Sahîh-i Müslim Hadis Kitabı
7488-)
Bize Abdullah b. Ömer b. Eban ile Vâsıl b. Abdi’l-A'lâ da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Fudayl, Ebû İsmail El-Eslemî'den, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, insanlar üzerine gün gelip kâtil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilmeyinceye kadar dünya bitmeyecektir.» buyurdular. Bu nasıl olacak? denildi. Katil de, maktul de cehennemde olacaklar.» buyurdular. Ebân'ın rivâyetinde râvî: «O Yezid b. Keysan Ebû İsmail'den naklen rivâyet etmiştir, demiş. Eslemî'yi anmamıştır. birinci rivâyetini Buhârî «Kitâbu'l-Fiten»'de tahric etmiştir. hadîsde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kıyâmete yakın bir kimsenin, kabir yanından geçerken, keşke bunun yanında ben olsaydım, diyerek onun yerine Ölmek isteyeceğini, ikinci rivâyette de bu isteğin dininden dolayı değil, başına gelen fitne ve belâlardan ileri geleceğini haber vermektedir. Bu mucize dahi zuhur etmiştir. Bugün birçok kimselerin çeşitli dünyevî ıstıraplarla ölümü istemek değil, bilfiil intihar ettikleri görülmekte hattâ olağan sayılmaktadır. artık çok defa katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilmez olmuşlardır. İbn Ebân rivâyetinde takdim tehir vardır. Zahire bakılırsa Yezîd b. Keysan, Ebû İsmail'den rivâyet etmiş sanılır. Bu yanlıştır. Yezîd b. Keysan, Ebû İsmail'in kendisidir. Nitekim bâzı nüshalarda Yezîd. b. Keysan'dan yani; Ebû İsmail'den denilmiştir. Doğrusu da budur. hereden murad katildir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7489-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Bekir'indir. (Dediler ki): Bize Süfyan b. Uyeyne, Ziyâd b. Sa'd'dan, o da Zührî'den, o da Saîd'den naklen rivâyet etti. Saîd Ebû Hüreyre'yi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen şöyle derken işitmiş: «Kâbe'yİ Habeşlilerden incecik baldirlı biri harab edecektir.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7490-)
Bana Harmele b. Yahya da rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus, İbn Şihab'dan, o da İbn Müseyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen ha'ber verdi. (Şöyle pemiş): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Habeşlilerden incecik baldırlı bîri harab edecektir.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7491-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Abdû'l-Aziz (yani; Ed-Derâverdî) Sevr b. Yezid'den, o da Ebû'l-Gays'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): incecik baldırlı biri Allah (azze ve celle)'nin beytini harab edecektir.» buyurmuşlar. hadîsi Buhârî «Kitabü'l-Hac»'da; Nesâî «Kitabu'l-Hac» ve «Kitabu't-Tesir»'de tahric etmişlerdir. murad; Sudanlıların bir nev'idir. (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîslerinde: «Habeşlilerde hayır yoktur. Aç kalırlarsa çalarlar, doyarlarsa zinâ ederler. Ama onlarda İki güzel haslet vardır. Yemek yedirmek ve yokluk gününde fakiri giydirmek.» buyurmuştur. Kabe'nin tahribi Bâbında birçok hadîsler vârid olmuştur. Bunlardan bazılarını Ebû Dâvud Et-Tayâlişî, Ebû Nuaym, İmâm Ahmed ve İbn'l-Cevzî tahric etmişlerdir. ateyn: İki baldircık sahibi, yani incecik bacaklı demektir. murad; Kâbeyi zayıf bir Habeşlinin harab edeceğini bildirmektedir. umumundan anlaşıldığına göre, bu hâdise îsa (aleyhisselâm) yere indikten sonra olacak, Kâbe'yi bağlarında ince bacaklı, şiş karınlı bir adam bulunmak üzere Habeşliler yıkacak, taş üstünde taş bırakmıyacaklar. Hatta bu taşları denize atacaklardır. Bu, kıyâmete Kabe’nin kalkması demektir. Bir rivâyette Kâbe'yi yedi sene hac eden bulunmayacak ondan sonra Kabe yıkılacak, daha sonra Kur'ân-ı Kerîm mushaflardan bîlâhere kalblerden silinecek, insanlar şiir ve mûsikîye ve câhiliyet hikâyelerine dönecekler, sonra Deccal çıkacak ve îsa (aleyhisselâm) inecektir. Bir rivâyette Kâbe’nin iki defa yıkılacağı üçüncü defasında Hacerü'l-Esved’in kaldırılacağı, başka bir rivâyette, ikinci defada Hacerü’l-Esved’in kaldırılacağı bildirilmiştir. şöyle bir sual hatıra gelebilir. Teâlâ. Hazretleri. Harem-i Şerîf'in emniyette olduğunu bildirmiştir. Bu hadîs ona muarız düşmüyor mu? Hayır! Muarız değildir. Çünkü Harem-i Şerifin emniyeti kıyâmet yaklaşıp, dünya harab oluncaya kadardır. Kabe'nin yıkılması ise ondan sonra olacaktır. Bazıları Habeşliler hâdisesi âyetin umumundan tahsis edilmiştir demişlerse de, Kâdî Iyâz birinci kavlin daha zahir olduğunu söylemiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7492-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Abdu’l-Aziz (yani; İbn Muhammed) Sevr b. Zeyd'den, o da Ebû'l-Gays'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bir adam çıkıp İnsanları sopasıyle sürmedikçe kıyâmet kopmayacaktır.» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7493-)
