Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı
1365-)
el-Esved b. Yezîd'den rivâyet olunduğuna göre, kendisi (birgün) Hazret-i Âişe'nin yanına varıp Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in geceleyin kıldığı namazı sormuş. (Hazret-i Âişe de şöyle) anlatmıştır: onüç rekat namaz kılardı. Sonra iki rekatı terk' etti. Onbir rekat kılar oldu. Daha sonra vefat etti. Vefat ettiği sıralarda geceleri dokuz rekat kılmakta idi ve geceleyin (kıldığı) namazın sonuncusu da vitr olurdu. musâfirîn 139; Nesaî, kıyamu’l-leyl 2, 18; Tirmizî, vitr 5.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: İ Peygamber Gece Namazını Nasıl Kılardı?
1366-)
İbn Abâs'ın azatlısı Küreyb demiştir ki: İbn Abbâs'a; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in geceleyin kıldığı namaz nasıldı?" diye sordum da (bana şöyle) cevab verdi: (tezyem) Meymûne'nin nezdinde iken bir gece yanında kaldım. (Önce) uyudu. Nihayet gecenin üçte biri veya yarısı geçince uyandı ve içinde su bulunan bir tuluma uzandı, abdest aldı ve (teyzem Meymûne de) onunla birlikte abdest aldı. Sonra (Hazret-i Peygamber namaza) kalktı, ben de yanına varıp soluna durdum. Bunun üzerine beni (alıp) sağına durduttu. Sonra kulağımı okşarcasına elini başımın üzerine koydu. Güya beni uyandırmak istiyordu. (Önce) kısa iki rekat namaz kıldı. (Kendi kendime; galiba) her rekatte (sadece) Fatiha okudu, dedim. Sonra selâm verip (tekrar) namaza durdu. Nihayet vitirle beraber (toplam) onbir (rekat) namaz kıldı. Sonra (yine) uyudu. O sırada Bilâl gelip de " Namaz Ya Resûlallah!" deyince, kalkıp iki rekat (daha) kıldı, sonra cemaate namaz kıldırdı. cenâiz 36; ezan 161; vitr 1; el-amel fî's-salât 1; Müslim, müsâfirîn 182-186; Nesaî, kıyamu'l-leyl 9; İbn Mâce, ikâme 181, salâtu’l-leyl 11; Ahmed b. Hanbel, 1,242, 358.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: İ Peygamber Gece Namazını Nasıl Kılardı?
1367-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki: Meymûne'nin nezdinde gecelemiştim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleyin kalktı, sabah namazının iki rekatlık sünnetiyle birlikte onüç rekat (namaz) kıldı. Ben her rekatteki kıyamının (suresini okuyacak) kadar, (sürdüğünü) tahmin ettim. kayâmu’l-leyl 9. hadisi Ebû Dâvûd'â rivâyet eden diğer ravi) Nûh b. Habîb sabah namazının iki rekatlık sünnetinin de bu onüç rekatten (sayılmış) olduğunu söylemedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: İ Peygamber Gece Namazını Nasıl Kılardı?
1368-)
Zeyd b. Hâlid el-Cühenî (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: gece) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in nasıl namaz kıldığını gözetleyeceğim; dedim, ve; eşiğini -yahut çadırını- yastık edindim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kısa iki rekat namaz kıldı, sonra iki rekat uzun (ama çok) uzun iki rekat namaz kıldı. Sonra iki rekat daha kıldı. Bunlar kendilerinden önceki iki (rekat)den kısaydılar. Sonra iki rekat daha kıldı. Bunlar da kendilerinden önceki iki (rekat)den kısaydı(lar). Sonra iki rekat daha kıldı. Bunlar da kendilerinden önceki iki (rekat)den daha kısaydılar. Sonra iki rekat daha kıldı, bunlar da kendilerinden önceki iki (rekat)den kısaydılar, sonra vitr yaptı, işte bütün bunlar on üç rekattır. müsâfirîn 195; İbn Mâce, ikâme 181; Muvatta, salâtu’l-leyl, 12; Ahmed b. Hanbel V, 193.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: İ Peygamber Gece Namazını Nasıl Kılardı?
