Sahîh-i Müslim Hadis Kitabı

5570-) Bize Kuteybe b. Saîd ile Amr'un-Nâkıd ve İshâk b. İbrahim rivâyet ettiler. Lâfz Amr'ındır. (Amr ile Kuteybe haddesena, İshâk ise ahberanâ tâbirlerini kullandılar.) (İshâk dedi ki): Sise Süfyân, İbn Münkedir'den, o da Câbir'den naklen haber verdi. Câbir (Şöyle dedi): Evlendiğim vakit Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: edindin mi?» diye sordu. Ben: — Bizim nereden yaygımız olsun! dedim. «Beri bak, bu olacak!» buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Yaygı Edinmenin Cevazı Bâbı
5571-) Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize Veki', Süfyân'dan, o da Muhammed b. Münkedir'den, o da Câ-bir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Evlendiğim vakit Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: edindin mı?» diye sordu. Ben: Bizim nereden yaygımız olsun! dedim. bak, bu olacak!» buyurdular. Dedi ki, hanımımda bir yaygı var. Ben şunu benden uzaklaştır diyorum, o da: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu olacak, buyurdu.» diyor.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Yaygı Edinmenin Cevazı Bâbı
5572-) Bana bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman rivâyet etti. Bize Süfyân bu isnad ile rivâyette bulundu. Ve «Ben de onu bırakıyorum» cümlesini ziyade etti. hadîsi Buhârî «Menâkıb» bahsinde; Tirmizî “Kitâb'ul-isti'zan»'da tahrîc etmişlerdir. Nemat’ın cem'idir. Nemat döşek yüzü demektir. Saçaklı ince yaygı mânâsına da gelir. Ki burada murad odur. tamamından anlaşılıyor ki, Hazret-i Câbir hanımına: «Bu yaygıyı evden uzaklaştır» dermiş. O da: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunun bizim evimizde bulunacağını söylemedi mi?» diye mukabele eder. Câbir (radıyallahü anh) da onu hâli üzere bırakırmış. (radıyallahü anh)'ın bu yaygıdan hoşlanmaması dünya zînetlerinden ve âhiret umurundan alıkoyan olduğu içindir. Hadîs-i şerif ipekten olmamak şartiyle yaygı, kilim ve halı gibi şeylerin edinilmesi caiz olduğuna delildir. Bu hadîste Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mucizesi zahir olmuş, verdiği haber dediği gibi çıkmıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Yaygı Edinmenin Cevazı Bâbı
5573-) Bana Ebû't-Tâhir Ahmed b. Amr b. Şerh rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Ebû Hânî rivâyet etti ki, kendisi Ebû Abdirrahman'ı, Câbir b. Abdillah'dan naklen, ona da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) söylemiş olmak üzere şöyle derken işitmiş: için bir döşek, karısı için de bir döşek. Üçüncüsü misafir İçin, dördüncüsü de şeytan içindir.» hadîsten murad ihtiyaçtan fazla döşek edinmenin doğru olmadığını beyândır. Çünkü fazlasını edinmek Öğünmek, böbürlenmek ve dünya zinetine aldanmak içindir. Bu sıfatta olan her şey mezmum ve çirkindir. Mezmum olan şeyler de şeytâna izafe edilir. Çünkü şeytan bu gibi şeylerden razı olur. İnsanlara vesvese vererek onları güzel gösterir. Ulemâdan bazıları hadîsi zahiri mânâsı üzere bırakmışlardır. Bu takdirde lüzumsuz yere edinilen döşek vb. şeytan için hazırlanmış olur. Şeytan gece ve gündüz istirahatlarında o döşekte yatar. Nitekim bir kimse geceleyin evine girerken besmele çekmese orada da şeytan geceler. için müteaddit döşek edinmeye gelince: Bunda beis yoktur. Çünkü her biri hastalık ve benzeri hallerde ayrı döşeğe muhtaç olabilir. Bazıları bununla istidlal ederek: «Bir kimseye karısıyle beraber yatmak lâzım gelmez, ayrı döşekte yatabilir.» demişlerse de bu istidlal zayıftır. Çünkü burada maksat hastalık ve benzeri gibi ihtiyaç zamanıdır. Gerçi bir kimsenin mutlaka karısıyle bir döşekte yatması vâcib değilse de, o cihet başka delilden anlaşılmıştır. Doğrusu şudur ki: Bir Özr bulunmadıkça karı-kocanın beraberce yatmaları efdaldır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in devam üzere yaptığı fiili budur. Her gece teheccüd namazına kalkar, sonra yine zevcesinin yanına yatardı.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Döşek Ve Giyim Eşyasından İhtiyaçdan Fazlasının Keraheti Bâbı
5574-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e Nâfi! ile Abdullah b. Dinar ve Zeyd b. Eslem'den dinlediğim, onların da her birinin İbn Ömer'den naklen haber verdiği şu hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): büyüklenerek sürüyen kimseye Allah bakmaz.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5575-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Nümeyr ile Ebû Üsâme rivâyet ettiler. H. İbn Nümeyd'e rivâyet etti, ki): Bize hatam rivâyet etti. H. Muhammed b. Müsennâ ile Ubeydullah b. Saîd dâhi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Yahya (bu zât Kattan'dır) rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Ubeydullah'dan rivâyet etmişlerdir. H. Ebû'r-Rabî' ile Ebû Kâmil de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hammâd rivâyet etti. H. Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti. ki): Bize İsmail rivâyet etti. Her iki râvi Eyyûb'dan rivâyet etmişlerdir. H. Kuteybe ile İbn Rumh dahi Leys b. Sa'd'dan rivâyet ettiler. H. Harun El-Eylî de rivâyet etti, ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. ki): Bana Üsâme rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen Mâlik'in hadîsi gibi rivâyette bulunmuşlar. Ve hadîse «Kıyâmet gününde...» kaydını ziyade etmişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5576-) Bana Ebû't-Tâhir de rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. ki): Bana Ömer b. Muhammed babası ile Salim b. Abdillah'dan ve Nâfi'den, onlar da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ici elbisesini büyüklenerek sürükleyen kimseye Allah kıyâmet gününde bakmayacaktır.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5577-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahi rivâyet etti. ki): Bize Alî b. Müshir, Şeybânî'den rivâyet etti. H. İbn Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'fee rivâyet etti. iki râvi Muharib b. Disar ile Cebele b. Süheym'den, onlar da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den yukarki-lerin hadîsi gibi rivâyette bulunmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5578-) Bize İbn Nümeyr dahi rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Hanzale rivâyet etti. ki): Sâlîm'den dinledim. O da İbn Ömer'den rivâyet etti. (Şöyle dedi): (sallallahü aleyhi ve sellem): kim büyüklenerek elbisesini sürüklerse, kıyâmet gününde Allah ona bakmayacaktır.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5579-) Bize İbn Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize İshâk b. Süleyman rivâyet etti. ki): Bize Hanzale b. Ebi Süfyân rivâyet etti. ki): Ben İbn Ömer'i şunu söylerken işittim: (sallallahü aleyhi ve sellem)'i yukarki hadîsin mislini söylerken dinledim. Yalnız o «elbisesini...» demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5580-) Bize Muhammed b. Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. ki): Müslim b. Yennâk'ı İbn Ömer'den naklen rivâyet ederken dinledim. İbn Ömer elbisesini sürükleyen bir adam görmüş de: Sen kimlerdensin? diye sormuş. O da kendisine nesebini bildirmiş. Bir de ne görsün Benî Leys'den bir adam. İbn Ömer onu tanımış. ki): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şu iki kulağımla dinledim: kimse elbisesini sürükler de bununla büyükienmekten başka bir şey kasdetmezse, muhakkak kıyâmet gününde Allah o kimseye bakmaz!» buyuruyordu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5581-) Bize İbn Nümeyr dahi rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Abdü'l-Melik (yani İbn Ebî Süleyman) rivâyet etti. H. Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Ebû Yûnus rivâyet etti. H. İbn Ebî Halef de rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Ebî Bükeyr rivâyet etti. ki): Bana İbrahim (yani İbn Nâfi') rivâyet etti. râvilerin hepsi Müslim b. Yennâk'dan, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Yalnız Ebû Yûnus'un hadîsinde: «Müslim Ebû'l-Hasen'den» kaydı vardır. Ve toptan hepsinin rivâyetlerinde: kimse Örtüsünü sürüklerse...» ifadesi vardır. «Elbisesini...» mislerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5582-) Bana Muhammed b. Hatim ile Harun b. Abdillah ve İbn Ebî Halef de rivâyet ettiler. Lâfızları birbirine yakındır. (Dediler ki): Bize Ravh b. Ubâde rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc rivâyet etti. ki): Muhammed b. Abbâd b. Cafer'i şunu söylerken işittim: Nâfi' b. Abdil Hâris'in azatlısı Müslim b. Yesâr'a İbn Ömer'e sormasını emrettim. Ben de aralarında oturmakta olduğum halde: Sen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den örtüsünü büyükle-nerek sürükleyen kimse hakkında bir şey işittin mi? dedi. Onu «Kiyâmet gününde Allah ona bakmaz» buyururken işittim. Cevâbını verdi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5583-) Bana Ebû't-Tahir rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. ki): Bana Ömer b. Muhammed Abdullah b. Vâkıd’dan, o da İbn Ömer'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e uğradım örtümde sarkıklık vardı. Abdellah örtünü kaldır!» dedi. Ben de kaldırdım. Sonra: «Zİyade et!» buyurdu. Ben de ziyâde ettim. Bundan sonra evlâ olanı araştırmaya devam ettim. Cemaattan biri: Nereye kadar? diye sordu. Baldırların yarılarına kadar, cevâbını verdi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5584-) Bize Ubeydullah b. Muâz rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Muhammenden (Bu zat İbn Zİyaddır) rivâyet etti. ki): Ebû Hüreyre'yi dinledim. Örtüsünü sürükleyen bir adam gördü de ayağı ile yere vurmaya başladı. Kendisi Bahreyn valisi idi ve: Vali geldi! Vali geldi! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ki, büyüklenerek örtüsünü sürükleyen kimseye Allah bakmaz, buyurdular.» diyordu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5585-) Bize Muhammed b. Beşşâr rivâyet etti. ki): Bize Muhammed (yani İbn Cafer rivâyet etti.) H. bu hadîsi İbn Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Adiyy rivâyet etti. iki râvi Şu'be'den bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır. İbn Cafer'in hadîsinde: Ebû Hüreyre'yi kendi yerine halife bırakırdı.» cümlesi vardır. İbn Müsennâ'nın hadîsinde ise: «Ebû Hüreyre Medîne üzerine Halife bırakılırdı.» ibaresi vardır. Ömer rivâyetini Buhârî ile Müslim «Kitâ-bu'l-Libâs»'da; Ebû Hüreyre rivâyetini Buhârî yine «Ki» tâbu'l-Libâs»'da tahrîc etmiştir. beyanlarına göre: Huyelâ, Mehile, Batar, Kibir, Zehv veya Zuhuv ve Tebahtûr hepsi de aynı mânâya gelirler. Bunlardan murad büyüklenmek, gururlanmak ve kendini beğenmektir. Bu hadîslerde geçen «Allah ona bakmaz» cümlesinden murad; Allah ona rahmet etmez, demektir. suretiyle bakıldığı zaman hasıl olacak mânâya bakmak denilmiştir. Çünkü mütevazi bir kimseye bakan ona acır. Kibirliye bakansa ona kızar. hadîslerden çıkarılan hükümleri iman bahsinde görmüştük. Ulemâ kadınlara elbise sarkıtmanın caiz olduğuna ittifak etmişlerdir. Erkeklere cübbe ve kaftan gibi elbiseleri baldırlarının yarısına kadar sarkıtmak müstehabdır. Topuklara kadar sarkıtmak kera'hetsiz olarak caizdir. Topuklardan aşağı sarkıtmaksa kibirden dolayı yapıldığı takdirde haram bundan dolayı değilse, keraheti tenzihiyye ile mekruhtur. Iyâz diyor ki: «Ulema elbisede uzunluk ve genişlik hususunda mu'tad ve hacetten fazla yapılan her şeyin mekruh olduğunu söylemişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Büyüklenerek Elbiseyi Sürüklemenin Haram Kılınması, Elbiseyi Ne Kadar Sarkıtmak Caiz Ve Ne Kadarı Müstehab Olduğunu Beyan Bâbı
5586-) Bize Abdurrahman b. Sellâm El-Cümahî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Rabi' (yani İbn Müslim), Muhammed b. Ziyad'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti. adam yürürken omuzuna sarkan saçları ile iki elbisesini beğenmiş de birdenbire yere batmış,o tâ kıyâmet kopuncaya kadar paldır küldür yere batmakta devam edecektir.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Elbisesini Beğenmekle Beraber Yürüyüşünde Kırıtmanın Haram Kılınması Bâbı
5587-) Bize Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. H. Muhammed b. Beşşâr da Muhammed b. Ca'fer'den rivâyet etti. H. Muhammed b. Müsennâ dahi rivâyet etîi, ki): Bize İbn Ebî Adiyy rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi: Bize Şu'be, Muhammed b. Ziyad'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bu hadîsin benzerini rivâyet etti, demişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Elbisesini Beğenmekle Beraber Yürüyüşünde Kırıtmanın Haram Kılınması Bâbı
5588-) Bize Kuteybe b. Said rivâyet etti. ki): Bize Mugire (yani El-Hızâmî), Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar: adam kendini beğenmiş, iki elbisesinin içinde kırıtarak yürürken Allah onu yere batırmıştır. O tâ kıyâmet gününe kadar paldır küidür yere batmakta devam edecektir.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Elbisesini Beğenmekle Beraber Yürüyüşünde Kırıtmanın Haram Kılınması Bâbı
5589-) Bize Muhammed b. Râfi' de rivâyet etti. ki): Bize Abdürrezzâk rivâyet etti. ki): Gize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'ten naklen baber verdi. Henınıam: Bize Ebû Hüreyre'nin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettikleri şudur, demiş ve bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle de buyurdu: adam iki elbise içinde kırıtırken...» bundan sonra râvi yukarki hadîsin mislini rivâyet etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Elbisesini Beğenmekle Beraber Yürüyüşünde Kırıtmanın Haram Kılınması Bâbı
5590-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Affan rivâyet etti, ki): Bize Hammad b. Seleme, Sabıt'ten, o da Ebû Râfi'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: önce geçenlerden bir adam bir hüllenin içinde kırıtıyordu...» Bundan sonra râvi yukarkilerin hadîsi gibi hikâye etmiştir. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Libâs»'da tahric etmiştir. Bazıları bu rivâyetlerde bahsedilen adamın bu ümmetten olabileceğini söylemişlerdir. Bu takdirde hâdise henüz vuku' bulmamış, ileride olacaktır. Bir takımlarına göre ise bu vakanın İslâmiyetten önce olup bittiğini. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bunu haber verdiğini söylemişlerdir. Sahih olan da budur, demektedir. bu adamın Kur'ân-ı Kerim'de zikri geçen Karun olduğunu söylemişlerdir. Gazali meclislerde yüksek yere oturmayı, yolda yürürken önde gitmeyi, biriyle karşılaştığı zaman evvelâ karşısındaki selâm vermezse kızmayı, münazara yaparken hakkı inkâr etmeyi, cahil tabakaya hayvan nazariyle bakmayı büyüklenmekten saymış, vaid ve tehdit bunların hepsine şâmildir, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Elbisesini Beğenmekle Beraber Yürüyüşünde Kırıtmanın Haram Kılınması Bâbı
