Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı
4245-)
Hüzeyfe b. el-Yemân (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Vallahi, arkadaşlarım unuttular mı, yoksa unutmuş mu göründüler; bilmiyorum; Vallahi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Dünyâ'nm sonu gelinceye kadar çıkacak; olan tâbîlerinin sayısı üçyüze ve daha fazlaya varan fitne liderlerinin hiçbirini bırakmadan; hepsini, bize, adı baba adı ve kabilesinin adını anarak haber verdi. Sitte'de sadece Ebû Dâvûd’ da vardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4246-)
Sübey b. Hâlid şöyle demiştir: feth edildiği zaman Kırgızistan'ın meşhur bir geliridir. Muhkem bir şehir olduğu için, Sâhâbîler orayı Feth ederken büyük güçlüklerle karşılaşmışlardır. Küfe'ye gelmiştim. Oradan katır getiriyordum. Mescide girdim, bir de ne göreyim: İnsanlardan bir topluluk ve aralarında bir adam oturuyor. Onu gördüğümde Hicazlılar'dan birisi olduğun hemen anladım. Bu (zat) kim?" dedim. Oradakiler bana asık bir suratla dik dik baktılar ve, Sen bunu bilmiyor musun? Bu Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem)'in arkadaşı Huzeyfe b. El Yamân'dır" dediler. (radıyallahü anh): İnsanlar Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem)'j (Ümmeti için) hayırlı olan şeyleri sorarlardı. Ben ise şer olanını sorardım." dedi. Halk ona gözlerini dikti. (Dikkatle dinlemeye başladı.) devamla şöyle dedi: Ben size hoşlanmayacağınız şeyler haber vereceğim, Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Yâ Resûlüllah, Allah'ın bize verdiği bu hayırdan sonra yine eskisi gibi şer olacak mı? Bana haber ver" dedim. karşılığını verdi, korunma(nın yolu) nedir? (Savaş), sonra ne olacak Yâ Resûlüllah? yeryüzünde Allah'ın bir halifesi olursa, sırtına (haksız yere) vursa malını alsa bile ona itaat et, ama eğer Allah'ın halifesi bulunmazsa, o zaman ağaç kökü kemirerek (Issız bir yerde öl). Ne olacak, (Yâ Resûlüllah)? Deccâl çıkacak. Onunla birlikte bir nehir ve bir ateş bulunacak. Onun ateşine düşene Ecri (sevabı) verilecek, günahı silinecek, nehrine düşene ise günahı verilecek ve sevabı silinecek sonra ne var? sonra kıyamet kopacak. b. Hanbel V-387. 403.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4247-)
Bize Muhammed b. Yahya b. Farîs haber verdi. Bize Ma'merden naklen Abdurrezzak haber verdi. Ma'mer, Katâde; Katade, Nasr, b. Asım'dan; o da, Halid b. Halid el - Yeşkürî'den bu (önceki) hadisi haber verdi. (Bu rivâyette) Huzeyfe dedi ki: Kılıçtan sonra (ne olacak)? dedim, (Kalplerde) fesat kalıntısı ve duman üzerinde bir sulh" buyurdu. Hadisin kalanını söyledi, ve şöyle dedi: Katâde bunu, Hazret-i Ebû Bekir zamanındaki riddet (dinden çıkma) olaylarına hamlederdi. Yine katâde (metindeki) ala akzâın (kelimesi)nin (kazaen) kir hüdnetün (kelimesi)nin de. " Kinler üzerine yapılan sulh " olduğunu söyler.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4248-)
Nasr b. Asım el-Leysî şöyle demiştir: Leys'ten bir heyet içerisinde el Yeşkürî'ye b. Halid el-Yeşkurî'dir. geldik. (Bu) heyet kim" ? dedi. (Biz) Benû Leys'(iz)- Sana Hüzeyfe hadisini sormaya geldik" dedik. Yeşkûrî hadisi şöyle aktardı: Ya Resûlallah bu hayırdan sonra şer var mı?" dedi. Fitne ve şer..." Yâ Resûlüllah, bu serden sonra hayır var mı?" dedi. üç defa: Yâ Hüzeyfe, Allah'ın Kitab'ını öğren ve içindekilere uy (bu soruyu bırak)" Münzirî'nin asl'ında " .............iste" şeklindedir. Yâ Resûlüllah, bu serden sonra hayır var mı?" Peygamber: Duman üzerinde bir suh ve içerisinde fitneler olan bir toplum." Yâ Resûlüllah duman üzerindeki Sulh nedir?" Peygamber: Milletlerin kalpleri eskiden olduğu hale dönmez (Eski sevgi kalmaz)." Ya Resûlallah, bu hayırdan sonra şer var mı?" Kör ve sağır fitne- cehennemin kapılarında fitneye çağıran davetçiler olacak. " Yâ Hüzeyfe, senin bir kök ısırarak (yiyerek) ölmen o fitnecilerden birisine uymandan daha hayırlıdır." Mâce, Fiten 13.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4249-)
Sûbey b. Halid bu (önceki) hadisi Hüzeyfe (radıyallahü anh)’den o da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etti. rivâyete göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: O gün bir halife bulamazsan, ölünceye kadar kaç. Sen (ağaç kökü) ısırarak ölürsen, (bu) daha hayırlıdır." hadisinin sonunda şöyle dedi: Hüzeyfe dedi ki: Bundan sonra ne olacak?" dedim. (sallallahü aleyhi ve sellem) Şayet bir adanı kısrağın doğurmasını istese, o doğurmadan kıyamet kopacaktır."