Bize Muhammed b. Beşşâr El-Abdî rivâyet etti. ki): Bize Abdü'l-Kebir b. Abdu’l-Mecîd Ebû Bekir El-Hanefî rivâyet etti. ki): Bize Abdu'l-Hamid b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Ömer b. Hakem'i Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet ederken dinledim: denilen bir adam melik olmadıkça, günlerle geceler gitmez.» buyurmuşlar. der ki: Abdü'l-Mecid oğulları dört kardeştir: Şerik, Ubeydullah, Umeyr ve Abdû’l-Kebir. rivâyeti Buhârî «Kİtâbu'l-Menâkib» ile «Kitâbu'l-Fiten» de tahric etmiştir. koyun sürüsü gibi sopasıyle idare edecek olan bu adamın adı malûm değildir. Yalnız Kurtubî bunun ikinci rivâyetteki Cehcah olduğunu kat'iyyetle ifâde etmiştir. Bazıları Kahtânî‘nin Mehdî'den sonra çıkarak onun yolunda yürüyeceğini rivâyet etmişlerdir. Bir takımları bunun halife olacağını lâkin mütegallibeden olduğunu söylemişlerdir. Mehdî'nin yolundan yürüyeceği rivâyeti zayıftır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7494-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. Lâfız İbn Ebî Ömer'indir. (Dediler ki): Bize Süfyanı, Zührî'den, o da Saîd'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7495-)
Bana Harmele b. Yahya da rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus, İbn Şİhab'dan naklen haber verdi. ki): Bana Saîd b. Müseyyeb haber verdi ki, Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ayakkabı giyen, yüzleri kılıflı kalkanlar gibi olan bir ümmet sizinle harbetmedikçe kıyâmet kopmayacaktır.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7496-)
Bize Ebû Beki: b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bize Süfyan b. Uyeyne, Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ulaştırmak suretiyle rivâyet etti. ayakkabıları kıldan bir kavimle harbetmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. Ve siz gözleri küçük, burunları yassı bir kavimle harbetmedikçe kıyâmet kopmayacaktır.» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7497-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Yakub (yani; İbn Abdirrahman) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar: Türklerle, yüzleri kılıflı kalkanlar gibi olup, kıl elbise giyen ve kıl içinde yürüyen bir kavimle muharebe etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7498-)
Bize Ebû Küreyb rivâyet etti. ki): Bize Veki' ile Ebû Üsâme, İsmail b. Ebî Hâlid'den, o da Kays b. Ebî Hâzim'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): önünde siz ayakkabıları kıldan bir kavimle muharebe edeceksiniz. Yüzleri kılıflı kalkanlar gibidir. Yüzleri kırmızı, gözleri küçüktür.» rivâyetleri Buhârî «Kitâbu’l-Cihad»'da tahric etmiştir. kelimesi «mutarraka» şeklinde de rivâyet edilmiştir. Bu takdirde hadîsin mânâsı; «Yüzleri dövülmüş kalkanlar gibi...» demek olur. Kaâdı Beydâvî: «Yüzlerinin kalkana benzetilmesi yaygın ve yuvarlak olduğundan. Kılıflı kalkana benzetilmesi de kalın ve etli olmasındandır.» diyor. Ayakkabılarının kıldan olmasından murad; çarıktır. Bâzı yerlerde tabaklanmamış gönden çarık giyerler. Bunlar üzerlerindeki kıllar kazınmadan yapılır. Buhârî şârihi Aynî şöyle diyor: «Ayakkabılarının kıldan veya kıllı deriden yapılması memleketlerinde başka yerlerde görülmedik derecede çok kar yağdığı içindir. Bu ayakkabıları kurt vesâir hayvanat derisinden yapılır.» şerîf Türkler hakkında vârid olmuştur. «Kitabu't-Tabakat»'da Türkler hakkında şöyle denilmektedir: gelince, bunlar sayılan pek çok olan bir millettir. Memleketleri muhteliftir. Yaşadıkları yerler Horasan'ın doğusu ile Çin'in batısı arası ve Hindistan'ın şimaliyle Kürey-i arzın sonu arasıdır. Maharet gösterdikleri ve bütün inceliklerini bildikleri fazilet, harb ve harb âletleridir.» şöyle bir sual hatıra gelebilir: Hadîs-i şerîf ilerde olacak bir hâdiseyi haber veren mucizelerden biri olduğuna göre Türkler‘le yapılacak bu muharebe olmuş mudur yoksa olacak mıdır? suale Aynî şöyle cevab vermiştir: Bu harblerin bir kısmı altı-yüz onyedi tarihinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in haber verdiği gibi olmuştur. Türkler'den büyük bir ordu çıkarak bütün Horasan beldelerini kılıçtan geçirmiş bundan sâdece mağaralara sığınanlar kurtulmuşlardı. Bunlar Rey, Kazvin ve Meragaya Kadar bütün İslâm beldelerini çiğneyip geçmişler, kadınlarını esir etmiş, çocuklarını kesmişler. Sonra tâ isfehan'a kadar sarkarak orada da sayısız insan öldürmüşler. Atlarını cami ve mescid direklerine bağlamışlardı. Gerek hadîs-i şerîf deki Türklerin tarihinden gerekse Allâme Aynî'nin tarih göstererek bahsettiği harblerden anlaşılıyor ki, bu Türklerden murad; Cengiz Han ve torunu Hülâgû kumandası altında müslümanlarla harbeden tatar ordularıdır. Bunların müslümanlara karşı gösterdikleri gaddarlıklar tarihte pek meşhurdur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7499-)