5591-) Bize Ubeydullah b. Muâz rivâyet etti. ki): Bizi babam rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Katâde'den, o da Nadr b. Enes'den, o da Beşîr b. Nehîk'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti ki: Altın yüzükten nehiy buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Erkeklere Altın Yüzüğün Haram Kılınması Ve İslamın İlk Zamanlarında Mübah Kılınmasının Neshi Bâbı
5592-) Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. (Ded ki): Bize Şu’be bu isnadla rivâyette bulundu. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Libâs»'da; Nesâî «Kitâbu'z Zine»'de tahrîc etmişlerdir. diyor ki: «Müslümanlar altın yüzüğün kadınlara mubah erkeklere haram olduğuna icmâ etmişlerdir. Yalnız Zahirîler'der İbn Hazm'in mubahtır dediği, bâzılarının da mekruh saydığı rivâyet olunmuştur. Fakat bu iki nakil bâtıldır. Kailleri Müslim'ir zikrettiği bu hadîslerle ve deha önceki icma'la iskât edilmişlerdir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) altınla gümüş hakkında: Bunlar üm metimin erkeklerine haram, kadınlarına helâldir, buyurmuştur.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Erkeklere Altın Yüzüğün Haram Kılınması Ve İslamın İlk Zamanlarında Mübah Kılınmasının Neshi Bâbı
5593-) İbn Müsennâ'nın hadîsinde (şu vardır.) ki): Ber Narir b. Enes’den dinledim. ki): Bana Muhammed b. Sehl Et-Temimi rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Meryem rivâyet etti. ki): Bana Muhammed b. Cafer haber verdi. ki): Bana İbrahim b. Ukbe, İbn Abbâs'ın azatlısı Küreyb'den, o da Abdullah b. Abbâs'dan naklen haber verdi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamın elinde altından bir yüzük görmüş de onu hemen çıkarıp atmış ve: biriniz ateşten bir kor alıyor da, onu eline koyuyor.» buyurmuşlar. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gittikten sonra adama: Al yüzüğünü, onunla faydalan! demişler: Hayır! Vallahi onu ebediyen alamam. Onu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) attı, demis.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Erkeklere Altın Yüzüğün Haram Kılınması Ve İslamın İlk Zamanlarında Mübah Kılınmasının Neshi Bâbı
5594-) Bize Yahya b. Yahya Et-Temimi ile Muhammed b. Rumh rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Leys haber verdi. H. Kuteybe de rivâyet etti. ki): Bize Leys, Nâfi'den, o da Ahdullah'dan naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altından bir yüzük yaptırmış. Onu giydiği vakit taşını avucunun içine Çevirirmiş. Halk da yaptırmışlar. Sonra minberin üzerine oturmuş ve yüzüğü çıkararak: bu yüzüğü giyiyor ve taşım içeriye çeviriyordum.» dedi. Hemen yüzüğü attı. Sonra: onu ebediyen giymem!» buyurdular. Arkasından halk da yüzüklerini attılar. Hadisin lâfzı Yahya'nındır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Erkeklere Altın Yüzüğün Haram Kılınması Ve İslamın İlk Zamanlarında Mübah Kılınmasının Neshi Bâbı
5595-) Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. EH Şeybe de rivâyet etti. (Ded ki): Bize Muhammed b. Bişr rivâyet etti. H. hadîsi bana Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti. ki): Bizt Yahya b. Saîd rivâyet etti. H. İbn Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize îlâlîd b. Hari; rivâyet etti. H. Sehl b. Osman dahi rivâyet etti. ki): Bize Ukbe b. Hâ lid rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Ubeydullah'dan, o da Nâfi'den. o âz İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den altın yüzük hakkında bu hadîsi rivâyet etti. Ukbe b. Hâlid hadîsinde: «Onu sağ eline taktı» cümlesini ziyâde etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Erkeklere Altın Yüzüğün Haram Kılınması Ve İslamın İlk Zamanlarında Mübah Kılınmasının Neshi Bâbı
5596-) Bu hadîsi bana Ahmed b. Abde dahi rivâyet etti. ki): Bize Abdi'l-Vâris rivâyet etti. ki): Bize Eyyûb rivâyet etti. H. Muhammed b. İshâk El-Müseyyeb'i de rivâyet etti. ki): Bize Enes (yani İbn Iyaz) Mûsa b. Ukbe'den rivâyet etti. H. Muhammed b. Abbâd dahi rivâyet etti. ki): Bize Hatim rivâyet etti. H. Harun El-Eylî dahi rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. Bunların hepsi Üsâme'den cemaatça Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den altın yüzük hakkında Leys'in hadîsi gibi rivâyette bulunmuşlardır. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Libâs» ve «Kitâbu'l-Eymeni ven' Nuzur»'da tahric etmiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yemini hakkında El-Mühelleb şunları söylemiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)’in konuşurken ve birçok fetvalarında yemin etmesi, câhiliyet devrinde Arapların babalarına, ilâhlarına, putlarına vb. yaptıkları, yeminleri nesli ve Allah'dan başka yemin edilecek bir şey olmadığını bildirmek içindir. Tâki bu yemine alışsınlar da Allah'dan başkasına yemin etmeyi unutsunlar.» (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yüzüğü giyerken taşını avucunun içine çevirmesi, bunun zinet değil, mühür vesair işler maksadıyle takıldığını beyan içindir. Yüzüğü atmaktan murad, onu bir daha kullanmamasıdır. Yoksa telef etmek değildir. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mali israf ve ziyan etmeyi yasaklamıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Erkeklere Altın Yüzüğün Haram Kılınması Ve İslamın İlk Zamanlarında Mübah Kılınmasının Neshi Bâbı
