Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı

3704-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a (ince deriden yapılmış) bir su tulumunda şıra yapılırdı. (Böyle bir) su tulumu bulamadıkları zaman kendisine taştan yapılmış bir çanak içinde şıra yapılırdı. eşribe 6; Müslim, eşribe 61, 62; Nesâî, eşribe 27, 38; İbn Mâce, eşribe 12; Dârimî, eşribe 12; Ahmed b. Hanbel, II, 35, III, 304, 307, 326, 379, 384.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kaplar
3705-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)'ın şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kuru üzümle kuru hurmanın (ikisini bir araya getirip) birlikte şıralarım çıkarmayı yasakladığı gibi hurma koruğu ile yaş hurmanın birlikte şıralarını çıkarmayı da yasaklamıştır. eşribe 11; Müslim, eşribe 17, 19,28, 29; Tirmizî, eşribe 9; Nesâî, eşribe 18; İbr Mâce, eşribe 11; Dârimî, eşribe 14; Muvatta, eşribe 7.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümle Kuru Hurma Şırasının Ve Hurma Koruğu İle Yaş Hurma Şırasının Karışımı Ve Hükmü
3706-) Abdullah b. Ebî Katâde'den (rivâyet olunduğuna göre) babası Ebû Katâde, kuru üzümle kuru hurma (dan elde edilen şıraların) karışımını ve (bir de) hurma koruğu ile yaş hurma (dan elde edilen şıraların) karışımım yasaklamış ve; her birinin şırasını tek başına sıkınız, demiştir. hadisi Abdullah b. Ebî Katâde'den rivâyet eden) Yahya dedi ki: Bu hadisi bana Ebû Seleme b. Abdirrahman, Ebû Katâde'den (naklen) haber verdi, (Ebû Katâde de) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den. eşribe 24, 41; Nesâî, eşribe 4, 5, 18; Ahmed b. Hanbel, I, 276, 304, IV, 314. (nakletti)

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümle Kuru Hurma Şırasının Ve Hurma Koruğu İle Yaş Hurma Şırasının Karışımı Ve Hükmü
3707-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sahâbîlerinden Hafs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), yeni olgunlaşmış yaş hurma ile kuru hurma (yi bir araya koyup da ikisinin birden şıralarını çıkarma)yı ve (aynı şekilde) kuru üzümle kuru hurma (yi bir yere koyarak ikisinin birden şıralarını çıkarma)yı yasaklamıştır. eşribe 4, 5, 18.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümle Kuru Hurma Şırasının Ve Hurma Koruğu İle Yaş Hurma Şırasının Karışımı Ve Hükmü
3708-) Kebşe binti Ebî Meryem'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (Hazret-i Peygamber'in hanımı) Ümmü Seleme'ye: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yasakladığı (içki) ne idi?" diye sordum. çekirdeğine zarar verecek kadar fazla pişirmeyi -yahut da- kuru hurma ile kuru üzümü karıştırıp da birlikte şıralarını çıkarmayı bize yasakladı, cevabını verdi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümle Kuru Hurma Şırasının Ve Hurma Koruğu İle Yaş Hurma Şırasının Karışımı Ve Hükmü
3709-) Hazret-i Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) için kuru üzümün şırası çıkarılıp içine kuru hurma atılırmış veya (bazan da) kuru hurmanın şırası çıkarılıp içine kuru üzüm atılırmış. (Bunu kendisi içer ve dolayısıyla başkalarının içemesine de izin verirmiş).

