Sahîh-i Buhârî Hadis Kitabı

1135-)  Alî ibn Ebî Tâlib şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Bir gece kendisine ve Peygamber kızı Fâtıma'ya geldi de: "Sizler gece namazı kılmaz mısınız?" dedi. Ben: Yâ Rasûlallah, nefislerimiz Allah'ın elindedir. Bizi uyandırmak dilerse uyandırır, dedim. Biz bu sözü söylediğimiz zaman Rasûlüllah bana hiçbir cevâb vermeyerek hemen geri döndü. Bu arada yüzünü bizden çevirirken, kendi uyluğuna vurarak: "Ve kânel-insânu eksera şey'in cedelen” (İnsan kısmı ne de çok cidalci oluyor!)" (el-Kehf: 54) buyurduğunu işittim.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Vâcib Kılmaksızın Gece Namazına Ve Nafile Namazlara Teşvik Etmesi Bâbı
1136-) Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem)'ın, halk onunla amel eder de üzerlerine farz kılınır korkusuyla, işlemesini sevdiği bir kısım hayırlı işi (işlemeyip) bırakmak âdeti idi, Rasûlüllah asla duhâ namazı kılmamıştı. Duhâ namazını ancak ben kılmaktayımdır.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Vâcib Kılmaksızın Gece Namazına Ve Nafile Namazlara Teşvik Etmesi Bâbı
1137-) Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) bir gece mescidde namaz kıldı. Bir takım insanlar da O'nun namazına uyup gece namazı kıldılar. Sonra ikinci gece de namaz kıldı. Bu sefer O'na uyan insanlar çoğaldı. Sonra üçüncü yahut dördüncü gecede insanlar toplandılar. Fakat Rasûlüllah onların yanına çıkmadı. Sabah olunca: "Yaptığınız işi gördüm. Beni sizin yanınıza çıkmaktan, ancak üzerinize farz kılınmaktan korkmuş olmaklığım men etmiştir" buyurdu. Bu da ramazânda olmuştu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Vâcib Kılmaksızın Gece Namazına Ve Nafile Namazlara Teşvik Etmesi Bâbı
1138-) Ziyâd şöyle demiştir: Ben el-Mugîre'den işittim; şöyle diyordu: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem, gece) namaz kılmak için iki ayağı yahut iki baldırı şişinceye kadar ayakta dururdu. Kendisine (niçin bu kadar meşekkatle ibâdet yapıyorsun?) denilirdi de, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):"Ben çok şükreder bir kul olmayayım mı?" diye cevâb verirdi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Geceleyin Ayakları Şişinceye Kadar Gece Namazında Dikilmesi Bâbı
1139-) Abdullah ibn Amr ibnu’l-Âsî (radıyallahü anh) haber vermiştir ki, Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) ona hitaben şöyle buyurmuştur: "Allah'a en sevimli olan namaz, Dâvud aleyhi's-selamın namazıdır. Allah'a en sevimli olan oruç da yine Dâvûd Peygamber'in orucudur. Dâvûd, gecenin yarısında uyurdu, gecenin üçte birisinde namaz kılardı. Gecenin altıda birinde yine uyurdu. Ve Dâvûd, bir gün oruç tutar, bir gün de oruç tutmazdı”.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Seher Sırasında Uyuyan Kimse Bâbı
1140-) Eş'as şöyle demiştir: Ben Bâbam Suleym ibn Esved el Muhâribî’den işittim; şöyle dedi: Ben Mesrûk'tan işittim; şöyle dedi: Ben Âişe'ye: Hangi amel Peygamber'e daha sevimli idi? diye sordum. Âişe: Devamlı olan amel, dedi. Ben: Rasûlüllah (gece namazına) ne zaman kalkar idi? dedim. Âişe: Horoz sesini işittiği zaman kalkardı, dedi. geçen isnâdla): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) horoz sesini işitince kalktı, müteakiben namaz kıldı, dediğini rivayet etmiştir. anha): Seher vakti O'nu, benim yanımda muhakkak uyur bulurdu, demiştir; "O'nu" zamîriyle de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i kasdetmektedir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Seher Sırasında Uyuyan Kimse Bâbı
1142-)  Bize Saîd ibn Ebî Arûbe, Katâde'den; o da Enes ibn Mâlik'ten tahdîs etti ki, Allah'ın Peygamberi (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Zeyd ibn Sabit(radıyallahü anh) beraber sahur yemeği yemişler. Sahur yemeğini bitirdiklerinde Allah'ın Peygamberi namaza kalkmış ve namaz kıldırmıştır. (Râvî dedi ki:) Biz Enes'e: Sahur yemeklerini bitirmeleri ile namaza girmeleri arasında ne kadar zaman vardı? dedik. Enes: İnsanın elli âyet okuyabileceği kadar, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Sahur Yemeği Yiyip De Sabah Namazını Kılıncaya Kadar Uyumayan Kimse Bâbı
1143-) Abdullah ibn Mes'ûd(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir gece benPeygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber namaz kıldım. Peygamber devamlı ayakta duruyordu. Nihayet ben fena bir iş yapmayı kurdum. dedi ki:) Biz: Ne yapmayı düşündün? Diye sorduk. İbn Mes'ûd: Oturmak vePeygamber'i (ayakta yalnız) bırakmak istedim, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gece Namazında Kıyamın Uzun Olması Bâbı
1144-) Huzeyfe (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) geceleyin teheccüd namazı kılmak için kalktığında ağzını misvak ile ovardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gece Namazında Kıyamın Uzun Olması Bâbı
1145-) Salim ibn Abdillah, Bâbası Abdullah ibn Omer'in şöyle dediğini haber verdi: Bir kimse: Yâ Rasûlallah, gece namazı nasıldır? diye sordu. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): "İkişer ikişerdir. Sabah vaktinin gireceğinden korktuğun zamân, bir tek rek'atla vitr namazı kıl" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Bâb: Peygamberin Namazı Nasıl İdi?
1146-)  İbn Abbâs radıyallahü anhüma:Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in namazı on üç rek'at idi, demiştir. İbn Abbâs (bu namaz ile) gece namazını kastediyor. şöyle demiştir: Ben Âişe (r.anha)'ye Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın geceleyin kıldığı namazını sordum. Âişe: Sabah namazının iki rek'at sünnetinden başka (gâh) yedi, (gâh) dokuz, (gah) on bir rek'attır, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Bâb: Peygamberin Namazı Nasıl İdi?
1148-) Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gecenin bir kısmında on üç rek'at namaz kılardı. Vitr namazı ile sabah namazının iki rek'at sünneti de bu sayıdandır.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Bâb: Peygamberin Namazı Nasıl İdi?
1149-) Bana Muhammed ibn Ca'fer, Humeyd et-Tavîl'den tahdîs etti ki, o, Enes'ten şöyle derken işitmiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her aydan (o kadar günlerde) oruç tutmaz idi ki, biz O'nu artık o ayın hiçbir gününde oruç tutmayacak zannederdik. Yine Rasûlüllah her aydan(o kadar günlerde) oruç tutar idi ki, biz O'nu artık o aydan hiçbir gün orucu bırakmayacak zannederdik. Yine Rasûlüllah'ı geceden bir kısmında namaz kılar görmek istemiyorsundur ki, muhakkak namaz kılar görürdün. Uyur görmek istemiyorsundur ki, muhakkak uyur görürdün. hadîsi Humeyd'den rivayet etmekte Süleyman ibn Bilâl ile Ebû Hâlid Süleyman ibn Hayyan el-Ahmer, Muhammed ibn Ca'fer'e mutâbaat etmişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Geceki İbadeti, Uykusu Ve Gece İbadetinden Nesh Edilen Mikdar Hakkında Bâbı
1150-) Bize Mâlik, Ebu'z-Zinâd'dan; o da el-A'rec'den; o da Ebû Hureyre'den haber verdi ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizin herhangi biriniz (gece) uyuyunca Şeytân onun boyun köküne üç düğüm bağlar. Her düğüme: 'Senin üzerinde uzun bir gece vardır (rahat uyu' telkinini) vurur. O kimse, uyanıp Allah'ı anarsa bir düğüm çözülür. Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Namaz da kılarsa bir düğüm daha çözülür. Artık o (teheccüd sahibi) kimse, düğümü çözük, gönlü hoş ve neş'eli olarak sabaha girer. Fakat Allah'ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa, gönlü kirli ve uyuşuk hâlde sabaha girer".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: İnsan Geceleyin Namaz Kılmadığı Zaman, Şeytanın Onun Başının Arka Köküne Düğüm Bağlaması Bâbı
1151-) Bize Ebû Recâ el-Utâridî tahdîs edip şöyle dedi: Bize Semüre ibni Cundeb(radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den tahdîs etti ki, uzun rü'yâ hadîsinin içinde Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "O başı taş ile yarılıp berelendiğini gördüğün kimseye gelince, şübhesiz o, Kur'ân'ı alıyor; müteakiben onu (ezberlemeyi ve onunla amel etmeyi) terk ediyor ve farz olan namazdan gafil olarak (bütün gece) uyuyordu".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: İnsan Geceleyin Namaz Kılmadığı Zaman, Şeytanın Onun Başının Arka Köküne Düğüm Bağlaması Bâbı
1152-) Abdullah ibn Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber'in yanında bir adam anıldı ve bu adam sabaha kadar uykuya dalar; namaza kalkmaz denildi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Öyle ise onun kulağına şeytân bevletmiştir" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Bâb: İnsan Uyuyup Namaz Kılmadığı Zaman Şeytan Onun Kulağına İşer
1153-) Bize Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten; o da ibn Şihâb'dan; o da Ebû Seleme ile Ebû Abdillah el-Ağarr'dan; bunların her ikisi de Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs ettiler ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: "Gecenin son üçte biri kaldığı zaman tebâreke ve teâlâ olan Rabb'ımız (zaman ve mekândan münezzeh olarak) her gece dünyâ semâsına iner ve: Bana kim dua eder ki onun duasına icabet edeyim! Benden kim bir hacet ister ki ona dileğini vereyim! Benden kim mağfiret diler ki onun için mağfiret edeyim!' buyurur".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gecenin Son Saatlerinde Namaz İçinde Dua Bâbı
1154-) el-Esved şöyle demiştir: Ben Âişe'ye: Peygamber'in gece namazı nasıldı? diye sordum. Âişe (r.anha) şöyle cevâb verdi: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) gecenin evvelinde uyurdu. Gecenin sonunda da kalkar, namaz kılardı. (Namazdan) sonra da yatağına dönerdi. Müezzin ezan okumaya başlayınca sıçrayıp kalkardı. Eğer kendisine bir ihtiyâç olmuşsa yıkanır,(yıkanmaya ihtiyâç) yoksa abdest alır ve(mescide) çıkardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gecenin Evvelini Uyuyup, Sonunu Namaz, Kıraat, Zikir Gibi İbadetle İhya Eden Kimse Bâbı
1155-) Abdurrahmân ibn Avf’un oğlu Ebû Seleme, kendisinin Âişe'den Rasûlüllah'ın ramazân ayındaki namazının nasıl olduğunu sorduğunu ve Âişe'nin cevâbını Saîd'e haber vermiştir. Âişe (r.anha) şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne ramazânda, ne de ramazânın gayrı(geceler)de on bir rek'at üzerine ziyâde etmezdi. Rasûlüllah evvelâ dört rek'at kılardı ki, artık sen o rek'atların güzelliğinden ve uzunluğundan sorma. Sonra Rasûlüllah dört rek'at daha kılardı. Bunların da güzelliğinden ve uzunluğundan sorma. Sonra üç rek'at kılardı. Âişe dedi ki: Ben: Yâ Rasûlallah, vitr kılmandan önce uyur musun? diye sordum. Rasûlüllah: "Yâ Âişe, benim iki gözüm uyur, fakat kalbim uyumaz" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Ramazan’daki Ve Diğer Aylardaki Gece İbadeti Bâbı
1156-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i gece namazından hiçbir rek'atta, tâ yaşlanıncaya kadar oturarak okur görmedim. Yaşlandığı zaman oturarak okurdu. Üzerinde sûreden otuz yahut kırk âyet kaldığında ayağa kalkar ve o âyetleri de okur, sonra rükû' yapardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Ramazan’daki Ve Diğer Aylardaki Gece İbadeti Bâbı
1157-) Bize Ebû Usâme, Ebû Hayyân'dan; o da Ebû Zuradan; o da Ebû Hureyre'den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazı sırasında Bilâl'e hitaben şöyle buyurmuştur: "Ya Bilâl! İslâm içinde işlediğin ve senin nazarında menfaatça en ümîdli olan bir amelini bana söyle. Çünkü ben bu gece cennetin içinde, önümde senin iki ayakkabının yürüyüş sesini işittim". Bilâl: Ben kendime göre menfaatça şundan daha ümîdli olan bir iş işlemedim: Ben gece yahut gündüzün herhangi bir saatinde iyice temizlenir ve bu temizlik ile de muhakkak bana kılmaklığım takdîr buyurulduğu kadar namaz kılarım, dedi. Abdillah el-Buhârî: "Deffu na'leyk " ile ayakkabıların hareket ettirilmesini kasdediyor, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gece Ve Gündüz Temizlenip Paklanmanın Fazileti İle Gece Ve Gündüzde Abdest Almanın Ardından Namaz Kılmanın Fazileti Bâbı
1158-) Bize Abdulvâris, Abdulazîz ibn Suheyb'den; oda Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)'ten tahdîs etti, O şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) -mescide-girdi. Girince mescidin iki direği arasına bir ip çekilmiş olduğunu gördü. "Bu ip nedir?" diye sordu. Sahâbîler: Bu Zeynep (bintu Cahş)'in ipidir. Zeyneb (namazda ayakta durmaktan) yorulunca bu ipe tutunur, dediler. Bunun üzerine Peygamber: "Hayır(ibâdette böyle güçlük olmaz).Bu ipi çözünüz. Sizin biriniz zinde ve kuvvetli oldukça namazı (ayakta) kılsın. Yorulup gevşeyince de hemen otursun (ve oturarak tamamlasın)"buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: İbadette Şiddet Ve Katılık Yapmanın Yani Fazla Meşakkat Yüklemenin Mekruh Kılınması Bâbı
1159-) Dedi ki: Ve Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten; o da Hişâm ibn Urve'den; o da Bâbası Urvetu'bnu'z-Zubeyr'den; o da Âişe (r.anha)'den söyledi. Âişe şöyle demiştir: Yanımda Esed oğulları'ndan bir kadın vardı. Bu sırada üzerime Rasûlüllah girdi. "Bu kadın kimdir?" diye sordu. Fulâncadır; geceleyin uyumaz imiş; namazından zikrolundu (yahut namazından zikrediyor), dedim. Rasûlüllah:" (Bu sözü) bırak, dâima takat yetireceğiniz işleri yapınız. Şübhesiz Allah, siz usanmadıkça usanmaz" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: İbadette Şiddet Ve Katılık Yapmanın Yani Fazla Meşakkat Yüklemenin Mekruh Kılınması Bâbı
1160-) Bize Mübeşşir, el-Evzâî'den tahdîs etti. Ve yine bana Muhammed ibn Mukaatil Ebu'l-Hasen tahdîs edip şöyle dedi: Bize Abdullah ibn Mübarek haber verip şöyle dedi: Bize el-Evzâî haber verip şöyle dedi: Bana Yahya ibn Ebî Kesîr tahdîs edip şöyle dedi: Bana Ebû Seleme ibn Abdirrahmân tahdîs edip şöyle dedi: Bana Abdullah ibn Amr ibni’l-Âs (radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle dedi: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) bana: "Yâ Abdullah! Sen fulân kimse gibi olma. O, geceden bir kısmında namaza kalkar idi; sonra gece namazını terk etti" buyurdu. Hişâm ibn Ammâr şöyle dedi: Bize İbnu Ebî Işrîn tahdîs edip şöyle dedi: Bize el-Evzâî tahdîs edip şöyle dedi: Bana Yahya (ibn Ebî Kesîr), Omer ibnu'l-Hakem ibn Sevbân'dan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Bana Ebû Seleme bu hadîsin benzerini tahdîs etti. bu hadîsi el-Evzâî'den rivayet etmekte Amr ibnu Ebî Seleme, İbnu Ebî Işrîn'e mutâbaat etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gece Namaza Kalkmayı Âdet Edinen Bir Kimsenin Gece Namazını Terk Etmesinin Mekruh Kılınması Bâbı
1163-) Bana Ubâde ibnu's-Sâmit tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Her kim gecenin bir kısmında dönüp uyanır ve akabinde Lâ ilahe illellâhu vahdehû lâ şerike lehû, lehul-mülkü ve lehu l-hamdu ve huve alâ külli şey 'in kadîr. Elhamdu lillâhi ve subhâne’ llâhi ve lâ ilahe ille’llâhu v 'Allâhu ekber ve lâ havle velâ kuvvete illâ billahi ( = Allah'tan başka ibâdete lâyık ilâh yoktur, ancak bir Allah vardır. O'nun ortağı yoktur. Mülk ancak O'nundur. Hamd de yalnız O'nundur. O, herşeye gücü yetendir. Bütün hamd Allah'a mahsûstur. Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. İbâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. Ve Allah en büyüktür. Ve hiçbir hareket ve kuvvet yoktur; ancak Allah ile vardır) der ve sonra Allâ-hummağfir lî (Yâ Allah, bana mağfiret eyle) sözünü söyler yahut dua ederse, icabet edilir. Eğer abdest alıp-namâz kılarsa namazı kabul olunur".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gecenin Bir Kısmında Yatağı Üzerinde Dönüp Allahı Anarak Uyanan Ve Akabinde Namaz Kılan Kimse Bâbı
1164-) ibn Şihâb şöyle demiştir: Bana el-Heysem ibn Ebî Sinan haber verdi ki, o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den işitmiştir. Ebû Hureyre va'zı içinde menkıbeler anlatırken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı da anmış, O'nun (Abdullah ibn Revâha'nın aşağıdaki şiirini inşadı sırasında): "Şübhesiz kardeşiniz bâtıl söz söylemez" buyurduğunu haber vermiştir. Râvî ez-Zuhrî: Rasûlüllah "kardeşiniz" sözüyle Abdullah ibn Revâ-ha'yı kasd etmektedir, demiştir: imâ Rasûlullâhi yetlû kitâbeh ma'rûfun mine'l-fecri sâtıu ba'de'l amâ fe kulûbunâ mûkmâtun enne mâ kaale vâkıu yucâfî cenbehu an İza's-teskale! bi’l-müşrikîne'l-madâciu" yeri ağarıp fecr yükseldiği sırada Rasûlüllah Kitâb'ını okuyarak içimizde bize dalâletin ardında hidâyeti gösterdi. Kalblerimiz O'na tereddüdsüz inanmıştır ki O'nun söylediği herşey muhakkak vâki' olacaktır. yatakları ağırlık verdiği sıralarda Peygamber yanını döşeğinden uzaklaştırıyordu". şiiri İbn Şihâb'dan rivayet etmekte Yûnus ibn Yezîd'e Ukayl ibn Hâlid mutâbaat etmiştir. Ve Muhammed ibnu'l-Velîd ez-Zubeydî şöyle demiştir: Bana ez-Zuhrî, Saîd ibn Müseyyeb ile el-A'rec'den; onlar da Ebû Hureyre'den olmak üzere haber verdi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gecenin Bir Kısmında Yatağı Üzerinde Dönüp Allahı Anarak Uyanan Ve Akabinde Namaz Kılan Kimse Bâbı
1165-)  İbn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: BenPeygamber zamanında şöyle ru'yâ gördüm: Elimde kalın ipek kumaş parçası vardı. Ben cennette herhangi bir yere gitmek istersem hemen o kumaş parçası muhakkak oraya uçardı. Ve yine ru'yâda şöyle gördüm: İki (melek) bana geldiler. Bunlar beni cehenneme götürmek istediler. Fakat bunları üçüncü bir melek karşıladı ve onlara: Korkulmasın (yânı onun için korku olmaz), ondan ellerinizi çekiniz, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gecenin Bir Kısmında Yatağı Üzerinde Dönüp Allahı Anarak Uyanan Ve Akabinde Namaz Kılan Kimse Bâbı
1166-) (Ben bu ru'yâlarımı kız kardeşim Hafsa'ya anlattım). Hafsa da bu ru'yâlarımın birini Peygamber'e anlattı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) "Abdullah ne iyi adamdır; gecenin bir kısmında namaz kılsa" buyurmuştur. Ondan sonra Abdullah gecenin bir kısmında namaz kılar oldu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gecenin Bir Kısmında Yatağı Üzerinde Dönüp Allahı Anarak Uyanan Ve Akabinde Namaz Kılan Kimse Bâbı
1167-) Sahâbîler de Peygamber'e devamlı Kadir Gecesi'nin, ramazânın yirmi yedinci gecesinde olduğuna dâir gördükleri ru'yâları anlatıyorlardı. Peygamber de cevaben: "Ben sizin rüyalarınızın, ramazânın son on günü içinde uygun düştüklerini görüyorum. Binâenaleyh kim Kadir Gecesi'ni araştırırsa, onu ramazânın son on günü içinde arasın" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Gecenin Bir Kısmında Yatağı Üzerinde Dönüp Allahı Anarak Uyanan Ve Akabinde Namaz Kılan Kimse Bâbı
1168-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yatsı namazını kıldı. Sonra sekiz rek'at daha namaz kıldı. İki rek'at da oturarak kıldı. Sabah namazının ezanı ile ikaamet arasında da iki rek'at (nafile) kıldı ki, o, bu iki rek'atı hiçbir zaman terk etmedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Sabah Namazının İki Rekat Ratibe Sünnetini Kılmayı Devam Ettirmek Bâbı
1169-) Âişe(r. anha): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazının iki rek'at râtibe sünnetini kıldığı zaman sağ yanı üzerine yatar idi, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Sabah Namazının İki Rekat Ratibesinin Ardından Sağ Yanı Üzerine Yatış Bâbı
1171-) Câbir(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizlere Kur'ân'dan sûre öğretir gibi, işlerin hepsinde îstihâre'yi öğretirdi, "Her biriniz bir işe kasdettiği zaman, farz olmayarak iki rek'at namaz kılsın, sonra şu duayı söylesin; innî estehîruke bi-ilmike ve estakdiruke bi-kudretike ve es 'eluke min fadlike’l-azîm. Feinneke takdiru velâ akdiru ve ta’lemu velâ a'lemu ve ente allâmu'l-ğuyüb. in kunte ta'lemu enne hâzel-emre hayrun lîfîdînî ve meâşî ve akıbeti emri -yahut da şöyle buyurdu: Âcili emrî ve ecilihi-fakdurhu lî ve yesserhu lî Summe bârik lî fîhî. in kunte ta'lemu enne hâzel-emre şerrun lî fî dînî ve meâşî ve akıbeti emrî -yahut şöyle buyurdu: Fî âcili emrî ve ecilihî- fasrifhu annî vasrifnî anhu, vakdur liye'l-hayra haysu kâne summe ardınî bihî desin" buyurdu. İstihare eden kimse duanın "bu iş" lâfzı yerinde, kendi hacetini adiyle anar, demiştir. Duanın tercemesi şöyledir: "Yâ Allah, bildiğin için Sen'den hayırlısını dilerim. Gücün yetiştiği için Sen'den beni kudretlendirmeni dilerim. Hayırlı olanın beyân ve takdirini Sen'in o büyük fadlından isterim. Çünkü Sen'in (her şeye) gücün yeter; benim ise gücüm yetmez. Sen (her şeyi) bilirsin; ben ise bilmem. Ve Sen bütün gaybları pek yakından bilensin! Yâ Allah, şu işin dînim, hayâtım ve âhiretim -yahut şöyle der: dünyâ ve âhiret işim hususunda bana hayırlı olduğunu bilmekte isen (yânı; Sen'in ilminde böyle olduğu kararlaşmış ise) bunu bana mukadder kıl ve bunu bana kolaylaştır. Sonra müyesser kıldığın bu işte bana bereketler ihsan eyle! şu işin dînim, yaşayışım ve âhiretim -yahut şöyle der: dünyâ ve âhiret işim hususunda benim için bir şerr olduğunu bilmekte isen, bu işi benden; beni de o işten çevir. Ve hayr her nerede ise, onu benim için makdûr (ve müyesser) kıl. Sonra da beni bu hayrdan râzî kıl"

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Nafile Namazda İkişer Rekat İkişer Rekat Kılınacağı Hususunda Gelen Hadisler Bâbı
1172-) ez-Zurâkî, Ebû Katâde'den şöyle dediğini işitmiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Sizin biriniz mescide girdiği zaman, iki rek'at namaz kılmadıkça oturmasın" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Nafile Namazda İkişer Rekat İkişer Rekat Kılınacağı Hususunda Gelen Hadisler Bâbı
1173-) Enes ibn Mâlik: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize iki rek'at namaz kıldırdı, sonra döndü, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Nafile Namazda İkişer Rekat İkişer Rekat Kılınacağı Hususunda Gelen Hadisler Bâbı
1174-) Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte öğle namazından önce iki rek'at, öğle namazının ardından iki rek'at, cumua namazının ardından iki rek'at, akşam namazının ardından iki rek'at, yatsı namazının ardından da iki rek'at namaz kıldım.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Nafile Namazda İkişer Rekat İkişer Rekat Kılınacağı Hususunda Gelen Hadisler Bâbı
1175-) Bize Amr ibn Dînâr haber verip şöyle dedi: Ben Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh)'dan işittim; o şöyle dedi: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) hutbe yaparken: "Herhangi biriniz imâm hutbe yaparken yahut hutbeye çıkmış iken mescide geldiği zaman hemen iki rek'at namaz kılsın" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Nafile Namazda İkişer Rekat İkişer Rekat Kılınacağı Hususunda Gelen Hadisler Bâbı
1176-) Ben Mucâhid'den şöyle derken işittim: İbn Omer'e kendi evinde gelindi de ona: Şu Allah'ın Rasûlü Ka'be'ye girmiştir(orada namaz kıldı mı)? denildi. İbn Omer şöyle dedi: Hemen ben geldim ve Rasûlüllah'ı Ka'be'den çıkmış buldum. Bilâl'ı de Ka'be'nin kapısı yanında ayakta buldum. Yâ Bilâl, Rasûlüllah Ka'be'nin içinde namaz kıldı mı? diye sordum. Bilâl: Evet (kıldı), dedi. Ben: Nerede kıldı? dedim. Bilâl: Şu iki direğin arasında kıldı. Sonra dışarı çıktı ve Ka'be'nin yüzüne doğru (yânı Makaamu İbrâhîm'de) iki rek'at kıldı, dedi. Abdillah el-Buhârî şöyle dedi: Ebû Hureyre (radıyallahü anh):Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana iki rek'at kuşluk namazını vasıyyet etti, demiştir. Itbân ibn Mâlik de şöyle demiştir: Güneş yükseldikten sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ebû Bekr bana geldiler. Biz Rasûlüllah'ın arkasında saff olduk; O da bize iki rek'at namaz kıldırdı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Nafile Namazda İkişer Rekat İkişer Rekat Kılınacağı Hususunda Gelen Hadisler Bâbı
1177-) Bize Alî ibn Abdillah tahdîs edip şöyle dedi: Bize Sufyân (ibn Uyeyne) tahdîs etti. Ebu'n-Nadr Salim şöyle dedi: Bana Bâbam (Ebû Umeyye), Ebû Seleme'den; o da Âişe (r.anha)'den tahdîs etti ki (Âişe şöyle demiştir): Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazının iki rek'at sünetini kılardı. Eğer ben uyanık bulunmuşsam benimle konuşur; uyanık değil isem yan üstü uzanırdı. (Alî ibn Abdillah dedi ki:) Ben, Sufyân ibn Uyeyne'ye: Bâzıları (İmâm Mâlik'i kasdediyor) bunu sabah namazının (farzından önceki) iki rek'ati diye rivayet ediyorlar? dedim. Sufyân ibn Uyeyne: Bu odur, dedi .

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Sabah Namazının İki Rekat Sünneti Ardından Konuşmak Bâbı
1178-)  Bize İbn Cureyc, Atâ'dan; o da Ubeyd ibn Umeyr'den; o da Âişe (r.anha)'den tahdîs etti. Âişe (r. anha): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) nafilelerden hiçbir namaz üzerinde sabah namazının iki rek'at sünneti derecesinde şiddetli muhafaza edici değildi, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Sabah Namazının İki Rekat Sünnetini Muhafaza Etmek Ve Bu İki Rekata Tatavvu Adını Veren Kimse Bâbı
1179-) Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleyin on üç rek'at namaz kılardı. Sonra sabah ezanını işitince hafîf iki rek'at de sabah namazının sünnetini kılardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Sabah Namazının İki Rekat Sünnetinde Ne Miktar Okunacak Bâbı
1180-) Bize Şu'be, Muhammed ibn Abdirrahmân'dan; o da halası Amre bintu Abdirrahmân'dan; o da Âişe(r.anha)'den tahdîs etti. Âişe: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)...idi, demiştir. ve yine bize Ahmed ibn Yûnus tahdîs edip şöyle dedi: Bize Zuheyr tahdîs edip şöyle dedi: Bize Yahya -ki o ibnu Saîd'dir-, Muhammed ibn Abdirrahmân'dan; o da Amre'den; o da Âişe(r.anha)'den tahdîs etti. Âişe şöyle demiştir:Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazı farzından evvelki o iki rek'at sünneti o kadar hafifletirdi ki, ben (gönlümden) kat'î olarak: Acaba Rasûlüllah el-Fâtiha Sûresi'ni okudu mu? der idim. Namazı Bâbları)

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Sabah Namazının İki Rekat Sünnetinde Ne Miktar Okunacak Bâbı
1181-) Ubeydullah şöyle demiştir: Bize Nâfi', İbn Omer(radıyallahü anh) 'den haber verdi. O şöyle demiştir: Ben Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber öğle namazından evvel iki rek'at; öğle namazından sonra iki rek'at; akşam namazının ardından iki rek'at; yatsı namazının ardından iki rek'at; cumua namazının ardından da iki rek'at namaz kıldım. Amma akşam ile yatsı namazlarının ikişer rek'at sünnetlerine gelince, bunlar Peygamber'in evinde kılındı. Ebi'z-Zinâd, Mûsâ ibn Ukbe'den; o da Nâfi'den (olan rivayetinde İbn Omer'in) "Yatsıdan sonraki iki rek'atı ailesi içinde" dediğini söylemiştir. hadîsi Nâfi'den rivayet etmekte Kesîr ibnu Ferkad ile Eyyûb es-Sahtiyânî, Ubeydullah'a mutâbaat etmişlerdir. Abdullah ibn Omer şöyle demiştir: Bana kız kardeşim Hafsa şöyle tahdîs etti: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) fecrin tulü' etmesi ardından hafîf iki rek'at kılardı. İbn Omer dedi ki: Çünkü bu sabah namazından evvelki zaman, benimPeygamber'in yanına giremediğim bir saat idi. bu hadîsi Nâfi'den rivayet etmekte Kesîr ibnu Ferkad ile Eyyûb es-Sahtiyânî, Ubeydullah'a mutâbaat ettiler. İbnu Ebi'z-Zinâd, Mûsâ ibn Ukbe'den; o da Nâfi'den olmak üzere İbn Omer'in "Yatsıdan sonraki ailesi içinde idi" dediğini nakletmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Farz Namaz Ardında Tatavvu Kılmak Bâbı
1183-) Amr ibn Dînâr şöyle demiştir: Ben Ebu'ş-Şa'sâ' Câbir ibn Zeyd'den işittim, şöyle dedi: Ben İbnu Abbâs (radıyallahü anh)'tan işittim: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber öğle ile ikindiyi cem' ederek sekiz rek'at; akşam ile yatsıyı da cem' ederek yedi rek'at kıldım, dedi.(Amr ibn Dînâr dedi ki:) Ben de: Yâ Eba'ş-Şa'sâ! Öyle zannediyorum ki, Rasûlüllah öğle namazım geri bıraktı; İkindiyi ilk vaktinde acele etti ye yine böyle, akşam namazını geri bıraktı; yatsıyı ilk vaktinde acele kıldı(da bu suretle namazları cem' etmişti), dedim. Ben de öyle sanıyorum, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Farz Namaz Ardında Tatavvu Kılmayan Kimse Bâbı
1184-)  Muvarrık şöyle demiştir: Ben İbn Omer'e: Duhâ namazını kılar mısın? diye sordum. Hayır kılmam, dedi. Omer kılar mıydı? dedim. Hayır(kılmazdı), dedi. Ebû Bekr kılar mıydı? dedim. Hayır, diye cevâb verdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kılar mı idi? dedim. Peygamber'in kılıp kılmadığım bilmiyorum, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Seferde Duha = Kuşluk Namazı Bâbı
1185-) Bize Amr ibnu Murre tahdîs edip şöyle dedi: Ben Abdurrahmân ibn Ebî Leylâ'dan işittim, şöyle diyordu: Bize sahâbîler arasında Ümmü Hâni'den başka hiçbir kimse Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'i duhâ namazı kılarken gördüğünü tahdîs etmedi. Ümmü Hâni': Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke fethi günü Ümmü Hâni'nin evine girdi, yıkandı ve sekiz rek'at namaz kıldı. Ben bu namazdan daha hafîf bir namaz asla görmedim. Şu kadar ki, Peygamber rukû'u ve sucûdu tamamlıyordu, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Seferde Duha = Kuşluk Namazı Bâbı
1186-) Bize Âdem tahdîs edip şöyle dedi: Bize İbnu Ebî Zi'b, ez-Zuhrî'den; o da Urve'den; o da Âişe(r.anha)'den tahdîs etti. Âişe(r.anha): Ben Rasülullah(sallallahü aleyhi ve sellem)'ın duhâ nafilesini kıldığını görmedim. Ancak ben o namazı kılıyorum, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Duha Namazını Kılmayan Ve Bu Kılmamayı Mubah Gören Kimse Bâbı
1187-) Ebû Hureyre(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Halîlim(yani kalbî dostum olan Rasûlüllah) bana üç şey vasiyyet etti; bunları ölünceye kadar terk etmem: Her aydan üç gün oruç tutmak, duhâ namazı kılmak, vitr namazını kılıp da uyumak.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Hazarda Duha Namazı Bâbı
1188-) Enes ibn Sîrîn şöyle demiştir: Ben Enes ibn Mâlik el-Ensârî'den işittim, şöyle dedi: Ensâr'dan iri vucûdlu şişman bir kimse Peygamber'e(geldi ve O'na) hitaben: Yâ Rasûlallah! Ben seninle beraber namaz kılmağa muktedir olamıyorum, dedi. Akabinde Peygamber için bir yemek yaptı ve Peygamber'i evine da'vet etti. Peygamber ona gidince, bir hasırın bir tarafını (yani bir yüzünü) Peygamber için su serpip yumuşattı. Peygamber de onun üzerinde iki rek'at(nafile) namaz kıldı. Ve Cârûdoğlu Fulân oğlu Fulân (yani Abdulhamîd ibnu'l-Munzir), Enes'e hitaben: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) duhâ namazı kılar mıydı? diye sordu. de: O günden başka bir günde böyle bir namaz kıldığını görmedim, diye cevâb vermiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Hazarda Duha Namazı Bâbı
1189-) ibn Omer(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den on rek'at namaz belledim: Öğle farzından evvel iki rek'at; öğlenin ardından iki rek'at; akşam namazından sonra da Peygamber'in evinde iki rek'at; yatsı namazından sonra yine Peygamber'in evinde iki rek'at; sabah namazından önce iki rek'at sünnet namaz. Sabah namazından önceki zaman, Peygamber'in yanına girilmeyecek bir saat idi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Bâb: Öğlenin Farzından Önce İki Rekat
1190-) Hafsa bana dedi ki: Müezzin ezan okuyup fecr tulü' ettiğinde de Peygamber iki rek'at (râtibe sünneti) kılardı.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-teheccüd
Konu: Bâb: Öğlenin Farzından Önce İki Rekat