Sahîh-i Müslim Hadis Kitabı

5119-) Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah rivâyet etti. ki): Bana Nafi' ile Salim, İbn Ömer'den naklen rivâyet ettiler ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ehli eşek etlerinin yenmesini yasak etmiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5120-) Bana Harun b. Abdillah da rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Bekr rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. ki): Bana Nafi' haber verdi. ki): İbn'ü Ömer şunu söyledi... H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5121-) Bize İbn Ebi Ömer dahi rivâyet etti. ki): Bize babamla Ma'n b. İsa, Malik b. Enes'den. o da Naü'den o da İbn Ömer'den naklen rivâyet ettiler. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hay-ber (harbi) günü ehli eşekleri (ne yenmesini) yasak etti. İnsanlar onlara muhtaç olmuşlardı.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5122-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Alî b. Müshir Şeybânî'den rivâyet etti. ki): Abdullah b. Ebi Evfâ'ya ehli eşeklerin etlerini sordum da şunları söyledi: Hayber günü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le beraber olduğumuz halde bize açîık isabet etti. Düşmanın şehirden çıkan eşeklerini ele geçirerek onları boğazladık. Gerçekten çömleklerimiz de kaynıyordu. Birden Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dellâh «Çömlekleri devirin! Eşek etlerinden hiç bir şey yemeyin!» diye nida etti. onian neden haram etti acaba? dedim. Abdullah: Biz aramızda söz ettik ve Onları katı surette haram etti: hem onları beşte biri alınmadığı için haram etti dedik.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5123-) Bize Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyn de rivâyet etti. ki): Bize Abdülvâhit (yani İbn Ziyad) rivâyet etti. ki): Abdullah b. Ebî Evfâ'yı şunu söylerken işittim: Hayber gecelerinde bize açlık isabet etti. Hayber (vak'ası) günü gelince, ehli eşeklere tesadüf ederek onları boğazladık. Çömlekler onlarla kaynarken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dellâh: Çömlekleri devirin ve eşeklerin etlerinden hiç bir şey yemeyin! diye nida elti. Bunun üzerine bazı kimseler: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'uı bunu yasak etmesi ancak beşte biri alınmadığı içindir, dedi. Diğerleri de onları kati olarak yasak etti. dediler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5124-) Bize Ubeydullah b. Muâz rivâyet etti. ki): Bize Şu'be. Adiy'den rivâyet etti. (Bu zat İbn Sabit'tir) ki: Bera' ile Abdullah b. Ebi Evfa'yi şunu söylerken işittim: Bir takım eşekler ele geçirdik ve onları pişirdik, bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dellâlı nida etti." «Çömlekleri devirin!..»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5125-) Bize İbn Müsenna ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler, (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû İshâk'dan rivâyet etti. ki): Bera' şunu söyledi: Hayber günü bir takını eşekler ele geçirdik onun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in dellali: «Çömlekleri devirin!»- diye nida etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5126-) Bize Ebû Kureyb ile İshâk b. İbrahim de rivâyet ettiler. Ebû Küreyb ki): Bize İbn Bişr, Misar'dan, o da Sabit b. Ubeyd’den naklen rivâyet etti. ki): Berâ'i dinledim: «Biz ehli eşeklerin ellerinden nehyolunduk» diyordu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5127-) Bize Züheyr b. Harb da rivâyet etti. ki): Bize Cerir, Âsim’dan, o da Şa'bî'den o da Bera' b. Âzibden naklen rivâyet etti. Byra şöyle dedi: Bize Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gerek çîğ gerek pişmiş bütün ehli eşek etlerini atmamızı emir buyurdu. Sonra fbir dam-;' eşek yemeyi bize emretmedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5128-) Bana bu hadisi Ebû Saîd El-Eşecc dahi rivâyet etti. ki); Bize Hafs (yani İbn Gıyâs) Âsim'dan bu isnatla bu hadisin benzerini rivâyet etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5129-) Bana Ahmed b. Yûsuf El-Ezdî rivâyet etti. ki): Bize Ömer b. Hafs b. Gıyâs rivâyet etti. ki): Bize babam Asim'dan, o da Âmir’den, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti. İbn Abbâs şöyle dedi: Bilmiyorum Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in eşeği yasak etmesi ancak ve ancak insanların taşıma vasıtası olduğundandır. O halde yük taşıma vasıtalarının elden gideceğinden çekinmiştir. Yahut onu (yani) ehli eşek etlerini Hayber gününde haram kılmıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5130-) Bize Muhammed b. Abbâd ile Kuteybe b. Saîd rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hatim -Bu zât İbn İsmail'dir- Yezîd b. Ebi Ubeyd'den, o da Seleme b. Ekva'dan naklen rivâyet etti. Seleme şöyle dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Hayber'e çıktık sonra gerçekten Allah onu müslümanlara açtı. Onun fethedildiği gün, cemaat akşamlayınca bir çok ateşler yaktılar. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ateşler ne? (Onları) ne üzerine yakıyorsunuz?» diye sordu. Ashâb: Et üzerine, dediler. eti üzerine?» buyurdu. Ehli eşek etleri üzerine, cevabını verdiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): dökün ve kırın!» buyurdu. Bir adam: Ya Resûlallah yahut onları dökelim ve yıkayalım, dedi. «Yahut öyle olsun» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5131-) Bize İshâk b. İbrahim de rivâyet etti. ki): Bize Hammâd b. Mes'ade ile Safvan b. İsâ haber verdiler. H. Ebû Bekr b. Nadr da rivâyet etti. ki): Bize Ebû Âsim En-Nebîl rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Yezid b. Ebî Ubeyd'den bu isnâd ile rivâyette bulunmuşlardır. (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Talha'ya emir buyurdu. O da?