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümle Kuru Hurma Şırasının Ve Hurma Koruğu İle Yaş Hurma Şırasının Karışımı Ve Hükmü
3710-) Safiyye binti Atiyye dedi ki: (oğulların)ın kadınlarından bazıları) ile Hazret-i Âişe'nin yanına girmiştim. Ona, kuru hurma ile kuru üzümü (karıştırarak birlikte şıralarını çıkarmanın hükmünü) sorduk. Şöyle cevapladı: bir tutam kuru hurmadan, bir tutam da kuru üzümden alıp onu (içinde su olan) bir kaba koyardım ve onu (parmaklarımla iyice) ezdikten sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e içirirdim.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümle Kuru Hurma Şırasının Ve Hurma Koruğu İle Yaş Hurma Şırasının Karışımı Ve Hükmü
3711-) Katâde'den rivâyet olunduğuna göre; b. Zeyd ile İkrime hurma koruğu (ndan elde edilen şıranın içilmesi)ni kerih görürlerdi. Bu hükmü de İbn Abbâs'dan alırlardı. İbn Abbâs (radıyallahü anh)'ın da: Ben Abdülkays (oğulların)ın menedildikleri " el-müzzâ" denilen içkinin (hurma koruğundan elde edilen şıra) olmasından korkuyorum" dedi (ğini söylerlerdi). hadisi Katâde'den rivâyet eden Muaz b. Hişâm dedi ki:) Ben Katâde'ye, " el-müzzâ" nedir? diye sordum da, " Yeşil sırlı ve ziftle sıvalı küplerde (bulunan) şıra(lar)dır" cevabını verdi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Hurma Koruğu Şırasının Hükmü
3712-) Abdullah b. ed-Deylemî'nin babasından rivâyet olunmuştur; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e varıp: Allah'ın Rasûlü, sen bizim kim olduğumuzu, nereden ve kime geldiğimizi bilmektesin, dedik. (Hazret-i Peygamber de): Allah'a ve Rasûlüne (geldiniz)" buyurdu, (Biz de): Allah'ın Rasûlü, bizim üzümlerimiz var, onları ne yapalım? diye sorduk. Onları kurutunuz" buyurdu. (Biz): üzümü ne yapacağız? dedik. Sabah kahvaltınızda şırasını çıkarınız, akşam yemeğinizde içiniz. (Yahutta) akşam yemeğinde şırasını çıkarınız, sabah kahvaltınızda içiniz. O şırayı (ince deriden veya başka bir şeyden yapılmış) su tulumlarına koyunuz, büyük küplere koymayınız. Çünkü vakti (biraz) geçince (büyük küplerde şarap olur, küçük küplerde ise) sirke olur" buyurdu. eşribe 56; Ahmed b. Hanbel, IV, 232.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümden Elde Edilen Şıranın İçilebilmesi İçin Özelliği Nasıl Olmalıdır?
3713-) Âişe (r. anha)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a, yukarısı bağlanan bir tulumda şıra yapılırdı. Tulumun (aşağısında içerisindekini içmeye yarayan bir de) ağzı olurdu. Sabahleyin yapılan şırayı akşamleyin içerdi. Akşamleyin yapılan şırayı da sabahleyin içerdi. eşribe 85; Tirmizî, eşribe 7.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümden Elde Edilen Şıranın İçilebilmesi İçin Özelliği Nasıl Olmalıdır?
3714-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) için sabahleyin (kuru hurmayı ya da kuru üzümü ıslatarak) şıra yaparmış, akşam olunca (Hazret-i Peygamber) akşam yemeğini yeyip üzerine de (bu şırayı) içermiş. Eğer (şıradan) birazı artacak olursa onu (yere) dökermiş. Yahutta (başka birinin içmes için) onu (bir başka kaba) boşaltırmış. geceleyin Hazret-i Peygamber için (yeni bir) şıra hazırlarmış Sabah olunca (Hazret-i Peygamber) sabah kahvaltısını yapar, kahvaltım üzerine de bu şırayı içermiş. Tulum, hem sabah hem akşam yıkanırmı; hadisin ravilerinden Mukâtil) dedi ki: Babam (Hayyân) Hazret-i Âişe'ye; bu tulum) bir günde iki defa mı (yıkanırdı)? diye sordu da (Hazret-i Âişe), " Evet" cevabım verdi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümden Elde Edilen Şıranın İçilebilmesi İçin Özelliği Nasıl Olmalıdır?
3715-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) için kuru üzüm (ıslatılarak) şıra yapılırdı. (Peygamber Efendimiz) bu şırayı o gün, ertesi gün ve daha ertesi gün üçüncü (gün)ün akşamına kadar içerdi. (Üç gün geçtikten) sonra onu(n getirilmesini) emrederdi. (Getirilince bakardı, eğer bozulmamışsa) hizmetçilere içirirdi. Yahutta (bozulmuş olduğu için yere) dökerdi. Dâvûd dedi ki: Hizmetçilere içirirdi" sözünün manasıfna gelince), bu hususta ilk akla gelen şey (şırada meydana gelen) bozulmadır. (Yani bozulmamışsa onlara içirirdi, bozulmuşsa içirmezdi dökerdi.) Ebû Dâvûd dedi ki: (Hadisin senedinde bulunan) Ebû Ömer, Yahya b. Ubeyd el-Behrânî'dir. eşribe 82; Nesâî, eşribe 56; İbn Mâce, eşribe 12.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kuru Üzümden Elde Edilen Şıranın İçilebilmesi İçin Özelliği Nasıl Olmalıdır?
