Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı

516-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'nin Rivâyet ettiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan arkasını dönüp yellene yellene ezan sesini işitmez oluncaya kadar uzaklaşır. Ezan bitince geri gelir; namaz için ikâmet edilince (tekrar) arkasını dönüp kaçar. İkâmet bitince tekrar geri gelir, (namaz kılan) kişiyle kalbi arasına girer ve hatırına gelmeyen şeyler hakkında " şunu da bunu da hatırla" der. Nihayet adam kaç (rekât) namaz kıldığını bilmez hale gelir." ezan 4; sehv 6; bedü’l-halk 11; Müslim, salat 16 -19; mesâcid 83; Nesaî, ezan 30; sehv 25; Dârimî, salât 174; muvatta', nida 6; Ahmed b. Hanbel, II, 313,460, 503, 522.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Ezanı Yüksek Sesle Okumak
517-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki; - Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); İmam (cemaat için) kefil, müezzin de mu'temeddir. Ey Allah’ım, imamları doğru yola eriştir, müezzinleri de bağışla" buyurdu. salât 39; Ahmed b. Hanbel, II, 232, 284, 378, 382, 419, 424, 461, 472, 514; V, 260; VI, 65.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaz Vakitlerine Dikkat Göstermek Müezzine Düşen Bir Vecîbedir
518-) A'meş dedi ki; Ebû Sâlih'den bana haber verildi; -ancak bunu ondan başkasından işitmiş olduğuma ihtimal de vermiyorum-(Ebû Salih) Ebû Hureyre'den (rivâyetle şöyle) demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu; (diyerek bir önceki hadisin) benzerini nakletmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaz Vakitlerine Dikkat Göstermek Müezzine Düşen Bir Vecîbedir
519-) Neccâr oğullarından bir kadın (şöyle) demiştir: evim mescidin etrafında bulunan evlerin en yükseği idi. (Mescid-i Nebevi yapılmadan önce) Bilâl (radıyallahü anh) sabah ezanını onun üzerinde okurdu. Seher vakti gelir, evin üzerine oturur, sabahın olmasını beklerdi. Sabahın olduğunu görünce ayağa kalkar ve " Ey Allahım sana şükranlarımı arzeder, Kureyş'in (müslüman olması ve) senin dinini ayakta tutmaları için yardımını dilerim " derdi. Sonra da ezanı okurdu. O kadın dedi ki; Vallahi onun bu kelimeleri terk ettiği tek bir geceyi (bile) hatırlamıyorum." Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Ezanı Minarede Okumak
520-) Ebû Cuhayfe, (Vehb b. Abdillah) Man; demiştir ki:’'Mekke'de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem’in yanın)a geldim. Kendisi deriden (yapılmış) kırmızı bir çadırda bulunuyordu. Sonra Bilâl (radıyallahü anh) çıkıp ezan okudu. Ben de onun ağzım sağa-sola döndürüşünü takibe koyuldum. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerinde Yemen kumaşından kırmızı (çizgili) kıtrî (demlen) bir elbise ile çıktı." Mûsâ (b. İsmâil Ebû Cuhfe'den bu hadisi şöyle) rivâyet etti: Ben Bilâl (radıyallahü anh)'i Ebtah'a çıkmış, ezan okurken gördüm, Hayye ale's-salâh, Hayye ale'l-felâh cümlelerine gelince, vücudunu döndürmeden boynunu sağa ve sola çeviriyordu. Sonra (Bilâl) çadıra girdi. Bir değnekle çıktı. (Mûsâ b. ismail Ebû Cuheyfe) hadisini(n geri kalan kısmını da) rivâyet etti. salât 17; cizye 16, menâkıb 23, libâs 42; Müslim, salât 249, 250; Ebû Dâvûd, edeb 84, 112; Tirnuzî, salât 30; Nesâî, menâsik 29; İbn Mâce, ezan 3; Ahmed b. Hanbel I, 401; IV, 308: VI, 24, 341.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzinin Ezan Okurken Yüzünü Çevirmesi
521-) Enes b. Mâlik'den nakledilmiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) " Ezan ile ikâmet arasında (edilen) duâ (geri) çevrilmez" buyurdu. salât 44; da'âvât 128.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Ezanla İkâmet Arasındaki Duâ
