Sahîh-i Buhârî Hadis Kitabı

864-) Abdulazîz şöyle demiştir; Bir kimse Enes ibn Mâlik'e: (sallallahü aleyhi ve sellem)'den sarmısak hakkında ne işittin? diye sordu. O da: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):"Her kim şu yeşillikten yedi ise bize yaklaşmasın ve bizimle birlikte namaz da kılmasın" buyurdu, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çiğ Sarımsak, Soğan Ve Pırasa Yemek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
865-) Bize Şu'be tahdîs edip şöyle dedi: Ben Süleyman eş-Şeybânî'den işittim, şöyle dedi: Ben Ebû Amr eş-Şa'bî'den işittim, şöyle dedi: Bana, Peygamber ile birlikte yolu kenarda kalmış bir kabre uğrayan bir zât haber verdi. Peygamber o kabrin yanında sahâbîlerine imâm olmuş, sahâbîleri de o kabrin arkasında saff bağlamışlardır. Süleyman Şeybânî dedi ki: Ben Şa'bî'ye: Yâ Ebâ Amr, bunu sana nakleden sahâbî kimdir? diye sordum. O: İbnu Abbâs'tır, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocukların Abdest Almaları, Kendilerine Temizlenmek Ve Gusl Etmenin Ne Zaman Vacib Olacağı, Cemaat Namazı İle Bayram Ve Cenaze Namazlarında Hazır Olup Yetişkinlerin Saflarına Dahil Olmaları Bâbı
866-) Bana Safvân ibnu Suleym, Atâ ibn Yesâr'dan; o da Ebû Saîd el-Hudrî'den tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Cumua gününün yıkanması her baliğ olan kimseye vâcibdir" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocukların Abdest Almaları, Kendilerine Temizlenmek Ve Gusl Etmenin Ne Zaman Vacib Olacağı, Cemaat Namazı İle Bayram Ve Cenaze Namazlarında Hazır Olup Yetişkinlerin Saflarına Dahil Olmaları Bâbı
867-) Bize Sufyân, Amr ibn Dînâr'dan haber verdi. O şöyle demiştir: Bana ibn Abbâs'ın azadlısı olan Kureyb haber verdi. İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Bir gece Peygamber'in zevcesi teyzem Meymûne bintu'l-Hâris'in evinde kaldım. Peygamber uyudu. Gecenin bir kısmında olduğu zaman Rasûlüllah kalktı. Asılı duran küçük bir kırbadan hafîf bir abdest aldı. Râvî Amr ibn Dînâr bu abdestin pek hafîf olduğunu gösteriyordu. Sonra kalkıp namaza durdu. Ben de kalktım ve O'nun aldığı abdest gibi ben de abdest aldım. Sonra geldim ve Peygamber'in sol tarafına namaza durdum.Peygamber benim yerimi değiştirdi, beni sağ tarafına durdurdu. Sonra Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra yan üstü yatıp uyudu, hattâ horladı. Nihayet munâdî geldi, O'na namaz vaktini haber veriyordu. Peygamber kalktı ve onunla beraber namaza gitti ve abdest almadan namaz kıldırdı. (Sufyân dedi ki:) Biz Amr ibn Dînâr'a: İnsanlar, Peygamber’in gözleri uyur amma kalbi uyumaz derler (ne dersin?), diye sorduk. Amr da: Ben Ubeyd ibn Umeyr'den; Peygamberlerin ru'yâları vahiydir, dedikten sonra "înnî erâfi'l-menâmi ennî ezbehuke” Ben ru'yâmda seni boğazlıyorum diye görüyorum" (es-Saffât. 102) âyetini okuduğunu işittim, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocukların Abdest Almaları, Kendilerine Temizlenmek Ve Gusl Etmenin Ne Zaman Vacib Olacağı, Cemaat Namazı İle Bayram Ve Cenaze Namazlarında Hazır Olup Yetişkinlerin Saflarına Dahil Olmaları Bâbı
868-) Enes ibn Mâlik'ten. Ona da anne annesi Muleyke tahdîs etti. Muleyke, Rasûlıülah için hazırladığı bir yemeğe Rasûlüllah'ı da'vet etmişti. Rasûlüllah, o yemekten yedikten sonra: "Kalkınız da size namaz kıldırayım" buyurdu. Enes dedi ki: Ben hemen kullanıla kullanıla simsiyah kesilmiş olan hasırımıza varıp, üzerine (yumuşasın diye) biraz su serptim. Rasûlüllah namaza durdu. Yetîm benimle beraber, koca karı da bizim arkamızda saff olduk. Rasûlüllah bize iki rek'at namaz kıldırdı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocukların Abdest Almaları, Kendilerine Temizlenmek Ve Gusl Etmenin Ne Zaman Vacib Olacağı, Cemaat Namazı İle Bayram Ve Cenaze Namazlarında Hazır Olup Yetişkinlerin Saflarına Dahil Olmaları Bâbı
869-) İbn Abbâsradıyallahü anhüma şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Minâ'da sütresiz olarak namaz kıldırdığı sırada dişi bir merkebe binerek karşıdan geldim. Ben o zaman bulûğ yaşına yaklaşmıştım. Safflardan birinin önünden geçtim. Merkebi otlasın diye salıverdim. Ondan sonra saffa girdim. Bu yaptığıma kimse ses çıkarmadı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocukların Abdest Almaları, Kendilerine Temizlenmek Ve Gusl Etmenin Ne Zaman Vacib Olacağı, Cemaat Namazı İle Bayram Ve Cenaze Namazlarında Hazır Olup Yetişkinlerin Saflarına Dahil Olmaları Bâbı
870-) Bize Şuayb, ez-Zuhrî'den haber verdi. O şöyle demiştir: Bana Urve ibn Zubeyr haber verdi. Âişe: Peygamber, yatsıyı gecenin karanlığı şiddetlendiği zaman kıldırdı, demiştir. Ve râvî Ayyaş şöyle dedi: Bize Abdu'l-A'lâ tahdîs edip şöyle dedi: Bize Ma'mer, ez-Zuhrî'den; o da Urve'den; o da Âişe'den tahdîs etti. Âişe şöyle demiştir: Rasûlüllah işâ namazını geç vakte kadar bıraktı. Nihayet Omer: Kadınlar ve çocuklar hep uyuyakaldılar diye Rasûlüllah'a nida etti. Bunun üzerine Rasûlüllah dışarıya çıktı da: "Şu muhakkak ki, yer halkından sizden başka hiç kimse bu namazı kılar değildir" buyurdu. (Râvî:) O günlerde Medine ahâlîsinden başka kimse namaz kılmazdı, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocukların Abdest Almaları, Kendilerine Temizlenmek Ve Gusl Etmenin Ne Zaman Vacib Olacağı, Cemaat Namazı İle Bayram Ve Cenaze Namazlarında Hazır Olup Yetişkinlerin Saflarına Dahil Olmaları Bâbı
871-) Bize Sufyân es-Sevrî tahdîs edip şöyle dedi: Bana Abdurrahmân ibnu Abis tahdîs edip şöyle dedi: Ben İbn Abbâs'tan işittim: İbn Abbâs'â biri: Rasûlüllah ile birlikte (bayram namazgâhına) çıkışta hâzır bulundun mu? Diye sordu. İbn Abbâs: Evet (bulundum). O'na olan yakınlığım olmasaydı, orada bulunamayacaktım. -Râvî dedi ki: Yaşımın küçüklüğünden dolayı (bulunamayacaktım) demek istiyordu.- Yine İbn Abbâs dedi ki: Rasûlüllah, Kesîr ibnu's-Salt'ın evinin hizasındaki sütunun yanına geldi. Sonra orada hutbe îrâd etti. Sonra kadınların bulunduğu tarafa gelip onlara va'z etti, hatırlatmalar yaptı ve sadaka vermelerini emretti. Bunun üzerine kadınlar, onların herbiri elini üzerindeki(yüzük vesaire gibi) halkalara uzatıp, zînetini Bilâl'ın eteğine atmaya başladı. Sonra Peygamber Bilâl ile birlikte evine döndü.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Çocukların Abdest Almaları, Kendilerine Temizlenmek Ve Gusl Etmenin Ne Zaman Vacib Olacağı, Cemaat Namazı İle Bayram Ve Cenaze Namazlarında Hazır Olup Yetişkinlerin Saflarına Dahil Olmaları Bâbı
873-) Bize Ubeydullah ibn Mûsâ, Hanzala'dan; o da Salim ibn Abdillah'tan; o da İbn Omer'den tahdîs etti.Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); ''Kadınlarınız sizden geceleyin mescide izin istediklerinde kendilerine izin veriniz" buyurmuştur. hadîsi el-A'meş'ten; o da Mucâhid'den; o da İbn Omer'den; o da Peygamber'den olmak üzere rivayet etmekte Şu'be ibn Haccâc, Ubeydullah ibn Musa'ya mutâbaat etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadınların Geceleyin Ve Alaca Karanlıkta Mescidlere Çıkmaları Bâbı
874-) Peygamber'in zevcesi Ümmü Seleme (radıyallahü anha) şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında kadınlar farz namazdan selâm verdiklerinde hemen kalkarlar, Rasûlüllah ve birlikte namaz kılmış olan erkekler Allah'ın dilediği kadar dururlar (yani duracakları kadar dururlar), Rasûlüllah kalktığı vakit de erkekler kalkarlardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Bâbı
875-) Bize Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten tahdîs etti. H Ve yine bize Abdullah ibn Yûsuf tahdîs edip şöyle dedi: Bize Mâlik, Yahya ibn Saîd'den; o da Abdurrahmân kızı Amre'den; o da Âişe'den haber verdi. Âişe: Şu muhakkak ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazını kıldırırdı, kadınlar mırtları içinde örtünmüşler olarak giderlerdi de, alaca karanlıktan dolayı onlar tanınmazlardı, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Bâbı
876-) Ebû Katâde(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben (bazen) namaza(kıraati) uzatmak niyetiyle dururum da (geriden) bir çocuğun ağladığını duyunca, anasına meşakkat ve zahmet getirmeyeyim diye, namazı kısa keserim" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Bâbı
877-) Bize Mâlik, Yahya ibn Saîd'den; o da Abdurrahmân kızı Amre'den; o da Âişe'den haber verdi. Âişe(r. anha): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şimdiki kadınların ihdas ettikleri (fazla süslenme gibi) şeylere erişmiş olaydı İsrâîl oğulları kadınlarının dışarıya çıkmaktan (yahut mescide gitmekten) men' olundukları gibi bu kadınları da men' ederdi, demiştir. ibn Saîd dedi ki: Ben Amre'ye: İsrâîl oğulları kadınları men' mi olunmuşlar? Dedim. Amre: Evet, men' olunmuşlardır, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Bâbı
878-) Ümmü Seleme(radıyallahü anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazdan selâm verdiğinde, selâmını tamamladığı anda kadınlar hemen kalkar; Rasûlüllah kendisi ayağa kalkmazdan evvel oturduğu yerde biraz beklerdi. Şihâb ez-Zuhrî: Öyle düşünürüm ki -Allah en bilendir- Rasûlüllah'ın bu beklemesi, kadınların, erkeklerin kendilerine yetişmelerinden evvel hemen kalkıp gitmeleri içindir, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadınların, Erkeklerin Gerisinde Namaz Kılmaları Bâbı
879-) Enes ibn Mâlik(radıyallahü anh); Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) -annem- Ümmü Suleym'in evinde namaz kıldırdı. Ben ve bir yetîm çocuk Peygamber'in arkasında namaza durduk. Ümmü Suleym de bizim arkamızda namaza durdu, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadınların, Erkeklerin Gerisinde Namaz Kılmaları Bâbı
880-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sabah namazını karanlıkta kıldırırdı da, mü'minlerin kadınları namazdan sonra (evlerine) giderler, karanlıktan dolayı tanınmazlar yahut kadınların bâzısı diğerlerini tanımazlardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadınların Sabah Namazı Cemaatinden Sonra Çıkıp Gitmekte Sürat Etmeleri Ve Namazdan Sonra Mescidde Kalışlarının Az Olması Bâbı
881-) Bize Müsedded tahdîs edip şöyle dedi: Bize Yezîd ibn Zuray', Ma'mer ibn Râşid'den; o da ez-Zuhrî'den; o da Abdullah ibn Omer'in oğlu Sâlim'den; o da bâbasından tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Herhangi birinizin karısı izin istediğinde sakın kadını men'etmesin" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadının Mescide Çıkmak İçin Kocasından İzin İstemesi Bâbı
882-) Enes ibn Mâlik(radıyallahü anh); Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) -annem- Ümmü Suleym'in evinde namaz kıldırdı. Ben ve bir yetîm çocuk Peygamber'in arkasında namaza durduk. Ümmü Suleym de bizim arkamızda namaza durdu, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadınların, Erkeklerin Gerisinde Namaz Kılmaları Bâbı
883-) Ümmü Seleme(radıyallahü anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazdan selâm verdiğinde, selâmını tamamladığı anda kadınlar hemen kalkar; Rasûlüllah kendisi ayağa kalkmazdan evvel oturduğu yerde biraz beklerdi. Şihâb ez-Zuhrî: Öyle düşünürüm ki -Allah en bilendir- Rasûlüllah'ın bu beklemesi, kadınların, erkeklerin kendilerine yetişmelerinden evvel hemen kalkıp gitmeleri içindir, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Kadınların, Erkeklerin Gerisinde Namaz Kılmaları Bâbı
884-) Ebû Hureyre(radıyallahü anh) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan şöyle buyururken işitmiştir: (kitâb ehline nazaran) en sonra gelenleriz; kıyâmet gününde en başa geçecek olanlarız. Şundan dolayı ki, bizden evvel onlara,(daha sonra bizlere) kitâb verildi. Sonra bu, onlara farz kılınan günleri idi, fakat o gün hususunda ihtilâf ettiler. O güne i'tibâr etmek için Allah bizlere hidâyet verdi. Artık bu hususta insanlar bizim ardımızdan gelicidirler. Yahûdîler(in ibâdet günü) yarın, Hristiyanlar (ınki) de yarından sonradır".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cumanın Farz Olması, Yüce Allahın Şu Kavli Sebebiyledir, Bâbı:
885-) Bize Mâlik, Nâfi'den; o da Abdullah ibn Omer'den haber verdi ki, Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): biriniz cum’a namazına geldiğinde yıkansın" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Yıkanmanın Fazileti
886-) Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir defa Omer ibnu'l-Hattâb Cuma günü(minber üstünde) dikilip hutbe îrâd ettiği esnada, Peygamber'in sahâbîlerinden ve ilk muhacirlerden bir zât -ki Usmân ibn Affân olduğunda ittifak vardır- mescide girdi. Omer, (gecikmesinden dolayı onu tevbîh ve inkâr kasdıyle) yüksek sesle: Bu saat hangi saattir? diye nida etti. O da: Meşgul idim, evime geldim, derken ezanı işittim, ancak bir abdest alabildim, dedi. Bunun üzerine Omer (inkârı daha şiddetlendirerek): Bir de Rasûlüllah'ın yıkanmayı emredip durduğunu bildiğin hâlde yalnız abdest almak hâ! dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Yıkanmanın Fazileti
887-) Ebû Saîd Hudrî'den: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): günü yıkanması, her baliğ olan kimseye vâcibdir" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Yıkanmanın Fazileti
888-) Bize Şu'be, Ebû Bekr ibnu'l-Münkedir'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Bana Amr ibnu Suleym el-Ensârî tahdîs edip şöyle dedi: Ben Ebû Saîd'in şöyle dediğine şehâdet ederim: Ben Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem)'ın: baliğ olan kimseye Cuma günü yıkanmak ve imkân bulursa gerek misvaklanmak, gerek hoş koku sürünmek vâcibdir" buyurduğuna şehâdet ederim. Ebû Bekr ibnu'l-Münkedir, kendisinden önceki râvî Amr ibn Suleym'in şu mütalaasını haber verdi:) Amr dedi ki: Yıkanmağa gelince, bunun vâcib olduğuna ben de şehâdet ederim. Lâkin misvak tutunmak ile koku sürünmeğe gelince vâcib mi, değil mi, Allah bilir. Lâkin bu hadîste böyle gelmiştir. Abdillah el-Buhârî şöyle dedi:O, yani senedde geçen Ebû Bekr ibnu'l-Münkedir, Muhammed ibnu'l-Münkedir'in kardeşidir. Hadîste râvî olan bu Ebû Bekr'in ismi söylenmedi. Bu hadîsi Ebû Bekr ibnu'l-Münkedir'den, Bukeyr ibnu'l-Eşecc, Saîd ibnu Ebî Hilâl ve daha birçok insanlar rivayet etti. Muhammed ibnu'l-Münkedir, Ebâ Bekr ve Ebâ Abdillah ile künyelendirilirdi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma İçin Güzel Koku Sürünmek Bâbı
889-) Ebû Hureyre(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: kim Cuma günü cünüblük guslü ile yıkanır , sonra (ilk saatte Cuma namazına) giderse, bir deve kurbân etmiş gibi; ikinci saatte giderse bir sığır kurbân etmiş gibi; üçüncü saatte giderse (sağlam) boynuzlu bir koç kurbân etmiş gibi, dördüncü saatte giderse bir tavuk sadaka etmiş gibi; beşinci saatte giderse bir yumurta tasadduk etmiş gibi olur. İmâm(hutbeye) çıkınca da melekler hâzır olur, zikri (yani hutbeyi) dinlerler".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cumanın Fazileti Bâbı
890-) Bize Şeybân, Yahya (ibn Ebî Kesîr)'dan; o da Ebû Seleme'den; o da Ebû Hureyre(radıyallahü anh)'den tahdîs etti(ki o şöyle demiştir): Omer Cuma günü hutbe îrâd etmekteyken mescide bir zât girdi. Hemen Omer: Namazdan niçin alıkonuluyor sunuz? dedi. O zât: Ancak ezanı işitip abdest aldım, başka iş yapmadım, dedi. Omer: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'in ''Herhangi biriniz Cuma’ya gittiğinde yıkansın" buyurduğunu işitmediniz mi? dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Bâb
891-) Selmân el-Fârisî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: kimse Cuma günü yıkanıp elinden geldiği kadar paklanır ve yağından yağlanır yahut evindeki kokudan sürünür, sonra Cumaya çıkar, yanyana oturan iki kimsenin arasını açmaz, daha sonra (Allah tarafından) ona takdir olunduğu kadar namaz kılar, daha sonra da imâm söze başlayınca (namaz bitinceye kadar) sesini keserse, muhakkak o Cuma ile öteki Cuma arasındaki günâhları mağfiret edilir”

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma İçin Yağ Sürmek Bâbı
892-) Tâvûs ibn Keysân şöyle dedi: Ben İbn Abbâs'a: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: günü cünüb olmasanız bile gusül ediniz ve başlarınızı yıkayınız ve bir mikdâr hoş koku sürünüz" buyurmuş olduğunu söylediler (ne dersin)? Dedim. İbn Abbâs: Gusül evet (böyle buyurduğunu bilirim), fakat hoş koku (hakkında birşey buyurduğunu) bilmiyorum, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma İçin Yağ Sürmek Bâbı
893-) İbn Cureyc haber verip şöyle demiştir: Bana İbrâhîm ibnu Meysere, Tâvüs'tan; o da İbn Abbâs'tan olmak üzere haber verdi. İbn Abbâsradıyallahü anhüma, Peygamber'in Cuma günü yıkanmak hakkındaki sözünü zikretti. Tâvûs: Ben İbn Abbâs'a: Kişi, kendi ailesi yanında var ise güzel koku yahut yağ sürünecek mi? dedim. İbn Abbâs: Bunu bilmiyorum, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma İçin Yağ Sürmek Bâbı
894-) Bize Mâlik, Nâfi'den; o da Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh)'den haber verdi (o, şöyle demiştir): Omer ibn Hattâb, mescidin kapısı yanında satılık ipekli çitârî nev'inden yollu bir elbise gördü de: Yâ Rasûlallah; bunu satın alsan da Cuma günü ve sana elçiler geldiği zaman giysen, dedi. Rasûlullâh da: âhireîte nasibi olmayan giyer" buyurdu. Sonra Rasûlüllah'a o ipeklilerden birçok elbiseler geldi. Rasûlüllah onlardan birisini Omer ibn Hattâb'a verdi. Omer: Yâ Rasûlallah! Bunu bana verdin, Halbuki daha önceleri Utârid ibn Hâcib'e âid hülle hakkında bana söylediğini söylemiştin, dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): onu sana giyesin diye vermedim ki" buyurdu. Omer müteakiben o elbiseyi Mekke'de bulunan müşrik bir kardeşine giydirdi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cumaya Gidecek Olan Kimse, Bulabileceği Giysilerin En Güzelini Giyer
895-)  (Ebû Hureyre -radıyallahü anh- şöyle demiştir:) Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): - (diğer rivayete göre) yahut insanlara- meşakkat vermem endîşesi olmayaydı, kendilerine her namaz kılarken misvak kullanmalarım emrederdim" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Misvak Kullanma Bâbı
896-) Bize Enes (radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle dedi: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): kullanmak hakkında size çok sözler söyledim, (artık dinleyip itaat etmek gerek)" buyurdu

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Misvak Kullanma Bâbı
897-) Huzeyfe (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) geceleyin kalktığı zaman ağzını (ve dişlerini) iyice ovalayıp temizler idi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Misvak Kullanma Bâbı
898-) Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Kardeşim Abdurrahmân ibnu Ebû Bekr yanında misvaklanmakta bulunduğu bir misvak olduğu hâlde, odama girdi. Rasûlüllah Abdurrahmân'a baktı. Bunun üzerine ben, Abdurrahmân'a: Yâ Abdurrahmân! Şu misvakı bana ver, dedim. O da misvakı bana verdi. Ben Abdurrahmân'ın dişlerine sürtmekte olduğu yeri kırıp ayırdım. Sonra misvağın yeni ucunu çiğnedim ve misvağı Rasûlullâh'a verdim. Rasûlüllah benim göğsüme dayanarak o misvakla dişlerini ovaladı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Başkasının Misvakıyle Misvaklanan Kimse Bâbı
899-) Ebû Hureyre(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma günü sabah namazında: Elîf Lâm Mîm Tenzîlu es-Secde Sûresi'ni ve Hel etâ ale'l-insâni hînun mine'd-dehr Sûresi'ni okur idi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Sabah Namazında Okunacak Sûre Bâbı
900-) İbn Abbâsradıyallahü anhüma şöyle demiştir: Rasûlüllah'ın Medine'deki mescidinde kılınan Cumadan sonra (Medine hâricinde) ilk kılınan Cuma namazı Bahreyn'de bulunan Cuvâsâ'da Abdu'l-Kays mescidindedir. Hureyre'den:Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: güneş doğan günlerin en hayırlısı Cuma günüdür. Âdem aleyhisselâm o gün yaratıldı, o gün cennete girdirildi, yine o gün cennetten çıkarıldı. Bir de kıyâmet Cumadan başka bir günde kopmayacaktır"(Müslim, Cuma; Cuma gününün fazileti bâbı). Bu ifade Buhari metninde bulunmamaktadır. Abdullah ibn Mübarek haber verip şöyle dedi: Bize Yûnus ibn Yezîd el-Eylî'den haber verdi. Zuhrî şöyle demiştir: Bize Salim ibnu Abdillah haber verdi: İbnu Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim, şöyle buyuruyordu: "Her birerleriniz çobandır..." Leys, senede şunu da ziyâde etmiştir: Yûnus dedi ki, Ruzeyk ibnu Hukeym, İbnu Şihâb'a bir mektûb yazmıştı. O sırada ben de Vâdi'l-Kurâ'da İbn Şihâb'ın yanında idim. Ruzeyk, (mektubunda yanımdaki işçilere) burada Cuma namazı kıldırmamı münâsib görür müsün? diye soruyordu. O sırada Eyle Vâlîsi bulunan Ruzeyk, yine o sırada vilâyet içinde bir arazî üzerinde zirâatle meşgul bir âmil idi. Orada Sûdân'lı ve başkalarından olarak bir cemâat de vardı. İbn Şihâb cevâb yazdı. (Okudu da) ben de işittim.(İbn Şihâb cevâbında) yanındakilere Cuma namazı kıldırmasını Ruzeyk'a emrediyor ve ona, Sâlim'in kendisine tahdîs ettiği şu hadîsi haber veriyordu: Abdullah ibn Omer şöyle diyordu: Ben Rasûlüllah'tan işittim, şöyle buyuruyordu: birerleriniz çobandır ve her birerleriniz elinin altındakinden sorumludur. Devlet adamları birer çobandır ve elinin altındakileri lâyıkıyle muhafaza etmekten sorumludur. Erkek, ailesinde bir çobandır ve o da eli altındakilerden sorumludur. Kadın da, kocasının evinde bir çobandır ve eli altındakilerden sorumludur. Hizmetçi de efendisinin malında bir çobandır ve elinin altındakilerden sorumludur". şöyle demiştir: Ve ben zannederim ki Peygamber muhakkak şunu da söyledi: kişi, Bâbasının malında bir çobandır ve elinin altındakilerden sorumludur.(Hulâsa) her birerleriniz çoban ve her birerleriniz elinin altındakilerden sorumludur".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Köylerde Ve Şehirlerde Cuma Namazı Bâbı
902-) ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Salim ibnu Abdillah tahdîs etti; o, Abdullah ibn Omer'den şöyle derken işitmiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim: her kim Cumaya gelirse yıkansın" buyuruyordu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Namazında Hazır Bulunmayan Kadınlara, Çocuklara Ve Diğerlerine Yıkanmak Lazım Olup Olmadığı?
903-) Bize Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten; o da Safvân ibn Suleym'den; o da Atâ ibn Yesâr'dan; o da Ebû Saîd Hudrî'den tahdîs etti ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): günü yıkanması, her baliğ olan kimse üzerine vâcibdir" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Namazında Hazır Bulunmayan Kadınlara, Çocuklara Ve Diğerlerine Yıkanmak Lazım Olup Olmadığı?
904-) Bize İbnu Tâvûs, Bâbasından tahdîs etti. Ebû Hureyre(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (eski ümmetlere göre) en son gelenleriz, kıyâmet gününde öne geçecek olanlarız. Onlara kitâb bizden önce verildi. Bizlere ise kitâb onlardan sonra verildi. Şu gün, onların, hakkında ihtilâf ettikleri gündür. Allah bize hidâyet buyurdu. Binâenaleyh Yahûdîler'in (toplanma günü) yarındır; Hristiyanların yarından sonradır".Rasûlüllah biraz sükût ettikten sonra: yedi günde bir gün yıkanıp, başını ve bütün bedenini yıkamak, her müslümân üzerine bir hakktır" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Namazında Hazır Bulunmayan Kadınlara, Çocuklara Ve Diğerlerine Yıkanmak Lazım Olup Olmadığı?
906-) Bu hadîsi, Ebân ibnu Salih, Mucâhid'den; o da Tâvûs'tan rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):"Her yedi günde bir gün yıkanmak her müslümân kişi üzerine Yüce Allah'ın bir hakkıdır" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Namazında Hazır Bulunmayan Kadınlara, Çocuklara Ve Diğerlerine Yıkanmak Lazım Olup Olmadığı?
907-) Bize Verkaa, Amr ibn Dinar'dan; o da Mucâhid'den; o da İbn Omer (radıyallahü anh)'den tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): geceleyin mescide gitmelerine izin veriniz" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Bâb
908-) İbnu Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Omer'in bir zevcesi vardı ki, sabah ve yatsı namazlarını her gün mescidde cemâatle kılardı. O kadına: Omer'in bunu istemez ve kıskanır olduğunu bilip dururken niye mescide çıkıyorsun? denildi. Kadın: Beni nehyetmesinden Omer'i men' eden şey nedir? dedi. Soran zât da: Rasûlüllah'ın "Allah'ın dişi kullarını, Allah'ın mescidlerinden men' etmeyiniz" sözüdür, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Bâb
909-) Bize Muhammed ibn Sîrîn 'in amuca oğlu olan Abdullah ibn el-Hâris tahdîs etti. İbnu Abbâs (radıyallahü anh) yağmurlu bir Cuma gününde müezzinine: Eşhedu enne Muhammeden Rasûlüllah dediğin zaman Hayye ale's-salâti deme de onun yerine Sallû fî buyûtikum (= Namazınızı evlerinizde kılınız!) sözünü nida et, dedi. İnsanlar bundan hoşlanmamış gibi davrandılar. İbn Abbâs: Bunu benden(çok) hayırlı olan Zât yaptı. Çünkü Cuma kat'î bir farzdır (yani Hayye ale's-salâti = Haydin namâzâ! nidâsıyle çağırılınca hemen icabet edip gelmek farz olur). Ben ise sizleri, çamur ve cil içinde yürümeniz sebebiyle günâha sokmak istemedim, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Yağmurda Cumaya Gelmezse Ruhsat Bâbı
910-) Âişe (r.anha) şöyle demiştir: (Peygamber zamanında) insanlar(gerek Medîne'ye yakın) menzillerinden,(gerek) avâlîden Cuma gününde nevbetleşe hâzır olurlardı. Toz toprak içinde gelirler de toz ve ter vücüdlarına siner ve bedenlerinden ter kokusu çıkardı. (Bir defa) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benim yanımda iken bunlardan biri(yahut bir takımları) Rasûlüllah'ın huzuruna geldi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Keşki bu gününüz için iyice temizlemenseydiniz!" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Azîz Ve Celil Olan Allahın Cuma Günü Namaz İçin Nida Edildiği Zaman Hemen Allahı Zikretmeğe Gidin; Alış Verişi Bırakın... El-cumua:kavli İle Farz Olan Cumuaya Ne Kadar Mesafeden Gidilecek Ve Bu Âyetle Cumua Namazı Kimlere Vacib Olacaktır?
911-) Bize Yahya ibn Saîd haber verdi ki, kendisi Abdurrahmân kızı Amre'ye Cuma günündeki yıkanmanın mâhiyetinden suâl sormuş. Amre de şöyle demiştir: Âişe (r.anha) şöyle dedi:(Peygamber zamanında) insanlar kendi işlerinin hizmetçileri idiler (yani kendi işlerini kendileri yapan takımdan idiler). Cumaya gittikleri vakit(iş zamanlarındaki hey'etleri ne ise) o hâl ve hey'etleri ile giderlerdi. Bundan dolayı kendilerine "Keşki yıkansanız!"buyuruldu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cumanın İlk Vakti, Güneşin Semanın Ortasından Zail Olduğu Zamandır Bâbı
912-) Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma namazını, güneş (tam ortadan batıya) meylettiği zamanda kıldırır idi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cumanın İlk Vakti, Güneşin Semanın Ortasından Zail Olduğu Zamandır Bâbı
913-) Enes (radıyallahü anh): Vaktiyle biz sahâbîler, Cuma namazını erken kılar, gündüz uykusunu da Cumadan sonraya bırakırdık, demiştir

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cumanın İlk Vakti, Güneşin Semanın Ortasından Zail Olduğu Zamandır Bâbı
914-)  Bize Ebû Haldete -ki o Hâlid ibnu Dinar'dır- tahdîs edip şöyle dedi: Ben Enes ibn Mâlik'ten işittim, şöyle diyordu: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) soğuk şiddetli olduğu zamanlarda namazı erken kıldırır, sıcak şiddetli olduğu zamanlarda da namazı serinlik vakte kadar geri bırakırdı. Râvî: Enes Cuma namazını kasdediyor, demiştir. ibn Bukeyr şöyle dedi: Bize Ebû Haldete bu hadîsi haber verdi de, sırf "namazı" ta'bîrini söyledi, fakat "Cuma" sözünü zikretmedi. Bişr ibnu Sabit de şöyle dedi: Bize Ebû Haldete tahdîs edip şöyle dedi: Bir emîr, bize Cumayı kıldırdıktan sonra Enes'e: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazını nasıl kıldırırdı? diye sordu (da Enes bu cevâbı verdi).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Günü Sıcak Şiddetli Olduğu Zaman?
915-) Bize Abâye ibnu Rifâa tahdîs edip şöyle dedi: Ben Cumaya giderken Ebû Abs (radıyallahü anh) arkamdan bana yetişti de şöyle dedi: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim, şöyle buyuruyordu: ayakları Allah yolunda toza bulanırsa, Allah onu cehennem ateşine haram eder".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Namazına Yürümek;
916-)  Bize ez-Zuhrî, Saîd ibnu'l-Müseyyeb'den; o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den olmak üzere tahdîs etti. Ve yine bize Ebu'l-Yemân tahdîs edip şöyle dedi : Bize Şuayb, Zuhrî'den haber verdi; o şöyle demiştir; Bana Ebû Seleme ibnu Abdirrahmân haber verdi ki, Ebû Hureyre şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim, şöyle buyuruyordu: (için) ikaame olunduğu zaman, namaza koşa koşa gitmeyip, vakaar ve sekîneti elden bırakmayarak ve ağır ağır yürüyerek gidiniz. Namazın yetiştiğiniz kadarını(imâmla beraber) kılınız, kaçırdığınız kısmım da (yalnız olarak) tamamlayınız".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-cumua
Konu: Cuma Namazına Yürümek;