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5132-) Bize İbn Ebî Ömer de rivâyet etti. ki): Bize Süfyân Eyyûh'dan o da Muhammed'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem) Hayberi feth edince şehrin dışında, bir takım eşekler ele geçirdik ve onlardan yemek yaptık. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dellalı: Dikkat!.. Allah ve Resûlü sîzi bunlardan nehy ediyorlar. Çünki bunlar şeytan işinden bir pisliktirler! diye nida etti. Hemen çömlekler içlerindeki ile devrildi. Onlar içlerinde olan etlerle kayniyorlardı.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5133-) Bize Muhammed b. Minhal Ed-Darîr rivâyet etti. ki) Bize Yezid b. Zürey' rivâyet etti. ki): Bize Hişam b. Hassan, Muhammed b. Sîrîn'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi Hayber gazası olunca bir zât gelerek: Ya Resûlallah, eşekler yenildi dedi. Sonra bir başkası gelerek: Ya Resûlellah eşekler ifna edildi dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Talha'ya emir buyurdu. Oda; Gerçekten Allah ve Resûlü sizi eşek etleri yemekten nehyediyor-lar. Çünkü onlar rics'dir. Yahut necistir! diye nida etti ve hemen çömlekler içlerinde olanlarla birlikte devrildiler. hadîsin Ali b. Ebi Talib rivâyetiyle İbn Ömer Berra' ve İbn Abbâs rivâyetlerini Buhârî «Megâzî» bahsinde; Hazret-i Ali hadisini Buhârî «Zebâyih, Nikâh» ve «Ter-kü-l-Hıyeb» bahislerinde eyni hadîsi Tirmizî ile İbn Mâce «Nikâh»'da; Nesâî «Sayd» bahsinde muhtelif râvilerden tahric ettikleri gibi; Ebû Sa'îebe hadisini Buhârî «Zebâyıh» ve «Tıb» bahislerinde; Ebû Dâvud ile Tirmizî ve İbn Mâce «Kitabu's-Sayd»'da; İbn Ebî Eviâ hadisini Buhârî «Fardu» ile «Megâzî» bahislerinde; Nesâî «Kitabu's-Sayd»'da; İbnû Mâce, Zebayıh'da; Seleme b. Ekva' hadisini Buhârî «Kitâbül-Mezâlim» ile «Megâzî, Edeb» ve «Zebâyıh» bahislerinde, İbnü Mâce dahi «Zebâyıh» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Bu rivâyetler az çok lafız değişikliği ile ve birbirlerini tefsir ederek ayni hükmü bildirmektedirler. Hüküm ehli eşek etlerinin yenmesiyle Mut'a denilen nikâhın haram kılınmalarıdır. Vak'a Hayber gazasında geçmiştir. Yerinde de görüldüğü veçhile Hayber, Medîne-i Münevvere'ye dört konak mesafede bir Yahûdi kal'ası idi. Kal'ayı muhasara eden Ashâb şehîr dışında rasladıkları eşekleri kesmiş ve ateşler yakarak etlerini pişirmeye koyulmuşlardı. Resûlül-lâh (sallallahü aleyhi ve sellem) onu görünce dellâlı Ebû Talha vasıtasiyle kaynayan kapları döktürmüş ehli eşek etlerinin haram olduğunu bildirmiştir. Aynı zamanda Mut'a nikâhının da haram kılındığı ilân edilmiştir. rivâyetlerden eşek etleriyle mut'a nikâhının her ikisinin Hayber'de haram kılındığı anlaşılıyor. Bazıları eşek etlerinin Hayber'de; Mût'anınsa başka bir yerde haram kılındığını söylemişlerdir. Ebû Avâne «Sahih»inde: «Ulemânın şöyle dediklerini işittim: Hazret-i Ali hadisinin manası Hayber gününde eşek etlerinin yasak edilmiş olmasıdır. Mût'aya gelince Ali onun hakkında sükût etmiştir. Mut'a ancak Mekke'nin fethedildiği gün yasak edilmiştir.» demektedir. Filhakika Mut'a Nikâhının altı defa ruhsat verilip neshedildiği rivâyet olunmuştur. Bu yerler: Hayber, Ömretül Gaza. Mekke'nin fethi, Evtaz gazası, Tebük gazası ve Haccetül Veda'dır. Yalnız bazılarının sübûtuna ihtilaf edilmiştir. diyor ki: «Müt'anıri haram edilip sonra mubah kılınması iki defa olmuştur. Vaktiyle mübahdı, sonra Hayber vak'asında haram kılındı. Mekke'nin fathinde -ki Evtaz harbi de o sene olmuştur- tekrar mubah kılınmış sonra ilelebet haram edilmiştir...» Muvakkat nikâhın bir nevidir. Ondan farkı bu nikâhın müt'a kelimesiyle yapılmasıdır. Evlenmek isteyen adam kadına: «Bana nefsini bir aylığına bin lira karşılığında temti' et» der. Kadın da: «Nefsimi sana temti' ettim» diye mukabele eder. Kelimenin lügat manası istifâdedir. Yani müt'a muayyen para mukabilinde muayyen zamanda kadının cİmâmdan istifade için yapılan bir akiddir. Muvakkat nikâh ise müt'a kelimesini anmadan şahitler huzurunda bir kadını muayyen bir müddet için nikâhlamaktır. Bunların ikiside bâtıldır. Nitekim nikâh bahsinde görmüştük.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Ehli Eşek Etlerinin Haram Kılınması Bâbı
5134-) Bize Yahya b. Yahya İle Ebû’l-Rabİ El-Ateki ve Kuteybe b. Saîd rivâyet ettiler. Lafız Yahyanındir. (Yahya Bize haber verdi tabirini kullandı. Ötekiler bize Hammâd b. Zeyd rivâyet etti dediler.) Haın-znad, Amr b. Dinar'dan, o da Muhammed b. Ali'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etmiş ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hayber günü ehli eşeklerin etlerini yasak etmiş; at etlerine izin vermiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: At Etlerinin Yenmesi Hakkında Bir Bab
5135-) Bana Muhammed b. Hatim de rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Bekr rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. ki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki kendisi Câbir b. Abdillah'i şunu söylerken işitmiş: Biz Hayber zamanı at ve yaban eşeklerini yedik ama bizi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ehli eşekten nehy buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: At Etlerinin Yenmesi Hakkında Bir Bab
