Sahîh-i Müslim Hadis Kitabı

10-) Tekıyyüddîn: «Bu hadîste velâ' hakkının münhasıran âzâd' edene âid olduğuna delîl vardır. Bu da dostluk, yardımlaşma ve bir kimsenin elinde müslüman olma yahut kimsesiz bir çocuğu sokakta bulup almakla velâ' hakkının sabit olmamasını iktizâ eder. Bu suretlerin her biri hakkında fukahâ arasında hilaf vardır. Şafiî'nin mezhebine göre bunların hiç birinde velâ' hakkı yoktur. Delili bu hadîsdir.» diyor. göre velâ' iki kısımdır. Velâ-ı atâka, velâ-ı muvâ-lât. Câhiliyyet devrinde Araplar dostluk, akrabalık, kardeşlik, muahede, asabe. velâ-ı atâka ve velâ-ı muvâlât gibi birçok şeyler sebebiyle yardım-laşirlardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunlardan yalnız velâ-ı atâka ile velâ-ı muvâlâtı kabul ve takrir buyurmuştur. atâka yahut velâ-ı ni'met: Köle veya câriye âzâdı dolayısiyle te'essüs eden bir nevi' akrabalıktır. Âzâd edene mevle'l-atâka derler. Kölenin mirası ona kalır. muvâlât: Nesebi ma'ruf olmayan bir kimsenin nesebi malûm biri ile kardeşlik akd ederek: Sen benim mevlâmsın; ölürsem bana mirasçı olursun; bir cinayet işlersem benim nâmıma cezamı ödersin; demesi, onun da bunu kabul etmesidir. Nesebi malûm olan şahsa mevle’l-mu-vâlât derler. Velâ-i muvâlât meşru' bir yardımlaşma akdidir. İmâm Ahmed'in «Müsned»inde rivâyet ettiği bir hadîste Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kavmin meviâsi onlardan kız kardeşleri oğlu onlardan, yeminlisi de onlardandır.» buyurmuştur. Yeminliden murâd mevle'l-muvâlâttır. Çünkü Araplar muvâlât akdini yeminle te'kîd ederlerdi. İmâm Ahmed'in rivâyet ettiği hadîsi Bezzâr «Sünen»inde Hazret-i Ebû Hüreyre'den; Dârimî «Müsned»inde Hazret-i Amr b. Avn'dan; Taberânî «Mu'cem»inde Utbe b. Gazvân'dan tahrîc etmişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Âzâd
Konu: Velanın Yalnız Âzad Edene Mahsus Olması Bâbı
10-) Taberân î'nin «El-Kebîr» inde dahi hemen hemen bunun gibi bir hadîs vardır. Mezkûr hadîs, cumhûra göre mevsuk ise de bâzılarına göre, zayıfdır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Duha Namazının Müstehab, En Azının İki En Mükenmelinin Sekiz; Ortasının Dört Yahut Altı Rekat Oluşu Ve Bu Namaza Devama Teşvik Bâbı
10-) Tahâvî: «Ta'zîri hudûde kıyas etmek caiz değildir. Çünkü ulemâ ta'zîrin hâkimin içtihadına bırakıldığında ihtilâf etmemişlerdir; binâenaleyh bazan hafiften alır; bazan şiddet gösterir.» demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Tazir Kırbaçlarının Mikdarı Bâbı
10-) Mücâhid'in bir kavline göre ehl-i ilim ve ehl-i Kur'ân'dır. İmâm Mâlik bu kavli tercih etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Emirlik
Konu: Hükümdarlara Masiyetten Başka Hususta İtaatin Vacib, Masiyet Hususunda İtaatin Haram Kılınması Bâbı
10-) Bir sınıf kadınlar evlerde ve hamamlarda hırsızlık ederler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Fitneye Sebep Olmamak Şartı Île Kadınların Mescidlere Çıkmaları, Fakat Koku Sürünerek Çıkmamaları Bâbı
10-) Ukbetü'bnü Âmir (radıyallahü anh) hadîsini Dârakutnî rivâyet etmişdir, Fakat yine Dârakutnî: «Bu hadîs söz götürür.» demişdir. -

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Gecenin Sonunda Zikir Ve Duaya Teşvik Ve O Zamandaki İcabet Bâbı
10-) Ebû Leylâ hadisini Taberânî rivâyet etmiştir. Ebû Leylâ (radıyallahü anh) şöyle demektedir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Beytü’l-Mâ girdi, yanında Hasen (radıyallahü ânh) da vardı. Ha bir hurma alarak ağzına attı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen parmağını ağzına sokarak hurmayı çıkardı. Sonra: Biz ehl-i beytiz. Bize sadaka helâl değildir.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zekât
Konu: Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem İle Beni Haşim Ve Benil - Muttalibden İbaret Olan Âline Zekat Almanın Haram Kılınması Bâbı
10-) Ödemek şartiyle Ödünç vermek.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
10-) Sevbân hadîsini İmâm Ahmed ile Bezzar ve Taberâni rivâyet etmişlerdir. İsnadı sahihtir. Mezkûr hadîsde: kimse ihtiyâcı yokken dilenirse, dilenerek aldığı şey kıyâmet günü yüzünde bir leke olacaktır.» buyrulmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zekât
Konu: İnsanlar İçin Dilenmenin Çirkinliği Bâbı
10-) Taberânî «Es-Sağir» adlı eserinde Hazret-i Ebû Saîd-i Hudrî'den şu hadîsi rivâyet etmiştir: Ramazan ayının ilk gecesinde gök kapıları açılır. Bunlar Ramazan'ın son gecesine kadar kapanmazlar.» hadîsin râvîleri arasında Muhammed b. Mervân Es-Sa'dî nâmında zayıf bir zât vardır. Hazret-i Ebû Saîd'den Bez-zar dahi şu hadîsi rivâyet etmiştir: ki Allahü teâlâ’nın Ramazanda her gün her gece azâd ettiği kulları vardır. Ve her müslümanın her gün her gece kabul buyurulan bir duası olur.» hadîsin isnadında zayıf bir râvî olan Ebân b. Ebî Ayyaş vardır. yine Hazret-i Ebû Saîd'den şu hadîsi rivâyet etmiştir: seneye tutulan Ramazan oruçları, aralarındaki günahlara keffârettir.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Oruç
Konu: Ramazan Ayının Fazileti Bâbı
10-) Yemeklerde ihtiyaçtan fazla yiyip şişmanlamamak gerekir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Tevbe
Konu: İfk Hadisi Ve Zina İsnadında Bulunan Kimsenin Tevbesinin Kabulu Hakkında Bir Bab
10-) «Tevdîh» sahibi hacılar için traş zamanı, fecrin doğmasıyla başlar. Bu kavil, Mâlikîler'e göredir. göre bayram gecesinin yarısından sonra başlar, sonu için muayyen vakit yoktur. Kurban Bayramı günü Mina'da traş olmak efdaldır. Bir kimse traş olmayı te'hîr ederek memleketine gitse, orada traş olur ve hedy kurbanı gönderir. Traştan önce cimâ'da bulunursa yine hedy kurbanı lâzım gelir...» diyor. İbn Kudâme (541-620)-: «Traş olmayı kurban günlerinin sonuna kadar te'hîr etmek caizdir. Daha sonraya bırakmak hususunda iki rivâyet vardır. Böylesine kurban lâzım değildir.» demiştir. ile Hanefiîler'den Ebû Yûsuf ve Ebû Sevrin kavilleri de budur. Ahmed ile İmâm A’zam'a göre traş olmayı te'hîr edene kurban lâzım gelir. Çünkü traş olmak hacc ibâdetlerinden mâdûttur. hususta te'hîrin azı ile çoğu müsavi olduğu gibi, yanılarak yahut kasten te'hîr arasında dahi fark yoktur. kimse hiç traş olmadan ihramdan çıkarsa İmâm A'zamla İmâm Muhammed, İmâm Mâlik, Sevrî ve İshâk'a göre kurban kesmesi gerekir. Bu hadîsin Ebû İshâk rivâyetinde: «Bize haber verdi.» diyen râvî Ebû Ahmed El-Celûdî fdir. Ebû İshâk İbrahim, hadîsi İmâm Müslim'den işitmediği için «Bize haber verdi.» tâbirini kullanamamış: . b. Haccâc'dan naklen.» demiştir. Ebû İshâk, Müslim'in kitabından üç yeri bizzat İmâm Müslim’den dinleyememiştir. Mezkûr üç yerden'biri burasıdır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Traş Olmayı, Saç Kısaltmaya Tercih, Saç Kısaltmanın Da Caiz Olduğunu Beyan Bâbı
10-) Kalbi hâlî olan bir kimse kendi ihtiyariyle ikrarda bulunursa küfürden kurtulur. Mecburen ikrar ederse küfretmiş sayılmaz.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: Münafık Hasletlerini Beyan Bâbı
10-) İbn Ömer (radıyallahü anh) hadîsini İbn Adiyy «El-Kâmil» nâm eserinde tahric etmiştir. Bu hadisde: (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu İken öper de abdestini tazelemezdi.» denilmektedir. Yalnız râvilerinden Gâlib b. Abdillah El-Cezeri zayıftır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Oruç
Konu: Oruçlu Îken Öpmenin, Şehvetini Harekete Getirmeyen Kimselere Haram Olmadığını Beyan Bâbı:
10-) Keffâret vermek.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
11-) Mes'ûd b. Amir hadîsini Bezzâr ile Taberânî rivâyet etmişlerdir. Hadis şudur-. kul ihtiyâcı yokken dilenir durursa nihayet yüzü dümdüz olur da Allah İndînde hiç yüzü kalmaz.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zekât
Konu: İnsanlar İçin Dilenmenin Çirkinliği Bâbı
11-) Allah için bir birini sevmek ve Allah için bir birine buğzetmek. Allah için sevmekde gerek muhacirin gerekse ensar bütün ashâb-ı kirâmiyle Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in akraba ve sülâle-i tâhiresini sevmek de dahildir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
11-) - İbn Ebû Hamza'ya göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) meleğin sarsmasından korkmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: Resûlüllah Sallalahu Aleyhi Ve Selleme Vahyin Başlaması Bâbı
11-) Muâz b. Afra' hadîsini Buhârî tahrîc etmişdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: İçinde Namaz Kılınmakdan Nehy Edilen Vakitler Bâbı
11-) Abdullah b. Amr (radıyallahü anh) hadîsini İmâm Ahmed b. Hanbel ile Taberâni tahric etmişlerdir. Hazret-i Abdullah: (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanındaydık, bir genç gelerek: Yâ Resûlallah, oruçlu iken zevcemi öpebilir miyim? diye »ordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Hayır, cevâbını verdi. Derken bir İhtiyar gelerek: Oruçlu iken zevcemi öpebilir miyim? diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Ona): — Evet, cevâbını verdi. birbirimize bakıştık, bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Birbirinize neden bakıştığınızı anladım. Şüphesiz ki ihtiyar nefsine maliktir, buyurdular.» demiştir. isnadında İbn Lehia vardır. Bu zat ile ihticac olunup olunamıyacağı ihtilaflıdır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Oruç
Konu: Oruçlu Îken Öpmenin, Şehvetini Harekete Getirmeyen Kimselere Haram Olmadığını Beyan Bâbı:
11-) Bize Muhammed b. el-Müsennâ rivâyet etti. ki: Bize Abdurrahman rivâyet etti ki: Bize Süfyân Ebû İshâk'dan o da Ebû' ahvas'dan o da Abdullah'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: işittiğini söylemek insana yalan nâmına kâfidir.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Mukaddime
Konu: Her İşittiğini Söylemekten Nehîy Bâbı
11-) Taberânî, Ebû Mes'ûd-u Gıfârı (radıyallahü anh)'dan İbn Mes'ûd hadîsi gibi bir rivâyet nakletmiştir. Bu hadîs dahi zayıftır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Oruç
Konu: Ramazan Ayının Fazileti Bâbı
11-) Başka bir sınıf büyücülük eder, düğümler üzerine üfürürler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Fitneye Sebep Olmamak Şartı Île Kadınların Mescidlere Çıkmaları, Fakat Koku Sürünerek Çıkmamaları Bâbı
11-) Kalbi hâlî olup diliyle inkâr eden kimsenin hükmü onuncu kısmın aksinedir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: Münafık Hasletlerini Beyan Bâbı
11-) Namazda ve namaz dışında avret yerini örtmek.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
11-) İcabet saati: Zevalden başlıyarak, namaza girinceye kadar devam eder. Bu kavli İbn Münzîr, Ebû's-Sevvâr'dan rivâyet etmişdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cuma
Konu: Cuma Günündeki İcabet Saati Hakkında Bir Bab
11-) Komşuya ikram ve iyi muamelede bulunmak.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
11-) Büreyde hadisini İmâm Ahmed b. Hanbel ile Tirmizî rivâyet etmişlerdir. Mezkûr hadis-de şöyle buyurulmaktadır: (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye geldiği vakit Selmân-ı Fârisî ona, üzerinde yaş hurma bulunan bir sofra getirdi ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in önüne koydu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Bu ne yâ Selmân? diye sordu. Selmân (radıyallahü anh)-- Sana ve ashabına sadaka ya Resûlallah; dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Öyle ise onu kaldır. Çünkü biz sadaka yemeyiz; buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zekât
Konu: Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem İle Beni Haşim Ve Benil - Muttalibden İbaret Olan Âline Zekat Almanın Haram Kılınması Bâbı
11-) Bu söz bütün iş başında olanlara âm ve şâmildir; sahih olan da budur. b. Huzâfe (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bir seriyyeye kumandan tâyîn etmiş; askerlere ona itaat etmelerini emir buyurmuş. Abdullah (radıyallahü anh) askerlerine kızarak: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) tana itaat etmenizi emir bu-yurmadı mı? Demiş. Askerler: Evet! Emir buyurdu! cevâbını vermişler. Öyle ise bana odun toplayın! Emrini vermiş. Onlar da odun toplamışlar. Ateş yakın! Demiş. Yakmışlar: Bu ateşe girin! Demiş. Hemen girmek İstemişler. Fakat bazıları arkadaşlarını tutarak: Biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ancak ateşten kaçtık! Demişler. Ve ateş sönünceye kadar bu minval üzere durmuşlar. Hazret-i Abdullah'ın da öfkesi geçmiş. hâdise Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kulağına eriştiğinde: girseler kıyâmet gününe kadar çıkamazlardı! İtaat ancak meşru olan bir şey hakkındadır!» buyurmuşlar. Bunun üzerine itaat âyeti inmiş. Dâvûdî, İbn Abbâs Hazretlerinden rivâyet edilen bu kavle i'tirâz etmiş; bunun İbn Abbâs'dan başkası tarafından bir vehim olduğun bildirdikten sonra şunları söylemiştir: «Çünkü bu kavilde bir şeyi o şeyin zıddı mânâya hamletmek vardır. Bu hadiste bahsedilen husus, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in orada söylediğinin aksinedir. Orada: İtaat ancak meşru' olan bir şey hususundadır! buyurmuştu. Abdullah ordu kumandanı olarak gazaya çıkmıştı. Derken kızdı. Ateş yaktılar. Ve: Bu ateşe girin! diye emir verdi. Askerin bazıları bundan çekindi; bir takımları girmek istediler... âyet önceden indi ise nasıl oluyor da başkalarını bırakıp tâat hususunda Abdullah b. Huzâfe'ye mahsus oluyor! Şayet bu hâdiseden sonra indi ise unutmamalı ki, Abdullah’ın askerlerine sâdece itaat ancak meşru' olan şey hususundadır denilmiş; ona niçin itaat etmediniz? denilmemiştir...» şöyle cevâp verilmiştir: «Abdullah b. Huzâfe kıssasından murâd: bir şeyde münakaşa ederseniz onu Allah'a ve Resule arzediverin!" Sûre-i Nisa', âyet: 59. âyetidir. Hazret-i Abdullah'in seriyyesine gereken de bu idi. Kendimizi ateşe atalım mı atmayalım mı diye münaza'a ederken meseleyi Allah ve Resûlüne irca' edeceklerdi. Onlar bunu yapmadılar; âyet onun için inmiştir.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Emirlik
Konu: Hükümdarlara Masiyetten Başka Hususta İtaatin Vacib, Masiyet Hususunda İtaatin Haram Kılınması Bâbı
11-) Bir ihtiyaçtan dolayı ordunun bazı efradının geriye kalması caizdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Tevbe
Konu: İfk Hadisi Ve Zina İsnadında Bulunan Kimsenin Tevbesinin Kabulu Hakkında Bir Bab
11-) İbn Huzeyme'nin «Sahîh» inde Hazret-i Büreyde'den tahrîc ettiği bir hadîsde: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle derken işittim: İnsanda üç yüz altmış mafsal vardır. Bunlardan her biri için bir sadaka vermek gerekir...» Hadîsin sonunda: sadaka bulamazsan iki rek'ât kuşluk namazı sana yeter! buyurdu.» deniliyor.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Duha Namazının Müstehab, En Azının İki En Mükenmelinin Sekiz; Ortasının Dört Yahut Altı Rekat Oluşu Ve Bu Namaza Devama Teşvik Bâbı
11-) İmâm Züfer'in mezhebi de bu ise de ona göre erkek ikiyi niyet ederse iki talâk vâki' olur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Boşama
Konu: Karısını Kendine Haram Edip De Boşamayı Niyet Etmeyan Kimseye Keffaret Vacib Olması Bâbı
