâce, menâsik 26, Ahmed b. Hanbel, II, 238; Müslim, hac 439.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Muhassabda Konaklamak
2013-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Minâ'dan (Mekke'ye) dönmek istediği zaman " inşallah yarın (Muhassab'da) konaklarız" buyurmuştur (Hazret-i Ebû Hureyre bu rivâyetine devamla bir önceki hadisin) aynısını nakletmiş (fakat bir önceki hadisin) baş tarafını (teşkil eden cümleleri) ve (Hayf vadidir" (cümlesini) rivâyet etmemiştir. hac 45; Müslim, hac 343, el-Fethu'r-rabbânî, XII, 228; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 160.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Muhassabda Konaklamak
2014-)
Nâfi'den rivâyet olunduğuna göre İbn Ömer (Minâ'dan Mekke'ye dönerken) Bathâ'dan birazcık uyur, sonra Mekke'ye girerdi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın da böyle yaptığını söylerdi. hac 148; Darimî, menâsik 86, Ahmed b. Hanbel, II, 28-29, 100, 110, 124.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Muhassabda Konaklamak
2015-)
Nâfi'in, İbn Ömer'den rivâyet ettiğine göre Peygamber (Minâ'dan Mekke'ye dönerken) öğle, ikindi, akşam ve yatsıyı Bathâ'da kılmış (orada bir süre) uyuduktan sonra Mekke'ye girmiştir. İbn Ömer de böyle yaparmış. hac 148; Zurkanî, Şerhu'l-Muvatta, II, 258.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Muhassabda Konaklamak
2016-)
Abdullah b. Amr b. el-Âs (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Veda Haccında halk(ın bilmediklerini) kendisine sormaları için Minâ'da durdu. Derken bir adam gelip: Resûlallah ben bilemedim (yanlışlıkla kurbanı) kesmeden tıraş oluverdim, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: (Kurbanını) kes, zararı yok" , buyurdu. Bir başka adam daha geldi. (O da); Resûlallah, hiç anlayamadım taş atmadan kurbanı kesiverdim, dedi. (O'na da): At, zararı yok," buyurdu. gün kendisine (sırasından) öne alınan veya geriye bırakılan, (hacla ilgili) ne sorulduysa, (hepsine) " yap, zararı yok" diye cevap verdi! ilim 23-24, 26, hac 125, 131, eyman 15; Müslim, hac 327, 331, 333; Tirmizî, ;ıac 54, 76, İbn Mâce menâsik 74, Dârimî, menâsik 65, Muvattâ, hac 242; Ahmed b. . hanbel, II, 2, 159-160, 192, 202, 210, 217, III, 326, 285.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hacla İlgili Görevler Arasında Takdim Tehirde Bulunanlar
2017-)
Usâme b. Şerik' b. Şerîk es-Sa'lebî. Buhârî onun sahâbî olduğunu kaydeder. Rivâyetleri vardır. Sünen sahipleri, Ahmed b. Hanbel, İbn Huzeyme, İbn Hibban ve Hâkim hadislerim tahriç etmişlerdir. Ziyad b. Alâka Usâme'den hadis rivâyet etmekte teferrüd etmiştir. (Tekmiletu'l-Menhel, II, 196.)den nakledilmiştir ki: Hacca niyet ederek Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte (yola) çıkmıştım. Halk, (Müşkillerini sormak üzere) onun yanına geliyordu. Birisi: Resûlallah, sa'yi (bayramın birinci günü ifaza) tavaf(ın)dan önce yapmışım, yahut da (hacla ilgili falan) şeyi (sırasından) önce (falan) şeyi de (sırasından) sonra yapmışım; dedi (Hazret-i Peygamber bunlara cevaben:) Zararı yok, zararı yok, ancak bir müslümanın şerefine arkasından haksızca dil uzatan kimse müstesna; (böylesi) günah işleyen ve helâk olan bir kimsedir" diye cevap verdi. Şerhu me'âni’l-âsâr, I, 423; Beyhaki, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 146.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hacla İlgili Görevler Arasında Takdim Tehirde Bulunanlar
2018-)