3716-) Ubeyd b. Umeyr dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Âişe (radıyallahü anhâ)'yı şöyle derken işittim: (sallallahü aleyhi ve sellem), (bazan hanımı) Zeyneb binti Cahş'ın yanında kalır, orada bal (şerbeti) içerdi. Ben, Hazret-i Peygamber (hanımlarından) hangisinin yanına gelirse o Peygamberce " Senin ağzında megâfir kokusu buluyorum" desin diye Hafsa ile anlaştım. (Gerçekten de Hazret-i Peygamber) hanımlarından birinin yanına girmiş o da (Hazret-i) Peygamber'e bu sözü söylemiş, (Hazret-i Peygamber de): Hayır! Ben Zeyneb binti Cahş'ın yanında bal (şerbeti) içtim ve bir daha bunu asla içmeyeceğim" dedi. üzerine, " (Ey Peygamber!) Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun?" Tahrîm, (66), 1. (âyet-i kerimesi); Hazret-i Âişe ve Hafsa (r. anhüma)'ya (hitab eden); - Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz..." Tahrîm, (66), 4. âyetine kadar (indi). " Peygamber eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti" Tahrîm, (66), 3. âyet-i kerimesi de " Hayır, bal şerbeti içtim" sözü için indi. talâk 8, eymân 25, tefsir sûre (66) 1; Müslim, talâk 20, 21; Nesâî, talâk 17, eymân 20, nisa 4; Ahmed b. Hanbel, VI, 221.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Bal Şerbetini İçmenin Hükmü
3717-) Hazret-i Âişe'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) helvayı ve balı severdi- Hişâm burada) şu (bir önceki) hadisin bir kısmım rivâyet etti. (Bu rivâyetinde bir önceki hadisin metninden fazla olarak şu cümle de yer almaktadır): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerinde (çirkin) koku bulunmasını sevmezdi." (Urve'nin rivâyet ettiği bu hadiste (ayrıca şu cümleler de bulunmaktadır:) Hazret-i Şevde: Hayır, sen megâfir yemişsin" dedi. (Hazret-i Peygamber de): Hayır! Ben bal (şerbeti) içtim. (Onu da) bana Hafsa içirdi" cevabını verdi. Âişe rivâyetine devamla) dedi ki: (Ben de Hazret-i Peygamber'e: Herhalde senin yediğin bu balın) arısı Urfut (denilen bitkiden) yemiş (de senin ağzın ondan böyle kokuyor)" dedim. Dâvûd dedi ki: Megâfîr, (Amman taraflarında çokça biten bir ağaçtan çıkan çirkin kokulu) bir zamktır. " Cereset" (kelimesi) yedi anlamına gelir. " el-Urfut" kelimesi de hurmagillerden bir ağaçtır. talâk 8; eymân 25, tefsir (66) 1, et'ime 32, eşribe 10, 15, tıb 4, hayl 12; Müslim, talâk 20-21; Tirmizî, et'ime 29; İbn Mace, et'ime 36; Dârimî, et'ime 34; Ahmed b. Hanbel, VI, 59, 221.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Bal Şerbetini İçmenin Hükmü
3718-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den şöyle rivâyet olunmuştur: . Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın oruç tutmakta olduğunu biliyordum. Kabaktan yapılmış bir kap içerisinde hazırlamış olduğum şira(yı ona içirmek kasdı) ile oruçlu olmadığı günü kollamaya başladım. Sonra (onun oruçlu olmadığını öğrendiğim gün) bu şırayı kendisine getirdim. Bir de ne görelim, şıra kükreyip çıkmış. (Bunu gören Hazret-i Peygamber): Bunu bahçeye dök. Çünkü bu Allah'a ve âhiret gününe inanmayan (lar)ın içkisidir" buyurdu. Mâce, eşribe 15; Nesâî, eşribe 25.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Kükreyen Şıra Hakkında Gelen Hadîsler
3719-) Enes (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kişinin ayakta su içmesini yasaklamıştır. eşribe 112, 113, 115; Tirmizî, eşribe II; İbn Mâce, eşribe 21; Dârimî, eşribe 24; Ahmed b. Hanbel, III, 32, 45, 54, 118, 131, 147, 182, 199, 214, 250, 291.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Ayakta Su İçmenin Hükmü
