Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı

4445-) İmran’ın babası Zekeriyya şöyle dedi : Bekre'den haber veren bir şeyhten işittim; Ebû Bekre babasından şöyl" . rivâyet etmiş: kasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kadını recmet (tir)miş, o kadın için göğsü (hizasına) kadar çukur kazılmış." Dâvûd der ki:(Bunu ) bana, Osman'dan, bir adam belletti. Ebû Dâvûd'un hocasıdır.Sanki Ebû Dâvûd bu hadisi hocasından okurken anlayamamış da, orada birlikte bulunduğu bir adanı ona anlatmıştır. Ebû Dâvûd şöyle der: Gassânî: Cüheyne, Ğamid ve Bârık aynıdır" dedi. kısım bazı nüshalarda mevcut değildir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Resûlüllah’ın Recmedilmesini Emrettiği Cüheyneli Kadın
4446-) Ebû Dâvûd şöyle dedi: Abdussamed b. Abdil-Vâris'den anlatıldı. Bize Zekeriyyâ b. Süleym, aynı isnâdla yukarıdaki hadisin benzerini rivâyet etti. Rivâyetinde şunu ilâve etti. Sonra o kadına, nohut gibi taşlar attı! Sonra da: atınız, yüzden sakınınız" dedi, Kadın ölünce de namazını kıldı. konusunda da, Bureyde hadisindeki gibi söyledi. b. Hanbel, V, 43.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Resûlüllah’ın Recmedilmesini Emrettiği Cüheyneli Kadın
4447-) Ebû Hureyre ve Zeyd b. Halid el-Cüheni (radıyallahü anhûmâ)’dan; şöyle haber vermişlerdir: adam, Resûlüllah'a dâvalarını getirdiler, (dâvâlaştılar). Birisi: Yâ Resûlüllah! Aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet" dedi. Öbür hasım: -O ikisinin daha anlayışlısı idi-. Evet, yâ Resûlüllah! Aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet. Bana da izin ver konuşayım" dedi. : Haydi konuş" buyurdu. Adam şöyle dedi: Oğlum bu adamın yanında ücretli (işçi) idi. Karısı ile zina etti. Bana, oğlumun recmedilceğini söylediler.Ben de, yüz koyun ve bir de câriye vererek oğlumu kurtardım. Sonra ilim adamlarına sordum. Onlar, oğluma yüz değnek had ve bir yıl sürgün gerektiğini, sadece onun karısının recmedileceğini söylediler. (sallallahü aleyhi ve sellem); Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda, Allah'ın Kitabı ile hükmedeceğim. Koyunların ve cariyen sana geri verilecektir" buyurdu. Adamın oğluna yüz deynek vurdu. Ve bir yıl sürgün etti. Üneys el-Eslemî'ye de, diğerinin karısına gitmesini, eğer itiraf ederse recmetmesini emretti: Kadın îtirâf etti, Üneys de recmetti. Ahkâm 39; Sulh; eymân ve'n-nûzûr 3; hudûd 30, 34; Müslim, hudûd 25; Tirmizî. hudûd 8; Nesâi. kudât 22; İbn Mâce hudûd 7; Dârimî, hudûd 12; Mâlik, hudûd 6; Ahmed b. Hanbel, III. 115, 116

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Resûlüllah’ın Recmedilmesini Emrettiği Cüheyneli Kadın
4448-) İbn Ömer (radıyallahu anhümâ) şöyle demiştir: Yahudiler Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelip, içlerinden bir erkekle kadının zina ettiğini söylediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendilerine: Zina hakkında Tevrat'ta ne buluyorsunuz?" dedi. Onu teşhir ederiz ve deynekle dövülür" dediler. Bunun üzerine Abdullah b. Selâm Yalan söylediniz. Onda recim var" dedi. getirip, koydular. Yahudilerden birisi, elini recm ayetinin üstüne koydu, adamın Abdullah b. Sûryâ olduğu rivâyet edilir. sonra onun öncesini ve sonrasını okumaya başladı. Abdullah b. Selâm Ona: Elini kaldır" dedi. Adam elini kaldırdı, recm ayeti görünüverdi. Bunun üzerine Yahudiler: Doğru söyledi. Yâ Muhammed! Tevratta recm âyeti var" dediler. Resûlüllah da onların recmedilmelerini emretti ve recmedildiler. b. Ömer: Adamı, taşlardan korumak için kadının üzerine abandığını gördüm" dedi. hudüd 37, menâkıb 26; Müslim, hudûd 26; Tirmizi. hudûd 10; Mâlik: Hudûd 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4449-) Berâ b. Âzib (radıyallahü anh) şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yüzü kömürle karartılmış vaziyette dolaştırılan bir Yahudi getirdiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Yahudilere Allah adı vererek, kitaplarındaki zina nadinin ne olduğunu sordu. Efendimizi, içlerinden birisine havale ettiler. Bu sefer Resûlüllah o adama yemin vererek, " kitabınızdaki zina haddi nedir?" diye sordu. Adam: şu karşılığı verdi: Recmdir. Ama zina bizim eşrafımız arasında yayıldı. Biz eşrafın bırakılıp da, alt tabakada olana had uygulanmasını çirkin gördük ve bunu (recm cezasını) aramızdan kaldırdık." üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) emretti ve zinâkâr recmedildi. Efendimiz de: Ey Allahım! Ben senin kitabından kaldırdıklarını ilk ihya edenim" buyurdu. hudûd: 28; İbn Mace. hudûd 10.