el-Muttalib b. Ebî Vedâa'dan rivâyet olunmuştur ki, kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i (Beyt-i şeriften) Beni Sehm kapısına doğru uzanan bir yerde önünden halk geçmekte iken ve Beyt-i Şerîf ile kendisi arasında bir sütre de olmadığı halde namaz kılarken görmüştür. menâsik 163; İbn Mâce, menâsik 33: Ahmed b. Hanbel, VI, 399; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, II, 273. ise (bu hadisi) " Onunla Kabe arasında bir sütre yoktu" (şeklinde) rivâyet etti. Süfyan diğer bir rivâyetinde de dedi ki: İbn Çüreyc (bu hadisi) bize Kesîr'den rivâyet etti ve dedi ki: Bize (bu hadisi) Kesîr, babasından (Kesir b. el-Muttalib'den) rivâyet etti. (Kesîr'in) kendisine sordum; Ben bunu babamdan duymuş değilim. Fakat aile halkımın birisinden duydum. O da dedemden (duymuş)" diye cevap verdi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Sadece Mekkede Helâl Olan Şeyler
2019-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Allah (celle celâluhu) kendi elçisin'e Mekke'nin fethini nasibedince Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) halkın içinde ayağa kalkıp Allah'a hamd-ü senada bulunduktan sonra şöyle buyurdu: Gerçekten Allah (celle celâluhu) Fil Ordusunun Mekke(ye girmek)den men etmiş fakat Resulü ile mü’minleri Mekke'ye girmeye muzaffer kılmıştır. Allahü teâla Mekke'yi sadece bana mahsus olmak üzere, gündüzün bir saatinde helâl kılmıştır. Sonra O (yine) kıyamete kadar haram (kılınmış)dır. Ağacı kesilemez kaybolan eşyası(m almak) helâl olmaz, ilân edecek olan kimsenin dışında kaybolan eşyası(m almak hiç kimse için) helâl değildir." Bunun üzerine Abbâs -Yahutta el-Abbâs (Abbâs kelimesinin " el" takısı ile mi yoksa el takısından tecrid edilerek mi rivâyet edilmiş olduğunda râvi şüphe ediyor); izhir müstesna (değil mi) Ya Resûlallah? Çünkü evlerimiz ve kabirlerimizi için (lâzım olmakta)dır, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Yalnız izhir müstesna!" buyurdu. Dâvûd buyurdu ki: (Bu hadisi) el-Velid'den İbnu'l-Mûsâffa da (rivâyet etti ve bu rivâyetine şunları da) ilâve etti: üzerine Yemen'li bir zât olan Ebû Şah ayağa kalkarak: Resûlallah! Bunu bana yazınız, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de, (Bunu) Ebû Şah için yazınız" buyurdu. (Velid dedi ki) Evzâî'ye (Hazret-i Peygamber) " Ebû Şah için yazınız" sözüyle neyi kastediyor? diye sordum da (Evzâî, Ebû Şah'm); Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işitmiş olduğu şu konuşmayı (yazınız anlamınadır)" diye cevap verdi. ilim 39, cenâiz 76; büyü 27; diyât 8; sayd 8, 9 megâzî 51; Müslim, hac 446; Tirmizî, hac 1, diyât 13; Nesaî, menâsik 111, 120; İbn Mâce, menâsik 103, dârimî, buyu’ 60; Ahmed b. Hanbel, I, 253, II, 238, 256, III, 23, 238, 336, 394; IV, 31, 32; VI, 385.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mekke Hareminde Bazı Fiillerin Yasaklanması
2020-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre (Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) şu (bir önceki hadiste Mekke'nin harem kılınışı) hadise(si ile ilgili sözleri) içerisinde (şu cümleyi de) söylemiştir: (Mekke'nin) Yaş otu da kesilmez." cezâu's-sayd 9, 10; buyu' 28; lukata 7; cizye 22; diyât 8, Müslim, hac 445, 447, 464; Nesâî, hac 110, 120; Dârimî, buyu' 60; Ahmed b. Hanbel, I, 119, 253, 259; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 195.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mekke Hareminde Bazı Fiillerin Yasaklanması
2021-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan nakledilmiştir ki: Ben Resûl-i Ekrem'e hitaben: Resûlallah, biz Minâ'da seni güneşten koruyacak bir ev yahut bir bina yapalım mi?" dedim de (bana); Hayır, orası önce gelenin devesini çökertme yeridir" buyurdu. hac 51; İbn Mâce, menâsik 52; Dârimî, menâsik 87, Ahmed b. Hanbel, VI, 187, 207.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mekke Hareminde Bazı Fiillerin Yasaklanması
2022-)
Ya’la b. Ümeyye (demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Harem dâhilinde gıda maddeleri karaborsacılığı yapmak orada zulüm yapmaktır." I, 182, (hadis no: 232, 233).