3720-) Nezzâl b. Sebre'den şöyle rivâyet olunmuştur: b. Ebî Tâlib (radıyallahü anh) bir su isteyip ayakta içmiş ve: takım insanlar, kendilerinden birinin bunu yapmasını çirkin görüyorlar. Oysa ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı beni yaparken gördüğünüz (şu) işin aynısını yaparken gördüm, demiş. eşribe 16; Müslim, eşribe 118, 119; Tirmizî, eşribe 12; Nesâî, menâsik 165, 166, tahâre 77, 90, 102; İbn Mâce, eşribe 21; Ahmed b. Hanbel, I, 102, 144, 159.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Ayakta Su İçmenin Hükmü
3721-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (içi görünmeyen bir su) kabın(ın) ağzından su içmeyi, bir de pislik yiyen hayvana binmeyi ve (nişan alınarak vurulması için) bir yere bağlanan hayvanı (n etini yemeyi) yasaklamıştır. Ebû Dâvûd dedi ki: Cellâle" dışkı yiyen hayvandır. eşribe 24; Tirmizî, eşribe 24, sayd 9; Nesâî, dahâyâ 44; İbn Mâce, eşribe 20; Dârimî, eşribe 19, 28; Ahmed b. Hanbel, I, 226, 241, 293, 321, 339, II, 230, 247, 327, 353. 377.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçi Görünmeyen Bir Kabın Ağzından Su İçmenin Hükmü
3722-) Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) tulumların ağızlarım dışarısına kıvırıp da (içlerinde bulunan içeceklerin, tulumların) ağızlarından içilmesini yasaklamıştır. eşribe 23; Müslim, eşribe 110, 111; Tirmizî, eşribe 17; İbn Mâce, eşribe 19; Dârimî, eşribe 19; Ahmed b. Hanbel, III, 6, 67, 69, 93.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Tulumların Ağzını Dışına Kıvırmak Suretiyle Ağızlarından Bir Şey İçmenin Hükmü
3723-) Ensar'dan bir kişi olan Îsa b. Abdillah (radıyallahü anh)'ın babasından rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) Uhut (savaşı) günü bir su tulumu istemiş, (tulum gelince onu getiren kişiye): (Bu) tulumun, ağzını dışarıya kıvır" demiş, (bu isteği yerine getirildikten) sonra kabın ağzından su içmiştir. eşribe 18; Ahmed b. Hanbel, VI, 161.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Tulumların Ağzını Dışına Kıvırmak Suretiyle Ağızlarından Bir Şey İçmenin Hükmü
3724-) Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh)'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (sallallahü aleyhi ve sellem) bardağın kırık yerinden su içmeyi ve içilecek şeyin içerisine üflemeyi yasakladı.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Bardağın Kırık Yerinden Su İçmek
3725-) İbn Ebî Leylâ'dan rivâyet edilmiştir; dedi ki: Medâin (şehrin) de idi. Su istedi. Şehrin ileri gelen kişisi ona (içinde su bulunan) gümüş bir bardak getirince bardağı hemen ona fırlattı ve dedi ki: bunu ona sadece daha önce kendisini (gümüş bardak kullanmaktan) nehyettiğim halde bundan vazgeçmediği için attım. Oysa Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ipek ve atlas (tan yapılmış elbise giyme)yi, altın ve gümüş kaptan içmeyi yasakladı ve: Bunlar(ı kullanmak) dünyada onlar (kâfirler) içindir; âhirette de sizler içindir" buyurdu. eşribe 67, 68; Müslim, libâs 2, 4, 5, 12, 14, 15; Ebû Dâvûd, libâs 7, 9, 40; Tirmizî, eşribe 10; Nesâî, zînet 40, 43, 45, 50, 76, 79, 84, 87, 90-96; Dârimî, eşribe 25; İbn Mâce, libâs 16, 18, eşribe 17, cihad 21; Ahmed b. Hanbel, I, 16, 43, 46, 50, 51, H, 99, 127, 146, IV, 92, 96, 99-101, 132, 134, 135, 284, 299, 428, 429, 435, V, 261, 385, 390, 392-398, 400, 404, 408, VI, 228.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Altın Ve Gümüş Bardaktan Meşrubat İçmenin Hükmü
3726-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbîlerden biriyle birlikte, bahçesini sulamakta olan bir Ensarî'nin yanına girip: Eğer yanında bu gece eski bir tulumda gecelemiş (yani soğumuş) su varsa (getir bize içir). Yoksa biz (şu tulumdaki suyu) bardaksız ve avucumuza almaksızın ağzımızla içeriz" buyurdu. olan o zat da): yanımda eski bir tulumda gecele(yerek iyice serinle) miş bir su vardır, dedi (ve gidip su getirerek Hazret-i Peygamber ile arkadaşına içirdi). eşribe 14, 20; Dârimî, eşribe 22; İbn Mâce, eşribe 25; Ahmed b. Hanbel, III, 328, 343, 344, 355.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Tulumda Veya Kovadaki Suyu Bardağa Veya Avuca Dökmeksizin Doğrudan Doğruya Tulumdan Ya Da Kovadan İçmenin Hükmü
