Sahîh-i Buhârî Hadis Kitabı
8-)
Hâtıb ibn Ebî Beltea Bedir harbi gazilerinden ve böyle yüksek mefkure sahibi bir zât olmakla beraber bir kere gaflet etmiş ve Mekke fethi için Medine'deki hazırlığını Mekke eşrafına bir mektûbla bildirmek istemiştir. Fakat bu sakat hareketi Rasûlüllah'a vahiy olunmakla mektûb geri alınmıştı. reddetmekle beraber cevâbı bir mektûb yazarak mektubunda: da'vet ettiğin dîn ne güzel şeydir, onu kabul ederim. Şu kadar ki, Arap kavmi benim yerime göz dikmiştir. Saltanatımın bekaasını te'mîn için beni velîahd yaparsan Sana tâbi' olurum" diye bildirdi. Sulayt'a da caize verip Hecr kumaşından dikilmiş elbise giydirerek gönderdi.Sulayt ibn Amr bu mektûb ve hediyelerle Rasûlüllah'a sefaret hâtırasını arz ve cevâbı mektubu takdîm etti. Rasülullah mektubu okuyunca: "Bu adam ne söylüyor? Bu şartla şehâdet parmağı kadar toprak istese onu bile veremem. Kaldı ki elindeki Ye-mâme diyarının hükümranlığı?""buyurdu. Mekke'nin fethinden avdet buyurduğu sırada Cibril gelip Hûze'nin öldüğünü teblîğ etti. Bunun üzerine de Rasülullah: "Fakat Yemâme işi bitmiş değildir, yakında orada yalancı peygamber türeyecektir", dedi. onun da öldürüleceğini haber verdi. Ashâb-dan birisi: Rasülallah! O yalancıyı kim öldürecek? diye sordu. da: "Seninle mücâhid arkadaşların" diye cevâb verdi. hakîkaten Hazreti Ebû Bekr'in hilâfeti zamanında Rasûlüllah'ın haber verdiği veçhile Yemâme mürtecîleri ashâb-ı kiram tarafından tenkil edildi. Vâkıdî'nin beyânına göre Şam'ın Nasârâ ulularından olan Erkün Hûze'nin yanında bulunduğu sırada Rasülullah ile münâsebetini sordu. Hûze: bir mektubunu aldım. Beni İslâmiyet'e da'vet ediyordu. İcabet etmedim, diye cevâb verdi. icabet etmedin? dedi. dînime bağlı bir adamım. Bununla beraber kavmimin meliki bulunuyorum. Eğer Muhammed'e tâbi' olursam ne dîn kalır, ne saltanat! diye cevâp verdi. üzerine Erkün şu yolda öğüt verdi: Hûze, yanlış düşünüyorsun! Eğer sen Muhammed'e tâbi' olsaydın, muhakkak seni mülkünde ibkaa ederdi. Senin için en doğru hareket Muhammed'e tâbi' olmaktı. İyi bil ki, O Nebîyyi Arabi, îsâ ibn Meryem'in müjdelediği peygamberdir; biz Hıristiyan ulemâsına göre İncîl'de Muhammed Rasülullah diye yazılmıştır ve bu muhakkaktır.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu Ahbari'l-ahadi
Konu: Tek Kadının Haberi Yânı Bununla Amel Edilir Mi Yâhud Edilmez Mi? Bâbı
8-)
Umman Sefiri Amr ibn Âs: bir da'vetnâme ile de Amr ibn Âs'ı Umman Meliki iki kardeş Ceyfer ile Abd'e gönderdi. Umman, Cezîretü'l-Arab'ın güneydoğusunda ve Hindistan'ın karşısında gayet geniş bir kıt'a olup Hindistan'ın, İran'ın, Cezîretü'l-Arab'ın ticâret anbarı mesabesinde idi. Bu cihetle İslâm'ın yayılmasına çok müsâid bulunuyordu. Böyle mühim bir mıntıkaya Amr ibn Âs gibi bir siyâsî dahînin intihab buyurul-masında büyük bir isabet vardı. İbn Hişâm sallallahü aleyhi ve sellem/>e/'inde, Amr ibn Âs'ın Hâlid ibn Velîd ve Usmân ibn Talha ile birlikte sekizinci hicret senesinde Mekke'nin fethinden altı ay önce müs-lümân olduğu rivayet olunduğuna göre, Amr ibn Âs Rasûlul-lah'ın sefirlerinin sonu olacaktır. Cülendî oğulları'ndan bu iki birader hükümrân bulunuyordu. Bunlara gönderilen da'vetnâmenin metin ve tercemesi de şöyledir: kulu ve peygamberi Muhammed'den Cülendî oğulları'ndan Ceyfer ile Abd'e. Doğru yolda gidenlere selâm olsun! Bu duadan sonra ey iki birader, sizi İslâm camiasına da'vet ediyorum. Müslüman olunuz ki selâmete eresiniz. Ben