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mekke Hareminde Bazı Fiillerin Yasaklanması
2023-)
Bekr b. Abdillah dedi ki: Bir adam İbn Abbâs'a (gelerek): Beyt'in ehline ne oluyor da amcalarının oğullan (hacılara) süt, bal ve kavut sunarlarken bunlar nebîz sunuyorlar. Onlarda cimrilik mi var yoksa muhtaç mıdırlar? dedi. İbn Abbâs (radıyallahü anh) da: ne cimriyiz, ne de muhtaç! Fakat (birgün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) terkisinde Üsâme b. Zeyd olduğu halde (yanımıza) geldi de içecek (bir su) istedi. Bunun üzerine kendisine bir üzüm şerbeti getirildi, o bunu içti ve artanını da Üsâme'ye sundu. Üsâme de onu içti. Sonra Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem: Aferin size, ne iyi ettiniz! Hep böyle yapın" buyurdu. İşte biz de böyle (yapıyoruz) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in buyruğunu değiştirmek istemiyoruz dedi. hac 347; Ahmed b. Hanbel, I, 372.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hacılara Nebîz İçirmenin Fazileti
2024-)
Abdurrahman b. Humeyd'den rivâyet olunduğuna göre kendisi Ömer b. Abdilaziz'i, Sâib b. Yezîd'e: hiç Mekke'de ikâmetle ilgili bir şey işittin mi? diye soru sorarken işitmiş. Sâib de (şöyle) cevap vermiş: İbnu'l-Hadramî'(nin) naklettiğine göre) kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i, Muhacirler için sader tavafından sonra (Mekke'de) üç (gün) kalma (hakkı) vardır" buyururken işitmiş. menakibu'l-ensâr 47; Müslim, hac 441, 443, Tirmizî, hac 101; İbn Mâce, ikâme 76; Dârimî, salât 180; Ahmed b. Hanbel, V, 52.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Mekkede İkâmet Etmek
2025-)
Abdullah b. Ömer'den rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Üsâme b. Zeyd, Kabe hizmetçisi Osman b. Talha ve Bilâl ile birlikte Kabe'ye girmiş, (Osman) Kabe'nin kapısını üzerilerine kapamış (Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem yanındakilerle birlikte) orada bir süre durmuş. İbn Ömer demiştir ki: vakit Bilal’e; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne yaptı?" diye sordum. direk soluna, iki direk sağına üç direk de arkasına aldı, o gün Beyt altı direk üzerinde idi.. Sonra namaz kıldı, cevabını verdi. salât 96; Müslim, hac 388; Nesâî, kıble 6; Muvatta, hac 193; Ahmed b. Hanbel, II, 113, 138.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabede Namaz Kılmak
2026-)
Şu (önceki hadis-i şerîf) Mâlik'den de rivâyet olunmuştur. Ancak (bu hadisi Mâlik'den rivâyet eden Abdurrahman b. Mehdî burada bir önceki hadisde geçen) direkleri zikretmemiştir. (Abdurrahman b. Mehdi Mâlik'den naklen) dedi ki: Sonra (Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem) namaz kıldı; kendisiyle kıble arasında üç arşın(lık bir mesafe) vardı. Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabede Namaz Kılmak
2027-)
İbn Ömer (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den (2023 numaralı) Ka'nebî hadisinin manasını rivâyet etti (ve); Ben (Kabe'de Hazret-i Peygamberin) kaç (rekat) namaz kıldığını Bilâl'e sormayı unuttum" dedi. hac 389, 391.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabede Namaz Kılmak
2028-)
Abdurrahman b. Safvân'dan nakledilmiştir ki: Ben Ömer b. Hattâb'a: (sallallahü aleyhi ve sellem) Kabe'ye girdiği zaman ne yaptı? diye sordum da; rekat namaz kıldı, diye cevap verdi. Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabede Namaz Kılmak