1369-)
Abdullah b. Abbâs (radıyallahü anh)'ın haber verdiğine göre kendisi (birgün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in eşi Meymûne'nin nezdinde gecelemiştir. -ki Meymûne kendisinin teyzesidir.- (Hazret-i İbn Abbâs o geceki müşahedelerini şöyle) anlattı: yastığın enine yattım. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de ailesiyle birlikte uzunluğuna yattı ve hemen uyudu. Nihayet gece yarısı yahut ondan az önce veya sonra uyanıp oturdu. Yüzünden eliyle uykuyu silmeye başladı. Sonra Âl-i İmrân Sûresi'nin sonlarındaki on âyeti okudu ve asılı duran bir tuluma uzanıp ondan abdest aldı. Abdestini de güzel aldı. Sonra kalkıp namaz kıldı. Abdullah (b. Abbâs devamla) dedi ki: Ben de kalkarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yaptığı gibi yaptım. Sonra varıp yanı başında namaza durdum. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sağ elini başımın üzerine koydu ve kulağımdan tutarak onu büktü. Hemen arkasından iki rekat namaz kıldı. Sonra iki rekat daha, sonra iki rekat daha, sonra iki rekat daha, sonra iki rekat daha, sonra iki rekat daha, kıldı. -(Râvi) Ka'nebî " altı defa (kıldı)" dedi. Sonra vitr yaptı ve yattı. Nihayet kendisine (namaz vaktinin geldiğini haber vermek üzere) müezzin gelince, kalkıp kısa iki rekat (namaz) kıldı ve çıktı. (Mescidde) sabah namazını kıldı(rdı). cenâiz 36; ezan 161; vitr 1; el-amel fi's-salat 1; Müslim, müsâfirîn 182-186; İbn Mace, ikâme 181: salatu’l-leyl 11; Nesâî, kıyamu’l-leyl 9; Ahmed b. Hanbel I, 242, 358.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: İ Peygamber Gece Namazını Nasıl Kılardı?
1370-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kendinizi güç yetirebileceğiniz amellere veriniz. Çünkü siz usanmadıkça Allah usanmaz. Allah katında amellerin en sevimlisi, az bile olsa, devamlı olanıdır." Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir amel işledi mi ona devam ederdi. musâfirîn, 215, 218, 221; sıyâm 177; Nesaî, kıble 13, kıymu’l-leyl 17; iman 29, İbn Mâce, zuhd 28; Muvatta, salatu’l-leyl 4; Ahmed b. Hanbel, VI, 40-51, 61, 84, 122, 168, 199, 212. 231, 233, 241, 244, 250.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: Namazda Aşırılıktan Sakınmak, Orta Yolu Tutmak
1371-)
Hazret-i Âişe'den rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Osman b. Maz'ûn'u çağırmış ve yanına gelince: Ey Osman, sen benim sünnetimden yüz mü çeviriyorsun?" buyurmuştur. Osman da; Vallahi, hayır Ya Resûlallah! Bilâkis ben senin sünnetini istiyorum" diye cevab vermişti. (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber): Gerçekten ben uykuda uyurum, namaz da kılarım; oruç da tutarım, iftar da ederim. Kadınlarla da evlenirim. Ey Osman, Allah'dan kork, çünkü senin üzerinde ehlinin de hakkı vardır. Senin üzerinde müsâfirin hakkı vardır ve senin üzerinde nefsinin hakkı vardır. Oruç tut, iftar da et; namaz kıl, uyku da uyu!" buyurmuştur. nikâh 3; savm 17.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: Namazda Aşırılıktan Sakınmak, Orta Yolu Tutmak
1372-)
Alkame'den; dedi ki; Hazret-i Âişe'ye: (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ibâdet edişi nasıldı, günlerden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu? diye sordum da: onun ameli devamlıydı, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in güç yetirebildiği şeye sizin hanginiz takat getirebilir ki! cevabını verdi. savm 64, nikâh 18; Müslim, müsâfirîn 218; Ahmed b. Hanbel, IV, 109; VI, 43, 55, 174, 189
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Nafile Namazlar Bölümü
Konu: Namazda Aşırılıktan Sakınmak, Orta Yolu Tutmak
1373-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) kesin emir vermemekle beraber Ramazan(m gecelerini) ihyaya teşvik ederdi. Sonra " kim inanarak ve (ecrini) umarak Ramazanı(n gecelerini) ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır" buyururdu. Durum böyle iken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat etti. Ebû Bekr'in halifeliği döneminde ve Ömer (radıyallahü anh)'in halifeliğinin ilk yıllarında da durum böyleydi. Dâvûd buyurdu ki: Bu hadisi Ukayl bile Yûnus ve Ebû Uveys de aynı şekilde " Kim Ramazanın (gecelerini) ihya ederse..." diye rivâyet etti(ler). ise, aynı hadisi bir de; Kim Ramazanda (gündüzleri) oruç tutar geceleri de namaz kılarak onu ihya ederse" (şeklinde) rivâyet etti. teravih 1; Müslim, müsâfirîn 173-176; Tirmizî, savm 1; Nesaî, kıyamü’l-leyl " 3; siyam 39-40; İbn Mâce, ikâme 173; siyam 2, 39; Muvatta', ramazan 2; Dârimî, savm. 54.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Ramazan Ayı Gecelerini İhya Etmenin Fazileti
1374-)
Ebû Hüreyre merfu olarak rivâyet ettiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur: Her kim inanarak ve sevabım umarak ramazanda oruç tutarsa, geçmiş günâhları affedilir ve her kim inanarak ve sevabını umarak Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır." iman 25, 27, 28, 35; savm 6, teravih 1, leyletu’l-kadr I; Müslim, müsâfirîn 173-176; Tirmizî, savm 1, Nesaî, kiyâmü’l-leyl 3; sıyâm 39-40, cenâiz 79; iyman 21-22, 26; İbn Mâce, ikâme 173, sıyâm 2, 39; Muvatta', ramazan 2, Dârimî, savm 54; Ahmed b. Hanbel, musned, I, 191, 195; II, 232, 241, 281, 289, 347, 385, 408, 423, 430, 473, 486, 483, 503, 369; V, 318, 324. Dâvud dedi ki: Bu hadisi aynı şekilde Yahya b. Ebi Kesîr ve Muhammed b. Amr da Ebû Seleme'den rivâyet etti(ler).