5597-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Nümeyr, Ubeydullah'dan naklen haber verdi. H. İbn Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti. İbn Ömer Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşten bir yüzük edindi. Bu yüzük onun elinde idi. Sonra Ebû Bekr'in, ondan sonra Ömer'in, ondan sonra Osman'ın elinde bulundu. Nihayet ondan Eriz kuyusuna düştü. Nakşı: MuhammedürResûlüllah idi. Nümeyr: «Nihayet kuyuya düştü.» dedi. «Ondan» demedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Nakşı Muhammedürresûlüllah Olan Gümüş Bir Yüzük Takması Ve Ondan Sonra Halifelerin De Bu Yüzüğü Takmaları Bâbı
5598-) Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Amr'un-Nâkıd, Muhammed b. Abbâd ve İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. Lâfz Ebû Bekr'indir. (Dediler ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Eyyûb b. Mûsa'dan, o da Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): (sallallahü aleyhi ve sellem) altın bir yüzük edindi. Sonra onu bıraktı. Bilâhare gümüşten bir yüzük edindi. Onun üzerine «Muhammedürresûlüllah» cümlesini nakşettirdi. Ve: bu yüzüğümün nakşı üzerine kimse nakış yapmas'n!» buyurdular. Onu giydiği vakit, taşını avucunun içine çevirirdi. Muaykîb'den Eriz kuyusna düşen yüzük odur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Nakşı Muhammedürresûlüllah Olan Gümüş Bir Yüzük Takması Ve Ondan Sonra Halifelerin De Bu Yüzüğü Takmaları Bâbı
5599-) Bize Yahya b. Yahya ile Halef b. Hişâm ve Ebû'r-Rabî' El-Atekî hep birden Hammad'dan rivâyet ettiler. Yahya ki): Bize Hammad b. Zeyd, AbdûI'Aziz b. Sühayb’dan, o da Enes b. Mâlik'den nak- haber verdi ki. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşten bir yüzük edinmiş ve üzerine: «MuhammedürResûlüllah» cümlesini nakşetmiş. Halkada: gümüşten bir yüzük edindim. Ve üzerine "MuhammedürResûlüllah" cümlesini nakşettim. Artık hiç bir kimse bunun nakşı üzerine nakış yapmasın!» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Nakşı Muhammedürresûlüllah Olan Gümüş Bir Yüzük Takması Ve Ondan Sonra Halifelerin De Bu Yüzüğü Takmaları Bâbı
5600-) Bize Ahmed b. Hanbel ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ve Züheyr b. Harb dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İsmail (yani İbn Uleyye), Abdul-Aziz b. Suhayb'dan, o da Enes'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu isnadla rivâyet etti. Ama hadîste MuhammedürResûlüllah cümlesini anmadı. rivâyetleri Buhârî «Kitâbu'l-Libâs»'da; Enes hadîsini Nesâî «Kitâbu'z-Zine»'de tahrîc etmişlerdir. Hadisin az sonra gelen bir rivâyetinde beyan edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yabancılardan bazı kimselere mektub yazmak istemiş. Kendisine bunların mühürsüz mektub kabul etmediklerini söylemişler. Onun üzerine gümüşten bir yüzük yaptırarak, üzerine «Muhammedürresûlüllah» cümlesini nakşettirmiştir. Görülüyor ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bu yüzüğü parmağına takmış ve dâima taşını avucunun içine çevirmiştir. Çünkü yüzüğün taşını muhafaza etmek kibir ve ucubdan korunmak için en güzel çâre budur. Gerçi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu babda bir şey emretmemıştir. Binâenaleyh yüzük istenildiği şekilde taşınabilir. Fakat efdal olan bu babda da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e uymaktır. Selef iki vecihle de amel etmiş, yani yüzüğün taşını hem avuç içine çevirmiş, hem de çevirmemişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yüzüğünün üzerine başka nakış yapılmasını istememesi, bu işe bir mefsedet karışmasın, diyedir. Çünkü kendisi yüzüğü yalnız mühür maksadıyle kullanmak için yaptırmıştı.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Nakşı Muhammedürresûlüllah Olan Gümüş Bir Yüzük Takması Ve Ondan Sonra Halifelerin De Bu Yüzüğü Takmaları Bâbı
5601-) Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. İbn Müsennâ ki) ; Bize Muhammed b. Câ'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. ki): Katâde'yi Enes b. Mâlik'den hadîs rivâyet ederken dinledim. Enes (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Romalılara mektup yazmak istediği vakit ashab: Onlar mühürsüz mektub okumazlar, dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşten bir yüzük edindi. Ben onun beyazını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elinde hâlâ görüyor gibiyim nakşı «MuhammedürResûlüllah» idi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Acemlere Mektup Yazmak İstediği Vakit Yüzük Edinmesi Hakkında Bir Bab
5602-) Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Muâz b. Hişâm rivâyet etti. ki): Bana babam, Katâde'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti ki: Nebiyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Acemlere mektub yazmak istemişti. Kendisine: Acemler üzerinde mührü olmayan mektubu kabul etmezler, dediler. Bunun üzerine gümüşten bir yüzük yaptırdı. Enes: «Onun elinde yüzüğün beyazını hala görür gibiyim.» demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Acemlere Mektup Yazmak İstediği Vakit Yüzük Edinmesi Hakkında Bir Bab
5603-) Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî rivâyet etti. ki): Biz Nuh b. Kays, kardeşi Hâlid b. Kays'dan, o da Katâde'den, o da Enes'de naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Kisra il Kayser'e ve Necâşi'ye mektub yazmak istemiş de (kendisine): Onlar mühürsüz mektub kabul etmezler, denilmiş. Bunun üzerin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşten halka bir yüzük yaptırmış, üzerinde «Muhammedürresûlüllah» cümlesini nakşettirmiş. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-ilim», «Kitâbu'l-Cihad», «Kitâbu’l Libâs» ve «Kitâbu'l-Ahkâm»'da; Nesâî «Zinet», «Siyer», «İlim» ve «Tefsir» bahislerinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. muhtelif rivâyetlerindeki Acemlerden, Romalılardan murat onların hükümdarılan olduğu Bâbımızın son rivâyetinde tasrih edilmiştir. Demek oluyor ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Acen Kisra'sına, Roma Kayser'ine ve Habeş Necâşi'sint hak dine davet için mektuplar yazmak istemiş, kendisine bunların mü hürsüz mektup kabul etmedikleri söylenmiştir. Mühürsüz mektup kabu etmemelerinin sebebi, sırları meydana çıkacağından korkmaları, bir de onlara arzedilecek bir şeyi kimsenin bilmemesi lâzım geldiğine tenbih etmek istemeleridir. Burada şöyle bir suâl hatıra gelebilir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yazı yazmayı biimezdi. Halbuki burada mektup yazdığından bahsedilmektedir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sonraları yazı yazmayı öğrenerek kendi eliyle yazdığı rivâyet olunmuştur. Yazmadığı sabit olmuş olsa, bu sefer hadîste isnadı mecazi yapılmış olur. Yani emredip başkasına yazdırdığı için yazma işi mecazen âmir'e isnad olunur. Nitekim: Kıral mektup yazdı denilir ki, kâtibine yazdırdı manasınadır. Mecaza karine örfdür. Çünkü örfü âdete göre Kıra! mektubu kendi yazmaz, kâtibine yazdırır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Acemlere Mektup Yazmak İstediği Vakit Yüzük Edinmesi Hakkında Bir Bab
5604-) Bana Ebû Imrân Muhammed b. Ca'fer b. Ziyâd rivâyet etti. ki): Bize İbrahim (yani İbn Sa'd), İbn Şihab'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdi ki: Enes, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elinde gümüş yüzüğü tir gün görmüş. Enes ki: Bunun üzerine halk yüzükleri gümüşten yaptırarak onu takındılar. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzüğünü attı halk da yüzüklerini attılar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Yüzüklerin Atılması Hakkında Bir Bab
5605-) Bana Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet etti, ki): Bize Ravh rivâyet etti, ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. ki): Bana Ziyâd haber verdi. Ona da İbn Şihâb haber vermiş. Ona da Enes b. Mâlik haber vermiş ki: Kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elinde gümüşten yüzüğü bir gün görmüş. Bundan sonra halk yüzükleri gümüşten yapıp takınmaya başlamışlar. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzüğünü atmış, halk da yüzüklerini atmışlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Yüzüklerin Atılması Hakkında Bir Bab
5606-) Bize Ukbe b. Mükram El-Ammî rivâyet etti. ki): Bize Ebû Âsim, İbn Cüreyc’den bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Libâs»'da tahric etmiştir. Hadîsi şeriften Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yalnız bir gün gümüş yüzük taktığı, bir daha onu çıkarıp attığı anlaşıhyorsa da mâna bu değildir. Kâdî Iyaz diyor ki: «Bütün hadis uleması bunun İbn Şihab'dan gelme bir vehm olduğuna ittifak etmişlerdir. İbn Şihab vehme kapılarak altın yüzüğü gümüşe çevirmiştir. Hadisin İbn Şihab'dan başka râviler tarafından Enes'den nakledilen rivâyetlerinden malûm olan husus Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in gümüşten bir yüzük edinmesidir. Bu yüzüğü de atmamıştır. Müslim'in de diğer rivâyetlerde zikrettiği gibi, o ancak altın yüzüğü atmıştır.» İbn Şihâb hadîsini te'vil etmiş, o rivâyetle diğerlerinin arasını bularak şunları söylemişlerdir: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) altın yüzüğün haram kılındığını bildirmek istediği vakit gümüşten bir yüzük yaptırmış ve parmağına takarak onun mubah olduğunu halka göstermiştir. Bundan sonra altın yüzüğü atarak onun haram kılındığını bildirmiş; haik da altın yüzüklerini atmışlardır.» Şu halde hadîsteki: "Halk da yüzükleri attılar.-.» cümlesinden murad altın yüzüklerdir. «Doğru olan işte bu te'vildir. Hadîste buna mâni bir şey yoktur.» diyor. Şerifte: «Bundan sonra halk yüzüklerini gümüşten yapıp takınmaya başlamışlar. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzüğünü atmış, halk da yüzüklerini atmışlar.» ibaresinden murad şu olabilir: Halk Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine gümüş yüzük yaptırdığını öğrenince, onlar da gümüş yüzük yaptırmışlardır. Fakat eskiden yaptırdıkları altın yüzükler de ellerinde olduğu için. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yaptığı gibi. onlar da altın yüzükleri atmışlardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Yüzüklerin Atılması Hakkında Bir Bab
5607-) Bize Yahya b. Eyyûfa rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Vehb El-Mısr! rivâyet etti, ki): Bana Yûnus b. Yezîd, İbnİ Şihab'dan naklen haber verdi. ki): Bana Enes b. Mâlik rivâyet etti. ki) (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yüzüğü gümüşten, tası da Habeş boncuğundandi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Taşı Habeş Boncuğu Olan Gümüş Yüzük Hakkında Bir Bab
5608-) Bize Osman b. Ebî Şeybe ile Abbâd b. Mûsa da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Talha b. Yahya (bu zat evvelâ ensâri, sonra zürekîdir), Yûnus'dan, o da İbn Şihab'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sağ eline gümüş bir yüzük takmış. Yüzükte Habeşistan'dan bir taş varmış. Yüzüğün taşını avuç tarafına çevirirmiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Taşı Habeş Boncuğu Olan Gümüş Yüzük Hakkında Bir Bab
5609-) Bana Züheyr b. Harb da rivâyet etti. ki): Bana İsmail b. Ebî Üveyz rivâyet etti. ki): Bana Süleyman b. Bilâl, Yûnus b. Yezid'den bu isnadla Talha b. Yahya'nın hadîsi gibi rivâyette bulundu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yüzük taşının akik veya göz boncuğundan olduğunu söylemişlerdir. Bunların ikisi de Habeşistan ve Yemen'den çıkarılır. Bazıları hadîsteki Habeşîden murad siyah renk olduğunu söylemişlerdir. İbn Abdilberr bunun daha doğru olduğuna kanidir. Bir takımlar her iki vechin doğru olduğunu. Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bazan taşı göz boncuğundan yapılmış bir yüzük taşıdığını, bazan da kara taşlı bir yüzük takındığını söylemişlerdir. Hattâ bir hadîste yüzüğünün taşı akikden olduğu bildirilmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Taşı Habeş Boncuğu Olan Gümüş Yüzük Hakkında Bir Bab
5610-) Bana Ebû Bekr b. Hallâd El-Bâhilî rivâyet etti. (Ded ki): Bize Abdurrahman b. Mehdî rivâyet etti. ki): Bize Hammat b. Seleme, Sabit'ten, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Enes: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yüzüğü şunda idi, demiş ve sol elinin küçül parmağına işaret etmiştir. her iki elin küçük parmağına takılacağı hususunda sahil: hadîsler rivâyet olmuştur. Bundan dolayı fukaha her iki elin küçük parmaklarına yüzük takılabileceğine ittifak etmişlerdir. Bunların birinde kerahet yoktur. Hangi elin efdal olduğunda dahi ihtilâf olunmuştur. Birçokları sağ elin efdal olduğunu, İmâm Mâlik İle yine birçok ulema da sol elin müstehab olduğunu söylemişlerdir. Erkeğin yüzüğünü küçük parmağına takmasının sünnet olduğuna bütün ulema müttefiktir. Kadın ise parmaklarına müteaddit yüzükler takar. Erkek için küçük parmağın tahsis edilmesi, bu parmak kenarda olduğu için. elle tutulan şeylerde eli meşgul etmemek içindir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Yüzüğü Elin Küçük Parmağına Takma Hususunda Bir Bab
5611-) Bana Muhammed b. Abdillah b. Nünıeyr ile Ebû Küreyb hep birden İbn İdris'ten rivâyet ettiler. Lâfız Ebû KÜreyh'indir. (Dediler ki) ; Bize İlmi İdr'is rivâyet etti. ki): Asım b. Küleyb'i, Ebû Bür-de'den, o da Alî'den naklen rivâyet ederken dinledim. Alî, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı kasdederek: Benî yüzüğümü suna takmaktan yahut ondan sonra gelene takmaktan men etti. —Âsim bu ikinin hangisini dediğini bilememiştir.— Reni Kass ipeklisi giymekten ve eğer yastıkları üzerine oturmaktan da men etti, demişiir. ki, Kass ipeklisi çizgili bir takım kumaşlardır. Bunlar Mısır'dan ve Şam'dan getirilir. Onlarda şuna benzer şeyler vardır. Eğer yastıklarına gelince, bu kadınların kocaları için semer üstüne koydukları ergovanî kadifeler gibi bir şeydir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Orta Parmakla Ondan Sonra Gelen Parmağa Yüzük Takmanın Yasak Edilmesi Bâbı
5612-) Bize İbn Ebî Ömer de rivâyet etti. ki): Bize Süfyân, Asını b. Küleyb'den, o da Ebû Mûsa'nın bir oğlundan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Ali'yi dinledim... râvi bu hadîsi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen yukarki gibi anlatmıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Orta Parmakla Ondan Sonra Gelen Parmağa Yüzük Takmanın Yasak Edilmesi Bâbı
5613-) Bize İbn Müsennâ ile İbn Beşşâr dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be Âsim b. Küleyb'den rivâyet etti. ki): Ebû BÜrde'yi dinledim. Dedi ki ; Alî b. Ebî Tâlib'i dinledim, şunu söyledi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i kasdederek: Nehyetti yahut beni nehyetti... dedi. Ve râvi yukarki hadîs gibi rivâyette bulunmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Orta Parmakla Ondan Sonra Gelen Parmağa Yüzük Takmanın Yasak Edilmesi Bâbı
5614-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Ebû’l Ahvâs, Âsim b. Küreyb'den, o da Ebû Bürde'den naklen haber verdi. ki): Alî şunu söyledi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni şu ve şu parmağıma yüzük takmaktan menetti. Ve orta parmağı ile ondan sonra gelene işaret etmiştir. ipeklisiyle eğer yastığının izahı biraz yukarda geçmişti. rivâyetlerde gecen (yahut) kelimesi şek için değil, nev'i bildirmek içindir. Bu hadîsi Müslim'den başkaları şehadet parmağı ile orta parmağa diye rivâyet etmişlerdir. çıkarılan diğer hükümler yukarki rivâyetlerde görülmüştü.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Orta Parmakla Ondan Sonra Gelen Parmağa Yüzük Takmanın Yasak Edilmesi Bâbı
5615-) Bana Seleme b. Şebib rivâyet etti. ki): Bize Hasen b. A'yen rivâyet etti. ki): Bize Makil, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbîr'den naklen rivâyet etti. Câbir şöyie demiş. Beraber gaza ettiğimiz bir gazvede Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim: çoğaltın! Çünkü bir kimse takunya giydiği müddetçe binek gitmekte daimdir.» gitmekte daim olmanın mânâsı ayaklarının selâmette kalıp yorulmaması ve meşakkat duymaması hususunda vâsıtaya binen kimseye benzemesidir. mânâsında olan şeyler ayağa giyilen her nevi ayakkabı, çarık ve lâstiklerdir. Hadîs-i şerif seferde ayakkabı ile bulunmanın ve kumandanın emri altındakilere ayakkabı giymelerini tavsiye etmesinin mubah olduğuna delildir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Takunya Ve O Manadaki Şeyleri Giymanin Müstehab Olusu Bâbı
5616-) Bize Abdurrahman b. Sellâm El-Cumahİ rivâyet etti. Bize Rabî b. Müslim Muhammed'den (yani İbn Ziyad'dan), o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ayakkabı giydiği vakit sağdan başlasın! Çıkardığı vakit de soldan başlasın. Onları ya ikisini birden giysin yahu? ikisini birden çıkarsın!» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Ayakkabıyı Evvela Sağ Ayağına Giymenin, Çıkarıaken Evvela Sol Ayağından Çıkarmanın Müstehab Oluşu Ve Bir Tek Ayakkabı İle Yürümenin Keraheti Bâbı
5617-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e, Ebûz-Zinâd'dan dinlediğim, onun da A'rac'dan, onun da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); tek bir ayakkabı içinde yürümesin. Onları ya ikisini birden giysin yahut İkisini birden çıkarsın.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Ayakkabıyı Evvela Sağ Ayağına Giymenin, Çıkarıaken Evvela Sol Ayağından Çıkarmanın Müstehab Oluşu Ve Bir Tek Ayakkabı İle Yürümenin Keraheti Bâbı
5618-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. (Lâfz Ebû Küreyb'indir.) (Dediler ki): Bize İbn İdris, A'meş'den, o da Ebû Rezîn'den naklen rivâyet etti. Ebû Rezîn Şöyle dedi: Eh Hüreyre bizim yanımıza çıktı da, eliyle alnına vurarak şunları söyledi Beri bakın! Siz kendiniz hidayete erip, benim sapmam için, benim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerine yalan söylediğimi konuşuyor sunuz. Dikkat edin, ben şehâdet ederim ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i şöyle buyururken işitmişimdir: potîn bağı kopfuğu vakit onu islâh etmedikçe ötekinin için de yürümesin!»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Ayakkabıyı Evvela Sağ Ayağına Giymenin, Çıkarıaken Evvela Sol Ayağından Çıkarmanın Müstehab Oluşu Ve Bir Tek Ayakkabı İle Yürümenin Keraheti Bâbı
5619-) Bana bu hadîsi Alî b. Hucur Es-Sa'dî de rivâyet etti. ki) Bize Alî b. Müshir haber verdi. ki): Bize A'meş, Ebû Rezîn ile Ebû Salih'den, onlar da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen bu mânâda haber verdi. hadîsleri Buhari, Ebû Dâvud ve Tirmizî, «Kitâbu'l-Libâs»'da tahrîc etmişlerdir. diyor ki: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir tek ayakkabı ile yürümekten men etmesi, o halde yürümenin güçlüğünden, bir de düşmekten emin olmadığındandır. Bununla beraber göze de çirkin görünür. Çünkü insanlar o kimsenin bir ayağını Ötekinden kısa tasavvur ederler.» Arabi buna «Şeytan yürüyüşü» demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Elbise Ve Zinet
Konu: Ayakkabıyı Evvela Sağ Ayağına Giymenin, Çıkarıaken Evvela Sol Ayağından Çıkarmanın Müstehab Oluşu Ve Bir Tek Ayakkabı İle Yürümenin Keraheti Bâbı