2029-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'ye gelince içinde putlar bulunan Kabe'ye girmek istememiş (ve Hazret-i Ömer'e) onları (çıkarmasını) emretmiş, bunun üzerine (putlar Kabe'den) çıkartılmış ve (özellikle) İbrahim ve İsmail (aleyhisselâm)'ın heykelleri de ellerinde ezlâm (demlen fal okları) olduğu halde çıkarılmışlar. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bu iki heykeli yapanları kastederek); Allah onları helâk etsin, onlar pek iyi bilirler ki (bu iki Peygamber hiç bir zaman) kısmetlerini fal oklarıyla aramış değillerdir" buyurmuş, sonra Beyt'e girip her tarafında ve her köşesinde tekbir getirmiş sonra orada namaz, kılmadan (dışarı) çıkmıştır. hac 54, enbiyâ 8, meğâzî, 148; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 158.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabede Namaz Kılmak
2030-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan nakledilmiştir ki: Kabe'nin içine girmeyi ve orada namaz kılmayı çok arzu ederdim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) elimden tutup beni Hıcr'e soktu ve (şöyle) buyurdu: Beyt(-i Şerif)e girmek istiyorsan, Hıcr'de namaz kıl. Gerçekten O, Beyt'ten bir parçadır. Fakat senin kavmin, Kabe'yi bina ettikleri zaman (Beyt'in ölçülerini) kısalttılar, Hicr'i, Beyt'in dışında bıraktılar." hac 98; Nesâî, menâsik 129.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hicrde Namaz Kılmak
2031-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) birgün onun yanından sevinçli olarak çıkmış sonra üzüntülü olarak dönüp (şöyle) buyurmuştur. Ben Kâ'benin içine girmiş bulunuyorum. Eğer arkamda bıraktığım şu iş sonucunda öğrendiğimi önceden bilmiş olsaydım, oraya girmezdim. Gerçekten ben ümmetime zorluk vermiş olacağımdan korkuyorum." hac 45; Ahmed b. Hanbel, VI, 137; İbn Mâce, menâsik 79, Beyhakî es-Sünenü'l-kübrâ, V, 159.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hicrde Namaz Kılmak
2032-)
Safiyye bint Şeybe'den nakledilmiştir ki: Ben Eslemiyye'yi (şöyle) derken işittim: Osman'a: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) seni çağırdığında sana ne dedi?" diye sordum da (O şöyle cevap verdi): bana:)" Ben sana boynuzların üzerini ört, diye emretmeyi unutmuşum. Çünkü Beyt(-i Şerif)de namaz kılanı meşgul edici (böyle) bir şeyin bulunmaması gerekir." buyurdu. Ebû Dâvûd'un bu hadisi aldığı şeyhlerden birisi olan) İbnu's-Serh, (bu hadisin senedini naklederken ravî Mansûr'un) " Dayım Mûsâfi' b. Şeybe (bana haber verdi ki)" dediğini rivâyet etmiştir. b. Hanbel, IV, 68; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, II, 438.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Hicrde Namaz Kılmak
2033-)
Şeybe b. Osman (kendisiyle Kabe'de oturmakta olan Şakîk'e hitaben) demiş ki: Ömer b. el-Hattâb (şu) senin oturmakta olduğun yerde otur(uyor)du. Kabe'nin mal(lar)ını (fakirlere) bölüştürünceye kadar (buradan) çıkmayacağım, dedi. Ben de; (bunu) yapamazsın, dedim. (bunu) yapacağım, dedi. Ben de; (bunu) yapamazsın, dedim. dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kabe içinde (bu malların) olduğunu gördü, Ebû Bekir de (gördü) ve onlar (bu) mala, senden daha muhtaç idi(ler yine de) onu (yerinden) oynatmadılar, dedim. Bunun üzerine kalktı (Kabe'den dışarı) çıktı (gitti). hac 48; İbn Mâce, menâsik 105; Ahmed b. Hanbel, III, 410.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabenin Malı
2034-)
ez-Zübeyr (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte (Tâif'de bulunan) Liyye (isimli vadi)den hareket ettiğimizde Arabistan kirazı ağacının yanına vardığımızda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (O ağacın) hizasındaki -el-Karnu'l-Esved (denilen dağ)ın ucunda durdu ve (iki) gözünü (Tâif'de bulunan) Nahib (isimli vadiye) çevirdi. (Bu hadisi nakleden râvi) bir defa da (Nahîb kelimesini Tâif) vadisi (diye) rivâyet etti ve (orada bir süre) durdu nihayet halkın hepsi de O'na uydu. Sonra şöyle buyurdu: (Tâif'deki) Vecc (denilen yer)in avı ve îdâh (denilen ağac)ı Allahü Teâla için haram kılınmış bir haramdır." (hadise, Resûl-i Ekrem'in) Taife inmesinden ve (oradaki) Sakîf kabilesini kuşatmasından önce idi. b. Hanbel, I, 165; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 200.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabenin Malı