11-) Sâd b. Ebî Vakkâs (radıyallahü anh) hadîsini İmâmı Ahmed, Bezzâr ve Ebû Ya'lâ rivâyet etmişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Mekke Ve Medinenin İki Mescidinde Namaz Kılmanın Fazileti Bâbı
11-) Bir bid'at zuhurunda hükümet reisinin halka hutbe îrâd edecek o bid'atın hükmünü bildirmesi ve bid'atı yermesi müstehaptır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Âzâd
Konu: Velanın Yalnız Âzad Edene Mahsus Olması Bâbı
11-) Amr b. Anbese hadîsini yine Dârakutnî “Kitâbu's - Sümıe» nâm eserinde rivâyet etmişdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Gecenin Sonunda Zikir Ve Duaya Teşvik Ve O Zamandaki İcabet Bâbı
12-) Selmân (radıyallahü anh) hadisini İmâm Ahmed ile Hâkim «El - Müstedrek» nâm eserinde Ebû Zerr-i Kindi'den rivâyet etmişlerdir. Bu hadiste Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: sadaka mı yoksa hediye mi?» diye sorduğu; Selmân (radıyallahü anh) cevâbını verince ondan yediği bildirilmektedir. Ahmed'in rivâyetinde hadîsin lâfzı: (sallallahü aleyhi ve sellem) hediyeyi kabul eden sadakayı kabul etmezdi.» şeklindedir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zekât
Konu: Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem İle Beni Haşim Ve Benil - Muttalibden İbaret Olan Âline Zekat Almanın Haram Kılınması Bâbı
12-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i sevmek, O'na salevat getirmek ve sünnetine tâbi' olmak bunda dahildir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
12-) Ebû'd Derdâ (radıyallahü anh) hadîsini Taberâni tahric etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Mekke Ve Medinenin İki Mescidinde Namaz Kılmanın Fazileti Bâbı
12-) Bir kısmı pazarlarda erkeklerle birlikte satıcılık eder, yaygara koparırlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Fitneye Sebep Olmamak Şartı Île Kadınların Mescidlere Çıkmaları, Fakat Koku Sürünerek Çıkmamaları Bâbı
12-) Ebû'l-Hattâb hadîsini Abdullah b. Ahmed «Kitâbu's - Sünne» de rivâyet etmişdir. Bu hadîse göre ashâbı Resûlullâh'dan Ebû'l-Hattâb isminde bir zât Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimize vitr'i sormuş, o da: yansı vitir yapmam benim için maHûpdur. Çünkü Allah üst semâdan, alt semâya bübût eyler de: Günahkâr var mı? istiğfar var mı? duâ eyleyen var mı?... der, nihayet fecir doğdumu teâlî eyler.» buyurmuşlar. ile İbn Abdilberr: «Ebû'l-Hattâb' sahâbî değildir, İsmini bilen de yokdur.» demişlerdir. geri kalan râvîlerin hadîslerinin nerede olduğnu zikretmemi şdir. mânâsına gelince görülüyor ki, bu hadîsin muhtelif rivâyetlerinde Allahü teâlâ hakkında: Nüzul, hübût, yed, sakin olmak, yukarı çıkmak gibi ta'birler kullanilmişdır. NÜzüî ve hübüt: Aşağı inmek, mânâsınadırlar. Yed ; El demekdir. Bunların hiçbirinin hakikati Allahü teâlâ hakkında caiz değildir. Şu hâlde bu tâbirler müteşâbihâtdandır. Onun için tercümede vârid oldukları lâfzı muhafazaya çalıştık. Bazıları buradaki nüzül'd-eri murâd, manevî nüzuldür, demiş; bir takımları «Yenzilû» fiilini «Yünzîlû» şeklinde rivâyet etmişlerdir. «Yünzilû»: indirir, mânâsına geldiğinden, ona bir de mef'ûl takdir edilmiş ve: «Allah bir melek indirir,» denilmişdir. bir rivâyetinde mezkûr fiil «Yetenezzelû» şeklinde zaptedil-mişdir. Bu kelime manevî nüzul hakkında zahirdir ve «Yeiî2İlû» rivâyeti ile aynı mânâya gelir. Türkçemizde «Tenezzül eder.» şeklinde kullanılır, burada da o mânâya alınır. Yani Allah'ın azamet ve celâli fakîr ve hakîr kimselere ehemmiyet vermemeyi iktizâ ederse de Allahü teâlâ hazretleri lütf-u kereminden onların hâllerine rahmet buyurmaya tenezzül eder de: «Yoksul ve zâlim olmayan Allah'a kim ödünç verecek?» yani Allah'a ödünç verir gibi kim ibâdet ve tâatda bulunacak? der. Bu söz Allah'ın, kullarına bir latifesi ve onları ibâdete bir teşvikidir. Alt semâ da bize yakın olan hâlden kinaye olur. beyânına göre bu hadis üzerinde muhtelif yönlerden söz edilmişdir. Şöyle ki:

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Gecenin Sonunda Zikir Ve Duaya Teşvik Ve O Zamandaki İcabet Bâbı
12-) Zevâl'den başlar, İmâmın minbere çıkışına kadar devam eder.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cuma
Konu: Cuma Günündeki İcabet Saati Hakkında Bir Bab
12-) Hem kalbi hem dili hâlî bir kimse tetkik ve te'emmül müddetini geçirmişse tekfiri vâcib olur. Münafıklığına hükmedilmez. taksimden anlaşılır ki, münafık, dışı içine uymayan kimsedir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: Münafık Hasletlerini Beyan Bâbı
12-) Kurban kesmeyi adamışsa onu kesmek.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
12-) Taberânî'nin «El-Evsat» ında rivâyet ettiği Câbir hadîsinde: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir devemi arz etmek için gittim de onun kuşluk namazını altı rek'ât olarak kıldığını gördüm.» deniliyor.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Duha Namazının Müstehab, En Azının İki En Mükenmelinin Sekiz; Ortasının Dört Yahut Altı Rekat Oluşu Ve Bu Namaza Devama Teşvik Bâbı
12-) Ümmü Habibe (radıyallahü anh) hadîsini Nesâî tahric etmiştir. Bu hadîste dahi: (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken öperdi.» denilmektedir. Nesâî hadîsin Ümmü Habîbe'den değil, Hafsa (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğini, doğrusunun da bu olduğunu söyler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Oruç
Konu: Oruçlu Îken Öpmenin, Şehvetini Harekete Getirmeyen Kimselere Haram Olmadığını Beyan Bâbı:
12-) Bize Muhammed b. el-Müsennâ dahi rivâyet etti. ki: Abdurrahman b. Mehdî'yi: adam işittiği şeylerin bazısından dilini tutmadıkça, kendisine uyulacak bir İmâm olamaz» derken işittim.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Mukaddime
Konu: Her İşittiğini Söylemekten Nehîy Bâbı
12-) Başı sıkılana, yolunu kaybedene yardımda bulunmak müstehabdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Tevbe
Konu: İfk Hadisi Ve Zina İsnadında Bulunan Kimsenin Tevbesinin Kabulu Hakkında Bir Bab
12-) - Herkese iyi muamele etmek. Helâlından mal toplamak bunda dahildir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: İman Şubelerinin Sayısını, Bunların En Üstün Ve En Aşağı Derecede Olanını; Utanmanın Faziletini Ve İmandan Olduğunu Beyam Bâbı
12-) Hükümdarın halka iyi muamelede bulunması müstehaptır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) velâ' şartını kendileri için ileri sürenlerin yüzlerine bir şey söylememiştir. Zîrâ onları utandırmadan da maksat hasıl olmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Âzâd
Konu: Velanın Yalnız Âzad Edene Mahsus Olması Bâbı
12-) - Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu sözü âni olarak karşısına çıkan dehşetten hasıl olan korkuyu ihbardır. Nitekim insan görmediği ve bilmediği bir şeyle ansızın karşı karşıya gelince ürker. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine gelenin şeytan değil de Cibrîl-i Emin olduğunu nereden bilmiştir? Keza getirdiği vahyin bâtıl değil hak olduğunu nasıl anlamıştır?.. Bu suale Ayni şu cevabı vermektedir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yalancı değil sadık olduğunu ispat için Teâlâ Hazretleri bize mucize denilen delili nasıl ikâme etti ise; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e de gelenin şeytan değil melek olduğuna ve Allah tarafından gönderildiğine delil halk etmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ibâdet için Hirâ dağını tercih etmesi bazılarına göre üzerinden Kâbe-i Şerif'e göründüğü içindir, ki bu da bir ibarettir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Îmân
Konu: Resûlüllah Sallalahu Aleyhi Ve Selleme Vahyin Başlaması Bâbı