Sünen-i Ebu Davud Hadis Kitabı

2354-) Abdullah b. Ebî Evfâ'nın şöyle dediği rivâyet edilmiştir; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’la birlikte bir yolculukta idik. O oruçlu idi. Güneş batınca; Ya Bilal! İn de bizim için sevik ez" Sevik, kavrulmuş un demektir. buyurdu. Bilâl; Resûlallah! Akşamı bekleseydin, dedi. Resûlüllah tekrar; İn, bizim için sevik ez" , buyurdu. Bilâl; Resûlallah henüz üzerinde gündüz var, dedi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber tekrar; İn ve bize sevik ez" , buyurdu. de indi ve seviki ezdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu içti, sonra parmaklarıyla doğu tarafını göstererek: Gecenin şu taraftan geldiğini gördüğünüz zaman oruçlu orucunu açar " buyurdu. savm 33, 43, 45; Müslim, siyam 52; Ahmed b. Hanbel IV, 380-381.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun İftar Vakti
2355-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'rn şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir; Müslümanlar iftarda acele ettikleri müddetçe din üstün olmaya devam eder. Çünkü Yahudiler ve Hıristiyanlar iftarı geciktirirler." Buharî, savm, 45; Müslîm, sıyâm 48; Tirmizî, savm 13; İbn Mâce, sıyâm 24, Darimî, savm 11; Muvatta, siyam, 6, 7; Ahmed b. Hanbel, V, 147, 172, 331, 334, 337, 339; Hakîm, Müstedrek, I, 431; Beyhakî, es-Sünena'l-kübra, IV, 237.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: İftarda Acele Etmek Müstehaptır
2356-) Ebû Atiyye'den; demiştir ki: Mesrûk ve ben Hazret-i Âişe'nin huzuruna girip: Ey mü'minlerin annesi! Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ashabından iki kişi var, birisi iftarda ve (akşam) namaz(ın)da acele ediyor, ötekisi ise hem iftarı hem de namazı geciktiriyor, dedik. iftarda ve namazda acele ediyor? dedi. (b. Mes'ud) dedik. (sallallahü aleyhi ve sellem)'de öyle yapardı, dedi. siyam 49-50; Nesâî, eyman 25; lırmizî, savm 13; Ahmed b. Hanbel, II, 118.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: İftarda Acele Etmek Müstehaptır
2357-) Selmân b. Amir'den; demiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); -Sîzden bîriniz oruçlu olduğu zaman hurma ile, hurma bulamazsa su ile iftar etsin. Çünkü su temizleyicidir." siyam 28; Tirmizî, zekât 26; İbn Mâce, sıyâm 25; Ahmed b. Hanbel, IV, 17-18, 213, 215. buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: İftar Ne İle Açılmalıdır?
2358-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'in şöyle dediği rivâyet edilmiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam namazını kılmadan önce bir kaç taze hurma ile, eğer hurma yoksa kuru hurma ile iftar ederdi o da bulunmazsa bir kaç yudum su yudumlardı. savm 10; Ahmed b. Hanbel, III, 164; Dârekutnî, Sünen, II, 185.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: İftar Ne İle Açılmalıdır?