2036-)
Ali (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Biz Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'den Kur'ân'da ve şu sahifede bulunanlardan başka bir şey yazmadık. Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Medine Âir ile Sevr arası (olmak üzere) haremdir. Binaenaleyh kim (orada) bir bid'at ortaya koyar veya bid'atçıyı barındırırsa, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerinedir. (Kıyamet gününde) Allah onun farz veya nafile hiçbir ibadetini kabul etmez. Müslümanların zimmeti birdir. Bu zimmet uğrunda onların en aşağı olanı sa'y-u gayret gösterir. Kim bir müslümana vermiş olduğu ahdi bozarsa (Kıyamet gününde) Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerinedir. (Hürriyetine kavuşturulmuş kölelerden) birisi (eski) efendilerinin izni olmadan bir başkasını efendi edinecek olursa (kıyamet gününde) Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerinedir." medine I; Müslim, hac 463, 467, 470; Tirmizî, velâ 3; Ahmed b. Hanbel, I, 81, 126, 151, 187, 190, 309, 317, 318, 328, II, 398, 418, 450; III, 322; IV, 186, 187,239.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Medinenin Harem Kılınması
2037-)
Hazret-i Ali'den (rivâyet olunduğuna göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şu (Medine'nin harem kılınması) olayı hakkında (şöyle) buyurmuştur: Yaş otu kesilemez, avı ürkütülemez, yitiği alınamaz. Ancak onu ilân edecek olan kimse müstesna orada herhangi bir kimsenin savaş için silâh taşıması ve oradan ağaç kesmesi uygun değildir. Ancak bir kimse (orada) devesini otlatabilir." b. Hanbel, I, 119; Beyhaki, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 201.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Medinenin Harem Kılınması
2038-)
Adiyy b. Zeyd'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem Medine'nin her tarafından birer berîd (12 mil)lik (bir bölgeyi) koru tayin etti. (Oranın) ağaçları (yapraklarını düşürmek için) silkelenemez ve kesilemez. Ancak (zaruret miktarı yedirilmek üzere) deve (sırtında) götürülen (yapraklar) müstesna. Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Medinenin Harem Kılınması
2039-)
Süleyman b. Ebî-Abdillah'dan nakledilmiştir ki: Ben Sa'd b. Ebî Vakkâs'ı Medine'nin hareminde avlanan bir adamı yakalayarak elbiselerini soyarken gördüm. Sonra ona o (kölenin) sahipleri gelip (o köle) hakkında konuştular da (onlara şöyle) dedi: harem bölgeyi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) haram kıldı ve; Kim burada avlanan bir kimse bulursa, onun elbiselerini soysun" buyurdu. Binaenaleyh ben Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem bana ikram etmiş olduğu bir nimeti size geri çevirmem. Ama isterseniz size onun değerini veririm. hac 461, Ahmed b. Hanbel, 1, 168; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 199.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Medinenin Harem Kılınması
2040-)
Hazret-i Sa'd'ın kölesinden rivâyet olunduğuna göre Sa'd (radıyallahü anh) Medine'nin kölelerinden bazılarını Medine ağaçlarından bir kısmını keserlerken bulmuş da (ellerinden) eşyalarını almış ve (onların) sahiblerine (şöyle) demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i Medine'nin ağaçlarından birini kesmeyi yasaklarken ve; Kim on(lar)dan birini keserse onun malı yakalayanındır." buyururken işittim. Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 199.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Medinenin Harem Kılınması