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4250-)
Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)'den; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Bir imama biat edip de ona elinin safkasım Alışveriş yapan kişilerin birbirlerinin eline vurmaları veya birbirlerinin elini tutmalarıdır. Burada ve kalbinin semeresini veren (samimi olarak biat eden) kişi, gücü yettiğince ona itaat etsin. Eğer bir başkası çıkıp o imamla nizalaşırsa boynunu vurunuz" b. Abdi Rabbi'l Kabe der ki:) (İbn Amr'e) " Bunu, sen, bizzat Resûlüllah'tan mı işittin?" dedim. " Onu kulaklarım duydu ve kalbim hıfzetti" dedi. " Senin şu amcan oğlu Muâviye bize (birşeyler) yapmamızı emrediyor, biz de yapıyoruz" dedim. Allah'a itaat konusunda ona itaat et, ama Allah'a isyanda karşı çık" dedi. İmâre 46; Nesaî, Biat 25; İbn Mâce, Fiten 8, Ahmed b. Hanbel, II-161,191,193.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4251-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Yaklaşan serden (dalıy) Vay arapların haline, Elini (savaştan) çeken kurtuldu." Filen 4, Enbiyâ, Müslim, Filen 1,2; İbn Mâce, Fiten 9; Ahmed b. Hanbel 11-441.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4252-)
Ebû Davûd dedi ki: İbn Vehb'den haber verildi; dedi ki: Bize Çerir b. Hâzim, Ubeydullah b. Ömer'den haber verdi. O Nâfi’den, Nâfî'de İbn Ömer'den, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu rivâyet etti. Yakın bir zamanda Müslümanlar Medine'de muhasara edilecekler, öyle ki en uzak sınır karakolları, selâh olacak"
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4253-)
Zührî şöyle demiştir: Selah, Hayber'in yakınındadır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4254-)
Sevban (radıyallahü anh)'den rivâyet edildi ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Allah (celle celâluhu) benim için yer yüzünü dürüp topladı -Yahut " Rabbim benim için yeryüzünü dürüp topladı." dedi. Bu şüphe râvîye aittir. doğusunu ve batısını gördüm. Bir nüshada, " ..., bana göster’di şeklindedir. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünya'dan benim için dürülüp toparlanan yere ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verdi. Rabbim'den ümmetim için, onları genel bir kıtlıkla helak etmemesini, onlara kendilerinden başka bir düşman Mûsâllat edip de köklerini kazımamasını istedim. bana şöyle dedi: Yâ Muhammed, (sallallahü aleyhi ve sellem) Şüpesiz ben bir şeyi takdir ettiğim zaman, artık o geri çevrilmez. Ben, onları genel bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Onlar aleyhine dünyanın dört bucağından toplansalar bile, köklerini kazısın diye, başlarına kendilerinden başka bir düşmanı Mûsâllat etmem. Ta ki, birbirlerini helak etsinler ve birbirlerini esir etsinler." Ümmetim için ancak sapıtıcı (yoldan çıkartıp bid'atları emreden) liderlerden korkarım. Benim ümmetimin arasına kılıç girdi mi (iç kavgalar çıkınca), artık kıyamet gününe kadar bir daha çıkmaz. Ümmetimden bazı kabileler, müşriklere iltihak etmedikçe ve yine ümmetimden bazı kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz. Şüpesiz, ümmetim içerisinden otuz tane yalancı çıkacak. Onların her biri kendisini peygamber sanacak. Halbuki, ben, Peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra Peygamber yoktur. Benim ümmetimden bir grup da Allah'ın emri gelinceye kadar hak üzerine -İbn Îsa, " Üstün olarak" dedi. - devam edecek. -Sonra, iki râvî ittifak ettiler - Onlara muhalefet edenler kendilerine zarar vermeyecektir. Fiten 19; Tirmizî, Filen 32; İbn Mâce 9.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4255-)
Ebû Malîk - Yanı el-Eş'arî- (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur. (celle celâluhu) sizi (şu) üç şeyden himaye etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4256-)
Abdullah b. Mesud (radıyallahü anh) rivâyet edildiğine göre, (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: İslâm'ın değirmeni otuzbeş, otuzaltı yada otuzyedi yıl dönecektir. Eğer (bundan sonra) helak olurlarsa, ihtilâfa düşüp din işlerini ihmal ederlerse, yolları kendilerinden önceki ümmetlerden helak olanların yoludur. Eğer dinleri (tahrife ve tağyire uğramadan) kalırsa, yetmiş sene devam eder." Mes'ud derki: Yetmiş yıl, otuzbeş, otuz altı veya otuz yedi yıldan kalan (sonra) dan mı, yoksa baştan mı başlar?" dedim. (sallallahü aleyhi ve sellem), " Baştan başlar" buyurdu. I, 390, 393. 395. 451. Davûd der ki: (İsnadtaki Râbî b. Hiraş'ı ha'yı noktalı olarak) " diyen hatâ etmiştir.)