5136-) Bana bu hadisi Ebût-Tahir dahi rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. H. Yakub Ed-Devrakî ve Ahmed b. Osman En-Nevfelî de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Âsim rivâyet etti. Her iki râvi İbnû Cüreye'den bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: At Etlerinin Yenmesi Hakkında Bir Bab
5137-) Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize babamla Hafs b. Giyâs ve Veki', Hişam'dan o da Fatima'dan, o da Esmâ'dan, naklen rivâyet ettiler. Esma şöyle dedi: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bir at keserek yedik.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: At Etlerinin Yenmesi Hakkında Bir Bab
5138-) Bize bu hadisi Yahya b. Yahya dahi rivâyet etti. ki): Bize Ebû Muâviye haber verdi. H. Ebû Küreyb de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsame rivâyet etti. Her iki râvî Hişâm'dan bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır. hadisini Buhârî «Megazî» ve «Zebâyıh» bahislerinde; Ebû Dâvud «Kitabu'l-et'ıme»'de; Kesâî «Sayd» ile «Velime» bahislerinde tahrîc ettikleri gibi Esmâ hadisini Buhârî, Nesâî ve İbnü Mâce «Zebâyıh» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. etinin yenilip yenilmiyeceği hususunda ulema ihtilaf etmişlerdir. Yenilir deyenlerin delili bu rivâyetlerdir. Hanefîler'den İmâm Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed'e diğer mezheb İmâmlarından İmâm Şafiî İmâm Ahmed, Ebû Sevr, Leys, İbnül Mübarek, İbnü Şîrîn, Hasen-i Basri. Ata', Esved b. Yezid Şureyh, İbrahim Nehâî, Hammâd b. Süleyman. Saîd b. Cübeyr, Dâvûd-u Zahirî ve cumhûr ulemâ at etinin mubah olduğuna kaildirler. Bu kavil Ashabı Kiramdan Abdullah b. Zübeyr, Yedâle b. Ubeyd, Enes b. Malik. Esma binti Ebî Bekir ve Süveyd b. Gafele hazerâtından naklolunmustur. İbn Abbâs (radıyallahü anhûm) olmak üzere bir taife bunu mekruh görmüştür. O halde bu keraheti Bazıları tahrimiyye bazıları da tenzîhiyye diye rivâyet etmişlerdir. İmâm A'zam'la İmâm Mâlik'in ve Hatem'in mezhebleri de budur. İmâmı A'zam: «At etini yiyen günahkâr olur ama buna haram ismi verilemez» demiştir. Hazret-i İmâmın bu hükme varması atın pis olduğuna inandığı için değil neslinin tükenmesi mülahazasına metnidir. Çünkü at harb âletidir. Bunların delilleri. katırları ve eşekleri do binesiniz diye bir de zînet için yaratmıştır» âyet-i kerîmesi ile İbn Mâce'nin rivâyet ettiği Halid İbn Velid hadisesidir. Mezkûr hadise: (sallallahü aleyhi ve sellem) at, katır ve eşek etleriyle yırtıcılardan azı dişlileri yemekten men etti.» denilmektedir. Bu hadîsi Ebû Dâvûd ile Nesâî de tahric etmişlerdir. Ancak hadîs ulemâ taraûndan zayıf görülmüş. Hattâ basıları nesh edildiğine bile kail olmuşlardır. Bununla beraber Aîlâme Ayni şöyle demektedir: «Hâlid hadisinin senedi güzeldir. Bundan dolayıdır ki Ebû Dâvûd onu kitabına aldığı vakit sükût etmiştir. Binaenaleyh ona göre bu hadis hasendir» bir rivâyetinde «bir at boğazladık» diğerinde «bir at kestik» deniliyor. Kesmek ameliyesi çene altından, boğazlamak ise göğüsten yapıldığına göre iki rivâyetin arasını bulmak için bunların ayrı ayrı iki vak'a olduğuna hükmedilir. Kesmekle boğazlamak sözlerinden birinin mecaz olarak kullanılması da mümkündür. Bu taktirde vak'a birdir. Ulemâdan Bazıları: «Kesme hususunda atın hükmü sığırın hükmü gibidir» demiş. Bununla atın hem boğazlanmasının hem de kesilmesinin caiz olduğunu anlatmak istemişlerdir. Fakat kesmek efdaî görülmüştür.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: At Etlerinin Yenmesi Hakkında Bir Bab
5139-) Bize Yahya b. Yahya ile Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn-u Hucr, İsmail'den rivâyet elliler. Yahya b. Yahya dedi ki: Bize İsmail b. Ca'fer, Abdullah b. Dinar'dan naklen haber verdi ki Abdullah, İbnü Ömer'i şunu söylerken işitmiş: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kelerin hükmü soruldu da: onu ne yerim ne de haram kılarım» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5140-) Bize Kuteybe b. Said de rivâyet etti. ki): Bize Leys rivâyet etti. H. Muhammed b. Ruhm da rivâyet etti. ki): Bize Leys Na'fi'den o da İbn Ömer'den naklen haber verdi. İbn Ömer Şöyle dedi: Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kelerin yenilip yenilmiyeceğini sordu da: ben ne yerim ne de haram kılarım» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5141-) Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr dahi rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e minberi üzerindeyken kelerin yenilip yenilmiyeceğini sordu da: ben ne yerim ne de haram kılarım» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5142-) Bize Ubeydullah b. Saîd de rivâyet etti. ki): Bize Yahya, Ubeydullah'dan bu hadisin mislini bu isnadda rivâyet etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5143-) Bize bu hadîsi EbuY-Rahî' ile Kuteybe de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hammâd rivâyet etti. H. Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti. ki): Bize İsmail rivâyet etti. Her rki râvi Eyyûbdan rivâyet etmişlerdir. H. İbn Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Mâlik b. Miğvel rivâyet tîtti. H. Hârûn b. Abdillah dahi rivâyet etti. (Dsdi ki): Size Muhammed b. Bekr haber verdi. ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. H. yine Hârûn b. Abdillah rivâyet etti. ki): Bize Şûca' b. Velid rivâyet etti. ki): Mûsa b. Ukbe'den dinledim. H. Harun b. Saîd El-Eylî de rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. ki): Bana Üsâme haber verdi. râvilerin hepsi Nâfi'den ,o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den keler hakkında Leys'in Nâfi'den naklettiği hadis manasında rivâyette bulunmuşlardır. Yalnız Eyyub'un hadisi: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir keler getirdiler de onu yemedi. Ama haram da kılmadı» tarzındadır. Üsame'nin hadisinde ise: «Dedi ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minberde iken mescidde bir adam ayağa kalktı» cümlesi vardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5144-) Bize Ubeydullah b. Muâz rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Tevbe't-üTAnberî'den naklen rivâyet etti. O da Şa'bî'den, o da ibnü Ömer'en dinlemiş ki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında içlerinde Sa'd da olduğu halde ashabından bazı kimseler bulunuyormuş. Kendilerine keler eti getirmişler de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kadınlarından biri: Bu keler etidir diye seslenmiş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Çünkü o helaldir. Lâkin benim yiyeceğim de değildir.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5145-) Bize Muhammed b. Müsenna da rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Cafer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Tevbetul-Anbe-rî'den rivâyet etti ki): Bana şu'be şunu söyledi: Hasen'in Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet ettiği hadise ne dersin! Ben İbn Ömer'le iki yahut bir buçuk seneye yakın beraber oturdum da onun Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bu hadisden başka bir rivâyetini duymadım. (Şöyle dedi): İçlerinde Sa'd da olduğu halde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'în ashabından bazı kimseler... Muâz hadisi gibi rivâyette bulunmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5146-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e İbn Şihab’dan dinlediğim, onun da Ebû Ümâms b. Sehl b. Huneyf'den, onun da Abdullah b. Abbâs'dan naklen rivâyet ettiği şu hadisi okudum. İbn Abbâs şöyle dedi: Ben ve Hâlid b. Velîd Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte Meymûne'nin evine girdik. Az sonra kızartılmış keler getirildi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte Meymûne'nin evine girdik. Az sonra kızartılmış keler getirildi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) eliyle ona uzandı bunun üzerine Meymûne'nin evinde bulunan kadınlardan biri: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yemek istediği şeyi (ne olduğunu) haber verin dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de elini kaldırdı. Ben: Bu harammıdır Ya Resûlallah ? dedim. lâkin bu hayvan benim kavmimin toprağında yoktu bundan dolayı kendimi ondan tiksinir buluyorum» buyurdular. ki: Ben onu çekerek bir güzel yedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bakıyordu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5147-) Bana Ebû't-Tahir ile Harmele hep birden ibnİ Vehb’den rivâyet ettiler. Hannele dedi ki. Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus, İbn Şihâb'dan, o da Ebû Ünıame b. Sehl b. Huneyf El Ensâri'den naklen haber verdi. Ona da Abdullah b. Abbâs haber vermiş. Ona da kendisine Seyfullah denilen Hâlid b. Velid haber vermiş ki kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Meymûnenin yanına girmişler. Meymûne hem Hâlid'in hem İbn Abbâs'in teyzesîdir. Onun yanında kızartılmış keler bulmuş. Bunu Meymûne'nin kız kardeşi Huteyde binti Haris Necid'den getirmemiş. Meymûne keleri Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sunmuş. Pek az olurdu ki ona bir yiyecek sunulsun da o yiyecek' ten bahsedilsin ve ismi söylensin. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de elîni kelere uzatmış. Burnın üzerine mevcut kadınlardan biri Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sunduğun şeyi haber verin! demiş. Kadınlar: Bu kelerdir yâ Resûlellah! demişler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen elini kaldırmış. Bunun üzerine Hâlid b. Velid: Keler harammidır ya Resûlüllah? diye sormuş. Lakın o benim kavmimin toprağında yoktur. Bundan dolayı kendimi ondan tiksinir buluyorum» buyurmuşlar. Şöyle dedi: Ben keleri çekerek bir güzel yedim. Resûlüllah da bakıyordu. Ama beni menetmedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5148-) Bana Ebû Bekr b. Nadr ile Abd b. Humeyd de rivâyet ettiler. Abd: Bana baber verdi tabirini kullandı. Ebû Bekir ise Bize Yakub b. îbrabim b. a'd rivâyet etti, dedi. ki): Bize babam Salih b. Key-sân'dan o da Ebû Ümame b. Sehl'den, ona da İbn Abbâs haber vermiş olarak rivâyet etti. Ona da Hâlid b. Velîd haber vermiş ki kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e keler eti sunulmuş. Bunu Ümmü Hufeyd binti Haris Necid'den getirmişmiş. Bu kadın Benî Ca'fer'den bir adamın nikâhı altında îdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne olduğunu bilmedikçe bir şey yemezdi... râvi Yûnus'un hadisi gibi anlatmış ve hadisin sonuna şunu ziyâde etmiştir: «Ona İbn Esamm da Meymûne'den naklen rivâyet etmiş. Bu zât Meymûne'nin terbiyesi altında idi.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5149-) Bize Abd b. Humeyd rivâyet etti. ki): Bize Abdurrezzâk haber verdi. ki): Bize Ma'mer Zührî'den, o da Ebû Ümame b. Huneyf'den, o da İbn Abbâs'dan naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Biz Meymûne'nin «evinde iken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e iki kızartılmış keler getirdiler... yukarkilerin hadîsi gibi rivâyet olunmuştur. Râvi: b. Esamm’ın Meymûne'den rivâyetini anmamıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5150-) Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys de rivâyet etti. ki): Bize babam dedemden rivâyet etti. ki): Bana Hâlid b. Yezid rivâyet etti. ki): Bana Saîd b. Ebi Hilal, İbn Münkedir'den rivâyet etti. Ona da Ümame b. Sehl İbn Abbâs'dan naklen haber vermiş. İbn Abbâs (Şöyle dedi): Resûüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, Meymûne'nin evinde ve yanında Hâlid b. Velid bulunduğu halde keler eti getirildi... Zührî'nin hadîsi man abında rivâyette bulunmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5151-) Bize Muhammed b. Beşsar ile Ebû Bekir b. Nâfi rivâyet ettiler. İbn Nâfi ki): Bize Gunder haber verdi. ki): Bize Şube Ebi Bişr'den o da, Sâid b. Cübeyr'd,en naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Ben İbn Abbâs'i şunları söylerken işittim: Ümmü Hufeyd Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yağ, keş ve bir kaç keler hediyye etti. O yağ ile keşden yedi ama keleri iğrendiği için bıraktı. Bu hayvan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sofrasında yenmiştir. Haram olsaydı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sofrasında yenmezdi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5152-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Ali b. Müshir, Şeybânî'den o da Yezid b. Esamm'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Medine'de bizi bir güveyi davet etti de bize on üç tane keler sundu. Kimimiz yedi kimimiz (yemeyip) bıraktı. Ertesi gün ben İbn Abbâs'a Taslayarak ona haber verdim. Etrafındaki cemaat sözü uzattı hatta bazıları: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ben onu ne yerim ne men ederim ne de haram kılarım buyurdu.» dediler. Bunun üzerine İbn Abbâs: Ne fena söyledim. Nebiyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ancak helal ve haram kılmak için gönderilmiştir. Şüphesiz ki bir defa Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Meymûne'nin yanında iken beraberinde de Fadl b. Abbâs ile Hâlid b. Velid ve bir başka kadın bulunduğu halde kendisine üzerinde et bulunan bir sofra sunulu verdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yemek isteyince Meymûne ona: Bu keler etidir, dedi. O da elini çekti ve: benim hiç yememiş olduğum bir ettir.» buyurdu. Cemaata: «Siz yeyin» dedi. Ondan Fadl, Halid b. Velîd ve kadın yediler. Dedi ki «Ben hiç bir şeyden yemem. Meğer ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yediklerinden bir şey ola.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5153-) Bize İshak b. İbrahim ile Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdurrezzak, İbn Cüreyc'den naklen haber verdi. ki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdillah'i şunu söylerken işitmiş: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir keler getirdiler, de ondan yemek istemedi. Ve: belki bu sureti değiştirilen kavimlerdendir.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5154-) Bana Seleme b. Şebîb rivâyet etti. ki): Bize Hasen b. A'yen rivâyet etti. ki): Bize Ma'kıl, Ebû'z-Zübeyr'den rivâyet etti. Ebû-'z-Zübeyr Şöyle dedi: kelerin hükmünü sordum da: Onu yemeyin dedi; onu iğrenç buldu ve şöyle dedi: Ömer b. Hattâb dedi ki şüphesiz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onu haram kılmadı. Allah azze ve celle onunla bir çok kimseleri menfaatlendirir. Umumiyetle çobanların yiyeceği ondandır. Yanımda olsa idi onu bende yerdim.