2041-)
Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in korusu (içerisinde bulunan ağaçlara sopa ile) vurulamaz ve (onlar) kesilemez. Fakat hafif ve yumuşak bir vuruşla vurulabilir." es-Sünenü’l-kübrâ, V, 200.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Medinenin Harem Kılınması
2042-)
İbn Ömer'den rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem bazan yaya, bazan da binitli olarak Küba'ya gelir (ziyaret eder)miş. Numeyr (bu hadisi rivâyet ederken) " ve orada iki rekat namaz kılardı" (cümlesini) ilâve etti. fadlu's-salat fî mescidi Mekke 3, 6; Müslim, hac 515-522, Nesâî, mesâcid, 8-9;Muvatta, sefer 71; Ahmed b. Hanbel, II, 5, 30, 57, 58, 65, 73, 80, 101, 155.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Medinenin Harem Kılınması
2043-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem: Birisi bana selâm verdiği zaman ona karşılık vermem için Allah ruhumu bana iade eder." buyurmuştur. b. Hanbel, II, 527.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabirleri Ziyaret
2044-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz. Kabrimi de bayram yeri haline getirmeyiniz. Bana (sadece) salavat getiriniz. Çünkü nerede olursanız olun, sizin salâvâümz bana ulaşır." b. Hanbel, II, 367.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabirleri Ziyaret
2045-)
Rabi'a b. el-Hudeyr'den nakledilmiştir ki: Ben Talha b. Ubeydillah'ı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bir hadisten başka hadis rivâyet ederken işitmedim. (Râvi Rabia b. Ebî Abdurrahman) dedi ki: (Ben Rabia b. el-Hudeyr'e): (hadis) nedir? diye sordum (da şöyle) cevap verdi: b. Ubeydillah bana) dedi ki: Biz (birgün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte çıktık. Şehidlerin kabirlerini (ziyaret etmek) istiyorduk. Nihayet Vâkım taşlığının üzerine çıkıp da oradan indiğimizde bir de baktık ki bir dönemeçte kabirler var. Resûlallah, (bunlar) bizim kardeşlerimizin kabirleri midir? dedik. (Hayır, bunlar) arkadaşlarımızın kabirlerî'dir." buyurdu. Biraz sonra şehidlerin kabirlerine geldiğimizde: (İşte) şu(nlar da) kardeşlerimizin kabirleridir" buyurdu. b. Hanbel, I, 61; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 249.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabirleri Ziyaret
2046-)
Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zülhuleyfe'deki Bathâ'da devesini çöktürerek orada namaz kılmıştır. Bunu Abdullah b.. Ömer de yapardı. hac 13; Müslim, hac 430; Nesâî, menâsik 24; Muvatta, hac 69.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabirleri Ziyaret
2047-)
(İmam) Mâlik demiştir ki: Medine'ye dönerken hiç bir kimsenin Muarras'da elden geldiği kadar namaz kılmadan geçmesi uygun değildir. Çünkü bana ulaşan rivâyetlere göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) orada konaklamıştır. hac 69. Dâvûd buyurdu ki: Ben Muhammed b. İshak el-Medini’yi, " el-Muarras Medine'ye altı mil uzaklıktadır" derken işittim.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hac Bölümü
Konu: Kabirleri Ziyaret
2048-)
Alkame'den nakledilmiştir ki: Minâ'da Abdullah b. Mesûd'la birlikte yürüyordum. Karşısına Osman (b. Affân) çıkıverdi ve Abdullah ile iki ikiye konuşmak istedi. Abdullah (kendisine) Osman'ın bir ihtiyacı olmadığını anlayınca, bana (hitaben): Alkame sen de gel, dedi. Ben de hemen (yanlarına) vardım. Osman O'na; Ebâ Abdurrahman, seni bakire bir hanımla evlendirsek ya! Olur ki nefsinden kaybettiğin bazı şeyler sana döner. Bunun üzerine. (Ebû Abdurrahman): böyle dedinse de ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i; Sizden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa hemen evlensin, çünkü evlilik gözü (harama) daha çok kapattırıcı, namusu daha çok koruyucudur. Sizden kimin gücü yetmiyorsa o da oruca devam etsin. Çünkü oruç onun için hayalarını kesmek (gibi)dir." buyururken işittim, dedi. savm 10, nikâh 2, 3; Müslim, nikâh 1, 3, Tirmizî, nikâh 1; Nesâî, nikâh 3, siyam 43; İbn Mâce, nikâh 1; Dârimî, nikâh 2; Ahmed b. Hanbel, I, 58, 378, 424-425, 432, 447