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Ramazan Ayı Gecelerini İhya Etmenin Fazileti
1375-)
Hazret-i Peygamber'in zevcesi Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gece) mescidde namaz kılmış, cemaat de ona uymuş, sonra ertesi gece (yine mescidde) namaz kılınınca cemaat çoğalmış, sonra üçüncü gece (cemaat) yine toplanmış, fakat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onların yanına çıkmamış. Sabah olunca; yaptığınızı gördüm. Aslında beni sizin yanınıza çıkmaktan alıkoyan herhangi bir engel yoktu. Yalnız (bu namazın) size farz kılınacağından korktum" buyurdu. teheccud 5; Müslim, müsâfirîn 177; Nesaî, kıyâmü’l-leyl 4; Muvatta, ramazan 1, Ahmed b. Hanbel, IV, 177.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Ramazan Ayı Gecelerini İhya Etmenin Fazileti
1376-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan nakledilmiştir ki: halk mescidde kendi başlarına ve dağınık bir şekilde namaz kılıyorlardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana (bir hasır sermemi) emretti. Ben de kendisi için bir hasır serdim. Onun üzerine namaza durdu. (Râvi hadisin bundan sonraki kısmında) şu (önceki hadiste anlatılan) olayı (nakl etti). Hazret-i Âişe bu hadiste -Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i kast ederek- dedi ki; Ey insanlar şunu iyi biliniz ki, vallahi Allah'a şükürler olsun, bu geceyi gafil olarak geçirmedim. Sizin durumunuz da bana gizli kalmadı." buyurdu. teheccüd 5; Müslim, müsâfirîn 177; Nesaî, kıyâmu'Ueyl 4; Muvatta' ramazan 1; Ahmed b. Hanbel, IV, 177.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Ramazan Ayı Gecelerini İhya Etmenin Fazileti
1377-)
Ebû Zerr (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte oruç tuttuk. Ramazan ayından yedi gün kalıncaya kadar bize farzdan başka bir hiçbir şey kıldırmadı. Yedi gün kalınca bize gecenin üçte biri geçinceye kadar namaz kıldırdı. Altıncı (yani yirmi dördüncü gece) olunca (yine farzdan başka bir) namaz kıldırmadı. Beşinci (yani yirmi beşinci gece) olunca gecenin yarısı geçinceye kadar bize namaz kıldırdı. Bunun üzerine; Allah'ın Resulü bu gecenin ihyâsı için bize daha fazla namaz kıldırsan? dedik. (Şöyle) buyurdu: Bir kimse imam çekilinceye kadar onunla beraber namaz kılarsa, ona geceyi ihya etme sevabı verilir." (yani yirmi altıncı gece) olunca (bize) namaz kıl(dır)madi. Üçüncü (yani yirmi yedinci gece) olunca ehli (ailesi)ni, hanımlarım ve halkı topladı hepimize namaz kıldırdı. Öyle ki, felahın geçeceğinden korktuk. (Ravi Cübeyr) dedi ki: nedir? dedim. Zer) " sahur" diye cevab verdi. geri kalan kısmında bize (bir daha nafile) kıldırmadı. savm 81; Nesâî, sehv 103; kıyâmu’l-leyl 4; İbn Mâce, ikâme 173; Dârimî, savm 54; Ahmed b. Hanbel, V, 160, 163.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Ramazan Ayı Gecelerini İhya Etmenin Fazileti
1378-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; ramazanın son on günü girince Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri ihya eder, (ibâdete koyulur) paçaları sıvar ve ailesini uyandırırmış. leyletu’l-kadr 5; Müslim, i'tikâf 7; Nesaî, kiyamu’l-leyl 17; İbn Mâce, siyam 57; Ahmed b. Hanbel, VI, 41, 67, 68, 146. Dâvûd buyurdu ki; (bu hadisi rivâyet eden) Ebû Ya'fûr'un ismi Abdurrahman b. Ubey b. Nistâs'tır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Ramazan Ayı Gecelerini İhya Etmenin Fazileti
1379-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: gece) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (mescide) çıktı. Bir de gördü ki, halk ramazanda mescidin bir köşesinde (cemaatle) namaz kılıyorlar. Bunun üzerine: Bunlar(ın hâli) ne?" buyurdu. ezberlerinde Kur'ân olmayan kimselerdir. Übeyy b. Ka'b namaz kılıyor. Onlar da onun namazına (uyarak) namaz kılıyorlar, diye cevab verildi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Doğru hareket ediyorlar. Yaptıkları ne güzel!" buyurdu. Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir. Ebû Dâvûd buyurdu ki: Bu hadis sahih değildir. (Çünkü) Müslim b. Hâlid zayıftır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Ramazan Ayı Gecelerini İhya Etmenin Fazileti
1380-)