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5155-) Bana Muhammed b. Musenna rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebi Adiyy Dâvud'dan, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: adam: Ya Resûlüllah! Biz keleri çok bir yerdeyiz, şimdi bize ne emir buyurursun, yahut bize ne fetva verirsin? dedi. anlatıldığına göre Benî İsrâîlden bir Ümmetin suretleri değiştirilmiştir» buyurdu. Fakat ne emretti ne de yasak etti. Saâd ki: Bundan bir kaç zaman sonra Ömer şunu söyledi: «Şüphesiz ki Allah azze ve celle onunla bir çok insanları fâidelendirir, o umumiyetle şu çobanların yiyeceğidir. Yanımda olsaydı ondan mutlaka yerdim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sadece ondan iğrenmiştir.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5156-) Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti. ki): Bize Behz rivâyet etti. ki): Bize Ebû Akîl-Ed-Devrakî rivâyet etti. ki): Bize Ebû Nadra, Ebû Saîd'den naklen rivâyet etti ki: Bedevi'nin biri Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Ben kelerli bir alçakta bulunuyorum. Bu hayvan umumiyetle benim yakınlarımın yiyeceğidir, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona cevap vermedi. Biz: Bu sözü tekrarla dedik, O da tekrarladı. Fakat yine cevap vermedi, (bu) üç defa tekerrür etti sonra üçüncüde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona seslenerek: bedevi! Şüphesiz Allah benî İsrâilden bir kuşağa lanet buyurmuş yahut gazab etmiş ve onları yer yüzünde debeleyen hayvan kılığına sokmuştur. Bilmiyorum belki bu onlardandır. Binaenaleyh ben onu yemem ama ondan nehiy de etmem.» buyurdular. Kertenkeleye benzer fakat ondan bir hayli büyük bir hayvandır. Bu hayvanın yediyüz sene yaşadığı su içmediği dişi düşmediği ve kırk günde bir damla bevl îfraz ettiği rivâyet olunur. Bazıları et yenilirse susuzluğu giderdiğini söylemişlerdir. Arablar bir şeyi yapmak istemezlerse: «Ben bunu keler suya gelinceye kadar yapmam» derler. Çünkü keler ömründe suya gitmez sadece çiğ ile ve soğuk hava ile yetinir-miş. Kışın kovuğundan dışarı çıkmazmış. hadislerinden İbn Ömer rivâyetlerini Buhârî «Zebayıh ve Ahbaru'l-Âhad» bahislerinde; Hâlid hadîsini «Et'ıme ve Zebayih» da; aynı hadîsi Nesâî ile İbn Mâce «Kitab'us-Sayd»'da; Ebû Dâvud «Et'mıe»'de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem)'e'hediyye getiren Ümmü Hufeyde ile Lübabetü's-Suğra ve Lübabet'ül-Kübra. Meymûne (radıyallahü anhüma)'nın kız kardeşleridir. Bunlar Haris b. Hazen"in kızlarıdır. Ümmü Hufeyde'nin adı Hüzeyle'dir. Bunlardan Lübâbet'ül-Kübra, Hazret-i İbn Abbâs'in, Lübâbetü's-Suğrâ Halid b. Velid’in anneleridir. eti yenir bir hayvan olduğunu söyleyenler bu hadîslerle istidlal etmişlerdir ki Abdurrahman b. Ebi Leylâ ile Saîd b. Cübeyr, İbrahim Nehaî, İmâm Malik, İmâm Şafiî, İmâm Ahmed ve İshâk’ın mezhebleri budur. Zahiriler dahi aynı kavli tercih etmişlerdir. Zahiri'-lerden İbn Hazin: ,. Kelerin mübâh olduğu Ömer b. Hattâb ile başkalarından sahih olarak rivâyet edilmiştir. «Hidâye» sahibi gibi bazıları keler etinin mekruh olduğunu söylemiş fakat bazıları yenilmesinde beis görmemişlerdir. Tahâvî «Ma'âm’l-Âsâr» adlı eserinde keler yemenin mubah olduğunu tercih etmiş ve: «keleri yemekte bir beis yoktur» demiştir. Yine Tahâvî: «Bir taife keleri yemeyi mekruh görmüşlerdir. Ki Ebû Hanife ile Ebû Yusuf ve Muhammed onlardandır» demiştir. Tahâvî'nin bu taifeden muradı Haris b. Mâlik, Yezîd b. Ebi Ziyâd ve Veki'dir. Zira kelerin denilmesini mekruh görenler bunlardır. Mezkur kavil Ali b. Ebî Talib ile Câbir b. Abdillah (radıyallahü anhûm) hazeratından da rivâyet olmuştur. Hanefi'lerce esah olan kavil kelerin heraheti tenzihiyye ile mekruh olmasıdır. Çünkü bir çok sahih hadisler onun haram olmadığına delâlet etmektedirler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sofrasında keler yenildiği halde bir şey demeyip sükût buyurması da onun mubah olduğuna delâlet eder. Çünkü o bâtılı hiç bir zaman kabul ve İkrar etmez. Bir canlıyı ondan daha çirkin bir canlının şekline sokmaktır. Kur'ân-ı Kerîm de Benî İsrail'den bazılarının maymun ve ve domuz gibi çirkin hayvanlar suretine tebdil edildiği bildirilmektedir. Ancak şekil değiştiren bu kavimler derhal ölmüş ve nesilleri kesilmiştir. Halı (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: «Bilmiyorum belki bu onlardandır.» buyurması ihtimal suret değiştiren insanların üç günden fazla yaşamadıklarını bilmezden önce olmuştur. Demîrî «Hayâtü’l-Hayavan» adlı eserinde şunları söylüyor: «Ulemâ şekil değiştiren insanların yaşayıp yaşamadığında ihtilâf etmişlerdir. Bir kavle göre yaşarlar. Zeccâc ile Kadı Ebû Bekir b. Arabi bu kavli tercih etmişlerdir. Cumhûra göre böyle bir şey yoktur. İbn Abbâs (radıyallahü anh): Şekli değişmiş insan üç günden fazla asla yaşamamış ve yeyip içmemiştir. Demiştir ki, bu söz Merfu' hadîs hükmündedir. Çünkü aklen böyle bir şeyin söylenmesine imkân yoktur. Onu mutlaka Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işitmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kelerin Mubah Kılınması Bâbı
5157-) Bize Ebû Kâmil El Cahderî rivâyet etti. ki): Bize Ebû Âvâne, Ebû Ya'fûr'dan, o da Abdullah b. Ebî Evfa'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte yedi gaza yaptık. (Hepsinde) çekirgeleri yiyorduk.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Çekirgenin Mubah Kılınması Bâbı