3727-) Abdullah b. Ebî Evfâ (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bir topluluğa su (veya benzen bir içecek) dağıtan kimse (bu suyu) içme yönünden onların en sonuncusudur." mesâcid 311; Tirmizî, eşribe 20; İbn Mâce, eşribe 26; Dârimî, eşribe 28; Ahmed b. Hanbel, IV, 354, 382, V, 298, 303, 305.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Bir Topluluğa Su Dağıtan Kimse Suyu Ne Zaman İçer?
3728-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)'e suyla karışık bir süt getirilmiş; sağında bir bedevî, solunda da Ebû Bekir bulunuyormuş. (Sütü) içip sonra (kalanını) bedeviye vermiş ve; Önce sağa verilir ve sağ takib edilir" buyurmuş. eşribe 18; Müslim, eşribe 124, 125; Tirmizî, eşribe 19; İbn Mâce, eşribe 2; Dârimî, eşribe 18; Muvatta, sıfatü'n-nebî 18; Ahmed b. Hanbel, III, 110, 113,197, 231.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Bir Topluluğa Su Dağıtan Kimse Suyu Ne Zaman İçer?
3729-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), suyu üç nefeste içer ve: Bu daha yarayışlı, daha âfiyetli ve daha salimdir" buyururmuş. eşribe 123; Ebû Dâvûd, et'ime 20; Tirmizî, et’ime 32; Ahmed b. Hanbel, III, 119, 185, 211, 251, 400, 401, VI, 465, 466.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Bir Topluluğa Su Dağıtan Kimse Suyu Ne Zaman İçer?
3730-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kabın içerisine solumayı ve üfürmeyi yasakladı. eşribe 121; Tirmizî, eşribe 15; İbn Mâce, eşribe 23; Dârimî, eşribe 27; Muvatta, eşribe 12; Ahmed b. Hanbel, I, 220, 309, 358, III, 26, 32, 57.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçilecek Olan Şeyin İçine Üfleme Ve Nefes Vermenin Hükmü
3731-) Süleym oğullarından Abdullah b. Büsr (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip babama misafir oldu. (Babam) ona bir yemek ikram etti. -(Abdullah b. Büsr burada) babasının Hazret-i Peygamber'e (bir de) hays (denilen bir yemek) getirdiğinden bahsetti- (ve sözlerine şöyle devam etti): Sonra ona bir de şerbet getirdi. (H. Peygamber de) onu içti. (Şerbetten bardakta kalanı ise) sağındakine verdi. Arkasından da kuru hurma yedi. Hurma(lar)ın çekirdeğini şehadet parmağı ile orta parmağının arasına bıraktı. (Hazret-i Peygamber sofradan) kalkınca babam da kalktı. (Hazret-i Peygamber'in) hayvanının geminden tutup: için Allah'a dua et, dedi. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber): Allah'ım, bunlara verdiğin nzıklara bereket ihsan eyle, kendilerine mağfiret ve rahmet eyle" diye dua etti. eşribe 146; Tirmizî, da'avât 117; Ahmed b. Hanbel, IV, 188-190.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçilecek Olan Şeyin İçine Üfleme Ve Nefes Vermenin Hükmü
3732-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; dedi ki: Ben (teyzem) Meymûne (radıyallahü anhâ)'nin evinde idim. Halid b. Velid'le birlikte Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de (oraya) geldi. Hemen arkasından (bazı kimseler içeri girip Hazret-i Peygamberce) iki ince çöp üzerinde pişirilmiş iki keler getirdiler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tükürmeye başladı. (Hazret-i Peygamber'in bu halini gören) Halid: Allah'ın Rasûlü, herhalde kelerden tiksinmiş olmalısın? dedi. Peygamber de): Evet" cevabım verdi. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a bir süt getirildi de (onu) içti ve: Biriniz bir yemek yediği zaman; Allahım! Bu yemeği bize bereketli kıl ve bize ondan daha hayırlısını yedir' diye dua etsin. Kendisine bîr süt içirildiği zaman da: Allah'ım! Bunu bize bereketli kıl ve bize bundan daha fazlasını ver' diye dua etsin. Çünkü sütten başka (tek başına hem açlığı hem de susuzluğu gidermeğe) yeter bir yiyecek ve içecek yoktur" buyurdu. Dâvûd dedi ki: Bu (sözler, rivâyeti) Müsedded'e ait olan sözlerdir. da'avât 54; İbn Mâce, et'ime 35; Ahmed b. Hanbel, IV, 272, 285, 304.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: Süt İçilince Hangi Dua Okunur?