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4257-)
Ebû Hûreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildi ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Zaman yaklaşıp (kısalacak), ilim (ehli) azalacak, fitneler ortaya çıkacak, (insanların içine) cimrilik atılacak ve here çoğalacak" Resûlüllaha: Herç" nedir Ya Resûlallah? denildi. -Kati, Kati- buyurdu. İlim 24. İstiska 27, Fiten 5: Müslim, İlim I 10, Filen IS; Tirmizî, Fire, 31.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneler Ve Belirtileri
4258-)
Ebû Bekre (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildi ki; (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Yakında bir fitne çıkacaktır. O fitne zamanında (ona karışmayıp) uzanıp yatan, oturandan; oturan (ona karışmak üzere) ayakta durandan; ayakta duran, yürüyenden; yürüyend de (fitneye) koşandan daha hayırlı olacaktır." Bekre: Resûlüllah, (Ozaman) benim ne yapmamı emredersin? dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem) : Devesi olan devesinin, koyunu olan koyunun, arazisi olan da arazisinin yanına gitsin" buyurdu. Bekre: hiç bir şeyi bulunmayan ne yapsın? : dayansın, onun ağzını taşa vursun, gücünün yettiği kadar o fitneden korunsun. filen 13; Ahmet, V. 39,40,48.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4259-)
Sa'd b. Ebi Vakkas (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu (önceki) hadisi rivâyet edip şöyle dedi: Yâ Resûlüllah, evime girip beni öldürmek için elini kaldırırsa (ne yapayım) ne dersin?" dedim. (sallallahü aleyhi ve sellem) : Adem'in iki oğlu Bir nüshada " = Adem'in oğlu, başka bir nüshada da " = Adem'in iki oğlundan hayırlısı gibi ol" şeklindedir. gibi ol" buyurdu. Yezîd: beni öldürmek için elini bana uzatırsan; ben, seni öldürmek için elimi uzatmam" Mâide 28. ayetini okudu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4260-)
İbn Mes'ud (radıyallahü anh) şöyle demiştir; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şunları söylerken işittim: Mes'ud, (yukarıda geçen) Ebû Bekre hâdisi'nin bir kısmını zikredip şöyle dedi: Fitnede öldürülenlerin tümü cehennemdedir." der ki; İbn Mes'ud'a: Bu ne zaman olacak yâ İbn Mes'ud?" dedim. İnsanın birlikte oturduğu kişiden emin olmadığı, kati günlerinde" dedi. O zaman'a yetişirsem bana ne yapmamı emredersin" ? Elini ve dilini fitneden uzak tutarsın. Evinin sergilerinden bir sergi (gibi devamlı evinde) olursun" (radıyallahü anh) öldürülünce, gönlüm bir tarafa gitmek istedi. Bir hayvana binip Dimeşk (Şam)'a geldim. Huraym b. Fatik'e vardım. Olanı ona anlattım. Huraym b. Fatik, İbn Mes'ud'un bana anlattıkları gibi Resûlüllah'tan kendisinin de duyduğuna, kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin etti. IV. 408: Darimi, Mukaddime 38.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4261-)
Ebû Mûsel-Eş'arî (radıyallahü anh)'den; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: kıyametin hemen önünde karanlık gecenin parçalan gibi büyük fitneler çıkacaktır. O fitnelerde, kişi, mümin olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlayacak; mü'min olarak akşamlayıp, kafir olarak sabahlayacaktır. O fitnelerde; oturan, ayakta durandan; yürüyen, koşandan daha hayırlıdır. (O zaman) siz yaylarınızı kırınız, kirişlerinizi (yay iplerinizi) parçalayınız, kılıçlarınızı taşa vurunuz. Eğer sizden birinizi (öldürmek için) evine girilse, o Adem'in iki oğlundan hayırlısı gibi olsun. Filen 133, İbtı Mâce, Filen 10. Ahmed b. Hanbel IV-408.416.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4262-)