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nikâh Bölümü
Konu: Nikâha Teşvik
2049-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); Kadınlar (ile şu) dört (özellik) için evlenilir: Malı için, hasebi (Şerefi) için, güzelliği için, dindarlığı için. Elleri toprak olası, sen dindar olanı seç!" nikâh 15; Müslim redâ 4, 6, 8, 53, 54, fiten 86; Tirmizî, nikah 4; Nesâî, nikâh 10, 13; İbn Mâce, nikâh 6, 38; Dârimî, nikâh 4; Ahmed b. Hanbel, I, 92, 457, II, 428, IV, 92, 153, 377.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nikâh Bölümü
Konu: Dindar Kadınla Evlenmeye Teşvik
2050-)
Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)'dan, dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana; Evlendin mi?" diye sordu. cevabını verdim. Kız mı aldın yoksa dul mu?" aldım, diye cevap verdi Bir bakireyle evlenseydin ya! Sen onunla oynaşırdın o da seninle oynaşırdı" buyurdu. cihâd 113, büyü 34, istikraz 18, megâzî 18, nikâh 10, 121, nefekât 12, deavat 54; Müslim, müsâkât 110, redâ 58-59, 54-56, 58, 60; Tirmizî, nikâh, 14; Nesâî, nikâh 6, 10, 31, 33, 35, büyü 77; İbn Mâce, nikâh 7, Dârimî, nikâh 32; Ahmed b. Hanbel, III, 294, 297, 306, 308, 314, 358, 362, 374, 376, 390; IV, 108-109.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nikâh Bölümü
Konu: Bekârlarla Evlenmek
2051-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan; demiştir ki: Adamın biri Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelip; eşim (kendisine uzanan) zinâkar (adamlar)ın elini geri çevirmiyor?- dedi. (Hazret-i Peygamber de): Onu boşa!" buyurdu. bu sefer; onun peşinden gitmesinden korkuyorum, dedi. (Resûl-i Ekrem Efendimiz de); Öyleyse ondan bir süre daha faydalan" buyurdu. nikâh 12, talâk 34.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nikâh Bölümü
Konu: Kısır Kadınlarla Evlenme Yasağı
2052-)
Ma'kıl b. Yesar (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki: Bir adam Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek; güzel ve soylu bir kadın buldum, yalnız çocuk doğurmuyor, onunla evlenebilir miyim? diye sordu. Resûl-i Ekrem de: Hayır" , diye cevap verdi. Sonra kendisine (o adam), ikinci defa geldi onu (bundan yine) menetti. Sonra üçüncü defa geldi. Bunun üzerine; (Kocalarını) çok seven çok doğuran, kadın(lar)la evleniniz. Çünkü ben (kıyamet gününde) sizlerin çokluğuyla diğer ümmetlerin peygamberlerine karşı iftihar edeceğim." buyurdu. nikâh 11.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nikâh Bölümü
Konu: Kısır Kadınlarla Evlenme Yasağı
2053-)
Amr b. Şuayb dedesinden (yani Abdullah b. Amr b. el-Âs'dan) şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Mersed b. Ebi Mersedi'l-Ganevî, Mekke'deki (müslüman) esirleri (Medine'ye) taşırdı. Mekke'de Anâk diye anılan bir fahişe vardı .(Anâk) onun dostu idi. (Mersed) dedi ki: Ben (birgün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip; Resûlüllah Anâk ile evlenebilir miyim? Bana (cevap vermedi) sustu. Hemen arkasından; Zina eden erkek, zina eden veya müşrik kadından başkasıyla evlenemez." en-Nur (24) 3. (âyet-i kerimesi) nazil oldu. Bunun üzerine beni çağırıp bana bu âyeti okudu ve; Onunla evlenme" buyurdu. tefsîr sûre (24), 1; Nesâî, nikâh 12.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nikâh Bölümü
Konu: İ Kerimesi Hakkında