3733-) Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Evine girdiğin zaman) Besmele çekerek kapım kapa. Çünkü şeytan (Besmeleyle) kapanan bir kapıyı açamaz. Besmele çekerek lambanı da söndür. (Yine) Besmele çekerek, enine koyacağın bir ağaç parçası ile de olsa kab(lar)ını(n ağzını) ört. Bir Besmele daha çekerek su kabını(n ağzını da) Ört." bedü'l-halk 11; Müslim, eşribe 96; Tirmizî, et'ime 15; Nesâî, eşribe 38; Muvatta, sıfatünnebî 21; Ahmed b. Hanbel, III, 319, 351, 386, 395.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçlerinde Yiyecek Ya Da İçecek Bulunan Kapların Ağzını Kapamanın Lüzumu Hakkında Gelen Hadisler
3734-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den Câbir b. Abdillah tarafından (rivâyet edilen) şu (bir önceki hadis) tamamıyla olmamakla beraber (bir de ez-Zübeyr vasıtasıyla yine Câbir b. Abdillah'dan rivâyet olunmuştur. Bu rivâyete göre Hazret-i Peygamber): Çünkü şeytan (Besmeleyle) kapanmış olan kapıyı açamaz, (kabın ağzını örten) bağı çözemez, (ağzı örtülü olan) kabı açamaz. (Bunları yaparken Besmele çekmeyi unutmayın). Çünkü (Besmele çekmezseniz) küçük fare, insanların evlerini ateşe verebilir" buyurmuştur. eşribe-96; Tirmizî, et'ime 15; İbn Mâce, eşribe 16; Muvatta, sıfatünnebî 21; Ahmed b. Hanbel, III, 301, 386, 395.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçlerinde Yiyecek Ya Da İçecek Bulunan Kapların Ağzını Kapamanın Lüzumu Hakkında Gelen Hadisler
3735-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Gecenin karanlığı çökmeye başladığı zaman çocuklarınızı (etrafınıza) toplayınız, (dışarıda bırakmayınız). (bu cümleyi) " akşam olunca" şeklinde rivâyet etti-. Çünkü cinnîler için bir yayılma ve (önüne gelen başıboş çocukları hızlıca) kapıp götürme (saatleri) vardır ki (bu vakitlerde başlamış olur)." bedü'l-halk 16; Müslim, eşribe 99; Ahmed b. Hanbel, III, 388.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçlerinde Yiyecek Ya Da İçecek Bulunan Kapların Ağzını Kapamanın Lüzumu Hakkında Gelen Hadisler
3736-) Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bulunuyorduk. (İçmek için) bir su istedi. (Orada bulunan) cemaatten biri: Allah'ın Rasülu), sana bir şerbet içirsem olmaz mı? dedi. (Hazret-i Peygamber de): Hay hay, tabii olur" cevabını verdi. üzerine adam koşarak dışarı çıktı ve içinde şıra bulunan bir bardak getirdi. (Bardağın ağzı açık olarak getirildiğini gören) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (ona): Enine olarak üzerine koyacağın bir tahta parçasıyla olsun bu bardağın üzerini örtseydin ya!" buyurdu. Dâvûd dedi ki: el-Esma'î' (cümlesini) şeklinde telaffuz etmiştir. eşribe 12; Müslim, eşribe 93.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçlerinde Yiyecek Ya Da İçecek Bulunan Kapların Ağzını Kapamanın Lüzumu Hakkında Gelen Hadisler
3737-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)'e " Buyûtü's-Sükyâ" denilen pınardan tatlı su getirilmiş. dedi ki: Buyûtü's-Sukyâ bir pınardır, Medine ile arasında iki gün(lük mesafe) vardır."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, İçecekler Bölümü
Konu: İçlerinde Yiyecek Ya Da İçecek Bulunan Kapların Ağzını Kapamanın Lüzumu Hakkında Gelen Hadisler
3738-) Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Biriniz bir davete çağrıldığı zaman, hemen ona gitsin" buyurmuştur. nikâh 71; Müslim, nikâh 96, 97,98; İbn Mâce, nikâh 25; Dârimî, nikâh 23; Muvatta, nikâh 49; Ahmed b. Hanbel, II, 20, 22, 37.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Davete İcabet Konusundaki Hadisler