2359-) Mervân b. Salim el-Mukaffa'dan demiştirki; İbn Ömer (radıyallahü anh) sakalını avuçlar, avucundan artan kısmı keserdi; O şöyle dedi; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iftar ettiği zaman, " susuzluk gitti, damarlar nemlendi ve inşallah ecir hâsıl oldu" buyurdu. Sünen, II, 185; Hakim, el-Müstedrek I, 422; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübra, IV, 239.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: İftar Esnasında Söylenecek Şey
2360-) Muâz b. Zuhre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kadar ulaştırdığı rivâyetinde; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in iftar ettiği zaman şöyle dediğini haber vermiştir: Ey Allahım! Sadece senin için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açtım." es-Sünenü’l-kübra,, IV, 239.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: İftar Esnasında Söylenecek Şey
2361-) Esma bint Ebî Bekir (radıyallahü anhâ)'dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) devrinde ramazanda bulutlu bir günde oruçlarımızı açtık. Fakat sonra güneş göründü. Üsâme dedi ki: Hişâm'a: Râvîlerden biri ve Ebû Usâme'nin hocasıdır. kaza etmekle emrolundular mı? dedim. kaçış var mı? dedi. savm 46; İbn Mace, sıyâm 15; Ahmed b. Hanbel, VI, 346; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübra, IV, 217; Dârekutnî, Sünen, II, 204.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Güneş Batmadan Önce Orucu Açmak
2362-) İbn Ömer (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (insanları) visal orucundan menetti. Oradakiler; sen visal yapıyorsun, yâ Resûlüllah! dediler. Hazret-i Peygamber. Ben sizin gibi değilim. Bana (Rabbim tarafından) yedirilir ve içirilir," buyurdu. savm 45; Müslim, sıyâm 59; Ahmed b. Hanbel, II, 23, 112; Darimî, savm 14; Mâlik, sıyâm, 37.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Visal Orucu
2363-) Ebû Said el-Hudrî Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken dinlemiştir; Aralarında iftar etmeden peşi peşine oruç tutmayınız. Hanginiz böyle visal orucu tutmak isterse, sehere kadar tutsun. Ama sen visal orucu tutuyorsun" dediler. Ben sizin gibi değilim. Şüphesiz benim için bir yediren var, bana yedirir, bir içiren var, bana içirir." savm 48, 50; Dârimî, savm 14; Ahmed b. Hanbel, III, 8, 87, 96.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Visal Orucu
2364-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'dan, demiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Bir kimse yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi terketmezse, Allah (celle celâluhu)'in, onun yeme içmeyi terketmesîne ihtiyacı yoktur." diye buyurdu. (b. Yunus) dedi ki; Bu hadîsin isnadını İbn Ebî Zi'b'den sema'an aldım. Ancak bana hadîsi(n metnini) yanında olan ve kardeşinin oğlu olduğunu zannettiğim bir adam (iyice) anlattı. savm 8; Tirmizî, savm 16; İbn Mâce, sıyâm 21.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Gıybet Etmesi
2365-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’dan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın şöyle buyurduğunu rivâyet edilmiştir: Oruç koruyucudur.Biriniz oruçlu olduğu zaman çirkin söz söylemesin, cahillik yapmasın. Eğer birisi ona çatar veya küfrederse, " ben oruçluyum, ben oruçluyum" desin. savm 2; Müslim, sıyâm 160, 163; Nesâî, sıyâm 42; İbn Mâce, sıyâm 21; Muvatta; sıyâm 57; Ahmed b. Hanbel, II, 245, 257, 273.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Gıybet Etmesi
2366-) Amir b. Rabiâ, babası Rabiâ (b. Ka'b)'ın şöyle dediğini rivâyet etmiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı oruçlu iken dişlerini misvaklarken gördüm. Müsedded; Sayamayacağım kadar" sözünü de ilâve etti. savm 27.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Dişlerini Misvaklaması
2367-) Ebû Bekir b. Abdurrahman, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın ashabından birisinin kendisine şöyle dediğini haber vermiştir; (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın, Mekke'nin fethi yılındaki seferinde, insanlara; oruçlarını açmalarını emrettiğini gördüm. Hazret-i Peygamber; Düşmanınıza karşı kuvvetli olunuz," buyurdu. Kendisi ise, oruç tuttu. Bekir devamla şöyle dedi: bana haber veren zât;:" Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı Arc denilen yerde oruçlu iken, susuzluktan veya aşırı sıcaktan dolayı başına su dökerken gördüm," dedi. sıyâm 22; Ahmed b. Hanbel, III, 475; Hâkim, el-Müstedrek, I, 431; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübra, IV, 263.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlu Hararetten Dolayı Vücuduna Su Dökebilir Ve İstinşakta Mübalağa Edebilir Mi?
2368-) Lakît b. Sabra (radıyallahü anh)'dan: demiştirki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Oruçlu olduğun zaman hariç, buruna su verirken suyu iyice çek." tahâre 70; Tirmizî, savm 68; İbn Mâce, taharet 44; Ahmed b. Hanbel, IV, 33. buyurdu."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlu Hararetten Dolayı Vücuduna Su Dökebilir Ve İstinşakta Mübalağa Edebilir Mi?
2369-) Sevbân (radıyallahü anh)'dan, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Kan alanın da kan aldıranın da orucu bozulmuştur." savm 32; Tirmizî, savm 59; İbn Mâce, Siyam 18; Ahmed b. Hanbel, II, 364; III, 465, 474, 480; Darimî, savm 26. Şeybân rivâyetinde dedi ki; Ebû Kılâbe bana; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in azatlısı Sevbân Ebû Esma er-Rahabî'ye, bunu bizzat Resûlüllah'tan duyduğunu haber vermiştir." dedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması
2370-) Şeddâd b. Evs (radıyallahü anh)'; O (Şeddâd) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yürürken..." diye rivâyet etti ve bundan önceki Sevbân hadîsinin benzerini zikretti. sitte sahiplerinden sadece Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması
2371-) Şeddâd b. Evs (radıyallahü anh)'in şöyle dediği rivâyet edilmiştir: on sekizi geçmişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benim elimi tutmuş bir vaziyette Bakî'de, kan aldırmakta olan bir adama uğradı ve şöyle buyurdu: Kan alanın ve kan aldıranın orucu bozuldu." Dâvud dedi ki; el-Hazzâ' bu hadîsin bir benzerini Eyyûb'un isnadı ile Ebû Küâbe'den rivâyet etmiştir. el-Müstedrek, I, 428.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması
2372-) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in azatlısı Sevbân (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in; Kan alanın ve kan aldıranın orucu bozuldu" buyurduğunu haber vermiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması
2373-) Sevbân (radıyallahü anh)'dan Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir; Kan alanın ve kan aldıranın orucu bozuldu." Dâvud dedi ki; oğlu, bu hadîsin benzerini babasından o da Mekhûl'den, Mekhul’den önceki isimler aynı kalmak şartıyla rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması
2374-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâye tedüdiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken kan aldırmıştır. tıp 11; Tirmizî, savm 59, 61; İbn Mâce, sıyâm 18; muvatta sıyâm 30, 32; Beyhâkî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 268. Dâvûd der ki: Vüheyb b. Halid bu hadîsin benzerini aynı isnadla Eyyûb'dan, Cafer b. Rabîa ve Hişam yani İbn Hassan da İkrime vasıtasıyla İbn Abbâs'dan rivâyet etmişlerdir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması Konusunda Ruhsat
2375-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ihramda oruçlu iken hacamat aleti ile kan aldırmıştır. savm 32; Tirmizî, savm 60; İbn Mâce, sıyâm 18; Nesâî, hac 92, 93, 95.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması Konusunda Ruhsat
2376-) Abdurrahman b. Ebî Leylâ, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın ashabından bir zâtın şöyle dediğini rivâyet etmiştir; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabına şefkat olarak (oruçlu iken) kan aldırmayı ve iftar etmeden üst üste oruç tutmayı men' etti, ama bu iki şeyi devamlı haram kılmadı. Ashâb Resûlüllah'a; Resûlüllah sen orucu sahura kadar uzatıyorsun, dediler. Ben sahura kadar uzatırım; ama Rabbim bana yedirir ve içirir" , buyurdu. b. Hanbel, İV,.314, 315; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 263.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması Konusunda Ruhsat
2377-) Enes (b. Mâlik radıyallahü anh)' şöyle demiştir: Biz (sahâbîler) oruçlu iken kan aldırmayı, sadece meşakkate düşmemek için (meşakkatten korkarak) terkederdik. savm 32.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kan Aldırması Konusunda Ruhsat
2378-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ashabından birisi, " Resûlüllah şöyle buyurdu" demiştir: (Kasıtlı olmadan) kusanın, ihtilâm olanın ve kan aldıranın orucu bozulmaz." savm 24; Beyhâkî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 264; Dârekutnî, Sünen, II, 183.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Gündüz İhtilâm Olan Oruçlu
2379-) Abdurrahman b. Nûman b. Ma'bed b. Hevze'nin babası vasıtasıyla dedesi Ma'bed b. Hevze b. Kays b. Ubâde el-Ensârî (radıyallahü anh)'den rivâyet ettiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); uykudan önce misk karıştırılmış ismid ile sürme çekmeyi emretmiş ve; oruçlu ondan sakınsın" buyurmuştur. b. Hanbel, III, 476; Beyhâkî, es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 262. Dâvud dedi ki; Yahya b. Maîn bana, sürme hadîsini kastederek " o münkerdir" dedi."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Uykudan Önce Sürme Çekmesi
2380-) Ubeydullah b. Ebî Bekir b. Enes, Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)'dan, onun, oruçlu iken sürme çektiğini, rivâyet etmiştir. eseri kütüb-i sitte sahiplerinden sadece Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Uykudan Önce Sürme Çekmesi
2381-) el-A'meş (Süleyman b. Mihran) demiştir ki: Ashabımızdan, oruçlunun sürme çekmesini mekruh gören hiç kimse görmedim. İbrahim (en-Nehâî) oruçlunun sabırla sürme çekmesine ruhsat verirdi. Ebu Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Uykudan Önce Sürme Çekmesi
2382-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh) " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu" demiştir: Oruçlu iken istemiyerek kusan kimseye kaza gerekmez. (Ama) Kendi isteği ile kusarsa, orucunu kaza etsin." Mâce, sıyâm 16; Tirmizî, savm 25; Ahmet b. Hanbel, II, 498, Hakim, el-Müstedrek, I, 427; Muvatta savm, 47; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 219. Dâvud dedi ki: Bu hadîsin benzerini Hafs b. Ğıyâs, Hişâm'dan rivâyet etmiştir."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kendi İsteği İle Kusması
2383-) Ma'dân b. Talha'dan rivâyet edildiğine göre, Ebü-d-Derdâ ona, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın (kendi isteği olmadan) istifra edip, orucunu açtığını haber vermiştir. şöyle der: mescîdinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın azatlısı Sevbân (radıyallahü anh)'la karşılaşıp kendisine; bana, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın, istifra edip, orucunu açtığını haber verdi dedim. söylemiş, ona abdest suyunu da ben döktüm, dedi. savm 24; Hâkim el-Müstedrek, I, 426; Dârekutnî, Sünen, II, 182; Beyhâkî, es- Sünenü’l-kübrâ, IV, 220; Ahmet b. Hanbel, V, 195, 276, 277, 283; VI, 443.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Kendi İsteği İle Kusması
2384-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken öper ve kucaklardı. Ama o nefsine (herkesten) daha çok sahipti." savm 23; Müslîm, siyam 65, 66, 68; Ebû Dâvud, tahare 106; İbn-i Mâce, sıyâm 19, 20; Tinnizî, savm 31, 32; Ahmet b. Hanbel, VI, 40, 42, 44, 98, 113, 126, 128, 156.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Hanımını Öpmesi
2385-) Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruç ayında (Hanımlarını) öperdi. siyam 70; Tirmizî, savm 31; İbn Mâce, sıyâm 19; Darimi, savm 21; Muvatta, siyam 13, 18; Ahmet b. Hanbel, VI, 193, 201, 215, 256, 265, 286, 317, 325.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Hanımını Öpmesi
2386-) Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendiside ben de oruçlu iken beni öperdi. sıyâm 64.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Hanımını Öpmesi
2387-) Câbir b. Abdillah (radıyallahü anh); b. el-Hattâb (radıyallahü anh) şöyle dedi, demiştir: Ben oruçlu iken canım istedi ve (hanımımı) öptüm. Hemen Resûlüllah'a; Resûlallah, bugün büyük bir iş yaptım. Ben oruçlu iken (hanımımı) öptüm, dedim. Sen oruçlu iken, ağzına su alıp çalkalasan ne olur? buna ne dersin?" dedi. îsa b. Hammâd'ın rivâyetinde Hazret-i Ömer, " birşey olmaz" , demiştir. Sonra her iki râvî ittifakla (Hazret-i Peygamber'in) şöyle buyurduğunu naklederler: endişelenmekten vazgeç! b. Hanbel, I, 21; Hâkim, el-Müstedrek, I, 431; Dârimî, savın 21.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Hanımını Öpmesi
2388-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken kendisini öper ve dilini emerdi. b. Hanbel, VI, 123, 234; Beyhâkî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 233.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruçlunun Tükrüğünü Yutması
2389-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre, bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e oruçlu için hanımı ile mübaşeretin hükmünü sordu. Efendimiz ona ruhsat verdi. Sonra bir başkası aynı şeyi sordu, onu da men' etti. de ne görelim, izin verdiği yaşlı, men ettiği ise, gençti. Mâce, siyam 20; Ahmet b. Hanbel, II, 185, 221; Beyhâkî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 231.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Karısını Öpmenin Genç Oruçluya Mekruh Oluşu
2390-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımları, Âişe ve Ümmü Seleme (radıyallahü anhümâ)’dan; demişlerdir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) -Abdullah el-Ezremî'nin hadîsine göre- "Ramazanda" ihtilâmdan değil, cinsî temâsdan dolayı cünüb olarak sabahlar, sonra oruç tutardı. savm 25; Müslim, sıyâm 78, 80; Nesâî, tahâre 122; İbn Mâce, sıyâm 27; Muvatta, sıyâm 10, 12. Dâvud dedi ki: Bunu yâni " Ramazanda cünüb olarak sabahlardı" sözünü söyleyen ne kadar da azdır. Hadîs aslında; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu olduğu halde cünüp olarak sabahlardı." şeklindedir. Bu ilâve bazı nüshalarda mevcut değildir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Geceyi Cünûb Olarak Geçirmek
2391-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; bir adam, kapıda durarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e; olarak sabahlıyorum, oysa oruç tutmak istiyorum (bu caiz mi?) dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Oruç tutmak istediğim halde ben de cünüp olarak sabahlarım. Yıkanır ve oruç tutarım." Resûlüllah! Sen bizim gibi değilsin, Allah senin geçmiş ve gelecek günâhlarını affetmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem) öfkelendi ve: Vallahi ben, Allah'dan ençok korkanınız ve uyduğu (yaptığı) şeyi en iyi bileniniz olmayı umarım" , buyurdu. sıyâm 74, 79; Muvatta, sıyâm 9.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Geceyi Cünûb Olarak Geçirmek
2392-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'dan; demiştir ki: adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelip; (Yâ Resûlüllah) dedi. (Resûlüllah); Derdin nedir? (ne oldu)" (gündüz) hanımımla cinsî temasta bulundum. Azâd edecek kölen var mı?" Arka arkaya iki ay oruç tutabilirmisin?" Altmış fakire yemek yedirebilir misin?" (Şurada) otur" . (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, içerisinde hurma olan büyükçe bir sepet getirildi. (sallallahü aleyhi ve sellem), adama; Bunu sadaka olarak dağıt!" buyurdu. Adam; kara taşlarla kaplı iki yakası arasında bizden daha fakir bir aile yoktur. (sallallahü aleyhi ve sellem) iki ön dişi görününceye kadar güldü ve; Öyleyse ailene yedir" , buyurdu. bir başka yerde " iki ön dişi" yerine " azı dişleri" dedi. savm 30, keffâret 3, 4, nefâkat 13; Müslîm, savm 81; Tirmizî, savm 28; Ahmet b. Hanbel, II, 208, 241, 281, 516; Muvatta, sıyâm 28, 29; Dârimî, savm 19.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Gündüz Oruçlu İken Karısıyla Cinsî Temasda Bulunanın Ödeyeceği Keffaret
2393-) Zührî'den bu (önceki) hadîs mânâ olarak rivâyet edilmiştir. Zührî bu rivâyetde şunu da ilâve etmiştir: Bu, (hurmayı kendi ailesine yedirmesi) sadece o şahsa özel bir ruhsattır. Eğer bugün bir adam öyle bir şey yapsa, onun için keffâretten kurtuluş yoktur." Dâvud dedi ki; Bu hadîsi, Leys b. Sa’d, Evzâî, Mansûr b. el-Mu'temir ve Irak b. Mâlik, İbn Uyeyne'nin (hadîsinin) mânası ile rivâyet etmişlerdir. Evzâî, rivâyetine (Hazret-i Peygamberin); Ve Allah'dan afv dile" (buyurduğunu) ilave etti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Gündüz Oruçlu İken Karısıyla Cinsî Temasda Bulunanın Ödeyeceği Keffaret
2394-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre, bir adam ramazanda orucunu bozdu. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona; bir köleyi hürriyetine kavuşturmasını veya iki ay peşi peşine oruç tutmasını veya altmış fakiri doyurmasını emretti. birine) imkânım yok dedi. Hazret-i Peygamber; Otur" buyurdu. (Biraz sonra) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. Efendimiz adama; Bunu al, sadaka olarak dağıt!" buyurdu. Adam. Resûlüllah! Benden daha muhtaç kimse yok, dedi. üzerine Hazret-i Peygamber, azı dişleri görününceye kadar güldü ve; Haydi onu sen ye," buyurdu. Dâvud dedi ki; Cüreyc bu hadîsi Zührî'den, Mâlik'in lâfzı ile şöyle rivâyet etmiştir: Bir adam orucu bozdu. Efendimiz kendisine; Bır köleyi hürriyetine kavuşturman veya iki ay oruç tutman veya altmış fakir doyurman gerekir'9 buyurdu. sıyâm 28.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Gündüz Oruçlu İken Karısıyla Cinsî Temasda Bulunanın Ödeyeceği Keffaret
2395-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'dan; demiştir ki: Ramazanda orucunu bozan bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e geldi..." Ebû Hureyre bu (önceki) hadîste geçenleri haber verdi. Ancak bu rivâyette o şunları söyledi: Resûlüllah'a içerisinde onbeş sa' kadar hurma olan bir sepet getirildi. (Hişâm'ın rivâyetine göre Ebû Hureyre devamla Hazret-i Peygamber'in) şu sözlerini de ekledi: (Bu hurmayı) hem kendin ye, hem de ailene yedir. Bir gün oruç tut ve Allah'dan af dile." es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 226.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Gündüz Oruçlu İken Karısıyla Cinsî Temasda Bulunanın Ödeyeceği Keffaret
2396-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hanımı Âişe (radıyallahü anhâ)'nın şöyle dediği rivâyet edilmiştir: adam ramazanda mescidde olan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelip; Yâ Resûlüllah! dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem) derdinin ne olduğunu sordu. Adam; yaklaştım, dedi. Hazret-i Peygamber; Öyleyse sadaka ver!" buyurdu. Adam; benim hiçbir şeyim yok ve ona gücüm yetmez, dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem): O halde otur." buyurdu. oturdu. O böyle beklerken, üzerinde yiyecek olan eşeğini süren bir adam çıkageldi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Biraz evvelki yandım diyen nerede?" buyurdu. Adam ayağa kalktı, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); Bunu sadaka olarak dağıt." buyurdu. Adam başkasına mı? Yâ Resûlüllah! Vallahi biz açız, hiçbir şeyimiz yok!., dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Haydi) onu siz yeyiniz." buyurdu. hudüd 26; savm 29; Müslim, sıyâm 85, 86; Dârimî, savm 19; Ahmet b. Hanbel, IV, 140, 272.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Gündüz Oruçlu İken Karısıyla Cinsî Temasda Bulunanın Ödeyeceği Keffaret
2397-) Muhammed b. Avf, Saîd b. Ebî Meryem, İbn Ebuz-Zînâd, Abdurrahman b. el-Haris, Muhammed b. Ca'fer b. ez-Zübeyr, Abbâd b. Abdullah senediyle, Âişe (radıyallahü anhâ)'dan önceki hadîse rivâyet edilmiştir. Bu rivâyette Hazret-i Âişe, " İçerisinde yirmi sa' olan bir sepet getirildi" demiştir. sitte içinde sadece Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazanda Gündüz Oruçlu İken Karısıyla Cinsî Temasda Bulunanın Ödeyeceği Keffaret
2398-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh) " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu." demiştir: Bir kimse, Allah'ın tanıdığı bir ruhsat olmadan, ramazanda bir gün orucunu bozarsa, bütün ömrün (yılın) orucu o günün yerini tutmaz." savm 29; Tirmizî, savm 27; İbn Mâce, sıyâm 14; Dârimî, savm 18; Ahmet b. Hanbel, II, 458, 470. buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Kasden Oruç Bozan Hakkındaki Ağır Tehdîd
2399-) (Bu hadisin), Âhmed b. Hanbel; Yahya b. Saîd'den, Yahya: Süfyândan, Süfyân; Habîb'den, o; Umâra'dan, Umara da İbn'ül-Mutavvıs'dan rivâyet etmişlerdir: b. Ebî Sabit); İbnü'l-Mutavvis'le karşılaştım, bana babası vasıtasıyla Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu haber verdi, diyerek İbn Kesîr ve Süleyman'ın (bundan önceki) hadîslerinin bir benzerini rivâyet etti. Dâvud dedi ki: Süfyân ve Şu'be'den " İbnu'l-Mutavvis mi yoksa Ebû'l-Mutâvvis mı olduğunda ihtilâf edildi."

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Kasden Oruç Bozan Hakkındaki Ağır Tehdîd
2400-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'dan; demiştir ki: Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e geldi ve; " -Yâ Resûlüllah! Ben oruçlu iken unutarak yedim, içtim" dedi, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Sana Allah yedirip, içirdi." ifadenin aslı olan cümlesi, bazı nüshalarda şeklinde gelmiştir. Mana bakımından ikisi de aynıdır. karşılığım verdi. eymân 15; Tirmizî, savm 26; İbn Mâce, sıyâm 15; Darimî, savm 23.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Unutarak Yiyen Oruçlunun Durumu
2401-) Âişe (radıyallahü anhâ) şöyle demiştir: Benim ramazandan oruç borcum olurdu da Şaban gelinceye kadar onu kaza edemezdim." savm 152, İbn Mace, savm 13; nesaî, savm 64; Muvatta, sıyam 54; Abdurrezzak, el-Mûsânnef, IV, 245, 246.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Ramazan Orucunun Kazasını Geciktirmek
2402-) Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur. Bir kimse üzerinde oruç borcu olduğu halde ölürse, velisi onun yerine orucunu tutar." savm 42; Müslim, siyam 153; İbn Mâce, keffâret 19; Ahmet b. Hanbel, VI, 69; Darekutnî, Süaen, II, 195; Beyhâkî, es-Sünenü'i-kübrâ, IV, 255, VI, 279. Dâvud, " Bu nezir hakkındadır ve bu Ahmed b. Hanbel'in görüşüdür" dedi.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruç Borcu Olduğu Halde Ölen Kimsenin Durumu
2403-) İbn Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; demiştir ki: Bir adam ramazanda hastalanır, sonra orucunu tutmadan ölürse cümle bazı nüshalarda şeklindedir." Bir adam ramazanda hastalanır, sonra iyileşmeden ölürse" manasına gelir. onun yerine yemek yedirilir, (sadaka verilir). Artık onun kazası yoktur. Eğer kişinin nezir borcu varsa velisi onu kaza eder. es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 257.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Oruç Bölümü
Konu: Oruç Borcu Olduğu Halde Ölen Kimsenin Durumu