beşeriyetin umûmuna gönderilmiş Allah'ın Peygamberiyim. Hayâtta olanları inzâr etmek, kâfirler üzerine de Allah'ın emirlerini yerine getirmek vazifemdir. Ey kardeş hükümdarlar, İslâm Dîni'ni tasdik ve kabul etmezseniz gene biliniz ki, mülk ve saltanatınız uhdenizden zail olmuştur. İslâm süvarileri topraklarınızı çiğneyecektir. Mülkünüzde nübüvvetim hâkim olacaktır!" bu mehâbetli da'vetnâmesini Ubeyy ibn Ka'b (radıyallahü anh) yazıp mühürlemiştir. Amr ibn Âs'ın Ummân'a giderek sefaret vazifesini îfâsi, bu iki biraderle günlerce devam eden temas sureti, Amr'ın kendi lisanından naklederek uzun boylu izah ve tafsîl edildikten sonra -ki bütün İbn Âs'ın siyâset hünerini ifâde etmektedir- en sonu bu iki Umman hükümdarının Muhammed'in Nübüvveti'ni tasdîk ve İslâm şerefi ile müşerref oldukları bildiriliyor. Buharî'nin "Vahidin haberinin cevazı" unvanından ve şârih Ayn"'nin bu ünvânı "Peygamber'in valileri ve sefirleri" ile îzâhından bi’l-istifâde, biz de Rasülullah'ın diyanet neşr ve İslâmiyet'in yükseltilmesi için tuttuğu siyâsî veçheyi tafsîl etmiş bulunuyoruz. Tevfîk ise Allah'tandır (Kâmil Mîrâs) n.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu Ahbari'l-ahadi
Konu: Tek Kadının Haberi Yânı Bununla Amel Edilir Mi Yâhud Edilmez Mi? Bâbı
8-)
Hamza ibnu Abdilmuttalib el-Hâşimî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
8-)
Bize Ubeydullah ibn Mûsâ (213-214) tahdîs edip şöyle dedi: Bize Hanzalatu'bnu Ebî Sufyân (151), İkrime ibn Hâlid (115)'den, o da İbn Omer'den haber verdi: İbn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: beş şey üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasûl'ü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacc etmek, ramazân orucunu tutmak".
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Duâukum İmânüküm
9-)
Guta, Dimeşki Şam'ın şarkında imtidâd eden ve vaktile dünyânın cenneti diye anılan bağlık, bahçelik kısımdır. Ba'de'l-İsiâm Şâm hilâfet ve medeniyet merkezi olmakla Guta şerefini arttırmış, bugün de cennet gibi güzelliğini muhafaza etmekte bulunmuştur. bile da'vetine ve sefirine karşı hürmet ettiği halde Haris böyle bir hürmetsizlikte bulundu. Hattâ Kayser'e müracaat ederek Medîne üzerine asker şevkine müsâade istedi. Fakat Kayser reddetti. hazretleri Medine'ye gelerek keyfiyeti Rasûlüllah'a arz ettiğinde: "Allah mülkünü elinden alsın!" diye aleyhinde duâ etti. Mekke fethi sırasında öldü. Bir müddet sonra da müslümanlar Gassân diyarını zaptederek Gassân idaresine son verdiler. Tenbîh: Buhârî'nin "Peygamberin vâlîleri ve sefirleri" başlığı ile açtığı Bâbının bu unvanını Allâme şârih Bedrüd-din Aynî'nin îzâh ederek bildirdiği vâlîleri ve sefirleri biz de Siyere dâir müellefâttan, tabakaat kitâblarından naklen taf-sîl etmiş bulunuyoruz. Ancak Allâme Aynî, Rasûlüllah'ın altıncı hicret yılında gönderdiği sefirleri altı zât olarak kayıt ve îzâh ettiği halde İbnü'l-Kayyim Zâdü'l-Meâd'da bunlara iki sefir daha ilâve ederek sekize ulaştırıyor ki, ilâve olunan iki sefir Alâ Hadramî ile Amr ibn Âs'tır. Alâ hazretlerinin Munzir ibn Sâvî'ye, Amr'ın da Umman Meliki'ne birer da'-vetnâme ile gönderildiği kayft ve tafsil olunmaktadır. halde Alâ Hadrâmî Bahreyn'e ilk önce Munzir ibn Sâvî nezdine sefir olarak gitmiş, sonra Bahreyn hükümdarı Munzir ile ahâlînin bir kısmı müslümân, bir kısmı Cizye verici olmak üzere de vâlî ta'yîn buyurulmuş oluyor. Alâ Hadramî'nin bu sefaret safhasını Zâdü'l-Meâd'dan naklen îzâh edeceğiz:
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu Ahbari'l-ahadi
Konu: Tek Kadının Haberi Yânı Bununla Amel Edilir Mi Yâhud Edilmez Mi? Bâbı
9-)
Kureyş'in yeminli dostu Hâtıb ibnu Ebî Beltea.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
9-)
Bize Süleyman ibn Bilâl (172), Abdullah ibn Dînâr (127)'dan o da Ebû Sâlih (101)'ten, o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs etti. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem): “İmân altmıştan fazla şu'bedir. Hayâ da îmândan bir şu'bedir”buyurmuştur.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Îmâna Âid İşler Ve Yüce Allahın Şu Kavli
10-)
Ebû Huzeyfe ibnu Utbe ibn Rabîa el-Kuraşî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
10-)
Mektubun bu kaydından Hıristiyan olan Munzir ile beraber Hıristiyan tebeasının müslümân oldukları, Mecûsîler'le Yahûdîler'in olmadıkları anlaşılıyor. geniş kıt'anın zekât ile cizye gelirleri Medine'de şiddetli bir zaruret içinde bulunan Beytü'l-mâl'i zaruretten kurtarmıştır.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu Ahbari'l-ahadi
Konu: Tek Kadının Haberi Yânı Bununla Amel Edilir Mi Yâhud Edilmez Mi? Bâbı
11-)
…Ebû Mûsâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Yâ Rasûlallah! Müslümanların hangisi efdaldir? diye sordular. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): "Müslümanlar, dilinden ve elinden selâmette kalandır" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Müslümânların Hangisi Efdaldir?
11-)
Harise ibnu'r-Rabî el-Ensârî. Bedir günü öldürüldü. Bunun adı Harise ibnu Surâka'dır. Bu harb için çıkanlardan değildi, küçük olduğu için gözcülerden idi.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
11-)
Bu "Peygamberin Valileri ve Elçileri" kısmı bâzı sadeleştirme ve özetlemelerle Tecrîd Ter., XII, 413-431'den alınmıştır. buradaki mektûblan bilhassa şu kaynaklarda toplanmıştır: Zadu'l-Meâd; Muhammed Hamidullah, el-Vesâiku's-Siyasiyye, ikinci tab, Kaahire 1956 Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, I, 200-361, İst. 1966.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu Ahbari'l-ahadi
Konu: Tek Kadının Haberi Yânı Bununla Amel Edilir Mi Yâhud Edilmez Mi? Bâbı
12-)
Hubeyb ibnu Adiyy el-Ensârî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
12-)
…Bize Leys ibn Sa'd (175) Yezîd (128)'den, o da Ebu'l-Hayr (90)'dan, o da Abdullah ibn Amr (radıyallahü anh)'dan tahdîs etti (O şöyle demiştir): Bir kimse Rasûlüllah'a: İslâm'ın en hayırlısı hangisidir? Diye sordu. (sallallahü aleyhi ve sellem): "Yiyecek yedirmen, tanıdığına tanımadığına selâm vermendir" cevâbını verdi.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Yiyecek Yedirmek İslâmdandır
13-)
Huneys ibnu Huzâfe es-Sehmî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
14-)
Rifâa ibnu Râfî’ el-Ensârî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
15-)
Rifâa ibnu Abdilmunzir.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
15-)
Bize Ya'kûb ibn İbrâhîm(252) tahdîs edip şöyle dedi: Bize İbn Uleyye(194) Abdulazîz ibn Suheyb'den, o da Enes'ten, o da Peygamber'den tahdîs etti. H ve keza bize Âdem ibn Ebî Iyâs tahdîs edip şöyle dedi: Bize Şu'be, Katâde'den; o da Enes (radıyallahü anh)'den tahdîs etti. Enes şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ben ona babasından da, evlâdından da, bütün insanlardan da sevgiliolmadıkça (kemâliyle) îmân etmiş olmaz".