Zirr' (b. Hubeyş)’den nakledilmiştir ki: b. Ka'b'a: Ebâ Münzir, bana kadir gecesini anlat. Çünkü bu arkadaşımız (İbn Mes'ûd)'a soruldu da " Kim bir yılı ihya ederse ona rastlar" diye cevab verdi; dedim. Bunun üzerine Übeyy de: Ebû Abdirrahman'a rahmet eylesin o Kadir gecesinin ramazanda olduğunu biliyordu, dedi. râvi) Müsedded (bu hadise); Fakat (Ebû Abdurrahman, halkın) güvenmelerini uygunsuz gördü" (cümlesini), yahutta " (Halkın güvenmelerini) arzu etmedi" (cümlesini) ilâve etti. bundan) sonra(ki kısmında her iki râvi de Übeyy'in); Vallahi o (kadir gecesi) Ramazandadır ve yirmi yedinci gecesindedir" dediğinde ve istisna etmediğinde birleştiler. (Zirr b. Hubeyş) dedi ki: Ubeyy'e), Ey Ebâ Münzir bunu nasıl biliyorsun? dedim. (Bana): bize bildirdiği alâmet(ler)le biliyorum, diye cevab verdi. dedi ki:) Zirr'e; alâmet(ler) ne(ler)dir? " diye sordum: gecenin sabahında güneş tas gibi doğar, yükselinceye kadar pırıltısı olmaz, diye cevab verdi. müsâfirîn 179, sıyâm 219; Tirmizî, savm 71, tefsîr'us-sure (97); Ahmed b. Hanbel, I, 406, 457; V, 130, 131, 132, 324.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesi
1381-)
Abdullah b. Üneys (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: oğullarının meclisinde bulunuyordum, en küçükleri de ben idim. " Bizim için Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kadir gecesini kim sorar?" dediler. Bu (toplantı) Ramazanın yirmi birinci (gecesinin) sabahında (yapılmıştı). Bunun üzerine çıktım, akşam namazında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le karşılaştım. (Namazı kıldıktan) sonra evinin kapısının önüne durdum. Yanıma gelince; (içeri) gir" dedi. Hemen girdim. (Önümüze) akşam yemeği getirildi. (Yemeğin) azlığından (elimi) geri geri çektim. (Yemek) bitince: Bana ayakkabılarımı ver" dedi ve kalktı. Onunla birlikte ben de kalktım. (Bana): Bir ihtiyacın varmış gibisin" dedi. Selime oğullarından bir cemaat beni sana gönderdiler: Sana Kadir gecesini sormak istiyorlar, diye cevap verdim. Bunun üzerine: Bu gece kaç(ıncı gece)?" dedi. iki(nci gecesi)dir, diye cevap verdim. İşte O (Kadir gecesi), bu gecedir" buyurdu. Sonra döndü yirmi üçüncü geceyi kast ederek; Belki de gelen gecedir" buyurdu. Sitte arasında sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesi
1382-)
Abdullah b. Üneys el-Cühenî (radıyallahü anh) dedi ki (Hazret-i Peygambere): Allah'ın Resulü, benim çöl(de bir evim) var. Orada bulunuyorum ve Allah'a şükür namazı da orada kılıyorum. Bana bir gece söyle de o gece (Medine'deki) şu mescide ineyim; dedim. 23. gece in!" buyurdu. hadisin ravisi Muhammed b. İbrahim dedi ki:) Ben (Abdullah b. Üneys'in oğlu Damure'ye); Baban o gece nasıl hareket ediyordu?" diye sordum. Babam (o gece) ikindi namazını kılınca mescide girerdi, sabah namazını kılıncaya kadar herhangi bir ihtiyaç için dışarı çıkmazdı. Sabah namazını kılınca mescidin kapısında duran hayvanını bulurdu ve ona binip çöl(deki ev)ine varırdı, cevabını verdi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesi
1383-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kadir gecesini ramazandan son on (gece) içerisinde (yani) geriye kalan dokuzuncu, yedinci ve beşinci gecelerde arayınız" i'tikâf I, 9; Leyletu’l-kadr 2, 3; Nesâî, sehv 97; Tirmizî, savm 71; İbn Mâce, sıyâm 56; Dârimî, savm 56; Muvatta', i'tıkâf 9, 10; Ahmed b. Hanbel, I, 14, 43; II, 8; V, 36, 39, 40, 313, 318, 321, 324; VI, 50, 56, 204.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesi
1384-)
Ebû Sâid el-Hudrî (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: - Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazanın ortasındaki on günde i'tikafa girerdi. Yine bir sene itikaftan çıktığı gece olan yirmi birinci geceye kadar itikâfta kaldı. (İtikaftan çıkınca): Benimle beraber i'tikafa girmiş olanlar son (on gece)de de i'tikâfa devam etsinler. Ben bu geceyi (Kadir gecesini) gördüm, (fakat) sonra bu bana unutturuldu, kendimi (rüyamda) o gecenin sabahında su ile çamur içinde secde ederken gördüm. Onu (ramazanda) son on gece içerisinde ve tek sayılı olanlarda arayınız" buyurdu. Ebû Said (devamla) dedi ki: (Gerçekten) o gece yağmur yağdı, mescid de çardak şeklinde olduğundan akmaya başladı. (Bu) gözlerim, yirmi birinci (gece)nin sabahında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in burnu ve alnı üzerinde su ve çamur izlerini gördü. i'tikâf 1; leyletu’l-kadr 3; Müslim, sıyâm 213-216; Nesaî, sehv 98; Muvatta, i'tikâf 9.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesinin Ramazanın Gecesi Olduğunu Söyleyenlerin Delilleri
1385-)
Ebû Said el-Hudrî'den nakledilmiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: O'nu, ramazanın son on (geces)i içerîsinde ve dokuzuncu, yedinci, beşinci (geceler)de arayınız!' Ebû Nadra) dedi ki: (Ebû Said'e); Ebû Said, siz sayıyı bizden daha iyi bilirsiniz, dedim. diye cevab verdi. dokuzuncu, yedinci ve beşinci ne demektir? diye sordum. birinci (gece) geçti mi ondan sonra gelen (gece) dokuzuncudur. Yirmi üçüncü (gece) geçti mi, ondan sonra gelen (gece) yedinci, yirmi beşinci (gece) geçti mi ondan sonra gelen (gece) beşincidir, diye cevab verdi. iman 36; leyletu’l-kadr 2-4, i'tikaf 1, 9; ta'bir 7; edeb 44; Müslim, sıyâm 208, 210, 212 - 213, 215, 217, 219; Ahmed b. Hanbel, III, 10; V, 313, 319. Dâvûd buyurdu ki: Bu hadisin sözlerinden bana birşey gizli kaldı mı, kalmadı mı, bilmiyorum.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesinin Ramazanın Gecesi Olduğunu Söyleyenlerin Delilleri
1386-)
Abdullah İbn Mes'ud (radıyallahü anh) dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize (hitaben); Kadir Gecesini ramazanın 17. gecesinde 21. gecesinde ve 23. gecesinde arayınız" buyurdu. Sonra sükût etti. es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 310.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesinin Ramazanın Gecesi Olduğunu Rivâyet Edenler
1387-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Kadir gecesini (ramazanda) son yedi (gece) içerisinde arayınız" buyurdu. leyletu’l-kadr 2; Müslim, siyam 205-209; Dârimî, savm 56; Muvatta, i'tikâf 11, 14; Ahmed b. Hanbel, II, 37, 62, 74, 113; V, 131.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesinin Ramazanın Son Yedi Gecesi İçerisinde Olduğunu Rivâyet Edenler
1388-)
Muâviye b. Ebî Süfyân'dan rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); Kadir gecesi yirmi yedinci gecedir" buyurmuştur. es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 312.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesinin Ramazanın Gecesi Olduğunu Söyleyenlerin Delilleri
1389-)
Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'dan; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Kadir gecesi soruldu. Ben de dinliyordum." O her Ramazandadır" diye cevap verdi. es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 307. Dâvûd buyurdu ki: Bu hadisi Süfyan ile Şu'be de İbn Ömer'e kadar ulaşan (bir haber) olarak Ebû İshâk'tan rivâyet ettiler, (senedi) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ulaştırmadılar.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kadir Gecesi Her Ramazanda Bulunmaktadır Diyenlerin Delili
1390-)
Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)'dan" rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na: Kur'ân'ı bir ayda oku (hatmet)" buyurdu. Abdullah: (daha az zamanda okumaya) muktedirim, dedi. O (sallallahü aleyhi ve sellem): Yirmi günde oku" buyurdu. Abdullah: (daha az zamanda okumaya) gücüm yeter, dedi. " Onbeş günde oku" buyurdu. Abdullah: kısa zamanda) okuyabilirim, dedi. " On günde oku" buyurdu. Abdullah: az zamanda okuyabilirim, dedi. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem): Yedi günde oku (hatmet) ve bunu daha fazla azaltma" savm 58, fedâilu'l-Kur'ân 34; Müslim, sıyâm 182, 184; Nesaî, sıyâm 76, 78. Dâvûd, Müslim b. İbrahim'in rivâyeti daha tamdır" dedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: I Kerim Kaç Günde Hatmedilmelidir?
1391-)
Abdullah b. Amr (radıyallahü anhümâ)'dan nakledilmiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) bana; her ayda üç gün oruç tut, bir defa Kur'an'ı oku (hatmet)" buyurdu. üzerine ben, ondan (müddeti) kısaltmasını istedim. O ise, benden (okumayı ve orucu) azaltmamı istedi. Nihayet " bir gün oruç tut, bir gün iftar et" buyurdu. dedi ki: (Kur'an'ı hatmetmenin asgari müddeti konusunda) babam (es-Saib)'in dediğinde biz ihtilâf ettik. Kimimiz " yedi günde" derken, kimimiz " beş günde" dedi." enbiyâ 37, savm 56, 58; Müslim, sıyâm 181, 193; Nesaî, sıyâm 76.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: I Kerim Kaç Günde Hatmedilmelidir?
1392-)
Abdullah b. Amr (b. el-Âs)'dan rivâyet edildiğine göre Abdullah Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: Resûlallah! Kur'an-ı Kerim'i kaç günde okuyayım? diye sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Bir ayda" buyurdu. bundan daha kuvvetliyim (daha kısa zamanda okuyabilirim). (Müellifin üstadı) Ebû Mûsâ (Muhammed b. el-Musennâ) Resûlüllah " Kur'an'ı yedi günde oku" deyinceye kadar Abdullah'ın " noksanlaştırmasını istediğini" ve (ikisi arasında) geçen konuşmayı tekrarladı. Abdullah: bundan daha fazlasına gücüm yeter deyince, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Üç günden daha az zamanda hatmeden (Kur'an'dan bir şey) anlayamaz" buyurdu. Kur'ân 11; İbn Mâce, ikâme 178; Darimî, salât 173.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: I Kerim Kaç Günde Hatmedilmelidir?
1393-)
Abdullah b. Amr (b. el-âs) (radıyallahü anhümâ)'dan demiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) bana; Kur'an'i bir ayda oku" dedi. " Ben güçlüyüm (daha kısa zamanda okuyabilirim)" dedim. Efendimiz, " onu üç günde oku (hatmet)" buyurdu. Ali (el-Lü'lüî) dedi ki: Ebû Dâvûd'dan duydum ki, o Ahmed b. Hanbel'in, (seneddeki) " Îsa b. Şâzân aklı başında bir kimsedir" dediğini işitmiş.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: I Kerim Kaç Günde Hatmedilmelidir?
1394-)
İbnü'l-Hâdî'den nakledilmiştir ki: b. Cübeyr b. Mut'im bana, " Kur'ân'ı kaç günde okuyorsun (hatmediyorsun)?" dedi. Ben, " öyle bir taksim yapmıyorum" dedim. Bunun üzerine Nâfi: deme, şüphesiz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), " Kur'an'dan bir cüz okudum" buyurdu. dedi ki:) Nâfi, Resûlüllah\n bu sözünü Muğîre b. Şu'be’den nakletti. hadisi sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1395-)
Evs b. Huzeyfe (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Heyeti içinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın huzuruna geldik. Ahlâf sülâlesi Mugîre b. Şu'be'ye müsâfir oldu. Beni Mâlikileri de Hazret-i Peygamber kendisine ait bir çadıra aldı. Müsedded; Evs, Sakîf’den Resûlüllah'a gelen bir heyetin içinde idi" dedi. Efendimiz her gece yatsıdan sonra bize gelir ve -Ebû Said'in dediğine göre- ayak üstü durarak anlatırdı. Hatta uzun süre ayakta kalmaktan dolayı biraz bir ayağı üzerine biraz da diğeri üzerine yaslanırdı. Hazret-i Peygamber'in en çok anlattığı şey, kavmi olan Kureyş'ten gördüğü ezâ ve cefâ idi. Resûlüllah şöyle derdi: Onlarla biz eşit değildik Bu cümlenin " Bizim hicretten önceki halimizle, hicretten sonraki hâlimiz eşit değildir" şeklinde anlaşılması da mümkündür. zayıf ve zelil idik (onlarsa kuvvetli idiler) -Müsedded Mekke'de der- Medine'ye gelince harb nöbetleri Bu kelimeler aslında büyük kova manasındadır. onlarla bizim aramızda devam etti. Kâh biz onlara gâlib geliyoruz kâh onlar bize." Bir gece Resûl-i Ekrem her zamanki geldiği vakitten geç geldi. Biz, " bu gece geç kaldın?" dedik. " Kur'ân'dan (okuduğum) cüz'üm aklıma geliverdi. Buradaki " cüz'î" kelimesi bazı nüshalarda " hizbî" şeklindedir. Bu farklılık mana değişikliğini gerektirmemektedir. Onu tamamlamadan gelmeyi istemedim" buyurdu. (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın ashabına; nasıl hizblere ayırıyorsunuz? diye sordum: beş, yedi, dokuz, onbir, onüç, mufassalları tek hizb (olarak); cevabını verdiler. Dâvûd buyurdu ki: Ebû Said'in rivâyeti (Müsedded’inkinden) daha tamdır. Mâce, ikame 178; Ahmed b. Hanbel, IV, 9, 343.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1396-)
Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki: - Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Kur'an-ı Kerimi, üç günden daha az zamanda okuyan (hatmeden), manasını anlayamaz." Kur'ân II; İbn Mâce, ikâme 178; Dârimî, salât 173.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1397-)
Abdullah b. Amr (r. anhumâ)'dan rivâyet edildiğine göre O Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: kaç günde okunur (hatmedilir)? diye sormuş. Efendimiz: Kırk günde" sonra " bir ayda" ; sonra " yirmi, onbeş, on ve yedi günde" buyurmuş daha aşağı inmemiştir. Kur'ân, 11.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1398-)
Alkame ve Esved'den; demişlerdir ki: İbn Mesûd'a bir adam geldi ve; mufassal(lar)'ı bir rekatte okurum, dedi. Bunun üzerine İbn Mes'ûd şunları söyledi: geveler gibi süratli ve kötü hurma saçar gibi saçarak mı (okursun)? Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ise, (mânâda) birbirine benzeyen sûreleri bir rekatte okurdu: Necm ve Rahman" surelerini bir rekatte " îkterabet ve el-Hakka" yı bir rekatte; Tûr ve Zâriyâtı" bir rekatte, " Vakıa ve Nûn" u bir rekatte; Se'ele Sâilün ve Nâzi'âf'ı bir rekatte, " Mutaffifîn'i ve Abese" yi bir rekatte; el-Müddessir ve el-Müzemmil" i bir rekatte: Hel etâ ve Lâ-uksimu biyevmi'l-kiyâme" yi bir rekatte, " Amme yetesâ'elûne ve el-Mürselât" ı bir rekatte, " Duhân ve İze'ş-Şemsu küv-virefi de bir rekatte (okurdu) musâfirîn 49; Nesaî, iftitâh 75; Ahmed b. Hanbel, I, 417, 318, 418, 427. Dâvûd buyurdu ki: Bu İbn Mes'ud'un -Allah ona rahmet buyursun- tertibidir."
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1399-)
Abdurrahman b. Yezîd'den nakledilmiştir ki: Mes'ud Kâ'be'yi tavaf ederken kendisine Kur'ân-ı Kerimeden geceleyin okunması kâfi olan mikdarı sordum. Şu karşılığı verdi: (sallallahü aleyhi ve sellem); Her kim bir gecede Bakara sûresinin son iki âyetini okursa, bu ona kâfidir" buyurdu. meğâzî, 12; fedâilu'l-Kur'ân 27; Müslim, müsâfirîn 255, 256; Tirmizî, sevâbu'l-Kur'ân 4; İbn Mâce, ikâme 183; Ahmed b. Hanbel, IV, 118, 121, 122; Dârimî, fedâilu'l-Kur'ân 14.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1400-)
Abdullah b. Amr b. el-Âs (radıyallahü anhümâ)'dan; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Geceleyin) on âyet okuyan bîr kimse gafillerden yazılmaz. Yüz âyet okuyan bir kimse geceyi ihya edenlerden sayılır. Bin ayet okuyan da (sevabı) kantarlarla verilenlerden yazılır." el-Müstedrek, I, 555. Dâvûd buyurdu ki: İbn Huceyre el-Esgar, Abdullah b. Abdurrahman b. Huceyra'dır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1401-)
Abdullah b. Amr b. el-âs (radıyallahü anhümâ)'dan nakledilmiştir ki: Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a gelip: Resûlallah, bana (Kur'ân'dan birşey) öğret, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Başında (elif-lâm) râ olan sûrelerden üçünü oku" buyurdu. Adam: ilerledi, hafızam durgunlaştı, dilim ağırlaştı, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); Hâ-mîm'lerden üçünü oku" buyurdu. Adam aynı mazeretleri ileri sürdü. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); Müsebbihât (başında olan süreler)den üçünü oku" buyurdu. yine evvelki dediklerim söyledi ve; Resûlallah! Bana (her türlü hay in) içinde toplayan bir tek sûre öğret, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zilzâl sûresini bitirinceye kadar okuttu (öğretti). Bunu müteakiben adam: hak ile gönderen (Allah)'a yemin ederim ki, ebediyyen buna bir şey ilâve etmeyeceğim, dedi. Sonra arkasını dönüp gitti. Buna karşılık Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) iki defa: Adamcağız kurtuldu" buyurdu. b. Hanbel, II, 169.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Kurânı Okumak İçin Hizblere Ayırmak
1402-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'ın rivâyet ettiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kur'an-ı Kerim'de otuz âyetlik bir sûre vardır. Sahibine (onu ezberleyip okuyana) bağışlaıuncaya kadar şefaat eder. O, (diye başlayan sûre-i mülk)dür." sevabu'l-Kur'ân 9; İbn Mâce, edeb 52; Dârimî, fezâilu'l-Kur'ân, 19; Hakim, el-Müstedrek, I, 565.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Ramazan Ay'ı Bölümü
Konu: Âyetlerin Sayısı
1403-)
Amr b. el-as (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine Kur'ân'da on beş secde (âyeti) okutmuştur. Bunlardan üçü Mufassal(lar)dadir. Hac sûresinde de iki secde vardır. Mâce, ikâme 71; Hakim el-Müstedrek, 1,223; Beyhaki es-Sünenü’l-kübra, II, 316. Dâvûd buyurdu ki: Ebû’d-Derdâ vasıtasıyle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’dan on bir secde rivâyet edilmiştir. Ancak bu rivâyetin isnadı zayıftır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Secdelere Ait Konular Ve Tilavet Secdelerinin Adedi
1404-)
Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a: Resûlallah! Hacc sûresinde iki secde var mı? diye sordum. Evet, o secdeleri yapma(k istemi)yen o âyetleri okumasın" buyurdu. cuma 54; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 155.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Secdelere Ait Konular Ve Tilavet Secdelerinin Adedi
1405-)
İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye geldi-geleli mufassallardan hiç birinde tilâvet secdesi yapmamıştır. sitte içinde sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Mufassal Sûrelerde Secde Olmadığı Görüşünde Olanların Delilleri
1406-)
Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'a Necm (Suresin)i okudum onda secde etmedi. sücûdü'l-kur'ân 6; Müslim, salât 106; Tirmizî, cuma 52.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Mufassal Sûrelerde Secde Olmadığı Görüşünde Olanların Delilleri