Abdurrahman (yani İbn Semûre) şöyle demiştir: sokaklarından birinde İbn Ömer'le el ele tutuşmuş vaziyette (yürüyor) idik. Birden asılmış bir (insan) başın(ın) yanına geldik. İbn Ömer " Bunu öldüren şakîdir." dedi. İleri geçince " bunun (maktulün) da şakı olduğunu zannediyorum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " Ümmetimden birini öldürmek için yürüyen kimseye (öldürülmek istenen) şöyle yapsın (boynunu uzatsın). Öldüren cehennemlik, öldürülen de cennetliktir, buyururken işittim." dedi. Ebû Davûd der ki: hadisi Sevrî, Avn'den; Avn, Abdurrahman b. Semîr veya Abdurrahman b. Semire'den rivâyet etti. Ayrıca onu Leys b. Ebû Süleym Avn kanalıyla Abdurrahman b. Semire'den rivâyet etti. Ebû Davûd şöyle demiştir: b. Ali bana şöyle dedi: hadîsi bize, Ebû Avene'den Ebûl-Velıd haber verdi ve " O benim kitabımda İbn Sebure'dir." dedi. (Onun için) " Semure" dediler. " Sümeyrâ" dediler. Bu, Ebû Velid'in sözüdür.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4263-)
Ebû Zer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana, -Yâ Ebû Zer, dedi. Yâ Resûlüllah, Emrin başım üstünde- dedim. Râvî hadisi zikredip, şöyle dedi: (topluca) ölüp, kabir bir köle fiyatına olduğu zaman ne yaparsın? buyurdu. ve Rasûlü daha iyi bilir veya Allah ve Rasulu benim için ne seçerse onu. sarıl -veya Sabret Buradaki şekler râvîlerden birisine aittir. Resûlüllah daha sonra şöyle dedi:- Yâ Ebû Zer, Ya Resûlallah zeyt'in kan içinde kaldığını gördüğün zaman ne yaparsın? ve Rasûlü benim için ne isterse onu. kendilerinden olduğun kişilerin (ailenin veya bi'at ettiğin hükümdarın) yanına katıl. Resûlüllah! Kılıcımı alıp, boynuma takmayayım mı? (savaşa katılmayayım mı?) yaparsan o kavme ortak olursun. bana ne emredersin? kapan seni kılıç parıltısının kaplamasından korkarsan elbiseni yüzüne tut, o (seni öldürmek isteyen kişi) senin ve kendisinin günahı ile döner) Mâce, Filen 10: Ebû Davûd der ki Hazret-i Mûsâ (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı bu Hadisle Hammad b. Zeyd'den babası zikretmedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4264-)
Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur. " Şüphesiz önünüzde karanlık gecenin bölümleri gibi fitneler vardır. (O zaman) kişi mümin olarak sabahlayacak, kafir olarak akşamlayacaktır. O fitne esnasında oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyende koşandan daha hayırlıdır." (sallallahü aleyhi ve sellem): Bize ne emredersiniz?" dediler. Evinizin çulları (gibi) " olunuz" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4265-)
Mikdad b. el-Esyed (radıyallahü anh) şöyle demiştir: yemin ederim ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle derken işittim. Şüphesiz Mes'ûd kişi, fitnelerden uzak kalandır. Şüphesiz mesud kişi, fitnelerden uzak kalandır. Şüphesiz mes'ud kişi fitnelerden uzak kalan, bir belâya uğradığında sabredendir. (Fitneye katılana) vah yazık" Ebû Davûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitneye Koşmaktan Nehy
4266-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: İleride sağır, dilsiz ve kör fitneler olacak. Kim fitnelere yaklaşırsa, onlar da o şahsı kendilerine çekerler. Dilin fitnelere dalması kılıç darbesi gibidir." sadece Ebû Davûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Dili Kötü Sözden Korumak
4267-)
Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: İleride Arapları kaplayan bir fitne olacaktır. O fitnede öldürülenler cehennemdedir. O fitnede dil kılıç darbesinden daha şiddetlidir." davûd der ki: hadisi, Sevri, Leys'ten, Tâvus'tan, o da A'cem’den rivâyet etmiştir. Fiten 16; İlin Mâce 12; Ahmed b. Hanbel 11-212.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Dili Kötü Sözden Korumak
4268-)
Bize Muhammed b. Îsa b. Tıbâ haber verdi, bize Abdullah b. Kuddüs haber verdi, Abdullah (ziyad denilen bir adam, sozunun yerine) Zıyad; ısımın kuş dedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Dili Kötü Sözden Korumak
4269-)
