Sahîh-i Buhârî Hadis Kitabı

710-) Bize Âdem ibn Ebû Iyâs tahdîs edip şöyle dedi: Bize Şu'be tahdîs edip şöyle dedi: Bize Muhârib ibnu Disâr tahdîs edip şöyle dedi: Ben Câbir ibn Abdillah el-Ensârî'den işittim, şöyle dedi: Bir kimse gece karanlığı basmış olduğu hâlde iki sulama devesi ile geldi. Muâz'ın yatsı namazı kıldırmasına tesadüf etti. Hemen devesini bıraktı ve Muâz'ın yanına geldi. Muâz namazda el-Bakara yahut en-Nisâ sûresini okumağa başlayınca, o zât ayrıldı gitti. Akabinde Muâz'ın bu zât hakkında kötü bir söz söylediği haberi bu kimseye ulaştı. Bunun üzerine o kimse Peygamber'e geldi ve O'na Muâz'dan şikâyet etti. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) üç defa: Muâz, sen bir fettan mısın? -yahut: Sen bir fâtin misin?-" buyurdu da, akabinde Muâz'a: "Sebbih isme Rabbike'l-al'lâ, Ve'ş-şemsi ve duhâhâ, Velleyli izâ yağşasûrelerini okuyup namaz kıldırmak değil miydin? Şu muhakkak ki, senin arkandaki cemâatte yaşlı olan, zaîf olan, iş ve ihtiyâç sahibi olan kimseler namaz kılmaktadır" buyurdu. Şu'be:"Şu muhakkak ki senin arkanda.." cümlelerinin hadîse dâhil bulunduğunu zannediyorum, dedi. Abdillah Buhârî şöyle dedi: Ve Şu'be'ye, bu hadîsin aslını rivayet etmekte (Sufyân Sevrî'nin Bâbası olan) Saîd ibn Mesrûk, Mus'ır ibn Keddâm ve bir de eş-Şeybânî Ebû İshâk mutâbaat etmişlerdir. ibn Dînâr, Ubeydullah ibnu Miksem ve Ebu'z-Zubeyr, Câbir'den olmak üzere: Muâz yatsı namazında el-Bakara Sûresi'ni okudu, demişlerdir. Ve Şu'be'ye, Muhârib'den rivayet etmekte el-A'meş-mutâbaat etmiştir

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kendilerine Namazı Uzattığı Zaman İmamından Şikâyet Eden Kimse Bâbı
711-) Enes(radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namazı hem kısa kıldırır, hem de kemâle ulaştırırdı, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namazı Kemale Ulaştırmakla Beraber Namazda Vecizlik Yani Kısaltma, Hafifletme Yapmak Bâbı
712-) Bize el-Velîd ibn Müslim haber verip şöyle dedi: Bize el-Evzâî, Yahya ibn Ebî Kesîr'den; o da Ebû Katâde'nin oğlu Abdullah'tan; o da Bâbası Ebû Katâde'den oltnak üzere tahdîs etti. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem): namaza, içinde kıraati uzatmak niyetiyle dururum da geriden bir çocuğun ağlamasını duyunca, anasına meşakkat vermek istemediğim için, namazımı kısa keserim" buyurmuştur. hadîsi el-Evzâî'den rivayet etmekte, el-Velîd ibn Müslim'e Bişr ibnû Bekr, Abdullah ibnu'l-Mubârek, Bakıyye ibnu'l-Velîd el-Kelâî (197) mutâbaat etmişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocuğun Ağlaması Sebebiyle Namazı Hafif Kıldıran Kimse Bâbı
713-)  Bize Şerîk ibnu Abdillah tahdîs edip şöyle dedi: Ben Enes ibn Mâlik'ten işittim, şöyle diyordu: Ben asla, Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) kadar tamâm ve hafif namaz kıldıran bir imâmın arkasında namaz kılmış değilim. Şu muhakkak ki,Peygamber çocuk ağlaması işitirdi de, çocuğun anasının fitneleneceğinden (yani üzülüp sıkılacağından) korktuğu için hemen namazı hafifletirdi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocuğun Ağlaması Sebebiyle Namazı Hafif Kıldıran Kimse Bâbı
714-)  Bize Katâde tahdîs etti. Ona da Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) tahdîs etmiştir. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ben namazı uzatmak isteğiyle namaza giriyorum, derken bir çocuk ağlamasını işitiyorum; çocuğun ağlamasından anasının hissedeceği şiddetli üzüntüyü bilmekte olduğumdan, hemen namazımda hafifletme yapıyorum".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocuğun Ağlaması Sebebiyle Namazı Hafif Kıldıran Kimse Bâbı