Bize Züheyr b. Harb ile Alî b. Hucur rivâyet ettiler. Lâfız Züheyr'indir. (Dediler ki): Bize İsmail b. İbrahim, Cüreyrî'den, o da Ebû Nadrâ'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Câbir b. Abdillah’ın yanında idik. Câbir: Iraklılara kafiz ve dirhem toplanmaması yakındır, dedi. Biz: Bu nereden? dedik. Acemler tarafındandır! Onu vermeyecekler, dedi. Sonra ilâve etti. Şamlılara dînar ve müdy toplanmaması yakındır. Biz: Bu nereden? dedik. Romalılar tarafındandır, cevâbını verdi. Sonra bir an sustu. Sonra şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): sonunda bir halife gelecek, malı adetle saymayacak, avuçla avuçlayacaktır.» buyurdular. diyor ki: Ben Ebû Nadra ile Ebû Alâ'ya bunun Ömer b. Abdilaziz olacağmı zanneder misin? diye sordum. —Hayır! cevâbını verdiler.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7500-)
Bize İbn Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Abdu'l-Vehhâb rivâyet etti. ki): Bize Saîd (yani; El-Cüreyrî) bu isnadla ibu hadîsin mislim rivâyet etti.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7501-)
Bize Nasr b. Ali El-Cahdamî rivâyet etti. ki): Bize Bişr (yani; İbn Mufaddal) rivâyet etti. H. Ali b. Hucur Es-Sa'dî de rivâyet etti. ki): Bize İsmail (yani; İbn Uleyye) rivâyet etti. Her iki râvi Saîd b. Yezîd'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivâyet etmişlerdir. Ebû Saîd (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); halifelerinizden bir halife malı avuçla avuçlayacak, adetle saymayacaktır.» buyurdular. Hucur'un rivâyetinde (yahsû yerine) yahsî denilmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7502-)
Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Abdûs'Samed b. Abdi'l-Vâris rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize DÛvud, Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd ile Câbir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dediler): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ; zamanda bir halife gelecek, mâlı taksim edecek, saymayacaktır.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7503-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Muâviye, Dâvud b. Ebî Hind'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etti. Câbir rivâyetinin izahı biraz yukarda 2896 numaralı hadîsde geçmişti. Diğer rivâyetlerdeki halîfenin kim olduğu bildirilmemişse de, Tirmizî ile Ebû Dâvud bunun Mehdi olduğunu söylemişlerdir, Tirmizî'nin rivâyet ettiği bir hadîsde: benim ehl-i beytimden ismi ismime uygun bir adam hükmetmedikçe kıyâmet kopmayacaktır.» buyurulmuştur. Tirmizî: «Bu hadîsi hasen sahihdir.» demiştir. Aynı hadisi Ebû Dâvud da rivâyet etmiştir. Onun rivâyetinde: zulümle nasıl doldurulduysa, o da doğruluk ve adaletle dolduracaktır.» ziyâdesi vardır. ve «Yahsî» fiilleri avuçla almak mânâsına gelirler. Halîfenin malı saymadan avuçla vermesi, mal ve ganimetlerin çokluğundan ve kendisinin cömertliğinden olacaktır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7504-)
Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. Lâfız İbn Müsennâ'nındir. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fev rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû Mesleme'den rivâyet etti. ki): Ben Ebû Nadra'yı Ebû Saîd-i Hudri'den naklen rivâyet ederken dinledim. (Şöyle dedi): Bana benden daha hayırlı biri haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hendeği kazmaya başladığı vakit hem yüzünü siliyor, hem de Ammâr'a: Sümeyye'ye yazık oldu. Seni azgın bir çete öldürecek!» buyuruyormuş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7505-)
Bana Muhammed b. Muâz b. Abbâd El-Anberî ile Hureym b. Abdi’l-A'lâ da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Halîd b. Haris rivâyet etti. H. İshâk b. İbrahim ile İshak b. Mansûr, Mahmud b. Gayian ve Muhammed b. Kudâme dahi rivâyet ettiler, (Dediler ki): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. Her iki râvi Şu'be'den, o da Ebû Mesleme'den naklen bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Yalnız Nadr'in hadîsinde: benden daha hayırlı biri, Ebû Katâde haber verdi.» b. Haris'in hadîsinde: Ebû Katâde'yi kastediyor.» Hâlid'in hadîsinde: yahut ya Veyse'bnİ Sümeyye diyordu.» cümleleri vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7506-)
Bana Muhammed b. Amr b. Cebele de rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. H. Ukbe b. Mükrem El-Ammî ile Ebû Bekir b. Nâfi' dahi rivâyet ettiler. (Ukbe: Haddesenâ; Ebû Bekr ise: Ahberanâ tâbirlerini kullandılar. Dediler ki): Bize Gunder haber verdi. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. ki): Hâlid'i, Saîd b. Ebi’l-Hasen'den, o da annesinden, o da Ümmü Seleme'den naklen rivâyet ederken dinledim ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ammar'a: azgın çete öldürecektir.» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7507-)