Ebû Said el Hudri (radıyallahü anh)'den, (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Yakın bir gelecekte Müslüman'ının en hayırlı malı, dağ başında ve yağmur suyu (birikintileri) başında güttüğü davarlar olacaktır. (böylece) Dinini fitnelerden korumuş olur." İman 12, Bed'il Halk 15. Filen 14; Nesaî, İman 30, İbn Mâce, Fiten 13; Mâlik 13, Ahmed b. Hanbel. III - 6. 30, 43.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitne Esnasında Çöle Çekilmeye Ruhsat
4270-)
Ahmed b. Kays şöyle demiştir: savaşmayı isteyerek çıkmıştım. Ebû Bekre (radıyallahü anh) ile karşılaştım. Bana; geri dön, ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i " İki müslüman kılıçları ile karşılaştıkları zaman öldüren de ölende cehennemdedir." buyururken işittim, Birisi: Yâ Resûlüllah şu katil, pekî öldürülenin durumu ne ki? o da Cehennem de" dedi. O da karşısındakini öldürmek istemişti, buyurdu. Fiten 10; Müslim, Filen 14; Nesaî, Tahrim 29, Ahmed b. Hanbel IV-401. 410, 418: V-43, 47,51.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitne Esnasında Savaşmaktan Nehy
4271-)
Bize Muhammed b. el-Mütevekkil el Askalanî haber verdi, Bize Abdürrezzak haber verdi. Bize Ma'mer haber verdi. Bunlar Eyyûb' dan, o da Hasen'den, önceki hadisi aynı isnâdla ve muhtasar olarak aynı mânâ ile haber verdiler.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Fitne Esnasında Savaşmaktan Nehy
4272-)
Hâlid b. Dihkân; şöyle demiştir: Kostantiniyye (İstanbul) Gazvesinde Zülukya'da idik. Filistinlilerin hayırlılarından ve ileri gelenlerinden oradakilerin kendisini tanıdıkları bir adam geldi. Adı Hâni b. Külsüm b. Şüreyk el - Kenânî idi. Abdullah b. Ebi Zekeriyyâ'ya selâm verdi. Abdullah, onun kıymetini biliyordu. Halid bize dedi ki: Bize Abdullah b. Ebî Zekeriyya haber verip şöyle dedi: Ben Ümmü'd - Derdâ'dan işittim, O da Ebûd-Derdâ'dan duymuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim, dedi: Müşrik olarak ölen ve haksız yere kasden bir mü'mini öldüren mü'min müstesna, Allah'ın bütün günahları bağışlaması umulur." Hânî b. Külsüm şöyle dedi: b. er-Rabî, Ubâde b. es-Sâmit'ten haber verirken işittim. Mahmud'da Ubâde'yi, Resûlüllah’ın şöyle buyurduğunu haber verirken işitmiş. Bir kimse haksız yere zulmen bir mü'mini öldürürse, Allah ondan ne nafile ne de farz (hiç bir ibâdeti) kabul etmez" Hâlid bize şöyle dedi. İbn Ebî Zekerriyya, Ümmü'd - Derdâ'dan naklen haber verdi. Ümmü'd - Derdâ'da Ebûd - Derdâ'dan, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu duymuş: Mü'min haram bir kanı dökmedikçe salih amellerde koşmaya devam eder. Ama haram bir kan dökerse işi bitmiştir, (amelden kesilir) b. Külsum bize Mahmud b. er-Rabî'den haber verdi. Ona da Ubade b. es-Sâmit, Resûlüllah'tan yukardaki rivâyetin benzerini haber vermiş. Tahrim 1; Ahmed b. Hanbel, IV-9.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Mümini Öldürmek Çok Büyük Günahtır.
4273-)
Halid b. Dihkân şöyle demiştir: Yahya b. Yahya El-Gassâni’ye: sözünün mânâsını sordum: Fitne anında savaşanlardır. Onlardan birisi bir mümini öldürür ve kendisini haklı olduğunu zannederek Allah'dan bağış istemez yani bundan dolayı (istiğfar etmez)" Ebû Dâvûd dedi ki...................Kanını döktü demektir dedi. Ebû Davûd der ki. " .........- ...." kanını oluk gibi döker dedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Mümini Öldürmek Çok Büyük Günahtır.
4274-)
Harice b. Zeyd şöyle dedi: b. Sabit'i, şu bulunduğum yerde şöyle derken ısıttım: Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir" Nisa 93. âyet-i kerimesi Fûrkan süresindeki " Onlar, Allah'ın yanında başka ilâh tutup ona yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar." Fûrkan, 68. mânâsına gelen âyetten altı ay sonra indirildi."
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Mümini Öldürmek Çok Büyük Günahtır.