5158-) Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İshak b. İbrahim ve İbn Ebî Ömer toptan İbn Uyeyne'den, o da Ebû Ya'fur'dan naklen bu isnadla rivâyet ettiler. Bekr kendi rivâyetinde «Yedi gazada» dedi. İshâk «altı gazada» dedi. İbn Ebi Ömer ise: "Altı yahut yedi gazada» dedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Çekirgenin Mubah Kılınması Bâbı
5159-) Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Adiyy rivâyet etti. H. İbn Beşşâr da Muhammed b. Ca'fer'den rivâyet etti. Her iki râvi Şu'be’den, o da Ebû Ya'fur'dan bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır. (Ebû Yafur) «Yedi gazada» demiştir. hadîsi Buhârî «Zelâyih» bahsinde Ebû Dâvudile Tirmizî «Kitâb'ur-Et'ime»'de Nesâî «Sayd» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Ashâb-ı kirâmın çekirge yiyerek Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile yaptıkları gazaların sayısı ihtilaflıdır. Bu hususta lüzumsuz yere sözü uzatanlar olmuştur. Hadîs-i Şerif çekirge yemenin caiz olduğuna delâlet etmektedir. Bu hususta İbn Ömer. Câbir , Ebû Hüreyre ve diğer bazı ashâb-ı kirâmdan da hadisler rivâyet olunmuştur. Ulemâ çekirgenin kesilmeden yenilebileceğine ittifak etmişlerdir. Yalnız Mâlikîler'in meşhur kavline göre kesmek şarttır. Mâlikîler bunun nasıl olacağı hususunda ihtilâf etmişlerdir. Bazıları kafasının kesileceğini söylemiş; bir takımları onu yakalamanın kesmek yerine geçeceğini iddia etmişlerdir. İmâm Mâlik'den gelen bir rivâyete göre çekirge diri olarak yakalanır da kafası kesilir yahut kızartılır veya kaynatılırsa yenmesinde bir beis yoktur. Fakat diri olarak yakalanır da kesmeden veya kızartmadan ölürse yenilmez. «Kitâbu's-Sayd»:da beyân ettiğine göre İmâm A'zam'a: Ne dersin çekirge sence balık mesabesinde midir? Ondan bir sev koparan kimse besmele çeksin, çekmesin yiyebilir mi? diye sormuşlar. Evet! cevâbını vermiş. Soran kimse: Onu nerde bulsam yiyebilir miyim? demiş. Hazret yine: Evet! cevâbını vermiş. Yerde ölü dahi bulsam yiyebilir miyim? demiş. Yine: Evet! cevâbını vermiş. Ona yağmur isabet etse de öldürse, yiyebilir miyim? diye sormuş. Evet, çekirgeyi hiç bir halde, hiç bir şey haram kılmaz, demiş. Arabi yenilen çekirgeyi Endülüs çekirgesinden başkalarına tahsis etmiştir. Ona göre Endülüs çekirgesinden sırf zarar geldiği için yenilmesi caiz değildir. Fakat şâir Mâlikîyye ulemâsından meşhur olarak rivâyet edilen bunun hilafıdır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Çekirgenin Mubah Kılınması Bâbı
5160-) Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Hişam b. Zeyd'den, o da Enes b. Malik'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Yürüdük ve Merrü'z-Zahran'dan bir tavşan kaldırdık. Ashab üzerine koştular. Fakat âciz kaldılar. Ben de koştum. Ve ona yetiştim. Tavşanı Ebû Talha'ya getirdim. O hayvanı kesti ve buduyla İki uyluğunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gönderdi. Bunları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ben götürdüm. O da kabul etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Tavşanın Mubah Kılınması Bâbı
5161-) Bu hadîsi bana Züheyr b. Harb da rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Saîd rivâyet etti. H. Yahya b. Habib de rivâyet etti. ki): Bize Hâlid (Yani İbni Haris) rivâyet etti. Her iki râvi Şu'be'den bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır. Yahya'nın hadîsinde: «Budunu yahut iki uyluğunu gönderdi.» ifadesi vardır. hadîsi Buhârî «Hibe» bahsinde; Ebû Dâvud ile Tirmizî «Et'ime»'de; Nesâî ile İbn Mâce «Sayd» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Mekke'ye yakm bir yerdir. Bugün oraya Batnu-Merr denilir. Mekke'ye bir konak mesafededir. yerin Medîne'ye onaltı mil mesafede olduğunu söyleyenlerle Merrin bir köy Zahranın da bir vadiden ibaret bulunduğunu ve Mekke'ye beş mil mesafede olup Medine tarafına düştüğünü iddia edenler de vardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Tavşanın Mubah Kılınması Bâbı
5162-) Bize Ubeydullah b. Muâz El Anberî rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti, ki): Bize Kehmes, İbn Büreyde'den rivâyet etti. Şöyle dedi: Abdullah b. Mugaffel arkadaşlarından bir adamın ufak taş attığını görmüş de ona: Taş atma! Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) taş atmaktan hoşlanmazdı —yahut taş atmayı men ederdi—. Zîra bununla av avlanmaz, düşman da bozulmaz. Lâkin bu taş dişi kırar ve gözü çıkarır, dedi. Bundan bir müddet sonra o zatın taş attığını gördü ve ona şunu söyledi: Ben sana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in taş atmaktan hoşlanmadığını —yahut taş atmaktan nehyederdiğini— haber veriyorum, sonra senin taş attığını görüyorum. Seninle şu ve şu müddet zarfında bir tek kelime konuşmam.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Avlanmada Ve Düşmana Karşı Kendisinden Yardımlanılan Şeyin Mubah Oluşu Ve Taş Atmanın Keraheti Bâbı