Bana İshak b. Mansûr da rivâyet etti. ki): Bize Abdûs'-Samed b. Abdû'l-Vâris haber verdi. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. ki): Bize Hâlid El-Hazzâ' Saîd b. Ebi’l-Hasen ile Hasen'den onlar da annelerinden, o da Ümmü Seleme'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etti.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7508-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahi rivâyet etti, ki): Bize İsmail b. İbrahim, İbn Avn'den, o da Hasan'dan, o da annesinden, o da Ümmü Seleme'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): azgın çete öldürecektir.» buyurdular, (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadîsde Hazret-i Ammâr b. Yâsir'i annesinin ismiyle anmıştır. Annesi Sümeyye (radıyallahü anh) müslüman olunca müşrikler tarafından pek çok azab görmüş bir sahâbiyye İdi. Hadîsin bir rivâyetinde bû'se kelimesinin yerine «veyse», Buhârî'nin rivâyetinde «veyha» denilmiştir. Bunlar mânâ itibariyle birbirine yakın kelimelerdir. Başına ne dehşetli musibet geldi, yazıklar olsun, vah vah mânâlarına gelirler. Bazıları, veyse ile veyha arasında fark görmüş: «Veyha haketmediği bir tehlikeye düşen kimseye açındığı zaman söylenir. Veyse ondan daha hafiftir; veyl ise hakettiği belâyı bulan kimse hakkında kullanılır.» demiş. Ferra ise aralarında fark görmemiştir. Hazret-i Ali’den bir rivâyete göre veyh rahmet kapısı ,veyl azab kapısıdır. Veyh tehlikeye yaklaşan kimseyi men etmek için, veyl ise tehlikenin içine düşen için kullanılır. (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu mucizesi de haber verdiği gibi zuhur etmiş. Hazret-i Ammar, Sıffin muharebesinde Hazret-i Alî tarafından doksan dört yaşında olduğu halde aslanlar gibi çarpışarak şehid olmuştur. Alî'nin Muâviye ile yaptığı harblerde haklı olduğuna hüküm verenler bu hadîsle istidlal etmişlerdir. Onlara göre Alî (radıyallahü anh) hakka isabet etmiştir. Karşı taraf âsîdirler. Lâkin müctehid oldukları için onların da günâhı yoktur. Fakat Buhârî şârihi Aynî bu babda bir hüküm vermeyip susmanın daha muvafık olduğunu söylüyor.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7509-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsâme rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû't-Teyyâh'dan rivâyet etti. ki): Ben Ebû Zür'ayi, Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet ederken dinledim. Şöyle buyurmuşlar: Kureyş'in şu kabilesi helâk edecektir.» Bize ne emir buyurursun? demişler. insanlar onlardan uzak kalsalar!» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7510-)
Bize Ahmed b. İbrahim Ed-Devrakî ile Ahmed b. Osman En-Nevfel'i d| rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Dâvud rivâyet etti. ki): Bize Su'be, bu isnadda bu hadîsin mânâsında rivâyette bulundu. hadîsi Buhârî «Kİtâbu'l-Menâkıb»'da tahric etmiştir. Iyâz’ın beyânına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu helâki şu hadîs-i şerîfiyle beyân buyurmuştur: kumandan olmasından Allah'a sığınırım. Onlara itaat etseniz helâk olursunuz. İsyan etseniz, sizi helâk ederler.» rivâyet ettiği bir hadîsde de: helâki Kureyş'ten bir takım çocukcağızların elinde olacaktır.» buyurulmuştur. Taberî diyor ki: Kabileden murad; bü çocuklardır. Küçük ve tecrübesiz oldukları için helâk onlar sebebiyle vuku bulmuştur. Yoksa çocuk kumandanların zamanındaki bütün ümmet kastedilmiş değildir. insanlar onlardan uzak kalsalar...»cümlesinden murad: Harbe iştirak edip de muhalefette bulunmak değil, tamamen uzak kalıp hiç iştirak etmemektir. Hazret-i Ebû Hüreyre'nin bu çocuk kumandanları bildiği, fakat kargaşalık çıkmasın diye söylemediği rivâyet olunmuştur. Hadîs-i şerîf kumandanlar aleyhine ayaklanmanın câiz olmadığına delildir. Ve bir mucizedir;
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7511-)
Bize Amru'n-Nâkıd ile İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. Lâfız İbn Ebî Ömer'indir. (Dediler ki): Bize Süfyan, Zührî'den, o da Saîd b. Müseyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ölmüştür. Ondan sonra kisra yoktur. Kayser helâk olursa, ondan sonra âa kayser yoktur. Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, size onların hazineleri mutlaka Allah yolunda verilecektir.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7512-)
Bana Harmele b. Yahya da rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus haber verdi. H. İbn Râfi' ile Abd b. Humeyd dahi Abdurrezzak'dan rivâyet ettiler. (Dediler ki) ; Bize Ma'mer haber verdi. Her iki râvî Zührî'den, Süfyan’ın isnadı ve onun hadîsi mânâsında rivâyette bulunmuşlardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7513-)