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4450-) Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)'den; şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (yüzü) kömürle karartılmış (deynekle dövülmüş) bir Yahudi getirildi. Efendimiz, onları (Yahudileri) çağırıp: Zina haddini (kitabınızda) böyle mi buluyor sunuz?" dedi. Evet" dediler. bilginlerinden bir adam çağırıp: Tevrat'ı Mûsâ'ya indiren Allah aşkına şöyle, kitabınızda zina haddini (cezasını) böyle mi buluyorsunuz?" dedi. şu cevabı verdi: Vallahi hayır. Eğer sen bunu bana böyle sormuş olmasaydın, haber vermezdim. Biz kitabımızda zina cezası olarak recmi buluyoruz. Ancak zina bizim eşrafımız arasında çoğaldı. Biz eşraftan bir adamı yakaladığımızda bırakıverir, zayıf bir adamı yakaladığımızda ise ona haddi tatbik ederdik. Bunun üzerine gelin, hem zayıflarımız hem de ileri gelenlerimize uygulayacağımız bir şeyde birleşelim dedik ve kömürle boyama ve deynek vurma üzerinde birleştik. Recmi terkettik." (sallallahü aleyhi ve sellem): Ey Allahım! Ben, senin emrini kaldırdıklarında ilk ihya edenim" buyurdu, zinâkânn recmedilmesini emretti ve adam recmedildi. Allah (celle celâluhu) de: Ey Peygamber! Kalpleri inanmamışken ağızlarıyla inandık diyen Yahudilerden yalana kulak verenler ve başka bir topluluk hesâbına casusluk edenlerden inkâra koşanlar seni üzmesin. Sözleri asıl yerlerinden değiştirirler de; böyle bir fetva size verilirse alın, verilmezse, kaçının derler. Allah'ın fitneye düşmesini dilediği kimse için Allah'a karşı senin elinden bir şey gelmez. İşte onlar Allah'ın kalplerini arıtmak istemediği kimselerdir. Dünyada rezillik onlaradır. Onlara âhirette de büyük azâb vardır." âyetin tamamı yer almamıştır. Ancak biz manânın bozulmaması için tamamının meâüni verdik. ayetini, yahûdiler hakkındaki: Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin de kendileridir..." âyetine kadar, yine yahûdiler hakkındaki " Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler zâlimlerin ta kendileridir" ayetine kadar ve aynı şekilde Yahudiler hakkında olan " Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, fâsıklann ta kendileridir" Mâide (5)41-47. ayetine kadar indirdi. sûresinin 41 - ilâ 47 ayetleri, bu hadise üzerine inmiştir. Ancak metinde tamamı yer almamış sadece işaret edilmiştir. der ki: yani bu ayetler, tüm kâfirler hakkındadır. hudûd 28; İbn Mâce 10. Bu babın ilk hadisinde geçen olay kastedilmektedir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4451-) İbn Ömer (radıyallahü anhümâ) şöyle demiştir: Yahudilerden bir grup gelip Resûlüllah'ı Kuf denilen yere davet ettiler. Resûlüllah okuma evinde onlara geldi. Yahûdiler: Ya Ebe’l- Kasım! Bizden bir adam bir kadınla zina etti. (Aralarında) hükmet" dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) için bir yastık koydular. Efendimiz onun üzerine oturdu, sonra;. Bana Tevrat'ı getiriniz" buyurdu. Tevrat getirildi. Efendimiz, altındaki yastığı aldı ve üzerine tevrâtı koydu. Sonra: Sana ve seni indirene imân ettim" dedi. Daha sonra: En bilgininizi getirin" buyurdu. genç getirildi. sonra, recm hâdisesini; Mâlik'in Nâfi'den rivâyet ettiği gibi zikretti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4452-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh) -Bu Ma'mer'in hadisidir ve daha tamdır- Ebû Dâvûd'a bir kaç kanaldan gelmiştir. Bunlardan birisi Macmer vasıtasıyla gelendir. şöyle demiştir. bir adamla bir kadın zina ettiler. Birbirlerine: Şu Peygamber'e gidelim. Şüphesiz o hafifletmek üzere gönderilen bir nebidir. Eğer bize recimden başka bir fetva verirse kabul ederiz. Onunla Allah katında ihticâc eder ve senin peygamberlerinden birisinin fetvası, deriz" dediler. (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde sahabeleri arasında otururken geldiler, ve: Ya Ebe'l-Kasım! Zina eden erkek ve kadın hakkında ne dersin?" dediler. onların okuma evine gelinceye kadar, kendileri ile bir kelime konuşmadı. (Oraya gelince) kapının yanında durdu: Size, Tevratı indiren Allah adı ile soruyorum. Zina eden birisi muhsan olduğu zaınan, onun hakkında Tevratta ne ceza buluyorsunuz?" dedi. Yüzü kömürle boyanır, tecbih edilir ve deynekle dövülür." dediler. Zina edenlerin sırt sırta gelecek şekilde bir eşeğe bindirilip, dolaştırılmalarıdır. İbn Hacer'in dediğine göre, tecbihinin bu izahı Zührî'ye aittir. Ama onlardan bir genç sustu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun sustuğunu görünce ona yemin vermekte ısrar etti. Sen bize yemin verdiğin için söylüyorum: Biz Tevrat'ta recmi buluyoruz" dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah’ın emrini yumuşatıp kolaylaştırdığınız ilk olay nedir?" dedi. Kırallanmızdan birisinin bir akrabası zina etti. Kıral onu recmetmeyi geciktirdi. Sonra, halktan bir aileden birisi zina etti, onu recmetmek istedi. Bunun üzerine tebaası karşısına dikildi ve " Senin akraban getirilip de recmedilmedikçe bizim arkadaşımız recmedilemez" dediler. Neticede, aralarında bu ceza üzerinde anlaştılar, dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem): Şüphesiz ben, Tevrattaki ile hükmedeceğim" buyurdu, recmedilmelerini emretti ve recmedüdiler. Zühri şöyle dedi: Şüphesiz biz, yol gösterici ve nur olarak Tevrâtı indirdik. Kendisini Allah'a teslim eden Peygamberler onunla hükmeder....." Mâide(5)44. bu yahudiler hakkında indiği haberi bize ulaştı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de (onunla hükmeden) Peygamberlerdendir. hadisin isnadında Müzeyne'den bir adam var. Hattâbî onun bilinmediğini söyler.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4453-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), Medine'ye geldiğinde, Yahudilerden, muhsan olan bir erkekle bir kadın zina ettiler. Tevrat'ta onlara recm emredilmişti. Onu terkettiler ve eşeğe ters bindirme cezasını koydular, zina edene, kara sakızla boyanmış bir iple yüz kez vurulur ve yüzü eşeğin arkasına gelecek şekilde eşeğe bindirilirdi. bilginlerinden bazıları toplanıp, başka bir gurubu Resûlüllah'a gönderdiler " Ona zina haddini sorun..." dediler. (Ebû Hureyre) hadisin devamını zikretti ve " Onlar, Resûlüllah’ın dinine mensup değildiler ki onlar arasında hükmetsin. Onun için Resûlüllah muhayyer bırakıldı." dedi. Cenâb-ı Allah şöyle buyurdu: Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir." Mâide(5)42.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4454-) Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)'den; şöyle dedi: İsnadda mechûl bir adam var. kendilerinden zina eden bir erkekle bir kadın getirdiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Sizden, en bilgin iki adam getirin" buyurdu. Sûrîyâ'nın iki oğlunu getirdiler. Resûlüllah onlara yemin vererek: Bu ikisinin işini Tevratta nasıl bulursunuz?" diye sordu. Tevratta şöyledir: Dört kişi, erkeğin âletini - Sürmelikteki mil gibi kadının âleti içinde gördüklerine şahitlik ederlerse kadın da erkek de recmedilir" dediler. Onları recmetmenize engel olan ne?" dedi. Hakimiyet ve gücümüz gitti. O yüzden öldürmeyi hoş görmedik" dediler. (sallallahü aleyhi ve sellem) şahitleri çağırdı. Dört tane şahit getirdiler. Onlar adamın âletini - sürmelikteki mil gibi - kadının âleti içinde gördüklerine şahitlik ettiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de, zinakârların recmedilmelerini emretti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4455-) Bize Vehb b. Bakiyye haber verdi, o Hüşeym'den, Hüşeym Muğire'den o da İbrahim ve Şa'bî vasıtasıyla Resûlüllah'tan yukarıdaki hadisin benzerini rivâyet etti. " Resûlüllah şahitleri çağırdı, şahitlik ettiler..." sözünü zikretmedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4456-) Bize Hüşeym'den, Vehb b. Bakıyye rivâyet etti. Hüşeym, İbn Şübrüme'den, O Şa'bî'den, Şa'bi de Resûlüllah'tan önceki hadisin benzerini rivâyet etti. iki rivâyet mürseldir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4457-) Bize İbn Cüreyc haber verdi; O, Ebû'z Zübeyr'den işitmiş. Ebû’z-Zübeyr'de Câbir b. Abdullah'dan, şöyle derken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Yahudilerden, zina eden bir erkekle bir kadını recmetti." hudûd 28. Bu hadis, Lü'lüî'nin rivâyetinde mevcut değildir. İbnü'l-Arâbi ve İbn Dâse'nin rivâyetindendir. Bunu Ebû'l-Kasim ed-Dimeşkî' zikretmemiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: İki Yahûdinin Recmedilmeleri
4458-) Berâ b. Azib (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Kaybolan bir kölemi ararken, yanlarında bayrak olan atlı bir (bedevi) toplulukla karşılaştım. Bedeviler, Resûlüllah'ın yanındaki mevkiimden dolayı etrafımı kuşatmaya başladılar. Derken bir kubbeye (kubbe şeklindeki bir çadıra) geldiler. Oradan bir adam çıkarıp, boynunu vurdular. sebebini sordum. " Babasının karısı ile nikahlandı" dediler.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Mahremi İle Zina Eden Kişi Hakkındaki Hadisler
4459-) Yezid b. el-Berâ, babasının şöyle dediğini rivâyet etmiştir. karşılaştım. Beraberinde bir bayrak vardı. Ona: Nereye gidiyorsun?" dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni, babasının karısı ile nikahlanan bir adama gönderdi. Bana, onun boynunu vurmamı ve malını almamı emretti." dedi. ahkâm 25; Nesâî, nikâh 58;İbn Mâce, hudûd 35; Dârimî, nikâh 4.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Mahremi İle Zina Eden Kişi Hakkındaki Hadisler
4460-) Hubeyb b. Salim şöyle demiştir: Abdurrahman b. Huneyn adında bir adam, karısının cariyesi ile cinsel ilişkide bulundu. Hadise, Küfe Emiri olan Nûmân b. Beşir (radıyallahü anh)'a götürüldü. Nûman: Senin hakkında, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın hükmü ile hükmedeceğim; Eğer karın o cariyeyi sana helâl kılmışsa (onunla cinsî ilişkide bulunmana izin vermişse) sana yüz değnek vuracağım, Onu sana helal kılmamışsa (izin vermemişse) taşlarla recmedeceğim" dedi. kocasına izin verdiğini öğrendiler. Bunun üzerine adama yüz deynek vurdu. der ki: Bu mes'eleyi Hubeyb b. Sâlim'e yazdım, o da bana böyle yazdı." hudûd 21; İbn Mâce, hudûd 8; Nesâî, nikah 70; Dârimî, hudûd 20. ravîlerden Kâtâde kendisine hadisi nakleden Halid b. Urfuta'ya pek itimad etmemiş, işin aslını anlamak için, Halid'in rivâyette bulunduğu Hubeyb b. Sâlim'e yazmış, o da Halid'in haberini tasdik mâhiyetinde cevap vermiş.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Karısının Cariyesi İle Zina Eden Kişinin Durumu
4461-) Nûman b. Beşir (radıyallahü anh), karısının cariyesi ile cinsi ilişkide bulunan kişi hakkında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: Eğer karısı, cariyesini kocasına helâl etmişse (onunla cinsî ilişkide bulunmasına izin vermişse) yüz değnek vurulur. Helâl etmemiş (izin vermemiş)se recmederim."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Karısının Cariyesi İle Zina Eden Kişinin Durumu
4462-) Seleme b. el-Muhabbak'tan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), karısının cariyesi ile cinsî ilişki kuran kişi hakkında şöyle hüküm vermiştir: adam cariyeyi zorlamışsa, câriye hürdür. Adam, cariyenin sahibine (karısına) o câriye'nin mislini borçlanmış olur. Eğer câriye gönüllü ise, câriye adamın olur, sahibine onun mislini öder. Dâvûd der ki: b. Ubeyd, Amr b. Dinar, Mansur b. Zâzân ve Sellârn, bu hadisi Hasen'den aynı manâ ile rivâyet etmişlerdir. nikâh 70; Ahmed, III, 476. ve Mansûr, Kabisa'yı anmamışlardır.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Karısının Cariyesi İle Zina Eden Kişinin Durumu
4463-) Hasen, Seleme b. el-Muhabbak'tan, O da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den önceki hadisin benzerini rivâyet etmiştir. Ancak, bu rivâyete göre Resûlüllah: Eğer kadın gönüllü ise, hem cariye hem de adamın malından, onun misli, cariyenin sahibine (kadına) verilir" dedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Karısının Cariyesi İle Zina Eden Kişinin Durumu
4464-) İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Resûlüllah (Salallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Lût kavminin yaptığını yapan birisini bulursanız (bilirseniz), yapanı da yapılanı da öldürünüz." hudûd; 24 İbn Mace. hudûd 12. Dâvûd der ki: Bu hadîsin benzerini, Süleyman b. Bilâl, Amr b. Ebî Amr'den rivâyet etmiştir. Abbad b. Mansûr da, İkrime vasıtasıyla İbn Abbâs'tan merfû olarak rivâyet etmiştir. Ayrıca, İbn Cüreyc, ibrahim'den, ibrahim, Dâvud b. el-Husayn'dan, o İkrime'den, İkrime de İbn Abbâs'tan, merfû olarak rivâyet etti" " merfû olarak" sözünden maksadı şudur; İbn Abbâs, " Resûlüllah şöyle dedi.." dememiş, râvi: İbn Abbâs onu, ref etti" demiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Lût Kavmunun Yaptığını Livâta Yapan Kişi Hakkında
4465-) Said b. Cübeyr ve Mücahid, İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; ederken yakalanan bekâr hakkında: Recmedilir" dediğini rivâyet etmişlerdir. Dâvûd şöyle dedi: Asımın hadîsi, Amr b. Ebî Amr’ın hadîsini zayıflatıyor."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Lût Kavmunun Yaptığını Livâta Yapan Kişi Hakkında
4466-) İbn Abbâs (radıyallahû anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bir kimse, bir hayvana cinsel temasda bulunursa, hem o adamı hem de hayvanı öldürünüz" (Râvî) İklime der ki: Abbâs'a: Hayvanın suçu ne?" dedim. " Zannediyorum, Resûlüllah bunu ancak kendisine böyle bir şey yapılmışken o hayvanın etinin yenilmesini kerih gördüğü için söylemiştir." dedi. Mâce, hudûd 13; Tirmizî, hudud 23,24; Ahmed I: 217, 269, 300. Dâvûd; Bu hadis kuvvetli değildir" demiştir. Bu cümle, nüshaların çoğunda yer almamıştır.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Bir Hayvana Temasda Bulunan Kişi Hakkında
4467-) İbn Abbâs (r.â) şöyle demiştir: Hayvana ilişkide bulunana had yoktur." hudud 23. Dâvûd der ki: da böyle dedi. Hakem: Onun değnekle dövülmesini ama bunun had miktarına varmamasını uygun bulurum" dedi. Hasen ise " O zina menzilesindedir" demiştir. Dâvûd: Âsim’in hadisi, Amr b. Amr'ın hadisini zayıflatmaktadır" dedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Bir Hayvana Temasda Bulunan Kişi Hakkında
4468-) Sehl b. Sa'd (radıyallahü anh) demiştir ki: adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a gelip huzurunda adını vererek bir kadınla zina ettiğini ikrar etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadına birisini gönderip, bunu sordu. Kadın zina ettiğini inkâr etti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) adama celd haddini uyguladı (yüz değnek vurdurdu), kadını bıraktı.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Erkeğin Zinayı İkrar Edip Kadının İkrar Etmemesi Halinde Yapılacak Şey
4469-) İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildi ki: b. Leys'den, bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelip bir kadınla zina ettiğini dört kez ikrar etti. Resûlüllah ona yüz değnek vurdu. (Çünkü) adam bekârdı. Sonra kadın aleyhine beyyine istedi. (Adam getiremedi) Kadın: Vallahi yalan söyledi, Ya Resûlallah" dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) adama kazf cezası olarak da seksen değnek vurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Erkeğin Zinayı İkrar Edip Kadının İkrar Etmemesi Halinde Yapılacak Şey
4470-) Abdullah (b. Mes'ud radıyallahü anh) şöyle demiştir: adam Nebî (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek şöyle dedi: Ya Resûlallah ben Medine'nin kenarında bir kadınla oynaştım. Ona cinsi temastan başka herşeyi yaptım. İşte ben huzurundayım. Bana dilediğin haddi uygula (dilediğin cezayı ver), dedi. Ömer (radıyallahü anh) Allah seni (n suçunu) gizledi. Sen de gizleseydin (iyi olurdu)" dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem) hiç bir cevap vermedi. Adam gitti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) peşinden bir adam gönderip onu (geri) çağırdı ve şu ayet-i kerimeyi okudu: Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namazı kıl..." Hud (11)114- âyetin devamı şu şekildedir: Şüphesiz ki iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir hatırlatmadır." birisi: Ya Resûlallah bu sadece onun için midir? Yoksa tüm insanlar için midir?" dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem): Tüm insanlar için" dedi. Tevbe, 42; Tirmizi, tefsir sûre 11.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Adam Bir Kadına Cinsi İlişkinin Dışında Bîr Şey Yapar Ve Yakalanmadan Önce Tevbe Ederse Ne Yapılır?
4471-) Ebû Hureyre ve Zeyd b. Halid el-Cühenî (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e muhsan olmayan bir cariye zina etse hükmünün ne olduğu soruldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Eğer zina ederse (celd) değnek vurunuz, sonra tekrar zina ederse yine değnek vurunuz, Sonra tekrar zina ederse bir ip mukabilinde bile olsa onu satınız" buyurdu. hudud 35; buyu 13; Müslim, hudûd 32; Tirmizi, hudûd 8; İbn Mâce, ikametu'l-hudûd 14 Nesai, kusuf 11; Dârimî, hudûd 18; Mâlik, hudûd 14. Şîhab şöyle dedi: (onu satınız diye) üçüncüsünde mi yoksa dördüncüsünde mi dedi bilmiyorum. " Dafîr" ip demektir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Muhsan Değilken Zina Eden Cariye Hakkında
4472-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Birinizin cariyesi zina ederse, ona had uygulasin, hakaret edip başa kakmasın. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu üç kez tekrarladı, eğer dördüncü defa yine tekrarlarsa kıl bir ip mukabilinde bile olsa onu satsın." hudud 30; İbn Mace 14; Ahmed b. Hanbel II, 376.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Muhsan Değilken Zina Eden Cariye Hakkında
4473-) İbn Nufeyl Muhammed b. Seleme, Muhammed b. İshak, Said b. Ebi Said el-Makburî ve onun babası kanalıyla bu (önceki) hadisi Ebû Hureyre'den rivâyet etti. Buna göre (Resûlüllah) Her seferinde: Ona sopa vursun. (Bu) Allah'ın Kitabıdır (farz kıldığı hükümdür). Ona hakaret etmesin." Dördüncüsüne de: Tekrar yaparsa ona sopa vursun. (Bu) Allah'ın Kitabıdır (farz kıldığı hükümdür); sonra da kıldan yapılmış bir ip karşılığında bile olsa satsın" buyurdu. hudud 36; Müslim, hudûd 30; Ahmed b. Hanbel. II. 249, 494.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Muhsan Değilken Zina Eden Cariye Hakkında
4474-) Ebû Ümame b. Seni b. Huneyf Ensar'dan Resûlüllah'ın bir sahabisinden şöyle rivâyet etmiştir: bir adam hastalandı, öyle ki bitkin düşüp bir deri bir kemik haline geldi. Ensardan birisinin cariyesi adamın yanına girdi; adam onu arzulayıp cinsel ilişki kurdu. Kavminden bazı adamlar ziyaret için yanına girdiklerinde olup biteni onlara anlattı ve: Ben yanıma giren bir cariye ile ilişki kurdum. Benim için Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a bunun hükmünü bir soruverin" dedi. Adamlar bunu Resûlüllah'a haber verdiler ve: İnsanlardan onun kadar sıkıntıda olan birini görmedik. Eğer onu yüklenip sana getirseydik kemikleri dökülürdü. O sadece bir deri bir kemik" dediler. üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yüz tane hurma salkımı sapı almalarım ve ona bir defa vurmalarını emretti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Hasta Had Uygulamak
4475-) Ali (radıyallahü anh) demiştir ki: ailesine ait bir cariye zina etmişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ya Ali git ona haddi tatbik et" buyurdu. Gittim bir de ne göreyim! Kadından devamlı kan gidiyor. Resûlüllah'a geldim. Efendimiz: İşi bitirdin mi ya Ali?" dedi. Kadına gittim, kendisinden kan gidiyordu" dedim. (sallallahü aleyhi ve sellem): Onu kanı kesilinceye kadar bırak, sonra haddi uygula. Sahibi olduğunuz kölelere (ve cariyelere) hadleri uygulayınız" buyurdu. Davûd şöyle dedi: Ebû’l-Ahvas da Abdü'l-A'la’dan aynen bu şekilde rivâyet etti. Şu'be, Abdü'l-A'la’dan rivâyet edip şöyle dedi: Resûlüllah: Doğuruncaya kadar ona vurma" buyurdu. Ancak birincisi daha sahihtir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Hasta Had Uygulamak
4476-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan şöyle demiştir: Özrüme (suçsuzluğuma dair âyetler) inince, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minbere çıktı ve bunu (masumiyetimi) anlattı, Kur'ân'ı (suçsuzluğum ile ilgili âyetleri) okudu. Minberden inince iki adam ve bir kadın hakkında emir buyurdu, hadleri vuruldu. tefsir 24; İbn Mace. hudud 15; Ahmed b. Hanbel, VI, 30,35.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Kazf Haddi
4477-) Bize Nufeyli anlattı. Muhammed b. Seleme, Muhammed b. Ishak'tan rivâyet etti. Muhammed b. îshak, Âişe'yi zikretmeden şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem) iki adam ve bir kadına kazf haddi uygulanmasını emretti. Hassan b. Sabit ve Mistah b. Üsâse o kötü sözleri (dedikoduyu) konuşanlardandırlar. O kadının da Hamne bint Cahş olduğunu söylüyorlar" dedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Kazf Haddi
4478-) İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) şarap içen için (belirli sayıda) bir had tayin etmedi. (İçki içene uygulanacak haddin mikdarını tayin etmedi). İbn Abbâs şöyle dedi: Bir adam içki içip sarhoş oldu. Yolda yalpa yaparken görüldü. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a götürülmek üzere yakalandı. Abbâs'ın evinin hizasına gelince ellerinden kurtuldu. Abbâs'ın yanına girip, ona sığındı. Bu, Resûlüllah'a anlatıldı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) güldü ve " Demek öyle yaptı?" buyurdu. Onun hakkında bir şey (ceza) emretmedi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in adama hiçbir ceza vermeyişini şöyle izah eder: Muhtemeldir ki adam Abbâs'ın evine sığındıktan sonra, içki içtiğini ikrar etmemesi ve içtiğine dair adil şahitlerin bulunmaması sebebiyle Resûlüllah onu cezalandırma cihetine gitmemiştir. Adam yolda yalpa yaparken görülmüş ve sarhoş zannedilmiştir. Ama onun bu hali başka bir sebepten olabilir. Efendimiz de meseleyi araştırmamıştır." Dâvûd şöyle der: Hasen b. Ali'nin bu hadisi, sadece Medine' illerin rivâyet ettikleri hadislerdendir" bundan maksadı İbn Abbâs ve İkrime'dir. Çünkü diğer raviler Medine dışındaki şehirlerdendirler.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Şarap İçenlere Uygulanan Had
4479-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'a içki içmiş olan bir adam getirildi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Ona vurunuz" buyurdu. Hureyre (radıyallahü anh) der ki: Bizden kimi eli, kimi ayakkabısı, kimi de elbisesi ile vurdu. Ayrılınca (dövme işi bitince) topluluktan birisi: Allah seni rezil rüsvay etsin" dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Öyle demeyiniz, ona karşı şeytana yardım etmeyiniz" buyurdu. hudud 5; Ahmed, b. Hanbel, II, 300, 350.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Şarap İçenlere Uygulanan Had
4480-) Bize Muhammed b. Dâvûd b. Ebi Naciye el- İskenderanî haber verdi, bize İbn Vehb haber verdi. Ona Yahya b. Eyyûb, Hayve b. Şüreyh ve İbn Lehîa, İbnü'l- Hadi'den önceki hadisi aynı isnad ve mana ile rivâyet edip, dövme olayını anlattıktan sonra şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabına: Onu kınayınız" buyurdu. Sahabelerde : Allah'tan çekinmedin mi?, Allah'tan korkmadın mı? Resûlüllah'tan utanmadın mı?" diyerek ona yöneldiler, sonra salıverdiler. rivâyetin sonunda (Resûlüllah'in şöyle dediğini) söyledi: Allah'ım onu bağışla! Allah'ım ona merhamet et" deyiniz." Bazı raviler bu (Allah'ın onu bağışla) sözü ve benzerini ilave ettiler.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Şarap İçenlere Uygulanan Had
4481-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den şöyle rivâyet edilmiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) içki içmekten dolayı hurma dalı ve ayakkabılarla dövdü. Ebû Bekir (radıyallahü anh) kırk değnek vurdu. Ömer (radıyallahü anh) idareye gelince halkı davet etti ve onlara: Şüphesiz insanlar bitek arazilere yaklaştılar; - Müsedded; köylere ve bitek arazilere, der- içki haddi konusunda ne düşünürsünüz?" diye sordu. b. Avf: Onu, hadlerin en hafifi gibi yapmam uygun buluruz" dedi. Hazret-i Ömer de içki haddi olarak seksen değnek vurdu. hudud 35, 36; İbn Mace, hudud 16, Ahmed b. Hanbel, III, 115, 180. Dâvûd der ki: hadisi İbn Ebi Arûbe Katade'den, o da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etti. Bu rivâyete göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yaprağı soyulmuş hurma dalı ve (ayakkabılarla) kırk (kez) vurmuştur. be ise bunu Katade'den o da Enes (radıyallahü anh) vasıtasıyla Resûlüllah'tan rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Resûlüllah iki hurma dalı ile kırk tane kadar vurdu."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Şarap İçenlere Uygulanan Had
4482-) Hudayn b. el-Münzir er - Rakâşî, - Sasan'in babasıdır - şöyle demiştir: b. Affan (radıyallahü anh)’ın yanında idim. Velid b. Ukba getirildi. Humran ve başka bir adam onun aleyhinde şahidlik ettiler. Birisi onu şarap içerken, Öteki de onu (şarabı) kusarken gördüğünü söyledi. (radıyallahü anh); o şarabı içmeseydi kusmazdı, dedi. Hazret-i Ali (radıyallahü anh)'ye: haddi uygula, dedi. Ali de (oğlu) Hasen'e: haddi uygula, dedi. Hasen (radıyallahü anh): (hilafetin) cefasını, sefasını sürene yükle, dedi. Bunun üzerine Hazret-i Ali (radıyallahü anh) Abdullah b. Cafer'e: haddi uygula, dedi. kamçıyı alıp vurdu. Ali sayıyordu. Kamçı sayısı kırka varınca Ali: Yeter, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kırk sopa vurdu" dedi. Ravi diyor ki: Zannediyorum Ali şöyle dedi: Ebû Bekir de kırk değnek vurdu, Ömer ise seksen değnek vurdu. Bunların hepsi sünnettir. Ama bence bu (kırk) daha iyidir." hudud 38; İbn Mace, hudud 16.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Şarap İçenlere Uygulanan Had
4483-) Ali (radıyallahü anh) şöyle demiştir: (haddin)'de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Ebû Bekir (radıyallahü anh) kırk değnek vurdular. Ömer ise bunu seksene çıkardı. Bunların hepsi sünnettir. Dâvûd der ki: Velli hârrahâ men tevellâ kaarrahâ" Onun cefasını, sefasını sürüne yükle'" diye terceme ettiğimiz cümle, Araplar arasında bir darb-ı meseldir. Cümlesinin manası, onun (halifeliğin) sıkıntısını, nimetlerine nail olana yükle, demektir." der. Davûd şöyle demiştir: Hudayn b. Münzir Ebû Sasan Hadisi Hazret-i Ali'den nakleden zat. kavminin seyyididîr.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Şarap İçenlere Uygulanan Had
4484-) Muaviye b. Ebi Süfyan (radıyallahü anh) demiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem): İçki içtikleri zaman onlara dayak atınız. Sonra yine içerlerse dövünüz, sonra tekrar içerlerse, yine dövünüz, sonra yine içerlerse öldürünüz." buyurdu. hudud 15; İbn Mace, hudud 17; Nesai, eşribe 42.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4485-) Nafi, İbn Ömer (radıyallahü anh) vasıtasıyla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan bu (önceki) hadisi manası ile rivâyet etmiştir. Ravi (bu rivâyette) şöyle demiştir: (şeyhim) beşincisinde: Eğer (yine) içerse onu öldürünüz" buyurdu. Dayud der ki: Ebû Gutayfın hadisinde de; beşincisinde" şeklindedir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4486-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: (Bir kimse) sarhoş olduğu zaman ona dayak atınız, sonra (yine) sarhoş olursa (yine) dayak atınız, sonra sarhoş olursa yine dövünüz, dördüncü defa tekrarlarsa onu öldürünüz." Mace, hudud 17; Nesai. eşribe 42. Dâvûd şöyle demiştir: Ömer b. Ebi Seleme’nin babasından, onun da Ebû Hureyre (radıyallahü anh) vasıtasıyla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettiği hadis te aynıdır. (Bu rivâyette) Resûlüllah söyle buyurmuştur: Şarap içtiği zaman ona dayak atınız. kez tekrarlarsa öldürünüz" Ebû Dâvûd şöyle der: Ebû Salih'ten onun da Ebû Hureyre vasıtasıyla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyeti aynı şekilde şöyledir: Dördüncü defa içerlerse onları öldürünüz-" İbn Ebi Num'un İbn Ömer vasıtasıyla Resûlüllah'tan, Abdullah b. Amr'ın Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den ve Şeıid'in Resûlüllah'tan rivâyet ettikleri hadisler de aynıdır. (Abd b. Abdi'nin Muaviye vasıtasıyla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettiği hadiste ise Efendimiz: Üçüncü veya dördüncüde tekrarlarsa onu öldürünüz" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4487-) Kabîsa b. Züeyb (radıyallahü anh)’den rivâyet edildi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Bir kimse şarap İçerse ona dayak atınız, tekrarlarsa yine dayak atınız. Yine tekrarlarsa üçüncüsünde veya dördüncüsünde onu öldürünüz" buyurdu. içki içmiş olan bir adam getirildi, ona dayak attı, sonra (yine) getirildi, yine dayak attı. Sonra (tekrar) getirildi, (tekrar) dayak attı. Sonra (tekrar) getirildi, yine dayak attı öldürmedi, (bu) bir ruhsattı. şöyle dedi: Zühri bu hadisi, yanında Mahsur b. el-Mu'temir ve Muhavvel b. Raşid varken rivâyet etti ve onlara: Bu hadis ile Iraklıların elçileri olunuz." dedi. Dâvûd şöyle demiştir: Bu hadisi eş-Şerid b. Süveyd, Şürahbil b. Evs, Abdullah b. Amr, Abdullah b. Ömer, Ebû Gutayf el Kindi ve Ebıt Seleme b. Ahdurrahman, Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4488-) Ali b. Ebi Talib (radıyallahü anh) şöyle demiştir: içki içenden başka kendisine had vurduğum (dan ötürü ölen) hiç kimse için fidye vermem. (Çünkü) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun (içkinin) hakkında (belli) bir şey bırakmadı. O had (din miktarı) bizim koyduğumuz bir şeydir. hudud 4: Müslim, hudud 39; İbn Mace, hudud 16.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4489-) Abdurrahman b. Ezher (radıyallahü anh) şöyle demiştir; Sanki ben şu anda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a bakar gibiyim; Ravinin maksadı, hadiseyi o anda görüyormuş gibi hatırladığını ifade etmektir. O, evler arasında Halid b. Velid'in evini aramaktaydı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’a bu vaziyette iken şarap içmiş olan bir adam getirildi. Efendimiz insanlara: Ona dayak atınız" buyurdu, bunun üzerine onlardan kimi ayakkabılarla, kimi sopa ile kimi de mîteha (hurma dalı) ile vurdu -İbn Vehb: O şey hurma dalıdır, dedi-. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yerden toprak alıp adamın yüzüne attı.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4490-) Abdullah b. Abdurrahman b. el-Ezher babasının şöyle dediğini haber vermiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Huneyn'de iken kendisine şarap içmiş olan birisi getirildi. Efendimiz adamın yüzüne toprak serpti. Sonra ashabına (ona vurmalarını) emretti. Sahabeler adama ayakkabıları ile ve ellerinde olan şeylerle vurdular. Nihayet Resûlüllah onlara " yeter" dedi, onlar da bıraktılar. (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat etti, sonra Ebû Bekir (radıyallahü anh) şaraptan dolayı kırk değnek vurdu. Hilafetinin ilk döneminde Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)'de kırk değnek vurdu. Hilafetinin sonunda ise seksen değnek vurdu. Osman (radıyallahü anh) her iki haddi de; hem kırk hem de seksen değnek vurdu. Nihayet Muaviye içki K-.ıHHini Sftksftn nhınık temhir otıi haddini seksen olarak tesbit etli.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4491-) Abdurrahman b. Ezher (radıyallahü anh) şöyle dedi: fethinin ertesi günü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i insanlar arasında dolaşıp Halid b. Velid’in evini sorarken gördüm. O esnada ben bir delikanlı idim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a içki içmiş olan birisi getirildi. Efendimiz sahabelere (ona dayak atmalarını) emretti. Onlar da ellerinde olan şeylerle vurdular; kimisi kamçı ile kimisi sopa ile kimisi de ayakkabısı ile vurdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de adama toprak serpti. Bekir halife olunca, kendisine içki içen birisi getirildi. Ebû Bekir (radıyallahü anh) sahabelere, Resûlüllah'in içki içene vurduğu haddi sordu. Onu kırk değnek diye zabt (muhafaza) ettiler. Bekir de kırk değnek vurdu. Ömer halife olunca Halid b. Velid kendisine, insanların içki içmeye düşkünlük gösterdiklerini, haddi ve cezayı küçümsediklerini yazıp; (Sahabeler) Senin yanında - ilk muhacirler Hazret-i Ömer'in yanında idiler - onlara sor" dedi. Ömer de onlarla istişare etti. Seksen değnek vurması için icma eltiler. Ali (radıyallahü anh) " İnsan içliği zaman iftira eder. Onu iftira (kazf) haddi gibi takdir etmeyi uygun görürüm." dedi. Bu hadis Lü'lüînin rivâyetinden değildir. İbn Dâsc'nin rivâyetindendir. İbn Ebi Hatim: Bu hadisi babama ve Ebû Zür’a’ya sordum, 7ü1" 1.;' bunu Abdurrahman b. Ezher'den işitmedi, dediler. Ebû Dâvûd şöyle der: Ukayl b. Halid bu hadiste Zührî ile İbni'l-Ezher arasına Abdullah b. Abdurrahman b. Ezher’i sokmuştur."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Had Vurulduktan Sonra İçki İçmeye Devam Edene Ait Hükümler
4492-) Hakîm b. Hizam (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) camide kısas istenmesinden, kayıp ilanından ve hadleri uygulamadan nehyetti."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Camide Had Uygulamak
4493-) Ebû Bürde (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah azze ve cellenin hadlerinden bir haddin dışında, on değnekten fazla vurulmaz" buyururdu. hudûd 42; Müslim, hudüd 40; Tirmizi. hudud 30, İbn Mace, hudûd 32; Darimî. hudûd II: Ahmed b. Hanbel. 111. 466; IV, 45.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Tazir
4494-) Bize Ahmed b. Salih haber verdi, bize İbn Vehh haber verdi, bana Amr haber verdi, ona Bükeyr b. el-Eşec haber vermiş, o Süleyman b. Yesar'dan şöyle haber verdi: Bana Abdurrahman b. Cabir, babasının şöyle haber verdiğini söyledi: O Ebû Bürde el-Ensari'yi şöyle derken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı.....derken işittim." Ravi o önceki hadisin manasını zikretti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Hadler Bölümü
Konu: Tazir