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’ı Sevmek Îmândandır
16-)
Ebû Lubâbe el-Ensârî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
17-)
ez-Zubeyr ibnu'l-Avvâm el-Kuraşî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
17-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem):"Da'vâları bir olduğu hâlde iki topluluk birbirleriyle kıtal yapmadıkça kıyâmet kopmaz" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu İstitâbeti'l-mürteddîn…
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin: Davâları Bir Olduğu Hâlde İki Büyük Topluluk Birbirleriyle Harb Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacaktır Kavli Bâbı
18-)
Zeyd ibnu Sehl.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
19-)
Ebû Talha el-Ensârî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
20-)
Ebû Zeydin el-Ensârî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
20-)
Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbîlerine emrettiği zaman dâima takat getirebilecekleri işleri emreder idi. (O zamân) sahâbîleri: Yâ Rasûlallah, biz senin gibi değiliz. Allah senin olmuş olacak günâhlarına mağfiret etmiştir, derlerdi de, öfke alâmeti yüzünde bilinecek kadar kızar ve ondan sonra da: "En ziyâde takvalınız ve Allah'ı en çok bileniniz, şübhesiz ki benim" buyururdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Allahı En Çok Bileniniz Benim Sözü
21-)
Sa'd ibnu Mâlikin ez-Zuhrî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
22-)
Sa'd ibnu Havle el-Kuraşî
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
23-)
Saîd ibnu Zeyd ibn Amr ibn Nufeylin el-Kuraşî
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
23-)
Bize İbrâhîm ibn Sa'd(l 10-183), Salih ibn Keysân'dan; o da İbn Şihâb'dan, o da Ebû Umâme ibn Sehl'den tahdîs etti ki, o da Ebû Saîd Hudrî(radıyallahü anh)'den şöyle derken işitmiştir:Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Uyuduğum esnada gördüm ki insanlar bana arz olunuyorlardı. Üstlerinde gömlekler vardı, bu gömleklerin bâzısı memelere ulaşıyor, bâzısı daha kısa idi. Omer ibn Hattâb da bana arz olundu. Üstünde (eteklerini yerde) sürüdüğü bir gömlek vardı." Yâ Rasûlallah! Bunu ne ile te'vîl(yani ta'Bir) ettin? diye sordular. "Dîn ile" dedi.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Îmân Ehlinin Ameller Sebebiyle Birbirlerinden Faziletçe Üstün Oluşları
24-)
Sehl ibnu Huneyfin el-Ensârî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
24-)
Bize Mâlik ibn Enes, İbn Şihâb'dan; o da Salim ibn Abdillah (106, 108)'den, o da babası Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) 'den haber verdi ki (şöyle demiştir): Rasûlüllah bir gün Ensâr'dan bir kimsenin yanından geçiyordu. Ensârî, kardeşini hayadan men'ediyordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ilişme, çünkü haya îmândandır" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Haya İmândandır.
25-)
Zuheyr ibnu Râfi'in el-Ensârî ve kardeşi:
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
25-)
Bize Şu'be, Vâkıd ibn Muhammed'den tahdîs etti: Şöyle demiştir: Ben babamdan işittim; İbn Omer'den tahdîs ediyordu (O şöyle demiştir): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: başka hakk ilâh olmadığına ve Muhammed'in Rasûlüllah olduğuna (zahirde) şehâdet, namazı ikaame, zekâtı eda edinceye kadar insanlarla muharebe etmekliğim bana emrolundu. Onlar bu işleri yapınca -Müslümanlık hakkının gereği (olan haddler) müstesna- İslâm hakkı olmak üzere canlarını ve mallarını benim elimden kurtarırlar. (Bâtınlarından dolayı olan)hesâblarına gelince, o (hesabı görmek)Allah'a âiddir"
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Eğer Tevbe Ederler, Namaz Kılarlar, Zekât Verirlerse Yollarını Serbest Bırakın...
26-)
Muzahhir ibnu Râfi’in el-Ensârî. Abdullah ibnu Usmân ibni Ebî Kuhâfe el-Kuraşî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
26-)
Bize İbn Şihâb, Saîd ibn Museyyeb (93 ? 95)'den; o da Ebû Hureyre(radıyallahü anh)'den tahdîs etti(şöyle demiştir): Rasûlüllah'a: Amelin hangisi efdaldir? diye soruldu. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): Allah'a ve Rasûl'üne îmân etmektir, buyurdu. Ondan sonra hangisi? diye soruldu. Allah yolunda cihâddır, buyurdu. Ondan sonra hangisi? denildi. Makbul olmuş haccdır, cevâbını verdi
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Îmân Ancak Ameldir Diyen Kimse Babı
27-)
Abdullah ibnu Mes'ûd el-Huzelî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
27-)
Zuhrî şöyle dedi: Bana Âmir ibn Sa'd (103,104),babası Sa'd ibn Ebî Vakkas (radıyallahü anh-55, 58)'dan haber verdi ki, şöyle demiştir: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) bir takım insanlara dünyalık veriyordu; bu Sa'd da orada oturuyordu. Derken Rasûlüllah içlerinden en ziyâde beğendiğim birini bıraktı. Bunun üzerine: Yâ Rasûlallah! Fulânı niçin bıraktın? Vallahi onu bir mü'min biliyorum, dedim. Öyle deme, müslim (de), buyurdu. müddet sustum. Nihayet o adam hakkındaki bilgim bana galebe etti de dayanamadım, yine sözümü tekrar ederek: Fulânı niçin mahrum bıraktın? Vallahi ben onu mü'min biliyorum, dedim. Öyle deme, müslim (de), buyurdu. yine sustum. Lâkin o zât hakkındaki bilgim bana galebe etti, sözümü tekrar ettim. Rasûlüllah yine o sözü tekrar ettikten sonra: Ey Sa'd, bir adama, Allah onu yüzü koyun ateşe atmasın diye başkasını daha ziyâde sevdiğim hâlde ihsanda bulunduğum olur, buyurdu. hadîsi Zuhrî'den Yûnus, Salih ibn Keysân, Ma'mer ibn Râşid ve Zuhrî'nin erkek kardeşinin oğlu Muhammed ibn Abdillah da rivayet etti.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: İslâm Hakikat Üzere Olmadığı Zaman, Sırf İnkiyâd İçin Yâhud Öldürülmekten Korkmaktan Dolayı Olduğu Zaman Muteber Olmaz
28-)
Utbe ibnu Mes'ûd el-Huzelî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
28-)
Abdullah ibn Amr(radıyallahü anh)'dan (şöyle demiştir): Bir kimse Rasûlüllah'a: İslâm'ın en hayırlısı hangisidir? diye sordu. (sallallahü aleyhi ve sellem): yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selâm vermendir" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Selâm Vermek İslâmdandır
29-)
Abdurrahmân ibn Avfin ez-Zuhrî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
29-)
Ibn Abbâs(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Bana cehennem gösterildi, bir de gördüm ki cehennem ahâlîsinin çoğu kadınlardır. Onlar küfr ederler, buyurdu. üzerine: Allah'a mı küfr ederler? diye soruldu. Peygamber: Onlar kocalarına karşı küfran ederler, iyiliğe karşı küfrân ederler. Birisine bütün zaman ihsan etsen de sonra senden (hoşuna gitmeyen) bir şey görse, "Ben senden hiçbir hayır görmedim" der.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Hayât Yoldaşına Nankörlük Etmek Bir Nevi Küfürdür Ve Kâfirliğin Berisinde Kâfirlik Vardır Babı
30-)
Ubeyde ibnu'l-Hâris el-Kuraşî
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
30-)
Bize Şu'be, Vâsıl el-Ahdeb (120)'den, o da el-Ma'rûr ibn Suveyd'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Rebeze köyünde Ebû Zerr'e kavuştum. Toplamı bir hullelik, yani bir ridâ ile bir izâr-dan ibaret bir takımlık kumaşın yarısı kendisinin, yarısı kölesinin sırtında bulunuyordu. Ben kendisine böyle birer yarı parçanın her ikisinin sırtında ayrı ayrı bulunmasının sebebini sordum. Bunun üzerine Ebû Zerr (radıyallahü anh) şöyle şöyle anlattı: Ben bir kerre bir adamla söğüştüm de onu anasından dolayı ayıpladımdı. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) bana: Ebâ Zerr! Onu sen anasından dolayı mı ayıblıyorsun? Demek ki sen, içinde henüz Câhiliyyet (ahlâkı) bulunan bir kimsesin. Hizmetçileriniz sizin öyle kardeşlerinizdir ki, Allah onları sizin ellerinizin altına emânet etmiştir. Her kimin eli altında kardeşi bulunursa, ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin. Onlara güçleri yetmeyecek zahmetli bir iş yüklemeyiniz. Şayet yüklerseniz, onlara yardım ediniz" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Masiyetler, Câhiliyyet İşi Nevindendir Babı