Bize Muhammed b. Râfi' rivâyet etti. ki): Bize Ab-dürezzak rivâyet etti. ki): Bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih’den rivâyet etti. Hemmâm, Ebû Hüreyre'nin, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bize rivâyet ettikleri şunlardır diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biride de şudur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) helâk olmuştur. Ondan sonra artık kisra gelmeyecektir. Kayser de mutlaka helâk olacak, ondan sonra bir daha kayser gelmeyecek. Sîze onların hazineleri mutlaka Allah yolunda taksim edilecektir.» buyurdular
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7514-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Cerir, Abdû'l-Melik b. Umeyr'den, o da Câbir b. Semura'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): helâk olduğu vakit, artık ondan sonra kisrâ yoktur...» Râvî hadîsi tamamiyle Ebû Hüreyre'nin hadîsi gibi nakletmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7515-)
Bize Kuteybe b. Saîd ile Ebû Kâmil El-Cahderî rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Avâne, Sinıâk b. Harb'da, o da Câbir b. Semura'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı: bir cemâat yahut mü'minlerden bir cemâat beyaz saraydaki kisra hanedanının hazinesini mutlaka fethedecektir.» buyururken işittim. «Müslümanlardan bir cemâatin.» dedi. Şekk etmedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7516-)
Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Simâk b. Harb'den rivâyet etti. ki): Ben Câbir b. Semûra'yı dinledim. Şunu söyledi; Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den dinledim... Ebû Avâne'nin hadîsi mânâsında rivâyet etmiştir. rivâyetleri Buhârî «Kitâbu'l-Cihâd», «Kitâbu-Fardı'l-Humus» ve «Kitâbul-Menâkıb»'de tahric etmiştir. beyânına göre bu hadîsin mânâsı Acem hükümdarı öldükten sonra bir daha Irak'da Kisra bulunmıyacak. Roma hükümdarı öldükten sonra da şam'da kayser bulunmayacak demektir. Nitekim neticede öyle olmuştur. Acem şahı demektir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in duâsıyle kisranın mülkü tamamen parçalanmış, yok olmuştur. Roma imparatoruna verilen unvandır. O da şam'da münhezim olmuş, memleketinin gerilerine çekilmiştir. Bilâhare bunların memleketlerini müslümanlar peyderpey fethetmiş ve hazînelerini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in haber verdiği şekilde sarfetmişlerdir. Beyaz saray, Medâyin şehrinde bulunan muhkem bir kale imiş. İranlılar buna «Sefid köşk» derlermiş. Bugün beyaz sarayın yerinde Medayın camii bulunmaktadır. Bazıları bundan Hemedan'daki kal'a kastedildiğini söylemişlerdir. Şehristan denilen bu kaleyi Darâ'nın yaptırdığı söylenir. Kisranın hazinesi müslümanlar tarafından Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) zamanında ele geçirilmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7517-)
Bize Kuteybe b. Saîd vivâyet etti. ki): Bize Abdu'l-Aziz (yani İbn Muhammed) Sevr'den (bu zât İbn Zeyd Ed-Dılı’dır), o da E'.,û'l-Gays'dan, o da Ebû Hüreyre’den naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar: tarafı karada, bir tarafı denizde bir şehir İşittiniz mi?» Ashâb: Evet ya Resûlallah! demişler. İshak'dan yetmiş bin kîşi bu şehre gaza etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. Ona geldikleri vakit inecekler, silâhla çarpışmayacaklar, ok da atmiyacaklar. Allah'dan başka ilâh yoktur, Allah her şeyden büyüktür, diyecekler, hemen iki tarafından biri sükût edecektir.» ki: Ben onun ancak şöyle dediğini biliyorum: «Denizdeki taraf düşecek. Sonra ikinci defa: Allah'dan başka ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür, diyecekler, öteki tarafı da sükût edecektir. Sonra üçüncü defa: Allah'dan başka ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür, -diyecekler. Kendilerine (kapılar) açılacaktır. Müslümanlar oraya girecek ve ganimet alacaklardır. Onlar ganimetleri taksim ederken birdenbire kendilerine bir yaygaracı gelecek: Deccal çıkmıştır, diyecek. Onlar da her şeyi bırakıp döneceklerdir.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7518-)
Bana Muhammed b. Merzûk rivâyet etti. ki): Bize Bişr b. Ömer Ez-Zehrânî rivâyet etti. ki): Bana Süleyman b. Bilâl rivâyet etti. ki): Bize Sevr b. Zeyd Ed-Dîlî bu isnadda bu hadîsin mislini rivâyet etti. Iyâz diyor ki: «Sahih-i Müslim'in bütün asıl nüshalarında burada olduğu gibi. Benî İshak'dan yetmiş bin kişi denilmiştir. Bâzı ulema bunun ma'ruf ve mahfuz olan şekli Benî İsrail'den yetmiş bin kişi demişlerdir. Hadîsin siyakı da bunu göstermektedir. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sözü ile ancak Arabları kastetmiştir. Gaza edilecek şehir İstanbul'dur.» «Benî İshak'dan murad; İshak (aleyhisselâm)’in neslinden gelen Şam kürtleridir. Bunlar müslümandır.» demiş. Molla Aliyyu'l-Kaârî de bu söze ilâveten: «İhtimal onlarla beraber Benî İsmail'den Arablar ve başka müslümanlar da varmıştır. Fakat tağlib tarikiyle onları zikretmekle yetinmiştir. Bu işin onlara mahsus olması da muhtemeldir.» demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7519-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Bişr rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti. (Şöyle buyurmuşlar): mutlaka harbedeceksiniz ve onları mutlaka tepeleyeceksiniz. Hatta taş: Ey müslüman, bu yahûdidir, gel de onu öldür, diyecektir.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7520-)
Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile Ubeydullah b. Saîd de rivâyet et! iler. (Dediler ki): Bize Yahya, Ubeydullah'dan bu isnadla rivâyet etti. O hadîsinde: «Bu arkamdaki yahûdidir.» demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7521-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize'Ebû Üsâme rivâyet etti. ki): Bana Ömer b. Hamza haber verdi. ki): SâKm'i şunu söylerken işittim: Bize Abdullah b. Ömer haber verdi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ve yahudüer harbedeceksiniz. Hatta taş: Ey müslüman, şu arkamdaki yahûdidir. Gel de onu öldür, diyecektir.» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7522-)
Bize Harmele b. Yahya rivâyet etti. ki) Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus İbn Şihab'dan naklen haber verdi. ki): Bana Salim b. Abdillah rivâyet etti. Ona da Abdullah b. Ömer! haber vermiş ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar: sizinle harbedecek ve onlara üstün geleceksiniz. Hattâ taş: Ey müslüman, şu arkamdaki yahûdidir. Onu öldürüver, diyecektir.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7523-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Ya'kub (yani; İbn Abdirrahman) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar: Yahûdiler harbetmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. Müslümanlar onları öldürecekler. Hattâ yahûdi taşın ve ağacın arkasına saklanacak. Taş veya ağaç da: Ey müslüman, ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki yahûdidir. Hemen gel de onu öldür! diyecektir. Yalnız Ğarkad müstesna! Çünkü o yahûdilerin ağaçlarındandır.» hadîsi Buhârî tahric etmiştir. ve «Kitâbu'l-Menâkıb»'de Hadîs-i şerif yahûdilerle müslümanlar arasında şiddetli harb olacağını, taşlarla ağaçların dile gelip, arkamda yahûdi var, diye söyleyeceklerini bildiriyor. Müslim sarihlerinden Übbî: «Bu sözü hakikat mânâya hamletmek için hiç bir manî yoktur. Allah taşda idrâk halkeder. Maamafih mecaz olmak ihtimâli de vardır. Bu takdirde onların köküne kibrit suyu damlatmaktan kinaye olur.» diyor. Kâdî Iyâz bu harbîn Deccal öldürüldükten sonra yapılacağını söylemiş: «Çünkü Deccal'ın ekseriyetle tabiîleri yahûdilerdir.» demiştir. Kudüs taraflarında yetişen dikenli bir ağaçtır. Taberi'nin beyânına göre Deccal orada öldürülecek, yahûdi harbi de orada olacaktır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu ağacı yahûdilere izafe etmesi bundandır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7524-)
Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet ettiler. (Yahya: Ahberanâ, Ebû Bekir ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. Dediler ki): Bize Ebû'l-Ahvâs rivâyet etti. H. Ebû Kâmil El-Cahderî de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Avane rivâyet etti. Her iki râvi Simak'den, o da Câbir b. Semûra'dan naklen rivâyet etmişlerdir. Câbir Şöyle dedi: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı: ki, kıyâmetin önünde yalancılar zuhur edecektir.» buyururken işittim. hadîsinde şu ziyâde vardır: «Ben kendisine: Bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den sen mî işittin? dedim. Evet! cevâbını verdi.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7525-)
Bana İbn Müsennâ ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Simâk'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. Şöyle dedi: «Ben kardeşimi şöyle derken işittim: Câbir onlardan korunuverin, dedi.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7526-)
Bana Züheyr b. Harb ile İshâk b. Mansûr rivâyet ettiler. (İshâk: Ahberanâ; Züheyr ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. Dediler ki): Biate Abdurrahman (bu zât İbn Mehdî'dir), Mâlik'den, o da Ebû'z-Zinad'tfan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen rivâyet etti. (Şöyle buyurmuşlar): «Her bitji Allah'ın resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı deccâl gönderilmedikçe kıyâmet kopmayacaktır.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7527-)