4275-)
Saîd b. Cübeyr (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Abbâs (radıyallahü anh)'a, (Kasden haksız yere adam öldürenin durmunu) sordum: şöyle dedi: Onlar Allah'ın yanında başka ilâh tutup ona yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar" Fûrkan, 68. Ayeti inince Mekkeli müşrikler: Biz Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürdük, Allah'tan başka ilâha yalvardık (taptık) kötülükler yaptık." dediler. Bunun üzerine Allah (celle celâluhu) tövbe eden, inanıp yararlı iş işleyenler müstesna, " İşte, Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir" Fûrkan, 70. âyetini indirdi. İşte bu âyet onlar (müşrikler) içindir. Nisa Sûresi'ndeki Kim bir mümini kasden öldürürse cezası cehennemdir." Nisa, 93. âyetine gelince, İbn Abbâs onun hakkında şöyle dedi: Adam İslâm'ın şeriatini öğrenir sonra da kasden bir adamı öldürürse onun cezası cehennemdir, onun için tövbe de yoktur" Sâid b. Cübeyr derki: Bunu Mücahid'e söyledim, " Pişman olan müstesna" dedi. Tefsir, 23.24. 25,; Müslim, Tefsir 16.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Mümini Öldürmek Çok Büyük Günahtır.
4276-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh) bu (önceki hadiste geçen) kıssa hakkında; (şöyle dedi) Allah'dan başka bir ilâh'a (tapıp) dua edenler Fûrkan, 68. âyetinde kasdedilenler müşriklerdir. Birde Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım; Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin" Zümer, 53. âyeti indi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Mümini Öldürmek Çok Büyük Günahtır.
4277-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir mü'mini kasden öldüren" âyetini hiç bir şey nesli etmemiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Mümini Öldürmek Çok Büyük Günahtır.
4278-)
Ebû Miclez " " Bir mü'mini kasden öldürenin cezası cehennemdir." Nisa 93. âyeti hakkında şöyle demiştir: Cehennem onun cezasıdır. Ama Allah affetmeyi isterse affeder" .
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Mümini Öldürmek Çok Büyük Günahtır.
4279-)
Saîd b. Zeyd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında idik. Efendimiz, fitneyi anlattı ve onu çok dehşetli gösterdi. Bunun üzerine: Yâ Resûlüllah, eğer bu fitne bize yetişirse bizi mahveder." dedik veya dediler. Hayır, şüpesiz öldürülme(niz size yeter)" buyurdu. Ben kardeşlerimi (hep) öldürülmüş gördüm) dedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Katlde Umulan Mağfiret
4280-)
Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre ; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Benim şu ümmetim, merhamet edilmiş bir ümmettir. Ona âhirette azâb yoktur. Onun dünyadaki azabı, fitneler, zelzeleler ve bir birlerini öldürmeleridir." Mâce, Zühd 34; Ahmed b. Hanbel, 1V-408, 410.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Fiten Ve Melahim Kitabı
Konu: Katlde Umulan Mağfiret
4281-)
Câbir b. Semure (radıyallahü anh) şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'i, şöyle buyururken işittim: Size etrafında (tüm) ümmetin toplanacağı on iki halife gelinceye kadar, bu din ayakta kalmaya devam edecektir." arada) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bir söz duydum ama anlamadım, babama: Resûlüllah ne diyor?" dedim. " Hepsi Kureyş'den" (buyurdu) dedi. Fiten, 46.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4282-)
Cabir b. Sebûre (radıyallahü anh) şöyle demiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şunları söylerken işittim. " Oniki halife (gelince)ye kadar bu din aziz olarak devam edecektir." üzerine insanlar, tekbir getirdiler, feryad ettiler. Sonra Resûlüllah sessizce bir şey söyledi, Babama: Babacığım, Resûlüllah ne dedi?" dedim " Hepsi Kureyş'ten (buyurdu) dedi. İmare 7; Ahmed b. Hanbel V-90,93.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4283-)
Esve b. Saîd el Hemedânî, Cabir b. Semûre (radıyallahü anh)'den bu (önceki) hadisi rivâyet etti ve şunu ilâve etti: evine dönünce, Kureyşliler ona gelip " Sonra ne olacak?'' dediler. " Fitne ve iç savaş" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4284-)
Bize Müsedded haber verdi, Onlara Ömer b. Abîd haber vermiş. işaret değişik senetleri delirtmek için konulur. Bu hadis Müellife beş ayrı isnâdla gelmiş ve bunların ara sun harfi İle ayırmıştır. " Tahvil" anlamındadır. Bize Ebû Bekir, yani İbn-i Ayaş haber verdi. (H), bize Müsedded haber verdi, bize Sûfyân'dan Yahya haber verdi (H). Bize Ahmed b. İbrahim haber verdi. Bize Ubeydullah b. Mûsâ haber verdi. Zaide haber verdi. (H) Bize Ahmed b. İbrahim haber verdi, bana Ubeydullah b. Mûsa Fıtri'dan haber verdi, dedi. (Rivâyetlerdeki) mânâ aynıdır. Bunların hepsi Asım'dan, Asım, Zir'den o da Abdullah (b. Mes'ûd (radıyallahü anh) vasıtasıyla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etmiştir; (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Dünyada sadece bir gün kalsa, -Zaîde, hadisinde şöyle dedi - Allah o günü uzatır da - sonra bütün râvîler ittifak ettiler. Buradaki şek râvî'dendir, -O günde Benden veya ehli beytimden, adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan bir adam gönderir" hadisinde şu ilâve vardır: şahıs " dünyayı, zulümle dolduğu gibi, adaletle dolduracaktır" Süfyân hadisinde şöyle dedi. , Araplara, adı adıma uyan ehl-i beytimden biri hakim olmadıkça dünya son bulmayacak, - Veya gitmeyecektir - Şek râvîdendir. Davûd der ki, Ömer ve Ebû Bekr'in (rivâyetleri) Süfyân’ın (rivâyetinin) aynıdır, yani son ilâve, bunların rivâyetinde de vardır. Fiten 52.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4285-)
Ali (b. Ebî Talib) (radıyallahü anh)'dan; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir. ömründen sadece birgün kalsa bile, Allah (celle celâluhu) benim ehl-i beytimden bir adam gönderecektir. O dünyayı, (daha önce) zulümle olduğu gibi, Adaletle dolduracaktır. Mâce, Fiten 34 Ahmed b. Hanbel 1-299, III -28,37.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4286-)
Ümmü seleme (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim: Mehdî Mühdi" şeklinde okumak mümkündür. benim ailemden, Fatima'nın oğullarındandır." b. Cafer şöyle demiştir: Melih’i, Ali b. Nüfeyl'i överken ve onun iyiliğini söylerken dinledim. Mâce, Fiten 34.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4287-)
Ebû Saîd El Hudrî (radıyallahü anh)'dan rivâyt edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Mehdî ben (im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir." b. Hanbel II-291, 111-17.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4288-)
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Ümmü seleme (radıyallahü anh)'dan Resûlüllah'ın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir. Bir halife öldüğünde kargaşa çıkacak. Medineliler'den birisi, Medine'den çıkıp, Mekke'ye kaçacak. (Ama) Mekke'lilerden bazı insanlar, onu (bulunduğu yerden) çıkarıp, istemediği halde (Kabe'de) Rükün ile Makam-ı İbrahim arasında ona bîat edecekler. Şam'lılarda Onun üzerine bir ordu gönderilecek, ama o ordu Mekke ile Medine arasındaki Beydâ denilen yerde yere Beydâ'nın bir yer ismi olduğunu söyleyenler olduğu gibi. Mekke ile Medine arasındaki kuru araziye denildiğini söyleyenlerde vardır. İnsanlar bunu görünce, Şam'ın ebdâli ve Iraklıların asâîbi (şam ve Irak'ın hayırlı salih kulları) ona gelip, Makam-ı İbrahim ile Rükün arasında. bîat edecek. Sonra Kureyş'ten, dayıları Kelp (kabilesinden) olan bir adam çıkıp, o biat edenler üzerine bir ordu gönderecek. Fakat bîat edenler, Ben-î Kelb'linin gönderdiği orduya galip gelecekler. Bu ordu Kelb'in gönderdiği ordudur, (o zaman) Kelb'in ganimetinde hazır bulunmayana yazık!- Halife olan zat (Mehdî) malı taksim edecek. İnsanlardan bir kısmı, Peygamberlerinin Sünneti ile amel edecek, İslâmiyet yeryüzüne tamamen yerleşecek. (Mehdî) yedi sene kalıp, sonra vefat edecek ve Müslümanlar onun namazını kılacak" Davûd derki: Bazıları Hişâm'dan rivâyetle, dokuz sene" bazıları da " yedi sene" dedi. 6/316.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4289-)
Bize Harun b. Abdullah haber verdi, bize Hemmaırdan naklen Abdüssamed haber verdi. Hemmam'da katâde'den bu hadisi rivâyet etti. Hemmam rivâyetinde " dokuz sene" dedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4290-)