522-) Ebû Sa'îd el-Hudrî (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: Ezan sesini duyunca, müezzinin dediğini siz de söyleyiniz" ezan 7; Müslim, salât 10; Tirmizî, mevâkît 40; Nesâî, ezan 33; İbn Mâce, ezan 4; muvâttâ', nida 2; Ahmed b. Hanbel, III, 6, 53, 78.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri
523-) Abdullah b. Amr b. el-Âs, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle buyururken işitmiştir: Müezzini işittiğiniz vakit, onun dediğini siz de söyleyin. Sonra bana salavât getirin. Çünkü kim bana bir defa salavât getirirse, Allah da ona o salâvat sebebiyle on sevâb verir. Sonra Allah'dun benim için vesîle'yi isteyiniz. Çünkü vesile, Allah'ın kullarından (sadece) birine nasib olan cennette bir makamdır. Umarım ki o bir kişi ben olurum. Her kim benim için vesileyi isterse, ona şefaatim vâcib olur." salât, ll, Nesâî, ezan 37; Tirmizî, menâkıb I, Ahmed b. Hanbel; II, 168, 265, 365; III, 83.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri
524-) Abdullah b. Amr'den rivâyet edildiğine göre, bir adam; Resûlallah (sallallahü aleyhi ve sellem) müezzinler faziletçe bizi geçtiler, deyince; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da şöyle buyurmuştur : Onların (ezan okurken) söylediklerini sen de söyle (ezanın) sonuna erdiğinde de iste, istediğin verilir" b. Hanbel I, 172.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri
525-) Sa'd b. Ebî Vakkâs (radıyallahü anh)’den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir; Her kim müezzîn(in şehâdet getirdiğin)i duyunca " Ben de Allah'dan başka ilâh olmadığına, birliğine ortağı bulunmadığına, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna şahitlik ederim. Allah'ı Rabb, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’i Resul ve İslâmi din olarak kabul ettim" derse bağışlanır." salât, 13; Nesâî, ezan, 38; Tirmizî, salât 42; İbn Mâce, ezan 4; Ebû Dâvûd, vitr 26; Dârimî, vesâyâ 4; Ahmed b. Hanbel, IV, 297, 303, 367.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri
526-) Hazret-i Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); müezzini (eşhedü enlâ ilahe illallah, eşhedü erine Muhammeden Resûlüllah diyerek) şehadet getirirken duyunca, " Ben de, ben de" derdi. Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri
527-) Ömer b. el-Hattâb (radıyallahü anh)’dan Resûlüllahın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Müezzin, Allahu ekber, Allahu ekber" dediği vakit, sizden biriniz, " Allahu ekber, Allahu ekber" müezzin " Eşhedü en lâ ilahe illallah" dediği vakit, o da " Eşhedü enlâ ilahe illallah" müezzin " Eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah " dediğinde o da, " Eşhedu enne Muhammeden Resûlüllah" ; müezzin " Hayye alessalah" dediği vakit, " La havle ve lâ kuvvete illâ billah" ; müezzin " Hayye ale'l-felâh" deyince o, " Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" ; Allahu ekber, Allahu ekber" , dediğinde, " Allahu ekber Allahu ekber" sonra müezzin " La ilahe illallah" dediği vakit, bütün kalbiyle " Lâ ilahe illallah" derse, cennete girer. salât 12.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri
528-) Ebû Umâme (radıyallahü anh)'dan veya ashabdan birinden rivâyet edildiğine göre; (radıyallahü anh) ikâmete başlayıp da cümlesini söyleyince, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) " Allah namaz kılmayı nasib etsin ve onu devam ettirsin" derdi. İkâmetin (cümlesi dışındaki) diğer cümlelerinde (ise) ezan(a icabet) konusunda ki (527 no'lu) Ömer hadisi(nde anlatıldığı) gibi karşılık verirdi. Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İkâmeti İşitenin Ne Söyleyeceği?
529-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh)'den, demiştir ki; -Resûlüllah şöyle buyurdu: Kim ezanı işitince, " Ey eksiksiz olan şu davetin ve (kıyamete kadar) devam edecek olan namazın sahibi olan Allahım, vesileyi (Cennette bulunan ve ancak O'na lâyık olan yüksek makamı) ve fazileti (bütün kulların makamından daha üstün olan makamı) Muhamıned'e ver ve onu kendisine va'd etmiş olduğun öğülmüş makama kavuştur" derse, kıyamet gününden kendisine şefaat (edilmesi) vâcib olur" ezan 8; tefsir-i sure (17), 11; Tirmizi, salât 43; Nesâî, ezan 38; İbn Mâce, ezan 4.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Ezan Bitince Yapılacak Duâ
530-) Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana, akşam ezanı esnasında (şunları) söylememi öğretti demiştir: Allah'ım şu (akşam ezanı) Senin gecenin gelişi(ni), gündüzünün de gidişi(ni bildirmekte)dir. Senin (yoluna çağıran) davetçilerinin (müezzinlerin) sesleri (de yükselmekte)dir. Beni bağışla!" daevât 126.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Akşam Ezanı Esnasında Okunacak Duâ
531-) Osman b. Ebi'l-Âs'ın haber verdiğine göre kendisi; Resûlallah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni kavmime imam yap deyince, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Sen onların imamısın. (Namazını kıldırırken) en zayıf olanlarını göz önünde bulundur ve ezanına ücret almayan bir müezzin edin." buyurmuştur. salât 186; Tirmizî, salâl 155; Nesâî, ezan 32. İbn Mace, ezan 3; Ahmed b. Hanbel, IV, 217.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Ücretle Müezzinlik Yapmak
532-) İbn Ömer'den rivâyet edildiğine göre Bilâl (radıyallahü anh) sabah olmadan ezan okudu. Nebiyy-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de ona (tekrar ezan okuduğu yere) dönmesini ve " haberiniz olsun köle uyudu, haberiniz olsun köle uyudu." diye seslenmesini emretmiştir. Mûsâ (rivâyetine) devamla’' Bilâl dönüp haberiniz olsun, köle uyumuştur." diye nida etti, cümlesini eklemiştir. ezan 11, 12, 13; savm 17; şehâdet 11; âhâd 1; Müslim, sıyâm, 36-38; Tirmizî, salât 35; Nesâî, ezan 9-10; Dârimî, salât 4; muvattâ' nida 14-15; Ahmed b. Hanbel, II, 9, 57, 62, 64, 73, 79, 107, 123. Dâvûd buyurdu ki; bu hadisi Eyyûb’dan sadece Hammâd rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Vakit Girmeden Ezan Okumak
533-) Nâfi'in, Ömer'in Mesrûh denilen müezzininden naklettiğine göre, Mesrûh sabah vakti (girmeden) önce ezan okuyunca Ömer (radıyallahü anh) O'na, ezanı yeniden okumasını emretmiştir. sonra (râvi Eyyûb bir önceki hadisin) aynısını nakletmiştir. Dâvûd buyurdu ki: Bu hadisi (bir de) Hammâd b. Zeyd, Ubeydullah b. Ömer'den, o da Nâfi'den veya başka birinden rivâyet etmiştir. (Bu rivâyete göre) Ömer (radıyallahü anh)’in müezzinine Mesrûh veya başka birşey deniyordu. Dâvûd buyurdu ki; bu haberi bir de Derâverdî, Ubeydullah, Nâfi ve İbn Ömer senediyle rivâyet etmiştir. (Bu rivâyette Derâverdi), " Hazret-i Ömer'in müezzinine Mes'ûd denirdi" demiş ve (Hammad b. Zeyd'in rivâyet ettiği hadisin) aynısını nakletmiştir. (Ebû Dâvûd dedi ki:) Şu (Abdulaziz b. Ebî Revvâd hadisi, Hammâd b. Seleme'nin Eyyûb'dan naklettiği) öbüründen daha sağlamdır.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Vakit Girmeden Ezan Okumak
534-) Bilâl'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kollarını yana doğru açmış ve; Fecrin ağardığı sana şöyle iyice belirmedikçe (sakın) ezan okuma" buyurmuştur. Ebû Dâvud rivâyet etmiştir. Dâvûd buyurdu ki: Iyaz'ın azatlısı olan Şeddâd, Bilâl'i görmemiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Vakit Girmeden Ezan Okumak
535-) Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; İbn Umra-i Mektum â'mâ olduğu halde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e müezzinlik yapardı." salât 5.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Amânın Ezan Okuması
536-) Ebû'ş-Şa'sâ'dan nakledilmiştir ki; Ebû Hureyre ile beraber mescidde idik. İkindi ezanı okunduktan sonra birisi mescidden çıktı (gitti). Bunun üzerine Ebû Hureyre (radıyallahü anh); Bu adam Ebû'l-Kâsım (sallallahü aleyhi ve sellem)'e isyan etti" dedi. mesâcid 258, 259; Tirmizî, mevakît 36; Nesâî, saat 40; İbn Mâce, ezan 7; Dârimî, salât 12; Ahmed b. Hanbel, 11,410, 416, 471, 506, 537.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Ezandan Sonra Mescidden Çıkıp Gitmek
537-) Câbir b. Semure demiştir ki; Bilâl (radıyallahü anh) ezanı okur, sonra (Peygamberin gelmesini) beklerdi. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın (evinden) çıktığını görünce de namaz için ikâmet getirmeye başlardı." mesâcid 160; Tirmizî, salât 29.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Müezzinin İmamı Beklemesi
538-) Mucâhid'den nakledilmiştir ki; Ömer ile beraberdim. Öğle veya râvilerden birine aittir. ikindi namazında bir adam tesvib yapınca; diye nida edince, İbn Ömer; haydi (buradan) çıkalım, çünkü bu bid'attir" dedi. salât 3; Ahmed b. Hanbel, VI, 14-15.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Ezanda Tesvîbin Hükmü
539-) Abdullah b. Ebî Katâde'nin babası (Ebû Katâde) vasıtasıyla Nebî (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettiğine göre, (Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : Namaz için ikamet edildiğinde beni görünceye kadar (ayağa) kalkmayınız" cuma 18, ezan 22, 23; Müslim, mesâcid 156-160; Tirmizî, salât 29; cuma 21, 63; Nesâî, ımâme 12, ezan 42; Dânmî, salat 47; Ahmed b. Hanbel, V, 304, 305, 307, 308, 310. Dâvûd buyurdu ki: Bu hadis-i şerifi aynı şekilde Eyyûb ile Haccacu's-Savvâf da, Yahyâ'dan rivâyet etmişlerdir.Hişam ed-Destevâî dedi ki: (Bu hadisi) bana Yahya (mektubunda) yazdı. " Bu hadisi bir de Muâviye b. Sellâm ve Ali b. El-Mübârek Yahya'dan rivâyet etmişler ve rivâyetlerinde (fazla olarak şunu) nakletmişlerdir: Beni görünceye kadar (kalkmayınız ve) acele etmeyiniz"

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
540-) (Bir evvelki) hadis-i şerifi (bir de) İbrahim b. Mûsâ, ayni senedle Îsa ve Ma'mer kanalıyla Yahya'dan rivâyet etmiştir. (Ma'mer, Yahya'dan bu hadisi şöyle) rivâyet ediyor: Benîm çıktığımı görünceye kadar kalkmayın'' Dâvûd buyurdu ki: Benim çıktığımı" ifadesini Ma'mer'den başka kimse rivâyet etmedi. Aynı hadisi Ma'mer'den İbn Uyeyne de rivâyet etti. Ama bu rivâyetinde " benim çıktığımı" ifâdesini kullanmadı.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
541-) Ebû Hureyre'den, (şöyle dediği rivâyet edilmiştir); (sallallahü aleyhi ve sellem, evinden çıkınca) namaz için kamet getirilmeye başlanırdı. Cemaat da Peygamberden önce yerlerini alırlardı. ezan 24, 25; Müslim, mesâcid 158; Nesâî, imâme, 24.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
542-) Humeyd'den nakledilmiştir ki; Sabit el-Bunânî'ye namaz için ikâmet getirildikten sonra konuşan kimsenin (halini) sordum. O da bana Enes b. Mâlik'in (şöyle) dediğini söyledi: Namaza ikâmet getirilmişti. Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın önüne gerildi, ikâmetten sonra onu (namaza durmaktan) alıkoydu." ezan 28.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
543-) Kehmes (b. el-Hasen)'den nakledilmiştir ki; henüz imam yokken namaz kılmak için ayağa kalktık (sonra) bir kısmımız oturdu. Bunun üzerine Kûfeli bir ihtiyar bana, " niçin oturuyorsun?" dedi. Ben de " oturmanın sebebi İbn Büreyde'nin (ayakta imamı bekleme hali için) " bu tekebbürdür" sözüdür" dedim. Bunun üzerine yaşlı adam dedi ki: Abdurrahman b. Avsece el-Berâ b. Azib'den onun şöyle dediğim bana nakletti: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın zamanında namaza başlamadan önce uzun süre ayakta saf olarak beklerdik" . el-Berâ demiş ki; Resûlüllah şöyle buyurdu: Allah azze ve celle ve melekleri ilk saflara ulaşanlara rahmetle duâ ederler. Kişiyi bir saf ileri götüren adımdan, Allah katında daha sevimli hiç bir adım yoktur." Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
544-) Enes'ten; demiştir ki; için kamet getirilmişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ise mescidin bir kenarında (birisiyle) fısıldaşıyordu. Cemaat uyuklamaya başlayıncaya kadar da namaza durmadı. ezan 27; Müslim, hayz 123-124; Nesâî imame 13; Ahmed b. Hanbel, III-I01, 114, 182.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
545-) Salim Ebû'n-Nadr demiştir ki; (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde namaz için ikemet edildiği zaman cemaati az görürse namaza durmaz, otururdu, Cemaati (tamamen) toplanmış görünce de namaza dururdu. Sitte'den sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
546-) (Bir evvelki) hadisin aynısı (bir de) Hazret-i Ali (radıyallahü anh)'den rivâyet edilmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: İmam Gelmeden Kamet Getirilmiş De Olsa, Cemaat Oturarak İmamı Bekler
547-) Ebû'd-Derdâ'dan nakledilmiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim: Köyde ve kırda üç kişi bir arada olur da, namazı cemaatle kılmazlarsa şeytan mutlaka onlara gâlib gelir, (Mûsâllat olur ve onları Allah'ın zikrinden alıkoyar). Aman, cemaate sarri, çünkü kurt, sürüden ayrılan koyunu kapar" . imame 4fi\ Ahmed b. Hanbel, V, 196; VI, 446. Zaide dedi ki; Sâib cemaatten muradın, " cemaatle namaz" olduğunu söyledi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaati Terk Etmenin Vebali
548-) Ebû Hüreyre'den nakledilmiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: And olsun ki, namazın kılınması, (ikâmetin yapılması) ve birinin geçip onlara namaz kıldırması için emir vermeyi, sonra da beraberlerinde odun bulunan bir kısım insanlarla gidip (cemaatle) namaza iştirak etmeyenlerin evlerini cayır cayır yakmayı arzu ettim" mesâcıd 251, 252, 253; Tirmızî, salât 48; İbn Mâce, mesâcid 17; Ahmed b. Hanbel, II, 244, 292, 314, 319, 424, 472, 531, 539.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaati Terk Etmenin Vebali
549-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: İçimden öyle geldi ki gençlerime odun demetleri toplamalarını emredeyim, sonra da özürsüz olarak (cemaata gelmeyip) namazı evlerinde kılanlara gideyim ve evlerini yakayım" mevâkît 48; İbn Mâce, mesacıd 17; Dârimî, salât 54; Ahmed b. Hanbel, I, 450; II, 314, 376, 472; Ayrıca bk. Müslim, mesacid 251. Yezîd b. Yezîd diyor ki): Yezîd b. el-Esamm'a; Ya Ebâ Avf! (Resûlüllah) Cum'a namazını mı yoksa başka bir namazı mı kast etti? diye sordum. Yezid b. el-Esam şu karşılığı verdi: Eğer ben bunu, Ebû Hüreyre'yi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan (böylece) rivâyet ederken işitmemişsem kulaklarım sağır olsun. (Ebû Hüreyre) bunun cuma namazı mı, yoksa başka bir namaz mı olduğunu söylemedi."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaati Terk Etmenin Vebali
550-) Abdullah İbn Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: beş vakit namazı (şart ve rükünlerine riâyet ederek) nida edildikleri yerde (ezan okunan mescidlerde cemaatle) edâ ediniz. Muhakkak bunlar Hüdâ sünnetlerindendir. Allah (celle celâluhu) Resulüne Hüdâ sünnetlerini beyân edip göstermiştir. Vallahi ben, apaçık münâfıklar-hariç , sahabîlerin beş vakit namazı cemaatle kılmayı hiç bir zaman terk etmediklerini gördüm. Vallahi ben, iki kişinin koltuğuna girip safa kadar götürülen sahabilerden adamlar gördüm. Sizden evinde mescid (namaz kılacak bir yer) olmayan hiç bir kimse yoktur. Eğer mescidleri terk eder de (farz) namazlarınızı evlerinizde kılarsanız, Peygamberinizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberinizin sünnetini terk ederseniz, (adım adım küfre yaklaşır) kâfir olursunuz. mesacid 257; Nesâî, imame 50; İbn Mâce, mesacid 14; ikâme 142- Ahmed b. Hanbel, I, 382, 415, 455.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaati Terk Etmenin Vebali
551-) İbn Âbbâs (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir: Müezzinin ezanını duyup da namaza gitmesine mâni bir özrü olmayan kimsenin..." ; arada sahâbîler Resûlüllah'a) " özür nedir?" diye sordular. (Resûlüllah) " Korku veya hastalıktır" karşılığını verdi. " (Evinde) kıldığı namaz kabul olunmaz." Ebû Dâvud rivâyet etmiştir. Biraz farklı bir rivâyet için bk. İbn Mâce, mesâcid 17. Dâvûd buyurdu ki: (Bu hadisi Ebû İshâk, Mağrâ'dan rivâyet etmiştir.)

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaati Terk Etmenin Vebali
552-) İbn-i Ümmi Mektûm (radıyallahü anh)'den rivâyet edilmiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a; Ya Resûlallah, ben gözü görmeyen ve evi mescide uzak olan bir adamım. Bana kılavuzluk etmeyen bir hizmetçim var. Benim namazımı evimde kılmama ruhsat var mı?" diye sormuştur. Resûlüllah'ın, " Ezanı duyuyor musun?" sualine de " Evet" cevabım vermiştir. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) " sana ruhsat bulamıyorum" buyurmuşlardır. Mâce, mesâcid 17; Ahmed b. Hanbel III, 423; IV, 43: Ayrıca bk. Müslim, mesâcid 255; Nesâî, imame

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaati Terk Etmenin Vebali
553-) İbn Ebi Leylâ İbn Umm-i Mektûm'dan, şöyle dediğini nakletmiştir: (Bir gün): Resûlallah, Medine, (yırtıcı) hayvanları, zehirli haşereleri çok olan bir şehirdir. (Ben bu hayvanların zarar vermesinden korkarım, benim cemaate çıkmayıp evde namaz kılmama ruhsat var mı?) dedi. Resûlüllah; Hayye ale's-salah, hayye ale'l-felâh (sözlerini) işitiyorsan cemaate koş" buyurdu. Dâvûd aynı hadisi Kasım el-Cirmî'nin Süfyân’dan rivâyet ettiğini söylemiştir. Bu rivâyette kelimesi yoktur. imame 50.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaati Terk Etmenin Vebali
554-) Ubey b. Kâ'b'dan demiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize sabah namazını kıldırdı ve " filan burada mı?" dedi. (Ashab) " hayır" dediler. Resûlüllah tekrar " peki ya, filan burada mı?" diye sordu, oradakiler yine " Hayır" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Bu iki namaz (yatsı ve sabah namazları) münafıklara en ağır gelen namazlardır. Eğer siz bu namazlardaki (sabah ve yatsı) sevabı bilseydiniz dizler üzerinde emekleyerek de olsa (bunları cemaatle kılmak için camiye) gelirdiniz. Birinci saf (Allah'a yakınlık, şeytandan uzaklık, ecir ve sevab yönünden) meleklerin saffı gibidir. Siz birinci saftaki fazileti bilseydiniz, ona koşar (onun için yarışıldınız. Muhakkak bir adamın başka bir adamla (cemaat yaparak) namaz kılması tek başına namaz kılmasından, iki kişi ile birlikte kılması da, bir kişi ile birlikte kılmasından daha çok sevablıdir. (Cemaat) ne kadar çok olursa Allah'a o kadar sevimli olur" buyurdular. imame 45; İbn Mâce, mesacid 18; Ahmed b. Hanbel, V, 145.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti
555-) Osman b. Affân (radıyallahü anh)’den nakledilmiştir ki; (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Yatsı namazını cemaatle kılan kimse o gecenin yarısını namaz kılmakla geçirmiş gibidir. Yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılan kimse o gecenin tamamını namaz kılmakla geçirmiş gibi sevab alır" salat 51; muvatta, cemaa 7; İbn Huzeyme, sahîh II, 365. Müslim, mesâcid 260.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti
556-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'nin rivâyet ettiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Sevabı en çok olan, mescide en uzak yerden gelendir" ezan 31; Müslim, mesâcid 277; İbn Mace, mesacid 15; Muvatta, tahâre 33; Ahmed b. Hanbel, II, 351, 428.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaza Yürüyerek Gitmenin Fazileti
557-) Übey İbn Ka'b'dan nakledilmiştir ki: adam vardı; Medinelilerin içinde müslümanlardan evi mescide onunkinden daha uzak olan bir kimseyi tanımıyorum. Bu adam cemaatle namazı katiyyen kaçırmazdı. (Bir gün) kendisine " bir eşek satın alsan da karanlıkta ve şiddetli sıcaklarda binsen" dedim. " Evimin mescidin yanında olmasını istemiyorum (bu benî sevindirmez)" karşılığını verdi. Hâdise Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’a ulaştırıldı. Resûlüllah o zata durumu sordu. Adam şu cevabı verdi: Ya Resûlallah ben mescide gidişimin ve ailemin yanına dönüşümün benim lehime (sevab olarak) yazılmasını istedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da ona; Allah bütün bunları sana verdi, Allah senin istediğin şeylerin hepsini sana verdi" buyurdular. mesâcıd 278; İbn Mâce, mesacid 15; Dârimî, salât 60; Ahmed b. Hanbel III, 226, 283; V, 133.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaza Yürüyerek Gitmenin Fazileti
558-) Ebû Ümâme (radıyallahü anh)'den rivâyet edilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur; Evinden abdest alarak farz bir namaza çıkan kişinin sevabı, ihrama girip hac edenin sevabı gibidir. Bir kimse kuşluk namazı için bulunduğu yerden çıkar da bu çıkışındaki yorulmanın sebebi yalnız kuşluk namazı olursa o kişinin sevabı Umre yapanın sevabı gibidir. Aralarında boş ve bâtıl söz olmaksızın bir namazın peşinden kılınan bir namaz illiyînde yazılır." iyi kulların amellerinin yazıldığı divanın adıdır. Dâvûd, tetavvu' 12; Ahmed b. Hanbel, V, 264, 268.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaza Yürüyerek Gitmenin Fazileti
559-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki; (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki;" Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı evinde ve dükkânında kıldığı namazın sevabından yirmi beş derece daha fazladır. Bu fazlalık, sizden birinin abdest aldığı zaman (sünnet ve farzlarına riayet ederek) abdestini güzel yapması, namazdan başka bir şey kast etmeyerek mescide gelmesi ve onu evinden namazdan başka bir şeyin çıkarmaması sebebiyledir. O mescide gelinceye kadar hiç bir adım atmaz ki o adım sebebiyle derecesi yükseltilmiş veya ondan bir günah silinmiş olmasın. Mescide girdiği zaman, namaz omı habsettiği (dışarıya çıkmaktan men ettiği) müddetçe sanki o namazdadır. Sizden biriniz, namaz kıldığı yerde durduğu, (veya namazı beklediği) müslümanlardan kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler onun için " Allah'ım onu bağışla, Allah'ım ona rahmet et ve Allah'ım onun tevbesini kabul et" diye dua ederler" buyu' 49; Müslim, tahâre 12; mesâcid 272; Nesâî, mesâcid 6; İbn Mâce, tahâre 6; mesâcid 14; Ahmed b. Hanbel, II, 176, 252.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaza Yürüyerek Gitmenin Fazileti
560-) Ebû Said el-Hudrî (radıyallahü anh)’den nakledilmiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: cemaatle kılınan namaz, (cemaatsiz kılınan) yirmi beş namaza eşittir. Kişi namazını rükû' ve secdelerini tam yaparak (erkânına, tam riâyetle) kırda kılarsa (sevabı) elli namaz sevabına ulaşır." Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir. Dâvûd buyurdu ki; Abdulvâhid b. Ziyâd bu hadis hakkında, " Kişinin kırda kıldığı namaz, cemaatle kıldığı namaz üzerine (......) katlanır" dedi ve hadisin tamamını zikretti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaza Yürüyerek Gitmenin Fazileti
561-) Büreyde'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Karanlıklarda mescidlere çokça yürüyenleri, kıyamet gününde tam (bir) nûr ile müjdele" salât 51; İbn Mâce, mesâcid 1 ; İbn Huzeyme, sahih, II, 377.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Karanlıkta Namaza Gitmenin Fazileti
562-) Ebû Sumâme el-Hannât, mescide giderken, Ka'b İbn Ucre'nin arkadan gelip kendisine yetiştiğini, (daha doğrusu) birbirlerine rastladıklarını haber verdi. Dedi ki: Ka'b, beni parmaklarımı birbirine geçirmiş olduğum bir vaziyette buldu. Beni bundan nehy etti ve; Resûlüllah, "Biriniz abdestini tam oarak (farz ve sünnetlerine riâyet ederek) alıp, mescidi kast ederek (yola) çıktığı zaman, el parmaklarını biribirine geçirmesin. Çünkü o namazdadır, (namazda sayılır) buyurmuştur, dedi. mevâkıt 167; Dârimî, salât 21; Ahmed b. Hanbel, III, 43, 54, IV, 241 - 244.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaza Gidiş İle İlgili Hadisler
563-) Saîd b. el-Müseyyeb'den: demiştir ki; Ensârdan bir adam ölüm döşeğinde yatıyordu. O zat dedi ki: bir hadis haber vereceğim ki onu sadece Allah'ın rızasını umarak söylüyorum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı şöyle buyururken duydum: Sizden birisi (farz ve sünnetlerine riâyetle) tam olarak abdest alıp, sonra mescide çıktığı zaman, sağ ayağını her kaldırdığında Allah ona bir hasene yazdırır. Sol ayağını her yere bastığında ondan bir günah sildirir. Artık o kişi isterse (ayaklarını biribirine veya evini mescide) yaklaştırsın, isterse uzaklaşırsın. Eğer mescide gelir de namazı cemaatle kılarsa bağışlanır. Cemaat, namazın bir kısımını kılmış, bir kısmı kalmış bir halde iken mescide varırsa, yetişebildiğini (cemaatle) kılar, kalanlarını da (kendi kendine) tamamlarsa, durum yine aynıdır. (Namazın tamamım cemaatle kılmış gibi, bağışlanır). Cemaat namazi(n tamamını) kılmışken mescide gelir de (kendi başına) namazını kılarsa yine aynı şekilde (cemaate yetişmiş gibi bağışlanır). Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Namaza Gidiş İle İlgili Hadisler
564-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki;Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Bir kimse tam olarak abdest alıp (mescide) gitse, fakat insanları namazlarım kılmış bulsa, Allah ona, cemaate hazır olup da namazını cemaatle kılanın sevabı gibi sevab verir. Bu, o cemaatin sevabından hiç bir şey eksiltmez." tahâre 108, 110; Hâkim el-Müstedrek, I, 208 - 209.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Cemaatle Namaza Gitmek Maksadıyla Çıktığı Halde Cemaate Yetişemeyenin Durumu
565-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Allah'ın kadın kullarını Allah'ın mescidlerinden men'etmeyiniz. Ancak onlar süslenmemiş ve koku sürünmemiş olarak camiye gelsinler." salât 57; Ahmed b. Hanbel, II, 438, 475, 528; V, 192, 193; VI, 70.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Namaz Bölümü
Konu: Kadınların Mescide Gitmek Üzere Çıkmaları İle İlgili Hadisler