Bize Muhammed b. Rafi' rivâyet etti. ki): Bize Abdürrezzâk rivâyet etti. ki): Bize Mamer, Hemmam b. Münebbih'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini haber verdi. Şu kadar var ki, o (yûb'ase yerine) «yenbeisen demiştir. hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Menakib»'de tahric etmiştir. gönderilmesinden murad; kendi kendilerini göndermeleri yani; meydana çıkmalarıdır. diyor ki: «Bu nevi deccallardan asırlar boyunca birçok kimseler zuhur etmiştir. Fakat Allahü teâlâ'hepsini helâk buyurmuş, hiç birinden eser bırakmamıştır. Kalanlarını da öyle yapacaktır.» b. Zübeyr, kendilerinin peygamber olduğunu söyleyen bu yalancılardan üçünü saymıştır. Bunlar: Müseyleme-tu’l-Kezzâb, Esved-i Ansı ve Muhtarı Sakafî'dirî , bunlara Tuleyha b. Huve ylid, Secab binti Haris' ve Hâris-i Kezzâb ile Abbâsîler devrinde zuhur eden bir cemâati da eklemiş: «Hadîsden murad; mutlak surette peygamberlik iddia edenler değildir. Çünkü bunlar sayısız derecede çoktur. Maksad şân-ı şevketi olanlardır.» demiştir. Yemâme'de, Esved Yemen'de zuhur etmişlerdir.; Esved, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatından Önce öldürülmüş. Müseyleme de Hazret-i Ebû Bekr'in hilâfeti zamanında tepelenmiştir. Tuleyha da Hazret-i Ebû Bekr'in hilâfeti zamanında meydana çıkmış ve sahih kavle göre sonraları tevbe etmiş. Hazret-i Ömer zamanında vefat etmiştir. Secah'in da sonradan tevbe ettiği rivâyet olunur. Sakafî, Abdullah b. Zübeyr'in hilafeti Kûfe'yi ele geçirmiş, Peygamberlik iddiasında bu Cebrail (Aleyhiselâm) geldiğini ıddia etmiştir. Sonraları o da öldürülmüştür Haris Abdu’l–Melık b. Mervan'in hilâfeti zamanında ortaya çıkmış ve öldürülmüştür
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: Bir Adam Birinin Kabrinin Yanından Geçerken Musibetten Dolayı Ölenin Yerinde Olmayı Temenni Etmedikçe Kıyâmet Kopmayacağı Bâbı
7528-)
Bize Osman b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim rivâyet ettiler. Lâfız Osman'ındır. (İshâk: Ahberana; Osman ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. Dediler ki): Bize Cerir, A'meş'den, o da Ebû Vâil’den, o da Abdullah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte idik. İçlerinde İbn Sayyâd da bulunan bir takım çocukların yanından geçtik. Çocuklar kaçtı, İbn Sayyâd ise oturdu. Galiba Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bundan hoşlanmadı da ona: hayrını versin! Benim Resûlüllah olduğuma şehâdet ediyor müsün?» dedi, İbn Sayyâd: Hayır! Bilâkis sen benim Resûlüllah olduğuma şehâdet edersin, cevâbını verdi. Bunun üzerine Ömer b. Hattâb: Bana müsaade buyur ya Resûlallah! Şunu Öldüreyim, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bu senin zannettiğin (deccal) ise onu öldürmeye gücün yetmez.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7529-)
Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr ile İshâk b. İbrahim ve Ebû Küreyb rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Küreyb'indir. (İbn Nümeyr: Haddesena; Ötekiler: Ahberana tâbirlerini kullandılar. Dediler ki): Bize Ebû Muâviye haber verdi. ki): Bize A'meş, Şakîk'dan, o da Abdullah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'le beraber yürüyorduk. Derken İbn Sayyâd'ın yanına uğradı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: için bir şey sakladım.» dedi. İbn Sayyad: Dumandır! dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Sus! Sen değerini aşamazsın!» buyurdu. Bunun üzerine Ömer: Ya Resûlallah, bana müsaade et de şunun boynunu vuruvereyim, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): onu! Eğer bu korktuğun şahıs ise, sen onu asla Öldüremezsin.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7530-)
Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Salim b. Nuh, Cüreyrî'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): İbn Sayyâd'a Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ebû Bekr ve Ömer, Medine'nin bir yolunda tesadüf ettiler, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: Resûlüllah olduğuma şehâdet eder misin?» dedi. O da: Benim Resûlüllah olduğuma şehâdet eder misin? mukabelesinde bulundu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); Allah'a, meleklerine ve kitaplarına imân ettim. Ne görürsün?» İbn Sayyad: Suyun üzerinde bir taht görüyorum, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): üzerinde iblisin tahtını mı görüyorsun? (Daha) Ne görüyorsun?» dedi. İki doğrucu bir yalancı, yahut iki yalancı bir doğrucu görüyorum! cevabını verdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bırakın onu!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7531-)
Bize Yahya b. Habîb ile Muhammed la. Abdi’l-A'lâ rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Mu'temir rivâyet etti. ki): Ben babamdan dinledim. ki): Bize Ebû Nadra, Câbir b. Abdillah'dan rİ-vâyet etti. (Şöyle dedi): Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) beraberinde Ebû Bekr'le Ömer olduğu halde İbn Sâid'e rastladı, İbn Sâid çocuklarla beraberdi... Cüreyri'nin hadîsi gibi nakletti.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7532-)
