Sahîh-i Müslim Hadis Kitabı

6572-) Bana Ebû Ma'n Er-Rakâşî rivâyet etti. ki): Bize Ömer b. Yûnus rivâyet etti. ki): Bize İkrime (Bu zât İbn Ammâr'dır) rivâyet etti. ki): Bize İshâk (bu zât İbn Abdillah b. Ebî Tal-ha'dır) rivâyet etti. Ona da Enes rivâyet etmiş ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ensâr için istiğfarda bulunmuş. Enes: Zannederim: «Ensârm zürriyetlerine ve ensânn azatlılarına» buyurdu. Bunda şekketmiyo-rum, demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Faziletlerinden Bir Bab
6573-) Bana Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden İbn Uleyye'den rivâyet ettiler. Lâfız Züheyr'indir. (Dediler ki): Bize İsmail Abdi'l-Aziz'den (bu zât İbn Suhayb'dır), o da Enes'den naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kalkıp doğrularak: Siz bana insanların en makbullerindensiniz. Allah'ım! Siz bana insanların en makbullerindensiniz!» buyurmuş. Ensârı kasdediyor-muş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Faziletlerinden Bir Bab
6574-) Bize JYluhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr hep birden Gunder'den rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Hişâm b. Zeyd'deu rivâyet etti. ki): Ben Enes b. Mâlik'i şöyle derken işittim: Ensârdan bir kadın, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi de, Resûlüllah onunla haşhaşa kaldı ve üç defa: yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, siz bana insanların en makbulüsünüz.» buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Faziletlerinden Bir Bab
6575-) Bu hadîsi bana Yahya b. Habîb rivâyet etti. ki): Bize Hâlid b. Haris rivâyet etti. H. Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn İdrîs rivâyet etti. Her iki râvi Şu'he'den bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Faziletlerinden Bir Bab
6576-) Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivâyet ettiler. Lâfız İbn Müsennâ'nındır. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be haber verdi. ki): Katâde'yi Enes b. Mâlik'den rivâyet ederken dinledim ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): yok ki, ensâr benim midem ve dolabınıdır. Gerçekten insanlar çoğalıp azalacaklardır. Binâenaleyh siz onların İyilik edenlerinden kabul edin! Kötülük edenlerinden affeyleyin!» buyurmuşlar. rivâyetleri Buhârî «Kitâbu'l-Meğâzî», «Kitâbu-Menâkıbi-l-Ensâr» ve «Kitâhu't-Tefsir»'de tahric etmiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gelen kadın ya Ümmü Süleym gibi bir mahremi idi, yahut buradaki başbaşa kalmaktan murâd; herkesin göreceği' bir yere çekilerek, kadının gizli bir şeyler sor-masıdır. Mutlak surette halvet değildir. Çünkü hiç kimsenin görmediği "bir yerde ecnebi bir kadınla başbaşa kalmak haramdır. îşkembe veya mide demektir. Kâdî Iyâz: «Kuşun kursağı ne ise, insanın kerişi de odur.» demiştir. İçine elbise konan dolap ve benzeridir. (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sözleriyle ensârın kendisin-hususiyet ve yakınlıklarını anlatmak istemiştir. Übbî diyor ki: «Bu yakınlığı mide ile temsil etmek, onsuz yaşanmıyacağı içindir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ben ensârsız olamam, demek istemiştir.» (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ensârın çoğalıp azalacaklarını haber vermesi mucizelerinden biridir. Onların kötülük edenlerinin affını istemesi had icâb etmeyen kusurlarına râcidir. hadîsler ensârı kirâmın faziletlerine delildirler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Faziletlerinden Bir Bab
6577-) Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. Lâfız İbn Müsennâ'nındır. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. ki): Katâde'yi Enes b. Mâlik'den, o da Ebû Üseyd'den naklen rivâyet ederken dinledim. Ebû Üseyd Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): hanelerinin en hayırlısı Benî Neccâr, sonra Benî Abdî'l Eşhel, sonra Benî Haris b. Hazrec, sonra Benî Saîde'dir. Ensâr hanelerinin hepsinde hayır vardır.» buyurdular. Bunun üzerine Sa'd: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) başkalarını, bizden üstün tutmakdan başka bir şey yapmadı zannediyorum demiş; kendisine, sizi çoğundan üstün tuttu, cevâbı verilmiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Hanelerinin En Hayırlısı Hakkında Bir Bab
6578-) Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Ebû Dâvud rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Katâde'den rivâyet etti, ki): Ben Enes'i Ebû Üseyd'i ensârîden, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen bu hadîsin benzerini rivâyet ederken işittim.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Hanelerinin En Hayırlısı Hakkında Bir Bab
6579-) Bize Kuteybe ile İbn Rumh, Leys b. Sa'd'dan rivâyet ettiler. H. Bize Kuteybe de rivâyet etti. ki): Bize Abdü’l-Aziz (yani İbn Muhammed) rivâyet etti. H. İbn Müsennâ ve İbn Ebî Ömer de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdü'l-Vehhâb Es-Sekafi rivâyet etti. hepsi Yahya b. Saîd'den, o da Enes'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen tu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Şu kadar var ki, bu hadîsde o Sa'd’ın sözünü zikretmiyor.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Hanelerinin En Hayırlısı Hakkında Bir Bab
6580-) Bize Muhammed b. Abbâd ile Muhammed b. Mihrân Er-Râzî rivâyet ettiler. Lâfız İbn Abbâdındir. (Dediler ki): Bize Hatim (bu zât İbn İsmail'dir) Abdurrahman b. Humeyd'den, o da İbrahim b. Muhammed b. Talha'dan naklen rivâyet etti, ki): Ben Ebû Üseyd'i, İbn Utbe'nin yanında hutbe okurken dinledim. Şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): hanelerinin en hayırlısı Benî Neccâr hanesi ile Benî Abdi'l-Eşhel, Benî Haris b. Hazrec ve Benî Saide haneleridîr.» buyurdular. Vallahi! Bunlara birini tercih edecek olsam mutlaka kendi aşiretimi tercih ederdim;.v

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Hanelerinin En Hayırlısı Hakkında Bir Bab
6581-) Bize Yahya b. Yahya Et-Temimî rivâyet etti, ki): Bize Muğîra b. Abdirrahman, Ebû'z-Zinâd'dan naklen haber verdi. ki): Ebû Seleme şehâdet etti ki, kendisi Ebû Üseyd'i Ensârîyi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğuna şehâdet ederken İşitmiş: hanelerinin en hayırlısı Benî Neccâr, sonra Benî Abdi'l-Efhel, sonra Benî Haris b. Hazrec, sonra Benî Sâide'dir. Ensar hanelerinin hepsinde hayır vardır.» Seleme ki: Ebû Üseyd şunu söyledi: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üzerinden yalan söylemekle itham olunur muyum, Yalancı olsam kendi kavmim Benî Saîde'den başlardım. söz Sa'd b. Ubâde'nin kulağına varmış da gücenmiş ve: Biz geriye bırakıldık; dördün en sonuncusu olduk. Bana eşeğimi semerleyin! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gideceğim, demiş. Kardeşi Sehl ise onunla konuşarak: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e red cevabı vermeye mi gideceksin? Halbuki o (bu işi) en iyi bilendir. Sana dördün dördüncüsü olman yetmiyor mu? demiş. Bunun üzerine Sa'd dönmüş ve: Allah ve Resûlü en iyi bilir, demiş. Eşeğinin çözülmesini emretmiş ve çözmüşler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Hanelerinin En Hayırlısı Hakkında Bir Bab
6582-) Bize Amr b. Ali b. Balır rivâyet etti. ki): Bana Ebû Dâvud rivâyet etti. ki): Bize Harb b. Şeddâd, Yahya b. Ebî Kesîr'den rivâyet etti. ki): Bana Ebû Seleme rivâyet etti. Ona da Ebû Üseydi ensârî rivâyet etmiş ki, kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle buyururken işitmiş: en hayırlısı, yahut ensâr hanelerinin en hayırlısı...» Râvi hanelerin zikri hususunda yukarkilerin hadîsi gibi rivâyette bulunmuş; fakat Sa'd b. Ubâde (radıyallahü anh) kıssasını anmamıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Hanelerinin En Hayırlısı Hakkında Bir Bab
6583-) Bana Amru'n-Nâkıd ile Abd b. Humeyd de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Yakub (bu zât İbn İbrahim b. Sa'd'dır) rivâyet etti. ki): Bize babam, Sâlih'den, o da İbn Şihab'dan naklen rivâyet etti. ki): Ebû Seleme İle Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe b. Mes'ud söyledi. Ebû Hüreyre'yİ şöyle derken işitmişler: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) müslümanlardan müteşekkil büyük bir meclisde şöyle buyurdular: ensâr hanelerinin en hayırlısını söyliyeyim mi?» Ashâb: Evet ya Resûlallah! dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Abdi'l-Eşnel'dir.» buyurdular. Ashâb: Sonra kimdir ya Resûlallah? diye sordular. «Sonra Benî Neccâr'dir!» buyurdu. Sonra kimdir ya Resûlallah? dediler. Benî Haris b. Hazrec'dirî» buyurdu. Sonra kimdir ya Resûlallah? dediler. «Sonra Benî Sâide'dir!» buyurdu. Sonra kimdir ya Resûlallah? dediler. ensar hanelerinin her birinde hayır vardır.» buyurdular. Bunun üzerine Sa'd b. Ubâde kızarak kalktı ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onların kabilesini söylediği zaman: Biz dördün sonuncusu muyuz? dedi. (Bununla) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sözünü kasdetti. Kendisine kavminden bâzı zevat: Otur! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sizin kabilenizi adını söylediği dört kabile içinde söylemesine razı değil misin? Terkedip adını söylemedikleri, söylediklerinden daha çoktur, dediler. Sa'd b. Ubâde de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e söz etmekten vazgeçti. hadîsi Buhârî, Nesâî ve Tirmizî «Kitabu'l-Menakıb»'de tahric etmişlerdir. hanelerinden murâd; kabileleridir, her kabile bir mahallede oturur. Oraya «Fülân oğullarının darı» derlerdi. Bundan dolayı birçok rivâyetlerde «dar» kelimesi zikredilmeksizin «Benî fülân» denilmiştir. Ensâr kabilelerinin birbirine üstünlükleri, müslümanlığı kabul etmekteki Önceliklerine ve müslümanlıktaki yararlıklarına göredir. Utbe: Ebû Süfyân’ın torunu Velid’dir. Amcası Muâviye tarafından Medîne'ye vali tayin edilmişti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhümün Hanelerinin En Hayırlısı Hakkında Bir Bab
6584-) Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî ile Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr toptan İbn Ar'ara'dan rivâyet ettiler, Lâfız Cehdamî'nindir. ki): Bana Muhammed b. Ar'ara rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Yûnus b. Ubeyd'den, o da Sabit El-Bünânî'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Bir seferde Cerîr b. Ab-dillah El-Becelî ile yola çıktım. Kendisi bana hizmet ediyordu: Yapma! dedim. Ben ensârın Resüllallah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir şey yaptıklarını görmüşümdür. Onlardan biriyle arkadaşlık edersem mutlaka kendisine hizmet edeceğime yemin verdim, dedi. İbn Müsennâ ile İbn Beşşâr hadîslerinde: «Cerîr, Enes'den daha büyüktü» cümlesini ziyâde etmişlerdir. İbn Beşşâr: «Enes'den daha yaşlı idi.» demiştir. hadîsi Buhârî «Kitâbu’l-Cihâd»'da tahric etmiştir. Onun rivâyetinde Hazret-i Cerîr'in Enes'den daha büyük olduğu kaydedilmektedir. murad; gaza için olsun, olmasın yolculuktur. Cerîr'in kapalı geçen sözünden maksadı: Ensârın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gösterdikleri ta'zim ve ikramdır. Ensâr'la yolculuk ederlerse hizmetlerinde bulunacağına yemin vermesi bundandır. diyor ki: «Hazret-i Cerir'in ensâra hürmeten Hazret-i Enes'e hizmet etmesi, kendisine intisab edilen zâta — yaşça küçük bile olsa— ikram olunması gerektiğine delildir. Bu hadîsde Cerîr'in tevazu' ve faziletine, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i ta'zimine ve onun ihsanda bulunduğu zevata intisab edenlere iyilikte bulunduğuna delil vardır.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Ensar Radıyallahü Anhüm İle Güzel Geçinme Hususunda Bir Bab
6585-) Bize Heddâb b. Hâlid rivâyet etti. ki): Bize Süleyman b. Muğîra rivâyet etti. ki): Bize Humeyd b. Hilâl, Abdullah b. Samit'ten rivâyet etti. ki): Ebû Zer şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah ona mağfiret buyursun! Eşlem! Allah ona selâmet versin!» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6586-) Bize Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî ile Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr toptan İbn Mehdî'den rivâyet ettiler. ki): İbn Müsennâ şunu söyledi: Bana Abdurrahman b. Mehdî rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû İmran El-Cevnî'den, o da Abdullah b. Sâmit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: git de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Eşlem! Allah ona selâmet versin! Gıfâr! Allah ona mağfiret buyursun! dedi diye söyle!» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6587-) Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Dâvud rivâyet etti. ki): Bize Şu'be bu isnadda rivâyet etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6588-) Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr, Süveyd b. Saîd ve İbnÜ Ebî Ömer rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdu’l-Vehhâb Es-Sekafî, Eyyûb'dan, o da Muhammed'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6589-) Bize Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti, H. Muhammed b. Müsennâ dahi rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi rivâyet etti. Her iki râvi dediler ki: Bize Şu'be, Muhammed b. Ziyad'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6590-) Bana Muhammed b. Râfi' dahi rivâyet etti. ki): Bize Şebâbe rivâyet etti. ki): Bana Verkaû', Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6591-) Bize Yahya b. Habîb de rivâyet etti. ki): Bize Ravh b. Ubâde rivâyet etti. H. Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr ile Ahd b. Humeyd, Ebû Âsım'dan rivâyet ettiler. Her iki râvi İbn Cüreyc'den, o da Ebû'z-Zübeyr’den, o da Câbir'den naklen rivâyet ettiler. H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6592-) Bana Seleme b. Şebib de rivâyet etti. ki): Bize Kasen b. A'yen rivâyet etti. ki): Bize Ma'kıl Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen rivâyet, etti. Bu râvîlerin hepsi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen: «Eslerri sun!» diye! ona selâmet versin! Gıfâr! Allah ona mağfiret buyur-duâ etti demişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6593-) Bana Hüseyn b. Hureys rivâyet etti. ki): Bizi Fadl b. Mûsa, Hüseyn b. Irâk'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah ona selâmet versin! Gıfâr! Allah ona mağfiret buyursun! Bana gelince: Bunu ben söylemedim. Lâkin onu Allah (azze ve celle) söyledi.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6594-) Bana Ebû't-Tahir rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb, Leys'den, o da İmrân b. Ebî Enes'den, o da Hanzala b. Ali'den, o da Hufâf b. İmâ El-Gıfârî'den naklen rivâyet etti. Hufâf Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir namazda: Benî Lahyan, Ri'l ve Zekvâna lanet eyle! Allah ve Resûlüne isyan eden Usayyeye ele! Gıfâr! Allah ona mağfiret eylesin! Eşlem! Allah ona selâmet varsin!» diye duâ etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6595-) Bize Yahya b. Yahya ile Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucur rivâyet ettiler, Yahya b. Yahya: Ahberanâ; ötekiler ise: Haddesenâ tâbirini kullandılar. (Dediler ki): Bize İsmail b. Ca'fer, Abdullah b. Dinar'dan naklen rivâyet etti. O da İbn Ömer'i şöyle derken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah ona mağfiret etsin! Eşlem! Allah ona selâmet versin! Usayye ise Allah ve Resûlüne isyan etmiştir.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6596-) Bize İbn Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Abdu’l-Vehhab rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah rivâyet etti. Amr b. Sevvâd da rivâyet etti. ki): Bize İbnü Vehb haber verdi. ki): Bana Üsâme haber verdi. H. Züheyr b. Harb ile El-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, Ya'kub b. İbrâhim b. Sa'd'dan rivâyet ettiler. ki) Bize babam, Sâlih'den rivâyet etti. râvilerin hepsi Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Sâlih ile Üsâme'nin hadîsinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bunu minber üzerinde söylediği bildirilmektedir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6597-) Bana bu hadîsi Haccâc b. Şâir de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Dâvud Et-Tayâlisî rivâyet etti. ki) Harb b. Şeddâd Yahya'dan rivâyet etti. ki): Bana Ebû Seleme rivâyet etti. ki): Bana İbn Ömer rivâyet etti. ki): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i şöyle buyururken işittim... yukarkilerinin İbn Ömer'den rivâyet ettikleri hadîs gibi rivâyette bulunmuştur. rivâyetleri Buhârî «Kitâbu'l-Menâkıb»'de tahric etmiştir. ile Eşlem kabileleri hakkındaki bu duayı Hazret-i Ebû Zerr'in faziletleri Bâbında da görmüştük. diyor ki: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu iki kabileye duâ etmesi müslümanlığı harbsiz darbsız kendi arzûlariyle kabul ettikleri içindir. Câhiliyyet devrinde Gıfâr kabilesi hacıları soymakla itham olunurdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlardan bu lekeyi silerek, geçmiş suçlarının affolunduğunu bildirmek istemiştir.» Hadîsdeki «Sâleme» fiili harbetmeyip barış içinde yaşadılar manasınadır. Bazıları bunun bir duâ olduğunu, bir takımları vâkıi haber verdiğini söylemişlerdir. «Şu cinasın güzelliğine bak! Allah ona mağfiret buyursun! Eşlem! Allah ona selâmet versin!) Kulağa ne kadar tatlı, kalbe ne kadar tesirli, tekellüfden ne kadar uzak!.. Bu lâtif tesadüflerdendir. Nasıl olmasın, hevâdan konuşmayan bir zâttan sâdır olmuştur! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in fesahati ulaşılmaz yüksekliktedir.» diyor. (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Usayye hakkındaki sözleri ihbardır. Bunları duaya hamletmeye imkân yoktur. Bu kabile Bi'ri Maûne hâdisesinde hafızları şehid etmiş, böylece hakikaten Allah ve Resûlüne isyanda bulunmuşlardı.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Gıfar Ve Eşlem Kabilelerine Duası Bâbı
6598-) Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Yezid (bu zât İbn Harun'dur) rivâyet etti. ki): Bize Ebû Mâlik El-Eşcaî, Mûsa b. Tâlha'dan, o da Ebû Eyyûb'dan naklen haber verdi, (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Müzeyne, Cüheyne, Gıfar, Eşca' ve Benî Abdillah kabilesinden olanlar benim yardımcılarımdır. Başkaları değil! Allah ve Resûlü de onların yardımcılarıdır.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6599-) Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Süfyân, Sa'd b. İbrâhim'den, o da Abdurrahman b. Hürmüz El-A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre’den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ensâr, Müzeyne, Cüheyne, Eşlem, Gıfar ve Eşca' benim yar-dımcılarımdır. Onların Allah ve Resûlünden başka yardımcısı yoktur.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6600-) Bize Ubeydullah b. Muâz rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti, ki): Bize Şube, Sa'd b. İbrahim'den, bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. Yalnız bu hadîsde: «Benim bildiğime göre bunların bazısı hakkında Sa'd dedi ki...» ibaresi vardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6601-) Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşsâr rivâyet ettiler. İbn Müsennâ dedi ki: Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Sa'd b. İbrahim'den rivâyet etti. ki): Ben Ebû Seleme'yi Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet ederken dinledim. Şöyle buyurmuşlar: Gıfâr, Müzeyne ve Cüheyne'den olanlar yahut Cüheyne, Benî Temim'le Benî Âmir'den ve iki müttefik olan Esed'le Ğatafan'dan daha hayırlıdırlar.