31-)
Ubâdet ibnu's-Sâmit el-Ensârî. Omer ibnu'l-Hattâb el-Adevî. Usmân ibnu Affân el-Kuraşî. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) onu, hasta bulunan kızının yanında geri bıraktı, fakat onun için Bedir ganimetinden payım ayırdı. Alî ibnu Ebû Talibin el-Hâşimî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
31-)
Bize Eyyûb es-Sahtıyânî ile Yûnus ibn Abîd (139), Hasen el-Basrî(110)'den, o da el-Ahnef ibn Kays(67)'tan tahdîs etti. Şöyle demiştir: Şu adama -Buhârî'nin Fiten'deki rivayetinde Peygamber'in amucaoğlu Alî'ye- yardıma gidiyordum. Ebû Bekre beni karşıladı ve: Nereye gidiyorsun? diye sordu. Şu adama yardım etmek istiyorum, dedim. Ebû Bekre bana: Geri dön; çünkü ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim: "İki müslümân kılıçlarıyle karşılaştıkları zaman, öldüren de ölen de cehennemdedir" buyuruyordu. Yâ Rasûlallah! Öldüren böyle; ya ölene ne oluyor? diye sordum. "Ölen de arkadaşını öldürmeğe hırslı idi de ondan" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Eğer Mü’minlerden İki Zümre Birbirleriyle Döğüşürlerse Aralarını Barıştırın... Hucurât: 49/yüce Allah Bu Döğüşen Kimselere Müminler İsmini Verdi.
32-)
Amr ibnu Avfın; Âmir ibn Lueyyin oğullarının yeminli dostu
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
32-)
Bize Ebu'l-Velîd(227) tahdîs edip şöyle dedi: Bize Şu'be tahdîs etti. H Buhârî dedi ki: Ve bana Bişr ibn Hâlid (253) tahdîs edip şöyle dedi: Bize Muhammed ibn Ca'fer (192 ? 194) Şu'be'den, o da Süleyman ibn Mıhrân (148)'dan, o da İbrahim ibn Yezîd (96)'den tahdîs etti. Abdullah ibn Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: "îmân edip de îmânlarına zulüm karıştırmayanlar, işte emin olmak ancak onların hakkıdır. Doğru yola giden de onlardır" (En'am: 6/82) âyeti indiği zaman Rasûlulah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın sahâbîleri: Hangimiz nefsine zulm etmemiştir? dediler. Bunun üzerine: "Allah'a ortak edinmek şüphesiz büyük bir zulümdür"(Lokmân: 25/13) âyeti nazil oldu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Zulmün Bâzısı Daha Hafiftir
33-)
Ukbe ibnu Amr el-Ensârî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı
33-)
Bize Nâfi' ibn Ebî Âmir Ebû Süheyl, babası Mâlik ibn Ebî Âmir (112)'den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs etti. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem): alâmeti üçtür: Söz söylerken yalan söyler; va'd ettiği vakit sözünde durmaz; kendisine bir şey emniyet edildiği zaman hıyanet eder" buyurdu. Sufyân es-Sevrî(160), A'meş'ten; o da Abdullah ibn Murre(100)'den o da Mesrûk (63)'tan; o da Abdullah ibn Amr (radıyallahü anh)'dan tahdîs etti ki, Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: şey her kimde bulunursa hâlis münafık olur; her kimde bunların bir parçası bulunursa onu bırakıncaya kadar kendisinde münafıklıktan bir huy kalmış olur. Bunlar şunlardır: Kendisine bir şey emniyet edildiği zaman hıyanet etmek; söz söylerken yalan söylemek; ahd ettiğinde ahdini tutmamak; husûmet zamanında da haktan ayrılmaktır". bu hadîsi Süleyman el-A'meş'ten rivayet etmekte Sufyân es-Sevrî'ye mutâbaat etti.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-îmân
Konu: Münâfıkın Alâmeti
34-)
Âmir ibnu Rabîa el-Anezî.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-megâzî
Konu: İmâm Ebû Abdillah El-buhârînin Ortaya Koyduğu Bu El-câmius-sahîh... Kitabında Bedir Ehlinden Oldukları Zikredilen Kimselerin Harf Sırasına Göre İsimlerinin Verilmesi Bâbı