715-) Bize İbnu Ebî Adiyy, Saîd'den; o da Katâde'den; o da Enes ibn Mâlik'ten olmak üzere tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: namazı uzatmak isteğiyle namaza girerim, derken bir çocuk ağlamasını işitirim; çocuğun ağlamasından anasının hissedeceği üzüntünün şiddetini bilmekte olduğumdan, hemen namazı kısaltır, hafifletirim".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocuğun Ağlaması Sebebiyle Namazı Hafif Kıldıran Kimse Bâbı
716-) Ve Mûsâ ibn İsmâîl şöyle dedi: Bize Ebân ibn Yezîd tahdîs edip şöyle dedi: Bize Katâde tahdîs edip şöyle dedi: Bize Enes Peygamber'den bu hadîsin benzerini tahdîs etti

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocuğun Ağlaması Sebebiyle Namazı Hafif Kıldıran Kimse Bâbı
717-) Câbir(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Muâz ibn Cebel, Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'in maiyyetinde namazı kılardı da, sonra kendi kavmine gelir ve onlara (kılmış olduğu bu) namazı kıldırırdı

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Bir Kimse Namazı İmamla Beraber Kılıp Da Sonra Başka Bir Topluluğa İmamlık Ettiği Zaman Ki Hükmü Beyan Bâbı
718-) Bize Abdullah ibn Dâvûd tahdîs edip, şöyle dedi: Bize el-A'meş, İbrahim'den; o da el-Esved'den; o da Âişe'den tahdîs etti. Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem), içinde vefat etmiş olduğu hastalığa tutulduğu zaman, Bilâl O'na gelir, namaz vaktini bildirirdi. Peygamber: Bekr'e emredin de namazı kıldırsın" buyurdu. Ben: Şübhesiz Ebû Bekr ince kalbli bir insandır. Eğer senin makaamına geçip dikelirse ağlar ve okumaya muktedir olamaz, dedim. Peygamber yine: Bekr'e emredin, namazı kıldırsın" buyurdu. Ben de o söylediğim sözün benzerini söyledim. Peygamber üçüncü yahut dördüncü defasında: sizler Yûsuf Peygamber'in sahibesi olan kadınlarsınız (yânı onlar cinsinden kadınlarsınız). Ebû Bekr'e emredin de namazı kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebû Bekr namazı kıldırmağa başladı. Peygamber de iki kişiye dayanarak çıktı. iki ayağı ile yerde çizgi çizerek çıkışı hâlâ gözümün önündedir. Ebû Bekr, Peygamber'i görünce geri çekilmeye davrandı. Peygamber; namazı kıldır, diye işaret etti. Fakat Ebû Bekr İmamlık makaamından geriye çekildi. Peygamber Ebû Bekr'in yanıbaşına oturdu. Ebû Bekr, tekbîrleri insanlara işittiriyordu. hadîsi el-A'meş ibn Süleyman'dan rivayet etmekte Muhâdır el-Hemedânî el-Kûfî (206), Abdullah ibn Davud'a mutâbaat etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: İmamın Tekbirlerini Cemaatteki İnsanlara İşittiren Kimse Bâbı
719-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah'ın hastalığı ağırlaştığı zaman Bilâl gelip namaz vaktini bildiriyordu. Rasûlüllah: Bekr'e insanlara namaz kıldırmasını emredin" buyurdu. Ben: Yâ Rasûlallah, şübhesiz Ebû Bekr hisli, gamlı bir insandır. Muhakkak ki o senin makaamında durduğu zaman insanlara işittiremeyecektir. Bu işi Omer'e emretsen, dedim. Rasûlüllah:"Ebû Bekr'e emrediniz, o insanlara namaz kıldırır"buyurdu. Ben Hafsa'ya da: Şübhesiz Ebû Bekr hüzünlü bir kimsedir. Muhakkak ki o senin makaamına durduğu zaman kıraati insanlara işittiremez. Omer'e emir buyursan, deyiver dedim. (Hafsa dediğimi yaptı.)Rasûlüllah: "Yûsuf Peygamber'in sahibeleri şübhesiz ki siz kadınlarsınız- Ebû Bekr'e, insanlara namaz kıldırmasını emrediniz" buyurdu. Ebû Bekr namaza girince, Rasûlüllah kendinde bir hafiflik hissetti de kalktı ve iki adam arasında dayanarak, iki ayağı yerde sürüne sürüne götürüldü. Nihayet mescide girdi. Ebû Bekr O'nun gelişteki hafif sesini işitince, gerilemeye davrandı. Rasûlüllah ona işaret etti. Akabinde Rasûlüllah geldi, nihayet Ebû Bekr'in soluna oturdu. Ebû Bekr ayakta namaz kılıyordu. Rasûlüllah ise oturarak namaz kılıyordu. Ebû Bekr, Rasûlüllah'ın namazına uyuyordu, insanlar da Ebû Bekr'in namazına uyuyorlardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: İşittirici Olan Kimse İmama Uyar, İnsanlar Da İmama Uymuş Olan O Kimseye Uyarlar.
