Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı

3854-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Elinde yemek artığı ve kokusu varken onu yıkamadan uyuyup da (uykusu esnasında) kendisine zararlı bir böcek ilişen kimse, (başına gelenden dolayı) kendisinden başka kimseyi suçlamasın." et'ime 48; İbn Mâce, et'ime 22; Dârimî, et'ime 27; Ahmed b. Hanbel, II, 263, 344, 527.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yemekten Sonra El Yıkama
3855-) Câbir b. Abdullah'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: b. et-Teyyihân, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) için bir yemek hazırlamıştı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile sahâbîlerini (bu yemeğe) çağırdı. (Yemeği) bitirdikleri zaman (Hazret-i Peygamber sahâbîlerine): Kardeşinizi (bu ziyafetten dolayı) mükâfatlandırınız" buyurdu. (Sahâbîler): Allah'ın Rasûlü, onu mükâfatlandırmak nasıl olur? dediler. (Hazret-i Peygamber de): Bir adamın evine gidilir, yemeği yenir, içeceği içilir; sonra (yiyip içen kimseler) ona dua ederlerse, işte bu onu mükâfatlandırmaktır" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yemekten Sonra Yemek Sahibine Dua Etmek
3856-) Enes (radıyallahü anh)'den rivâyet olduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), Sa'd b. Ubâde'ye (misafir olarak) gelmiş. (Sa'd da) kendisine ekmek ve zeytinyağı ikram etmiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bunları) yedi(kten) sonra: Sizin yanınızda oruçlular iftar ettiler. Yemeğinizi salih kimseler yedi ve melekler de sizin için dua ettiler" buyurmuş.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Yiyecekler Bolümü
Konu: Yemekten Sonra Yemek Sahibine Dua Etmek
3857-) Üsâme b. Şerik'ten rivâyet olmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına varmıştım. Sahâbîleri (onun yanında) sanki başlarının üzerinde bir kuş varmış gibi (sessiz ve hareketsiz durmakta) idiler. Selâm verip (yanlarına) oturdum. Şuradan buradan (bir takım) bedeviler gelip; Allah'ın Rasûlü, tedavi olabilir miyiz? diye sormaya başladılar. (Hazret-i Peygamber de); Tedavi olunuz. Çünkü aziz ve celil olan Allah, şifasını yaratmadığı bir hastalık yaratmamıştır. Ancak bir hastalık müstesna o da ihtiyarlıktır" buyurdu. tıb 1; İbn Mâce, tıbb 1; Ahmed b. Hanbel, III, 156.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: İnsanın Tedavi Olması Caizdir
3858-) Ümmü Münzir binti Kays el-Ensâriyye'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) yanıma geldi. Henüz hastalıktan yeni kurtulmak üzere olan Ali (radıyallahü anh) beraberindeydi. (O sırada) bizim asılı (hurma) salkımlarımız vardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kalkıp onlardan yemeye başladı. Ali (radıyallahü anh) de (onlardan) yemek için ayağa kalktı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ali'ye: Sakın ha, sen hastalıktan yeni kurtuluyorsun" buyurdu. Ali (radıyallahü anh) de (onlardan yemekten) vazgeçti. Ben (onlara) arpa ve şalgam (yemeği) yapıp getirdim. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (benim hazırladığım bu yemeği göstererek): Ey Ali, (işte) bundan ye, bu senin için daha faydalıdır" buyurdu. Dâvud dedi ki; (Bu hadisi rivâyet eden) Harun, (hadisi kendisine rivâyet eden Ebû Dâvûd'un, Ebû Davûd et-Tayâlisî olmayıp) Ebû Dâvûd el-Adeviyye (olduğunu) söyledi. tıb I; İbn Mâce, tıb 3; Ahmed b. Hanbel, VI, 364.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Perhiz
3859-) Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Sizin tedavi olduğunuz şeylerde hayırlı olan biri varsa o da kan aldırmadır" buyurmuştur. tıb 13; Müslim, mü'sâkâl 62, 63; Ebû Dâvûd, nikâh 26; Tirmizî, büyü 48, tıb 9, 12; İbn Mâce, tıb 20; Muvatta, isti'zan 27; Ahmed b. Hanbel, I, 18, III, 108, 182, V, 9, 15, 19.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kan Aldırma
3860-) (Ubeydullah b. Ali b. Ebû Râfi'in) ninesi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hizmetçisi Selmâ'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem), başındaki ağrıdan şikâyet eden bir kişi yoktur ki ona " Kan aldır" dememiş olsun. Ayaklarındaki ağrıdan sızlanan bir kişi de yoktur ki ona, " Onlara kına yak" dememiş olsun.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kan Aldırma
3861-) Ebû Keşbe el-Emmari, İbn sevban’a şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) başından ve iki omuzu arasından kan aldırır ve (alınan kana işaret ederek): Kim (kendisinden) şu kanları (dışarı) akıtırsa, artık başka bir hastalık için bir başka yolla tedavi olmaması ona zarar vermez." buyururdu. Mace, tıb 21.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kan Aldırma Yeri Neresidir?
3862-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), (boynun iki tarafında bulunan) ahdan (isimli iki damarın bulunduğu yer)den ve iki omuz arasından üç defa kan aldırmıştır. dedi ki: (Bir gün) kan aldırmıştım. Aklım (başımdan) gitti. Öyle ki namazımda Fatiha’yı bile ezbere okuyamıyordum." Ma’mer başından kan aldırmıştı. tıb 12; Ahmed b. Hanbel, I, 234, 241, 316, 324, 333.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kan Aldırma Yeri Neresidir?
3863-) Ebû Hureyre'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kim (kamerî ayların) onyedi, ondokuz ve yirmi bir (inci günlerinden bir)inde kan aldırırsa (bu, kanın çoğalmasından ve bozulmasından doğan) her hastalığa şifa olur." tıb 12; İbn Mace, tıb 22.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kan Aldırmanın Müstehap Olan Vakti Ne Zamandır?
3864-) Keyyise binti Ebû Bekre'nin haber verdiğine göre; babası, aile halkını salı günü kan aldırmaktan nehyeder ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın: Salı günü kan(ların artma) günüdür. Salı gününde bir saat vardır ki (o saatte akıtılan kan bir daha) dinmez" dediğini söylermiş.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kan Aldırmanın Müstehap Olan Vakti Ne Zamandır?
3865-) Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisinde bulunan bir ağrıdan dolayı kalçasından kan aldırmıştır. b. Hanbel, III, 305, 357, 382.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kan Aldırmanın Müstehap Olan Vakti Ne Zamandır?
3866-) Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Übeyy'e bir doktor gönderdi. (Doktor tedavi maksadıyla) onun bir damarını kesti. selâm 73; Ahmed b. Hanbel, III, 315.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Tedavi İçin Damar Kesme Ve Kan Alınacak Yer
3867-) İmrân b. Husayn'dan rivâyet olunmuştur: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bize) dağla(mak suretiyle tedavi yap)mayı yasakladı. (Biz ise tedavi için) dağlama yoluna başvurduk. (Fakat bu rahasızlıklarımız) ne iyileşti, ne de şifa buldu. Dâvûd dedi ki: (îmrân b. Husayn, Hazret-i Peygamber'in yasakladığı bu dağlama ile tedavi etme yoluna başvurmadan) önce meleklerin selâmım işitirdi. Dağlandıktan sonra bu halden mahrum oldu. Dağlanmayı bırakınca eski hali tekrar kendisine döndü. tıb 3; Tirmizî, tıb 10; İbn Mâce, tıb 23; Ahmed b. Hanbel, IV, 156, 427, 430, 444, 446.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Dağlamakla Tedavi Etmenin Hükmü
3868-) Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ok yarasından dolayı Sa'd b. Muaz'ı dağlamıştır. selâm 74;Tirmizî, tıb 11; İbn Mâce, tıb 24; Ahmed b. Hanbel, IV, 65, V, 378.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Dağlamakla Tedavi Etmenin Hükmü
3869-) İbn Abbâs'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), buruna ilaç damlatırmış. tıb 9; Müslim, müsâkât 65, selâm 76; Tirmizi, tıb 9, 12, 22.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Buruna İlaç Damlatma
3870-) Câbir b. Abdullah'dan rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a nuşre (denilen tedavi usulü) sorulmuş da: O şeytan işidir" cevabını vermiş. Mâce, tıb 40; Ahmed b. Hanbel, II, 294.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Nuşre
3871-) Abdullah b. Amr, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle derken işittiğini söylemiştir: Eğer ben panzehir içersem veya muska takınırsam ya da kendi kafamdan şiir söylersem (artık islâmî ölçülerin dışına çıkmış olacağımdan bir daha) yaptıklarımın islâmî ölçülere uyup uymadığın)a aldırış etmem." Dâvûd dedi ki: Bu yasak sadece Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e aittir. (İslâm âlimlerinden) bir topluluk buna, yani panzehir kullanmaya cevaz vermiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Panzehir Kullanmak
3872-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kötü ilaç (kullanmayı) yasaklamıştır. tıb 7; İbn Mâce II; Ahmed b. Hanbel, II, 305, 444, 478.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kullanılması Hoş Olmayan Kötü İlaçları Kullanmak
3873-) Abdurrahman b. Osman (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; doktor ilaca kurbağa (eti) koymanın hükmünü sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kurbağayı öldürmekten nehyetti. Mâce, sayd 10; Nesâî, sayd 36; Dârimî, edâhi 26; Ahmed b. Hanbel, III, 453, 499.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kullanılması Hoş Olmayan Kötü İlaçları Kullanmak
3874-) Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Zehir yut(up da canına kıy)an cehennem ateşi içinde ebedi kalarak o zehiri yutmaya çalışmakla meşgul olacaktır" buyurmuştur. tıb 56; Müslim, imân 175; Tirmizî, tıb 7; Nesâî, cenâiz 68; Dârimî, diyât 10; Ahmed b. Hanbel, II, 254, 478.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kullanılması Hoş Olmayan Kötü İlaçları Kullanmak
3875-) Simâk'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Süveyd, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, (tedavi için) şarap (kullanmayı) sormuş, (Hazret-i Peygamber) onu (bundan) nehyetmiş. Sonra o (bunu) Hazret-i Peygamber'e (tekrar) sormuş. (Hazret-i Peygamber) onu (yine) nehyetmiş. Sonra o, Hazret-i Peygamber'e: Allah'ın Peygamberi, şarap gerçekten şifadır, demiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Hayır, (o şifa değildir) fakat hastalıktır" buyurmuş. eşribe 12; İbn Mâce, tıb 27; Tirmizî, tıb 8; Ahmed b. Hanbel, III, 311, 317, IV, 293, VI, 399.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kullanılması Hoş Olmayan Kötü İlaçları Kullanmak
3876-) Ebû'd-Derdâ'dan rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Kuşkusuz Allah hastalığı da şifayı da yarattı ve her dert için bir derman yarattı. Binaenaleyh (Allah'ın yarattığı bu şifalı ilaçlarla) tedavi olmaya çalışınız, (fakat) haramla tedavi olmaya kalkışmayınız" buyurmuştur. tıb 1; Müslim, selâm 69, fedâilü's-sahâbe 92; İbn Mâce, tıb 1; Ebû Dâvûd, tıb 1; Tirmizî, tıb 2; Ahmed b. Hanbel, 1,377,413,443,446, 111,335, IV, 278, 315, V, 371.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Kullanılması Hoş Olmayan Kötü İlaçları Kullanmak
3877-) Sa'd (b. Ebî Vakkâs)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Bir gün iyice hastalanmıştım. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ziyaretime geldi ve elini göğsümün üzerine koyup; Sen kalp hastası bir adamsın. Sakîf'in kardeşi Haris b. Kelede'nin yanına git. Çünkü o hastalıklara ilaç yapmakla uğraşan bir kimsedir. (Ona şöyle) Medine'nin Acve (denilen bir hurma) sından yedi tane alsın, çekirdekleriyle (birlikte) dövsün, sonra onları suya koyup sana içirsin" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: İyi Cins Hurma İle Tedavi Olmak
3878-) Sa'd b. Ebî Vakkâs'dan rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Kim her sabah (aç karnına Medine'nin en iyi hurması olan) Acve'den yedi tane yerse ona o gün zehir de zarar vermez, sihir de." etime 43, tıb 52, 56; Müslim, eşribe 155; Ahmed b. Hanbel, I, 168, 177, 181.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: İyi Cins Hurma İle Tedavi Olmak
3879-) Ümmü Kays binti'l-Mıhsân'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: (denilen boğaz hastalığı) sebebiyle parmağını boğazına sokarak bademciğini çekip almış olduğum oğlumla birlikte Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanına girmiştim. Niçin çocuklarınızın ağzına parmak sokarak bademciklerini çekip alıyorsunuz? Çocuklarınızın bu hastalığını tedavi etmek için size gereken şu ûd-i hindî (denilen bitki) dir. Onda yedi (çeşit şifa vardır), bu şifalardan biri de zâtülcenb hastalığının şifasıdır. (Bu bitki) üzre (hastalığını tedavi) için buruna çekilir." buyurdu. Dâvûd dedi ki: Ûd (-i hindî demlen bitkijden maksat, topalak (denilen ot)tur. tıb 21, 23, 26; Müslim, selâm 86, 87; İbn Mâce, tıb 13; Ahmed b. Hanbel, VI, 355, 356.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Ağıza Parmağı Sokup Boğazdaki Bademciği Sıkarak Patlatmak Suretiyle Tedavi Etme
3880-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Beyaz elbise giyiniz. Çünkü beyaz elbise, elbiselerinizin en hayırlılarındandır. Ölülerinizi de beyaz kumaşlarla kefenleyiniz. Sürmelerinizin en hayırlısı ismid (denilen sürme taşı) dır. O gözün nurunu artırır, kirpikleri kuvvetlendirir." Dâvûd, libas 13; Tirmizî, cenâiz 18, edep 46; Nesâi, cenâiz 38, zîne 97; İbn Mâce, cenâiz 12, libas 5; Ahmed b. Hanbel, 1, 247, 328, 355, 363, V, 10, 12, 13, 17-19, 21.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Gözlere Sürme Çekmek
3881-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Göz (değmesi olayı) doğrudur" buyurmuştur. tıb 36, libas 86; Müslim, selâm 41, 42; Tirmizî, tıb 19; Muvatta, ayn 21; Ahmed b. Hanbel, I, 274, 294, II, 222, 289, 319, 420, 439, 487, IV, 56, V, 80, 379.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Göz Değmesi Hakkında Gelen Hadisler
3882-) Âişe (radıyallahü anhâ)'nın şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (Hazret-i Peygamber zamanında bir göz değmesi hadisesi olduğunda) gözü değen kimseye (abdest alması) emredilirdi de o abdest alırdı. Sonra (onun abdest suyu bir kapta toplanırdı). Göz değdirilen kimse de (başı üzerine dökerek) bu suyla yıkanırdı.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Göz Değmesi Hakkında Gelen Hadisler
3883-) Esma binti Yezid b. Seken'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle derken işittim: (Emzikli kadınlarınızla cima etmek suretiyle) çocuklarınızı gizlice öldürmeyiniz. Çünkü emzikli kadınla cinsel temasta bulunma (nın tesiri öylesine büyük ki) atlıya (arkasından) yetişir ve onu atından (yere) düşürür." Mâce, nikâh 61; Ahmed b. Hanbel, VI, 453, 457, 458.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Emzikli Kadınla Cima Etmenin Hükmü
3884-) Cüdâme el-Esediyye (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunduğuna göre; kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle derken işitmiş: Vallahi, ben erkeğin emzikli kadınla cinsi münasebette bulunmasını yasaklamayı (epeyce) düşündüm. Nihayet Rumlarla İranlıların bunu yaptıklarını ve çocuklarına (hiç) zarar vermediğini hatırla (yıp bundan vazgeç) tim." Mâlik; gfle" kelimesinin emzikli kadınla cinsi temasta bulunmak anlamına geldiğini söylemiştir. nikâh 140, 141; Tirmizi tıb 27; Nesâî, nikâh, 54; Dârimî, nikâh 33; Muvatta, radâ 17; Ahmed b. Hanbel, VI, 361, 434.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Emzikli Kadınla Cima Etmenin Hükmü
3885-) Abdullah (b. Mes'ud)'un hanımı Zeyneb'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (b. Mes'ud): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı " (İçerisinde sihre ya da küfre ihtimali bulunan anlaşılmaz sözleri) okuyarak (hasta) tedavi etmek, muska takmak ve sevgi ilacı yapmak şirktir" buyururken işittim, dedi. sözlerine devamla) dedi ki: üzerine ben Abdullah'a dönerek; Acaba Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) bunu niçin söylüyor? Vallahi (benim) gözüm (bir ağrıdan dolayı) çapaklamyordu da ben (tedavi için) falanca yahudiye gidip geliyordum (o da) bana okuyordu. (Bu sayede gözümün ağrısı) dindi" dedim. da (şöyle) cevap verdi: şeytanın işinden başka bir şey değildir. (Şeytan seni buna inandırmak için senin) gözünü eliyle (devamlı) dürtüyor (ve onu ağrıtıyor). Sen (yahudinin yanına varıp da yahudi senin) gözüne okuyunca (şeytan elini) gözünden çekiyor. Oysa senin sadece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın dediği gibi; Ey tüm insanların Rabbi (olan Allah'ım. Benden) bu sıkıntıyı gider, (yegâne) şifa verici sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. (Bana) hiç hastalık bırakmayacak bir şifa ver" diyerek dua etmen sana yeter. merzâ 20, 38, 40; Müslim, selâm 46-49; Tirmizî, da'avât 111; İbn Mâce, cenâiz 46, tıb 19, 36, 39; Ahmed b. Hanbel, IV, 259, VI, 44, 45, 50, 108, 109, 114, 120, 125, 126, 127, 131, 208, 261, 278, 280.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Muska Takmak
3886-) İmrân b. Husayn'dan rivâyet olunduğuna göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Okuyarak tedavi etme usulü (nün) göz değmesinden ve zehirli böceklerin sokmasından başka (hiçbir hastalıkta bu iki hastalık kadar olumlu tesiri) yoktur" buyurmuştur. tıb 17; Müslim, iman 374; Tirmizî, tıb 15; Ahmed b. Hanbel, I, 271, III, 118, 119, 127, 486, IV, 436, 438, 446.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Muska Takmak
3887-) Sabit b. Kays'dan rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün kendisinin yanına girmiş. -Ahmed (b. Salih, o sırada) Sâbit'in hasta olduğunu söylüyor- Ve (Hazret-i Peygamber): Ey insanların Rabbi, (bu hastalığı) Sabit b. Kays b. Şemmâs'dan gider" diye dua etmiş. Sonra (Medine'deki) Bathâ (denilen vadi)den toprak alıp onu bir bardağa koymuş, sonra (o toprağın) üzerine (birazcık) su ile birlikte üflemiş ve bu (suyla karışık) toprağı Sâbit'in üzerine dökmüş. Dâvûd dedi ki: (Hadisin senedinde bulunan) İbn es-Serh (den maksad), Yusuf b. Muhammed'dir. Doğrusu budur. Mâce, tıb 19.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi
3888-) Avf b. Mâlik'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: cahiliye döneminde okuyup üfleyerek hastaları tedavi ederdik. (Bir gün); Allah'ın Rasûlü, bu hususta ne buyurursun? dedik. Bana (yaptığınız bu tedavi şeklini) gösteriniz. İçerisinde şirk olmadıkça, okuyup üfleyerek tedavi etmede bir sakınca yoktur" buyurdu. selâm 64.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi
3889-) Şifâ binti Abdullah'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: (Bir gün) ben Hafsa'nın yanında iken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma geldi ve bana: Şu Hafsa'ya yazı yazmayı öğrettiğin gibi (insanın böğürlerinde çıkan) karınca (şeklindeki yaraların) duasını da öğretsen ya" buyurdu. b. Hanbel, IV, 372.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi
3890-) Sehl b. Huneyf şöyle demiştir: (yolculuğumuzda) bir akarsuya rastlamıştık. Ben (bu suya) girip içerisinde yıkandım. (Fakat sudan) rahatsızlanarak çıktım. Bir tedavi çaresi bulma ümidiyle, durum Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a bildirildi. (Hazret-i Peygamber beni kastederek): Ebû Sâbit'e söyleyin, (kendisine isabet eden bu göz değmesinden okunarak Allah'a) sığınsın" buyurdu. Bunun üzerine ben; efendim, okunarak tedavi olmak caiz midir? diye sordum. Okuyup üfleyerek tedavi etme (nin); göz değmesinin, (zehirli böceklerin sokması neticesinde meydana gelen) zehirlenmenin, -ya da zehirli böcek sokmasının- dışında (o kadar tesiri) yoktur" buyurdu. Dövûd dedi ki: Hume; yılanın ve (diğer) sokucu böceklerin sokmasından meydana gelen zehirlenmedir. b. Hanbel, III, 486.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi
3891-) Enes (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Okuyup liflemekle tedavi etme (nin), gözdeğmesinin, (zehirli böceklerin sokmasıyla meydana gelen) zehirlenmenin ve kanamanın dışında (bu hastalıklardaki kadar tesiri) yoktur. (Okuyup üfleme kanamayı) keser." Dâvûd dedi ki: Bu hadisi bana rivâyet eden iki raviden biri olan) el-Abbâs, (metinde geçen) göz değmesini rivâyet etmedi. (Benim naklettiğim) bu (hadisteki sözler) Süleyman b. Dâvûd'un bana rivâyet ettiği hadisin sözleridir. tıb 17; Müslim, iman 374, selâm 52, 57, 58; Tirmizî, tıb 15; İbn Mâce, tıb 34; Ahmed b. Hanbel, I, 271, III, 118, 119, 127, 486, IV, 436, 438, 446.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi
3892-) Abdülaziz b. Suheyb (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; Sabit (el-Bünânî)’ye: Seni Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın duası ile tedavi edeyim mi?" demiş. O da " Evet" demiş. Bunun üzerine (Enes): Ey insanların Rabbi ve sıkıntıların gidericisi olan Allah'ım. Senden başka bir şifa verici yoktur. Buna hiç hastalık bırakmayan bir şifa ver" diyerek dua etmiş. tib 38, 40; Tirmizî, cenâiz 4.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3893-) Osman b. Ebi'l-Âs (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre; (bir gün rahatsızlığından dolayı) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanına varmış. Osman (başından geçen hâdiseyi anlatırken şöyle) dedi: bir ağrı vardı, neredeyse canımı alacaktı, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Bu ağrıyan yeri sağ (el)inle yedi defa ov (ve her defasında): ağrının şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım' diye dua et" buyurdu. Ben bunu yaptım, Aziz ve Celîl olan Allah bendeki olan (bu ağrıy)ı giderdi. (O günden beri) aileme ve başkalarına sürekli bunu tavsiye ediyorum. meğâzî 83, fedâilü'l-Kur'an 14, tib 32, 41; Müslim, selâm 50, 51; İbn Mâce, tıb 38; Muvatta, ayn 10; Ahmed b. Hanbel, VI, 104, 114, 124, 256, 263.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3894-) Ebû'd-Derdâ'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle derken işittim: Sizden kimin bir tarafı ağırırsa, veya bir (din) kardeşi, ona hastalığından dolayı müracaat edecek olursa; Ey göklerdeki Rabbimiz, (senin) ismin ve zâtın (noksan sıfatlardan) münezzehtir. Rahmetin gökte (her tarafa şamil) olduğu gibi emrin de hem gökte hem de yerde (hâkim) dir. Rahmetini yere de indir. Bizim (büyük olan günah (lar) ımızi ve hatalarımızı bağışla. Sen temiz kimselerin Rabbisin. Şu ağrıya rahmet (denizinden) bir rahmet, şifa (hazine)nden bir şifa indir' diye dua etsin. (Allah'ın izniyle) ağrıdan kurtulur." b. Hanbel, VI, 21.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3895-) (Şu'ayb b. Abdullah b. Amr b. Âs'ın) dedesinden rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendilerine korkudan (kurtulmaları için şu) sözleri öğretirmiş: Allah'ın gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve (onların) bana uğramalarından, Allah'ın tanı olan kelimelerine sığınırım." sözlerine devam ederek dedi ki): Abdullah b. Amr (b. Âs), bu sözleri çocuklarından aklı eren kimselere öğretir, aklı ermeyenlere de yazıp üzerine asardı. da'avât 93; Muvatta, şi'r 9; Ahmed b. Hanbel, II, 181, IV, 57, VI, 6.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3896-) Yezid b. Ebî Ubeyd'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Seleme (b. el-Ekvâ')'nin dizinde bir darbe (izi) gördüm ve, " bu nedir?" diye (kendisine sordum). Şöyle cevapladı: darbe) bana Hayber (savaşı) günü isabet etti. Bunun üzerine (orada bulunan) halk’Seleme vuruldu' diye feryada başladılar. Derken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma getirildi ve bana üç defa nefes etti. Nihayet bir saat sonra hiç rahatsızlığım kalmadı. megâzi 38; Ahmed b. Hanbel, IV, 98, 170.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3897-) Âişe (radıyallahü anhâ)'nın şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bir insan hastalandığı zaman (önce) tükrüğü ile (toprağa) bir işaret (çizgi) çizerdi. -(Ravi bu işareti göstermek için kendisi de) tükrükle toprağı çizdi.- Sonra; Yerimizin toprağı, bazılarımızın tükrüğü ile, Rabbimizin izni ile hastalarımıza şifa verir" diye dua ederdi. tıb 38; Müslim, selâm 54; İbn Mâce, tıb 36; Ahmed b. Hanbel, VI, 93.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3898-) (Hârice b. es-Salt et-Temîmînin) amcası (İlâka b. Sahr)'dan rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a gelmiş, sonra onun yanından ayrılıp geri dönmüş. Daha sonra yanlarında demirle bağlı deli bir adam bulunan bir topluluğa uğramış. (Bu adamın) ailesi (ona): Bize anlatıldığına göre şu sizin arkadaşınız (Allah'tan bir takım) hayır (lar) getirmiş. Senin yanında bu deliyi tedavi edecek bir şifa var mı?" diye sormuşlar. (İlâka sözlerine devam ederek olayı şöyle anlattı): üzerine ben de (deliye) Fâtihatü’l-Kitâb’ı okudum, (deli) iyi oldu. Bana (okumanın karşılığı olarak) yüz koyun verdiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a varıp bunu anlattım. Bundan başka (okuduğun bir şey) var mı?" dedi. Müsedded (bu hadisi) başka bir yerde (Hazret-i Peygamber'in bu sorusunu): Başka bir şey demedin mi?" şeklinde rivâyet etti. sözlerine devam ederek şöyle dedi:) de (Hazret-i Peygamber'in bu sorusuna); Hayır" cevabını verdim. (Hazret-i Peygamber de): Vallahi, bâtıl bir şey okuyup üfleme karşılığında (ücret alıp) yiyen kimse (kuşkusuz bunun günahını çekecektir. Sen ise) hak olan bir duayı okuyup üfleme ile (yaptığın) tedavi karşılığında (aldığın ücreti) yiyorsun" buyurdu. b. Hanbel, V, 211; Ebû Dâvûd, hadis No: 3420.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3899-) (Hârice b. es-Salt)’ın amcasından rivâyet olunduğuna göre; (bir kavme) uğramış (ve onların arasında bulunan) bir deliyi) üç gün sabah akşam Fatiha okumak suretiyle tedavi etmiş, Fâtiha'yı her bitirişinde (ağzında) tükrüğünü toplayıp (deliye) tükürmüş. (Üç gün sonra deli içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan) sanki bağlandığı iplerden kurtulur gibi kurtulmuş. Onlar da kendisine (bu tedavisine karşılık olmak üzere) bir ücret vermişler. Bunun üzerine (kalkıp) Hazret-i Peygamber'e gelmiş... amcası İlâka, sözlerinin bundan) sonra(ki kısmında bir önceki) Müsedded hadisin manasını (ifade eden sözler) söylemiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3900-) (Ebû Salih'in) babasından rivâyet olunduğuna göre; Eşlem (kabilesin)den bir adam şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanında oturuyordum. Sahâbîlerden biri gelip: Allah'ın Rasûlü, bu gece (bir hayvan tarafından) sokuldum, sabaha kadar uyuyamadım, dedi. (Hazret-i Peygamber): (Seni sokan) nedir?" dedi. (Sahâbî): cevabını verdi. (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber); Şunu bil ki, eğer sen ikindi ile akşam arasında; şeylerin şerrinden Allah'ın tam olan kelimelerine sığınırım' diye dua etmiş olsaydın sana inşallah (o akrep) zarar veremezdi" buyurmuş. zikr 55, İbn Mâce, tıb 38.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3901-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e akrep sokmuş bir adam getirildi. " Eğer (bu kimse); şeylerin şerrinden Allah'ın tam olan kelimelerine sığınırını' diye dua edeydi sokulmazdı -yahutta kendisine (hiç bir şey) zarar veremezdi-." buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3902-) Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sahâbîlerinden küçük bir topluluk çıktıkları bir yolculukta arap kabilelerinden birine uğramışlar. (Kabilenin fertlerinden) biri (onlara); başkanımız (zehirli bir böcek tarafından) sokuldu. Birinizin yanında (bizim bu) arkadaşımıza yarayacak (şifalı) bir şey var mıdır? demiş. bir adam da: (var), vallahi ben (hastalan) okuyarak tedavi ederim. Fakat biz size misafir olmak istediğimiz halde siz bizi misafir etmek istemediniz. (Bu sebeple) siz (yapacağım tedaviye karşılık) bana bir ücret, tayin etmedikçe ben nefes etmem, diye karşılık vermiş. üzerine (kabile mensupları tutmuşlar) bu adam (in edeceği nefes) için (ortaya) bir koyun sürüsü koymuşlar. (Tedavi edeceğini söyleyen bu yolcu) hastanın yanına varıp ona Fatiha sûresini okumuş ve üfürmüş. Nihayet adam ipten kurtulmuş gibi olmuş. üzerine (yukarıda sözü geçen şahıs) kabilenin (vermek için) üzerinde anlaşmış oldukları ücreti yolculara ödemiş. (Ücreti alan) yolcular, (birbirlerine) " Bunu bölüşünüz" demeye başlamışlar. Nefes ederek (hastayı) tedavi eden şahıs, " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a varıp kendisine danışıncaya kadar (bunu) yapmayınız" demiş. (sallallahü aleyhi ve sellem)'a varıp bunu (kendisine) arzetmişler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Fâtiha'nın tedaviye yaradığını nereden bildin? Aferin size, (haydi bu koyunları) bölüşünüz. Sizinle beraber bana da bir pay ayırınız" buyurmuş. icâre 16, tıb 33, 39; Müslim, selâm 65, 66; Ebû Dâvûd, büyü 37, tıb 19; Tirmizî, tıb 20; İbn Mace, ticârât 7; Ahmed b. Hanbel, III, 3, 10, 44.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?
3903-) (Hârice b. Salt et-Temîmî'nin İlâka isimli) amcasından rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanından dönüyorduk. (Yolda) bir arap kabilesine rastladık. " Bize gelen habere göre siz şu hayırlı adamın yanından geliyormuşsunuz. Sizin yanınızda bir ilaç yahutta bir dua var mıdır (bizim buna çok ihtiyacımız var)? Çünkü bizim yanımızda bağlı bir deli bulunuyor" dediler. (Biz de) " Evet" cevabını verdik. Kalkıp deliyi bağlı olarak getirdiler. Bunun üzerine ona sabah akşam üç gün Fatiha okudum. Fâtiha'yı her bitirişimde tükürüğümü (ağzımda) biriktirip (ona) tükrüyordum. (Üç gün sonra deli) ipten kurtulmuş gibi oldu. Bana ücret ver(mek iste)diler. Ben de; Hayır) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a danışıncaya kadar almam" dedim (ve gidip Hazret-i Peygamber'e danıştım). (Sen aldığın bu ücreti tereddüt etmeden) ye. Vallahi bâtıl bir şey okuyup üfleme karşılığında (ücret alıp) yiyen kimse (kuşkusuz bunun günahını çekecektir. Sen ise) hak olan bir okuyup üfleme ile (yaptığın) tedavi karşılığında (aldığın ücreti) yiyorsun" buyurdu. Dâvud, büyü 37; Ahmed b. Hanbel, V, 211.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Tıp Bölümü
Konu: Okuma İle Tedavi Nasıl Olur?