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6602-) Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Muğî-ra (yani El-Hızâmî) Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. ki): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular... H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6603-) Bize Amru'n-Nâkıd ile Hasan El-Hulvânî ve Abd b. Humeyd dahi rivâyet ettiler. Abd: Ahberanî, ötekiler: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Ya'kub b. İbrahim b. Sa'd rivâyet etti. ki): Bize babam, Sâlih'den, o da A'rac'dan naklen rivâyet etti. ki) ; Ebû Hüreyre şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): nefsi yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki: Ğifâr, Eşlem, Müzeyne, Cüheyne'den olanlar (yahut Cüheyne demiştir) ve Müzeyne'den olanlar kıyâmet gününde Allah nezdinde Esed, Tayyi' ve Ğatafan kabilelerinden daha hayırlıdırlar.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6604-) Bana Züheyr b. Harb ile Ya'kûb, Devrakî rivâyet ettiler. ki): Bize İsmail (yani İbn Uleyye) rivâyet etti. ki): Bize Eyyûb, Muhammed'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ğifâr, Müzeyne ile Cüheyne'den bir kısmı (yahut Çüneyne ile Müzeyne'den bir kısmı) Allah ındinde —Râvi: Zannederim kıyâmet gününde buyurdu demiş— Esed, Ğatafan, Hevâzin ve Temîm kabilelerinden daha hayırlı olacaklardır.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6605-) Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Gunder, Şu'be'den, rivâyet etti. H. Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Muhammed b. Ebî Yakub'dan, rivâyet etti. ki): Ben Abdurrahman b. Ebî Bekr'eyi babasından rivâyet ederken dinledim ki, Akra' b. Habis, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Sana ancak Eşlem, Gıfâr ve Müzeyne'den hacıların hırsızları bey'at etti, demiş. Cüheyne'yi de söyledi zannederim. (Şekkeden râvi Muhammed'dir.) Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Eşlem, Ğıfar ve Müzeyne —zannederim Cüheyne de dedi— Benî Temim ile Benî Âmir, Esed ve Ğatafan'dan daha hayırlı İseler, bunlar haybet ve hüsrana uğramışlar mıdır ne dersin?» buyurmuşlar. Akra': Evet! cevâbını yermiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): halde nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, onlar bunlardan daha hayırlıdır.» buyurmuşlar. İbnü Ebî Şeybe’nin hadîsinde «Şekkeden râvi Muhammed'dir.» cümlesi yoktur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6606-) Bana Harun b. Abdillah rivâyet etti, ki): Bize Abdü's-Samed rivâyet etti. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. ki): Bana Benî Temîm'in reisi Muhammed b. Abdillah b. Ebî Ya'kub Ed-Dabbî bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti ve: «Bir de Cüheyne» dedi. «Zannederim» demedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6607-) Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî rivâyet etti. ki).: Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû Bişr'den, o da Abdurrahman b. Ebî Bekra'dan, o da babasından, o da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti, (Şöyle buyurmuşlar): Ğıfâr, Müzeyne ve Cüheyne, Benî Temim ile Benî Âmir'den ve iki müttefik olan Benî Esed ile Ğatafan'dan daha hayırlıdırlar.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6608-) Bize Muhammed b. Müsennâ ile Harun b. Abdullah rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdüssamed rivâyet etti, H. hadîsi bana Amru'n-Nâkıd dahi rivâyet etti. ki): Bize Şebaba b. Sevvâr rivâyet etti. iki râvi: Bize Şu'be, Ebû Bişr'den bu isnadla rivâyette bulundu, demişler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6609-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dediler ki): Bize Vekî' Süfyân'dan, o da Abdü'l-Melik b. Umeyr'den, o da Abdurrahman b. Ebî Bekra'dan, o da babasından naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Cüheyne, Eşlem ve Ğıfâr (kabileleri) Benî Temîm ve Benî Abdillah b. Ğatafan ve Âmir b. Sa'saa'dan daha hayırlı ise ne dersiniz?» buyurdu. Ve bunu sesini uzatarak söyledi. Derken ashab: Ya Resûlallah! Onlar haybet de hüsrana uğramışlardır, demişler. (O da): onlar daha hayırlıdır.» buyurdu. Ebû Küreyb’in rivâyetinde: «Şayet Cüheyne, Müzeyne, Eşlem ve Ğıfâr.., ise ne dersiniz?» cümlesi vardır. Hüreyre rivâyetleriyle -Akra' b. Habis rivâyetini Buhârî «Kitâbu'l-Menâkıb»'de tahric etmiştir. Evs ve Hazrec kabileleridir. Benî Abdullah'dan murad Gatafan kabilesinin bir kolu olan Benî Abdil-Uzzâ'dır.. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onların bu ismini değiştirerek kendilerine Benî Abdillah adını vermiştir. dolayı Arablar onlara Benî Muhavvele demişlerdir. Mevâli: Mevlânın cem'idir. Burada ondan murad Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yardım eden ve onunla hususiyeti olan zevattır. ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) her kabileye hak ettiği mevkiyi tanımaktadır. Hazret-i Akra' b. Habis Peygamberimize bey'at edenlerin Eşlem, Ğifâr ve Müzeyne kabilelerinden olduklarını, bu kabilelerin ise İslâmiyetten önce İlacıların mallarını çalmakla şöhret bulduklarını söylemişse de", Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mezkûr kabilelerin Benî Temim, Benî Amir, Esed ve Ğatafan kabilelerinden daha hayırlı olduğunu bildirmiştir. Çünkü bir kimse müslüman olunca Cenâb-ı Hak küfür hâlindeki suçlarını bağışlar. Bunların suçlan da bağışlanmıştır. Temîm ve onun kolları olan Benî Esed, Benî Âmir vesâireye gelince; bunlar müslüman olduktan sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatını müteakip birçokları irtidat etmişlerdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6610-) Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Ahmed b. İshâk rivâyet etti, ki): Bize Ebû Avâne, Muğîra'dan, o fa Amir'den, o da Adiy b. Hâtim'den naklen rivâyet etti. Adiy Şöyle dedi: Ömer b. Hattab'a geldim. Bana şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ve ashabının yüzlerini ağartan ilk sadaka senin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e getirdiğin Tay yi' kabilesinin sadakasidir. hadîs Hazret-i Adiy b. Hatim ile Beni Tayyi' kabilesinin faziletlerine delildir. Adiy Arabların meşhur cömerdi Hâtem-i Tâî'nin torunlarındandır. Hicretin dokuzuncu veya onuncu senesinde müslüman olmuştur. Evvelce hıristiyanmış. Birçok müslümanlann irtidat ettiği hengâmede müslümanlığı muhafaza etmiş ve kavminin zekâtını getirerek Hazret-i Ebû Bekr'e teslim etmiştir, Irak'in fethinde bulunmuş, sonra Küfe'ye yerleşmiştir. Sıffın harbinde Hazret-i Ali tarafında bulunmuş, bir rivâyete göre yüzyirmi, diğer bir rivâyete göre yüzseksen sene yaşamıştır. müslüman olalı abdestsiz bir namaz vakti geçirmemişimdir.» dediği rivâyet olunur. rivâyetine göre Hazret-i Adiy şunları söylemiştir: «Ömer'in karşısına çıktım ve: Beni tanıyor musun? diye sordum. Evet! Onlar küfrettikleri zaman, sen iman ettin. Onlar inkâr etti, sen bilgi gösterdin. Onlar gadrettiklerinde, sen vefakârlık ettin. Onlar geri gittiklerinde, sen beri geldin. Hiç şüphe yok ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabının yüzlerim ağartan sadaka, Tayyi' kabilesinin sadakasıdır, dedi.» ağartmak tâbiri sevindirmekten kinayedir. Bunun zıddı yüzünü kara etmektir ki; o da mahzun etmekten kinayedir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6611-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Muğîra b. Abdirrahman, Ebû'z-Zinâd'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi. Şöyle dedi: Tufeyl ve arkadaşları gelerek: Ya Resûlallah! Gerçekten Devs kabilesi küfür ve imtina etmiştir. de onlara beddua eyle! dediler. Bunun üzerine: Devs helâk olsun diyenler oldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ise: Sen Devs'e hidâyet ver; ve onları getir!» diye duâ etti. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Cihâd»'da tahric etmiştir. Hazret-i Ebû Hüreyre'nin kabîlesidir. (radıyallahü anh) kendilerini İslâm'a davet etmiş, fakat onlar sözünü dinlememişlerdir. Bunun üzerine Hazret-i Tufeyl onların zina ettiklerini, faiz yediklerini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e şikâyet ederek aleyhlerine beddua etmesini istemiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ise bunun tam aksine olarak Allah'dan onlara hidâyet niyaz etmiştir. Bu hal Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ıin kemâl ahlâkının ve âlemlere rahmet oluşunun delilidir. Tufeyl b. Amr, Devs kabîlesindendir. Mekke'de müslüman olmuş, sonra memleketine dönerek Medîne'ye hicret edinceye kadar kavm-ü kabilesini irşada çalışmıştır. rivâyette Yemâme harbinde, başka bir rivâyete göre de Yermuk harbinde şehid edilmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6612-) Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti, ki): Bize Cerîr Muğîre'den, o da Hâris'den, o da Ebû Zür'a'dan naklen rivâyet etti. ki): Ebû Hüreyre şunlara söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiğim üç hasletten dolayı Benî Temîm'i sevmeye devam ederim, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i; Deccal'a karşı ümmetimin en şiddetlileri olacaklar.» buyururken işittim. Sadakaları geldi de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): bizim kavmimizin sadakalarıdır.» buyurdular. Âişe'nin yanında onlardan bir esir kadın vardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Âişe'ye) ; âzâd et! Çünkü o ismail'in neslindendir.