720-)  (Ebû Hureyre -radıyallahü anh- şöyle demiştir): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki rek'at kıldırıp namazdan çıktı. Zu'l-Yedeyn O'na: Yâ Rasûlallah, namaz kısaldı mı, yoksa unuttun mu? Diye sordu.Rasûlüllah oradaki-lere: "Zu'l-Yedeyn doğru mu söyledi?" diye sordu. Onlar: Evet, dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah ayağa kalktı ve iki rek'at daha namaz kıldırdı. Sonra tekbîr alıp daha önceki sucûdu gibi yahut biraz daha uzun(iki) secde yaptı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: İmam Namazda Şübheye Düştüğü Zaman İnsanların Sözüne Tutunur Mu?
721-)  Ebû Hureyre(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir defa öğle namazını iki rek'at kıldırdı. Kendisine: İki rek'at kıldırdın, denildi. Bunun üzerine iki rek'at daha kıldırdı. Sonra selâm verdi, sonra iki secde daha yaptı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: İmam Namazda Şübheye Düştüğü Zaman İnsanların Sözüne Tutunur Mu?
723-)  Ben en-Nu'mân ibn Beşîr(radıyallahü anh)'den işittim, şöyle diyordu: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Safflarınızı ya dümdüz yaparsınız, ya Allah yüzlerinizi muhakkak ayrı ayrı taraflara çevirecektir" buyurdu .

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Saffları, İkaamet Sırasında Ve İkaametten Sonra Namaza Başlamadan Önce Dümdüz Yapmak Bâbı
724-) Bize Abdu'l-Vâris, Abdulazîz'den; o da Enes (radıyallahü anh)'den tahdîs etti. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem): "Namazda safflarını doğrultunuz. Zîrâ ben sizleri arkamdan da görüyorum" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Saffları, İkaamet Sırasında Ve İkaametten Sonra Namaza Başlamadan Önce Dümdüz Yapmak Bâbı
725-) Bize Enes(radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle dedi: Bir defa namaz ikaamet edilmişti. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) yüzünü bizlerden tarafa döndürdü de: "Namaz safflarınızı doğrultunuz ve sımsıkı birbirinize yapışınız. Çünkü ben sizleri sırtımın arkasından da görürüm" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Saffların Düzeltilmesi Sırasında İmamın İnsanlara Karşı Yönelmesi Bâbı
726-) Ebû Hureyre(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyordu: "Şehîdler; suda boğulan, taundan ölen, karın illetinden ölen, yıkık altında kalıp ölen (bir de Allah yolunda ölen) dir."

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Birinci Saff Bâbı
727-) Yine buyurdu ki: "İlk vakitte olanı bilselerdi, muhakkak (ona yetişmek için) yarış ederlerdi. Yatsı ile sabah namazını (cemâatla cemaatla kılmanın) fazileti bilselerdi, emekleye emekleye de olsa muhakkak bu iki namaza gelirlerdi, Birinci saffta (bulunmakta) neler olduğunu bilselerdi (onlara nail olmak için) muhakkak kur'a atarlardı".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Birinci Saff Bâbı
728-) Bize Ma'mer, Hemmâm'dan; o da Ebû Hureyre'den haber verdi. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ancak kendisine uyulsun diye imâm yapılır. Binâenaleyh imâma muhalif iş yapmayınız. O rukû'ya varınca rukû'a varınız. Başını kaldırdığı zaman siz de kaldırınız. Semiallahu limen hamideh dediği zaman Rabbena leke Hamd deyiniz. Secdeye gittiği zaman siz de secdeye gidiniz. Oturduğu zaman siz de oturun.(Bu şekilde ona uyarak) namazlarınızı kılınız. Namazda saffı doğrultunuz. Çünkü saffı düzgün yapmak namazın güzelliklerindendir."

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Saffı Doğrultmak, Namazın Güzel Tamam Olmasındandır
729-) Bize Şu'be, Katâde'den; o da Enes (radıyallahü anh)'ten tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): dümdüz yapınız. Çünkü saffları dümdüz yapmak, namazı ikaame etmek(işlerin)dendir"buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Saffı Doğrultmak, Namazın Güzel Tamam Olmasındandır
730-) Bize Saîd ibn Ubeyd et-Tâî, Buşeyr ibn Yesâr el-Ensârî'den; o da Enes ibn Mâlik'ten şöyle haber verdi: Enes ibn Mâlîk (radıyallahü anh) Basra'dan Medine'ye geldi. Kendisine: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem)'ın ahdinden(zamanından) beri bizde beğenmediğin şeyler nelerdir? Diye soruldu. Enes: Sizin beğenmediğim bir şeyiniz yok; şu kadar var ki, sizler saffları doğrultmuyorsunuz, dedi. Ukbetu'bnu Ubeyd: Buşeyr ibn Yesâr'dan, Enes ibn Mâlik Medine'ye bizim yanımıza geldi., deyip bu hadîsi rivayet etti.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaza Durma Sırasında Saffları Tamamlamayan Kimselerin Günahı Bâbı
731-) Bize Zuheyr, Humeyd(et-Tavîl)'den; o da Enes'ten tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): safflarınızı doğrultunuz. Çünkü ben sizleri sırtımın arkasından da görürüm" buyurdu. Yine Enes: Bizim herbirimiz kendi omuzunu arkadaşının omuzuna, ayağını da arkadaşının ayağına yapıştırırdı, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Saffta Omuzun Omuza Ve Ayağın Ayağa Yapıştırılması Bâbı
732-) İbn Abbâsradıyallahü anhüma şöyle demiştir: Ben bir gecePeygamber'le beraber namaza kalktım da O'nun sol tarafına durdum. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) arka tarafımdan başımı tuttu ve beni sağ tarafına geçirdi. Böylece namazı kıldı ve uyudu. Müteakiben O'na müezzin geldi, kalkıp abdest almadan namaz kıldı

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Memüm Olan Kimse, İmamın Solunda Namaza Durduğu Ve İmam Da Onu Arka Tarafından Tutup Sağ Yanına Geçirdiği Zaman Namazı Tamam Olmuştur.
733-) Enes ibn Mâlik(radıyallahü anh): Ben bir yetîm ile beraber bizim evde Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'in arkasında cemâatle namaz kıldık; annem Ümmü Süleym de bizim arkamızda(namaz kıldı) demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadın Tek Başına Bir Saff Olur
734-) Bize Âsım, eş-Şa'bî'den; o da İbn Abbâs radıyallahü anhüma'dan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben bir gece, namaz kılmak üzere Peygamber'in solunda durdum. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) benim elimi yahut pazumu tuttu da, eliyle arkamdan işaret ederek nihayet beni sağ tarafına dikeltti.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Mescidin Ve İmamın Sağ Tarafına Gitmek Bâbı
735-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gece vakti olunca kendi hücresinde namazkılardı. Hücrenin duvarı alçak olduğu için, insanlar Peygamber'in(namaz kılarken) şahsını, yânı karaltısını gördüler. Bir takım insanlar kalktılar ve O'nun namazına uyup, namaz kıldılar. Sabah olunca bu yaptıklarını aralarında konuştular. Ertesi gece Peygamber yine namazına kalktı. Yine bir takım insanlar kendisine uyarak namaz kıldılar. Bu işi iki yahut üç gece tekrar ettiler. Ondan sonraki gece olunca Rasûlüllah evinde oturdu ve oraya çıkmadı. Sabah olunca bâzı kimseler(sebebini anlamak için) bunu Rasûlüllah'a arzettiler. Rasûlüllah cevaben: "Gece namazı sizin üzerinize farz yazılacak diye korktum" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: İmamla Memümlar Arasında Duvar Yahud Sütre Olduğu Zaman?
736-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bir hasırı vardı ki, onu gündüzleri yayar, geceleri de hücre hâline kordu (da orada namaz kılardı). İşte insanlar oraya döndüler de, O'nun arkasında namaz kıldılar.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Gece Namazı Bâbı
737-) Bize Abdu'l-A'lâ ibn Hammâd tahdîs edip şöyle dedi: Bize Vuheyb tahdîs edip şöyle dedi: Bize Mûsâ ibn Ukbe, Salim Ebu'n-Nadr'dan; o da Busr ibn Saîd'den; o da Zeyd ibn Sâbit'ten olmak üzere tahdîs etti (O, şöyle demiştir): ramazânda, zannederim hasırdan bir hücre edindi de birkaç gece namaz kıldı. Sahâbîlerinden bir takım insanlar da O'nun namazına uyarak namaz kıldılar. Rasûlüllah onların yaptıklarını bilince oturmağa başladı. Müteakiben onların yanına çıktı da şöyle buyurdu: "Yaptığınızı gördüğüm şu işi tanıyıp beğendim. Lâkin ey insanlar, siz (bu nafileyi) evlerinizde kılınız. Çünkü farz olanı müstesna, insanın namazının en faziletlisi kendi evinde kıldığı namazdır". ibn Müslim şöyle dedi: Bize Vuheyb tahdîs edip şöyle dedi: Bize Mûsâ ibn Ukbe tahdîs edip şöyle dedi. Ben Ebu'n-Nadr'dan işittim, o da Busr'dan; o da Zeyd'den; o da Peygamber'den. ve Rahim olan Allah'ın ismiyle Sıfatı's-Salât(Namazın Sıfatı)

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Gece Namazı Bâbı
739-)  ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Enes ibn Mâlik el-Ensârî (radıyallahü anh) şöyle haber verdi: Rasûlüllah bir ata bindi de vücûdunun sağ tarafı incinip berelendi. Enes dedi ki: İşte o gün Rasûlüllah namazlardan birini bize oturduğu halde kıldırdı. Biz de O'nun arkasında oturarak kıldık. Sonra selâm verince şöyle buyurdu: "İmâm ancak kendisine uyulmak için imâm edinilmiştir. Böyle olunca imâm ayakta namaz kıldırdığı zaman, siz de ayakta namaz kılınız. Rükû 'a vardığı zaman, sizde rükû'a varınız. Başını kaldırdığında siz de kaldırınız. Secdeye vardığında siz de secdeye varınız. İmâm Semiallâhu limen hamideh dediği zaman siz de Rabbena ve leke'l hamd deyiniz"

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaza Başlarken Allahu Ekber Demenin Vucubu Bâbı
740-)  Enes ibn Mâlik(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir attan düştü de vücûdu berelendi. Akabinde bize oturarak namaz kıldırdı. Biz de O'nunla beraber oturarak namaz kıldık. Sonra namazdan çıktı da şöyle buyurdu: "İmâm ancak -yahut da: ancak imâm- kendisine uyulsun diye imâm yapılmıştır. Öyle ise Allâhu Ekber dediği zaman, siz de Allâhu Ekber deyiniz. O rükû' yaptığında siz de rükû' yapınız. O başını kaldırdığında siz de kaldırınız. İmâm Semiallâhu limen hamideh dediği zaman, Rabbena leke’l -hamd deyiniz. O secdeye gittiği zaman siz de secdeye gidiniz".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaza Başlarken Allahu Ekber Demenin Vucubu Bâbı
741-)  Ebû Hureyre(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "İmâm ancak kendisine uyulsun diye imâm edilmiştir. Böyle olunca imâm tekbîr aldığı zaman siz de tekbîr alın, rükû' yaptığı zaman siz de rükû'yapın; Semiallâhu limen hamideh dediği zaman Rabbena ve leke’l -hamd deyiniz. Secde yaptığı zaman siz de secde yapınız. O oturarak namaz kıldırdığı zaman, siz de toptan oturarak namaz kılınız".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaza Başlarken Allahu Ekber Demenin Vucubu Bâbı
742-)   (Abdullah ibn Omer -radıyallahü anh- şöyle demiştir:) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza başladığında ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Rükû' için tekbîr aldığında ve rukû'dan başını kaldırdığında yine ellerini öylece kaldırır, Semiallâhu limen hamideh, Rabbena ve leke’l-hamd der idi. Sucûdda ise bu el kaldırmayı yapmazdı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaza Başlarken İlk Tekbir İle Birlikte Aynı Zamanda Ellerin De Omuz Hizasına Kadar Yukarıya Kaldırılması Bâbı
743-) Abdullah ibn Omer(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah'ı şöyle gördüm: Namaza durduğu zaman, iki eli omuzlan hizasında oluncaya kadar ellerini yukarıya kaldırdı. Bu el kaldırmayı rükû' için tekbîr aldığı zaman da ve başını rukû'dan kaldırdığı zaman da yapar ve Semiallâhu limen hamideh der idi. Sucûdda ise bu el kaldırmayı yapmazdı. Bize Hâlid ibn Abdillah, Hâlid (el-Hazzâ)'den; o da Ebû Kilâbe'den tahdîs etti. O, Mâlik ibn'ul-Huveyris'in şöyle namaz kıldığını görmüştür: Namaza durduğu zaman tekbîr aldı ve ellerini yukarıya kaldırdı. Rukû'a varmak istediği zaman, iki elini yukarıya kaldırdı. Başını rukû'dan kaldırdığı zaman yine ellerini yukarıya kaldırdı. Ve Mâlik ibn Huveyris, Rasûlüllah'ın da böyle yaptığını söyledi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz Kılan Kimsenin Tekbir Aldığı Zaman, Ruküa Vardığı Zaman Ve Bir De Rüküdan Kalktığı Zaman Ellerini Yukarıya Kaldırması Bâbı:
745-) Abdullah ibn Omer(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Peygamberi namazı şöyle kılarken gördüm:Peygamber namaza Allâhu Ekber sözüyle girdi. Bu tekbîri alırken iki elini de omuzlan hizasına getirinceye kadar yukarı kaldırdı. Rükû' için tekbîr aldığı zaman da yine böyle ellerini kaldırdı. Semiallâhu limen hamideh dediği zaman da yine böylece ellerini kaldırdı. Rabbena ve leke'l-hamd dedi de artık secdeye giderken ve de secdeden başını kaldırırken bu ellerini kaldırma hareketini yapmadı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz Kılan Kimse Ellerini Nereye Kadar Kaldırır Bâbı:
746-) Bize Ubeydullah, Nâfi'den tahdîs etti ki, İbnu Omer (radıyallahü anh) namaza girerken tekbîr alır ve iki elini yukarıya kaldırırdı. Rukû'a giderken yine ellerini yukarıya kaldırırdı. Semiallâhu limen hamideh dediği zaman ellerini kaldırırdı. İkinci rek'attan sonra ayağa kalktığı zaman yine ellerini yukarı kaldırırdı. Ve bu fiilleri İbn Omer Peygamber'e ref ederek rivayet etti. bunu Hammâd ibn Seleme, Eyyûb'dan; o da Nâfi'den; o da İbn Omer'den; o da Peygamber'den olmak üzere rivayet etti. Keza bunu İbnu Tahmân da Eyyûb ile Mûsâ ibn Ukbe'den muhtasar olarak rivayet etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: İkinci Rekattan Sonra Ayağa Kalktığı Zaman Elleri Yukarıya Kaldırmak Bâbı
747-) Bize Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten; o da Ebû Hâzım'dan; o da Sehl ibn Sa'd(radıyallahü anh)'dan tahdîs etti. O şöyle demiştir: (Rasûlüllah gününde) İnsanlara, namaz kılarken musallînin sağ elini sol bileği üzerine koyması emredilirdi. Ebû Hazım Seleme ibn Dînâr: Benim bildiğime göre Sehl ibn Sa'd bunu Peygamber'e ref ediyor, demiştir. Diğer râvî İsmâîl ise mechûl sîgasıyle "Yumnâ" yani hadîsPeygamber'e ref olunuyor demiş de, Peygamber'e ref ediyor dememiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namazın Kıyamında İken Sağ Elin Sol El Üzerine Konulması Bâbı
748-) Bana MâlikEbu'z-Zinâd'dan; o da el-A'rac'dan o da Ebû Hureyre'den tahdîs etti ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Siz benim kıblem (yalnız) şurasıdır (ve namazda Önümden başka bir yeri görmem) mi sanıyorsunuz? Allah'a yemîn ederim ki, sizin huşu'unuz da, rukû'unuz da bana gizli kalmıyor. Şübhesiz ben sizleri muhakkak sırtımın arkasından da görüyorum".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Huşûlu Olmak Bâbı
749-) Bize Şu'be tahdîs edip şöyle dedi: Ben Katâde'den işittim; o da Enes ibn Mâlik'ten. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Namazda rukû'u vesucûdu doğrultunuz. Allah'a yemîn ederim ki, ben sizleri muhakkak arkamdan da (görürüm) -Belki de şöyle dedi- Sizler rükû' ettiğiniz ve sucûd ettiğiniz zaman ben sizleri muhakkak sırtımın arkasından da görürüm".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Huşûlu Olmak Bâbı
750-) Bize Hafs ibn Omer tahdîs edip şöyle dedi: Bize Şu'be, Katâde'den;o da Enes'ten tahdîs etti. O: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû'Bekr ve Omer (radıyallahü anh) namaza hep Elhamdu lillâhi Rabbi’l-Âlemîn ile başlarlardı, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaza Giriş Tekbirinden Sonra Ne Söyler Bâbı
751-) Bize Ebû Hureyre(radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle dedi: Rasûlüllah namaza giriş tekbîri ile kıraat arasında azıcık sükût ederdi. Râvî Ebû Zur'a: Ebû Hureyre: Azıcık dedi zannederim, demiştir. Ben: Yâ Rasûlallah, Bâbam anam sana feda olsun, tekbîr ile kıraat arasındaki şu sükûtun (nedir, orada) ne söylersin? Dedim. Rasûlüllah: "Allâhumme bâıd beynî ve beyne hatâyâye kemâ bâatte beynel-Meşrıkı ve'l-Mağrıb. Allâhumme nakkınî minel hatâyâ kemâ yunakka's-sevbul-ebyadu mine'd-denesi. Allahumme'ğsil hatâyâye bil-mâi ve's-selci vel-beredi (= Yâ Allah, benimle, günâhlarım arasını, doğu ile batı arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Yâ Allah, beyaz kumaş kirden temizlendiği gibi, beni günâhlardan temizle. Yâ Allah, geçmiş günâhlarımı da su ile, kar ile, dolu ile tertemiz yıka) derim" dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaza Giriş Tekbirinden Sonra Ne Söyler Bâbı
752-) Bana İbnu Ebî Muleyke, Ebû Bekr'in kızı Esmâ'dan tahdîs etti (O, şöyle demiştir): Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) kusûf namazını kıldırdıydı. Şöyle ki: Kıyama durdu, kıyamı çok uzattı. Sonra rukû'a vardı, rukû'u uzattı. Sonra başını kaldırdı ve kavmeyi uzattı. Sonra yine rukû'a vardı, rukû'u uzattı. Sonra başını kaldırdı. Sonra secdeye vardı, sucûdu uzattı. Sonra başını kaldırdı. Sonra yine secdeye vardı, sucûdu uzattı. Sonra ayağa kalktı, kıyamı uzattı. Sonra rukû'a vardı, rukû'u uzattı. Sonra başını kaldırdı, kavmeyi uzattı. Sonra yine rukû'a vardı, rukû'u uzattı. Sonra başını kaldırdı. Sonra secdeye vardı, sucûdu uzattı. Sonra başını kaldırdı. Sonra yine secdeye vardı, sucûdu uzattı. Sonra namazdan çıktı. Akabinde şöyle buyurdu:"Cennet bana yaklaştı. O kadar ki, eğer cür'et etseydim salkımlarından bir tanesini (alıp) size getirebilecektim. Cehennem de bana o kadar yaklaştı ki: Ey Rabbim, ben de onlarla beraber miyim? Dedim. Orada bir kadın gördüm". -Râvî İbn Ebî Muleyke: O'nun şöyle dediğini sanmaktayım, demiştir: "Bir kadını bir kedi tırmalayıp duruyor. Buna ne oluyor? diye sordum. Bu kadın o kediyi açlıktan ölünceye kadar habsetti. Kadın ona yiyecek vermedi, kendi kendine yemesi için de salıvermedi." Râvî Nâfi': O'nun şöyle dediğini sanırım, dedi:"Yerin haşerelerinden yesin diye salıvermedi, dediler".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Bâb
753-) Ebû Ma'mer şöyle demiştir: Biz Habbâb'a: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) öğle ile ikindi namazlarında (Kur'ân) okur muydu? diye sorduk. Habbâb ibnu'l-Erett: Evet, dedi. Biz tekrar: Sizler bunu nereden anlardınız? diye sorduk. Hab Çenesinin hareket edip oynamasından, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Gözü İmama Doğru Kaldırmak Bâbı
754-) Bize Ebû İshâk haber verip şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Yezîd'den işittim; o hitabe yaparken şöyle dedi: Bize el-Berâ, yalancı olmayarak tahdîs etti ki, onlar Peygamber ile beraber namaz kıldıkları zaman Peygamber başını rukû'dan kaldırır, sahâbîler Peygamber'i secdeye inmiş görünceye kadar ayakta kalırlardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Gözü İmama Doğru Kaldırmak Bâbı
755-) Abdullah İbn Abbâsradıyallahü anhüma şöyle demiştir: Rasûlüllah zamanında güneş tutuldu da kusûf namazı kıldırdı. Sahâbîler: Yâ Rasûlallah, namaz içinde durduğun yerden(görmediğimiz) bir şeye elinle uzandığını gördük, sonra (yine namaz içinde) irkilip geri geri geldiğini gördük, dediler. Peygamber:"Bana cennet gösterildi de, ben ondan bir salkıma elimle uzandım. Eğer o salkımı alabilseydim, dünyâ bakî kaldığı müddetçe ondan muhakkak yerdiniz" buyurdu. Hilâl ibn Alî' Enes ibn Mâlik'ten tahdîs etti O şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bize namaz kıldırdı. Sonra minbere çıktı da eliyle mescidin kıble tarafına işaret etti. Sonra söyle buyurdu :”Yemîn ederim, şimdi size namaz kıldırdığım zaman cenneti ve cehennemi şu duvarın kıble tarafında sûretlendirilmişler olarak gördüm. Ben hayır ve şerr hâlleri hususunda bugünkü gibi bir manzara görmedim". Peygamber bunu üç defa söyledi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Gözü İmama Doğru Kaldırmak Bâbı
757-)  Enes ibn Mâlik(radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Bâzı kimselere ne oluyor ki, namaz kılarlarken gözlerini semâya dikiyorlar?"buyurdu. Bu husustaki sözleri şiddetli oldu, nihayet: "Bunlar ya bu fiillerinden vazgeçerler, ya gözleri kör olur" buyurdu

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Gözleri Semaya Doğru Kaldırma Nın Çirkinliği Bâbı
758-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah’a, namaz içinde başı sağa sola çevirmeyi sordum. "O, kulun namazından şeytânın kapıp kaçtığı bir şeydir" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Sağa Sola Boyun Çevirip Yönelme Nin Çirkinliği Bâbı
759-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), üstünde damgaları bulunan bir hamîsa(aba) içinde namaz kıldı da: "Bunun damgaları beni meşgul etti; bu hamîsayı Ebü Cehm'e (geri) götürün ve bana bir enbicâniyye getirin" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz İçinde Sağa Sola Boyun Çevirip Yönelme Nin Çirkinliği Bâbı
760-)  Bize Leys, Nâfi'den; o da İbn Omer'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) insanların önünde namaz kıldırırken, mescidin kıblesinde bir tükürük gördü de, onu kazıyıp giderdi. Sonra namazı bitirdiği zaman: "Şübhesiz, herbiriniz namazına durduğu zaman, muhakkak Allah onun yüzü tarafındadır. O hâlde hiçbir kimse namaz içinde yüzü tarafına tükürmesin" buyurdu. hadîsi Mûsâ ibnu Ukbe ile İbnu Ebî Ravvâd da Nâfi'den rivayet etmişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz Kılan Kimse, Kendisine İnmekte Olan Bir İşten Yahud Bir Şey Görmesinden Yahud Kıble Tarafında Bir Tükürük Görmesinden Dolayı Sağa Sola Boyun Döndürüp Yönelebilir Mi?
761-)  Bana Enes ibn Mâlik(radıyallahü anh) haber verip şöyle dedi: Müslümanlar sabah namazını kılmaktalarken, birden Rasûlüllah'ın, Âişe'nin hücresinin perdesini açtığını görüverdiler. Rasûlüllah onlara baktı. Onlar ise saff saff namaza durmuşlardı. Rasûlüllah tebessüm edip güldü. Ebû Bekr, Peygamber namaza çıkmak istiyor zannıyle ilk saffa ulaşmak için topukları üzerinde geri geri çekilmeğe başladı. Müslümanlar (Peygamber'i görme sevinciyle) namazlarını bozmayı kasdettiler. Peygamber onlara, namazını tamamlayın diye işaret etti de, perdeyi salıverdi. İşte bu günün sonunda Rasûlüllah vefat etti.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Namaz Kılan Kimse, Kendisine İnmekte Olan Bir İşten Yahud Bir Şey Görmesinden Yahud Kıble Tarafında Bir Tükürük Görmesinden Dolayı Sağa Sola Boyun Döndürüp Yönelebilir Mi?
762-) Câbir ibn Semure(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Küfe ahâlîsinden bâzıları Sa'd ibn Ebî Vakkaas'i Omer'e şikâyet ettiler. Omer onu azledip, yerine Ammâr ibn Yâsir'i üzerlerine âmil ta'yîrı etti. Kûfeliler şikâyeti o kadar ileri götürmüşlerdi ki, namazı bile güzel kıldırmıyor, demişlerdi, Omer ona haberci gönderip, getirtti. Ve: Yâ Ebâ İshâk, bu adamlar sen namâzı güzel kıldırmıyorsun diye iddia ediyorlar? diye sordu. Sa'd: Vallahi ben onlara Rasûlüllah'ın namazını kıldırıp, ondan hiçbir şey eksiltmezdim. Yatsı namazını -yahut öğle ile ikindiyi- kıldırırken ilk iki rek'atlarda biraz çokça dururdum, son iki rek'atta hafif tutardım, dedi. Omer: Senin hakkındaki zannımız da bu idi, yâ Ebâ İshâk, dedi. Müteakiben (mes'eleyi tahkik için) birini yahut birkaç kimseyi kendisiyle birlikte Kûfe'ye gönderdi. Gönderilen zât Küfe ahâlîsinden Sa'd'ın hâlini sordu. Hiçbir mescid bırakmadı ki, oradan Sa'd'in hâlini sormasın. Onlar da hep hayırlı övgülerde bulundular. Nihayet Abs oğulları'na âid bir mescide girdi. Ebû Sa'de künyesiyle anılan Usâme ibn Katâde isminde biri ayağa kalktı ve: Mademki bize and verip, bildiğimizi söylemeye çağırdın (söyleyelim): Sa'd askerin başına geçip harbetmez. Mal taksim ederken musâvât gözetmez. Hükümde adalet etmez, dedi. Bunun üzerine Sa'd da: Mademki böyle söyledin, ben de vallahi(senin aleyhine) üç duâ edeceğim: Yâ Allah, senin bu kulun yalancı ise, riya ve sum'a olsun diye ayağa kalktı ise ömrünü uzat, fakirliğini çoğalt, fitnelere uğrat dedi. Râvî Abdulmelik ibn Umeyr dedi ki: Sonraları o adama hâli sorulduğu vakit: Kocamış, fitneye uğramış, yaşlı bir kimseyim. Bana Sa'd’ın bedduası isabet etti, der idi. Câbir'den bu hadîsi rivayet eden Abdulmelik ibn Umeyr dedi ki: Sonraları onu ben de gördüm. Yaşlılıktan kaşları gözlerinin üzerine sarkmış olduğu hâlde, yollarda rast geldiği kızlara sataşır, onları çimdiklerdi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Hazarda, Seferde, Açıktan Okunanda, Gizli Okunanda Olsun, Namazların Hepsinde İmam Ve Memüm İçin Kurân Okumanın Vücubu Bâbı
763-) Bize ez-Zuhrî, Mahmûd ibnu'r-Rabî'den, o da Ubâde ibnu's-Sâmit'ten tahdîs etti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Fâtihatu'l-Kitâbı okumayanın namazı yoktur" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Hazarda, Seferde, Açıktan Okunanda, Gizli Okunanda Olsun, Namazların Hepsinde İmam Ve Memüm İçin Kurân Okumanın Vücubu Bâbı