Bana Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî ile Muhammed b. Müsennâ rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdu’l-A'lâ rivâyet etti. (Dedİ ki): Bize Dâvud, Ebû Nadra'dan, o da Ebû Said-i Hudrî'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): İbnû Sâid'le Mekke'ye kadar arkadaşlık etim. Bana dedi ki: Beri bak, insanlardan öylesine rastladım ki, beni Deccal zannediyorlar. Sen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: çocuğu doğmayacak!» derken işitmedin mi? Ben: Hay hay! (işittim) dedim. Benim çocuğum doğdu. Sen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: «O Medîne İle Mekke'ye giremez!» derken işitmedin mi? dedi. Ben: Hay hay! (işittim) dedim. Ben Medine'de doğdum ve işte Mekke'ye gidiyorum, dedi. Sonra ;özünün nihayetinde bana şunu söyledi: Beri bak, ben onun doğduğu yeri, mekânını ve nerede olduğunu pek âlâ bilirim. Böylece beni şaşırttı.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7533-)
Bize Yahya b. Habîb ile Muhammed b. Abdi’l-A'lâ rivâyet ittiler. (Dediler ki): Bize Mu'temir rivâyet etti. ki): Babam Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivâyet ederken dinledim. Ebû Saîd Şöyle dedi: Kendisinden utandığım bir halde İbn Sâid bana şunu söyledi: Haydi insanları mazur gördüm. Ya benden size ne ey Muhammedin arkadaşları! Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem): yahûdidir!» demedi mi? İşte ben müslüman oldum. çocuğu olmayacak!» demedi mi? İşte benim çocuğum oldu. ona Mekke'yi haram kılmıştır!» demedi mi? İşte ben haccettim, dedi. Sözüne devam etti. Hatta az kaldı sözü bana tesir ediyordu. Sayyad Ebû Saîd'e: Beri bak vallahi! Ben şimdi onun nerede olduğunu pek âlâ biliyorum. Babasını ve annesini de biliyorum, demiş. Kendisine: Bu adamın yerine sen olmak ister miydin? demişler. Bana arzolunsa geri çevirmezdim, cevâbını vermiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7534-)
Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Salim b. Nûh rivâyet etti. ki): Bana Cüreyrî, Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Beraberimizde İbn Sâid olduğu halde haccetmek yahut ömre yapmak için yola çıktık. Bir konağa indik. Derken insanlar dağıldı. Ben ve o, ikimiz kaldık. Onun hakkında söylenenlerden dolayı kendisinden şiddetle ürktüm. O eşyasını getirerek benim eşyamın yanına koydu. Ben: Gerçekten sıcak şiddetlidir. O eşyayı şu ağacın altına koysana! dedim. Dediğimi yaptı. Bize koyun sütü ikram edildi, İbn Sâid giderek büyük bir kadeh getirdi. Ve: İç Ebû Saîd, dedi. Ben: Gerçekten sıcak şiddetlidir. Süt de sıcaktır, dedim. Halbuki bir şeyim yoktu. Yalnız onun elinden içmek istemiyordum — yahut onun elinden almak istemiyordum, demiştir. — Bunun üzerine şunu söyledi: Ey Ebâ Saîd, içimden öyle geçti ki, hakkımda halkın söylediklerinden dolayı bir ip alayım da, onu bir ağaca asarak kendimi boğayım. Yâ Ebâ Saîd, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hadîsi siz ensar cemaatına âyân olduğu kadar kime âyân olmuştur? Sen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hadîsini en iyi bilen insanlardan değil misin? Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kâfirdir!» demedim. Halbuki ben müslümanım. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kısırdır, çocuğu olmaz!» demedi mi? Halbuki ben çocuğumu Medine'de bıraktım. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Medine'ye ve Mekke'ye giremez!» demedi mi? Halbuki ben Medine'den yöneldim Mekke'ye gidiyorum. Saîd-i Hudrî ki: Az kaldı onu mazur görüyordum. Sonra şunu söyledi: Beri bak, vallahi ben onu pekâlâ biliyorum. Doğduğu yeri ve şimdi nerede olduğunu da biliyorum. Kendisine Bu günün geri kalan saatlarında sana yazıklar olsun! dedim.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7535-)
Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî rivâyet etti. ki): Bize Bişr (yani; İbn Mufaddal) Ebû Mesleme'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) İbn Sâid'e,: toprağı nedir?» diye sordu. Beyaz un'dur. Miskdir, yâ Ebâ'l-Kaâsımî cevâbını verdi. söyledin!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7536-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsâme, Cüreyrî'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivâyet etti ki, İbn Sayyâd, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) cennetin toprağını sormuş da: un'dur, hâlis miskdir!» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı
7537-)
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Sa'd b. İbrahim'den, o da Muhammed b. Münkedir'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Câbir b. Abdillah: İbn Saîd Deccal'dır diye Allah'a yemin ederken gördüm de: Allah'a yemin mi ediyorsun? dedim, Ben Ömer'i, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzurunda bunun üzerine yemin ederken işittim. Fakat Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona itirazda bulunmadı, dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı