Sahîh-i Müslim Hadis Kitabı
7034-)
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Gunder Şu'be'den, o da Amr b. Mûrra'dan, o da Ebû Bürde'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Ben Egar'dan dinledim, — ki bu zat Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabındandı — İbn Ömer'den rivâyet ediyordu. İbn Ömer (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) insanlar, Allah'a tevbe edin! Çünkü ben ona günde yüz defa tevbe ederim.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: İstiğfarın Ve Onu Çok Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7035-)
Bize bu hadîsi Ubeydullah b. Muâz rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. H. İbn Müsenna da rivâyet etti. ki): Bize Ebû Dâvud ile Abdurrahman b. Mehdî rivâyet ettiler. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den bu isnadda rivâyette bulunmuşlardır. ,
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: İstiğfarın Ve Onu Çok Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7036-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki) Bize Ebû Hâlid (yani; Süleyman b. Hayyan) rivâyet etti. H. İbn Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Muaviye rivâyet etti. Ebû Said El-Eşecc dahi rivâyet etti. ki): Bize Hafs (yani; İbn Gıyas) rivâyet etti. Bu râvîlerin hepsi Hişam'dan rivâyet etmiştir. H. Ebû Hayseme Züheyr b. Harb da rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize İsmail b. İbrahim Hişâm b. Hassan'dan, o da Muhan b. Sîrin'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. Şöyle der: (sallallahü aleyhi ve sellem): kim güneş battığı yerden doğmazdan önce tevbe ederse, onun tevbesini kabul eder.» buyurdular. ve gaym; ikisi de bir mânâya olup, bulut demektirler. Burada gayndan murad; kalbi kaplayan şeylerdir. Bazıları bundan gevşeklik ve zikirden gaflet kastedildiğini söylemişlerdir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu kendisi için suç saymış ve ondan dolayı istiğfar etmiştir. Ulemâdan bazılarına göre burada gayndan murad ümmeti hakkında duyduğu endişedir. Kendisinden sonra gelecek ümmetinin hallerine muttali olmuş ve onlar için istiğfar etmiştir. Bir takımları da: «Bunun sebebi ümmetinin işleriyle meşgul olması, düşmanla muharebe etmesi vesaire gibi şeylerdir. Onlarla meşgul olduğu için yüksek makamına nisbetle bunları suç saymıştır...» demişlerdir. Bu husûsda daha başka sözler de söylenmiştir. Tevbe, İslâm kaidelerinin en mühimidir. Ve üç şartı vardır: Günahı terketmek, yaptığına pişman olmak ve bir daha yapmamaya azmetmek. Suç insan hakkına aitse dördüncü bir şartı daha vardır ki, o da; hakkı sahibine iade etmek yahut helâllaşmaktır. Güneşin batıdan doğması tevbenin kabulü için son haddir. Bir daha tevbe kabul edilmeyecektir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: İstiğfarın Ve Onu Çok Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7037-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Fudayl ile Ebû Muâviye, Âsım'dan, o da Ebû Osman'dan, o da Ebû Mûsa'dan naklen rivâyet ettiler. (Şöyle dedi): Bir seferde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberdik. Cemaat aşikar tekbir almaya başladılar. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): insanlar! Kendinize acıyın; siz ne sağıra dua ediyorsunuz; ne de bir gaibe! Muhakkak siz işiten yakın bir zâta dua ediyorsunuz ki, o sizinle beraberdir.» buyurdu. Ebû Mûsa ki): Ben onun arkasnıdaydim ve güç kuvvet ancak Allah'a mahsustur, diyordum. Bunun üzerine de: Abdullah b. Kays! Sana cennet definelerinden bir define göstereyim mi?» dedi. Ben: Hay hay ya Resûlallah! dedim. ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur, de!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7038-)
Bize Ibnû Nümeyr ile İshak b. İbrahim ve Ebû Said El-Eşecc toptan Hafs b. Gıyâs'dan, o da Âsım'dan naklen bu isnadla bu hadîsin benzerini rivâyet ettiler.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7039-)
Bize Ebû Kâmil Fudayl b. Huseyn rivâyet etti. ki): Bize Yezid (yani; İbn Zürey') rivâyet etti. ki): Bize Teymi', Ebû Osman'dan, o da Ebû Mûsa'dan naklen rivâyet etti ki: Ebû Mûsa ve arkadaşları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte imişler. Bir dağ yoluna çıkıyorlarmış. Ebû Mûsa ki): Bir adam bir tepeye çıktıkça: Allah'dan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür, diye nida etmeye başladı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): sağır veya gaibe seslenmiyorsunuz.» buyurdu. Ve ilâve etti: Ebâ Mûsa! Yahut yâ Abdellah b. Kays! Sana cennet definelerinden bir kelime göstereyim mi?» Ben: Nedir o ya Resûlallah! dedim. ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur.» buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7040-)
Bize bu hadîsi Muhammed b. Abdi’l-A'lâ da rivâyet etti. ki): Bize Mu'temir babasından rivâyet etti. ki): Bize Ebû Osman, Ebû Mûsa'dan naklen rivâyet etti. ki): Bir defa Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) râvî yukarki hadîs gibi rivâyette bulunmuştur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7041-)
Bize Halef b. Hişâm ile Ebû'r-Rabî rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hammad b. Zeyd Eyyûb'dan, o da Ebû Osman'dan, o da Ebû Mûsa'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Bir gazada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le beraberdik... ve râvi hadîsi nakletmiştir. Bu hadîste o şunu da söylemiştir: dua ettiğiniz zat, birinize devesinin boynundan daha yakındır.» hadîsinde: ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur.» cümlesi zikredilnıemiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7042-)
Bize İshak b. İbrahim rivâyet etti. ki): Sakafî haber verdi. (Dediler ki): Bize Hâlid El-Huzâ Osman'ın babasından, o da Mûsa'nın babasından şöyle rivâyet etti. (Şöyle dedi): Biz bir gazada Ile-sûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberdik, diyerek haber verdiği hadîsi zikretmiştir. Burada: duâ etmekte olduğunuz (Allah), sizin her birinize binek devesinin boynundan daha yakındır.» demiştir. Bu râvınin hadîsinde: havle ve lâ kuvvete illâ billâh...» cümlesinin zikri de yoktur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7043-)
Bize İshâk b. İbrahim rivâyet etti. ki): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. ki): Bize Osman (bu zat İbn Gıyas'dır) rivâyet etti. ki): Bize Ebû Osman, Ebû Mûsa'l-Eş'arî'den rivâyet etti. (Şöyle dedi): Bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): cennet definelerinden bir kelime göstereyim mi? Yahut cennet definelerinden bir define göstereyim mi?» dedi. Ben: Hay hay! cevâbını verdim. ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7044-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys rivâyet etti. H. Muhammed b. Rumh da rivâyet etti. ki): Bize Leys Yezid b. Ebî Habîb'den, o da Ebû'l-Hayr'dan, o da Abdullah b. Amr'dan, o da Ebû Bekr'den naklen haber verdi. Ki: Ebû Bekir Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: Bana bir dua öğret ki, onunla namazımda dua edeyim! demiş. Ben nefsime büyük zulmettim — Kuteybe çok zulüm demiş—, günahları ise ancak sen affedersin, imdi bana tarafından mağfiret buyur ve bana acı! Çünkü hakkıyle affeden, acıyan ancak sensin de» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7045-)
Bana bu hadîsi Ebû't-Tâhir de rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. ki): Bana bir zat —ismini söylemiştir— ile Amr b. Haris, Yezid b. Ebî Habib'den, o da Ebû'l-Hayr'dan naklen haber verdiler ki: Ebû’l-Hayr, Abdullah b. Amr b. Âs'ı şunu söylerken işitmiş: Ebû Bekri's-Sıddîk, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: Ya Resûlallah! Bana bir duâ öğret ki, onunla namazımda ve evimde duâ edeyim! dedi. Bundan sonra râvi Leys'in hadîsi gibi anlatmıştır. Yalnız o: «çok zulüm...» demiştir. hadîslerden Ebû Mûsa rivâyetini Buhârî «Kitâbu'l-Megâzi»'de ile «Kitabu't-Tevhid»'de Ebû Bekr rivâyetini «Kitâ-bu’l-Ezan» ile «Kitabu'd-Deavât»'da; Tirmizî ile İbn Mâce «Kitâbu'd-Deavât»'da; Nesâî «Kitabu's-Salât» ile «Kitâbu'l-Kunut»'-da; Abdullah b. Amr rivâyetini Buhârî «Kitâbu't-Tev-hid»'de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: acıyın.» buyurmasından murâd bağırmayın, seslerinizi kı-sm, demektir. Çünkü yüksek sesle bağırmak, muhatab uzaklarda olduğuna göredir. Halbuki siz Allah'a dua ediyorsunuz. O haşa sağır yahut uzaklarda değil, bilâkis size son derece yakın ve beraberinizde olup, her hâlinizi en ihatalı şekilde işitir ve bilir demek istemiştir. Hadîs-i şerîf lüzum hissedilmedikçe alçak sesle duâ etmenin mendûp olduğuna delildir. Çünkü bu şekilde duâ tazim ve tevkire daha münasibdir. havle vela kuvvete illâ billalı...» cümlesinin cennet definelerinden biri olmasının sebebi, Allah'a teslimiyet ve ondan başka yaratan olmadığını bilerek umuru ona tefviz ifâde ettiği içindir. Defineden murad cennette birikmiş sevablardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Zikrederken Sesi Kısmanın Müstehab Oluşu Bâbı
7046-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dediler ki): Bize İbn Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize Hişam bahasından, o da Âişe'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu dualarla duâ ederdi: Ben cehennemin fitnesinden ve cehennemin azabından, kabrin fitnesinden ve kabrin azabından, zenginlik fitnesinin şerrinden ve fakirlik fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Mesih-Deccal fitnesinin şerrinden de sana sığınırım. Allahım! Benim günahlarımı kar ve dolu suyu ile yıka! Kalbınıi beyaz elbiseyi kirden pakladığın gibi günahlardan pakla! Benimle günahlarımın arasını mağrîb ve meşrik arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Allahım! Ben sana tenbellik, ihtiyarlık, günah ve borçtan da sığınırım.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Fitnelerin Ve Başka Şeylerin Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7047-)
Bize bu hadîsi Ebû Küreyb de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Muâviye ile Veki', Hişam'dan bu isnadla rivâyet ettiler. hadîsi Buhârî «Kitâbu'd-Deavât»»'da tahric etmiştir. Cehennem fitnesinden murâd azab meleklerinin, kabir fitnesinden murâd da, münker ve nekir denilen suâl meleklerinin muaheze şeklinde sorguya çekmeleridir. Zenginliğin fitnesi ise şımarmak ve azmaktır. Fakirliğin fitnesi zenginlere hasedlik çekmek, zengine karşı dinini ve namusunu lekeleyecek derecede tezellül ve dalkavukluk göstermek; fakirliğine kızarak Allah'a isyan etmek gibi şeylerdir. Evvelce de görüldüğü vecihle Deccal'a Mesih denilmesi gözlerinden birinin silinmiş kör olmasından, yahut malûm birkaç gün içinde yeri dolaşmasındandır. Sıcak su, kir ve pası daha güzel temizlediği halde bu hadîste temizliğin kar ve dolu ile temsil edilmesi mübalağa içindir. Çünkü kar ve dolu el değmedik donmuş sulardır. Bu sebeple onlarla temsil maksadı daha kuvvetli ifade eder. Hattâbi'ye göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şerrinden Allah'a sığındığı fakirlik, malm azlığı değil, gönül fakirliğidir. Fakirliğin fazileti hakkında birçok hadîsler vârid olmuştur. İhtiyarlıktan murad; akıl ve hislerin bozulduğu, yüzün çirkinleştiği ve birçok ibâdetlerin yapılamadığı geçkinlik hâlidir ki, buna hususî tabiriyle erzel-i ömür derler. Allah'a sığınması, borçlanan kimse çok defa yalan söylediği, tfa'd edip, sözünde durmadığı ve çok defa ödeyemeden öldüğü içindir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Fitnelerin Ve Başka Şeylerin Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7048-)
Bize Yahya b. Eyyûb rivâyet etti. ki): Bize İbn Uleyye rivâyet etti. ki): Bize Süleyman Et-Teymî de haber verdi. ki): Bize Enes b. Mâlik de rivâyet etti. Enes (Şöyle dedi) . Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ben aczden, tenbellikten, korkaklıktan, ihtiyarlık ve cimrilikten sana sığınırım. Kabir azabından ve hayat memat fitnesinden de, sana sığınırım.» derdi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Acz, Tenbellik Ve Başkalarından Allaha Sığınma Bâbı
7049-)
Bize Ebû Kâmil de rivâyet etti. ki): Bize Yezid b. Zürey' rivâyet etti. H. Muhammed b. Abdi’l-A'lâ dahi rivâyet etti. ki): Bize Ma'mer rivâyet etti. Her iki râvi Teymî'den, o da Enes’den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Şu kadar var ki: Yezid'in hadîsinde: «Hayat memat fitnesinden de» ibaresi yoktur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Acz, Tenbellik Ve Başkalarından Allaha Sığınma Bâbı
7050-)
Bize Ebû Küreyb Muhammed b. Alâ' rivâyet etti. ki): Bize İbn Mübarek, Süleyman Et-Teymî'den, o da Enes b. Mâlik'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen haber verdi ki; zikrettiği şeylerden ve cimrilikten Allah'a sığınmıştır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Acz, Tenbellik Ve Başkalarından Allaha Sığınma Bâbı
7051-)
Bize Ebû Bekr b. Nâfi' El-Abdî rivâyet etti. ki): Bize Behz b. Esed El-Ammî rivâyet etti. ki): Bize Harun El-A'ver rivâyet etti. ki): Bize Şuayb b. Habbâb, Enes'den rivâyet etti. (Şöyle dedi): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şu duaları okurdu: Ben cimrilikten, tenbellikten, erzel-i ömürden, kabir azabından ve hayat memat fitnesinden sana sığınırım.» hadîsi Buhârî «Kitâbu'd-Deavât»'da tahric etmiştir. Kudretsizlik; Cübn: Korkaklık ve kalbin zayıflığıdır. fitnesi dünyevî arzular ve cehaletlerdir. Bunların en büyüğü son nefeste geçirilen imtihandır. Ölüm fitnesinden murad bazılarına göre ölümden önceki fitnedir. Ölüme izafe edilmesi ona yakınlığı dolayısıyladır. beyânına göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu saydığı şeylerden Allah'a sığınması, bütün hallerinde kendi sıfatları kemâl bulsun ve bunları ümmetine öğretmiş olsun diyedir. Hadîs-i şerîf, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in istiaze ettiği her şeyden ümmetinin de Allah'a sığınması müstehab olduğuna delildir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Acz, Tenbellik Ve Başkalarından Allaha Sığınma Bâbı
7052-)
Bana Amru'n-Nâkıd ile Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Süfyan b. Uyeyne rivâyet etti. ki): Bana Sü-mcy, Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kötü hükümden şekavet erişmesinden, düşmanların gülmesinden ve kötü halden Allah'a sığmırmış kendi hadîsinde şöyle dedi: «Süfyan: Ben bunlardan birini zil yade etmiş olmamdan şüphe ediyorum, dedi.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kötü Hükümden Şekavet Erişmesinden Ve Başkalarından Allaha Sığınma Hususunda Bir Bab
7053-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys rivâyet etti. H. Muhammed b. Rumh da rivâyet etti. Lâfız onundur. ki) Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habîb'den, o da Haris b. Ya'kub'dan naklen rivâyet etti. Ona da Yakub b. Abdillah rivâyet etmiş ki: Kendisi Büsr b. Saîd'i şöyle derken işitmiş: Ben Sa'd b. Ebî Vakkas'ı şunu söylerken dinledim: Ben Havle binti Hakim Es-Sülemiyye'yi dinledim. Şöyle diyordu: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı: kimse bir yere iner de, sonra Allah'ın tam olan kelimeleriyle yarattıklarının şerrinden sığınırım, derse, o yerden gidinceye kadar ona hiç bir şey zarar vermez.» buyururken işittim.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kötü Hükümden Şekavet Erişmesinden Ve Başkalarından Allaha Sığınma Hususunda Bir Bab
7054-)
Bize Harun b. Ma'ruf ile Ebû't-Tâhir ikisi birden İbn Vehb'den rivâyet ettiler. Lâfız Harun'undur. ki): Bize Abdullah b. Vehb rivâyet etti. ki): Bize de Amr (bu zat İbn Hâris'dir) haber yerdi. Ona da Zeyd b. Ebî Hasib ile Haris b. Ya'kub, Ya'kub b. Abdillah b. Eşec'den, o da Bûsr b. Saîd'den, o da Sa'd b. Ebi Vakkas'dan, o da Havle binti Hakim Es-Sülemiyye'den naklen rivâyet etmişler ki: Havle, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: bir yere indi mi Allah'ı tam olan kelimeleriyle yarattıklarının şerrinden Allah'a sığınırım, desin. Çünkü oradan gidinceye kadar kendisine bir şey zarar vermez.» buyururken işitmiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kötü Hükümden Şekavet Erişmesinden Ve Başkalarından Allaha Sığınma Hususunda Bir Bab
7055-)
Ya'kub ki): Ka'kâ' b. Hakim de, Zekvân'dan, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hüreyre'den, naklen söyledi ki: Ebû Hüreyre (Şöyle dedi): Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Ya Resûlallah! Dün akşam beni sokan bir akrebden neler çektim! dedi. zaman Allah'ın tam olan kelimeleriyle yarattıklarının şerrinden (ona) sığınırım deseydin; sana zarar vermezdi.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kötü Hükümden Şekavet Erişmesinden Ve Başkalarından Allaha Sığınma Hususunda Bir Bab
7056-)
Bana îsa b. Hammad El-Mısrî de rivâyet etti. Dedi ki Leys, Yezid b. Ebi Habib'den, o da Ca'fer'den, o da Ya'kub'dan Bana nalken haber verdi ki: Ya'kub kendisine Gatafan'ın azatlısı Ebû Salih'in haber verdiğini söylemiş, o da Ebû Hüreyre'yi şöyle derken işitmiş: Birjadam: Ya Resûlallah! Beni akreb soktu, dedi... İbn Vehb'in hadîsi gibi rivâyette bulunmuştur. «Kitâbu'd-tahric «Kitâbu'l-istiâze»'de, hadîsin Ebû Hüreyre rivâyetini Deavât» ile «Kitâbu'l-Kader»'de; Nesâî etmişlerdir. Meşakkat ve baş sıkısı demektir. kendinden defetmeye gücü yetmeyen meşakkate cehdü’l-belâ derler. Hazret-i Abdullah İbn Ömer'in Cehdü'l-belâ'yı malın azlığı, evlâdın çokluğudur diye tefsir ettiği rivâyet olunur. saadetin zıddıdır. Şiddet ve güçlük demektir. İbn Battal şekâvetin dünyevî ve uhrevî olmak üzere iki kısma ayrıldığını, kötü hükmün dahi nefis, mal, aile, son nefes ve âhiret umuruna şâmil olduğunu söylemiştir. Kaza, hüküm demek ise de, burada hakkında hükürr verilen şey manasınadır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu duasını dahi ümmetine ta'lim için yapmıştır. Hadîs-i şerîf son derece cemiyetli dir. Çünkü kötü bir şey ya mebde yahut nihayet itibariyle düşünülebilir Mebde itibariyle tasavvur olunan kötülük, hükmün yani hakkında ezeldi takdir buyurulan şeylerin kötü olmasıdır. Nihayet yani âhiret hususund; tasavvur edilen kötülük ise hakikî şekavettir. Kötülük bir de hayat hususunda tasavvur olunabilir. Bu ya başkalarından gelir ki, düşmanlar kötülük geldi diye sevinir, gülerler. Yahut insana kendinden gelir. Bu da Cehdü'l-belâ'dır. olan kelimelerden murad; bazılarına göre noksanı ve kjusuru o mayan kelimelerdir. Bir takımları bunun şifalı kelimeler demek olduğunu söylemiş, bazıları da bundan maksad Kur'ân'dır demişlerdir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kötü Hükümden Şekavet Erişmesinden Ve Başkalarından Allaha Sığınma Hususunda Bir Bab
7057-)
Bize Osman b. Ebî Şeybe ile İshak b. İbrahim rivâyet ettiler. Lâfız Osman'ındır. (İshak: Ahberana; Osman ise: Haddesena tâbirlerini kullandılar, dediler ki): Bize Cerir Mansûr'dan, o da Sa'd b. Ubeyde'den naklen rivâyet etti. ki): Bana Bera' b. Âzib rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): yattığın vakit namaz için aldığın abdest gibi abdest aî; sonra sağ tarafına yat. Sonra, Allah'ım ben yüzümü sana teslim ettim. İşimi de sana havale kıldım. Sırtımı (sevabına) tamaan ve (azabından) korkarak sana dayadım. Senden kurtulup iltica edecek ancak sen varsın. İndirdiğin kitabına iman ettim. Gönderdiğin Peygamberine de inandım de! Bunlar son sözün olsun. Şayet o gece ölürsen fıtrat üzere olduğun halde ölürsün.» buyurmuşlar. ki: Ben bunları hatırlamak için tekrarladım da: Gönderdiğin resulüne iman ettim, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Gönderdiğin nebiine iman ettim de!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7058-)
Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize Abdullah (yani; İbn İdris) rivâyet etti. ki): Husayn'ı Sa'd b. Ubeyde'den, o da Bera' b. Âzib'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsi rivâyet ederken dinledim. Şu kadar var ki, Mansur'un hadîsi daha tamamdır. Husayn'ın hadîsinde: bir hayra isabet eder.» ziyadesi vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7059-)
Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. ki): Ebû Dâvud rivâyet etti. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. H. İbn Beşşar da rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman Ebû Dâvud rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Şu'be, Amr b. Murraâta rivâyet etti. ki): Sa'd b. Ubeyde'yi Bera' b. Azîb'den naklen yet ederken dinledim. Ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir geceleyin döşeğine yatacağı vakit: Nefsimi sana teslim ettim; yüzümü sana döndüm; sı sana dayadım ve emrini (sevabına) tamaan, (azabından) korkarak havale kıldım. Senden kurtulacak ve sığınacak yer ancak sensin. İndin kitabına iman ettim. Gönderdiğin Resûlüne de inandım.» demesini buyurmuş. Ve ölürse fıtrat üzere öleceğini söylemiş. İbn Beşşâr kendi hadîsinde «geceleyin» sözünü anmamıştır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7060-)
Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Ebû'l-Ahvas, Ebû İshâk'dan, o da Bera' b. Azîb'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hır adama: filân! Döşeğine uzandığın vakit...» buyurdular. Râvî Amr b. Mürra'nın hadîsi gibi rivâyette bulunmuştur. Yalnız o: «Gönderdiğin nebiine inandım de! O gece ölürsen fıtrat üzere ölürsün. Sabaha çıkarsan bir hayra isabet edersin...» demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7061-)
Bize İbn Müsenna ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Cafer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû İshak’dan rivâyet etti. O da Bera' b. Âzîb'i şöyle derken işitmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adama emir buyurdu. Râvî yukarki hadîs gibi rivâyette bulunmuş, yalnız: «Sabaha çıkarsan bir hayra isabet edersin...» cümlesini anmamıştır. hadîsi Buhârî «Kitâbu’l-Vudu» ve «Kitâbu'd-Deavât»'da; Ebû Dâvud «Kitâbu'l-Edeb»'de; Tirmizî «Kitâbu'd-Deavât» da; Nesâî «Kitâbu’l-Yevm ve'l-Leyle»'de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. hadîste üç mühim sünnet göze çarpmaktadır. Birincisi uykuya yatacak kimsenin abdast almasıdır. Önceden abdestli ise yenilemesi şart değildir. Çünkü maksat abdestli olarak uyumaktır. İkincisi sağ tarafına yatmaktır. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her işinde sağdan başlamayı severdi. Üçüncüsü Allah'ı zikretmektir. Müslümanın son işi Allah'ı zikir olmalıdır. Rivâyetlerdeki yüz ve nefis kelimelerinden maksad bütün vücuttur. Sırtını dayamak tâbiri de Allah'a itimad etmekten kinayedir. talimat dahilinde hareket eden kimse, o gece ölürse, fıtrat üzere yani müslüman olarak ölecek, sabaha sağ çıkarsa, hayra isabet edecek yani bu sünnetlerin sevabını kazanacaktır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Resul kelimesini kabul etmeyip, onun yerine Nebî kelimesini kullanmasını emir buyurmasının sebebi ulema arasında ihtilaflıdır. Bazılarına göre bunun sebebi Resul kelimesinin Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den başkasına da ihtimâli olduğu içindir. Mâziri ve başkaları: «Bu bir zikir ve duadır. Hangi sözlerle vârid oldu ise harfiyyen onlan okumak gerekir. İhtimal mükâfat o harflere mütealliktir. Belki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bu harflerle okuması vahyedilmiştir. Binaenaleyh aynı kelimelerle edâ olunması icab eder» demişlerdir. Nevevî bu kavli beğenmiştir. Ulemâdan bazıları bu hadîsle istidlal ederek hadîsi mânâ itibariyle rivâyetin caiz olmadığını söylemişlerdir. Cumhûra göre mânâyı bilen kimsenin manen rivâyeti caizdir. Onlara göre burada mânâ muhteliftir. Böyle yerlerde ise mânâ itibariyle rivâyet bilittifak caiz değildir. Bize Ubeydullah b. Muâz rivâyet etti. ki): babam rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Abdullah b. Ebî's-Sefer'd da Ebû Bekr b. Ebî Mûsa'dan, o da Bera'dan naklen rivâyet etti ki, (sallallahü aleyhi ve sellem) döşeğine yattığı vakit: Senin isminle yaşar, senin isminle ölürüm.» der; uyanıda da: öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun. Diriltmek ona mahsustur.» dermiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7063-)
Bize Ukbe b. Mûkrem El-Ammî ile Ebû Bekr b. Nâfi' rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Gunder rivâyet etti. ki): Bize Şu'be Hâlid'den rivâyet etti. ki): Ben Abdullah b. Hâris'i, Abdullah b. Ömer'den rivâyet ederken dinledim ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adama, döşeğine yatarken: Nefsimi sen yarattın, sen öldüreceksin. Onun hayatı-memâtı senin içindir. Sağ bırakırsan onu koru, öîclürürsen onu affeyle. Allahim! Ben senden afiyet dilerim!» demesini emir buyurmuşlar. Derken bir adam Abdullah'a: Sen bunu Ömer'den mi işittin? diye sordu. Abdullah: Ömer'den daha hayırlısından, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den (işittim) cevâbını verdi. Nâfi' kendi rivâyetinde: «Abdullah b. Hâris'den» demiş «işittim» anmamıştır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7064-)
Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Cerir Süheyl'den rivâyet etti. (Şöyle dedi): Birimiz uyumak istediği vakit sağ tarafına yatmasını Ebû Salih bize emreder, sonra şöyle derdi: Ey göklerle yerin ve büyük arşın Rabbi! Ey bizim ve her şeyin Rabbi! Ey taneyi, çekirdeği yaran! Tevrat, İncil ve Türkan'ı indiren! Alnından tuttuğun her şeyin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Evvel sensin, senden önce hiç bir şey yoktur. Âhir de sensin! Senden sonra hiç bir şey yoktur. Zahir sensin, senin üstünde hiç bir şey yokfur. Batın da sensin, senden gayri hiç bir şey yoktur. Bizim namımıza borcu öde! Ve bizi fakirlikten zengin kıl!» Ebû Salih bunu Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen rivâyet ederdi. Bana Abdu'l-Hamid b. Beyan El-Vasıtî rivâyet etti. ki): Bize Hâlid (yani Tahhân) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) döşeğimize yattığımız vakit Ccrir'in hadîsi gibi dememizi bize emir buyururdu. Ebû Ilüreyre: «Alnından tuttuğun her hayvanın şerrinden...» demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7066-)
Bize Ebû Küreyb Muhammed b. Alâ' da rivâyet etti. ki): Bize Ebû Usâme rivâyet etti. H. Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Ebî Ubeyde rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. iki râvi A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etmişlerdir. Ebû Ilüreyre (Şöyle dedi): Fâtime bir hizmetçi istemek üzere Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e geldi de ona şöyle buyurdular: Ey yedi kat göklerin Rabbi... de!» Râvî, Süheyl'in babasından rivâyet ettiği hadîs gibi nakletmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7067-)
Bize İshak b. Mûsa El-Ensârî rivâyet etti. ki): Bize Enes b. Iyâz rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah rivâyet etti. ki): Bana Saîd b. Ebî Saîd El-Makburî babasından, o da Ebû Hüıfeyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlar: döşeğine uzandığı vakit gömleğinin kenarını tutsun da onunla döşeğini silksin ve besmele çeksin! Çünkü o kendinden sonra döşeğinde ne kalacağını bilmez. Yatmak istediği vakit sağ tarafına yatsın ve: Allahım! Seni tenzih ederim. Ey Rabbim! Yanımı ancak seninle (döşeğe) koydum. Onu ancak seninle kaldırırım. Nefsimi tutarsan onu affeyle! Salarsan onu sâlih kullarını koruduğun şeyle koru! desin.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7068-)
Bize Ebû Kureyb de rivâyet etti. ki): Bize Abde, Ubeydullah b. Ömer'den bu isnadla rivâyet etti ve (Şöyle dedi): ey Rabbim! Senin isminle yanımı (döşeğe) koydum. Nefsimi sağ bırakırsan ona acı! desin.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7069-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Yezîd b. Harun, Hammad b. Seleme'den, o da Sâbit'ten, o da Enes’den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) döşeğine uzandığı vakit: doyurup sulayan, kifayet eden ve sığındıran Allah'a hamdolsun. Nice yeteri ve sığındırıcısı olmayanlar vardır.» dermiş. Hüreyre rivâyetini Buhârî «Kitâbu'd-Deavât»'da tahric etmiştir. rivâyetindeki «Senin isminle yaşar, senin isminle ölürüm» cümlesinden murad: Senin ismini zikrederek yaşar, ismini zikrederek ölürüm, demektir. Bazıları buradaki isimden müsemma kastedildiğini söylemişlerdir. Bu takdirde hadîsin mânâsı seninle yaşar, seninle ölürüm. Yani: Beni yaşatan sensin, öldürecek de sensin demek olur. Yine bu hadîsdeki: «Bizi öldürdükten sonra dirilten» cümlesi, uyuttuktan sonra uyandıran manasınadır. Uykuya ölüm ıtlak edilmiştir. Zira uyku yarı ölümdür derler. Kıyâmet gününde diriltmek manasınadır. Hüreyre rivâyetindeki «Alnından tuttuğun» tâbirinden murad: Senin kudret ve sultanın altında bulunan mahrukatın demektir. şerifteki borç kelimesinin bütün kul ve Allah borçlarına şâmil olması ihtimâli vardır. ve bâtın kelimeleri Allah'ın isimlerindendir. Bazıları buradaki zahiri zuhurdan kudret-i kâmile sahibi mânâsına geldiğini bir takımları da zahir kat'î delillerle sabit olan. bâtm ise mahlûkatına görünmeyen mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Bakıllânî'ye göre, Âhirin mânâsı ilim. kudret vesâir sıfatlarıyle baki olan manasınadır. Yani; Allahü teâlâ ezelde nasıl bu sıfatlarla mevsuf ise, mahlûkatı yok olup bittikten sonra da aynı sıfatlarla muttasıftır. yatan kimsenin evvelâ onu silkip temizlemesi müstehabdır. Bunun sebebi, içinde yılan, akreb gibi zararlı hayvanların bulunması ihtimâlidir. Döşeği gömleğinin kenarıyle tutması, bu gibi hayvanlar sokmasın diyedir. Sığındıran, acıyıp şefkat eden, demektir. Bazıları onun vatanı ve meskeni olmayan mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Bu takdirde cümlenin mânâsı nice bakacak kimsesi ve yeri yurdu olmayan kimseler vardır, demek olur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Kişinin Uyku Ânında Ve Döşeğe Yattığı Zaman Söyleyeceği Şey Bâbı
7070-)
Bize Yahya b. Yahya ile İshak b. İbrahim rivâyet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. (Dediler ki): Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da Hilâl'den, o da Ferve b. Nevfel El-Eşcaî'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Âişe'ye Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Allah'a ne ile duâ ederdiğini sordum. Şu cevâbı verdi: Ben bütün yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım.» derdi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7071-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdullah b. İdris Husayn'dan, o da Hilal'dan, o da Ferve b. Nevfel'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Âişe'ye Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in okuduğu bir duâ sordum da şunu söyledi: Ben bütün yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım.» derdi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7072-)
Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Ebi Adiy rivâyet etti. H. Muhammed b. Amr b. Cebele dahi rivâyet etti. ki): Bize Muhammed yani İbn Ca'fer rivâyet etti. iki râvi Şu'be'den, o da Husayn'dan bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. Yalnız Muhammed b. Ca'fer'in hadîsinde: denilmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7073-)
Bana Abdullah b. Haşim de rivâyet etti. ki): Bize Vekî' Evzâî'den, o da Abde b. Ebî Lübâbe'den, o da Hilâl b. Yesaf'dan, o da Ferve b. Nevfel'den, o da Âişe'den naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) duasında: Ben bütün yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım.» dermiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7074-)
Bana Haccâc b. Şâir rivâyet etti. ki): Bize Ebû Ma'mer Abdullah b. Amr rivâyet etti. ki): Bize Abdû'l-Vâris rivâyet etti. ki): Bize El-Hüseyn rivâyet etti. ki): Bana İbn Bûreyde Yahya b. Yamur'dan, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ancak sana teslim oldum; sana iman ettim; sana tevekkül eyledim; sana yöneldim ve ancak seninle düşmana karşı mücadele ettim. Allahım! Beni dalâlete düşürmenden, senin izzetine sığınırım. Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Ölmeyen diri ancak sensin. Cinlerle insanlar ölürler.» dermiş. hadîslerden İbn Abbâs rivâyetini Buhârî «Kitâbu't. Tevhîd»'de tahric etmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım...» sözünden murad: Kasden olmasa da dünyada veya âhirette azabı iktiza eden bir iş yaptımsa, onun şerrinden sana sığınırım, demektir. Maamafih bu duayı ümmetine talim için okumuş olması da muhtemeldir. İbn Abbâs rivâyetinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ancak sana teslim oldum ve sana iman ettim.» diyerek Allah'a inkıyad ve imanını arzetmiş ve imanla İslâm'ın farkına işaret buyurmuştur. Bu mes'ele iman bahsinde geçmişti.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7075-)
Bana Ebû't-Tahir rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. ki): Bana Süleyman b. Bilâl Süheyl b. Ebî Sâlih'den, o da hatasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir seferde olduğu ve seherde kalktığı vakit: dinleyen (şu sözümü) başkalarına işittirsin. Biz Allah'a nimetlerinden ve güzel imtihanından dolayı hamdederiz. Ey Rabbimiz, bizi koru! Üzerimize bol nimetlerinin fazlasını ver. Bunu cehennemden Allah'a sığınarak söylüyorum.» dermiş. Seher vakti kalkıp hayvana binmek; yahut yolculuğunda seher vaktine varmaktır. Seher, gecenin sonu yani tan yeri ağarma zamanıdır. kelimesi semia şeklinde de rivâyet olunmuştur. Bu takdirde cümlenin mânâsı, dinleyen biri bizim Allah'a yaptığımız şu hamd-ü senaya şâhid olsun, demek olur. «âizen» kelimesi hal olarak nasbedilmiştir. Yani bu sözümü cehennemden Allah'a sığınarak söylüyorum, demektir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7076-)
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû İshak'dan, o da Ebû Bürde b. Ebî Mûsa'l-Eş'arî'den, o da babasından, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti ki: Şu duayı okurmuş: Bana günahımı, cehlimi, isimdeki israfımı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla. Allahım! Bana ciddimi, şakamı, hatamı ve kasdimi bağışla. Bunların hepsi bende vardır. Allahım! Peşin yaptığım ve sonraya bıraktığım, gizlediğim veya aşikâr yaptığım ve senin benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bana bağışla! İleri alan ve beri bırakan ancak sensin. Sen her şeye kadirsin.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7077-)
Bize bu hadîsi Muhammed b. Beşşâr da rivâyet etti. ki): Bize Abdû'l-Melik b. Sabbah El-Mismaî rivâyet etti. ki): Bize Şu'be bu isnadda rivâyette bulundu. hadîsi Buhârî «Kitâbu'd-Deavât»'da tahric etmiştir. her şeyde haddini aşmak mânâsına gelir. alan ve geri bırakan» tâbirlerinden murad, dilediğini rahmet ve tevfikinle öne geçirir; dilediğine de şaşkınlık vererek bu rahmetinden geri bırakırsın, demektir. Nevevî'nin beyânına göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): hepsi bende vardır.» sözünü tevazuan söylemiş; nefsinin kemâle ermediğini günah saymıştır. Bazıları bundan sehven yaptıklarım; bir takımları da Peygamberlik gelmezden önceki hallerini kastettiğini söylemiştir. «Murad ne olursa olsun, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gelmiş geçmiş bütün günahları affolunmuştur. O bu duayı tevazu için yapmıştır. Çünkü duâ ibâdettir.» diyor.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7078-)
Bize İbrahim b. Dînar rivâyet etti. ki): Bize Ebû Katan, Amr b. Heysem El-Kutaî'den, o da Abdü’l-Aziz b. Abdillah b. Ebî Selemete'l-Mâcişûn'dan, o da Kudâme b. Mûsa'dan, o da Ebû Salih Es- Semman'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Bana işimin ismeti olan dinimi ıslâh et. Merciim içinde olan âhiretimi de ıslâh et. Benim için hayatı her hayır hususunda ziyâde kıl ve bana ölümü her serden rahat kıl!» derdi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7079-)
Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki) Bize Şu'be, Ebû İshak'dan, o da Ebû'l-Ahvas'dan, o da Abdullah'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti ki: Ben senden hidayet, takva, iffet ve (gönül) zenginlik (i) dilerim.» dermiş
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7080-)
Bize yine İbn Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdurrahman, Süfyan'dan, o da Ebû İshak'dan naklen bu isnad-la bu hadîsin mislini rivâyet etti, Şu kadar var ki, İbn Müsennâ kendi rivâyetinde (afaf) yerine (iffet) dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7081-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Abdillah b. Nûmeyr rivâyet ettiler. Lâfız İbn Nümeyri'ndir. (İshak: Ahberana; ötekiler ise: Haddesena tâbirlerini kullandılar, dediler ki): Bize Ebû Muâviye, Âsım'dan, o da Abdullah b. Haris ile Ebû Osman En-Nehdî'den, onlar da Zeyd b. Erkam'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Size ancak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in söylediği gibi söylüyorum. O: Ben aczden, tenbellikten, korkaklıktan, cimrilikten, ihtiyarlıktan ve kabir azabından sana sığınırım. Allahım! Nefsime takvasın, ver ve onu pâk eyle. Ona pâk edecek yegane sen varsın. Onun velisi ve mevlâsı sensin! Allah'ım! Ben doymayan nefisden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.» derdi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7082-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Abdû’l-Vâhid b. Ziyâd, Hasen b. Ubeydillah'dan rivâyet etti. ki) Bize İbrahim b. Sûveyd En-Nahaî rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman b. Yezîd Abdullah b. Mes'ud'dan rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceye erdiği vakit: Mülk de Allah'ın olarak geceledi. Hamd Allah'a mahsusdur. Bir Allah'dan başka ilah yoktur. Onun şeriki yoktur.» derdi. ki: Müteakiben Zübeyd bana rivâyet etti ki, kendisi bu hadîsde İbrahim'den şunu bellemiş: onundur. Hamd de ona mahsusdur. Hem o her şeye kadirdi Allahım! Senden bu gecenin hayrını dilerim ve bu gece ile ondan sonrakilerin şerrinden sana sığınırım. Allahım! Ben tenbellikten ve ihtiyarlığın kötülüğünden sana sığınırım. Allahım! Ben cehennemde azab olunmaktı ve kabirdeki azabdan sana sığınırım.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7083-)
Bize Osman b. Ebî şeybe rivâyet etti. ki): Bize Cejrir, Hasen b. Ubeydillah'dan, o da ibrahim b. Süveyd'den, o da Abdurrahman b. Yezid'den, o da Abdullah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Nebîyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceye erdiği vakit: Mülk de Allah'a mahsus olarak geceledi. Hamd Allah'a mahsusdur. Bir Allah'dan başka ilâh yoktur. Onun şerîki yoktur.» derdi. Abdullah: Zannederim bu kelimelerin içinde şunu da söyledi demiş: onundur, hamd de ona mahsusdur. Hem o her şeye kadirdir, Ey Rabbim! Senden bu gecedekinin ve ondan sonrakilerin hayrını dilerim. Bu gecedekilerin şerriyle ondan sonrakilerin şerrinden de sana sığınırım. Ey Rabbim! Tenbellikten ve ihtiyarlığın kötülüğünden sana Sığınırım. Ey Rabbim! Cehennemde ve kabir azabdan sana sığınırım.» Sabahladığı zaman dahi bunu söyler: Mülk de Allah'a mahsus olmak üzere sabahladı, derdi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7084-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Hüseyn b. Alî Zâide'den, o da Hasen b. Ubeydillah'dan, o da İbrahim b. Suyeyd'den, o da Abdurrahman b. Yezid'den, o da Abdullah'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi). Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceye erdiği vakit: Mülk de Allah’a mahsus olarak geceledi. Hamd Allah'a mahsustur. Bir Allah'dan başka ilâh yoktur. Onun şeriki yoktur Allahım! Ben senden bu gecenin ve, bu gecede bulunan şeylerin hayrından dilerim. Bu gecenin şerriyle ondakilerin şerrinden de sana sığınırım. Allahım! Ben tenbellik, ihtiyarlık ve yaşlılığın kötülüğünden ve dünyanın fitnesiyle kabrin azabından sana sığınırım.» derdi. Hasen b. Ubeydillah ki: Bana bu hadîsde Zübeyd, İbrahim b. Süveyd'den, o da Abdurrahman b. Yezid'den, o da Abdullah'dan merfu olarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu ziyâde etti: Allah'dan başka ilâh yoktur. Onun şerîki yoktur. Mülk onundur. Hamd de ona mahsustur. Hem o her şeye kadirdir.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı
7085-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys, Saîd b. Ebi Saîd'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah'dan başka ilâh yoktur. Askerini aziz kılmış, kuluna yardım etmiş. Hiziplere yalnız başına galebe çalmıştır. Ondan başka hiç bir şey yoktur.» dermiş. Bize Ebû Kûreyb Muhammed b. Alâ' rivâyet etti. ki): Bize İbn İdris rivâyet etti. ki): Ben Âsim b. Küleybi, Ebû Bürde'den, o da Alî'den naklen rivâyet ederken dinledim. Alî Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana şöyle buyurdular: Bana hidayet ver! Beni doğruya muvaffak kıl de! Hüdâ ile seni yola getirdiğini; doğrulukla da oku doğrulttuğunu hatırla.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zikir, Dua, Tevbe...
Konu: Yaptığının Ve Yapmadığının Şerrinden Allaha Sığınma Bâbı