5163-) Bana Ebû Dâvud, Süleyman b. Ma'bet rivâyet etti. ki): Bize Osman b. Ömer rivâyet etti. ki): Bize Kehmes bu isnadla bu hadîsin benzerini haber verdi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Avlanmada Ve Düşmana Karşı Kendisinden Yardımlanılan Şeyin Mubah Oluşu Ve Taş Atmanın Keraheti Bâbı
5164-) Bize Muhammed b. Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer ile Abdurrahman b. Mehdî rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Şu'be Kata'de'den, o da Ukbe b. Suhban'dan, o da Abdullah b. Mugaffel'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ufak taş atmaktan nehiy buyurdu. Ca'fer kendi hadîsinde şöyle deditir: « ki: Çünkü bu taş ne düşmanı bozguna uğratır. Ne de avı öldürür; Lâkin o dişi kırar ve gözü çıkarır.» İbn Mehdî ise: «Bu taşlar düşmanı bozguna uğratamaz» demiş, «Gözü çıkarır» kaydım anmamıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Avlanmada Ve Düşmana Karşı Kendisinden Yardımlanılan Şeyin Mubah Oluşu Ve Taş Atmanın Keraheti Bâbı
5165-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bize İsmail b. Uleyye, Eyyûb'dan, o da Saîd b. Cübeyr'den naklen rivâyet etti ki; Abdullah b. Mugaffel'e bir yakını taş atmış, o da kendisini menetmiş ve: Şüphesiz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) taş atmaktan menetmiş ve: taşlar ne bir av avlar, ne düşman bozar, lâkin bunlar dişi kırar ve gözü çıkarır.» buyurmuştur demiş. Fakat yakını taş atmayı tekrarlamış, o da: Ben sana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bundan nehiy buyurduğunu anlatıyorum; sonra sen (yine) taş atıyorsun! Seninle ebediyyen konuşmam! demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Avlanmada Ve Düşmana Karşı Kendisinden Yardımlanılan Şeyin Mubah Oluşu Ve Taş Atmanın Keraheti Bâbı
5166-) Bize bu hadisi İbn Ebî Ömer de rivâyet etti. ki) ; Bize Sekafî, Eyyûb'dan bu isnad ile bu hadîsin benzerini rivâyet etti. hadîsi Buhârî «Zebâyıh» bahsinde; Nesâî «Diyât»'da tahric etmişlerdir. Ufak taş veya çekirdek gibi şeyleri elin baş parmağı ile şehadet parmağının arasına alarak atmaktır. Bundan hiç bir fayda hasıl olmadığı, bilâkis zararından korkulduğu için yasak edilmiştir. Hadîs-i Şerîfte taş atmanın hiç bir fayda temin etmediği «Çünkü o ne düşmanı bozguna uğratır, ne de avı Öldürür» cümleleriyle beyan buyurulmuştur. Bu babda ufak taşa benzeyen şeyler de taş hükmündedir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Avlanmada Ve Düşmana Karşı Kendisinden Yardımlanılan Şeyin Mubah Oluşu Ve Taş Atmanın Keraheti Bâbı
5167-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize İsmail b. Uleyye Halid El-Hazzâ'dan, o da Ebû Kılabe'den, o da Ebû’l-Eş'as'dan, o da şeddâd b. Evs'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): İki şey var ki, bunları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den belledim. Buyurdular ki: Allah herşeyde iyiliği farz kiîmıştır. O halde siz öldürdüğünüz vakit, öldürmeyi iyi yapın. Kestiğiniz zaman da kesmeyi iyi becerin. Her biriniz bıçağını bilesin. Ve kestiği hayvana rahat versin!»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kesmeyi Ve Öldürmeyi Güzel Becerme Ve Bıçağı Keskinlemeyi Emir Bâbı
5168-) Bu hadîsi bize Yahya b. Yahya da rivâyet etti. ki): Bize Huşeym rivâyet etti. H. İshâk b. İbrahim dahi rivâyet etti. ki): Bize Abdül-Velıhab Es-Sekafi haber verdi. H. Ebû Bekir b. Nâfi' de rivâyet etti. ki): Bize Gunder rivâyet etti. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. H. Abdullah b. Abdurrahman Ed-Dârimî de rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Yûsuf Süfyan'dan naklen haber verdi. H. İshâk b. İhrahim dahi rivâyet etti. ki): Bize Cerir, Mansûr'dan naklen haber verdi. râvilerin hepsi Hâlid El-Hazzâ'dan Ibnü Uleyye hadîsinin isnadı ve mânasıyle rivâyette bulunmuşlardır. hadîs-i şerif İslâm kaidelerinin en cem'iyyetlilerinden biridir. Müslümanın yaptığı her işi güzel ve yerli yerince yapması gerekir. Bu meyanda öldürme ve kesme işlerinin dahi iyi yapılması emir buyurulmak-tadır. Öldürme emri hayvandan maada kısas ve hadd-i şer'i gibi insana ait öldürmelere de şâmildir. Binâenaleyh bunlarda da hadd-i tecavüz etmeden en güzel şekilde hareket etmek gerekir. Ölecek kimseyi acı çektirmeden birdenbire Öldürmeli, kesilecek insan veya hayvana e2iyet vermemek için kıhç ve bıçağı keskinlemeli, kesilecek hayvana bıçağı göstermemeli. Hayvanlar birkaç tane ise birbirlerine karşı kesilmemeli, kesilecek yere sürüklenerek götürülmemelidirler. şer'î bir ceza olarak insan öldürmek yalnız namaz terkedildiği zaman meşru olmuştur. Şâfiîler'le Mâlikîler'e ve Hanbelîler'e göre namazını kilmayan bir kimse hadden yani şer'î bir ceza olarak Öldürülür. Hanefîlere göre Öldürülmez, fakat namaz kilıncaya kadar hapsedilerek dövülür. Yol kesenlerle recm edilenler hakkında gösterilen şiddet ise bu hadisten müstesna olarak şeriat sahibinin emriyle meşru' olmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Av, Kesilen Ve Etî Yenen...
Konu: Kesmeyi Ve Öldürmeyi Güzel Becerme Ve Bıçağı Keskinlemeyi Emir Bâbı