Bize İbnü'l Müsenna haber verdi, Bize Amr b. Asım haber verdi. Bize Ebûl Avam haber verdi. Bize Katâde Ebûl Halil'den, O Abdullah b. Halis'ten , o da Ümmü Seleme (radıyallahü anh) vasıtasıyla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bu (yukardaki) hadisi rivâyet etti. Muâz’ın hadisi daha mükemmeldir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4291-)
Ümmü Seleme (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den (Mekke ile Medine arasında) batırılacak olanların kıssasını haber verip (şöyle devam etti): Ya Resûlallah, bu orduya istemeyerek zorla götürülen ne olacak? dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): birlikte o da batırılacak, ama Kıyamet Günü niyetine göre diriltilir, buyurdu. fiten 4.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4292-)
Ebû İshak'tan rivâyet edildiğine göre; Ali (radıyallahü anh) oğlu Hasan'a bakıp şöyle demiştir: Benim şu oğlum Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in isimlendiği gibi seyyiddir. Onun sulbünden, adı Nebimizin adından olan, ona yaratılışta değil, huyda benzeyen bir adam gelecektir." Ali kıssayı zikretti, " Dünyayı Adaletle dolduracak..." dedi. şöyle dedi: Bize Amr b. Ebi Kays Mutarrıf b. Tariften o Ebî Hasen'den, o'da Hilâl b. Amr'dan şöyle dediğini rivâyet etti: el-Haris b. Harras Ma'bûd'da bu isim El Haris Harrâs şeklindedir. Bu durumda el-Haris İsmi Hairas'da mesleği olur ki, çiftçi demektir. (X): Bu rakam iki defa tekrarlanmistır. Bu ve önceki hadis, Aynü'l Ma'budda numarasızdır. adında bir adam çıkacak. Onun (ordusunun) önünde Mansur denilen birisi bulunacak, Kureyş'in Resûlüllah'a imkan verdiği gibi âl-i Muhammed'e (Hilâfetine) imkân verecek - veya hazırlayacak. ravîdendir. Her mü'minin ona yardım etmesi veya onun davetini kabul etmesi vaciptir. râvîdendir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Mehdî Konusu
Konu: Bab
4293-)
Ebû Alkame; Bildiğime göre, Ebû Hureyre (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu rivâyet etti" dedi. (celle celâluhu) bu ümmete her yüz yılın başında dinini yenileyecek birisini (bir müceddid) gönderecektir" Dâvûd diyor ki: Abdurrahman b. Şüreyh el - İskenderanî hadisi Şerâhil'i aşmadan (Ebû Alkame ve Ebû Hureyre'yi anmadan) rivâyet etti. hadis iki yoldan rivâyet edilmiştir. Birisi metinde olduğu gibi müsneddir. Öbüründe ise Abdurrahman b. Şüreyb, Ebû Alkame ve Ebû Hureyre'yi anmadan, sanki Şerahîl Rasullullah'tan duymuş gibi rivâyet etmiştir. Bu şekilde aynı yerde iki veya daha çok ravi düşürülerek rivâyet edilen hadislere Mu'dal Hadis denilir. Ancak Abdurrahman sika bîr ravidir. Buhari ve Müslim onunla ihticac etmişlerdir. Bu hadisi sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Melâhim (meydana Gelecek...
)
Konu: Yüzüncü Yılda Olacak Hadiseler
4294-)
Hassan b. Atıyye şöyle demiştir; Mekhûl, İbn Ebi Zekeriyya ve ben Halid b. Mi'dan'a gittik. Halid bize Cübeyr b. Nüfeyr'den naklen, (müslümanlarla Rumlar arasındaki) sulhu haber verdi. Cübeyr; Resûlüllah'ın ashabından olan Zî Mihber'e Bir nüshada, " veya Zi mıhmer" şeklindedir. Şüphe Mûsânnif Ebû Dâvûd'a aittir. Zî Mihber Peygamberimizin hizmetçisi İbn Ebin-Necaşi'dir. Cübeyr b. Nüfeyr ve başkaları kendisinden hadis rivâyet dinişlerdir. Şamlılardan sayılmaktadır, İbn Mâcede de Ebû Dâvûd'un bir nüshasında şüpheli olarak belirttiği Zi Mıhmer şeklinde varid olmuştur. gidelim" dedi. Ona geldik Cübeyr (müslümanlarla Rumlar arasındaki) sulhu sordu. Zü’l- Mihber şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem) şunları söylerken dinledim:" Rumlarla güvenilir bir sulh yapacaksınız. Onlar ve siz arkanızdaki bir düşmanla savaşacaksınız. Zafer kazanacak, ganimet elde edecek ve (tehlikeden) salim olacaksınız. Sonra dönüp, tepecikleri olan bir otlakta konaklayacaksınız. Rumlardan birisi salibi (haçı) kaldırıp, salib kazandı diyecek. Müslümanlardan bir adam buna öfkelenip salibi kıracak. İşte o zaman Rumlar ahdi bozup savaş için toplanacaklar. Mace, fiten, 35.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Melâhim (meydana Gelecek...
)
Konu: Rumlarla Yapılacak Savaşlar