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6613-) Bana bu hadîsi Züheyr b. Hârb da rivâyet etti. ki): Bize Cerîr, Umâra'dan, o da Ebû Zür'a'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittiğim üç hasletten sonra Benî Temîm'i sevmeye devam ediyorum; bunları onlar hakkında söylerdi. Ve râvi yukarki hadîsin mislini zikretmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6614-) Bize Hâmid b. Ömer El-Bekrâvî de rivâyet etti. ki): Bize Dâvud mescidinin İmâmı Mesleme b. Alkame'te'l-Mazini rivâyet etti. ki): Bize Dâvud, Şa'bî'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. dedi): Üç haslet var ki, ben bunları Benî Temîm hakkında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim. Artık onları sevmekte devam ediyorum. Ve râvi hadîsi bu mânâ ile nakletmiş. Yalnız o: harblerde insanların en şiddetli çarpışanlarıdır.» demiş; Deccal'ı anmamıştır. hadîsi Buhârî «Kitâbu’l-Itk» ve «Kitâbu’l-Meğazî»'de tahric etmiştir. Zür'a'nın rivâyetine göre, Hazret-i Ebû Hüreyre: «Benim için kabilelerden bunlar kadar hoşlanmadığım bir kavm yoktu. Ama artık onları sevdim.» demiştir. Bunun sebebi câhiliyyet devrinde kabilelerinin birbirlerine düşman olmalarıdır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Benî Temîm hakkında üç şey söylemiştir. Bunlardan birincisi Deccalla en şiddetli bir surette onların harb edeceklerini haber vermesi; ikincisi zekâtları hakkında: bizim kavmimizin sadakalarıdır» buyurması; üçüncüsü de Hazret-i Âişe'nin elinde bulunan esîr cariyenin İsmail (aleyhisselâm) sülâlesinden olduğunu söyleyerek azadını emir buyurmasıdir. Sadakaları hakkında: kavmimizin...» tâbirini kullanması Benî Temîm, îlyaş b. Mudar-dâ Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nese-biyle birleştiği içindir. Âişe'nin elinde bulunan kadının ismi malûm değildir. Bu husûsdaki rivâyetler muhteliftir. Bir rivâyette «Sebiyye» yerine «Neşeme» denilmiştir. Neşeme, insan demektir. Tabarânî'nin rivâyetine göre Hazret-i Âişe: «Yâ Nebiyyallah, ben İsmail (aleyhisselâm) sülâlesinden bir köle âzâd etmeyi adadım.» demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): de yarın Benî Ahber'in ganimetleri gelsin!» buyurmuş. Ertesi gün Benî Anber'in ganimeti gelince ona Rudeyh, Zübeyb, Zühay ve Semûra namlarında dört köle vermiş; kölelerin başlarını meshederek bereket duasında bulunmuş ve bunların Hazret-i İsmail neslinden olduğunu bildirmiş. Zehebî'nin beyânına göre Hazret-i Âişe bunlardan Rudeyh'i azad etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Gıfar, Eslem, Cüheyne, Eşca Müzeyne, Temim, Devs Ve Tayyi Kabilelerinin Faziletlerinden Bir Bab
6615-) Bana Harmele b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus, İbn Şihab'dan naklen haber verdi. ki): Bana Saîd b. Müseyyeb, Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar: asıl olarak bulursunuz. Onların câhiliyyet devrinde hayırlı olanları anlayış göstermek şartıyle İslâm'da da hayırlılardır. Bu işde insanların en hayırlılarından bazılarını içine girmezden önce, ondan en ziyâde hoşlanmayanlar olduğunu bulursunuz. İnsanların en kötülerinden bazılarını bir yüzle onlara, bir yüzle de bunlara gelen iki yüzlüyü bulursunuz.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: İnsanların En Hayırlıları Bâbı
6616-) Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Cerîr, Umâra'dan, o da Ebû Zür'a'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: İnsanların En Hayırlıları Bâbı
6617-) Bize Kuteybe b. Saîd de rivâyet etti. ki): Bize Muğîra fo. Abdirrahman El-Hızâmî, Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) madenler bulursunuz...» buyurdular. Zühri'nin hadîsi gibi rivâyette bulunmuştur. Yalnız Ebû Zür'a ile A'rac'ın hadîsinde: «Bu işde insanların en hayırlılarından bazılarını içine girmezden Önce ona karşı en şiddetli hoşnutsuzluk gösterenler olduğunu bulursunuz.» ibaresi vardır. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Menakıb»'de tahric etmiştir. murad muhtelif asıllıdır. Yerin içinde karar kılan şeydir. Bazan nefis, bazan da kıymetsiz olur. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) burada insanları madenlere benzetmiştir. Benzetmenin vcehi maden çıkarıldığı zaman gizli kalan yerlerinin açığa vurması ve sıfatının değişmemesidir. İnsandaki şeref sıfatı da böyledir. Haddizatında değişmez. Câhiliyyet devrinde şerefli olan müslümanlığı kabul ettikten sonra da şerefli olmakda devam eder. «Anlayış göstermek şartiyle» ibaresinde islâmî şerefin ancak dinde fakih olmakla tamamlanacağına işaret vardır. Şu halde mukabüleriyle ele alınırsa insanlar dört kısma ayrılır: Câhiliyyet devrinde şerefli olup, müslümanlığı kabul eden ve dinde fakih olanlardır. Bunların mukabilleri câhiliyyet devrinde şerefli olmayan ve müslümanlığı kabul etmeyip dinde fakih olmayanlardır. Câhiliyyet devrinde şerefli olup, müslümanlığı kabul eden; fakat fakih olamayanlardır. Bunların mukabilleri câhiliyyet devrinde şerefi olmayan, müslümanlığı da kabul etmeyen, fakat anlayış gösterenlerdir. Câhiliyyet devrinde şerefli olup, müslümanlığı kabul etmeyen, fakih de olmayanlardır. Bunların mukabili câhiliyyet devrinde şerefi olmayan, fakat müslümanlığı kabul ettikten sonra fakih olanlardır. Câhiliyyet devrinde şerefli olup, müslümanlığı kabul etmeyen, fakat anlayışlı olanlardır. Bunların mukabili câhiliyyet devrinde şerefi olmayan, müslümanlığı kabul ettikten sonra da fakih olmayanlardır. kısımların en yüksek mertebesi câhiliyyet devrinde şerefli olup, sonra müslümanlığı kabul eden ve dinde fakih olanlardır. Ondan sonra câhiliyyet devrinde şerefli olmayıp, sonra müslümanlığı kabul eden ve dinde fakih olanlar; daha sonra câhiliyyet devrinde şerefli olup, sonra müslümanlığı kabul eden, fakat fakih olmayanlar; daha sonra câhiliyyet devrinde şerefli olmayıp, sonra müslümanlığı kabul eden, lâkin fakih olmayanlar gelir. Müslümanlığı kabul etmeyene itibar yoktur. Bu hususda şerefli olup olmamanın, anlayışlı veya anlayışsız olmanın bir kıymeti yoktur. Nevevî şöyle diyor: «Madenlerden murad asıllardır. Asıllar şerefli olursa ekseriyetle feri'ler de şerefli olur. İslâmda fazilet takva iledir. Lâkin buna neseb şerefi katılırsa fazileti artar.» «Bu iş» tâbirinden murad ihtimal İslâm'dır. Nitekim Hazret-i Ömer b. Hattâb, Hâlid b. Velîd, Amr b. Âs, İkrime b. Ebî Cehil ve Süheyl b. Amr gibi zevat vaktiyle İslâm'a son derece düşmandılar. Fakat Müslüman olunca onu son derece büyük bir ihlâsla sevdiler. Uğrunda büyük mücâhedeler yaptılar. yüzlü kimse hakkındaki işden murad memuriyetler olabilir. Çünkü memuriyet istenmeden verilirse alan kimse Allah'ın yardımına nâü olur. İki yüzlünün niçin insanların en kötülerinden olduğu meydandadır. Çünkü iki yüzlülük nifaktır. Yalancılık, dolandırıcılıktır. İki yüzlü kimse her taifeye onu memnun edecek şekilde görünür. Hayırda olsun, serde olsun onunla beraberdir. Bu ise müdahenedir, haramdır. Fakat bununla iki taifenin arasını bulmayı kastederse yaptığı iş müdahene değil, makbul ve memduh olur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: İnsanların En Hayırlıları Bâbı
6618-) Bize İbn Ebî' Ömer rivâyet etti. ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den, bir de İbn Tâvus'dan, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): binen kadınların en hayırlısı (Burada râvilerin biri Kureyş kadınlarının elverişlisi demiş, diğeri sadece Kureyş kadınları demiştir) yetime küçüklüğünde en ziyade şefkat gösteren ve kocasına elindeki iş hususunda en ziyâde riayetkar olandır.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Kureyş Kadınlarının Faziletlerine Dair Bir Bab
6619-) Bize Amru'n-Nâkıd rîvâyet etti, ki): Bize Süfyân Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti. Bir de İbn Tâvus'dan, o da babasından, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ulaştırmak suretiyle bu hadîsin mislini rivâyet etti. Şu kadar var ki o: küçüklüğünde en fazla bakış görüş edenidir.» demiş, «Yetime» dememiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Kureyş Kadınlarının Faziletlerine Dair Bir Bab
6620-) Bana Harmele b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus, İbn Şihab'dan naklen haber verdi. ki): Ban'a Saîd b. Müseyyeb rivâyet etti ki, Ebû Hüreyre: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: kadınları deveye binen kadınların en hayırlısı, çocuğa karşı en şefkatlisi, kocasına elindeki iş hususunda en riayetkar olanıdır.» buyururken işittim. ki: Ebû Hüreyre bunun arkacığından: — Meryem binti Imran hiç deveye binmemiştir, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Kureyş Kadınlarının Faziletlerine Dair Bir Bab
6621-) Bana Muhammed b. Râfî' ile Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. Abd: Ahberanâ, İbn Râfi' ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize Abdürrezzak rivâyet etti. ki): Bize Ma'mer, Zührî’den, o da İbn Müseyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'yi istemiş. O da: Ya Resûlallah! Ben yaşlandım, çocuklarım da var! demiş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); binen kadınların en hayırlısı.-..» buyurmuşlar. Sonra râvi Yûnus'un hadîsi gibi nakletmiş. Yalnız o: «Küçüklüğünde çocuğa karşı en şefkatlisi» demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Sahabe'nin Faziletleri
Konu: Kureyş Kadınlarının Faziletlerine Dair Bir Bab