3739-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem), (bir önceki hadisin) manasını (ifade eden bir cümle) söyledi. (Hazret-i Peygamber bu cümleye): Eğer oruçlu değilse (orada ikram edilen) yemeği yesin. Oruçlu ise (yemek veren kimsenin ev halkı için) dua etsin." (sözlerini de) ilâve etti. nikâh 98; İbn Mâce, nikâh 25.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Davete İcabet Konusundaki Hadisler
3740-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Biriniz (din) kardeşini (bir ziyafete) çağırdığı zaman (çağrılan kişi bu davete) hemen icabet etsin. (Çağırılan şey ister) düğün (yemeği) olsun, ya da benzeri bir şey olsun (farketmez)."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Davete İcabet Konusundaki Hadisler
3741-) İbn Ömer'den (yine Eyyûb) vasıtasıyla (bir önceki hadisin) bir de manası (rivâyet olunmuştur).

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Davete İcabet Konusundaki Hadisler
3742-) Câbir (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: (Bir ziyafete) çağrılan kimse hemen icabet eylesin. Artık dilerse yer, dilerse yemez." nikâh 105, 106; İbn Mâce, sıyâm 47.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Davete İcabet Konusundaki Hadisler
3743-) Nâfi'den rivâyet olunduğuna göre; Abdullah b. Ömer, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir: Bir (ziyafete) çağrılıp da icabet etmeyen kimse Allah'a ve Rasûlüne isyan etmiştir. Çağrılmaksızın (bir ziyafet yerine) giren kimse de hırsız olarak girmiş ve çapulcu olarak çıkmıştır." Dâvûd dedi ki: (Bu hadisin ravilerinden) Ebân b. Tank'(in kimliği) belirsizdir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Davete İcabet Konusundaki Hadisler
3744-) el-A'rac'dan rivâyet olunduğuna göre; Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle dermiş: en kötüsü (kendisine) zenginlerin çağrılıp da, fakirlerin çağrılmadığı davet yemeğidir. Davete gelmeyen kimse muhakkak ki Allah'a ve Rasûlüne karşı gelmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Davete İcabet Konusundaki Hadisler
3745-) Sâbit'den rivâyet olunduğuna göre; Enes b. Mâlik'in yanında Zeyneb binti Cahş'ın (Hazret-i Peyamber'le) evlenmesinden söz edilince, şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın onun için verdiği düğün yemeği kadar hanımlarından birine düğün yemeği verdiğini görmedim. (Onun düğününde) bir dişi koyun ziyafeti verdi. nikâh, 68, 69; Müslim, nikâh 90, 91; İbn Mâce, nikâh 24; Ahmed b. Hanbel, III, 172, 227.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Evlenirken Yemek Ziyafeti Vermek İyidir
3746-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Safiyye için bir kavut ve kuru hurma ziyafeti verdi. nikâh II; İbn Mâce, nikâh 24.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Evlenirken Yemek Ziyafeti Vermek İyidir
3747-) Sakîf (kabilesin)den (devamlı) iyilikle anılan, yani hayırlı işlerinden dolayı devamlı övülen tek gözlü bir adamdan rivâyet olunduğuna göre; (ki, ravi Hasan Basrî bu adam hakkında şöyle diyor): Eğer onun ismi Züheyr b. Osman değilse, isminin ne olduğunu bilmiyorum." Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Birinci gün düğün yemeği (vermek) bir görevdir. İkinci gün ise bir iyiliktir. Üçüncü gün (vermek ise) bir süm'a ve riyadır" buyurmuştur. dedi ki: Bir adam bana, Saîd b. el-Müseyyeb'in birinci günü (verilen bir düğün yemeğine) çağırılıp gittiğini, ikinci gün yine çağrılıp gittiğini, üçüncü gün de çağrıldığını (fakat) gitmediğini ve: (Bu yemeği üçüncü günde verenler) süm'a ve riya sahibi kimselerdir, dediğini haber verdi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Düğün Yemeğinin Kaç Gün Verilmesi İyidir?
3748-) Şu (bir önceki hadisin sonunda anlatılan) olayda (yine) Katâde yoluyla Sâid b. el-Müseyyeb'den (şu şekilde de rivâyet olunmuştur: Katâde) dedi ki: (Saîd) üçüncü gün de çağrıldı (fakat gitmedi) ve (gelen) davetçiyi taşladı.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Düğün Yemeğinin Kaç Gün Verilmesi İyidir?
3749-) Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye gelince bir deve yahut da bir sığır kesti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Bir Yolculuktan Gelince Yemek Vermenin Hükmü
3750-) Ebû Şurayh el-Kâ'bî'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kim Allah'a inanıyorsa misafirine ikram etsin. (Misafirin, bu ziyaretine karşılık dünyada hakettiği) hediyesi, (ev sahibinin hediyeleri ile geçen) günü ve gecesidir. Misafirlik üç gündür. Bundan fazlası ise (misafire) bir sadakadır. Misafirin ev sahibinin yanında onu bıktırıncaya kadar oturması caiz değildir." Dâvûd dedi ki: (Bu hadis) Haris b. Miskîn'e okundu, ben de (orada) hazır bulundum. (Hadis ona okunan şekliyle şöyle idi): Eşheb dedi ki: (îmam) Mâlik'e, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in " Onun hediyesi bir gün ve gecedir" sözünün manası soruldu da şöyle cevap verdi: ona bir gün bir gece ikram eder, iyilikte bulunur ve onu barındırır: (Onun) üç gün misafir olma (hakkı) vardır. edeb 31, 85, rikâk 23; Müslim, lükata 14, 15, iman 74, 75, 77; Tirmizî, birr 43, kıyâme 50; İbn Mâce, edeb 5; Dârimî, et'ime 11; Muvatta, sıfâtü'n-nebî 22; Ahmed b. Hanbel, Fi, 174, 267, 269, 433, 463, III, 76, IV, 31, V, 412, VI, 69, 384, 385.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Misafirlik Konusunda Gelen Hadisler
3751-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): üç gündür. Üç günden fazla olan misafirlik ise (ev sahibi için misafire) bir sadakadır" buyurmuştur.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Misafirlik Konusunda Gelen Hadisler
3752-) Ebû Kerime (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Misafirin (birinci) gecesinde (onu ağırlamak) her müslüman (ev sahibi) üzerine (düşen) bir görevdir. Her kim (misafir olarak bir kimsenin) evinin önünde sabahlayacak olursa, bu kimse (ye ikram etmek) o ev sahibi üzerine bir borçtur. İsterse (borcunu) öder, (borcundan kurtulur), isterse (borcunu ödemeyi) terkeder (borçlu olarak kalır)."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Misafirlik Konusunda Gelen Hadisler
3753-) el-Mikdâm Ebû Kerîme (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Herhangi bir kimse bir kavme misafir olur da (orada ikramdan ve ağırlanmaktan) mahrum olarak sabahlarsa, (bu misafirin en azından) bir gecelik yiyecek hakkını alacak kadar ona tahılından ve (diğer) mal(lar)ından yardım etmek (orada bulunan) her müslüman üzerine (düşen) bir görevdir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Misafirlik Konusunda Gelen Hadisler