1407-)
İbn Kusayt, Hârice b. Zeyd b. Sâbit'den; o da babası vasıtasıyla Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den; önceki hadisi mânâ olarak rivâyet etmiştir. Dâvud; Zeyd imamdı ve secde etmedi, der.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Mufassal Sûrelerde Secde Olmadığı Görüşünde Olanların Delilleri
1408-)
Abdullah (b. Mes'ûd) (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Necm sûresi'ni okuyup (sonunda) secdeye kapandı (Müslüman ve müşrik, ins ve cin) orada bulunanların tümü de secde etti. Yalnız Kureyş'ten bir adam bir avuç çakıl veya toprak alıp yüzüne kaldırdı ve " Bu, bana yeter" dedi. Sonra ben o adamın kâfir olduğu halde öldürüldüğünü gördüm. sucûdu’l-Kur'ân, I, 4; meğâzî, 8, menâkıbu'l-ensâr 29; tefsîru sûre (53); Müslim, mesâcid 105; Dârimî, siyer 15; Ahmed b. Hanbel, I, 303, 368, 388, 437, 443, 454, V, 286.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Necm Ve Diğer Mufassal Sûrelerde Secde Olduğu Görüşünde Olanların Delilleri
1409-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte ve (înşikâk ve Alâk surelerin)de secde yaptık. salât 20; İbn Mâce, ikâme 71, Tirmizî, cuma 50. Ebû Dâvûd'un bazı nüshalarında hadisin sonunda şöyle bir ta'lik yer almaktadır: Ebû Dâvûd buyurdu ki: Ebû Hüreyre H. 6. senede Hayber yılında müslüman oldu. Bu secdeler Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın en son fiilidir."
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: İnşikâk Ve Alak Sûrelerindeki Secdeler
1410-)
Ebû Râfi' şöyle demiştir: Hureyre ile birlikte yatsı namazı kıldım okuyup secde yaptı. ne secdesi? dedim. (Resûlüllah)'ın arkasında bu secdeyi yaptım ve ona kavuşuncaya (ölünceye) kadar yapmaya devam edeceğim, dedi. sucûdu'l-Kur'ân, 11; ezan 100-101; Müslim, salât 20; Nesaî, iftitâhu's-salât, 53.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: İnşikâk Ve Alak Sûrelerindeki Secdeler
1411-)
İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan nakledilmiştir ki: süresindeki secde azâim-i sücûd (vazgeçilmeyecek secdeler)den değildir. Ama ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı o sûrede secde ederken gördüm. sücûdu'l-Kur'ân 3, enbiyâ-39; Ahmed b. Hanbel, I, 360; Dârimî, salât 161.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Sâd Sûresindeki Secde Âyeti Dolayısıyla Secde Yapmak
1412-)
Ebû Said el-Hudrî (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minber üzerinde iken Sâd suresi'ni okudu. (Sûredeki) secde âyetine gelince inip secde etti. Cemaat de onunla birlikte secde etti. Başka bir gün yine aynı sûreyi okudu. Secde âyetine gelince cemaat secde yapmaya hazırlandı. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber: - Bu ancak bir nebinin tevbe (secde)sidir. Ama ben sizin secdeye hazırlandığınızı gördüm" buyurup indi ve secde etti. Cemaat de secde etti. el-Müstedrek, II, 431. Beyhakî, es-Sünenu’l-kübra, II, 318.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Sâd Sûresindeki Secde Âyeti Dolayısıyla Secde Yapmak
1413-)
Abdullah b. Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan: demiştir ki: - Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Fetih yılında (içinde) secde (âyeti olan bir sûre) okudu. Bunun üzerine bütün ashab secdeye kapandı. Onlardan kimi (hayvana) binmiş, kimi de yere secde eder vaziyette idi. Binmiş halde olan elinin üzerine secde ediyor(du). Sitte arasında sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Hayvana Binmişken Yahut Da Namaz Hâricindeyken Secde Âyetiyi İşiten Kimse Ne Yapmalıdır?
1414-)
İbn Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize (içerisinde secde âyeti olan) bir sûreyi okuyup -Râvi İbn Numeyr, " namaz hâricinde" dedi- secde eder, onunla beraber biz de secde ederdik. O kadar ki, bizden bir kimse (kalabalıktan) alnını koymak için yer bulamazdı. sücûdü'l-Kur'ân 8, 9,12; müslim, mesâcid 103, 105; Ahmed b. Hanbel, II, 17.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Kur'an Secdeleri Bölümü
Konu: Hayvana Binmişken Yahut Da Namaz Hâricindeyken Secde Âyetiyi İşiten Kimse Ne Yapmalıdır?